Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Serbest Bölgelerden Elde Edilen Kazancın Gelir ve Kurumlar Vergisinden İstisna Tutulabilmesi İçin Türkiye’ nin Diğer Yerlerine Getirilmesi Şart mıdır?

Serbest Bölgelerden Elde Edilen Kazanç

Emrah AYGÜL
SMMM

Serbest bölge, bir ülkenin siyasi sınırları içinde ancak, gümrük ve vergi sınırları dışında kalan, ticari, sınai ve hizmet faaliyetlerinin kolaylaştırılması amacıyla devlet müdahalesi en aza indirgenmiş, bir bakıma üçüncü ülke statüsündeki yer olarak tanımlanmaktadır. (BAĞRIAÇIK, Atilla.  “Türkiye’de Belgelerle Uygulamalı Serbest Bölgeler ve Avantajları”. Bilim Teknik Yayınevi, Eskişehir-1999, Sayfa:1).

Türkiye’de serbest bölge kurulması ile ilgili somut ve kalıcı sonuç veren çalışmalar 1985 yılında çıkarılan 3218 Sayılı Kanunla  başlamış olmakla beraber, bundan önceki çalışmaların tarihi Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. Halen yürürlükte bulunan 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanununun yürürlük tarihi, 15. Maddesi hükmü uyarınca, yayım tarihi olan 15.06.1985’tir.

Türkiye’de 3218 Sayılı Kanun uyarınca ticari faaliyette bulunan serbest bölgelerin sayısı 21’dir. 2003 Yılı Mart ayı sonu itibariyle serbest bölgelerimizde 497’si yabancı, 3307 firma faaliyet göstermektedir. Bu firmalar tarafından aynı tarih itibariyle  28.049 kişiye istihdam olanağı sağlanmıştır.

Bu yazının konusunu serbest bölgelerden elde edilen kazancın gelir ve kurumlar vergisinden istisna tutulabilmesi için,  gümrük sınırları  içine getirilmesinin şart olup olmadığının irdelenmesi oluşturmaktadır.

3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6. maddesinde serbest bölgelerde vergi, resim ve harçların uygulanmayacağı belirtilmiştir. Yine aynı maddede Türkiye’deki tam ve dar mükellef gerçek ve tüzel kişilerin serbest bölgedeki faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazanç ve iratların, Türkiye’nin diğer yerlerine getirildiğinin kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde de, gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacakları belirtilmiştir.

Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinde ise konu ile ilgili olarak “Türkiye’de yerleşik tam ve dar mükellef gerçek ve tüzel kişilerin, Bölgedeki faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazanç ve iratları, Türkiye’nin diğer yerlerine transfer edildiğinin kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde, gelir ve kurumlar vergilerinden muaftır.” hükmü yer almaktadır.

Görüleceği üzere Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinde kazancın, gelir ve kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilmesi için Türkiye’nin diğer yerlerine getirilme şartı getirilmiştir. Yönetmelikle getirilen bu zorunluluğa ilişkin olarak Kanun metninde herhangi bir hüküm yer almamaktadır. Şöyle ki Kanunda kazancın “Türkiye’nin diğer yerlerine getirildiğinin kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde de” muafiyetin olacağından bahsedilmesine rağmen yönetmelikte kazancın ancak “Türkiye’nin diğer yerlerine transfer edildiğinin kambiyo mevzuatına göre tevsiki halinde” muafiyetten yararlanacağı anlamı çıkmaktadır.

Uygulamada konu ile ilgili iki farklı görüş mevcuttur. Bunlardan ilki, kazancın  Yönetmelikte belirtildiği gibi kambiyo mevzuatına uygun olarak Türkiye’nin diğer yerlerine getirilmesinin, istisna uygulaması için, zorunlu olduğu şeklinde ifade edilebilir.

Bu görüşe göre muafiyetin uygulanabilmesi için kazancın serbest bölgelerde icra edilen faaliyetlerden kaynaklanması, elde edilen kazancın Kambiyo Mevzuatına göre Türkiye’nin diğer yerlerine getirildiğinin tevsiki şarttır. Bu tevsik getirilen dövizin bozdurulması sırasında düzenlenen döviz alım belgesi veya transferin yapıldığı banka şubesince düzenlenen dekontun üzerine yazılacak olan “serbest bölge kazancına ilişkindir” ibaresine yer verilerek yapılmalıdır. (ÇELİK, Abdullah; “Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kurum Kazancı”, Vergici ve Muhasebeciyle   Diyalog Dergisi, Sayı:167, Sayfa:41).

Bizim de katıldığımız ikinci görüşe göre ise Serbest Bölgeler Kanununda belirtilen “de” bağlacı ,ilave bir koşul olmayıp, serbest bölge faaliyetinden elde edilen kazanç ve iradın mutlak olarak serbest bölge içinde gelir ve kurumlar vergisinden istisna olduğu,  bu kazanç ve iratların Türkiye’nin diğer yerlerine getirilmesi halinde de aynı istisnanın geçerli olacağını ifade etmek için kullanılmıştır. Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliğinin 29. maddesinde söz konusu “de” bağlacının bulunmaması bilinçli olarak mı, yoksa baskı hatasından mı kaynaklandığı bilinmemektedir. Kanun metninde yer alan ve önemli bir anlamı bulunan bu kelimenin yönetmelikle atılması düşünülemez. Aksi taktirde Yasa ile konulan istisna Yönetmelikle daraltılmış olacaktır ki bu durum da Anayasanın 73. Maddesine aykırıdır. Nitekim Anayasanın 73. maddesinde vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulup, değiştirilebileceği veya kaldırılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı maddenin devamında “Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde Kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle Türkiye’nin diğer yerlerine getirilmeyen serbest bölge kazanç ve iratlarının istisnadan yararlandırılmaması düşünülemez.

Yasanın kayıtsız şartsız tanıdığı bu istisnayı Yönetmelikle sınırlamak yukarıda belirtildiği üzere hukuken mümkün değildir. Bu nedenle, serbest bölge kazançlarının, yasaya göre, Türkiye’nin diğer yerlerine kambiyo mevzuatına göre getirilse de, getirilmese de vergiden müstesna olduğu sonucuna ulaşabiliriz. (Bu  görüş için bkz. 1- ŞEKER, Sakıp. “Türkiye’de Serbest Bölge Uygulamaları”. Maliye Gelirler Kontrolörleri Derneği Yayını, Vergi Sorunları Dergisi Ağustos Sayısı Eki, Ankara-2001, Sayfa:59, 2-“Serbest Bölgelerde Faaliyette Bulunan Kurumlardan Alınan Kar Paylarının Vergilendirilmesi”, İstanbul YMM Odası, 15 Aralık 2000 Tarihli Sirküler, Sayfa: 7,    3- KARADAĞ, H.; “Serbest Bölgeler ve Bazı Vergisel Sorunlar”, Vergi Dünyası Dergisi, Sayı:247, Sayfa:107, 4- AYGÜL, Emrah; “Serbest Bölgelerde Uygulanan Vergisel Özendirmelerin Değerlendirilmesi” Vergici ve Muhasebeciyle   Diyalog Dergisi, Mayıs-2002

Exit mobile version