Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Kayıtdışı Çalışanların Tespiti Üzerine -1

Kayıtdışı Çalışanların Tespiti Üzerine -1

Halil Kağan ÖYKEN
SSK Başkanlık Sigorta Müfettişi
hkaganoyken@hotmail.com

Çalışma hayatında kayıtdışı çalışmanın varlığı, tersi iddia edilemiyecek ölçüde büyük bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kayıtdışılıkla,  çalışanlar sosyal güvenlikten mahrum kalmakta, işverenler arasında ise haksız rekabet söz konusu olmaktadır. Diğer bir taraftan zorunlu sigorta kollarından mahrum kalan çalışanlar, bunun telafisi için yasal koşullara riayet etmeksizin isteğe bağlı sigortalara yönelmekte ya da yeşil kart gibi primsiz sosyal güvenlik sistemlerine kaydolmaya çalışmaktadırlar. Böylece hem ülke genelinde sosyal güvenlik sistemi yara almakta hem de çalışanlar yasalara uymayarak er ya da geç zor durumda kalmaktadırlar.

Kayıtdışı çalışma; çalışanın bildiriminin hiç yapılmaması ya da çalıştığı toplam gün sayısının eksik gösterilmesi veya sigorta primine esas kazancının gerçeği yansıtmaması ile olabilir.

4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Yasası ile teşkilat yapısının yanı sıra 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun da bazı maddeleri değişti. Bu değişikliklerden  kayıtdışı çalışmanın önlenmesi ile ilgili tespit yöntemlerindeki değişiklikler ve tespitler yapılırken  yasa ile sağlanan donanımlar bir araya getirilip çalışma hayatının tüm kesimlerine tesiri irdelenmelidir.  Konuyla ilgili bu yazıda genel bir bilgi verilecek devamında ise yasal değişiklikler ile ilgili uygulama  ayrıntılı anlatılmaya çalışılacaktır.

4958 Sayılı Yasada Düzenlenen Tespit Yöntemleri

a- 4958 sayılı Kanunun 37. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79. maddesi 7. fıkrasında belirtilen fiilen tespit:

Fiilen tespit SSK Başkanlık Sigorta Müfettişleri tarafından yapılabileceği gibi;

Kurum, sigorta yoklama memurları vasıtasıyla iş yerlerinin mevcut durumları, faal olup olmadığı, sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı, çalıştırılıyorsa kimlerin, hangi sürede ve ücretle çalıştırıldıkları,  prime esas kazanç ve prim ödeme gün sayılarıyla diğer bilgileri içeren ilgili  belgelerin işyerlerinde asılı olup olmadığı ile bu hususların tutanağa kaydedilmesi, adres, mal varlığı ve sağlık yardımlarına müstahaklık ve kendilerine verilecek benzeri görevlerde inceleme, araştırma, tespit ve yoklama yaptırabilir. (4958 sayılı Kanunun 49. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere  eklenmiştir.)

Ayrıca 506 sayılı yasanın 130. maddesi gereği; genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idarelerin denetim elemanları kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadırlar. Kurum bu bildirimler üzerine gerekli yasal işlemi yapar. İlgililerin itiraz hakları saklıdır. Uygulamanın usul ve esasları altı ay içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink” icon_fontawesome=”fa fa-gg”]
Alomaliye.com Personel Bordro Programı
Avans | İcra | İzin | Rapor Takibi | Teşvikler | Puantaj Hesaplama | SGK e-İşlem | e-Beyan [/vc_message][vc_column_text]

Aşağıda açıklanan tüm tespit yöntemlerinde geçerli olmak üzere fiilen tespitte de teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. (4958 sayılı Kanunun 49.maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenmiştir.)

4958 sayılı Kanunla getirilen düzenleme ile SSK Başkanlık Sigorta Müfettişleri ve Kurum Yoklama Memurlarınca düzenlenen tutanakların (Yerel Denetim, İfade, Kayıt İnceleme, Kayıt Teslim Alma,  Kayıt ve Belge İsteme Bildirim Tutanağı ….) aksi ispat edilinceye kadar geçerli olacağı, itibar edileceği  hükme  alınmıştır.

b- İşyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden (4958 sayılı Kanunun 37.maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79.maddesi 7.fıkrası ile)

Çalışma belgesi,  ibraname,  senet,  sözleşme, şartname, Z raporları, mahsup  fişi,   banka kayıtları,  vekaletname,  imza sirküleri, özel defterler, ayrıca;

Vergi Usul Kanunun 227.-252. Maddelerinde, hangi belgelerin delil olarak kullanılabileceği, bu belgelerin taşıması gereken özellikler, düzenlenme kuralları ve içerdiği hususlar belirtilmiştir. Bunlar; Fatura, Sevk İrsaliyesi, Parakende Satış Vesikaları (Parekende Satış Fişleri, Makineli Kasaların Kayıt Ruloları, Giriş Bileti, Taşıma Biletleri), Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu, Ücret Bordrosu, Taşıma İrsaliyesi, Yolcu Listeleri, Günlük Müşteri Listeleri, Muhabere Evrakı şeklinde sıralanabilir. İşyeri kayıtlarından tespit edilecek “her türlü bilgi” ibaresi ile bilgi ve belgelerin kanaat oluşturmada sıralı ve sınırlı olmadığı anlaşılmaktadır.

Sigorta müfettişlerince görevleri sırasında saptanan Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir.  (4958 sayılı Kanunun 49.maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere  eklenmiştir.) Bu hükmün de beraberinde delil serbestliğini getirmekte yalnız yeminli beyan dışarıda kalmaktadır.

Açıklanması gereken bir başka ibare de “Kurum alacağı” dır: Sigorta primlerinden, idari para cezalarından, sosyal yardım zammından, kira sözleşmelerinden, 3320 ve 3417 sayılı kanunlar gereğince Kurumumuzca takip ve tahsil edilmesi gereken konut edindirme yardımı tutarları ile tasarruf kesinti ve katkı tutarlarından, 6183 sayılı kanunun uygulanması bakımından ilan ve haciz masrafları, posta masrafları, zor kullanma masrafları, nakil masrafları, ekspertiz, muhafaza (depo, ardiye) masrafları, mahcuz malın tefrik masrafları, teferruğ masrafları, ferağ masrafları gibi giderlerden oluşmaktadır. Asgari işçilik uygulamalarından doğan fark işçilik miktarlarından doğan alacaklar da sigorta primi kapsamında kabul edilmelidir.

Konu ile ilgili bir başka yükümlülük ise: işverenler ve sigortalılar ile işle ilgili Kurum personeli, görevli sigorta müfettişleri tarafından bilgi vermek üzere çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek, görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı  sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüğüdür. (4958 sayılı Kanunun 49.maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenmiştir.)

Ayrıca işyeri kayıtlarının ibraz edilmemesi hali 506 sayılı yasanın 4958 sayılı yasa ile değişik 140. maddesinde düzenlenmiştir.

c- Kamu kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden (4958 sayılı Kanunun 37. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79. maddesi 7. fıkrası)

4958 sayılı Yasanın 37 nci maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu 79 ncu maddesine eklenen 14 ncü fıkra ile “Kamu idare ve müesseseleri (kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dahil) Kurumca yazı ile istenilecek bilgileri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdurlar.” ibaresi Kanun metnine işlenmiş ve Kamu idare ve müesseselerinden Kurum işlemleriyle ilgili olarak bilgi sağlanması Kanuni dayanağa bağlanmıştır.

Madde metninde geçen Kamu idare ve müesseselerinden anlaşılması gerekenler aşağıda açıklanmıştır.

Tüm kamu kuruluşları olmak üzere:

a) Kamu iktisadi teşebbüsü “Teşebbüs”; iktisadi devlet teşekkülü ile kamu iktisadi kuruluşunun ortak adıdır.

b) İktisadi devlet teşekkülü “Teşekkül”; sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsüdür.

c) (Değişik : 24/11/1994 – 4046/4 md.) Kamu İktisadi Kuruluşu “Kuruluş”; sermayesinin tamamı Devlete ait olup, tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan kamu iktisadi teşebbüsüdür.

d) Müessese, sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olup, ona bağlı işletme veya işletmeler topluluğudur.

e) Bağlı ortaklık; sermayesinin yüzde ellisinden fazlası iktisadi devlet teşekkülüne veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olan işletme veya işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirketlerdir.

f) İştirak; iktisadi devlet teşekküllerinin veya kamu iktisadi kuruluşlarının veya bağlı ortaklıklarının, sermayelerinin en az yüzde onbeşine, en çok yüzde ellisine sahip bulundukları anonim şirketlerdir.

g) İşletme; müesseselerin ve bağlı ortaklıkların mal ve hizmet üreten fabrika ve diğer birimleridir.

h) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları(Barolar, odalar , birlikler, sendikalar, konfederasyonlar ve benzerleri)

i) Üniversiteler

j) Yerel yönetim birimleri

k) Özerk kuruluşlar

Konuyla ilgili bir başka düzenleme ise; Sigorta müfettişlerine bu görevleri yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı göstermesi ve yardımcı olmasıdır. (4958 sayılı Kanunun 49. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenmiştir.)

Anayasa’nın 128.maddesi gereği  kanun ve kanunun verdiği yetkiyle kurulan genel idare esaslarına göre görevlerini yürüten herkes kamu görevlisidir.  “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.”  İbaresi de kamu görevlisi kavramına ışık tutmuştur.

d- Asgari İşçiliğin Tepiti: İşverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun Kurumca saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, iş yerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları dikkate alarak sigorta müfettişi tarafından tespit edilir. (4958 sayılı Kanunun 49. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.)

Sigorta Müfettişlerince görevleri sırasında saptanan Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir.  (4958 sayılı Kanunun 49. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 130 uncu maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere  eklenmiştir.) Hükmü asgari işçiliğin tespiti yönteminde de geniş uygulama alanı bulacaktır.

Yapılan ön değerlendirme sonucu genel teftişe diğer bir ifade ile, asgari işçilik incelemesine alınan işyeri için Sigorta Müfettişince yapılacak değerlendirme Kanunla bazı kayıtlara bağlanmıştır. Yani Sigorta Müfettişinin asgari işçilik uygularken izleyeceği yöntemi Kanunda belirtilmiştir. Kanun koyucu Sigorta Müfettişinin asgari işçilik uygularken,

a- yapılan işin niteliği,

b- bünyesinde kullanılan teknoloji,

c- iş yerinin büyüklüğü,

d- benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı,

e- ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar

kriter olarak kabul edeceklerini saymıştır. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken nokta “gibi unsurlar” sayılan hususların sıralı ve sınırlı olmadığıdır.

Exit mobile version