Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Döviz Kurları Üzerine İşlemler

Döviz Kurları Üzerine İşlemler

Halil SÖYLER
(MÜSBE Muhasebe Finansman Bilim Dalı Doktora Öğr.)
halil62@hotmail.com

1. GİRİŞ

Bu çalışmada, döviz kurları üzerine yapılabilecek işlemlere ilişkin olarak;

2. DÖVİZ KURLARI ÜZERİNE İŞLEMLER

2.1 Döviz Kuru

Uluslar arası piyasalarda yapılan mal, hizmet v.b. alışverişlerde kullanılan ödeme araçlarım döviz olarak adlandırmıştık. Peki bu alışverişlerde kullanılacak farklı ülkelerin dövizlerinin değerleri, birbirleri karşısında hangi esasa göre belirlenecektir? İşte bu değerleri tespit eden, dövizin bir başka döviz ile değiştirilmesinde esas alınan orana döviz kuru denilmektedir. Başka bir deyişle, bir ulusal paranın diğer bir ulusal para cinsinden fiyatı bize döviz kurunu verir. Bu da, bize bir ulusal paranın değiştirilebileceği yabancı para miktarını gösterir.

Bir ulusal paranın başka bir ulusal para karşısında belirlenen fiyatı yani döviz kuru, gerçek değerinden daha fazla olarak belirlenmişse, burada yabancı paranın, o ülkedeki satın alma gücü düşeceğinden, o ülkelere mal satmak zorlaşacak ve ihracat azalacak belki de hiç yapılamayacak, bunun aksine ise ithalat ucuzlayacaktır. Bu duruma ulusal paranın yabancı paralar karşısında aşın değerlenmesi denilmektedir. Aşırı değerlenmenin getirdiği olumsuzluklardan kurtulabilmek için, paranın dış değerinin düşürülmesi gerekmektedir. Paranın dış değerinin, aniden ve iradi bir şekilde, hükümetler tarafından düşürülebilmesi için kullanılan döviz kuru politikasına devalüasyon adı verilir. Ancak, iç piyasada oluşan enflasyon sonucu, ulusal paranın alım gücünün ve dolayısıyla değerinin düşmesi ve bunun sonucunda yabancı paraların alım gücünün yükselmesi ise iradi bir durum olmadığından devalüasyon olarak kabul edilmemektedir.

Yukarıdaki durumun aksine, bir ulusal paranın başka bir ulusal para karşısında belirlenen fiyatı yani döviz kuru, gerçek değerinden daha düşük olarak belirlenmişse, burada yabancı paranın, o ülkedeki satın alma gücü artacağından, o ülkelere mal satmak kolaylaşacak ve ihracat artacak ama diğer taraftan ülkenin parasının alım gücü düşük olacağından ise, ithalat azalacak ve belki de hiç yapılamayacaktır. Bu duruma da, ulusal paranın yabancı paralar karşısında değerinin düşük olması denilmektedir. Böyle bir durumda, paranın dış değerinin yükseltilmesi için kullanılacak olan döviz kuru politikasına ise, revalüasyon adı verilmektedir.

Ülkeler ihracatlarını artırarak, ithalatlarım azaltıp, ödemeler bilançosu açıklarını kapatabilmek için paralarının değerlerim bilinçli olarak, dış paralar karşısında düşük tutarlar. Ulusal paranın dış paralara göre değerini düşük olarak belirlenmesi, sabit kur sistemlerinde, hükümetler tarafından yapılır. Serbest kur sistemlerinde ise, devlet, döviz piyasasından sürekli döviz alımı yaparak veya yabancı ülkelere sermaye akışı olmasına izin vererek ulusal paranın değerinin düşük olmasını sağlar.

Döviz kurları, döviz piyasalarında iki şekilde gösterilmektedir. Birinci şekilde, döviz kuru, bir birim ulusal para ile değiştirilebilen yabancı para olarak gösterilmektedir. Bu yönteme “dolaylı kotasyon” yöntemi adı verilir. Bu yönteme göre, 1TL= 1/600.000$ olarak ifade edilerek, Türk Lirası’nın değeri, $ cinsinden belirtilmektedir, ikinci yöntemde ise, döviz kuru, bir birim yabancı para ile değiştirilebilen ulusal para olarak ifade edilmektedir. Bu yönteme de “doğrudan kotasyon” yöntemi adı verilmektedir. Bu yönteme göre ise, 1$=600.000TL olarak ifade edilerek, $’nın değeri TL olarak gösterilmektedir.

Bu iki yöntem arasındaki tercih, ülkenin ulusal parasının diğer ülkenin parasının karşısındaki değerinin yüksek ya da düşük olmasına göre yapılmaktadır. Yukarıdaki örnekte de görüleceği üzere, TL’nin, $ cinsinden fiyatının belirlenmesinde, “doğrudan kotasyon” yöntemim kullanmak hesaplamanın rahat yapılabilmesi açısından, daha kolay olacaktır. Aksine, ABD için ise, “dolaylı kotasyon” yöntemim tercih etmek daha akılcı olacaktır.

Diğer taraftan, döviz kurlarının hesaplanmasında da iki ayrı yöntem kullanılmaktadır. Birinci yöntemde, iki ulusal paranın değerleri doğrudan doğruya belirtilmekte ve hesaplanmaktadır. Sadece, iki ulusal paranın değerinin dikkate alındığı bu yönteme “düz kur” adı verilir 1$=600.000TL). İkinci yöntemde ise, bir ülkenin ulusal parasının diğer ülkelerin ulusal paraları karşısındaki değerleri esas alınarak, diğer ülkelerin paralarının birbirleri karşısındaki değerleri hesaplanır. Üç ulusal paranın söz konusu olduğu bu yönteme ise, “çapraz kur” adı verilmektedir (l$=600.000TL, 1$==108 Japon Yeni ise, l Japon Ye-ni=5555,5TL). Günümüzde, uluslar arası piyasalarda, hemen hemen tüm ülkeler, çapraz kur hesaplarında, ABD Dolarını($) kullanırlar.

2.2 Döviz Kuru Çeşitleri

2.2.1 Nominal Kur

Yabancı paranın ulusal para cinsinden fiyatına nominal kur denir. Günlük gazetelerde yayınlanan iki taraflı kurlar böyle nominal kurlardır.

2.2.2 Reel (Gerçek) Kur

Reel kur, nominal kurların iç ve dış enflasyon oranlarına göre ayarlanmış şekline denir. Diğer bir tanımlama da reel kur; ülkeler arasındaki enflasyon farklılıklarını göz önüne alacak şekilde hesaplanan nominal döviz kurudur. Yabancı paraların serbestçe alınıp satılabildiği, milli parası kolayca devredilebilir ve konvertibl olan ülke piyasalarında ise bu kur esastır. Sonuç itibariyle buna gerçek kur denmektedir. Nominal kurlar iç fiyat seviyesine bölüp, yabanca fiyat seviyesine bölüp, yabancı fiyat seviyesiyle çarparak reel döviz kurlarına ulaşırız. R = Ep/p, R burada ikili reel döviz kurunu temsil etmekte E nominal döviz kurunu göstermekte olup, p yabancı fiyat seviyesidir. p ise ülkenin kendi fiyat seviyesidir.

2.2.3 Efektif Kur

Ülkenin ticari ilişkide bulunduğu ülkelerin paralarındaki değişmelerin ülkenin döviz kurlarına yansıtılması yoluyla elde edilir. Ticaret ağırlıklı bir endekstir. Buradaki ağırlıklar ikili ticaret ağırlıkları veya çok taraflı ticaret ağırlıklarıdır. İkili ticaret ağırlıklarında ülkenin ithalat ve ihracatı kullanılırken, çok taraflı ağırlıklarda endekse dahil yabancı ülkelerin tümünün toplam ticaretinde her ülkenin payları kullanılır. Buna göre nominal efektif kur hesaplanmasında iki temel unsur. Ticari ilişkide bulunulan ülkelerin nisbi önemini gösteren ticaret paylarına göre hazırlanmış tartılar ve Bu ülkelerin döviz kuru değişmeleri. Reel efektif kurlarda ise, bu iki temel unsura üçüncü unsur olarak, ülkelerin nisbi fiyat değişmeleri eklenmektedir.

Efektif kurlar: bir ülke döviz kurunun diğer ülke döviz kurlarındaki değişmelerin ortalamasına göre ifade edilmesidir.

2.2.4 Çapraz Kur

Birden fazla ulusal paraların aralarındaki kurların bir temel para üzerinden hesaplanmasıdır. Yani bir yabancı paranın başka bir yabancı para cinsinden değeri, dövizlerin başka döviz cinslerine dönüşüm oranına çapraz kur denir. Her ülkede kurların genellikle dolar cinsinden ifadesi, kurların hesaplanmasında kolaylık sağladığı için, genellikle dolar üzerinden hesaplanır. Ülkemizde de aynı yol izlenmekte, Merkez Bankası dolar tabanlı çapraz kurlar ilan etmektedir.

2.3 Döviz Kuru Sistemleri

Döviz fiyatlarının, yani döviz kurlarının belirlenmesine yönelik olarak, kullanılan sistemlere döviz kuru sistemleri adı verilmektedir. Döviz piyasasının işleyişi ve döviz kurlarının belirlenişi konusunda kimlerin ne ölçüde söz sahibi olduğu, (resmi otoriteler veya piyasa mekanizması) döviz kuru sistemlerim birbirlerinden ayıran temel özelliktir. Günümüze kadar uygulanmış olan ve halen de uygulanan çeşitli döviz kuru sistemleri bulunmaktadır.

Bunlar “Sabit Döviz Kuru Sistemi” ve “Serbest veya Esnek Döviz Kuru Sistemi” olarak iki başlık etrafında toplanabilir. Ayrıca, sabit ve esnek kur sisteminin karışımından oluşan karma döviz kuru sistemleri de bulunmaktadır.

2.3.1 Sabit Döviz Kuru Sistemi

Sabit Döviz Kuru Sisteminde, ulusal paraların diğer ulusal paralarla değişim oranları, yani diğer dövizler cinsinden fiyatı resmi otoriteler tarafından belirtilir. Ve uluslar arası dönemlerde belirlenen bu fiyatlar esas alınır. Döviz arz veya talebinde herhangi bir değişiklik olup olmaması, döviz kuru üzerinde etkili olmaz. Serbest bir döviz piyasasının mevcut olmadığı bir sistemde, döviz kurları sadece, gerek görüldüğü takdirde, hükümetler tarafından yükseltilir veya düşürülürler.

Sabit kur sisteminde döviz kurlarının istikrarı Merkez Bankasının Döviz Piyasasına Alıcı ve Satıcı olarak müdahalesi ile sağlanır. Bunun için Merkez Bankasının elinde yeteri kadar altın ve yabancı döviz stokunun (rezervinin) olması gerekir. Örneğin; döviz kurları yükselmeye başladığı zaman Merkez Bankası piyasaya döviz sürer. Tersine, döviz kurları düşmeye başladığı zaman Merkez Bankası tanzim satışları yaparak döviz kurlarını sabit tutar.

2.3.2 Değişken Döviz Kuru Sistemi

Değişken döviz kuru sistemi, Fridman, Sohmen ve Yeager gibi iktisatçıların da aralarında yer aldığı, Şikago Okulu İktisatçıları tarafından savunulmaktadır. Bu sistemde, döviz, fiyatları uluslararası piyasalarda belirlenir. Ülkede serbest bir döviz piyasası mevcuttur ve bu piyasada oluşan toplam döviz arz ve talebi döviz fiyatını belirlemektedir. Piyasa arz veya talebinde bir değişiklik oluştuğunda ise, döviz kurları piyasada oluşan yeni denge nedeniyle, otomatik olarak yeniden belirlenmektedir. Serbest değişken kur sistemlerinde teoride, hiçbir hükümet müdahalesi bulunmamaktadır. Ancak, uygulamada ise, hükümetler Merkez bankaları aracılığıyla, döviz piyasasına döviz arz ederek veya piyasadan döviz alımı yaparak, piyasanın arz ve talep dengesini değiştirmek yoluyla, döviz kurunun değişimi üzerinde etkili olabilirler.

Bu sisteme, dalgalanma derecesine göre, serbest veya gözetimli dalgalanma olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Serbest dalgalanmada, döviz kuru hiçbir müdahale olmadan döviz arz ve talebine göre belirlenir. Gözetimli dalgalanmada ise, döviz piyasalarına kamu otoritelerince bazı dolaylı müdahaleler yapılabilmektedir. Gözetim kapsamına göre iki tür dalgalanma söz konusudur: Temiz ve kirli dalgalanma. Temiz dalgalanma sisteminde, sadece, kısa süreli ve düzensiz dalgalanmaların ortadan kaldırılmasına yönelik olarak döviz kurlarına müdahale edilmektedir. Kirli dalgalanma sisteminde ise, döviz kurlarına müdahale, ülkenin rekabet gücünün arttırılması amacıyla, gerektiğinde yapılmaktadır.

2.3.3 Karma Sistemler: Döviz Kuru Bantları; Ayarlanabilir Sabit Kur Sistemi; Kayan Parite Sistemi; Optimum Para Sahası; Döviz Kontrolleri

Sabit ve esnek kur sistemlerinin karışımından oluşan karma döviz kuru sistemleri başlıca aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir: Döviz Kuru Bantları; Ayarlanabilir Sabit Kur Sistemi; Kayan Parite Sistemi; Optimum Para Sahası; Döviz Kontrolleri.

Döviz Kuru Bantlarının uygulandığı sistemde, öncelikle döviz kurunun serbestçe dalgalanmasına izin verilecek, bir alt ve üst sınır belirlenmektedir. Bu sınırlar içinde kalmak kaydıyla, döviz piyasasında, döviz kurunun döviz arz ve talebi tarafından belirlenmesine izin verilmektedir. Ancak, döviz kurunun izin verilen limitler dışına çıkması yani bant dışına taşması halinde, resmi müdahaleler yapılmaktadır.

Bu sistemin temel özelliği, kamu otoritelerinin döviz piyasalarına sürekli olarak müdahalede bulunmamasıdır.

Ayarlanabilir Kur Sisteminde de, döviz kuru bandı sisteminde olduğu gibi, döviz kurunun serbest olarak dalgalanabileceği bir döviz bandı tespit edilmektedir. Ancak, bu sistemde, döviz kuru bandı sisteminden farklı olarak belirlenen döviz kuru düzenli aralıklarla yeniden belirlenmektedir. Ödemeler bilançosu açıklarını gidermek için para devalüe, fazlalıklarım gidermek için ise revalüe edilecektir.

Kayan Parite sisteminde ise, ayarlanabilir kur sistemine ilaveten, döviz kurları önceden ilan edilen miktarlarda veya sık sık belirlenen denge döviz kuruna ulaşılıncaya kadar sürekli değiştirilmektedir. Bu sistemi uygulayan ülkelerde, döviz kurunda yapılacak değişikliklerin hangi miktar ve sıklıkla izin verileceği ve dalgalanmasına izin verilen bandın genişliği kamu otoritelerince belirlenmektedir.

2.4 Döviz Kuru Riski ve Türleri

1970’li yılların ortalarında dalgalı kur sistemine geçiş sonucunda, dünya ekonomisi uluslararası olmaktan çıkıp uluslaraşırı hale geldi.

Uluslararası ekonomiyi şekillendiren, mal ve hizmetlerden ziyade para akışlarının dinamikliğidir. Bu dinamiklik sürecinde uluslararası faaliyetlerin sürekliliğim sağlamada firmalar çok etkin bir döviz riski yönetimini gerçekleştirmek zorundadırlar.

Döviz riski, bir firmanın kendi milli parası dışındaki paralarla kambiyo işlemlerinde bulunması ya da kendi ülkesi dışında net varlık ya da borçlarının olması durumunda ortaya çıkar. Döviz kuru değiştikçe yurt dışındaki net varlıkların ya da borçların değeri ile döviz işlemlerinin değeri fîrmanın kendi ulusal parasına çevrildiğinde değişecektir. Döviz kazanç ya da kayıpları tutarı, döviz risklerinin türlerine tanımlara göre değişik olacaktır.

İşletmeler açısından çeşitli maliyet veya zararlara neden olan döviz kuru riski aynı zamanda kar fırsatları da doğurabilmektedir. Bu açıdan, fonları iyi yönetilen işletmelerin bu yolla elde edebileceği ek gelirlerle rekabet üstünlüğü sağlamaları, fonlarım verimli kullanmaları ve mali piyasada güçlü bir firma imajına sahip olmaları mümkün olacaktır.

Bir firmanın döviz kuru riskiyle karşı karşıya kalması için mutlaka uluslararası faaliyet göstermesi gerekmez. Yerel paranın yabancı paralar karşısında değerinin değişmesi sonucunda ulusal firmaların faaliyetleri de olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenebilir.

Döviz kuru riski ile firmalar aşağıdaki durumlarda genellikle karşılaşmaktadır;

1. İhracatçının, ihracat konuşu ürün ve hizmetlerin üretim ve yerine getirilmesinde kullandığı para birimi ile ihracat tutarlarını alacağı para birimi birbirlerinden farklı değer ve değişmeleri sözkonusu ise,

2. İhracatçının değişik yabancı paralarla belirtilen, belirli bir zaman boyutu içinde tahsil edilmesi ya da ödenmesi gereken alacakları ve borçları varsa ve milli paraya göre yabancı paraların paritelerinde dalgalanmalar var ise,

3. Yurt dışında hizmet gören bir mühendislik ve müteahhitlik firmasının bu hizmetin yerine getirilmesinde yaptığı harcamalar ile hizmetten doğan alacağının tutan, farklı paralar ile ödeniyor ve tahsil ediliyorsa ve bu paraların değerleri değişim gösteriyorsa,

4. Hem yurt içinde, hem de yurt dışında birçok şubesi, ortaklığı, yatırımları bulunan çok uluslu bir şirketin üretim, ithalat ve yatırım faaliyetlerinde değişim aracı olarak kullandığı para birimi, kendi ülkesinin para biriminden başka, alacak ve borçlarını net varlıklarını belirten değerli belgeleri farklı dövizler üzerinden işlem ve değerlendirmeye tabi tutuyor ise, döviz riskiyle karşılaşır.

Kur riskini doğuran etken, döviz kurlarındaki nominal değil reel değişmedir. Çünkü işletmenin reel gelirlerinde, borç ve alacaklarında değişmelere yol açabilecek etken budur.

2.4.1 Muhasebe Riski (Translation Exposure Risk)

Bilanço riski de denilen (balance sheet exposure) bu risk, yabancı döviz cinsindeki aktif ve pasiflerin yerel para cinsinden değerlerinin, bir muhasebe döneminden diğerine kadar geçen zamanda döviz kurlarındaki herhangi bir fiziki işlem olmaksızın değişimini ifade etmektedir. Bir başka deyişle, döviz cinsinden belirlenmiş aktif veya pasiflerin muhasebe kayıtları için yerel para birimi cinsine çevrilmesi ya da “tercüme edilmesi” sonucunda ortaya çıkan bir risktir.

Ülkemizde de olduğu gibi, dövizle yapılan işlemlerin muhasebe kayıtları genellikle milli para cinsinden kaydedilmesi zorunluluğundan dolayı döviz cinsinden yapılan işlemlerin yerel paraya çevrilmesi gerekmektedir. Döviz kurlarındaki bu çevrilme sırasında işletmeleri döviz kuru riski ile karşı karşıya bırakmaktadır.

Bu risk özellikle çok uluslu şirketlerin sıkça karşılaştıkları ve yönetilmesi önemli olan bir risk türüdür. Yabancı ülkelerde faaliyet gösteren bu işletmeler faaliyetlerini ilgili yabancı ülke parası ile yürütür ve bilançolarını yine bu yabancı ülke parası cinsinden tutarlar. Daha sonra yabancı ülkedeki şubelerin bilançoları ana merkezde çok uluslu şirketin bilançoları ile birleştirilir.

2.4.2 İşlem Riski

İşlem riski beklenen nakit akımlarındaki döviz kuru hareketlerinin direk etkisinden kaynaklanan olası kazanç ve kayıplar olarak tanımlanabilir. Belirli bir vade sonra döviz karşılığı ödemede bulunacak işletme, anlaşma yapıldığı tarihteki döviz kuronda meydana gelen değişiklikler sonucu işlem riski ile karşı karşıya kalabilir. Bunun sonucunda işletme yerli para üzerinden daha fazla nakit ödemede bulunabilir.

Döviz kurlarındaki olası bir değişme firmanın beklenen ya da bütçelenen nakit akışı veya harcamalarının beklenenden daha az veya çok olması sonucunu yaratabilir. Dolayısıyla firmanın karlı olabilecek bir işlemi zararla kapatması söz konusu olabilmektedir. İthalatçı firma dövizdeki bir düşüş yüzünden kaybederken, ithalatçı firma da dövizdeki bir artış yüzünden kaybedecektir.

Döviz üzerinden alacağı olan bir ihracatçı firmanın yabancı paranın kendi ülke parasına karşı değer kaybetmesinden dolayı, öte yandan döviz ödemesi olan bir ithalatça firma, yabancı paranın değer kazanmasından dolayı zarara uğrayacaktır. Yabancı para bazında yapılacak ithalatın, yerel para cinsindeki maliyetlerinin belirsizliği, yerel paranın değer kaybetme olasılığı ithalatı riskli hale getirmektedir. Bu açıdan döviz kurlarındaki hızlı değişiklikler uluslararası ticareti olumsuz olarak etkileyen bir unsurdur.

İşlem riskinin tipik örneği, döviz cinsinden işlem gerektiren ithalat ve ihracat sözleşmeleridir. Sözleşmenin yapılması ile daha sonraki ödeme tarihi arasında geçecek süredeki olası bir kur değişikliği firmanın nakit akımlarında olumlu ya da olumsuz yönde değişiklik meydana çıkarır. Diğer bir örnek de işletmenin dövize bağlı borç alma sözleşmeleridir. Eğer, borç süresi içinde döviz kuru yükselmişse aynı miktar borcun karşılığında daha fazla ulusal para ödemek gerekir, dolayısıyla firmanın karlılığı ve reel nakit akımları azalır.

İşlem riskinin oluşmasına zaman da önemli rol oynar. Üzerinde anlaşılan fiyat ile ödeme tarihine kadar geçecek süre içinde ortaya çıkacak döviz kuru değişiklikleri ya da firmanın bilançosunu değerlendirmede kullandığı para cinsi dışındaki paralar üzerinden yaptığı cari işlemleri sonucunda oluşan nakti kayıp işlem riskine girmektedir. Uluslararası faaliyette bulunan ister küçük isterse büyük şirketlerin tümü işlem riskine maruz kalmaktadır.

İşlem riski özellikle gelirleri bir döviz cinsinden ve giderleri başka bir döviz cinsinden olan firma ve kuruluşlar (ve hatta devletler) için önem taşımaktadır. İşlem riskine en çarpıcı diğer bir örnek de firmanın vadeli bir ithalat ya da ihracat yapması durumunda vade sonunda kurların değişmesi sonucunda zararla karsılaşmasıdır.

2.4.3 Ekonomik Risk

Ekonomik risk, muhasebe ve işlem risklerine nazaran daha geniş kapsamlı olup, firmaların birbirlerine karşı olan rekabetçi pozisyonunu etkilemek şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Örneğin, Almanya’ya ihracat yapan bir İngiliz otomobil firması yalnızca DM’in £’e karşı değeri ile ilgilenmemekte, bunun yanında diğer ülkelerdeki rakiplerinin para birimlerinin DM karşısındaki değeri ile de ilgilenmektedir. Çünkü, İngiliz firmasının rakiplerinin paraları değer kaybederse bu firmanın ürettiği otomobiller Alman alıcılar açısından daha ucuz hale gelir ve İngiliz firmanın rekabet gücü yanında satış curosu da o oranda düşer.

Ekonomik risk, bir firmanın anlaşmalara dayalı olsun veya olmasın, nakit akışı üzerindeki toplam döviz kuru riskini ifade etmektedir. Bir şirketin değerinin göstergesi, gelecekte beklenen nakit akımlarının bugünkü değeri olduğundan, Kur değişmeleri bu nakit akımlarının bugünkü reel değerini etkiler. Bu da firmanın hisse senetlerinin piyasa değeri üzerinde etkide bulunur.

Firmanın, kur değişmelerine bağlı olarak bugünkü değerindeki değişmeleri PV ile, Kur değişmelerini ise E ile gösterirsek, bir firmanın kurlardaki değişmelerden etkilenmemesi için;

PV/ = 0

olması gereklidir. Bu eşitliğin sağlanmadığı durumlarda ise firmalar kur değişmelerinin ekonomik etkisine açıktır. Bu durumun olması da kısa dönemde firmaların likidite durumunda, uzun vade de ise firmanın mali yapısında ve karlılığında etkisini gösterir.

2.5 Kurların Belirlenmesinde Etken Olan Faktörler

2.5.1 Ödemeler Dengesi:

Bir ülkenin ödemeler dengesi belirli bir zaman aralığında sözü geçen ülke ile diğer ülkeler arasında gerçekleşen her tür ekonomik işlemin kayıtlarını içerir. Sadece o ülke vatandaşlarını ilgilendiren ve ulusal para birimi üzerinden gerçekleştirilen işlemler ödemeler dengesi kapsamı dışındadır Döviz kuru bir yabancı paranın ulusal para cinsinden fiyatıdır. Bu da sözkonusu yabancı paranın arz ve talebine bağlıdır. O halde döviz arz ve talebi tam olarak belirlenebilse, döviz kurlarını da belirleme olanağı elde edilir. Geleneksel yönteme göre tüm döviz gelir ve gideri doğuran işlemler ödemeler bilançosuna kaydedilir. O halde genel ödemeler bilanço yada çeşitli ana bilançolara dayanılarak kur değişmeleri yapılabilir.

2.5.2 Enflasyon Oranları (Satın Alma Gücü Paritesi-PPP):

Teori, tek fiyat kanununun bir uygulaması niteliğindedir. Buna göre, bir malın fiyatı aynı para ile ifade edildiğinde (taşıma giderleri, tarifeler gibi engellerin bulunmaması durumunda) dünyanın her yerinde aynı olmalıdır.

Uygulamada PPP. Mutlak ifadesinden ayrı olarak göreceli biçimde de ifade edilir. Buna göre ulusal para ile herhangi bir yabancı para arasındaki döviz kuru, bu iki ülkenin enflasyon ‘oranları farkım yansıtacak biçimde değişecektir.

– Reel Efektif

Döviz alım-satımlarında kullanılan kurlar nominal kurlardır. Nominal kurların ülkeler arasındaki enflasyon farklılıklarını gözönüne alacak şekilde hesaplanmasından elde edilecek kurlar da reel kurlardır. Reel efektif kur kavramı, kurların, fiyat seviyesinin artışı oranında düşeceğini (ya da tersi) ve böylece iki para birimi arasındaki reel efektif kurun sabit kalacağını öngören, satınalma gücü paritesi teorisine dayalıdır. İki ülkenin zaman içinde enflasyon oranı ve kur değişmelerini izlersek, iki değişken arasında tam bir uyumun olabilmesi için nominal kurların iç ve dış fiyat farkı oranında değişmiş olması gereklidir. Bu durumda nominal kurlarla reel kurlar aynıdır. Bir ülkedeki daha yüksek enflasyona karşın, nominal kurlar bu ölçüde yükseltilmemişse, reel kur nominal kurdan daha düşük olacak ve ulusal para yapay olarak aşırı değerlenecektir (over-valdation). Eğer nominal kurlar enflasyon farkından daha fazla arttırılırsa reel kur nominal kurun üzerinde olacak ve ulusal para eksik değerlenecektir (under-valuation).

2.5.3 Faiz Oranları

Genelleştirilmiş Fisher etkisine göre, reel faiz getirileri ülkeler arasında eşittir. Yani, bir para üzerinden beklenen reel faiz getirisi diğerinden yüksekse, mali fonlar düşük reel faizde olan ülkeden yüksek faizde olana doğru kayar ve bu faaliyet iki ülke arasında reel faizler eşitleninceye kadar sürer.

2.5.4 Politik İstikrar

Olumsuz politik beklentiler bir paranın değerinin düşmesine neden olabilir. İstenmeyen politik değişimlerin olabileceği beklentisi kişilerde ve iş çevrelerinin ellerinde varlık olarak parayı tutmama eğilimine neden olacağından para arzı artar. Bu tür gelişmeler de paranın değerinde düşüşe yol açar. Diğer yandan politik istikrar beklentisi paranın değerini arttırır.

2.5.5 Para İkamesi Modeli

Yabacı para tutmanın serbest ve yasal olduğu ülkelerde ithalatçılar, ihracatçılar, bankalar, spekülatörler, kişiler vb. portföy yönetenler çeşitli dövizler ve ulusal paradan oluşan yatırım portföyleri oluştururlar. Bunu, ortaya çıkan ekonomik gelişmelere bağlı olan çeşitli para birimlerinin riskini ve getirisini göz önünde bulundurarak yaparlar.

2.6. Döviz Kurlarını Belirleyen Yöntemler

Döviz kurunu belirleyen etmenleri ve de özellikle politik riski kantitatif olarak ifade etmenin güçlüğü genelde döviz uzmanlarınca paylaşılan ortak bir kanıdır. Kur tahminine yönelik olarak genelde temel iki yaklaşımdan söz etmek olanaklıdır.

2.6.1. Kitchen Sink Yöntemi

Döviz kurlarını etkilenen temel ekonomik, politik ve psikolojik etmenlere ilişkin döviz uzmanlarının subjectif yargılarına dayanmaktadır. Deneyimli döviz uzmanlarının kişisel beceri, yaratıcılık ve bilgilerine bayii yaklaşım belirli istatistiki modeller ile desteklenmekte ve döviz Kurunu belirlemede en geçerli yöntemler arasında sayılmaktadır.

2.6.2. Bilgisayar Bazlı Teknik Yöntemler

Bu Grup içinde en geçerli ve yeni yöntemlerden biri Momentum Modeli”dir. Geçmişteki döviz kurlarının gelecekteki yönlerini belirlemeye yarayan formüller dizisi olarak tanımlanan model sahip olduğu esneklik, pazar trendini yakından izlemesi ve her zaman yön değiştirebilmesi nedeniyle riske duyarlı şirketlerce yeğlenmektedir.

Momentum modeline benzer bir model deCharting’dir. Sözkonusu modelde pazar dalgalanmalarını gösteren grafiklere dayalı bir trend analizi hazırlanmaktadır. Dayanma noktaları, kanallar ve kırılma noktasını belirleyen olağandışı alanlar modelde ortaya konmaktadır.

2.7 Döviz Kuru Politikaları

Döviz kuru politikası, hükümetlerin uluslararası ödemelerini belli bir düzen içinde ve sağlıklı olarak gerçekleştirebilmek için dış ödeme dengesini olumlu yönde tutabilmek amacıyla döviz kuru ile ilgili olarak almış oldukları önlemlerin tümüdür.

Kur sistemlerinde dış ödeme dengesinin gerçekleştirilebilmesinde en önemli olan döviz kuru ayarlamalarıdır. Serbest kur sisteminde kur ayarlamaları kendiliğinden, arz ve talep durumuna göre oluşur. Fakat Esneklik kazandırılmış sabit kur sisteminde döviz kurları ayarlamaları iki şekilde yapılır. Bunlar hükümetlerin aldıkları kararla kendi milli paralarının dış değerini yükseltir (revalüasyon).

2.7.1. Döviz Kuru Politikalarında Tarihsel Gelişim

2.7.1.1 Bretton Woods”tan Önceki Dönemde Uluslararası Para Sistemi

1944 yılında kurulan Bretton Woods para sisteminden (İMF Sistemi) önceki uluslararası ödeme sistemi, altın standardı’dır. 1870’li yıllardan 1929 dünya ekonomik krizine kadar altın standardı, uluslararası para sisteminin esasını oluşturmuştur. 1930’lardan Bretton Woods sisteminin kurulduğu 1944 yılma kadar geçen süre ise buhran dönemidir.

Bu sistemin özellikleri nedeniyle dünya ticareti ve mali akımlar açısında kur risklerinden büyük ölçüde uzak, istikrarlı ve belirgin bir ortam oluşur.

Dünya ekonomisinde, l. Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte bu sistem yürürlükten kalkmış ve para-altın ilişkisi sona ermiştir. Böylece kağıt para dönemi başlamıştır. Savaş sonrası yoğun istek karşısında altın sistemine tekrar dönülmüş, fakat savaş öncesi kadar başarılı sonuçlanmamıştır. 1929 yılında dünya ekonomik kriziyle altın standardı tekrar yıkılmıştır.

2.7.1.2 Bretton Woods Para Sistemi: (1944-1973)

2. Dünya savaşının sonlarına doğru, Bretton Woods’ta düzenlenen bir Birleşmiş Milletler Konferansında Uluslararası Para Fonu (IMF) merkezi kuruluş olarak kabul edildi. Bu sisteme Altın Borsası standardı da denebilir.

Bu sistem ayarlanabilir sabit kur sistemidir. Aynı zamanda bir altın döviz standardıydı. Çünkü ABD doları altına, diğer paralar da dolara bağlanmıştı. 35 $ l ons altın sabit fiyatı sağlanıyordu. Elinde dolar mevcudu olan ülkeler Merkez Bankaları kanalıyla bu dolarları ABD’de altına dönüştürebilirken ellerinde dolar bulunan özel kişiler ise bunları ancak serbest piyasada altına dönüştürebiliyorlardı.

Bretton Woods’un amacı, kısa dönemli dalgalanmalar karşısında döviz kurlarına istikrar sağlayacak bir düzen olması, döviz kuru değişmelerinde devalüasyonların doğmasına engel olmaktır. IMF, sistemin bu amaca göre yürütülmesinden sorumlu tutulmuştur.

Döviz Kurunun sabitliği sağlanmış olduğundan pariteden sapan üst ve alt sınırların bozulması durumunda Merkez Bankaları piyasaya müdahale ederek denge kurulmaya çalışılıyordu.

2.7.1.3 Bretton Woods’tan Sonraki Dönem: Yeni Döviz Kuru Sistemleri

IMF Geçici Komitesi, 1976’da Jamaika’nın Kingston şehrinde yaptığı toplantıda, uluslararası para sistemi ile ilgili bir dizi karar almıştır. Böylece IMF sabit döviz kur sisteminin yıkılmasından itibaren uluslararası para sisteminin işleyişinde yeni görevler üstlenmiştir. Bu toplantıda IMF üye ülkelerin kur politikalarını gözetme görevi almıştır. Üye ülkeler, yeni düzenleme ile “sabit” veya “dalgalı” kur sisteminden istediklerini kabul edecekler, fakat bunu ve yapacakları değişiklikleri belli sürelerle Fon’a bildireceklerdir.

Günümüzde IMF üyelerinin kabul ettikleri döviz kuru sistemleri iki ana gruba ayrılır. Bunlar, bağlı (sabit) kurlar, esnek (dalgalı) kurlardır. Bağlı kurlarda milli paralar, ya sanayileşmiş büyük bir ülkenin parasına veya bir para sepetine bağlanır.

Esnek kur sistemim (dalgalı) kabul eden ülkelerden bir kısmı paralarını bağımsız olarak dalgalanmaya bırakmıştır. Örn: ABD doları İngiliz sterlini, Japon Yeni Canada ve Avustralya doları Avrupa para sistemine dahil olan ülkelerin paraları sabit kurlardan birbirine bağlanmış iken, dolar ve diğer paralar karşısında ayrı ayrı dalgalanmaya bırakılmıştır.

Dünya Ekonomisinde küçük yer tutan ülkeler bağlı kur, büyük ülkeler ise esnek döviz kuruna ilgi göstermektedirler. Enflasyon oranları arasında farklılık olan ülkeler esnek birbirine yakın ülkeler ise bağlı döviz kurunu kabul etmektedirler.

2.7.2 Türkiye’de Uygulanan Döviz Kuru Politikaları

1923 – 1947 Dönemi

1947 – Ocak 1980 Dönemi (Sabit Kur Sistemi)

2000 Yılı Döviz Kuru Politikası

2001 Yılı Döviz Kuru Politikası

2002 Yılı Döviz Kuru Politikası

3. SONUÇ

Günümüzde işletmeler çeşitli nedenlerden dolayı döviz kuru riski ile karşı karşıyadır. Bir firmanın döviz kuru riskiyle karşı karşıya kalması için mutlaka uluslararası faaliyet göstermesi gerekmez. Yerel paranın yabancı paralar karşısında değerinin değişmesi sonucunda ulusal firmaların faaliyetleri de olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenebilir.

Ödemeler dengesi, enflasyon oranları, faiz oranları, politik riskler vb. faktörler çeşitli şekillerde döviz kurlarının belirlenmesinde etkili olmaktadır. Döviz kuru politikalarında zaman içerisinde farklı politikalar izlenmiştir. Genellikle, Dünya Ekonomisinde küçük yer tutan ülkeler bağlı kur, büyük ülkeler ise esnek döviz kuruna ilgi göstermektedirler. Ülkemizde de çeşitli tarihlerde farklı döviz kuru politikaları uygulanmıştır. 1947 – Ocak 1980 Dönemi (Sabit Kur Sistemi), son dönemde ise bilindiği gibi dalgalı kur sistemine geçilmiştir.

4. YARARLANILAN KAYNAKLAR

1- EKŞİ, Emrah; Döviz Kuru, Türkiye’de Uygulanan Kur Politikaları ve Döviz Piyasası, Türkiye Bankalar Birliği, İstanbul Mart 2002

2- KARAMUSTAFA, Osman; Türkiye’de 500 Büyük Firmada Döviz Kuru Riski Yönetimine İlişkin Bir Saha Araştırması, Yüksek Lisans Tezi, İÜSBE İşletme Fakültesi İşletme Finansmanı Bilim Dalı, İstanbul 1995

3- KIPICI, Ahmet N & Mehtap Kesriyeli; Reel Döviz Kuru Tanımları ve Hesaplama Yöntemleri, TCMB Araştırma Genel Müdürlüğü Yayın No: 97/1, Ankara Ocak 1997

4- OKSAY, Suna; Döviz Kuru ve Ödemeler Bilançosu Politikaları: Türkiye (1923-2000), Beta Kitabevi, İstanbul Temmuz 2001

5- ÖZMEKİK, Saime; Döviz ve Kur Politikalarının İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına Etkileri, Yüksek Lisans Tezi, İÜSBE Sermaye Piyasası ve Borsa Bölümü, İstanbul 1995

6- PARASIZ, İlker; Uluslararası Para Sistemi ; Ezgi Kitabevi Yayınları, Bursa 1996

7- TEVFİK, Gürman; Bankalarda Döviz Yönetimi ve Döviz Piyasaları, İstanbul 1998

8- VELİOĞLU, Cavidan; Döviz Kuru, Türkiye’de Uygulanan Kur Politikaları ve Döviz Piyasası, Türkiye Bankalar Birliği, İstanbul Mayıs 1997

Exit mobile version