Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması 2005 Yılı Birinci Geçici Vergi Döneminde Uygulanmayacak Ancak, Sorunlar Devam Etmektedir

Talha APAK

Yeminli Mali Müşavir

 

ENFLASYON DÜZELTMESİ UYGULAMASI 2005 YILI BİRİNCİ GEÇİCİ VERGİ DÖNEMİNDE UYGULANMAYACAK ANCAK, SORUNLAR DEVAM ETMEKTEDİR

  1. GİRİŞ

30.12.2003 tarih ve 25332 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2004’ten itibaren yürürlüğe giren 5024 Sayılı Kanun ile düzenlenen “Enflasyon Düzeltmesi” Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun mükerrer 298 inci maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddenin 1. bendi aşağıdaki gibidir.

  1. Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer.

Kapsama giren mükellefler, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tabloları düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar. Geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuzaltı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son oniki ay dikkate alınır. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılır.

Bakanlar Kurulu; bu maddede yer alan %100 oranını %35’e kadar indirmeye veya tekrar kanunî seviyesine kadar yükseltmeye, % 10 oranını ise % 25’e kadar çıkarmaya veya tekrar kanunî seviyesine kadar indirmeye yetkilidir.

Bu maddeye göre; fiyat endeksindeki artışın içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10’dan fazla olması halinde mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulur. Enflasyon düzeltmesi uygulaması her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer. Başlama için, endeks artışının her iki oranın (%100 ve %10) birden üstünde olması gerekir. Bunlardan birisi aşağıda kaldığında düzeltme başlamaz. Çünkü her iki şart birlikte gerçekleşmemiştir. Sona erme hali de başlamama ile aynı şekilde tarif edilmiştir. Bu iki şart birlikte gerçekleşmediği, başka bir ifadeyle TEFE artış oranı aynı anda her iki orandan da yukarıda olmadığı her durumda, enflasyon düzeltmesi uygulanamaz.

2004 yılında her iki şartın (%100 ve %10) birlikte (30.06.2004) gerçekleşmiş olması nedeniyle vergisel açıdan başlamış bulunan enflasyon muhasebesi uygulamasından çıkabilmek için, yine her iki şartın da birlikte gerçekleşmemiş olması gerektiğinden, bir yılın herhangi bir geçici vergi döneminde enflasyon muhasebesi uygulandığı takdirde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve o yılın sonunda da enflasyon muhasebesinin uygulanması zorunlu olduğundan, 2005 yılında vergisel açıdan enflasyon muhasebesi uygulanıp uygulanmayacağının tespiti açısından ise, Mart 2005 sonu itibariyle TEFE endeksinin ulaştığı değer sonucu ortaya koymuştur. (1)

Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan Mart 2005 enflasyon rakamlarına göre bir önceki yılın aynı ayına göre değişim (TEFE) %8,16,  son 36 aylık değişim ise % 57,83 olarak gerçekleşmiştir. (2)

2005/Mart TEFE 8.503,60
2002/Mart TEFE 5.387,90
FARK 3.115,70
3.115,70 : 5.387,90  = % 57,83
Son 36 aylık (TEFE)  enflasyon artışı % 57,83
Son 12 aylık (TEFE)  enflasyon artışı % 8,16

Bu değerlere göre; 213 sayılı VUK Mükerrer 298. maddede belirtilen şartlar (%100 ve %10 birlikte) oluşmadığından, 2005 yılı birinci geçici vergi dönemi için enflasyon düzeltmesi yapılmayacaktır.  

Diğer taraftan Bakanlar Kurulu’nun % 100 oranını % 35’e indirme veya %10 oranını %25’e çıkarma yetkisi bulunmaktadır. Kaldı ki, Bakanlar Kurulu Mart/2005’ten önce ve bugüne kadar henüz bu yetkisini kullanmamıştır.

  1. ENFLASYON DÜZELTMESİNİN YARATTIĞI SORUNLAR
  2. Mevcut düzenleme kapsamında yapılan “enflasyon düzeltmesi” işlemleri işletmelerin bilançoları üzerinde günün koşullarına göre sağlıklı sonuç vermemiştir. Bazı işletmelerde aktif/pasif hesaplar gerçek rakamlara ulaşamamış veya gerçek rakamlardan uzaklaşmıştır.
  3. İşletmeler için gereksiz harcama kalemleri yaratmış, bazı kesimlere de rant sağlamıştır.
  4. Meslek mensupları (SM, SMMM, YMM) na ek külfetler ve iş yükü getirmiştir.
  5. Muhasebenin genel ilke ve esaslarından uzaklaşılarak, vergisel düzenlemeler amaçlanmıştır.
  6. Vergi mevzuatında yer alan “takvim yılı” kavramına ilave olarak “geçici vergi dönemleri” getirilerek “cari yıl” kavramını tartışılır hale getirmiştir.
  7. Büyük çoğunluğu muhasebe bürolarında tutulan defter/belgelerde mevcut bilgisayar programları ile sağlıklı sonuçlar alınamamıştır.
  8. Enflasyon muhasebesi bu yapısıyla öz sermayesi yeterli olup krediyle iş yapmayan firmalara önemli vergisel avantajlar sağlıyor olabilir ama, milyonlarca vatandaşa ekmek kapısı, iş kapısı olan küçük işletmeler, orta büyüklükteki işletmeler, KOBİ’ler, banka kredisiyle, yabancı kaynakla çalışmak zorundadırlar. Bu işletmeler zarar dahi etse fiktif kârlar sonucu vergi matrahlarıyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bunlar olmayan kârın vergisini ödemek zorunda kalacaklarından pek kısa zamanda kapılarına kilit vurmak ile yüz yüze geleceklerdir.
  9. Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 01.01.2005 tarihinden geçerli olmak üzere TEFE (Toptan Fiyat Endeksi) yerine ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) kavramı getirilerek yeni değer ölçüsü yaratılmış ancak, vergi yasalarında buna ilişkin yeterli düzenleme veya açıklamalara yer verilmemiştir. Özellikle 2005 yılı için TEFE’nin nerede ne için kullanılacağı, ÜFE’nin nerede ne için kullanılacağı veya enflasyon düzeltmesinde hangisinin geçerli olacağı konusunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

III.  SONUÇ

Yirmi yıldır yaşanan enflasyon, işletme bilançolarının düzeltilmesini zorunlu hale getirmiştir. Ticaret ve Sanayi Odaları başta olmak üzere, hemen her kesimin enflasyon muhasebesi istediği de bir gerçekti. Ama, bugünkü haliyle enflasyon muhasebesi uygulanamaz bir hal almıştır. Ne mükellefler, ne idare bu yükün altından kalkacak durumda değildir. Bir defalığına mahsus olmak üzere yapılması zaruri olan düzeltme yapılmalıdır. İzleyen vergilendirme dönemlerinde enflasyon muhasebesi uygulamasından vazgeçilmelidir. Nasıl olsa enflasyon düşüyor, %10’ların altında kalacak, uygulaması da olmayacak, gibi bir düşünce enflasyon muhasebesinin bugünkü durumuna çare olamayacaktır. (3)

Yeni bir yasal düzenlemenin yapılarak (Mükerrer 298. madde değişikliği dahil) enflasyon düzeltmesi veya enflasyon muhasebesi uygulamasının günün koşullarına uyarlanması gerekmektedir. Gelinen noktada ülkenin ekonomik/sosyal/mali ve teknolojik durumu ciddi bir değişiklik yaşamıştır. Bundan hareketle yapılacak düzenlemelerde günün ekonomik (enflasyonist) koşulları da dikkate alınmalıdır.

Yasal düzenlemeler ve teknik veriler 2005 yılı birinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapılmayacağını göstermiştir.  Ancak, sonraki 2005 yılı geçici vergi dönemleri ve sonraki yıllarda uygulamanın ne olacağını ise ilgili dönem sonlarında açıklanacak fiyat endeksleri belirleyecektir.

2005 yılı birinci geçici vergi beyan dönemine bir aydan az bir süre kalmıştır. Maliye Bakanlığı’nın 2005 yılı birinci geçici vergi dönemi için enflasyon düzeltmesi işleminin yapılmaması yönündeki açıklaması da beklenilmektedir.

DİPNOT VE KAYNAKLAR

(1)    Cemalettin TURAN, Hesap Uzmanları Derneği, Vergi Dünyası, Ocak 2005, Sayı 281

(2)     ismmmo.org.tr

(3)     Münir BELLEK, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Ocak 2005, Sayı 13

Exit mobile version