Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Kapsamı Genişletildi – Yararlanma Şartları Değişti – Ancak Mevzuat ve Uygulama Karmaşası Devam Etmektedir

Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir

YATIRIMLARIN VE İSTİHDAMIN TEŞVİKİ KAPSAMI GENİŞLETİLDİ – YARARLANMA ŞARTLARI DEĞİŞTİ – ANCAK MEVZUAT VE UYGULAMA KARMAŞASI DEVAM ETMEKTEDİR

  1. GİRİŞ

18.05.2005 tarih ve 25819  sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5350 sayılı Kanun ile 5084 sayılı yatırımların ve istihdamın teşviki ile ilgili Kanunda değişiklikler yapılmıştır. 01.04.2005 tarihinden itibaren, 13 il daha teşvik uygulaması kapsamına dahil edilmiştir. Ayrıca anılan Kanunla teşvik uygulamasından azami yararlanma süresi yeniden düzenlenmiş, Kanun kapsamındaki illerde gerek yeni faaliyete başlayan, gerekse öteden beri faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin asgari otuz işçi çalıştırmaları şartı getirilmiş ve teşvik uygulaması kapsamında değerlendirilecek işçi sayısı artırılmıştır

Genel olarak 30 ve daha fazla personel istihdam eden işletmelere yönelik hale getirilen Gelir Vergisi, SSK işveren hissesi teşviği ve enerji teşviği bu yönüyle daraltılırken yasa kapsamında bulunan 36 ile; Artvin, Çorum, Elazığ, Kastamonu, Kütahya, Kahramanmaraş, Nevşehir, Niğde, Rize, Trabzon, Tunceli, Karaman, Kilis illeri de dahil edilmek suretiyle il sayısı 49’a çıkarılmış bulunmaktadır.

Bilindiği üzere 5084 sayılı Kanunun amacı; bazı illerde vergi ve sigorta primi teşvikleri uygulamak, enerji desteği sağlamak ve yatırımlara bedelsiz arsa ve arazi temin etmek suretiyle yatırım ve istihdam imkanlarını artırmak.

Bu illere yeni düzenlemeyle 13 il daha ilave edilmiştir. Uygulamadan sadece gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olanlar yararlanacaktır. Dolayısıyla, gelir ve kurumlar vergisine tabi olmayanlar bu teşvikten yararlanamayacaktır.

  1. 5084 Sayılı Kanunla Düzenelenen (Eski) Teşvik Uygulaması

5084 sayılı Kanun’un 3. maddesinde düzenlenmiş bulunan gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanılmasına ilişkin usul ve esaslar, Kanun kapsamındaki illerde öteden beri faaliyette bulunanlar ile 01.10.2003 tarihinden sonra yeni faaliyete başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından farklılık arz etmektedir.

01.10.2003 Tarihinden Önce Faaliyete Başlayan Gelir ve Kurumlar Vergisi Mükelleflerinde Teşvik  Uygulaması:

5084 sayılı Kanun’un 3. maddesi hükmü uyarınca, Kanun kapsamındaki illerde 01.10.2003 tarihinden önce işe başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin istihdam ettikleri işçiler ile ilgili olarak gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanabilmeleri için bu tarihten önce Sosyal Sigortalar Kurumu’na verdikleri en son dört aylık sigorta prim bordrosunda (2003/II. dönem) bildirdikleri işçi sayısına ilave olarak işçi istihdam etmeleri gerekmekte olup, ilave olarak istihdam ettikleri işçiler için gelir vergisi stopaj teşvikinden yararlanabileceklerdir.

Örnek: 5084 sayılı Kanun kapsamındaki ilde 01.01.2003 tarihinde faaliyete başlayan kurumlar vergisi mükellefinin Sosyal Sigortalar Kurumu’na vermiş olduğu 2003 yılı II. dönem dört aylık sigorta prim bordrosunun son ayı olan Ağustos ayında 50 işçi kayıtlıdır. Anılan mükellefin gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanabilmesi için Mart/2004 döneminden itibaren bu işyerinde çalıştırdığı işçi sayısının 50’den fazla olması gerekmektedir. Aksi takdirde anılan mükellefin bu işyerinde çalıştırdığı işçi sayısının 50 veya daha az olması durumunda gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanması mümkün değildir. Diğer taraftan anılan mükellefin 50’den fazla işçi çalıştırması durumunda istihdam ettiği bütün işçiler için teşvik uygulamasından yararlanması mümkün olmayıp, sadece baz işçi sayısı olan 50 işçi sayısını aşan işçiler için teşvik uygulamasından yararlanabilecektir.

01.10.2003 Tarihinden Sonra Yeni Faaliyete Başlayan Gelir ve Kurumlar Vergisi Mükelleflerinde Teşvik Uygulaması:

5084 sayılı Kanun’un 3. maddesi hükmü uyarınca 01.10.2003 tarihinden sonra Kanun kapsamındaki illerde yeni faaliyete başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, bu iş yerlerinde fiilen çalıştırdıkları işçilerin tamamı için gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanabilecektir. Yeni işe başlamaktan maksat, 5084 sayılı Kanun kapsamındaki illerde gelir veya kurumlar vergisi açısından ilk kez mükellefiyet tesisi veya yeni bir iş yerinin kurulmasıdır. Buna karşılık gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait olmakla beraber 01.10.2003 tarihinden önce faaliyeti durdurulan işletmelerin, bu tarihten sonra yeniden faaliyete geçirilmesi yeni işe başlama olarak kabul edilmeyecek, ancak bu durumda bulunan mükellefler yarattıkları ek istihdam olanakları çerçevesinde teşvik uygulamasından yararlanabilecektir.

5084 Sayılı Yasa Kapsamındaki İller ( 36 )

Kırşehir Bayburt
Sinop Şanlıurfa
Giresun Mardin
Amasya Aksaray
Uşak Adıyaman
Malatya Kars
Sivas Van
Tokat Iğdır
Diyarbakır Yozgat
Afyon Ardahan
Batman Hakkari
Erzincan Bingöl
Osmaniye Bitlis
Düzce Şırnak
Çankırı Muş
Siirt Ağrı
Gümüşhane
Ordu
Erzurum
Bartın
  1. 5350 Sayılı Kanunla Düzenelenen (Yeni) Teşvik Uygulaması

5350 sayılı Kanun ile 5084 sayılı yatırımların ve istihdamın teşviki ile ilgili Kanunda değişiklikler yapılmıştır. Genel olarak 30 ve daha fazla personel istihdam eden işletmelere yönelik hale getirilen Gelir Vergisi , SSK işveren hissesi teşviği ve enerji teşviği bu yönüyle daraltılırken yasa kapsamında bulunan 36 ile 13 il dahil edilmek suretiyle il sayısı 49 ile çıkarılmış bulunmaktadır.

Bu Kanun’un uygulaması bakımından yeni işe başlamaktan maksat gelir veya kurumlar vergisi açısından ilk kez mükellefiyet tesisi veya kapsama dahil illerde yeni bir işyerinin kurulmasıdır. Yeni işe başlayan mükellefler en az 30 işçi çalıştırmaları koşuluyla işletmelerinde çalıştırdıkları tüm işçiler için bu teşvikten yararlanabilecektir.

Gelir vergisi stopajı teşviki sadece kapsama dahil illerde bulunan işyerlerinde fiilen çalıştırılan işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanacak gelir vergisi açısından geçerlidir. Bu işyerlerine ilişkin bordrolarda gösterilmiş olsa dahi fiilen bu işyerlerinde çalışmayan işçiler açısından teşvikten yararlanmak mümkün değildir.

5350 sayılı kanunun uyulama esasları; sigorta açısından 27.05.2005 tarih, 16-344 Ek sayılı genelge ile, vergi açısından ise 04.06.2005 tarih, 25835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “2 seri no.lu Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Genel Tebliği” ile düzenlenmiş bulunmaktdır.

5350 Sayılı Yasa İle İlave Edilen İller (13)

Artvin Niğde
Çorum Rize
Elazığ Trabzon
Kastamonu Tunceli
Kütahya Karaman
Kahramanmaraş Kilis
Nevşehir

II.YENİ UYGULAMANIN KAPSAM VE YARARLANMA ŞARTLARI

  1. Gelir Vergisi Stopajı Teşviki

31.12.2008 tarihine kadar uygulanmak üzere 01.04.2005 tarihinden itibaren kapsam dahilindeki 13 il de dahil olmak üzere 49 ilde işe yeni başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin en az 30 işçi çalıştırmak koşuluyla bu işyerlerinde çalıştırdıkları işçiler ile 01.04.2005 tarihinden önce vermiş oldukları en son aylık prim ve hizmet belgelerindeki işçi sayısını en az %20 oranında artırmaları ve çalıştırılan toplam işçi sayısının asgari 30 kişiye ulaşması halinde, bu işyerlerinde çalıştırılan toplam işçi sayısını geçmemek üzere artırdıkları işçi sayısı ile mevcut işçilerden, artırdıkları işçi sayısının iki katı kadar işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin organize sanayi veya endüstri bölgelerinde kurulu iş yerleri için tamamı, diğer yerlerdeki iş yerleri için %80’i, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilecektir.

Teşvikten yararlanmaya başlanmasından sonra işçi çıkarılması nedeniyle işçi sayısında azalma olması halinde, terkin edilecek vergi tutarının tespitinde, % 20 oranında istihdam artışı şartı gerçekleştirilmiş olmak kaydıyla kalan işçi sayısı dikkate alınacaktır. İşten çıkarılan işçinin Kanun kapsamında olmayan eski işçiler olması halinde, terkin edilecek vergi tutarının hesaplanmasında Kanun kapsamında olan işçilerden hangisinin dikkate alınmayacağına mükellef serbestçe karar verecektir. Öte yandan, işçi sayısındaki azalma sonucu işyerindeki işçi sayısının 30 işçinin altına düşmesi halinde o işyerinde işçi sayısı yeniden 30 işçiye ulaşmadıkça teşvik uygulanmayacaktır.

5350 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde yeni faaliyete başlanılması için esas alınan 01.10.2003 tarihi anılan Kanun ile 01.04.2005 tarihi olarak değiştirilmiştir. Buna göre yeni işe başlamaktan maksat, 01.04.2005 tarihinden sonra Kanun kapsamındaki illerde gelir veya kurumlar vergisi açısından ilk kez mükellefiyet tesisi veya yeni bir işyerinin kurulmasıdır,

5084 sayılı Kanun’un 5350 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 3. maddesi hükmü uyarınca, 01.04.2005 tarihinden önce Kanun kapsamındaki illerde faaliyette bulunanlar ile bu tarihten sonra yeni faaliyete başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanması farklı usul ve esaslara bağlanmıştır. Buna göre 01.04.2005 tarihinden önce Kanun kapsamındaki illerde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanabilmeleri için 01.01.2005 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Kurumu’na vermiş oldukları en son aylık prim ve hizmet belgelerindeki (Kasım/2004) işçi sayısını en az % 20 oranında artırmaları ve asgari 30 işçi çalıştırmaları gerekmektedir. Başka bir deyişle Kanun kapsamındaki illerde öteden beri faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu işyerlerinde istihdam ettikleri işçiler ile ilgili olarak 01.04.2005 tarihinden itibaren gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanmak istemeleri durumunda;

Örnek 1; Kapsama dahil Çorum ilindeki organize sanayi bölgesinde bulunan işyerinde öteden beri faaliyette bulunan (Z) mükellef, 01/01/2005 tarihinden önce vermiş olduğu en son aylık prim ve hizmet belgesinde 50 işçi istihdam ettiğini bildirmiştir. Mükellef 01/04/2005 tarihinden itibaren işletmesinde çalıştırdığı işçi sayısını 60’a çıkarmıştır. Mükellef işçi sayısında %20 oranında artış sağlaması ve asgari 30 işçi çalıştırması dolayısıyla yeni işe aldığı 10 işçi ile mevcut işçilerinden 20 kişi olmak üzere toplam 30 işçi için teşvikten yararlanmaya hak kazanmıştır.

Öteden beri Kanun kapsamındaki illerde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu işyerlerinde istihdam ettikleri işçiler ile ilgili olarak gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanmasına ilişkin olarak 5350 sayılı Kanunla yapılan değişiklik bununla sınırlı olmayıp ayrıca işverenler Kanun kapsamındaki illerde bulunan işyerlerinde çalıştırılan toplam işçi sayısını geçmemek üzere, artırdıkları işçi sayısı ile mevcut işçilerden artırdıkları işçi sayısının iki katı kadar işçi için teşvik uygulamasından yararlanmaları mümkün olacaktır.

Örnek 2; Öteden beri Kahramanmaraş ilinde faaliyette bulunan ve 01.01.2005 tarihinden önce yasal süresi içinde Kurum’a vermiş olduğu 2004/Kasım ayına ait aylık prim ve hizmet belgesindeki sigortalı sayısı 50 olan (Y) mükellefin gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanabilmesi için işyerindeki sigortalı sayısını asgari % 20 oranında artırması, yani 10 sigortalıyı daha 01.04.2005 tarihinden itibaren çalıştırması gerekmektedir. Bu durumda, ilave sigortalılar (10 sigortalı) ile ilave sigortalıların 2 katı tutarındaki sigortalı sayısı (20 sigortalı) kadar mevcut sigortalı (toplam 30 sigortalı) için sigorta primi işveren hissesi teşvikinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.

5084 sayılı Kanun’un 5350 sayılı Kanunla değiştirilen 3. maddesi uyarınca 01.04.2005 tarihinden itibaren Kanun kapsamındaki illerde yeni işe başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanabilmeleri için asgari otuz işçi çalıştırmaları gerekmektedir. Bu durumda otuz veya daha fazla işçi çalıştıran gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri istihdam ettikleri bütün işçiler için gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanabileceklerdir. Aksi takdirde diğer bütün şartları haiz olmakla birlikte, istihdam ettikleri işçi sayısı 30’dan daha az olan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanabilmesi mümkün değildir.

  1. Sigorta Primi İşveren Paylarında Teşvik

Yasa kapsamındaki illerde yeni kurulacak işyerlerinde 30 işçi ve 01.04.2005 tarihinden önce işe başlayanların ise işçi sayısını en az %20 artırmaları ve çalıştırılan toplam işçi sayısının asgari 30 kişiye ulaşması vergi teşviğinde olduğu gibi sigorta primi işveren hissesi için de geçerlidir.

31.12.2008 tarihine kadar uygulanmak üzere, belirtilen yasa kapsamına giren 49 ilde Sosyal Sigortalar Kanununun 72 ve 73’ncü maddeleri uyarınca prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hissesinin organize sanayi veya endüstri bölgelerinde  kurulu işyerleri için tamamı, diğer yerlerdeki iş yerleri için %80’i  Hazinece karşılanacaktır.

Hazinece karşılanacak tutarın, organize sanayi ve endüstri bölgelerindeki işyerleri için 506 sayılı Kanunun 78’nci maddesi uyarınca belirlenen kazanç alt sınırına göre hesaplanan işveren hissesi prim tutarının, diğer yerlerdeki işyerleri için 506 sayılı Kanunun 78’nci maddesi uyarınca belirlenen kazanç alt sınırına göre hesaplanan işveren hissesi prim tutarının %80’ini aşamayacağı Kanunda belirtilmiştir.

Yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisinde bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi ek bir kapasite ve istihdam artışına neden olmayan, sadece teşviklerden yararlanmak amacıyla yapılan işlemler, bu Kanunla getirilen teşviklerden yararlanamayacaktır.

Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz, Hazinece karşılanılan enerji giderleri, iadenin yapıldığı dönemde gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınacaktır.

01.04. 2005 tarihinden itibaren yeni işe başlayan ve en az 30 sigortalı çalıştıran gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu madde ile getirilen uygulamadan yararlanmaları mümkün olduğundan, 01.04.2005 tarihinden itibaren gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olup, yeni işe başlayan ve en az 30 sigortalı çalıştıran işverenlerin bu Kanun’dan yararlanmayı istemeleri halinde, 2005/Nisan ayı için ilgili Sigorta İl Müdürlüğü’ne verecekleri aylık prim ve hizmet belgesi ilk belge olarak dikkate alınmaktadır.

01.04.2005 tarihinden önce işe başlamış olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ve aracılarının 01.01.2005 tarihinden önce ilgili sigorta müdürlüğüne vermiş oldukları en son aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısını en az % 20 oranında artırmaları ve çalıştırdıkları toplam sigortalı sayısının asgari 30 kişiye ulaşması halinde, bu işyerlerinde çalıştırılan toplam sigortalı sayısını geçmemek üzere artırdıkları sigortalı sayısı ile mevcut sigortalılardan artırdıkları sigortalı sayısının iki katı kadar sigortalı kapsama girmektedir. 01.04.2005 tarihinden sonra faaliyete başlayan işyerlerinde, 30 sigortalı çalıştırma şartının yerine getirilmiş olup olmadığının tespitinde, varsa aracıların çalıştırdıkları sigortalı sayısı da dikkate alınmaktadır.

Örnek 1;  01.01.2005 tarihinden önce yasal süresi içinde Kurum’a verilmiş olan 2004/Kasım ayına ait aylık prim ve hizmet belgesindeki sigortalı sayısı 30 olan Trabzon’daki (A) işletmesinin bu Yasa’dan yararlanabilmesi için işyerindeki sigortalı sayısını asgari % 20 oranında artırması, yani 6 sigortalıyı daha 01.04.2005 tarihinden itibaren çalıştırması gerekmekte, bu durumda, ilave sigortalılar (6 sigortalı) ile ilave sigortalıların 2 katı tutarındaki sigortalı sayısı (12 sigortalı) kadar mevcut sigortalı (toplam 18 sigortalı) için sigorta primi işveren hissesi teşvikinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.

Örnek 2; 01.01.2005 tarihinden önce Kurum’a verilmiş olan 2004/Kasım ayına ait aylık prim ve hizmet belgesindeki sigortalı sayısı 15 olan Elazığ’daki (B) işletmesinin 2005/Nisan ayında sigortalı sayısını 30’a çıkarmış olması halinde, 2004/Kasım ayındaki mevcut sigortalılarına göre istihdamı % 20 oranı üzerinde artırmış ve asgari 30 sigortalı barajına ulaşmış olması nedeniyle, 15 ilave sigortalı ve mevcut (15 sigortalı) sigortalının içinden ilave sigortalının 2 katı kadar sigortalı için bu Kanun’dan yararlanması, yani toplam 45 sigortalı için işveren hissesine ait sigorta primlerinin Hazine’ce karşılanması gerektiği düşünülse de, teşvik kapsamındaki sigortalı sayısının işyerindeki toplam sigortalı sayısını geçemeyeceği Kanun’da belirtildiğinden, işverenin bu Kanun’dan yararlanacağı azami sigortalı sayısı 30 olacaktır.

Örnek 3; 01.04.2005 tarihinden önce Kastamonu ilinde faaliyete geçen (C) işletmesi 20 sigortalı çalıştırmaktadır. 01.05.2005 tarihinde bu işletmedeki sigortalı sayısını % 20 oranında artırmıştır. Bu artış sonucu sigortalı sayısı 24 sigortalıya ulaşmıştır. Bu işyeri, sigortalı sayısını % 20 oranında artırmakla birlikte, asgari 30 sigortalı çalıştırma şartını gerçekleştirmediğinden, sigorta primi işveren hissesi teşvikinden yararlanamamaktadır.

01.04.2005 tarihinden önce işe başlamış olan işverenlerin 01.01.2005 tarihinden önce Kurum’a verilen en son aylık prim ve hizmet belgesinden 2004/Kasım ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin anlaşılması gerekmekle birlikte, 2004/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin 01.01.2005 tarihinden önce verilmiş olması halinde, bu defa 2004/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesi dikkate alınacaktır.

2004 Kasım ayında sigortalı çalıştırılmış olmasına rağmen, bu aya ait prim ve hizmet belgesinin verilmemiş olması veya sözü edilen belgenin süresinden (01.01.2005 tarihinden) sonra verilmiş olması halinde, bu belgede kayıtlı sigortalı sayısı dikkate alınmamakta, bunun yerine 01.01.2005 tarihinden önce o işyeri için usulüne uygun olarak verilmiş en son aylık prim ve hizmet belgesinde bildirilen sigortalı sayısı dikkate alınmaktadır.

Uygulamadan yararlanmak için aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kurum’a verilmiş olması gerekmektedir. Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi geçirildikten sonra Kurum’a verilmiş olması halinde, bu tür belgelerdeki sigorta primlerinin sigortalı ve işveren hisselerinin tümünün işverenlerden tahsil edilmesi gerekmektedir. Bu işverenlerce daha sonra aynı dönemlere ilişkin olarak yasal süresi dışında ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgesi verilmesi veya bu belgelerin yasal süresi geçirildikten sonra Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda teşvik hükümlerinden yararlandırılması söz konusu değildir.

Sosyal güvenlik destek primi ödeyenler (emekliler) sigortalı sayısının tespitinde dikkate alınmakta, işletmelerde çalıştırılan aday çırak, çırak ve öğrenciler ise sigortalı sayısının tespitinde nazara alınmamaktadır.

Prime esas kazancın alt sınırının üzerindeki tutarın işveren hissesi primi Hazine’ce karşılanmayacağından, ücretleri sigorta primine esas kazancın alt sınırından yüksek olan sigortalılar bakımından sadece sigorta primine esas kazancın alt sınırına ait tutarın sigorta priminin işveren hissesi Hazine’ce karşılanmaktadır.

İşveren hissesine ait sigorta primlerinin Hazine’ce karşılanabilmesi için sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile varsa Hazine’ce karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şart olup, işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primlerinin geç ödenmesi halinde, Hazine’ce Kurum’a yapılacak ödemenin gecikmesinden dolayı kaynaklanan gecikme zammı, işverenlerden tahsil edilmektedir.

Örnek 4; 01.03.2005 tarihinde Kütahya ilinde, organize sanayi bölgesinde faaliyete geçen (D) işletmesinin bu Kanun’dan yararlanacak sigortalı sayısının 2005/Nisan ayında 30 kişi olduğunu, bu kişilerin asgari ücretle çalıştığını ve 2005/Nisan ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içinde Kuruma verildiğini düşünürsek, sigorta primine esas kazancın alt sınırı ile asgari ücret birbirine eşit olduğundan, bir sigortalı için ödenecek sigorta primi tutarı 488.70 YTL x % 34,5 = 168.60 YTL olarak hesaplanacaktır. Ayrıca bu miktarın (488.70 YTL x % 20,5) = 100.18 YTL’lik kısmı işveren hissesi olduğundan, 5350 sayılı Kanun’dan yararlanacak olan 30 sigortalı için aşağıdaki şekilde hesaplanacak olan 3.005,51 YTL tutarındaki sigorta primi işveren hissesi tutarı Hazine’ce karşılanacaktır. Yani, sigortalı hissesine ilişkin prim tutarının tamamının (2.052,54 YTL) işveren tarafından yasal süresi içinde ödenmesi halinde, 3.005,51 YTL tutarındaki sigorta primi işveren hissesi tutarı Hazine tarafından ödenecektir.

Yukarıdaki örnekte belirtilen işyerinin organize sanayi veya endüstri bölgesi dışında kurulu olması ve aylık prim ve hizmet belgesinin 2005/Mayıs ayında verilmiş, karşılığı primlerin de yine, Mayıs ayında (yasal süresi içinde) ödenmiş olması halinde, Hazine’ce karşılanacak olan prim tutarı işveren hissesinin % 80’i olacağından (3.005,51 x % 80) 2.404,41 YTL, işveren tarafından ödenmesi gereken prim tutarı ise sigortalı hissesi ve işveren hissesinin % 20’si olduğundan (2.052,54 + 601,10) 2.653,64 YTL’si olmaktadır

01.04.2005 tarihinden önce işe başlamış ve 01.01.2005 tarihinden önce de Kurum’a aylık prim ve hizmet belgesi vermiş olan işverenlerin çalıştırmış oldukları sigortalıların sigorta primlerinin işveren hissesinin Hazine’ce karşılanabilmesi için, işverenlerin teşvik kapsamına giren sigortalılarından dolayı ayrı, teşvik kapsamına girmeyen sigortalılarından dolayı ayrı olmak üzere farklı iki aylık prim ve hizmet belgesi düzenlemeleri gerekmektedir

Yukarıda belirtilen en az 30 sigortalı çalıştırma veya en az mevcut sigortalıların sayısının % 20 artırılması şartlarını yitiren işverenler teşvik kapsamından çıkarılmakta ve eğer bu aylar için yersiz olarak Hazine’ce karşılanmış olan bir prim varsa, bu prim 506 sayılı Kanun’un 80. maddesi de nazara alınarak gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilmektedir.

  1. Bedelsiz Yatırım Yeri Tahsisi

Kalkınmada öncelikli yöreler ve kanun kapsamına giren 49 ilde  en az otuz kişilik istihdam öngören yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişilere; Hazineye, katma bütçeli kuruluşlara, belediyelere veya il özel idarelerine ait arazi veya arsaların mülkiyeti bedelsiz olarak devredilebilecektir. Ancak, organize sanayi veya endüstri bölgelerinde yer alabilecek yatırımlar için bu bölgelerde tahsis edilecek boş parsel bulunmaması şartı aranacaktır. İstihdam edilecek işçi sayısına, yatırımın faaliyete geçmesi tarihinden itibaren beş yıl süre ile uyulması zorunlu tutulmuştur.

  1. Enerji Desteği

01.04.2005 tarihinden önce faaliyete geçen işletmelerin çalışan sayısını en az %20 oranında artırmaları ve imalat sanayi, madencilik, turizm konaklama, eğitim ve sağlık yatırımları için otuz kişiye ulaşılması halinde %20 oranında elektrik  enerjisinden yararlanacaklardır.

31.12.2008 tarihine kadar uygulanmak üzere, kanun kapsamına giren 49 ilde 01.04.2005 tarihinden itibaren faaliyete geçen, fiilen ve sürekli olarak hayvancılık (su ürünleri yetiştiriciliği ve tavukçuluk dahil), seracılık, sertifikalı tohumculuk yatırımlarında asgari 10 işçi çalıştıran, imalat, madencilik,  turizm konaklama tesisi, eğitim veya sağlık alanında ise asgari 30 işçi çalıştıran işletmelerin elektrik enerjisi giderlerinin % 20’si Hazinece karşılanacaktır. Bu orana asgari sayıdan sonraki her bir işçi için  % 0,5 puan eklenir.  Bu oranlar, organize sanayi ve endüstri bölgelerinde % 50 ‘yi, diğer alanlarda faaliyet gösteren işletmelerde % 40 ‘ı geçemez.

Bu maddenin uygulanmasına yönelik asgari kapasiteleri belirlemeye Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı, elektrik enerjisi giderlerinin iadesine ilişkin süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya ve uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı müştereken yetkilidir.

  1. Uygulama ve Yararlanma Süresi

5350 sayılı Kanunla 01.04.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5084 sayılı Kanun’un 7. maddesinin (h) bendinde yapılan değişiklik ile gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanma süresi yeniden belirlenmiştir. Bu kapsamda olmak üzere 5084 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 5350 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile değişik (h) bendi şu şekildedir.

“Bu Kanun kapsamına giren illerde 31.12.2007 tarihine kadar tamamlanan yeni yatırımlar için 3, 4 ve 6. maddelerde yer alan destek ve teşvikler, bu maddelerde yer alan sürelere bakılmaksızın yatırımın tamamlandığı tarihi izleyen beş yıl süresince uygulanır.”

Kanun kapsamındaki illerde yapılan yeni yatırımlar için anılan teşvik ve destek unsurlarından yararlanma süresi 31.12.2008 tarihi ile sınırlı olmayıp yatırımın tamamlandığı tarihi takip eden beş yıl süresince uygulanacaktır. Ancak söz konusu bu imkandan yararlanabilmek için yatırımın 31.12.2007 tarihine kadar tamamlanmış olması gerekmektedir.

Örnek: 5084 sayılı Kanun kapsamındaki Malatya ilinde 18.11.2003 tarihinde yeni işe başlamış olan (X) kurumlar vergisi mükellefi, anılan Kanun’un 3. maddesinde yer alan şartları haiz olması koşuluyla, 31.12.2008 tarihine kadar gelir vergisi stopaj teşviki uygulamasından yararlanabilecektir. Buna karşılık Malatya ilinde 01.05.2005 tarihinde yeni yatırıma başlayan ve 31.05.2007 tarihinde söz konusu yatırımı tamamlayan kurumlar vergisi mükellefi ise bu tarihten itibaren bu işyerinde istihdam ettiği işçiler için 5 yıl boyunca (31.05.2012 tarihine kadar) gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanabilecektir.

III. SONUÇ

5084 sayılı Kanun, kapsamdaki illerde öteden beri faaliyette bulunanlar ile 01.10.2003 tarihinden sonra yeni faaliyete başlayan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından farklılık arz etmekteydi. Bununla birlikte 5350 sayılı Kanunla 01.04.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanılmasına ilişkin usul ve esaslar gerek anılan Kanun ile kapsama dahil edilen illerde gerekse değişiklik öncesinde kapsama dahil olan illerde faaliyette bulunan veya yeni faaliyete başlayacak gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından yeniden belirlenmiş bulunmaktadır.

5084 sayılı kanun kapsamındaki illerde  01.10.2003 tarihinden sonra yeni işe başlayan ve 5350 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde var olan şartları haiz olmaları nedeniyle gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri asgari otuz işçi çalıştırma şartına tabi olmaksızın anılan teşvik uygulamasından yararlanmaya devam edeceklerdir.

5350 sayılı Kanunla 5084 sayılı Kanunun üçüncü maddesinde yapılan değişiklik sonrasında özetle;

Mevcut faaliyette bulunan işletmelerin devredilmesi, birleşmesi, bölünmesi veya nev’i değiştirmesi gibi haller gelir vergisi stopajı teşviği, sigorta primi işveren hissesi teşviği ve enerji desteği ile ilgili maddelerin uygulanmasında yeni işe başlama olarak değerlendirilmemektedir.

Teşvikten yararlanan mükelleflerin sonradan yapılan tespitlerde teşvikten yararlanma şartlarına haiz olmadılarının belirlenmesi halinde tahakkuk ettirilerek terkin edilen verginin, Vergi Usul Kanunu ile Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde gerekli müeyyideler uygulanarak tahsil edileceği tabidir.

Yeni düzenlemede görüldüğü gibi, kapsam genişletilmiş olmakla beraber, kapsama yeni alınan işletmeler ile daha önce kapsamda olan işletmeler arasında ayrım gözetilmiş, eski kapsamda “ek istihdam” a teşvik uygulanırken, yeni kapsama alınanlara % 20 kapasite artışı ve en az 30 işçi çalıştırma mecburiyeti gibi farklı şartlar getirilmiş bulunmaktadır. Oysa beklenti, daha önce kapsama alınan işletmelerin koşulları ile yeni kapsama alınanların koşullarının aynı olması idi. Öte yandan sigorta primi teşviki uygulamasına ilişkin genelgede “işveren aracıları” nında kapsama alındığı görülmekte ancak “aracının”  tanımı/kapsamı net olmadığı gibi “taşeronluk” ile ilgisi/iliişkisi de kurulamamıştır.

Bölgeler arası ekonomik farklılıkları gidermek amacıyle getirlen sosyo/ekonomik/politik amaçlı “yatırımların ve istihdamın teşviki” yasasının kapsamının genişletilmesi atılmış olumlu bir adımdır. Ancak; % 20 işçi kapasite artışı ve en az 30 işçi çalıştırma mecburiyeti, kapsam dahilindeki bazı yatırımcıları zorlayacağı gibi, bazı bölgelerde de mevzuat ve uygulama kargaşasına son vermek için ilgili kurumların, alması gereken tedbirleri bir an önce alması, var olan bürokratik prosedürleri de asgariye indirgemeleri gerekmektedir.

Ekonomik olumsuzluklar sonrasında uygulanan politikalar sonucu kalkınmakta olan yörelere yapılan yatırımlar azalmış ve bazıları durma aşamasına gelmiştir. Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Kanunu işte buradan hareketle, kamu yatırımlarını ikame edecek özel yatırımları teşvik etmek amacıyla getirilmiş bulunmaktadır.

Belirli illerde yapılacak yatırımlara sağlanacak vergi ve sigorta primi teşvikleri, enerji desteği ve bedelsiz arsa temini ile yeni yatırım sahaları açılacak, yatırımlarla burada yaşayan insanlara iş imkanları sağlanacak ve gelir düzeylerini yükseltecektir. Böylece yöre insanlarının başka bölgelere göçü de önlenmiş olacaktır.

Exit mobile version