Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Bölümlere Göre Raporlamaya İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 14) Hakkında Tebliğ (Sıra No: 24)

03 Mart 2006 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 26097

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:

Amaç

             MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; bölümlere göre raporlamaya ilişkin 14 nolu Türkiye Muhasebe Standardının yürürlüğe konulmasıdır.

(2) Adı geçen Türkiye Muhasebe Standardı bu Tebliğ ekinde yer almıştır.

             Kapsam

             MADDE 2 – (1) Bölümlere göre raporlamaya ilişkin Türkiye Muhasebe Standardının kapsamı ekli TMS 14   metninde yer almaktadır.

             Hukuki dayanak

             MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek-1 inci maddesi ile 24/2/2004 tarihli ve 2004/6924 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.

             Tanımlar

             MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

(a) TMSK ve Kurul: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunu,

(b) TMS: Türkiye Muhasebe Standartlarını,

(c) TFRS: Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını,

ifade eder.

             Yürürlük

             MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak üzere   yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

             Yürütme

             MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.

 

 

 

             EK

Türkiye Muhasebe Standardı

(TMS 14)

Bölümlere Göre Raporlama

 

             Amaç

Bu Standardın amacı; finansal tablo kullanıcılarına aşağıdaki hususlarda yardımcı olmak amacıyla, finansal bilgilerin bölümlere göre – işletmenin ürettiği farklı tür mal ve hizmetler ile faaliyette bulunduğu farklı coğrafi alanlar itibariyle – raporlanmasına ilişkin ilkeleri belirlemektir:

(a) İşletmenin geçmiş performansının daha iyi anlaşılması;

(b) Risk ve getirilerinin daha iyi değerlendirilmesi; ve

(c) İşletme hakkında bir bütün olarak daha doğru bir karara varılması.

Birçok işletme; kârlılık oranları, büyüme fırsatları, geleceğe ilişkin beklentiler ve riskler açısından farklılık gösteren ürün ve hizmet grupları sunmakta veya bu tür coğrafi bölgelerde faaliyet göstermektedir. Bir işletmenin farklı ürün veya hizmet gruplarına ve farklı coğrafi bölgelerdeki faaliyetlerine ilişkin bilgiler, – genellikle bölümlere göre raporlama olarak adlandırılır – elde edilen veriler bütününden belirlenemeyebilen, farklı ürün ya da hizmet gruplarına sahip veya uluslararası bir işletmeye ait risk ve getirilerin değerlendirilmesi açısından yararlıdır. Bu nedenle, bölümlere ilişkin bilgiler, finansal tablo kullanıcılarının ihtiyaçlarının karşılanması açısından yaygın bir şekilde gerekli görülmektedir.

             Kapsam

  1. Bu Standart, Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile uyumlu olarak düzenlenen finansal tablolar setinin tamamına uygulanır.
  2. Finansal tablolar seti, “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardında belirtildiği üzere; bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu, özkaynak değişim tablosu ve dipnotlardan oluşur.
  3. Bu Standart, hisse senedine dayalı menkul kıymetleri veya borçlanma senetleri borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören işletmeler ve özkaynağa dayalı veya borçlanma senetlerini kamuya açık menkul kıymet piyasalarında ihraç etme aşamasında olan işletmeler tarafından uygulanır.
  4. Menkul kıymetleri kamuya açık piyasalarda işlem görmeyen bir işletmenin, kendi isteğiyle, finansal tablolarını Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile uyumlu olarak hazırlaması durumunda, söz konusu işletme finansal bilgilerini bölümlere göre açıklaması konusunda teşvik edilir.
  5. Menkul kıymetleri kamuya açık piyasalarda işlem görmeyen işletmenin bölüm bilgilerini, Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile uyumlu olarak hazırlanmış finansal tablolarında kendi isteğiyle açıklamak istemesi durumunda, söz konusu işletme, bu Standartta yer alan hükümlerin tamamına uymak zorundadır.
  6. Tek bir finansal raporun, menkul kıymetleri kamuya açık piyasalarda işlem gören bir işletmenin konsolide finansal tabloları ile birlikte, ana ortaklığın ya da bir veya daha fazla bağlı ortaklığının bireysel finansal tablolarını da içermesi durumunda, bölüm bilgileri sadece konsolide finansal tablolarda gösterilir. Bağlı ortaklığın kendisinin, menkul kıymetleri kamuya açık piyasalarda işlem gören bir işletme olması durumunda; bölüm bilgileri, söz konusu bağlı ortaklığın kendi bireysel finansal raporunda gösterilir.
  7. Benzer şekilde, tek bir finansal raporun, menkul kıymetleri borsalar veya diğer teşkilatlanmış piyasalarda işlem gören bir işletmenin finansal tabloları ile birlikte, bu işletmenin finansal bir yarar sağladığı iş ortaklığı veya özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen bir iştirakinin bireysel finansal tablolarını da içermesi durumunda; bölüm bilgileri sadece ilgili işletmenin finansal tablolarında gösterilir. Özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen iştirakin veya iş ortaklığının kendisinin, menkul kıymetleri borsalar veya diğer teşkilatlanmış piyasalarda işlem gören bir işletme olması durumunda; söz konusu işletmeler bölüm bilgilerini bireysel finansal raporlarında gösterir.

             Tanımlar

             Diğer Standartlardan alınan tanımlar

  1. Bu Standartta geçen aşağıdaki terimler; “TMS 7 Nakit Akış Tabloları”, “TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar” ve “TMS 18 Hasılat” Standartlarında belirtilen anlamlarıyla kullanılmıştır:

İşletme faaliyetleri: Bir işletmenin hasılat yaratıcı esas faaliyeti ile yatırım veya finansman faaliyeti dışındaki diğer faaliyetleridir.

Muhasebe politikaları: Finansal tabloların hazırlanmasında ve sunulmasında işletmeler tarafından kullanılan belirli ilkeler, esaslar, gelenekler, kurallar ve uygulamalardır.

Hasılat: Ortakların sermayeye katkıları dışında, özkaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır.

Faaliyet alanı ve coğrafi bölüm tanımları

  1. Bu Standartta geçen faaliyet alanı ve coğrafi bölüm terimlerinin anlamları aşağıdaki gibidir:

Faaliyet alanı: İşletmenin tek bir ürün veya hizmet ya da birbiriyle ilişkili bir ürün veya hizmet grubu sunumunda faaliyetinde bulunan ve risk ve getiri açısından diğer faaliyet alanlarından farklı özellikler taşıyan, ayırt edilebilir bölümüdür. Ürün veya hizmetlerin birbirleriyle ilişkili olup olmadığının belirlenmesinde, aşağıdaki hususlar dikkate alınır:

  1. a) Ürün veya hizmetlerin niteliği;
  2. b) Üretim süreçlerinin niteliği;
  3. c) Ürün veya hizmetin müşterilerinin tür ve sınıfları;
  4. d) Ürünlerin dağıtımı veya hizmetlerin sunumunda kullanılan yöntemler; ve
  5. e) Uygulanabilir olması durumunda; bankacılık, sigortacılık veya kamu işletmelerinde olduğu gibi, düzenleyici çevrenin niteliği.

Coğrafi bölüm: İşletmenin, belirli bir ekonomik çevrede ürün veya hizmet sunumu faaliyetinde bulunan ve başka bir ekonomik çevre içerisinde faaliyet gösteren bölümlerden farklı risk ve getiri özelliklerine sahip ayırt edilebilir bölümüdür. Coğrafi bölümlerin belirlenmesinde, aşağıdaki hususlar dikkate alınır:

  1. a) Ekonomik ve politik koşulların benzerliği,
  2. b) Farklı coğrafi alanlardaki faaliyetler arası ilişkiler,
  3. c) Faaliyetlerin yakınlığı,
  4. d) Belirli bir bölgedeki faaliyetlere özgü riskler,
  5. e) Döviz kontrolüne ilişkin düzenlemeler,
  6. f) Temel kur riskleri.

Raporlanabilir bölüm: Bu Standart uyarınca, yukarıdaki tanımlamalara göre bölüm bilgileri açıklanması gerekli olan faaliyet alanı veya coğrafi bölümdür.

  1. Paragraf 9’da faaliyet alanı ve coğrafi bölümlerin tanımlarındaki faktörler özel bir düzende sıralanmamıştır.
  2. Bir faaliyet alanı, birbirlerinden önemli ölçüde farklı risk ve getirileri olan ürün ve hizmetleri içermez. Faaliyet alanının tanımı içerisinde bir veya birden fazla faktör itibariyle farklılıklar bulunabilse de, bir faaliyet alanı içerisinde yer alan ürün ve hizmetlerin söz konusu faktörlerin çoğunluğu itibarıyla benzer olması beklenir.
  3. Benzer olarak, bir coğrafi bölüm, önemli ölçüde farklı risk ve getirileri olan ekonomik çevreler içerisindeki faaliyetleri içermez. Coğrafi bölüm, tek bir ülke, iki veya daha fazla ülkeden oluşan bir ülke grubu ya da bir ülke içerisindeki bir bölge olabilir.
  4. Risklerin temel kaynakları, işletmelerin çoğunun nasıl örgütlendiğini ve yönetildiğini etkiler. Dolayısıyla, bu Standardın 27 nci Paragrafı, işletmenin örgütsel yapısı ve iç finansal raporlama sisteminin işletme bölümlerinin belirlenmesine esas teşkil etmesini öngörür. Bir işletmenin risk ve getirileri, hem faaliyetlerinin coğrafi konumu (ürünlerinin üretildiği veya hizmet dağıtım faaliyetlerinin toplandığı yer), hem de pazarlarının konumundan (ürünlerinin satıldığı veya hizmetlerinin sunulduğu yer) etkilenir. İlgili tanım, coğrafi bölümlerin aşağıdakilerden herhangi birine dayandırılmasına izin verir:

(a) İşletmenin üretim veya hizmet yerleri ile diğer varlıklarının konumu,

(b) İşletmenin pazarlarının ve müşterilerinin konumu.

  1. Bir işletmenin örgütsel ve iç raporlama yapısı, normal koşullarda; ilgili işletmenin coğrafi risklerinin temelde; varlıklarının konumundan mı (satışların merkezi), yoksa müşterilerinin konumundan mı (satış yeri) kaynaklandığının belirlenmesine esas teşkil eder. Böylelikle işletme, coğrafi bölümlerinin belirlenmesinde varlıklarının mı yoksa müşterilerinin mi konumunun esas alınması gerektiğine kendi yapısına bakarak karar verir.
  2. Faaliyet alanı veya coğrafi bölümlerin oluşumunun belirlenmesi, belirli ölçüde yargıda bulunmayı gerektirir. İşletme yönetimi söz konusu yargıya ulaşması açısından, finansal bilgilerin bölümlere göre raporlanmasına ilişkin olarak bu Standartta belirlenen   amaçları ve finansal tabloların niteliklerine ilişkin olarak TMSK tarafından yayımlanan “Finansal Tabloların Hazırlanma ve Sunulma Esaslarına İlişkin Kavramsal Çerçeve”de belirlenen hükümleri dikkate alır. Söz konusu nitelikler; işletmenin farklı ürün ve hizmet grupları ile belirli coğrafi alanlardaki faaliyetlerine ilişkin olarak raporlanan finansal bilgilerin, ihtiyaca uygunluğu, güvenilirliği ve zaman içerisinde karşılaştırılabilirliği ve anılan bilgilerin işletmenin bir bütün olarak risk ve getirilerinin değerlendirilmesinde kullanılabilirliği ile ilgilidir.

Bölüm hasılatı, giderleri, sonuçları, varlıkları ve borçlarının tanımlanması:

  1. Bu Standartta geçen ilave terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:

Bölüm hasılatı: Müşterilere yapılan satışlardan veya aynı işletmenin diğer bölümleriyle yapılan işlemlerden elde edilip edilmediğine bakılmaksızın, işletmenin gelir tablosunda raporlanan hasılatının doğrudan bir bölümle ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde bir bölüme tahsis edilebilen kısmıdır. Bölüm hasılatı aşağıdakileri içermez:

  1. a) “-“
  2. b) Bölümün faaliyetleri finansal nitelikli olmadığı sürece; diğer bölümlere verilen avans ya da borçlardan elde edilen faizler dahil olmak üzere, faiz veya temettü gelirleri; veya
  3. c) Bölümün faaliyetleri finansal nitelikli olmadığı sürece; yatırımların satışından veya borçların sona erdirilmesinden kaynaklanan kazançlar.

Bölüm hasılatı; sadece, iştirakler, iş ortaklıkları veya özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen diğer yatırımların kâr veya zararlarından işletmenin payına isabet eden payın konsolide hasılat veya toplam işletme hasılatı içerisinde yer aldığı durumda, söz konusu kalemleri de içerir.

“TMS 31 İş Ortaklılarındaki Paylar” Standardı uyarınca oransal konsolidasyon yöntemi ile muhasebeleştirilen müştereken kontrol edilmekte olan bir ortaklığın gelirlerinden ortak girişimcinin payına isabet eden kısım, bölüm hasılatı içerisinde yer alır.

Bölüm giderleri: Müşterilere yapılan satışlardan veya aynı işletmenin diğer bölümleriyle yapılan işlemlerden elde edilip edilmediğine bakılmaksızın, işletme faaliyetlerinden kaynaklanan giderlerin doğrudan bir bölümle ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde bir bölüme tahsis edilebilen kısmıdır. Bölüm giderleri aşağıdakileri içermez:

  1. a) “-“
  2. b) Bölümün faaliyetleri finansal nitelikli olmadığı sürece; diğer bölümlerden alınan avans ya da borçlardan kaynaklanan faizler dahil olmak üzere, faiz giderleri;
  3. c) Bölümün faaliyetleri finansal nitelikli olmadığı sürece; yatırımların satışından veya borçların sona erdirilmesinden kaynaklanan zararlar;
  4. d) İştirakler, iş ortaklıkları veya özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen diğer yatırımların zararlarından işletmenin payına isabet eden kısımlar,
  5. e) Vergi giderleri, veya
  6. f) İşletme düzeyinde ortaya çıkan ve bir bütün olarak işletme ile ilgili genel yönetim giderleri, merkez büro giderleri ve diğer giderler. Ancak, bir bölüm adına işletme düzeyinde maliyetler oluşur. Bu tür maliyetler; bölümün faaliyetleri ile ilişkili olduğu ve bölümle doğrudan ilişkilendirilebilir veya bölüme makul bir şekilde tahsis edilebilir olduğu sürece bölüm giderleri olarak kabul edilir.

TMS 31 uyarınca oransal konsolidasyon yöntemi ile muhasebeleştirilen müştereken kontrol edilmekte olan bir ortaklığın giderlerinden ortak girişimcinin payına isabet eden kısım, bölüm giderleri içerisinde yer alır.

Sadece, konsolide finansal tablolarda veya işletmenin bireysel finansal tablolarında netleştirilmiş olmaları koşuluyla; esas itibarıyle faaliyetleri finansal bir niteliğe sahip bölümlerin faiz gelirleri ve faiz giderleri bölüm raporlaması açısından birbirleriyle netleştirilerek gösterilebilir.

Faaliyet sonucu: Bölüm hasılatı ile bölüm giderleri arasındaki farktır. Faaliyet sonucu, azınlık paylarına ilişkin herhangi bir düzeltme yapılmadan önce belirlenir.

Bölüm varlıkları: Bir bölümün faaliyetinde kullanılan ve doğrudan söz konusu bölümle ilişkilendirilebilen ya da makul bir şekilde söz konusu bölüme tahsis edilebilen işletme varlıklarıdır.

Bir bölümün faaliyet sonucunun faiz ya da temettü geliri içermesi durumunda, söz konusu bölümün varlıklarına; ilgili alacaklar, krediler, yatırımlar veya diğer gelir yaratan varlıklar dahildir.

Bölüm varlıkları, vergi varlıklarını içermez.

Özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen yatırımlardan kaynaklanan kazanç veya kayıpların bölüm hasılatı içerisinde yer alması durumunda, söz konusu yatırımlar bölüm varlıklarına dahil edilir. Bölüm varlıkları; TMS 31 uyarınca oransal konsolidasyon yöntemi ile muhasebeleştirilen müştereken kontrol edilmekte olan bir ortaklığın faaliyetinde kullanmakta olduğu varlıklardan ortak girişimcinin payına isabet eden kısım, bölüm varlıkları içinde yer alır.

Bölüm varlıkları, işletmenin bilançosunda doğrudan indirim olarak raporlanmış ilgili karşılıkların düşülmesinden sonra belirlenir.

Bölüm borçları: Bir bölümün faaliyetlerinden kaynaklanan ve doğrudan söz konusu bölümle ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde söz konusu bölüme tahsis edilebilen borçlardır.

Bir bölümün faaliyet sonucunun faiz gideri içermesi durumunda, söz konusu bölümün borçları ile ilgili faiz içeren borçları kapsar.

TMS 31 uyarınca oransal konsolidasyon yöntemi ile muhasebeleştirilen müştereken kontrol edilmekte olan bir ortaklığın borçlarından ortak girişimcinin payına isabet eden kısım, bölüm borçları içinde yer alır.

Bölüm borçları, vergi borçlarını içermez.

Bölüm muhasebe politikaları: Konsolide grup veya işletme bireysel finansal tablolarının hazırlanması ve sunulmasında uygulanan muhasebe politikaları ile sadece bölümlere ilişkin bilgilerin raporlanmasında uygulanan muhasebe politikalarıdır.

  1. Bölüm hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm borçlarına ilişkin tanımlar; bir bölümle doğrudan ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde bir bölüme tahsis edilebilen türden kalemlere ilişkin tutarları kapsar. Bir bölümle doğrudan ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde bir bölüme tahsis edilebilen bu tür kalemlerin belirlenmesinde, işletmeler, iç finansal raporlama sistemlerini başlangıç noktası olarak alırlar. Şöyle ki; işletme içi finansal raporlama amaçları çerçevesinde bölümlerle ilgili olduğu belirlenen tutarların; raporlanabilir bölümlerin bölüm hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm borçlarının ölçülmesi açısından söz konusu bölümlerle doğrudan ilişkilendirilebilir veya makul bir şekilde söz konusu bölümlere dağıtılabilir oldukları varsayılır.
  2. Ancak, bazı durumlarda, bir hasılat, gider, varlık veya borç; işletme yönetimince anlaşılır, fakat işletme dışındaki diğer finansal tablo kullanıcıları tarafından subjektif, keyfi ve anlaşılması zor olarak nitelendirilebilecek bir esasa dayanarak işletme içi finansal raporlama amaçları çerçevesinde bölümlere dağıtılmış olabilir. Bu tür bir dağıtım işlemi; bölüm hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm borçlarına ilişkin olarak bu Standartta yer alan tanımları kapsamında makul bir dayanak oluşturmaz. Aksine, bir işletme; bazı hasılat, gider, varlık veya borç kalemlerini, bunların dağıtımı için makul bir dayanak olsa bile işletme içi finansal raporlama amaçları açısından bunların dağıtılmamasını seçebilir. Anılan türden bir kalem, bu Standartta yer alan bölüm hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm borçlarının tanımları kapsamında ilgili bölümlere dağıtılır.
  3. Bölümün faaliyetlerinde kullanılan dönen varlıklar, maddi duran varlıklar, finansal kiralamaya konu edilen varlıklar (TMS 17 Kiralama İşlemleri) ve maddi olmayan duran varlıklar, bölüm varlıklarına örnek olarak gösterilebilir. Belirli bir amortisman veya itfa kaleminin bölüm giderleri içerisinde yer alması halinde, bunların ilgili olduğu varlıklar da bölüm varlıkları içerisinde gösterilir. Genel işletme veya merkez büro amaçları için kullanılan varlıklar bölüm varlıkları kapsamına dahil değildir. Dağıtım için makul bir dayanak bulunması durumunda, iki ya da daha fazla bölüm tarafından kullanılan işletme varlıkları bölüm varlıkları içerisine dahil edilir. Bir bölümle doğrudan ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde bir bölüme dağıtılabilen şerefiyeler bölüm varlıkları içerisinde gösterilirken; bu şerefiyelere ilişkin değer düşüklüğü zararları da bölüm giderleri içerisinde yer alır.
  4. Ticari ve diğer borçlar, borç tahakkukları, müşterilerden alınan avanslar, ürün garanti karşılıkları ve çeşitli mal ve hizmet karşılıklarına ilişkin diğer hak talepleri bölüm borçlarına örnek olarak gösterilebilir. Borç alınan tutarlar, finansal kiralama (TMS 17) konusu varlıklara ilişkin borçlar ve faaliyet amacından daha çok finansman amacına ilişkin olarak katlanılan diğer borçlar, bölüm yükümlülükleri içerisinde yer almaz. Faiz giderlerinin faaliyet sonucu içerisinde yer almaları durumunda, bunların bağlı olduğu faize dayalı borçlar da bölüm borçları içerisinde gösterilir. Faaliyetleri esas itibariyle finansal nitelikte olmayan bölümlerin borçları, borç alınan tutarları ve benzeri nitelikte borçları içermez; çünkü faaliyet sonucu finansman giderleri düşülmüş kâr veya zararı değil, faaliyet kâr veya zararını gösterir. Bunun yanısıra, borçlanmalar çoğunlukla işletmenin geneli ile ilgili olarak merkez büro düzeyinde yapıldığından, faize dayalı borçların doğrudan bir bölümle ilişkilendirilmesi veya makul bir şekilde herhangi bir bölüme dağıtılması genelde mümkün olmaz.
  5. Bölüm varlık ve borçlarının ölçülmesi işlemi; buna ilişkin düzeltmeler sadece konsolide finansal tabloların hazırlanması amacıyla yapılmış, buna karşılık ana işletmenin ya da bağlı ortaklığın bireysel finansal tablolarında muhasebeleştirilmemiş dahi olsalar, işletme birleşmesi sonucunda edinilen bir işletmenin belirlenebilir bölüm varlıkları ve bölüm borçlarının edinme öncesi defter değerlerinde yapılan düzeltmeleri de içerir. Benzer olarak, maddi duran varlıkların edinme tarihinden sonra TMS 16’da yer alan yeniden değerleme yöntemine uygun olarak yeniden değerlenmiş olmaları durumunda, bölüm varlıklarının ölçülmesi işlemi, söz konusu yeniden değerlemeleri de yansıtır.
  6. Maliyetlerin dağıtımına ilişkin olarak diğer Standartlarda açıklayıcı hükümler bulunabilir. Örneğin; “TMS 2 Stoklar” Standardının 11-20 nci Paragraflarında maliyetlerin stoklarla ilişkilendirilmesi ve bunlara dağıtılması; “TMS 11 İnşaat Sözleşmeleri” Standardının 16-21 inci Paragraflarında ise maliyetlerin sözleşmelerle ilişkilendirilmesi ve bunlara dağıtılması konularında açıklayıcı hükümler yer alır. Söz konusu açıklayıcı hükümler, maliyetlerin bölümlerle ilişkilendirilmeleri ve bunlara dağıtılmaları konularında yararlı olabilir.
  7. “TMS 7 Nakit Akış Tabloları” Standardı, borçlu cari hesapların nakdin bir unsuru olarak mı yoksa borç olarak mı raporlanmaları gerektiği hususunu düzenler.
  8. Grup içi bakiyeler ve grup içi işlemler tek bir bölüm içerisindeki grup işletmeleri arasında olmadığı sürece; bölüm hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm yükümlülükleri, bu tür grup içi bakiyeler ve grup içi işlemler konsolidasyon sürecinin bir parçası olarak mahsup edilmeden önce belirlenir.
  9. İşletmenin finansal tablolarının bir bütün olarak hazırlanmasında ve sunulmasında kullanılan muhasebe politikalarının, aynı zamanda, bölümün temel muhasebe politikalarını da oluşturmakta olmalarına ek olarak, bölümlerin belirlenmesi, bölümler arası transferlerin fiyatlanma yöntemleri ile hasılatın ve giderlerin bölümlere dağıtımında kullanılan esaslar gibi özel olarak bölüm raporlaması ile ilgili politikalar da, bölüm muhasebe politikaları içerisinde yer alır.

Raporlanabilir bölümlerin belirlenmesi

             Temel ve ikincil bölüm raporlama esasları

  1. Temel bölüm raporlama esasının faaliyet alanı mı yoksa coğrafi bölüm mü olacağını, işletmenin risk ve getirilerinin temel kaynak ve niteliği belirler. İşletmenin risk ve getiri oranlarının, daha ziyade, ürettiği ürün ve hizmetlerdeki farklılıklardan etkilenmeleri durumunda; bölüm bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel esas, faaliyet alanı olurken; coğrafi bölümler ikincil olarak raporlanır. Benzer olarak, işletmenin risk ve getiri oranlarının, daha ziyade, söz konusu işletmenin farklı ülkelerde veya diğer coğrafi bölgelerde faaliyet göstermesinden etkilenmeleri durumunda; bölüm bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel esas coğrafi bölgeler olurken, ilgili ürün ve hizmet gruplarına ilişkin bilgiler faaliyet alanı esasında ikincil olarak raporlanır.
  2. Bir işletmenin karşı karşıya bulunduğu risklerin niteliği ve temel kaynakları ile farklı getiri oranlarını ve dolayısıyla hangi raporlama esaslarının temel, hangisinin ikincil olacağının belirlenmesinde; aşağıdaki durumlar hariç olmak üzere, işletmenin örgütsel ve yönetim yapısı ile yönetim kuruluna ve icra kurulu başkanına yönelik işletme içi finansal raporlama sistemi esas alınır:
  3. a) Bir işletmenin risk ve getiri oranlarının hem ürettiği ürün ve hizmetlerdeki hem de faaliyette bulunduğu coğrafi bölgelerdeki farklılıklardan önemli ölçüde etkilendiği ve anılan durumun işletmenin idaresinde ve yönetim kuruluna ve de icra kurulu başkanına yönelik işletme içi raporlama sisteminde matriks yaklaşımının benimsenmiş olması ile kanıtlanabildiği durumlarda, temel bölüm raporlama esası olarak faaliyet alanı, ikincil bölüm raporlama esası olarak da coğrafi bölümler kullanılır; ve
  4. b) Bir işletmenin örgütsel ve yönetsel yapısı ile yönetim kuruluna ve icra kurulu başkanına yönelik işletme içi finansal raporlama sisteminin, tek bir ürün veya hizmete ya da bir ürün veya hizmet grubuna ya da belli bir coğrafi bölgeye dayanmaması durumunda; söz konusu işletmenin idarecileri ve yönetimi, işletmenin risk ve getirilerinin ürettiği ürün ve hizmetlerden ya da faaliyette bulunduğu coğrafi bölgelerden hangisi ile daha fazla ilgili olduğu ve dolayısıyla işletme bölümlerinden ve coğrafi bölümlerden hangisinin temel hangisinin ikincil bölüm raporlama esası olarak kullanılacağını kendileri belirler.
  5. İşletmelerin çoğu açısından, risk ve getirilerin temel kaynağı işletmelerin örgütsel ve yönetsel yapılarını belirler. Bir işletmenin örgütsel ve yönetimsel yapısı ile işletme içi finansal raporlama sistemi, olağan koşullarda bölüm raporlaması amaçlarına yönelik olarak işletmenin risk ve getirilerinin temel kaynağına ilişkin en iyi kanıtı teşkil eder. Bundan dolayı, bazı nadir durumlar hariç olmak üzere; bölüm bilgilerinin finansal tablolarda raporlanmasında, işletme içerisinde en üst yönetime yapılan raporlamada kullanılan esaslar ile aynı esaslar kullanılır. İşletmenin risk ve getirilerinin temel kaynağı temel bölüm raporlama esası şekline dönüşür. İşletmenin risk ve getirilerinin ikincil kaynağı ise ikincil bölüm raporlaması esasına dönüşür.
  6. “Matriks sunum” -işletme bölümleri ve coğrafi bölümlerin her ikisinin birden, her birinde ilgili bölüm açıklamalarının tamamı yer almak üzere bir temel bölüm raporlama esası olduğu- işletmenin risk ve getiri oranlarının, hem ürettiği ürün ve hizmetlerdeki hem de faaliyette bulunduğu coğrafi bölgelerdeki farklılıklardan önemli bir şekilde etkilenmesi durumunda genellikle kullanışlı bilgiler sağlayabilir. Bu Standart matriks sunumun kullanılmasını gerektirmez ancak bunu yasaklamaz.
  7. Bazı durumlarda, bir işletmenin organizasyonu ve iç raporlama sistemi, ürettiği ürün ve hizmet türleri veya faaliyette bulunduğu coğrafi bölgelerin her ikisindeki farklılıklardan da bağımsız olarak gelişmiş olabilir. Örneğin; işletme içi raporlama sistemi, birbiriyle ilişkisiz ürün ve hizmet gruplarından oluşan işletme içi bölümlerin ortaya çıkmasına sebebiyet verecek şekilde, işletmenin tüzel kişiliği esas alınarak organize edilmiş olabilir. Bu tür olağan dışı durumlarda, işletme içi raporlanan bölüm bilgileri bu Standardın amaçlarını karşılamaz. Buna bağlı olarak, 27 (b) Paragrafı bir işletmenin risk ve getirilerinin ürettiği ürün ve hizmetlerden ya da faaliyette bulunduğu coğrafi bölgelerden hangisi ile daha fazla ilgili olduğunun ve dolayısıyla işletme bölümlerinden ve coğrafi bölümlerden hangisinin temel bölüm raporlama esası olarak kullanılacağının yöneticiler ve işletme yönetimi tarafından belirlenmesini gerektirir. Amaç; diğer işletmelerle makul derecede bir karşılaştırılabilirlik sağlamak ve ortaya çıkan bilginin anlaşılabilirliğini arttırmak, bunun yanı sıra, ürün/hizmetler ve coğrafi konumla ilgili risk ve getiriler hakkında yatırımcılar, kredi verenler ve diğer ilgililerin ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Faaliyet alanları ve coğrafi bölümler

  1. Bir işletmenin dış raporlama amaçlarına yönelik faaliyet ve coğrafi bölümleri, ilgili birimin geçmiş performansının değerlendirilmesi ve gelecekte yapılacak kaynak tahsisine yönelik karar verilebilmesini teminen, işletmenin yönetim kuruluna ve icra kurulu başkanına raporlanan bilgilerde esas alınan örgütsel birimler ile aynı olmak zorundadır.
  2. Bir işletmenin örgütsel ve yönetsel yapısı ile yönetim kuruluna ve icra kurulu başkanına yönelik işletme içi finansal raporlama sisteminin, tek bir ürün veya hizmete ya da bir ürün veya hizmet grubuna ya da belli bir coğrafi bölgeye dayanmaması durumunda, bu Standardın 27 (b) Paragrafı; işletme idarecileri ve yönetiminin, işletmenin risk ve getirilerini hangisinin yansıttığına ilişkin değerlendirmeleri sonucunda faaliyet alanı veya coğrafi bölümlerden birisini temel, diğerini ise ikincil bölüm raporlama esası olarak seçmelerini gerektirir. Bu durumda, işletme idarecileri ve yönetimi tarafından, aşağıdaki durumlarla tutarlı olmak kaydıyla, yönetim kuruluna ve icra kurulu başkanına işletme içi finansal raporlamada kullanılan sisteme ilişkin esaslar yerine, bu Standardın 9 uncu Paragrafında yer alan tanımlardaki hususlar esas alınmak suretiyle dış raporlama amaçlarına yönelik faaliyet alanı ve coğrafi bölümler belirlenir:

(a) İdarecilere ve yönetime işletme içerisinde raporlanan bölümlerin bir veya daha fazlasının, bu Standardın Paragraf 9’da yer alan tanımlardaki hususlara dayanan bir faaliyet alanı veya coğrafi bölüm olması, ancak diğerlerinin bu şekilde olmaması durumunda; aşağıda yer alan (b) alt Paragrafı, sadece 9 uncu Paragrafta yer alan tanımları sağlamayan işletme içi bölüm raporlarına uygulanır (söz konusu tanımları sağlayan işletme içi bölüm raporları, daha fazla bölümlenmez);

(b) İdarecilere ve yönetime işletme içerisinde raporlanan bölümlerin bu Standardın 9 uncu Paragrafında yer alan tanımları sağlamayan bölümlerine ilişkin olarak; işletme yönetimi tarafından bu Standardın 9 uncu Paragrafında yer alan tanımlar ile uyumlu bir şekilde, iç bölümleme sisteminin ürün veya hizmet hatları ya da coğrafi hatlar bazında bilgi raporlayan işletme içi bölümün bir sonraki alt düzeyi dikkate alınır; ve

(c) İşletme içerisinde raporlanan bu tür bir alt-bölümün, bu Standardın 9 uncu Paragrafında yer alan tanımlardaki faktörlere dayanan faaliyet alanı veya coğrafi bölüm tanımlamasını karşılaması durumunda, raporlanabilir bölümlerin belirlenmesine ilişkin bu Standardın 34 ve 35 inci Paragraflarında yer alan kriterler söz konusu bölüme de uygulanır.

  1. Bu Standart kapsamında, tüm işletmeler, faaliyet alanı ve coğrafi bölümlerini her bir birimin geçmiş performansının değerlendirilmesi ve bu birimlere gelecekte yapılacak kaynak dağıtımına yönelik olarak işletmenin yönetim kuruluna (özellikle, eğer var ise, yönetici olmayan denetim müdürlerine) ve icra kurulu başkanına (bazı durumlarda birkaç kişiden oluşan bir grup da olabilen, karar alma sürecindeki kıdemli kişi) bilgi raporlayan örgütsel birimler olarak belirler. İşletme içi bölümlerin ürün veya hizmet ya da coğrafi hatlar bazında belirlenmemiş olması nedeniyle, Paragraf 32’yi uygulamakla yükümlü olan bir işletme; sadece dış raporlama amaçlarına yönelik yeni bölümler kurmak yerine, ürün veya hizmet hatları ya da coğrafi hatlar bazında bilgi raporlayan işletme içi bölümün bir sonraki alt düzeyini dikkate alır. Bir işletmenin dış raporlama amaçlarına yönelik faaliyet alanı ve coğrafi bölümlerinin belirlenmesi açısından, ilgili işletmenin örgütsel ve yönetsel yapısı ile işletme içi finansal raporlama sisteminin dikkate alınması yaklaşımı “yönetim yaklaşımı” olarak; bilginin işletme içi raporlandığı örgütsel kısımlar ise “faaliyet bölümleri” olarak adlandırılır.

Raporlanabilir bölümler

  1. İşletme içi raporlanan önemli ölçüde benzer iki veya daha fazla faaliyet alanı veya coğrafi bölüm, tek bir faaliyet alanı veya coğrafi bölüm olarak birleştirilebilir. Aşağıdaki koşulların varlığı halinde; iki veya daha fazla faaliyet alanı veya coğrafi bölümün önemli ölçüde benzer olduğu kabul edilir:

(a) Uzun vadeli finansal performanslarının benzer olması; ve

(b) Bu Standardın 9 uncu Paragrafında yer alan tanımdaki hususların tamamı açısından benzer olmaları.

  1. Bir faaliyet alanının veya coğrafi bölümün, raporlanabilir bölüm olarak belirlenebilmesi için; bölüm hasılatının büyük bir çoğunluğunun işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan kazanılması ve;
  2. a) İşletme dışı müşterilere yapılan satışlardan ve diğer bölümler ile gerçekleştirilen işlemlerden elde edilen hasılatın, işletme içi ve dışı tüm bölümlerin toplam hasılatının %10’unu veya daha fazlasını oluşturması; veya
  3. b) Kâr veya zararla sonuçlanan faaliyet sonucunun, kâr elde eden bölümlerin toplam sonuçları ile zarar eden bölümlerin toplam sonuçlarının mutlak anlamda büyük olanının %10 veya daha fazlasına isabet etmesi; veya
  4. c) Varlıklarının, tüm bölümlerin toplam varlıklarının %10 veya daha fazlasını oluşturması gerekir.
  5. İşletme içi raporlanan bir bölüm verilerinin, Paragraf 35’teki önemlilik alt sınırlarının tamamının altında olması durumunda;
  6. a) Bu bölüm, boyutuna rağmen raporlanabilir bölüm olarak belirlenebilir;
  7. b) Bu bölüm, boyutu nedeniyle raporlanabilir bölüm olarak belirlenmemiş olması durumunda; verileri Paragraf 35’te belirtilen önemlilik alt sınırlarının yine tamamının altında olan benzer nitelikli bir veya daha fazla işletme içi raporlanan bölümle birlikte, ayrı bir raporlanabilir bölüm içerisinde birleştirilebilir (iki veya daha fazla faaliyet alanı veya coğrafi bölümün, bu Standardın 9 uncu Paragrafında yer alan tanımlardaki hususların büyük bir çoğunluğuna sahip olmaları durumunda, benzer nitelikli oldukları kabul edilir);
  8. c) Bu bölümün ayrı bir bölüm olarak raporlanmamış veya birleştirilmemiş olması durumunda, söz konusu bölüm, dağıtılmamış mutabakat kalemi olarak gösterilir.
  9. Raporlanabilir bölümlerle ilişkilendirilebilir işletme dışı toplam hasılatın, toplam konsolide hasılat veya toplam işletme hasılatının %75’inden daha az olması durumunda; Paragraf 35’te belirtilen %10 oranındaki alt sınırı sağlamasalar bile, toplam konsolide hasılatın veya toplam işletme hasılatının en az %75 oranındaki kısmı raporlanabilir bölümler içerisine dahil olana kadar, ilave bölümler raporlanabilir bölüm olarak belirlenir.
  10. Bu Standartta yer alan %10 oranındaki alt sınır; faaliyet alanı ve coğrafi bölümlerin belirlenmesi haricinde, finansal raporlamanın herhangi bir bölümüne ilişkin önemliliğin belirlenmesinde kullanılmaz.
  11. Raporlanabilir bölümlerin, hasılatlarının büyük çoğunluğunu işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde eden bölümlerle sınırlandırılması durumunda; bu Standart, dikey olarak bütünleşmiş faaliyetlerin farklı safhalarının ayrı faaliyet alanı olarak belirlenmesini gerektirmez. Ancak, bazı endüstrilerde mevcut uygulama, işletme dışı müşterilerden önemli bir satış hasılatı elde etmese dahi, dikey olarak bütünleşmiş belirli faaliyetlerin ayrı işletme bölümleri olarak raporlanmasıdır. Örneğin; çok sayıda uluslararası petrol şirketi, arama ve üretim faaliyetleri ile arıtma ve pazarlama faaliyetlerini, ham petrollerin tamamının veya çoğunluğunun içsel olarak ilgili işletmenin arıtma faaliyetlerine transfer edilmesi halinde bile, ayrı faaliyet alanları olarak raporlar.
  12. Bu Standart; dikey olarak bütünleşmiş faaliyetlerin, 75 inci Paragraf çerçevesinde bölümler arası transferlerin fiyatlandırılmalarına ilişkin açıklamalarda yer alan uygun tanımlamalar ile birlikte ihtiyari olarak ayrı bölümler halinde raporlanmasını teşvik eder, ancak bu işlem zorunlu değildir.
  13. Bir işletmenin dikey olarak bütünleşmiş faaliyetlerinin iç raporlama sisteminde ayrı bölümler olarak dikkate alındığı, ancak bu tür faaliyetlerin işletme tarafından dışarıya faaliyet alanı olarak raporlanmasının tercih edilmemiş olduğu durumlarda; dış raporlama amaçlı raporlanabilir faaliyet alanları belirlenirken, satış bölümlerinin herhangi bir bölüme tahsis edilmemiş bir düzeltme kalemi olarak dikkate alınmasını gerektirecek makul bir gerekçe bulunmadığı sürece, satış bölümleri satın alma bölümleri ile birleştirilir.
  14. Bir önceki dönemde ilgili %10 oranındaki alt sınırı karşılaması nedeniyle raporlanabilir bölüm olarak belirlenen bir bölümün işletme yönetimi tarafından önemliliğinin devam ettiğine karar verilmesi durumunda, bu bölümün raporlanabilir bir bölüm olarak dikkate alınmasına cari dönemde devam edilir. Anılan durum, söz konusu bölümün hasılatı, faaliyet sonucu ve varlıklarının tamamının %10 oranındaki alt sınırı karşılayamaz hale gelmesi durumunda da geçerlidir.
  15. Bir bölümün cari dönemde ilgili %10 oranındaki alt sınırı karşılaması nedeniyle raporlanabilir bölüm olarak belirlenmesi durumunda; karşılaştırma amaçlı olarak sunulacak olan önceki dönem bölüm verileri, yapılması mümkün olduğu sürece, bu yeni raporlanabilir bölümü ayrı bir bölüm olarak yansıtacak şekilde yeniden düzenlenir. Bu durum, bölüm verilerinin önceki dönemde %10 oranındaki eşikleri sağlamaması halinde de geçerlidir.

Bölüm muhasebe politikaları

  1. Bölüm bilgileri, konsolide edilmiş bir grubun veya bir işletmenin finansal tablolarının hazırlanması ve sunulmasında benimsenen muhasebe politikaları ile uyumlu olarak hazırlanır.
  2. Konsolide finansal tabloların veya işletme çapında finansal tablolarının hazırlanmasında işletme idarecileri ve yönetimi tarafından kullanılması benimsenen muhasebe politikalarını, söz konusu işletme idarecileri ve yönetiminin, dış raporlama amaçlarına en uygun muhasebe politikası olarak kabul ettikleri varsayılır. Bölüm bilgilerinin amacının, işletmenin bir bütün olarak daha iyi anlaşılması ve daha bilgili bir şekilde karar alınmasının sağlanması amacıyla finansal tablo kullanıcılarına katkıda bulunmak olması nedeniyle; bu Standart, bölüm bilgilerinin hazırlanmasında, işletme idarecileri ve yönetimi tarafından seçilen muhasebe politikalarının kullanılmasını gerektirir. Ancak, bu durum; konsolide edilmiş finansal tablolara veya işletmenin konsolide olmayan finansal tablolarına ilişkin muhasebe politikalarının, raporlanabilir bölümlere bunlar ayrı birer işletmeymiş gibi uygulanacağı anlamına gelmez. İşletme çapında belirli bir muhasebe politikası uygulanırken yapılan ayrıntılı bir hesaplama, makul bir gerekçenin bulunması halinde, ilgili bölümlere paylaştırılabilir. Örnek olarak; emekliliğe ilişkin hesaplamalar sıklıkla bir bütün olarak işletme için yapılır; ancak, işletme çapındaki veriler, bölümlerin ücret ve demografik verileri dikkate alınarak, ilgili bölümlere paylaştırılabilir.
  3. Bu Standart, a) bölüm bilgileri, ilgili bölümün performansının değerlendirilmesi ve kaynakların bu bölüme tahsis edilmesine ilişkin karar alınması için, işletmenin yönetim kurulu ve yöneticilerine işletme içi raporlandığı ve b) bu tür ek bilgilere yönelik ölçüm esasları açıkça belirtildiği sürece; konsolide finansal tablolar veya işletmenin konsolide olmayan finansal tabloları için benimsenen muhasebe politikaları dışındaki bir esasa göre hazırlanan ek bölüm bilgilerinin açıklanmasını yasaklamaz.
  4. İki veya daha fazla bölüm tarafından müşterek olarak kullanılan varlıklar, sadece ve sadece, bunlara ilişkin hasılat ve giderlerin de söz konusu bölümlere dağıtılması durumunda, bu bölümlere dağıtılır.
  5. Varlık, borç, hasılat ve gider kalemlerinin bölümlere ne şekilde dağıtılacağı; bu tür kalemlerin nitelikleri, bölümler tarafından yerine getirilen faaliyetler ve bölümlerin göreceli bağımsızlıkları gibi hususlara bağlıdır. Tüm işletmeler tarafından benimsenecek tek bir dağıtım esasının belirlenmesi mümkün veya uygun değildir. Ayrıca, bu tür dağıtımların yapılmasına yönelik tek bir dağıtım esasının bulunması ve bu esasın da keyfi ve anlaşılması güç olması halinde; iki veya daha fazla bölüm ile müşterek olarak ilgili bulunan varlık, borç, hasılat ve gider kalemlerinin dağıtımı zorunlu değildir. Bölüm hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm borçlarının tanımları birbirleriyle ilişkili olup; bu çerçevede yapılacak dağıtımların tutarlı olması gerekir. Bu nedenle, birlikte kullanılan varlıklar, sadece ve sadece ilgili hasılat ve giderlerinin de aynı bölümlere dağıtılması halinde, bölümlere dağıtılır. Örneğin; bir varlık, sadece ve sadece kendisine ilişkin amortisman veya itfaların faaliyet sonucunun ölçülmesinde indirilmiş olmaları durumunda, bölüm varlıkları içerisine dahil edilir.

Açıklamalar

  1. 50-67 arasındaki Paragraflar, bir işletmenin temel raporlama esasındaki raporlanabilir bölümlerine ilişkin gerekli açıklamaları düzenler. 68-72 arasındaki Paragraflar, bir işletmenin ikincil raporlama esasına göre raporlanabilir bölümlerine ilişkin gerekli açıklamaları belirtir. 68-72 arasındaki Paragraflar ikincil raporlama açısından çok daha az açıklama gerektirdiği halde, işletmeler 50-67 arasındaki Paragraflarda temel bölümlere ilişkin olarak belirlenen bütün açıklamaları, raporlanabilir her bir ikincil bölüm için de yapmaları konusunda teşvik edilir. 74-83 arasındaki Paragraflar, bölüm açıklamasına ilişkin birçok başka konuya da işaret eder. Ek-B1’de, söz konusu açıklama Standartlarının uygulamasına yer verilmiştir.

             Temel raporlama esası

  1. Paragraf 51-67 arasında yer alan açıklamalara ilişkin hükümler, işletme tarafından temel raporlama esasının benimsendiği raporlanabilir bölümlerin tamamına uygulanır.
  2. İşletme, her bir raporlanabilir bölüme ilişkin bölüm hasılatını açıklar. İşletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen bölüm hasılatı ile diğer bölümlerle gerçekleştirilen işlemlerden elde edilen bölüm hasılatı ayrı olarak raporlanır.
  3. İşletme; sürdürülen faaliyetlere ilişkin sonuçları, durdurulan faaliyetlere ilişkin sonuçlardan ayrı şekilde göstermek suretiyle, her bir raporlanabilir bölüme ilişkin faaliyet sonucunu açıklar.

52A. Paragraf 52’nin durdurulan faaliyetlere ilişkin açıklama hükümlerinin en son dönem bilanço tarihi itibariyle durdurulmuş olarak sınıflanmış faaliyetlerin tamamıyla ilişkilendirilmesi amacıyla, işletme önceki dönemlerin finansal tablolarında yer alan faaliyet sonuçlarını yeniden düzenler.

  1. Bir işletme tarafından, keyfi dağıtımlar yapılmaksızın, faaliyet sonucu dışında, bölümün kâr veya zararının ya da bölümün kârlılığına ilişkin diğer bazı ölçülerin hesaplanabilmesi durumunda bu tür verilerin faaliyet sonucuyla birlikte açıklanması teşvik edilir. Bu tür verilerin, konsolide finansal tablolar veya işletmenin konsolide olmayan finansal tabloları için benimsenen muhasebe politikaları dışındaki bir esas çerçevesinde hazırlanmış olması durumunda, bunların ölçüm esasına ilişkin ayrıntılı bir açıklamaya işletme finansal tablolarında yer verilir.
  2. Gelir tablosunda faaliyet sonucunun üzerinde bölümün performansına ilişkin bir veriye örnek olarak, brüt satış kârı verilebilir. Gelir tablosunda faaliyet sonucunun altında yer alan bölümün performans verilerine örnek olarak, olağan faaliyet kârı veya zararı (vergi öncesi veya sonrası) ve kâr veya zarar verilebilir.
  3. Bir işletme her bir raporlanabilir bölüm için, bölüm varlıklarının toplam defter değerini açıklar.
  4. Bir işletme, her bir raporlanabilir bölüm için bölüm borçlarını açıklar.
  5. Bir işletme, her bir raporlanabilir bölüm için, bir dönemden daha uzun bir süre kullanılması beklenen bölüm varlıklarının (maddi duran varlıklar ve maddi olmayan duran varlıklar) elde edilmesine yönelik olarak dönem boyunca katlanılan toplam maliyeti açıklar. Söz konusu işlem, bazı zamanlar, sermaye ilaveleri veya sermaye harcamaları olarak da nitelendirilmekte olup, bu ilkenin gerektirdiği ölçümler nakit esasında değil tahakkuk esasında yapılır.
  6. İşletme, faaliyet sonucuna dahil edilen bölüm varlıklarına ilişkin dönem amortisman ve itfa giderlerinin toplam tutarını, her bir raporlanabilir bölüm için açıklar.
  7. Bir işletme bölüm hasılatı ve bölüm giderleri içerisinde, niteliği, boyutu veya sıklığı nedeniyle her bir raporlanabilir bölümün dönem içerisindeki performansının anlaşılması için gerekli olan kalemlerin nitelik ve tutarlarını açıklamak konusunda teşvik edilir, ancak bu husus zorunlu değildir.
  8. TMS 1; gelir ve gider kalemlerinin önemli olmaları durumunda, bunların nitelik ve tutarların ayrı olarak açıklanmasını gerektirir. TMS 1’de; stoklar ve maddi varlıklara ilişkin defter değerlerinin düşürülmesi, yeniden yapılandırma karşılıkları, maddi duran varlıkların ve uzun vadeli yatırımların elden çıkarılmaları, durdurulan faaliyetler, yasal uzlaşmalar ve karşılıkların iptali edilmesi gibi birçok örnek verilmiştir. Paragraf 59’da yer alan hükümler, bu tür kalemlerin sınıflandırılmalarını veya ölçümlerini değiştirmeyi amaçlamaz. Ancak, bu Paragrafta yapılması teşvik edilen açıklama; bu kalemlerin açıklama amaçları açısından değerlendirildikleri düzeyi, işletme düzeyinden bölüm düzeyine indirir.
  9. Bir işletme, Paragraf 58 gereğince ayrı olarak açıklanması gereken amortisman ve itfalar dışındaki, bölüm giderlerine dahil edilen ve dolayısıyla faaliyet sonucunun ölçülmesinde dikkate alınan önemli nakit dışı giderlerin toplam tutarını, her bir raporlanabilir bölüm için açıklar.
  10. TMS 7 işletmenin işletme, yatırım ve finansal faaliyetlerinin ayrı olarak raporlandığı bir nakit akış tablosunun sunulmasını gerektirir. TMS 7 raporlanabilir her bir coğrafi ve sanayi bölümüne ilişkin nakit akışı bilgilerinin kamuya duyurulmasının, işletmenin genel finansal durumu, likiditesi ve nakit akışının anlaşılması için gerekli olduğunu ifade eder. TMS 7 bu tür bilgilerin açıklanmasını teşvik eder. TMS 7 tarafından açıklanması teşvik edilen bölüm nakit akışı bilgilerinin açıklanması bu Standart tarafından da teşvik edilir. Buna ek olarak, bu Standart, bölüm hasılatına dahil edilmiş ve dolayısıyla faaliyet sonucunun ölçülmesinde dikkate alınmış önemli nakit dışı hasılatların açıklanmasını da teşvik eder.
  11. TMS 7 tarafından açıklanması teşvik edilen bölüm nakit akış bilgilerini açıklayan bir işletme, Paragraf 58 kapsamında bölümlere ilişkin amortisman ve itfa giderlerini ya da Paragraf 61 kapsamında nakit dışı giderlerini ayrıca açıklamak zorunda değildir.
  12. Bir işletme her bir raporlanabilir bölümü için; iştiraki, iş ortaklığı veya özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen diğer yatırımlarının kâr veya zararından kendisine düşen toplam payı, tüm bu iştiraklerinin faaliyetlerinin esas itibariyle ilgili bölüm faaliyetleri dahilinde olması durumunda açıklar.
  13. Bir önceki Paragraf kapsamında tek bir toplam tutar açıklanırken, her bir iştirak, iş ortaklığı veya özkaynak yöntemiyle muhasebeleştirilen diğer bir yatırım, faaliyetlerinin bir bölüm içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından; ayrı ayrı değerlendirilir.
  14. İştirakler, iş ortaklıkları veya öz sermaye yöntemi ile muhasebeleştirilen diğer yatırımların kâr veya zararından işletmenin payına isabet eden toplam kısmın, raporlanabilir bölümler aracılığıyla açıklanmış olmaları durumunda; söz konusu iştirak ve iş ortaklıklarındaki toplam yatırımların da raporlanabilir bölüm aracılığıyla açıklanması gerekir.
  15. Bir işletme, raporlanabilir bölümler açısından açıklanan bilgiler ile konsolide finansal tablolarda veya konsolide olmayan finansal tablolarında yer alan tüm bilgilerin mutabakatını sunar. Anılan mutabakatın sunulması esnasında işletme, bölüm hasılatının, işletme dışı müşterilerden elde edilen işletme hasılatı (işletme dışı müşterilerden elde edilen, ancak herhangi bir bölümün hasılatı içerisinde yer almayan işletme hasılat tutarına ilişkin açıklama dahil) ile; devam eden faaliyetlerden kaynaklanan faaliyet sonucunun, devam eden faaliyetlerden kaynaklanan faaliyet kârı veya zararı ya da devam eden faaliyetlerden kaynaklanan işletme kârı veya zararı ile; durdurulan faaliyetlerden kaynaklanan faaliyet kârı veya zararının, durdurulan faaliyetlerden kaynaklanan işletme kârı veya zararı ile; bölüm varlıklarının, işletmenin varlıkları ile; ve bölüm borçlarının, işletme borçları ile mutabakatına yer verir.

             İkincil bölüm bilgisi

  1. Paragraf 50-67, işletmenin temel raporlama esasının benimsendiği raporlanabilir her bir bölüm için gerekli açıklamaları belirler. Paragraf 69-72 ise, aşağıda belirtilen düzen çerçevesinde, işletme tarafından ikincil raporlama esasının benimsendiği raporlanabilir bölümlere ilişkin gerekli açıklamaları belirler.

(a) Bir işletmenin temel raporlama esasının faaliyet alanı olması durumunda, gerekli ikincil raporlama esası Paragraf 69’da belirtilmiştir;

(b) Bir işletmenin temel raporlama esasının, varlıklarının konumunun esas alındığı (işletmenin ürünlerinin üretildiği veya hizmetlerinin sunulduğu yer) coğrafi bölümler olması durumunda, ikincil raporlama esası kapsamında açıklanacak bilgiler 70 ve 71 inci Paragraflarda belirtilmiştir;

(c) Bir işletmenin temel raporlama esasının müşterilerinin konumunun esas alındığı (malların üretildiği veya hizmetlerin teslim faaliyetlerinin toplandığı yer) coğrafi bölüm olması durumunda ise, ikincil raporlama esası kapsamında açıklanacak bilgiler 70 ve 72 nci Paragraflarda belirtilmiştir.

  1. Bir işletmenin bölüm bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel esasının faaliyet alanı olması durumunda, söz konusu işletme, aşağıda yer alan bilgileri de raporlar:

(a) Hasılatı, işletme dışı müşterilerin tamamına yapılan satışlardan elde edilen toplam işletme hasılatının %10’u veya daha fazlası olan her bir coğrafi bölüm açısından; müşterilerin coğrafi konumuna göre tespit edilen coğrafi alanlar itibariyle işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen bölüm hasılatı;

(b) Bölüm varlıkları, tüm coğrafi bölümlerin toplam varlıklarının %10’u veya daha fazlası olan her bir coğrafi bölüm için; varlıkların coğrafi konumu bazında bölüm varlıklarının toplam defter değeri,

(c) Bölüm varlıkları, tüm coğrafi bölümlerin toplam varlıklarının %10’u veya daha fazlası olan her bir coğrafi bölüm için; varlıkların coğrafi konumu bazında, bir dönemden daha uzun bir süre kullanılması beklenen bölüm varlıklarının (maddi duran varlıklar ve maddi olmayan duran varlıklar) elde edilmesine yönelik olarak dönem içerisinde katlanılan toplam maliyetler.

  1. Bir işletmenin bölüm bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel esasının coğrafi bölümler olması durumunda (varlıkların konumuna veya müşterilerin konumuna göre); işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen bölüm hasılatı tüm işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen toplam işletme hasılatının %10’u veya daha fazlası olan ya da bölüm varlıkları tüm faaliyet alanlarının toplam varlıklarının %10’u veya daha fazlası olan her bir faaliyet alanı için, aşağıdaki bölüm bilgileri ayrıca açıklanır:

(a) İşletme dışı müşterilerden edinilen bölüm gelirleri;

(b) Bölüm varlıklarının toplam defter değeri; ve

(c) Bir dönemden daha uzun süreli kullanılması beklenilen bölüm varlıklarının (maddi ve maddi olmayan duran varlıklar) elde edilmesine yönelik olarak dönem içerisinde katlanılan toplam maliyetler.

  1. Bir işletmenin bölüm bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel esasının varlıklarının konumuna dayalı coğrafi bölümler olması ve de müşterilerinin konumunun varlıklarının konumundan farklı olması durumunda; işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen bölüm hasılatı, işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen toplam işletme hasılatının %10’u veya daha fazlası olan müşterilerin konumuna dayalı her bir coğrafi bölüm için, işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen bölüm hasılatının da açıklanması gerekir.
  2. Bir işletmenin bölüm bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel esasının müşterilerinin konumuna dayalı coğrafi bölümler olması ve işletme varlıklarının müşterilerinden farklı coğrafi bölgelerde bulunması durumunda; bölüm varlıkları veya işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen bölüm hasılatı, ilgili konsolide tutarların veya işletmenin kendi toplam tutarlarının %10’u veya daha fazlası olan varlıkların konumuna dayalı her bir coğrafi bölüm için, aşağıdaki bölüm bilgilerinin açıklanması gerekir:

(a) Varlıkların coğrafi konumuna göre bölüm varlıklarının defter değeri ve

(b) Varlıkların coğrafi konumu itibariyle, bir dönemden daha uzun bir süre kullanılması beklenen bölüm varlıklarının (maddi duran varlıklar ve maddi olmayan duran varlıklar) elde edilmesine yönelik olarak dönem içerisinde katlanılan toplam maliyetler

             Örnek bölüm açıklamaları

  1. Ek B2; bu Standardın zorunlu kıldığı temel ve ikincil raporlama esaslarına ilişkin açıklama örneklerini içerir.

             Dipnotlara ilişkin diğer hususlar

  1. İşletme yönetim kuruluna ya da işletme yönetimine bilgi raporlanan bir faaliyet alanı ya da coğrafi bölümün, gelirlerinin çoğunluğunu başka bölümlere yapılan satışlardan elde etmesi nedeniyle raporlanabilir bölüm olarak kabul edilmemesi, ancak bu bölümlerin işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan edinilen hasılatının işletme dışı tüm müşterilere yapılan satışlardan elde edilen toplam hasılatın yüzde 10 veya fazlası olması halinde; işletme söz konusu durumu ve (a) işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan elde edilen bölüm hasılatı   ile (b) işletme içi diğer bölümlere yapılan satışlardan edinilen satış hasılatı tutarlarını açıklamakla yükümlüdür.
  2. Diğer bölümler ile gerçekleştirilen işlemlerden elde edilen bölüm gelirlerinin ölçülmesi ve raporlamasında, bölümler arası transferler, işletmenin bu transferleri fiyatlandırması sırasında kullanmış olduğu esaslar çerçevesinde ölçülür. Bölümler arası transferlerin fiyatlandırma esasları ve bunlardaki herhangi bir değişiklik finansal tablolarda açıklanır.
  3. Bölüm raporlamasına yönelik olarak benimsenen muhasebe politikalarında meydana gelen ve bölüm bilgileri üzerinde önemli bir etkisi olan değişiklikler kamuoyuna açıklanır ve karşılaştırma amaçlı olarak sunulan önceki dönem bölüm bilgileri, yapılması mümkün olmayan durumlar dışında, yeniden düzenlenir. Bu tür açıklamalar; değişikliğin niteliğine ilişkin bir açıklama, değişikliğin sebepleri, karşılaştırılabilir bilgilerin yeniden düzenlendiğine veya bunun mümkün olmadığına ve makul olarak tespit edilebilir olması durumunda değişikliğin finansal etkisini içerir. İşletme tarafından bölümlerin tanımlarında değişiklik yapılması ve önceki dönem için yeniden düzenlenecek bilgilerin hazırlanmasının mümkün olmadığı durumlarda; eski ve yeni esasların her ikisi uyarınca belirlenen bölüm bilgileri, bölümlerin tanımlamalarında değişiklik yapılan yıl içerisinde karşılaştırma amaçlı olarak açıklanır.
  4. İşletme tarafından uygulanan muhasebe politikalarındaki değişiklikler TMS 8’de açıklanmıştır. TMS 8, sadece, bir Standart veya yorum tarafından gerekli kılınmış olması ya da değişikliğin işletmenin finansal tablolarındaki olay ve durumların daha güvenilir ve yararlı şekilde gösterilmesiyle sonuçlanması durumunda, muhasebe politikalarında değişiklik yapılmasını gerektirir.
  5. Bölüm bilgilerini etkileyecek, işletme genelinde uygulanan muhasebe politikalarındaki değişiklikler TMS 8’e göre değerlendirilir. Yeni bir Standart ya da Yorum aksini belirtmedikçe, TMS 8’e göre:

(a) İlgili değişikliğin birikimli ya da dönemsel etkisini belirlemek mümkün olduğu sürece, muhasebe politikasındaki bir değişiklik geçmişe yönelik olarak uygulanır ve geçmiş dönem bilgileri yeniden düzenlenir;

(b) Geçmişe yönelik uygulamanın sunulan her dönem için yapılmasının mümkün olmaması durumunda, yeni muhasebe politikası, mümkün olan en erken tarihten itibaren uygulanır; ve

(c) Yeni muhasebe politikasının kümülatif etkisini cari dönem başı itibariyle belirlemek mümkün değil ise, söz konusu politika mümkün olan en erken tarihten itibaren uygulanır.

  1. Muhasebe politikalarındaki bazı değişikliler özellikle bölüm raporlaması ile ilişkilidir. Bölümlerin tanımlamaları ile gelir ve giderlerin bölümlere dağıtılma esaslarında meydana gelen değişiklikler buna örnek olarak verilebilir. Bu tür değişiklikler; işletme düzeyinde raporlanan toplam finansal bilgilerde herhangi bir değişiklik yapmasa dahi, bölüm bilgileri üzerinde önemli bir etkide bulunabilir. Değişikliklerin finansal tablo kullanıcıları tarafından anlaşılabilmesi ve eğilimlerin değerlendirilebilmesi için; karşılaştırma amaçlı olarak finansal tablolara dahil edilen önceki dönem bölüm bilgileri, mümkün ise yeni muhasebe politikasının etkilerini yansıtacak şekilde yeniden düzenlenir.
  2. Paragraf 75, bölüm raporlaması amaçları açısından, bölümler arası transferlerin, işletmenin bu transferleri fiyatlandırması sırasında kullanmış olduğu esaslar çerçevesinde ölçülmesini gerekli kılmıştır. İşletmenin bölümler arası transferlerin gerçek olarak fiyatlandırmasında fiilen kullandığı yöntemi değiştirmiş olması durumunda, bu değişiklik, Paragraf 76 kapsamında geçmiş dönem bölüm bilgilerinin yeniden düzenlenmesini gerektiren bir muhasebe değişikliği değildir; ancak Paragraf 75 uyarınca ilgili değişiklik kamuoyuna açıklanır.
  3. Finansal tablolarda veya finansal raporların başka bir yerinde aksi belirtilmiş olmadıkça, işletme, temel ve ikincil bölüm raporlama esaslarının her ikisi için de,   faaliyet alanı içerisinde hangi mal ve hizmet türleri bulunduğunu ve raporlanabilir her bir coğrafi bölümün içeriğini gösterir.
  4. Talep kaymaları, girdi maliyetleri ya da diğer üretim faktörlerindeki değişiklikler ve faaliyet alanıyla ilgili alternatif mal ve süreçlerin gelişiminin etkisinin değerlendirilebilmesi için, ilgili bölümün kapsadığı faaliyetlerin bilinmesi gereklidir. Aynı şekilde, ekonomik ve politik çevrede meydana gelen değişikliklerin bir coğrafi bölüme ilişkin risk ve getiri oranları üzerindeki etkisinin değerlendirilebilmesi için de, ilgili coğrafi bölümün yapısının bilinmesi gerekir.
  5. Daha önce raporlanan bölümlerin sayısal alt sınırları sağlayamaz hale gelmesi durumunda, söz konusu bölümler ayrı olarak raporlanmaz. İlgili alt sınırların karşılanamaması, örneğin talepteki azalma, yönetim stratejisindeki değişiklik veya bölümün faaliyetlerinin kısmen satılması ya da diğer bölümlerle birleştirilmesi gibi nedenlerden meydana gelebilir. Daha önce raporlanan bir bölümün raporlanmasına son verilmesinin sebepleri hakkında yapılacak bir açıklama, azalan talep ve işletme stratejilerindeki değişikliklere ilişkin beklentilerin onaylanması açısından yararlı olabilir.

Yürürlük tarihi

  1. “-“

 

————————

1 Ek-B, TMSK tarafından ayrıca yayımlanacaktır.

2 EK-B, TMSK tarafından ayrıca yayımlanacaktır.

Exit mobile version