Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Türkiye Muhasebe Standartları Kuruluna Ait Tebliğler (No: 66-102)

13 Ağustos 2008 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 26966

Finansal Tabloların Sunuluşuna İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 1) Hakkında Tebliğ Sıra No: 66’nın Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ Sıra No: 122

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:

Amaç

MADDE 1 — (1) Bu Tebliğin amacı; bu Tebliğin 1 no’lu Ekinde yer alan “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” (TMS 1) Standardının yürürlüğe konulmasıdır.

Kapsam

MADDE 2 — (1) Bu Tebliğin kapsamı Ek-1’de yer alan TMS 1 metninde belirlenmiştir.

Hukuki dayanak

             MADDE 3 — (1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek–1 inci maddesi ile 24/2/2004 tarihli ve 2004/6924 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

             MADDE 4 — (1)Bu Tebliğde geçen;

(a) TMSK ve Kurul: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunu,

(b) TMS: Türkiye Muhasebe Standartlarını,

(c) TFRS: Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını,

(d) Yorum: Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile ilgili olarak uygulamaya yön vermek veya standartlara açıklık kazandırmak üzere Kurul onayı ile kamuoyuna duyurulan metni,

ifade eder.

Uygulamaya ilişkin hükümler

MADDE 5 — (1) Bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TMS 1 Standardını finansal tablolarında uygulayan işletmeler, söz konusu finansal tablolarında aşağıda yer alan düzenlemeleri de uygularlar:

(a) “TFRS 1 Türkiye Finansal Raporlama Standartlarının İlk Uygulaması” Standardının 6, 7, 8, 10, 12, 21, 32, 35, 36 ve 36A-36C Paragraflarını, 45 inci Paragrafın (a) bendini, Standardın ayrılmaz parçası olan Ek A’yı, B2 Paragrafının (b) ve (i) bentlerini, bu Tebliğin 2 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(b) “TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri” Standardının 30 uncu Paragrafını, bu Tebliğin 3 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(c) “TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler” Standardının 12, 33A ve 38 inci Paragraflarını ve Standardın ayrılmaz parçası olan Ek A’da yer alan dönen varlıklara ilişkin tanımı, bu Tebliğin 4 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(d) “TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar” Standardının 20 ve 21 inci Paragraflarını, 23 üncü Paragrafının (c) ve (d) bentlerini, 27 nci Paragrafının (c) bendini ve B5 Paragrafının son fıkrasını, bu Tebliğin 5 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(e) “TFRS 8 Faaliyet Bölümleri” Standardının 23 üncü Paragrafının (f) bendini, 24 ve 33 üncü Paragraflarını, bu Tebliğin 6 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(f) “TMS 7 Nakit Akış Tabloları” Standardının 32 nci Paragrafını, bu Tebliğin 7 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(g) “TMS 11 İnşaat Sözleşmeleri” Standardının 1 inci Paragrafından önce gelmek üzere başlığı ve fıkrayı, 26, 28 ve 38 inci Paragraflarını, bu Tebliğin 8 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(h) “TMS 12 Gelir Vergileri” Standardının 23 üncü Paragrafını, 52 inci Paragrafta yer alan Örnek B’yi, 58, 60, 61, 61A, 62, 62A, 63, 65, 68C, 77, 77A ve 81 inci Paragraflarını, bu Tebliğin 9 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(ı) “TMS 14 Bölümlere Göre Raporlama” Standardının 2 ve 52A Paragraflarını, bu Tebliğin 10 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(i) “TMS 16 Maddi Duran Varlıklar” Standardının 39 ve 40 ıncı Paragraflarını ve 73 üncü Paragrafın (e)(iv) bendini, bu Tebliğin 11 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(j) “TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar” Standardının 93A, 93B, 93C, 94D Paragraflarını ve 120A Paragrafının (i) bendini, bu Tebliğin 12 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(k) “TMS 20 Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması” Standardının 29A Paragrafını, bu Tebliğin 13 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(l) “TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri” Standardının 27, 30, 31, 32, 33, 37, 39 ve 41 inci Paragraflarını, 42 nci Paragrafın (a) bendini, 45, 48 ve 52 nci Paragraflarını, bu Tebliğin 14 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(m) “TMS 28 İştiraklerdeki Yatırımlar” Standardının 11 ve 39 uncu Paragraflarını, bu Tebliğin 15 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(n) “TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum” Standardının 40 ıncı Paragrafını, bu Tebliğin 16 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(o) “TMS 33 Hisse Başına Kazanç” Standardının 4, 4A, 64, 67A ve 68A Paragraflarını, 70 inci Paragrafın (d) bendini, 71 ve 73A Paragraflarını, bu Tebliğin 17 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(ö) “TMS 34 Ara Dönem Finansal Raporlama” Standardının 4, 5, 8, 8A, 11, 11A, 12, 13, 15, 20, 31 ve 32 nci Paragraflarını, bu Tebliğin 18 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(p) “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü” Standardının 61, 120, 126 ve 129 uncu Paragrafını, bu Tebliğin 19 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(r) “TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar” Standardının 85, 86 ve 87 nci Paragraflarını, 118 inci Paragrafının (e) (iii) bendini, 130B Paragrafını bu Tebliğin 20 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(s) “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardının 26, 27, 34, 54, 55, 67, 68 inci Paragraflarını, 95 inci Paragrafının (a) bendini, 97, 98, 100, 101, 102, 105, 108 inci Paragraflarını, UR4D Paragrafını, UR4E Paragrafının (d)(i) bendini, UR56, UR67, UR83 ve UR99B Paragraflarını, bu Tebliğin 21 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(ş) “TMS 40 Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller” Standardının 62 nci Paragrafını, bu Tebliğin 22 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(t) “TFRS Yorum 1 Hizmetten Çekme, Restorasyon ve Benzeri Mevcut yükümlülüklerdeki Değişiklikler” Yorumunun 6 ncı Paragrafını, bu Tebliğin 23 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(u) “TMS Yorum 25 Gelir Vergileri – Yeniden Değerlenen Amortismana Tabi Olmayan Varlıkların Geri Kazanımı” Yorumunun 4 üncü Paragrafını, bu Tebliğin 24 no’lu ekinde yer alan şekliyle,

(ü) “TMS Yorum 32 Maddi Olmayan Duran Varlıklar-İnternet sitesi Maliyetleri” Yorumunun 5 inci Paragrafını, bu Tebliğin 25 no’lu ekinde yer alan şekliyle.

             Yürürlükten kaldırılan mevzuat

             MADDE 6 — (1) Bu Tebliğ ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TMS 1 Standardının uygulanmasıyla, 16/1/2005 tarih ve 25702 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ve Tebliğ eki “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardı yürürlükten kalkar.

Geçiş süreci

             GEÇİCİ MADDE 1 — (1) İsteyen işletmeler bu hükümler çerçevesinde, bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında uygulayabilirler. Ancak, 31/12/2008 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde sadece bu Tebliğ ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TMS 1 Standardı uygulanacaktır.

Yürürlük

             MADDE 7 — (1) Bu Tebliğ ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardı, 31/12/2008 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

Yürütme

             MADDE 8 — (1) Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.

 

 

EK 1

 

Türkiye Muhasebe Standardı

(TMS 1)

Finansal Tabloların Sunuluşu

 

Amaç

  1. Bu Standardın amacı, işletmenin genel amaçlı finansal tablolarının önceki dönemin finansal tablolarıyla ve diğer işletmelerin finansal tablolarıyla karşılaştırılmasına olanak verecek biçimde sunulması için gerekli olan temel unsurları açıklamaktır. Bu amaca ulaşmak için Standart, finansal tabloların sunuluşuyla ilgili genel kuralları, yapıyla ilgili açıklamaları ve içerikle ilgili asgari koşulları ortaya koyar.

 

Kapsam      

  1. İşletme; bu Standardı, Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına (TFRS’lere) göre hazırlanan ve sunulan genel amaçlı finansal tablolara uygular.

 

  1. Belirli işlemlerin ve diğer olayların muhasebeleştirme, ölçme ve açıklama koşulları diğer TFRS’lerde ele alınmıştır.

 

  1. Bu Standart, “TMS 34 Ara Dönem Finansal Raporlama” Standardına göre düzenlenmiş olan özet ara dönem finansal tablolarının yapı ve içeriğine uygulanmaz. Ancak, 15–35 inci Paragraflar, özet ara dönem finansal tablolarına uygulanır. Bu Standart, “TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar” Standardında tanımlandığı şekliyle bireysel finansal tablolar sunan işletmeler ile konsolide finansal tablolar sunan işletmeler de dahil olmak üzere bütün işletmelere eşit şekilde uygulanır.

 

  1. Bu Standart, kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil, kar amaçlı işletmelere uygun bir terminoloji kullanmaktadır. Bu Standardı uygulamayı düşünen özel sektördeki veya kamu sektöründeki kar amacı gütmeyen işletmeler finansal tablolardaki bazı kalemleri ve finansal tablolar için kullanılan tanımları düzeltme ihtiyacı duyabilirler.

 

  1. Aynı şekilde “TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum”     Standardında tanımlanan özkaynağa sahip olmayan işletmeler (örneğin bazı yatırım fonları) ve paylara bölünmüş sermayesi özkaynak olmayan işletmeler (örneğin bazı kooperatif işletmeleri) finansal tablolarını, üyelerinin veya pay sahiplerinin haklarını gösterecek şekilde düzeltmelidir.

Tanımlar

  1. Aşağıdaki terimler bu Standartta, belirtilen anlamlarda kullanılmaktadır:

Genel amaçlı finansal tablolar (“finansal tablolar” olarak anılacaktır): Bir işletmenin, belirli bilgi ihtiyaçları doğrultusunda uyarlanmış finansal tablo hazırlamasına gerek duymayan kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlanan mali tablolardır.

Uygulanamaz: Bir işletmenin her türlü makul çabayı gösterdikten sonra o koşulu uygulayamaması durumudur.

Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS’ler): Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından yayımlanan Standartlar ve Yorumlardır. Bu Standartlar şunları içerir:

  1. a) Türkiye Finansal Raporlama Standartları,
  2. b) Türkiye Muhasebe Standartları,
  3. c) TMS Yorumları ve TFRS Yorumları.

 

Önemli: Finansal tablo kalemleri, bireysel veya topluca, bu finansal tablolara göre karar alan kullanıcıların ekonomik kararlarını etkiliyorsa o zaman bu kalemlerin ihmal edilmesi veya yanlış raporlanması önemlidir. Önemlilik, mevcut koşullar içinde değerlendirilen ihmal veya yanlış raporlamanın boyutuna ve niteliğine bağlıdır. Kalemin boyutu, niteliği veya her ikisi birlikte belirleyici faktör olabilir.

Bir ihmalin veya yanlış raporlamanın kullanıcıların ekonomik kararlarını etkileyip etkilemeyeceğinin ve bunun önemli olabileceğinin değerlendirilmesi, bu kullanıcıların özelliklerinin dikkate alınmasını gerektirir. Finansal Tabloların Hazırlanması ve Sunuluşuna İlişkin Kavramsal Çerçevenin 25 inci Paragrafında “kullanıcıların işletme, ekonomik faaliyetler ve muhasebeyle ilgili makul derecede bilgiye sahip oldukları ve bu bilgileri makul bir gayretle değerlendirdiklerinin varsayıldığı” vurgulanmaktadır. Bu nedenle, değerlendirmede bu özelliklerdeki kullanıcıların ekonomik kararlar alırlarken nasıl etkileneceklerinin de dikkate alınması gerekir.

Dipnotlar: Finansal durum tablosunda (bilançoda), kapsamlı gelir tablosunda, bireysel gelir tablosunda (sunulmuşsa), özkaynak değişim tablosunda ve nakit akış tablosunda yer alan bilgilere ilave bilgiler içerir. Dipnotlar, bu tablolarda yer alan kalemlerin metinsel açıklamalarını veya açılımlarını ve bu tablolarda raporlanan muhasebeleştirme kriterlerini sağlamayan kalemlerle ilgili bilgileri sağlar.

Diğer kapsamlı gelir (özkaynaklara yansıtılan kar veya zararlar): Diğer TFRS’ler tarafından gerekli kılındığında ya da izin verildiğinde kar ya da zararda muhasebeleştirilmeyen gelir ya da gider (yeniden sınıflandırma düzeltmeleri de dahil olmak üzere) kalemlerini kapsar.

Diğer kapsamlı gelirin unsurları:

  1. a) Yeniden değerleme fazlasındaki değişimler ( bakınız: TMS 16 Maddi Duran Varlıklar ve TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar)
  2. b)   TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar Standardının 93A Paragrafı uyarınca muhasebeleştirilmiş tanımlanmış fayda planlarındaki aktüeryal kazanç ve kayıplar;
  3. c)     Dış ülkedeki bağlı işletmeye ait finansal tabloların çevrilmesinden kaynaklanan kazanç ve kayıplar (bakınız: TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri )
  4. d)   Satılmaya hazır finansal varlıkların yeniden ölçümünde ortaya çıkan kazanç ya da kayıplar (bakınız: TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme)
  5. e)             Nakit akış riskine ilişkin riskten korunma araçlarına bağlı olarak oluşan kazanç veya kayıpların etkin kısımları (bakınız: TMS 39)

Sahipler: Özkaynak olarak sınıflandırılan araçları elinde bulunduranlardır.

Kar ya da zarar: Toplam gelirden diğer kapsamlı gelir unsurları dışındaki giderlerin indirilmesidir.

Yeniden sınıflandırma düzeltmeleri: Cari dönemde ya da önceki dönemlerde diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmiş olan cari dönemde kar ya da zararda yeniden sınıflandırılan tutardır.

(Toplam) Kapsamlı gelir: Ortakların ortak olmaları nedeniyle ortaya çıkan işlemler dışındaki işlem ve diğer olaylar sonucu belirli bir dönemde özkaynaklardaki değişimdir.

(Toplam) Kapsamlı gelir, “kar ya da zararın” ve “diğer kapsamlı gelirin” bütün bileşenlerini kapsar.

 

  1. Bu Standart, “diğer kapsamlı gelir”, “kar ya da zarar”, ve     “(toplam) kapsamlı gelir” terimlerini kullanmasına rağmen, anlamı açık olduğu sürece bir işletme toplamları ifade etmek üzere başka terimlerde kullanabilir. Örneğin; bir işletme kar ya da zararı tanımlamak için net gelir terimini kullanabilir.

Finansal Tablolar

Finansal tabloların amacı

  1. Finansal tablolar işletmenin finansal durumunun ve finansal performansının biçimlendirilmiş sunumudur. Finansal tabloların amacı, geniş bir kullanıcı kitlesinin ekonomik kararlar almalarına yardımcı olan işletmenin finansal durumu, finansal performansı ve nakit akışları hakkında bilgi sağlamaktır. Ayrıca finansal tablolar, yöneticilerin kendilerine emanet edilen kaynakları ne etkinlikte kullandıklarını da gösterir. Finansal tablolar bu amaca ulaşmak için işletmeyle ilgili aşağıdaki bilgileri sunar:
  2. Varlıklar;
  3. Borçlar;
  4. Özkaynaklar;
  5. Gelir ve giderler, karlar ve zararlar dahil;
  6. Ortakların ortak olmaları sebebiyle yaptıkları katkılar ve ortaklara yapılan dağıtımlar ve
  7. Nakit akışları.

 

Bu bilgi, dipnotlarda yer alan diğer bilgilerle birlikte finansal tablo kullanıcılarının işletmenin gelecekteki nakit akışlarını ve özellikle bunların zamanını ve kesinliklerini tahmin etmelerine yardımcı olur.

Tam bir finansal tablolar seti

  1. Tam bir finansal tablolar seti aşağıdakileri içerir:
  2. a) Dönem sonu finansal durum tablosu (bilanço);
  3. b) Döneme ait kapsamlı gelir tablosu
  4. c) Döneme ait özkaynak değişim tablosu
  5. d) Döneme ait nakit akış tablosu ve
  6. e) Önemli muhasebe politikalarını özetleyen dipnotlar ve diğer açıklayıcı notlar.
  7. f) Bir işletmenin bir muhasebe politikasını geriye dönük olarak uygulaması durumunda ya da bir işletmenin finansal tablolarındaki kalemleri geriye dönük olarak yeniden ifade etmesi söz konusu olduğunda ya da işletmenin finansal tablo kalemlerini yeniden sınıflandırdığında, karşılaştırılabilir en erken dönemin başına ait finansal durum tablosu (bilanço)

Bir işletme, Standartta kullanılan başlıklar dışındaki başlıkları finansal tablolarında kullanabilir.

  1. Bir işletme, tam bir finansal tablolar setindeki finansal tabloların hepsini eşit derecede önemle sunar.

 

  1. 81 nolu Paragrafta izin verildiği şekliyle, bir işletme kar ya zararın bölümlerini ya tek bir kapsamlı gelir tablosunun ya da bir bireysel gelir tablosunun parçası olarak sunabilir. Gelir tablosu sunulduğunda, gelir tablosu, tam bir finansal tablolar setinin bir parçasıdır ve kapsamlı gelir tablosundan hemen önce gösterilmelidir.

 

  1. Birçok işletme finansal tabloların dışında, yönetimin, işletmenin finansal performansı ve finansal durumu ve karşılaştığı temel belirsizliklerin ana esaslarını açıklayan, bir finansal değerlendirme sunmaktadır. Böyle bir rapor aşağıdaki değerlendirmeleri içerebilir:

 

  1. a) İşletmenin faaliyette bulunduğu çevredeki değişiklikler de dahil olmak üzere, finansal performansı belirleyen temel unsurlar ve etkiler, işletmenin bu değişikliklere tepkisi ve bunların etkisi ve temettü politikası da dahil finansal performansın sürdürülmesi ve iyileştirilmesi için işletmenin yatırım politikası;
  2. b) İşletmenin fon kaynakları ve hedeflenen borç özkaynak oranı ve
  3. c) İşletmenin TFRS’lere göre finansal durum tablosunda (bilançosunda) muhasebeleştirilmeyen kaynakları.

 

  1. Özellikle çevresel faktörlerin önemli olduğu sanayi kollarında çalışan ve personelin önemli bir kullanıcı grubu olarak görüldüğü sektörlerdeki birçok işletme, finansal tabloların dışında, çevresel raporlar ve katma değer raporları gibi raporlar da sunmaktadır. Finansal tablolardan ayrı olarak sunulan raporlar ve tablolar TFRS’lerin kapsamı dışındadır.

 

Genel Hususlar

 

Finansal Tabloların Gerçeğe Uygun Sunuluşu ve TFRS’lerle Uyumu

 

  1. Finansal tablolar işletmenin finansal durumunu, finansal performansını ve nakit akışlarını gerçeğe uygun olarak sunar. Gerçeğe uygun sunuş, işlemlerin sonuçlarının, diğer olayların ve koşulların Kavramsal Çerçeve’de belirtilen varlık, borç, gelir ve gider tanımlarına ve muhasebeleştirme kriterlerine sadık kalınarak sunulması demektir. TFRS’lerin gerektiğinde ek açıklamalarla birlikte uygulanmasının, gerçeğe uygun sunuşu sağlamış finansal tablolar yaratacağı varsayılır.

 

  1. Finansal tabloları TFRS’lerle uyumlu olan bir işletme, bu uyumu açık ve tam bir şekilde dipnotlarda belirtecektir. İşletme, Finansal tabloları TFRS’lerin tüm maddeleriyle uyumlu olmadığı sürece, finansal tablolarını TFRS’lerle uyumlu olarak nitelendiremez.

 

  1. İşletme, hemem hemen her koşulda, uygulanabilir TFRS’lere uyumlu olarak gerçeğe uygun sunuş sağlar. Gerçeğe uygun sunuluş için işletmenin uyması gereken diğer koşullar şöyledir:

 

  1. a) “TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar” Standardı uyarınca muhasebe politikalarını seçip uygulamak. TMS 8, özellikle bir kaleme uygulanacak bir TFRS’nin yokluğunda yönetimin dikkate alacağı mevzuat hiyerarşisini gösterir.
  2. b) Muhasebe politikalarını da içeren bilgileri ihtiyaca uygun, güvenilir, karşılaştırılabilir ve anlaşılabilir bilgi sağlayacak biçimde sunmak,
  3. c) TFRS’lerde yer alan özellikli hükümlerle uyum, kullanıcıların özellikli işlemler, diğer olaylar ve koşulların işletmenin finansal durumu ve finansal performansı üzerindeki etkilerini anlamaları konusunda yetersiz kalıyorsa, ek açıklamalar yapmak

 

  1. İşletme, uygun olmayan muhasebe politikalarını; kullandığı muhasebe politikalarını açıklayarak veya dipnotlar veya açıklayıcı yöntemler (materyaller)kullanarak düzeltmiş sayılmaz.

 

  1. Çok ender koşullarda yönetim bir TFRS’nin kurallarıyla uyumlaştırmanın finansal tablolarının Kavramsal Çerçevede belirtilen hedefleriyle çelişki yaratacak biçimde yanlış uygulamalara neden olacağı sonucuna ulaşmışsa, geçerli mevzuat izin verdiği takdirde veya engellemiyorsa işletme 20 nci Paragrafta belirtilen şekilde maddenin uygulanmasından kaçınmalıdır.

 

  1. İşletme bir TFRS’nin hükümlerini 19 uncu Paragrafa göre uygulamazsa, aşağıdaki açıklamaları yapacaktır:

 

  1. Yönetimin, işletmenin finansal tablolarının finansal durumu, finansal performansı ve nakit akışlarını gerçekçi bir biçimde gösterdiğine dair kararı;
  2. Uygulanabilir TFRS ile uyumlu olunduğu ancak gerçekçi bir sunuş sağlamak için bir kuraldan ayrılındığı;
  3. Uygulamaktan kaçınılan başlığı, TFRS’nin gerektirdiği işlemi de içeren TFRS’yi uygulamaktan kaçınmanın niteliği, uygulamanın Kavramsal Çerçevede belirtilen finansal tabloların hedefleriyle çelişki yaratacak şekilde yanlış bir uygulama olmasının nedenleri ve tercih edilen uygulama ve
  4. Standart uygulanmış olsaydı finansal tablolarda yayınlanmış olan kalemler üzerinde, bu kuralın uygulanmasından kaçınmanın sunulan dönemler itibariyle yapacağı finansal etki.

 

  1. İşletme önceki yıllarda bir TFRS’nin bir hükmünün uygulanmasından kaçınmışsa ve bu kaçınma cari dönem finansal tablolarındaki tutarları etkiliyorsa, işletme 20 (c) ve (d) Paragraflarındaki açıklamaları yapmalıdır.

 

  1. Örneğin, işletme önceki yıllarda varlıkların ve borçların belirlenmesi için yararlanılan bir TFRS hükmünü uygulamaktan kaçınmışsa ve bu kaçınma cari dönem finansal tablolarında yer alan varlıklar ve borçlardaki değişikliklerin belirlenmesini etkiliyorsa işletme 21 inci paragraf uygulanır.

 

  1. Çok ender koşullarda yönetim bir TFRS hükmüne uymanın finansal tabloların Kavramsal Çerçevede belirtilen hedefleriyle çelişki yaratacak biçimde yanlış uygulamalara neden olacağı sonucuna ulaşmışsa, ancak geçerli mevzuat hükmün uygulanmasından kaçınmaya izin vermiyorsa, işletme mümkün olduğu ölçüde, aşağıdaki açıklamaları yaparak, uyumlaştırmanın algılanan yanlışlığa götüren unsurlarını azaltacaktır.

 

  1. Sorunlu olan TFRS’nin başlığı, kuralın niteliği ve yönetimin, bu kurala uyulması durumunda finansal tabloların Kavramsal Çerçevede belirtilen amaçlara ters düşürecek derecede koşulların çok yanıltıcı olduğu kanısına ulaşmasının nedenleri ve
  2. Raporlanan her dönem için, yönetimin gerçeğe uygun bir sunuluş sağlanması için gerekli olduğuna inandığı finansal tabloların her kalemiyle ilgili düzeltmeler.

 

  1. 19–23 üncü Paragrafların amaçları açısından bir kısım bilginin finansal tabloların amaçlarıyla çelişkili olması, aynı zamanda işlemleri, diğer olayları ve koşulları gerçekçi bir şekilde sunması beklenirken sunmaması ve sonuç olarak da bu durumun finansal tablo kullanıcılarının ekonomik kararlarını etkilemesi muhtemeldir. Bir TFRS hükmüne uymanın finansal tabloların Kavramsal Çerçevede belirtilen amaçlarına ters düşürecek şekilde yanıltıcı olup olmadığını değerlendirirken yönetim, aşağıdaki hususları dikkate alır:

 

  1. Belirtilen koşullarda finansal tabloların hedeflerine neden ulaşılamadığı ve
  2. İşletmenin koşullarının, kuralı uygulayan diğer işletmelerden, nasıl farklılaştığı, eğer benzer koşullara sahip işletmelerde bu kural uyumluysa, işletmenin bu kurala uyumu halinde, Kavramsal Çerçevede belirtilen finansal tabloların amaçlarıyla çelişecek derecede yanıltıcı olmaması gerektiği gerçeği.

 

İşletmenin Sürekliliği

 

  1. Yönetim, finansal tabloları düzenlerken işletmenin faaliyetlerini süreklilik içerisinde devam etme yetisini değerlendirir. Yönetimin şirketi tasfiye etme veya ticari faaliyetini sona erdirme niyeti veya mecburiyeti yoksa finansal tablolar süreklilik kavramına göre düzenlenir. Yönetim, değerlendirmelerini yaparken işletme faaliyetlerinin sürekliliğine kuşku düşürecek önemli belirsizlikler taşıyan olaylar veya koşulların farkındaysa, bu belirsizlikleri açıklar. İşletme, finansal tablolarını süreklilik esasına göre hazırlamaması halinde, bu hususu, finansal tablolarını düzenlemesi sırasında dayandırdığı temel ve işletmenin süreklilik arz etmeyecek şekilde değerlendirilmesinin nedeni ile birlikte açıklar.

 

  1. İşletmenin sürekliliği kavramının uygunluğu değerlendirilirken yönetim, bununla sınırlı olmamakla birlikte en azından raporlama dönemi sonundan(bilanço tarihinden) sonraki on iki aya ilişkin mevcut bilgileri dikkate alır. Dikkate alınacak hususların derecesi her durumun şartlarına bağlıdır. Eğer işletme faaliyet karlılığı ve finansal kaynaklara kolay ulaşma gibi bir geçmişe sahipse, işletmenin sürekliliği kavramının uygunluğu sonucuna ayrıntılı analizlere girilmeden ulaşılabilir. Aksi takdirde yönetim, işletmenin sürekliliği kavramının uygunluğuna karar verirken, cari dönem ve beklenen karlılık, borç ödeme planları ve yerine koymanın finansmanıyla ilgili potansiyel kaynaklar gibi, birçok unsuru dikkate almak zorundadır.

 

Muhasebenin Tahakkuk Esası

 

  1. İşletme, nakit akış tablosu hariç, tüm finansal tablolarını muhasebenin tahakkuk esasına göre düzenler.

 

  1. Muhasebenin tahakkuk esası kullanıldığı zaman işletme, kalemleri Kavramsal Çerçevede bunlar için verilen tanımlara ve tahakkuk kriterlerine uydukları takdirde varlıklar, borçlar, özkaynaklar, gelirler ve giderler (finansal tabloların unsurları) olarak muhasebeleştirir.

 

Önemlilik ve Birleştirme

 

  1. İşletme, benzer kalemlerden oluşan her bir önemli sınıfı, finansal tablolarda ayrı bir biçimde gösterir. İşletme, nitelikleri ve işlevleri itibariyle farklı olan kalemleri de, önemsiz olmadıkları takdirde, ayrı olarak sunar.

 

  1. Finansal tablolar, çok sayıda işlem veya diğer olayların işlemden geçirilerek nitelik ve işlevlerine göre hesap sınıfları altında birleştirilmesi (toplanması) sonucu oluşur. Sınıflandırma ve birleştirmedeki son aşama, finansal tablolardaki hesap sınıflarını oluşturan birleştirilmiş ve sınıflandırılmış bilginin sunumudur. Bir hesap kalemi kendi başına önemli değilse, bu tablolarda ya da dipnotlarda diğer kalemlerle birleştirilir. Bu tablolarda ayrı olarak sunulacak kadar öneme sahip olmayan bir kalemin dipnotlarda ayrı olarak sunulması gerekebilir.

 

  1. Bilgi önemli değilse, işletmenin TFRS’lerin gerektirdiği özel bir açıklama yapmasına gerek yoktur.

 

Netleştirme (Mahsup Etme)

 

  1. İşletme, bir TFRS zorunlu kılmadıkça veya izin vermedikçe varlıkları ve borçları ya da gelirleri ve giderleri netleştiremez.

 

  1. İşletme, varlıkları ile borçları ve gelirler ile giderleri finansal tablolarda ayrı ayrı göstermelidir. İşlem veya diğer olayın özü gereği yapılan netleştirme dışında, kapsamlı gelir tablosu veya finansal durum durum tablosu (bilanço) ya da (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir tablosunda yapılan netleştirmeler, kullanıcıların gerçekleşmiş olan işlemleri, diğer olayları ve şartları ve gelecekteki nakit akışlarını anlamalarını zorlaştırmaktadır. Varlıkların, örneğin stok değer düşüklüğü karşılığı ve şüpheli alacaklar karşılığı gibi, düzenleyici hesaplar düşüldükten sonra net tutarıyla gösterilmesi netleştirme değildir.

 

  1. TMS 18 Hasılat Standardı, hasılat kavramını tanımlamış ve hasılatın tahsilatlar ve alacaklardan işletme tarafından tanınan ticari iskontolar ve indirimler düşüldükten sonraki gerçeğe uygun değeriyle gösterilmesini kurala bağlamıştır. İşletme, olağan faaliyetlerinin arasında, hasılat yaratmayan ancak hasılat yaratan ana faaliyetlerle ilintili ortaya çıkan diğer işlemleri de gerçekleştirir. Sunuluş işlemin veya diğer olayın özünü yansıtıyorsa işlemle ilgili gelir ve giderler birbirleriyle mahsup edilerek, bu işlemlerin sonuçları finansal tablolarda sunulur. Örneğin;

 

  1. İşletme, yatırımların ve faaliyetlerde kullanılan varlıkları da dahil duran varlıkların elden çıkarılmasıyla ortaya çıkan kar ve zararları, elden çıkarmayla sağlanan tahsilattan varlığın net defter değeri ve ilgili satış giderleri düşüldükten sonra sunar; ve
  2. “TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar” Standardına göre muhasebeleştirilen karşılıklarla ilgili olarak yapılan ve üçüncü taraflarla yapılmış olan sözleşmeye (örneğin, tedarikçiyle yapılan garanti sözleşmesi) dayanarak, tazmin edilen bir ödemeyi alınan tazminatla mahsup edebilir.

 

  1. Ayrıca, benzer işlemlerden kaynaklanan kazanç ve kayıplar, örneğin kur farklarından kaynaklanan kazanç veya zararlar veya ticari amaçla elde tutulan finansal araçlardan kaynaklanan kazanç veya kayıplar, netleştirilerek raporlanır. Ancak söz konusu kazanç veya kayıplar, önemli oldukları takdirde mahsup edilmeden ayrı ayrı gösterilir.

 

Raporlama Sıklığı

 

  1. Bir işletme, tam bir finansal tablolar setini (karşılaştırılabilir bilgileri içerecek şekilde) en az yılda bir kez sunmalıdır. Bir işletme, raporlama dönemi sonunu (bilanço tarihini) değiştirdiğinde ve finansal tablolarını bir yıldan daha uzun ya da daha kısa bir dönem için hazırladığında, finansal tabloların kapsadığı dönemin açıklanmasına ilaveten aşağıdaki bilgileri de açıklamalıdır:

 

 

  1. Bir işletme, normalde, finansal tablolarını düzenli olarak bir yıllık bir dönemi kapsamak üzere düzenler. Ancak bazı işletmeler, pratik nedenlerle, örneğin 52 haftalık dönem için raporlamayı tercih edebilirler. Bu standart böyle bir uygulamaya engel değildir.

 

Karşılaştırmalı Bilgi

 

  1. Bir başka TFRS’de tersine bir hüküm yoksa işletme, cari dönem finansal tablolarında raporlanan tüm tutarlara ilişkin olarak önceki dönem ile karşılaştırmalı bilgileri sunmalıdır. Cari dönemin finansal tablolarının anlaşılması için gerekli olduğu takdirde metinsel ve tanımsal bilgiler için karşılaştırmalı bilgi verilmelidir.

 

39           Karşılaştırmalı bilgi veren bir işletme, en az iki finansal durum tablosu (bilanço), diğer tabloların her birinden iki adet olmak üzere ayrıca ilgili notları sunar. Bir işletme bir muhasebe politikasını geriye dönük olarak uyguladığında, finansal tablolarındaki kalemleri geriye dönük olarak yeniden ifade ettiğinde ya da finansal tablolarındaki kalemleri yeniden sınıflandırdığında, en az üç finansal durum tablosu (bilanço) ile diğer tabloların her birinden ayrıca iki adet tablo ve de ilgili notları sunar. Bir işletme, finansal durum tablosunu (bilançosunu) aşağıdaki tarihler itibariyle sunar:

  1. Cari dönemin sonunda,
  2. Bir önceki dönemin sonunda (cari dönemin başlangıcıyla aynıdır), ve
  3. Karşılaştırılabilir en erken dönemin başında

 

  1. Bazı durumlarda, önceki dönemlerdeki finansal tablolarda yer almış olan metinsel bilgi, cari dönemde de geçerliliğini sürdürebilir. Örneğin, bir önceki raporlama döneminde sonucu belirsiz olan ve halen çözüm bekleyen yasal bir anlaşmazlık cari dönemde de açıklanmalıdır. Kullanıcılar, bir önceki raporlama döneminde belirsizliğin ne olduğu ve cari dönemde bu belirsizliği çözme konusunda ne tür adımlar atıldığı konusundaki bilgilerden, yararlanırlar.

 

  1. İşletme, finansal tablolarında kalemlerin sunuluşunu ve sınıflandırılmasını değiştirdiğinde, eğer uygunsa, karşılaştırmalı tutarları yeniden sınıflandırır. İşletme, karşılaştırmalı tutarları yeniden sınıflandırılırsa, aşağıdaki açıklamaları yapar:
  2. Yeniden sınıflandırmanın niteliği;
  3. Yeniden sınıflandırılmış olan kalemin veya kalem gruplarının tutarı ve
  4. Yeniden sınıflandırmanın nedeni

 

  1. Eğer karşılaştırmalı tutarları yeniden sınıflandırmak mümkün değilse işletme aşağıdaki hususları açıklar:
  2. Tutarları yeniden sınıflandıramamasının nedenleri ve
  3. Eğer tutarlar yeniden sınıflandırılmış olsaydı, yapılmış olması gereken düzeltmelerin niteliği.

 

  1. Ara dönemler itibariyle bilgilerin karşılaştırılabilirliğinin sağlanması, özellikle tahmin amaçlı finansal bilgilerin eğiliminin anlaşılmasını sağlayarak, kullanıcıların ekonomik kararlar almalarına yardımcı olur. Bazı durumlarda, cari dönemde karşılaştırılabilirliği sağlamak açısından, geçmiş özel bir döneme ait karşılaştırılabilir bilgilerin yeniden sınıflandırılması mümkün olmaz. Örneğin; veriler önceki dönemlerde yeniden sınıflandırmayı olanaklı kılacak şekilde toplanmamış olabilir ve bilginin yeniden oluşturulması da mümkün olmayabilir.

 

  1. TMS 8, işletme muhasebe politikasını değiştirirse veya bir hatayı düzeltirse karşılaştırmalı bilgide yapılması gereken düzeltmeleri belirtmiştir.

 

Sunuluşun Tutarlılığı

 

  1. Aşağıdaki koşullar oluşmadığı sürece, kalemlerin finansal tablolarda sunuluşu ve sınıflandırılması bir dönemden diğer döneme aynı biçimde sürdürülmelidir:

 

  1. Örneğin, önemli bir elde etme veya elden çıkarma veya finansal tabloların sunuluşunun yeniden gözden geçirilmesi finansal tabloların farklı bir biçimde sunulması gereğini ortaya çıkarabilir. İşletme, finansal tabloların sunuluşunu ancak, değiştirilmiş sunuluş, finansal tabloların kullanıcılarına daha güvenilir ve geçerli bilgi sağlıyorsa ve değiştirilmiş biçim karşılaştırılmayı engellemeyecek şekilde süreklilik gösterecekse, değiştirir. İşletme, sunuluştaki bu değişiklikleri yaparken karşılaştırılabilir bilgiyi (bakınız: 38–41 inci Paragraflar) 41 ve 42 inci Paragraflara göre, yeniden sınıflandırır.

 

Yapı ve İçerik

 

Giriş

 

  1. Bu Standart, belli açıklamaların finansal durum tablosu (bilanço), kapsamlı gelir tablosu, bireysel gelir tablosu (sunulmuşsa) veya özkaynak değişim tablosunda, diğer kalemlerin ise bu tablolarda veya dipnotlarda yer almasını öngörür. TMS 7, nakit akışlarının sunuluşuyla ilgili kuralları düzenler.

 

  1. Bu Standart “açıklama” terimini finansal tablolarda yer alan kalemleri de içine alır biçimde, geniş anlamda kullanır. Açıklamalar diğer TFRS’ler tarafından da zorunlu tutulmaktadır. Bu Standardın herhangi bir yerinde veya diğer TFRS’lerde aksi belirtilmediği takdirde, söz konusu açıklamalar finansal tablolarda yapılabilir.

 

Finansal Tabloların Tanımlanması

 

  1. İşletme, finansal tabloları açıkça tanımlanmalı ve birlikte yayınlandıkları dokümandaki diğer bilgilerden ayırmalıdır.

 

  1. TFRS’ler yalnızca finansal tablolara uygulanır ve yıllık rapor, düzenlemelere ilişkin dosyalar veya diğer dokümanlarda sunulan diğer bilgilere uygulanma gereği bulunmamaktadır. Bu nedenle kullanıcıların TFRS’lere göre hazırlanmış bilgiyle, kendilerine yararı olan ancak TFRS’lere tabi olmayan diğer bilgileri birbirlerinden ayırabilmeleri önemlidir.

 

  1. İşletme, her finansal tablosunu ve dipnotlarını açıkça tanımlamalıdır. Ayrıca işletme, aşağıdaki bilgileri de açık bir biçimde göstermeli ve bilgilerin doğru dürüst anlaşılması için gerektiğinde bunları tekrarlamalıdır:

 

 

  1. Bir işletme; sayfaların başlıklarını, tabloları, dipnotları vb. açıkça göstererek 51 inci Paragraftaki hükümleri yerine getirir. Bu tür bilgilerin en iyi şekilde sunulabilmesi için uygun bir değerlendirmenin yapılması gerekir. Örneğin, finansal tablolar elektronik ortamda sunulduğu takdirde, her zaman ayrı sayfalar kullanılmaz; bu durumda yukarıdaki unsurlar, mali tablolarda yer alan bilgilerin doğru bir biçimde anlaşılmasını sağlayacak sıklıkta tekrarlanır.

 

  1. Bilgilerin sunumunda kullanılan para biriminin “bin” veya “milyon” hanelerine yuvarlanarak ifade edilmesi, genellikle finansal tabloları daha anlaşılabilir hale getirir. Ancak bunun kabul edilebilir olması sunumun yuvarlama düzeyinin açıklanması ve önemli bilgilerin ihmal edilmemesine bağlıdır.

 

Finansal Durum Tablosu (Bilanço)

 

Finansal Durum Tablosunda (Bilançoda) yer alacak bilgiler

 

  1. Finansal durum tablosu (bilanço), en azından, aşağıdaki tutarları gösteren hesap gruplarını kapsamalıdır:
  1. Maddi duran varlıklar,
  2. Yatırım amaçlı gayrimenkuller
  3. Maddi olmayan duran varlıklar,
  4. Finansal varlıklar ((e), (h) ve (i) şıklarında gösterilenler hariç);
  5. Özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen yatırımlar
  6. Canlı varlıklar;
  7. Stoklar,
  8. Ticari ve diğer alacaklar;
  9. Nakit ve nakit benzerleri;
  10. Satılmak üzere elde tutulan varlıkların toplamı ile TFRS 5’e göre satılmak üzere elde tutulan ve elden çıkarılacaklar grubuna dahil olan varlıkların toplamı,
  11. Ticari ve diğer borçlar;
  12. Karşılıklar;
  13. Finansal borçlar ( (k) ve (l) şıklarında gösterilenler hariç);
  14. TMS 12’de tanımlandığı gibi, dönem vergisiyle ilgili borçlar ve varlıklar;
  15. TMS 12’de tanımlandığı gibi, ertelenmiş vergi borçları ve ertelenmiş vergi varlıkları;
  16. TFRS 5’e göre elden çıkarılacaklar grubuna dahil olan satılmak üzere elde tutulanlar olarak sınıflandırılan borçlar,
  17. Özkaynaklarda gösterilen kontrol gücü olmayan paylar (azınlık payları); ve
  18. Ana şirketin ortaklarına ait çıkarılmış sermaye ve yedekler.

 

  1. İşletmenin finansal durumunu anlamada bu tür bir sunum uygun olduğu takdirde, finansal durum tablosunda (bilançoda) ek kalemler, başlıklar ve ara toplamlar gösterilir.

 

  1. Eğer işletme dönen ve duran varlıklarını ve kısa ve uzun vadeli borçlarını finansal durum tablosunda (bilançoda) ayrı ayrı sınıflandırıyorsa, ertelenmiş vergi varlıkları (borçları) dönen varlıklar (kısa vadeli borçlar) olarak sınıflandırılamaz.

 

  1. Bu Standart kalemlerin hangi sıra ve biçimde sunulacağını açıklamaz. 54 üncü Paragraf sadece, finansal durum tablosunda (bilançoda) ayrı olarak sunulmaya yeter ölçüde birbirlerinden nitelik ve işlev olarak farklı olan kalemlerin, bir listesini verir. Ayrıca;

 

  1. İlgili kalemin boyutu, niteliği veya işlevi veya benzer kalemlerin bir araya toplanması işletmenin finansal durumunun anlaşılması için uygun olduğu takdirde, yeni kalemler eklenir ve
  2. İşletmenin finansal durumunun anlaşılmasına uygun bilgi sağlamak amacıyla, işletmenin ve işlemlerinin niteliğine göre, kullanılan tanımlar ve kalemlerin sıralanması veya benzer nitelikteki kalemlerin bir araya toplanması, düzeltilebilir. Örneğin, bir finansal işletme, faaliyetlerine ilişkin ihtiyaca uygun bilgileri sağlamak üzere yukarıdaki tanımları düzeltebilir.

 

  1. İşletme, ilave kalemlerin ayrı olarak sunumunun değerlendirilmesine ilişkin karar vermesi aşamasında, aşağıdaki temeller doğrultusunda değerlendirme yapar:

(a) varlıkların niteliği ve likiditesi;

(b) varlıkların işletmedeki fonksiyonu ve

(c) borçların tutarı, niteliği ve zamanlaması.

 

  1. Farklı varlık grupları için farklı ölçüm esaslarının kullanılması, bunların nitelik veya fonksiyonlarının farklı olması ve bu nedenle farklı kalemler olarak sunulmasını önerir. Örneğin; TMS 16’ ya göre farklı maddi duran varlık sınıfları maliyet bedeliyle veya yeniden değerlendirilmiş tutarlarıyla gösterilir.

 

Kısa Vade/ Uzun Vade Ayrımı

 

  1. Bir işletme, likidite temeline dayalı sunumun daha güvenilir ve yararlı bilgi sağladığı durumlar hariç, dönen ve duran varlıklarını ve kısa ve uzun vadeli borçlarını 66–76 ıncı Paragraflar uyarınca finansal durum tablosunda (bilançoda) ayrı ayrı sınıflandırarak sunacaktır. Bu istisna uygulandığında, işletme bütün varlık ve borçlarını likidite sırasıyla sunar.

 

  1. Hangi sunum yöntemi kullanılırsa kullanılsın; (a) raporlama döneminden (bilânço tarihinden) itibaren on iki ay içinde ve (b) raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren on iki ayı aşan sürede ödenmesi ve tahsili beklenen tutarları birlikte içeren her varlık ve borç kalemi için işletme, on iki aydan uzun vadede gerçekleşmesi beklenen tahsilat ve ödeme tutarlarını açıklayacaktır.

 

  1. Eğer işletme açıkça belirlenebilen bir faaliyet döngüsü içinde mal ve hizmet arzında bulunuyorsa, uzun ve kısa vadeli varlıkların ve borçların, işletme sermayesi olarak sürekli dönen net varlıklar ve işletmenin uzun vadeli faaliyetlerinde kullanılanlar olarak finansal durum tablosunda (bilançoda) ayrıca sınıflandırılması yararlı bilgiler sağlar. Aynı zamanda böyle bir sınıflama, cari faaliyet döneminde tahakkuk etmesi beklenen varlıkları ve aynı dönem içinde ödenecek olan borçları açıkça gösterir.

 

  1. Bazı işletmeler için, örneğin mali işletmeler, açıkça belirlenebilen bir faaliyet döngüsü içinde mal ve hizmet sunumunda bulunmadıklarında, varlıkların ve borçların kısa ve uzun vadeli olarak sunulması yerine, likiditeye göre artan veya azalan sırada sunulması daha güvenilir ve tutarlı bilgiler sağlar.

 

  1. 60 ıncı Paragrafın uygulanması, işletmenin bazı varlık ve borçlarını kısa ve uzun vadeli olarak sınıflamasına ve diğerlerini de, böyle bir sunum daha güvenilir ve tutarlı bilgiler sağladığı takdirde, likidite esasına göre sınıflamasına izin verir. İşletmenin farklı faaliyetleri olması halinde böyle bir karma sunuma gereksinim ortaya çıkabilir.

 

  1. Varlıkların ve borçların beklenen vadelerine ilişkin bilgiler, işletmenin likidite ve borç ödeme gücünün belirlenmesinde yararlıdır. TFRS 7, finansal varlıkların ve finansal borçların vade tarihlerinin açıklanmasını öngörür. Finansal varlıklar ticari ve diğer alacakları, finansal borçlar ticari ve diğer borçları içerir. Kısa ve uzun vadeli olarak sınıflandırılmış olsalar da olmasalar da stoklar ve karşılıklar gibi, parasal olmayan varlıkların ve borçların beklenen tahsilât ve ödeme tarihlerine ilişkin bilgiler yararlıdır. Örneğin, işletme raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra on iki aydan uzun sürede paraya çevrilmesi beklenen stokların tutarını açıklar.

 

Dönen Varlıklar

 

  1. Bir varlık aşağıdaki kriterlerden herhangi birine uyduğu takdirde dönen varlık olarak sınıflandırılır:

 

 

  1. Bu Standart ”duran” terimini uzun vadeli maddi, maddi olmayan ve finansal varlıklar için kullanır. Bu Standart, anlamı açık olduğu sürece alternatif terimlerin kullanılmasını yasaklamaz.

 

  1. İşletmenin faaliyet döngüsü, işleme tabi tutulmak üzere tedarik edilen varlıkların nakit veya nakit benzeri bir unsura çevrilmesi arasında geçen süredir. Eğer işletmenin normal faaliyet dönemi açıkça belirlenemiyorsa, süresi on iki ay olarak varsayılır. Dönen varlıklar raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonraki on iki ay içinde paraya dönüşmeleri beklenmiyor olsa bile, normal faaliyet dönemi içinde satılan, tüketilen ve paraya çevrilen varlıkları (örneğin, stoklar ve ticari alacaklar gibi ) içerir. Dönen varlıklar ayrıca, öncelikle ticari amaçla elde tutulan (TMS 39 ‘a göre bu gruba giren finansal varlıklar ticari amaçla elde tutulanlar olarak sınıflandırılır) ve uzun vadeli finansal varlıkların kısa vadeli kısımlarını içerir.

 

Kısa Vadeli Borçlar

 

  1. Bir borç aşağıdaki kriterlerden birine uyduğu takdirde kısa vadeli olarak sınıflandırılır:

 

  1. a) Normal faaliyet döngüsü içinde ödenmesinin beklenmesi;
  2. b) Öncelikle ticari amaçla elde tutulması;
  3. c) Raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra on iki ay içinde ödenecek olması veya
  4. d) İşletmenin borcunu, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra en az on iki ay içinde ödemesini erteleyecek koşulsuz bir hakkının olmaması.

 

İşletme, diğer bütün borçlarını uzun vadeli olarak sınıflandırır.

 

  1. Personel ve diğer faaliyet giderleri gibi tahakkuklar ve ticari borçlar gibi bazı kısa vadeli borçlar, işletmenin normal faaliyet döngüsü içinde kullanılan işletme sermayesinin bir parçasıdır. Faaliyetle ilgili bu tür kalemler, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren on iki aydan daha uzun bir sürede ödenecek olsalar bile, kısa vadeli borçlar olarak sınıflandırılır. İşletmenin varlık ve borçlarının sınıflanmasında aynı normal faaliyet döngüsü uygulanır. Eğer işletmenin normal faaliyet döngüsü açıkça belirlenemiyorsa, sürenin on iki ay olduğu varsayılır.

 

İşletme, diğer tüm varlıkları duran varlık olarak sınıflandıracaktır.

 

  1. Diğer kısa vadeli borçlar normal faaliyet döngüsü içinde yer almayan ancak vadeleri raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren on iki ay içinde dolacak olan veya öncelikle ticari amaçla elde tutulan borçlardır. TMS 39 ‘a göre alım satım amacıyla elde bulundurulan olarak sınıflandırılmış finansal borçlar, kredili mevduat hesapları, uzun vadeli finansal borçların kısa vadeli kısımları, temettü ödemeleri, gelir vergileri ve diğer ticari olmayan ödemeler bunlara örnektir. Uzun vadede finansman sağlayan finansal borçlar (örneğin işletmenin normal faaliyet döngüsünde kullanılan işletme sermayesinin bir parçası olmayan) ve raporlama döneminden sonraki on iki ay içerisinde ödenmeyecek olan finansal borçlar, uzun vadeli borçlardır ve bu borçlar 74 ve 75 inci Paragraf hükümlerine tabidirler.

 

  1. İşletme,

 

  1. a) orijinal vade on iki aydan uzun olsa dahi ve
  2. b) finansal tabloların yayınlanmak üzere onaylanmasından önce ve raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra, uzun vadeli yeni bir finansman sözleşmesi veya yeni bir ödeme planı yapılmış olsa bile, finansal borçlarını, vadeleri raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra on iki ay içinde doluyorsa,

kısa vadeli olarak sınıflar.

 

  1. İşletme, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra en az on iki ay içinde borcu yeniden finanse etmeyi veya döndüreceğini tahmin veya tercih ediyorsa, bu borcu, aksi takdirde kısa dönemde ödenecek olsaydı bile, uzun vadeli olarak sınıflar. Ancak, borcun yeniden finanse edilmesi veya döndürülmesi işletmenin tercihi değilse (örneğin, yeniden finanse etme sözleşmesi mevcut değildir), yeniden finanse etme olasılığı (potansiyeli) dikkate alınmaz ve borç kısa vadeli olarak sınıflanır.

 

  1. Eğer işletme raporlama dönemi sonunda (bilanço tarihinde) veya öncesinde uzun vadeli borç sözleşmesindeki, borcu talep edilmesi halinde ödenebilir hale getiren, bir maddeyi ihlal ederse, alacaklı raporlama döneminden sonra ve finansal tabloların yayınlanmak üzere onaylanmasından önce, bu ihlalden ötürü bir ödeme talebinde bulunmayacağı konusunda işletmeyle anlaşsa bile, bu borç kısa vadeli olarak sınıflandırılır. Bu borç kısa vadeli olarak sınıflandırılır çünkü raporlama dönemi sonunda (bilanço tarihinde) işletme, bu tarihten itibaren borcun ödenmesini en az on iki ay erteleyecek koşulsuz bir hakka sahip değildir.

 

  1. Ancak, raporlama dönemi sonunda (bilanço tarihinde) alacaklı, en az on iki ay sonra sona erecek olan ve işletmenin ihlali ortadan kaldırılabileceği ve kendisinin hemen ödeme talebinde bulunamayacağı bir süre tanıma konusunda işletmeyle uzlaşmaya varmışsa, borç uzun vadeli olarak sınıflandırılır.

 

  1. Kısa vadeli olarak sınıflandırılmış borçlar açısından, raporlama dönemi sonu (bilanço tarihi) ile finansal tabloların yayınlanmak üzere onay verildiği tarih arasında aşağıdaki olayların gerçekleşmesi halinde bu olaylar, “TMS 10 Raporlama Döneminden (Bilanço Tarihinden) Sonraki Olaylar” Standardına göre, düzeltme gerektirmeyen olaylar olarak açıklanacaktır:

 

(a)            Uzun vadeli yeni finansman sağlamak;

(b)           Uzun vadeli borç sözleşmesiyle yapılan ihlalin düzeltilmesi ve

(c)            Alacaklıdan uzun vadeli borç sözleşmesinin ihlalinin düzeltilmesi için raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren en az on iki ay sonra sona erecek olan bir süre tanıması.

 

Finansal durum tablosunda (Bilançoda) veya Dipnotlarda Sunulacak Bilgiler

 

  1. İşletme, sunulan kalemlerin alt sınıflamalarını, işletmenin faaliyetlerine uygun bir şekilde ya finansal durum tablosunda (bilançoda) ya da dipnotlarında sunacaktır.

 

  1. Alt sınıflamalardaki ayrıntı, TFRS’lerin hükümlerine ve tutarların büyüklüğü, niteliği ve işlevine dayanır. 58 inci Paragrafta belirtilen unsurlar da, alt sınıflamaların belirlenmesinde kullanılan ölçülere karar vermek amacıyla kullanılır. Her kalem için açıklama ve sunum farklıdır, örneğin;

 

  1. Maddi duran varlık kalemleri TMS 16’ya göre kendi içinde sınıflara ayrılmıştır;
  2. Alacaklar, ticari müşterilerden olan alacaklar, ilgili taraflardan olan alacaklar, peşin ödemeler ve diğerler tutarlar biçiminde sınıflanır;
  3. Stoklar, “TMS 2 Stoklar” Standardına göre, ticari mal, ilk madde ve malzeme, yarı mamul ve mamul olarak alt sınıflara ayrılır;
  4. Karşılıklar, çalışanlara sağlanan faydalar için ayrılan karşılıklar ve diğer benzeri kalemler için ayrılan karşılıklar olarak sınıflara ayrılır.
  5. Özkaynaklar ve yedekler, ödenmiş sermaye, hisse primi ve yedekler gibi çeşitli sınıflara ayrılır.

 

  1. İşletme, aşağıdaki hususları ya finansal durum tablosunda (bilançoda) ya özkaynaklar değişim tablosunda ya da dipnotlarda açıklayacaktır:

 

  1. a) paylara bölünmüş sermayenin her sınıfı için

(i)           kayıtlı sermayeyi oluşturan hisse senedi sayısı;

(ii)          çıkarılan ve tamamı ödenen ve çıkarılan fakat tamamı ödenmeyen hisse senetlerinin sayısı;

(iii)          bir hisse senedinin nominal değeri veya hisse senetlerinin nominal değerinin olmadığı;

(iv)          dönem başı ve dönem sonunda bulunan hisse senetleri sayısının uyumlaştırılması;

(v)           temettülerin dağıtımı ve sermayenin geri ödenmesindeki sınırlamalarda dahil söz konusu sermaye sınıfıyla ilgili haklar, imtiyazlar ve sınırlamalar (kısıtlamalar)

(vi)          işletme tarafından veya iştirakleri veya bağlı ortaklıkları tarafından sahip olunan işletmenin kendi hisse senetleri ve

(vii)         opsiyonlar ve sözleşmeler gereği yapılacak hisse senedi satışları için çıkarılmak üzere işletmede bulundurulan hisse senetleri, bunların vadeleri ve tutarları ve

  1. b) özkaynaklardaki yedeklerin her birinin niteliği ve amacıyla ilgili açıklama.

 

  1. Paylara bölünmüş sermayesi olmayan işletmeler, örneğin adi ortaklıklar ve tröstler, özkaynakta hakkı olan her grup için dönemde meydana gelen değişiklikleri ve yine özkaynakta hakkı olan her grup için hakları, imtiyazları ve kısıtlamaları göstererek, Paragraf 79 (a)’da istenenlere eşdeğer bilgileri açıklayacaktır.

 

Kapsamlı Gelir Tablosu

  1. Bir işletme bir dönemde muhasebeleştirilen tüm gelir ve gider kalemlerini:

 

(a)          Tek bir kapsamlı gelir tablosunda veya

 

(b)           kar veya zarar bileşenlerini gösteren bir tablo (bireysel gelir tablosu) ve kar veya zararla başlayan ve diğer kapsamlı gelir bileşenlerini gösteren ikinci bir tablo (kapsamlı gelir tablosu) olmak üzere iki tabloda sunar.

 

Kapsamlı Gelir Tablosunda Sunulacak Bilgiler

  1. Kapsamlı gelir tablosu asgari olarak, söz konusu dönemle ilgili aşağıdaki tutarları gösteren kalemleri içerir:

 

(a)           Hâsılat,

(b)          Finansman maliyetleri,

(c)            Özkaynak yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilen iştirakler ve iş ortaklıklarının kar veya zarar payları,

(d)          Vergi gideri,

(e)           (i)          Durdurulan faaliyetlere ilişkin vergi sonrası kar ya da zarar   ile

(ii)          Satış maliyeti düşülmüş gerçeğe uygun değerin ölçülmesinde veya durdurulan faaliyetleri oluşturan elden çıkarılacak grup ya da grupların veya varlıkların elden çıkarılmasında muhasebeleştirilen vergi sonrası kazanç ya da zarar

toplamını içeren tek bir tutar,

(h)           Özkaynak yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilen iştirakler ve iş ortaklıklarının gerçekleşmemiş kar veya zarar payları,

(i)           Toplam kapsamlı gelir.

 

  1. Bir işletme, aşağıdaki kalemleri söz konusu dönem kar ya da zararının dağıtımı olarak kapsamlı gelir tablosunda sunacaktır:

 

(a)           (i)               Kontrol gücü olmayan paylara (azınlık paylarına) ilişkin döneme ait kar ya da zarar ve

(ii)             Ana ortaklığın sahiplerine ilişkin döneme ait kar ya da zarar.

(b)           (i)                Kontrol gücü olmayan paylara (azınlık paylarına) ilişkin döneme ait toplam kapsamlı gelir. Ve

(ii)             Ana ortaklığın sahiplerine ilişkin döneme ait toplam kapsamlı gelir.

 

  1. Bir işletme, Paragraf 82(a)-(f) arasındaki kalemleri ve 83(a) Paragrafındaki açıklamaları bireysel gelir tablosunda (bakınız: 81 inci Paragraf) sunabilir.

   

  1. Bir işletme ek kalemleri, başlıkları ve ara toplamları, böyle bir sunum işletmenin finansal performansının anlaşılması için uygun olduğu takdirde, kapsamlı gelir tablosunda ve (eğer sunuluyorsa) bireysel gelir tablosunda sunar.

 

  1. İşletmenin çeşitli faaliyetlerinin, işlemlerinin ve diğer olayların etkileri sıklık, kar veya zarar yaratma potansiyelleri ve tahmin edilebilirlik açılarından farklı olduğu için finansal performansın bölümlerinin açıklanması, kullanıcıların sağlanan finansal performansı anlamalarına ve gelecekteki finansal performansa ilişkin kestirim yapmalarına yardımcı olur. Finansal performansın unsurlarının açıklanması için gerekli olduğu takdirde, işletme kapsamlı gelir tablosuna veya (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir tablosuna ek kalemler ekler ve kullanılan tanımları ve kalemlerin sıralamasını düzeltir. İşletme, önemlilik ve gelir ve gider kalemlerinin nitelik ve işlevlerini kapsayan unsurları dikkate alır. Örneğin, bir finansal işletme, bir finansal işletmenin faaliyetlerine ilişkin bilgileri sağlamak üzere söz konusu tanımları düzeltebilir. İşletme, 32 nci Paragraftaki kriterler karşılanmadığı sürece gelir ve gider kalemlerini mahsup etmez.

 

  1. İşletme, hiçbir gelir veya gider kalemini kapsamlı gelir tablosunda veya (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir tablosunda ya da dipnotlarda olağan dışı kalemler olarak göstermez.

 

Dönem kar ya da zararı

 

  1. İşletme dönem içerisindeki tüm gelir ve gider kalemlerini, bir TFRS aksini öngörmedikçe dönem kar ya da zararında muhasebeleştirir.

 

  1. Bazı TFRS’ler, işletmelerin finansal tablo düzenledikleri dönemde, birtakım kalemleri kar ya da zararın dışında muhasebeleştirdiği durumlara ilişkin esasları belirler. Diğer TFRS’ler, Kavramsal Çerçevedeki gelir ya da gider tanımını karşılayan diğer kapsamlı gelir bileşenlerinin kar ya da zarar dışında bırakılmasını gerektirir ya da bırakılmasına izin verir (bakınız: Paragraf 7)

Döneme ilişkin diğer kapsamlı gelir (Özkaynaklara yansıtılan kar veya zararlar)

  1. Bir işletme, yeniden sınıflandırma düzetmeleri de dahil olmak üzere diğer kapsamlı gelirin her bir bölümüyle ilgili gelir vergisi tutarını ya kapsamlı gelir tablosunda ya da dipnotlarda açıklar.
  2.         Bir işletme, diğer kapsamlı gelirin bileşenlerini;

 

  1. a) ilgili vergisel etkilerin net tutarı ya da
  2. b) bileşenlere ilişkin toplam gelir vergisi tutarı olarak gösterilen ilgili vergisel etkiler dikkate alınmadan önceki tek bir tutar olarak sunar.
  3. 92.   Bir işletme, diğer kapsamlı gelirin bileşenleri ile ilgili yeniden sınıflandırma düzeltmelerini açıklar.
  4.         Diğer TFRS’ler daha önce diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen tutarların kar ya da zararda yeniden sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağını ve ne zaman sınıflandırılacağını belirler. Bu tür sınıflandırmalar bu standartta yeniden sınıflandırma düzeltmeleri olarak geçer. Yeniden sınıflandırma düzeltmesi, düzeltmenin kar ya da zarar olarak sınıflandırıldığı dönemdeki diğer kapsamlı gelir ile ilgili bölümleri içerir. Örneğin; satışa hazır finansal varlıkların elden çıkarılması ile gerçekleşen karlar cari dönemin kar ya da zararına dahil edilirler. Bu tutarlar, cari döneme ya da önceki döneme gerçekleşmemiş karlar olarak diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir. Bu gerçekleşmemiş karlar, kar ya da zarar olarak yeniden sınıflandırıldığı dönemde, diğer kapsamlı gelirden gerçekleşen karların, toplam kapsamlı gelire iki defa dahil etmekten kaçınmak amacıyla düşülür.
  5. Bir işletme, kapsamlı gelir tablosunda ya da dipnotlarda yeniden sınıflandırma düzeltmelerini sunabilir. Yeniden sınıflandırma düzeltmelerini dipnotlarda sunan bir işletme diğer kapsamlı gelirin bölümlerini yeniden sınıflandırma ile ilgili düzeltmelerden sonra sunar.

 

  1. Yeniden sınıflandırma düzeltmeleri yabancı ülkedeki operasyonun elden çıkarılması (bakınız: TMS 21), satılmaya hazır finansal varlıkların finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılması (bakınız: TMS 39) gibi olaylardan ve finansal riskten korunmaya konu olan tahmin işleminin kar ya da zararı etkilemesinden kaynaklanır (finansal riskten korunmaya yönelik nakit akışları ile ilgili olarak bakınız: TMS 39 Paragraf 100)

 

  1. Yeniden sınıflandırma düzeltmeleri, TMS 16 ya da TMS 38 uyarınca yeniden değerleme fazlasına yansıtılan değişimlerden ya da TMS 19’un 93A Paragrafı uyarınca muhasebeleştirilen tanımlanmış fayda planlarındaki aktüeryal kar ya da zararlardan kaynaklanmaz. Bu bileşenler, cari dönemde diğer kapsamlı gelire yansıtılır ve ileriki dönemlerde kar ya da zararda yeniden sınıflandırılmaz. Yeniden değerleme fazlasındaki değişimler, ileriki dönemlerde varlık kullanıldıkça ya da finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakıldığında (bakınız: TMS 16 ve TMS 38) dağıtılmamış karlara aktarılabilir. Aktüeryal karlar ve zararlar cari dönemde diğer kapsamlı gelir olarak muhasebeleştirildiği dönemde dağıtılmamış karlarda raporlanır(bakınız: TMS 19).

 

Kapsamlı gelir tablosunda ya da dipnotlarda sunulan bilgiler

 

  1. Gelir ya da gider kalemleri önemli olduğunda işletme, bu kalemlerin niteliğini ve tutarını ayrı ayrı açıklar.

 

  1. Gelir ve gider kalemlerinin ayrı ayrı sunulmasını gerektirecek durumlar şunlardır:

(a)            Stokların net gerçekleşebilir değerine veya maddi duran varlıkların geri kazanılabilir tutarına indirgenmesi için ayrılan karşılık giderleri ve bunların iptali;

(b)           İşletmenin faaliyetlerinin yeniden yapılandırılması ve yeniden yapılandırma maliyetleriyle ilgili karşılıkların iptali;

(c)            Maddi duran varlıkların elden çıkarılması;

(d)           Yatırımların elden çıkarılması;

(e)            Durdurulan faaliyetler,

(f)            Dava ödemeleri ve

(g)            Karşılıklarla ilgili diğer iptaller.

 

  1. İşletme, hangisi güvenilir ve daha tutarlı bilgi sağlıyorsa, giderlerin işletme içindeki niteliklerine veya işlevlerine dayanan, bir gruplama kullanarak kar ya da zararda muhasebeleştirilen giderlerin analizini sunacaktır.

 

  1. İşletmelerin, 99 uncu Paragrafta yer alan analizleri kapsamlı gelir tablosunda veya (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir tablosunda sunmaları teşvik edilmektedir.

 

  1. Giderler, sıklık, kar ve zarar yaratma potansiyeli ve tahmin edilebilirlik açılarından farklı olabilen finansal performansın bileşenlerini ortaya koymak için, alt gruplara ayrılır. Bu analiz iki biçimden birine göre yapılır.

 

  1. Analizlerin ilk biçimi, giderlerin çeşitliliği (niteliği) esasına göre sınıflandırma yöntemidir. İşletme giderleri, kar veya zararda niteliklerine göre (örneğin, amortisman, malzeme alışları, nakliye maliyetleri, çalışanlara sağlanan faydalar ve reklam maliyetleri) toplar ve bu giderleri işletmenin çeşitli fonksiyonlarına dağıtmaz. Bu yöntemin uygulanması giderlerin fonksiyonel sınıflamaya dağıtılması gerekmediği için kolay olabilir. Giderlerin niteliklerine göre sınıflanmasına ilişkin örnek aşağıdadır:
Hasılat X
Diğer Gelirler X
Mamul ve yarı mamul stoklarında değişim X
Kullanılan hammadde ve diğer tüketim malları X
Çalışanlara sağlanan fayda maliyetleri X
Amortisman ve itfa giderleri X
Diğer giderler X
Toplam giderler (X)
Vergi öncesi kar X

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  1. Analizlerin ikinci biçimi giderlerin fonksiyonu veya “satışların maliyeti” yöntemidir ve giderleri, satışların maliyeti veya örneğin dağıtım veya yönetim faaliyetleri maliyetlerinin bir parçası olarak, fonksiyonlarına göre sınıflar. İşletme, en azından, bu yöntemde satışlarının maliyetini diğer giderlerden ayrı olarak sunar. Bu yöntem kullanıcılara giderlerin niteliğe göre sınıflanmasından daha tutarlı bilgi sağlar, fakat maliyetlerin fonksiyonlara paylaştırılması ihtiyari dağıtımları ve ciddi değerlendirmeleri gerektirebilir. Giderlerin fonksiyona göre sınıflanmasına ilişkin örnek aşağıdadır:*
Hasılat X
Satışların Maliyeti (X)
Brüt Kar X
Diğer Gelir X
Dağıtım Maliyetleri (X)
Yönetim Giderleri (X)
Diğer Giderler (X)
Vergi Öncesi Kar X

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  1. Giderleri fonksiyon esasına göre sınıflayan bir işletme, amortisman ve itfa giderlerini ve çalışanlara sağlanan fayda giderlerini içeren giderlerin nitelikleriyle ilgili ek bilgi sunar.

 

  1. Gidelerin fonksiyon veya çeşit esasına göre sınıflandırma yöntemi arasında tercih yapma, tarihi ve sektörel unsurlara ve işletmenin niteliğine bağlıdır. Her iki yöntem de işletmenin satış veya üretimiyle birlikte doğrudan veya dolaylı olarak, değişebilecek maliyetlerle ilgili göstergeler sağlar. Her sunuş yönteminin değişik tipteki işletmelere yararı olduğu için bu Standart, yönetimin en tutarlı ve güvenilir sunuş yöntemini seçmesini gerektirir. Ancak, giderlerin niteliğiyle ilgili bilgi gelecekteki nakit akışlarının tahmininde yararlı olduğu için giderler fonksiyonlarına göre sınıflandırıldıkları takdirde ek bilgilerin sunulmasına gerek vardır. 104 üncü Paragraftaki “çalışanlara sağlanan faydalar” TMS 19’daki çalışanlara sağlanan faydalarla aynı anlamdadır.

 

Özkaynak Değişim Tablosu

 

  1. İşletme, tabloda aşağıda sayılanları göstererek özkaynak değişim tablosunu sunacaktır:

 

(a)            ana ortaklığın sahiplerine ve kontrol gücü olmayan paylarına (azınlık paylarına) ilişkin toplam tutarları ayrı olarak gösteren, döneme ilişkin toplam kapsamlı gelir;

(b)          her bir özkaynak bileşeni için, TMS 8’e göre muhasebeleştirilen, geçmişe yönelik uygulama ve düzeltmelerin etkileri;

 

  1. Gerçekleşmemiş kar ya da zararın her bir kalemi;

 

  1. İşletme, özkaynak değişim tablosunda veya dipnotlarda dönem içinde ortaklara dağıtılmak üzere muhasebeleştirilen temettü tutarını ve hisse başına düşen tutarı açıklar.

 

108         106 ıncı Paragrafta, özkaynağın bölümleri, örneğin, ödenmiş sermayenin her sınıfını, diğer kapsamlı gelirin her sınıfının birikmiş bakiyesini ve dağıtılmamış karları kapsar.

 

  1. İşletmenin raporlama dönemi başı ve sonu arasında özkaynaklarında meydana gelen değişiklikler, dönem içinde net varlıklarındaki artış veya azalışları yansıtır. Ortaklarla bunların ortak olmaları nedeniyle ortaya çıkan işlemler (örneğin, sermaye katkıları, işletmenin özkaynak araçlarının yeniden edinimi ve temettüler gibi) ve bu işlemlerle doğrudan ilgili giderler dışında, özkaynaklarda dönem içerisinde meydana gelen değişikliğin tümü, söz konusu dönem içinde işletme faaliyetlerinin yarattığı, kar ve zararları da içeren, tüm gelir ve giderleri gösterir.

 

  1. TMS 8, diğer TFRS’lerin geçiş hükümleri aksini gerektirmedikçe, mümkün olduğu ölçüde, muhasebe politikalarındaki değişiklikleri yansıtmak için geriye yönelik düzeltmeler yapılmasını gerektirir. Ayrıca, TMS 8 mümkün olduğu ölçüde, hataları düzeltmek için geriye dönük olarak yeniden düzeltmeler yapılmasını gerektirir. Geriye dönük düzeltmeler ve yeniden düzeltmeler özkaynakta meydana gelen değişiklikler değildir ancak bir TFRS’nin özkaynağın başka bir bileşeninde geriye yönelik olarak düzeltme yapmasını gerektirdiği durum haricinde, dağıtılmamış karların açılış bakiyesidir. Paragraf 106(b), muhasebe politikalarında meydana gelen değişiklikleri, hataların düzeltilmesinden ayrı olarak, özkaynağın her bir bileşeninde yapılan düzeltmeler olarak özkaynak değişim tablosunda açıklanmasını gerektirir. Bu düzeltmeler önceki her bir dönem için ve dönemin başlangıcı için yapılır.

Nakit Akış Tablosu

 

  1. Nakit akış bilgileri, finansal tablo kullanıcılarına işletmenin nakit ve nakit benzerlerini yaratma becerisini ve işletmenin bu nakit akışlarını kullanma ihtiyacını değerlendirmede, temel oluşturur. TMS 7, nakit akış bilgilerinin sunuluşu ve açıklanmasıyla ilgili kuralları ortaya koyar.

 

Dipnotlar

 

Yapı

 

  1. Dipnotlar;

 

  1. Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan esası ve 117–124 üncü Paragraflara uygun olarak kullanılan özel muhasebe politikalarıyla ilgili bilgileri sunar;
  2. TFRS’lerde öngörülen fakat finansal tabloların başka bir yerinde yer almayan bilgileri açıklar ve
  3. Finansal tabloların başka bir yerinde yer almayan fakat bunların herhangi birinin anlaşılması için geçerli olan bilgiyi sağlar.

 

  1. Bir işletme dipnotları, mümkün olduğu ölçüde, sistematik bir biçimde sunar. Finansal durum tablosu (bilanço), kapsamlı gelir tablosu, (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir tablosu, özkaynak değişim tablosu ve nakit akış tablosundaki her kalem, dipnotlarda verilen ilgili bilgiye atıfta bulunacaktır.

 

  1. İşletme dipnotları normal olarak, kullanıcıların finansal tabloları anlamalarını ve bunların diğer işletmelerin finansal tablolarıyla karşılaştırmalarını kolaylaştırmak için, aşağıdaki sırada sunar:

 

 

  1. Bazı koşullarda, dipnotlardaki belirli kalemlerin sıralanışını değiştirmek gerekli olabilir veya arzu edilebilir. Örneğin, bir işletme, her ne kadar ilki kapsamlı gelir tablosuyla ve (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir tablosuyla ve ikincisi finansal durum tablosuyla (bilançoyla) ilgili olsa da, kar veya zararda muhasebeleştirilen gerçeğe uygun değerdeki değişikliklerle ilgili bilgileri, finansal araçların vadelerine ilişkin bilgilerle birleştirebilir. Ancak, işletme dipnotların sistematik yapısını uygulanabilir olduğu ölçüde sürdürür.

 

  1. Bir işletme, finansal tabloların hazırlanış esaslarına ve özel muhasebe politikalarına ilişkin bilgi sağlayan dipnotları, finansal tabloların ayrı bir bölümü olarak sunulabilir.

 

Muhasebe Politikalarının Açıklanması

 

  1. İşletme, önemli muhasebe politikalarının özetinde aşağıdaki hususları açıklayacaktır:

(a)           Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan ölçüm esası (veya esasları); ve

(b)           Finansal tabloların anlaşılması için uygun olan diğer muhasebe politikaları.

 

  1. Kullanıcıların, finansal tablolarda hangi ölçü esas veya esaslarının (örneğin, tarihi maliyet, cari maliyet, net gerçekleşebilir değer, gerçeğe uygun değer veya geri kazanılabilir tutar) kullanıldığı konularında bilgilendirilmeleri işletme açısından önemlidir, çünkü finansal tabloların hangi esasa göre hazırlandığı kullanıcıların analizini etkiler. Bir işletme finansal tablolarda birden çok ölçü esası kullanırsa örneğin, belli grup varlıklar yeniden değerlenmişse, her ölçü esasının uygulandığı varlık ve borç grubunu göstermek yeterlidir.

 

  1. Belli muhasebe politikasının açıklanıp açıklanmamasına karar verirken yönetim, bu açıklamanın, kullanıcıların raporlanan işlemlerin, diğer olayların ve koşulların finansal performans ve finansal duruma nasıl yansıtıldığını anlamalarını kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağını dikkate alır. Belli muhasebe politikalarının açıklanması, bu politikalar, TFRS’lerde önerilen alternatifler arasından seçildiği takdirde kullanıcılar için özellikle yararlıdır. Bu tür açıklamanın bir örneği, iş ortaklığı biçimindeki bir işletme ortağının işletmedeki payını oransal konsolidasyon veya özkaynak yöntemine göre mi izlediğinin açıklanmasıdır (bkz. TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar). Bazı TFRS’ler, TFRS’nin izin verdiği değişik politikalar arasından yönetimin yaptığı tercihleri de içeren özel muhasebe politikalarının açıklanmasını özellikle gerektirir. Örneğin, TMS 16, maddi duran varlıkların çeşitli sınıfları için kullanılan ölçü esaslarının açıklanmasını gerektirir.

 

  1. Her işletme, finansal tablolarının kullanıcılarının bu tür işletmeler için açıklanmasını bekledikleri faaliyetlerin ve politikaların niteliklerini dikkate alır. Örneğin kullanıcılar, gelir vergisine tabi olan bir işletmenin, ertelenen vergi borçları ve varlıklarına uygulanabilenler de dahil, gelir vergisiyle ilgili muhasebe politikalarını açıklamasını bekleyecektir. Eğer bir işletmenin önemli yurtdışı faaliyetleri ve işlemleri varsa kullanıcılar, kur farkı kar ve zararlarının belirlenmesine ilişkin muhasebe politikalarının açıklanmasını bekleyecektir.

 

  1. Bir muhasebe politikası, işletme faaliyetlerinin niteliği nedeniyle, cari dönem ve önceki dönemlerdeki tutarlar önemli olmasa dahi önemli olabilir. Ayrıca TFRS’ler tarafından özellikle zorunlu kılınmayan ancak işletmenin TMS 8’e göre seçip uyguladığı her önemli muhasebe politikasının açıklanması uygun olur.

 

  1. İşletme, finansal tablolarda muhasebeleştirilen tutarları en fazla etkileyen ve muhasebe politikalarının uygulanması sürecinde yönetimin yapmış olduğu, tahminler haricinde (bkz. 125. paragraf) bulunduğu yargıları muhasebe politikalarının özetinde veya diğer dipnotlarda açıklayacaktır.

 

  1. İşletmenin muhasebe politikalarının uygulanmasında yönetim, tahminleri içerenlerden ayrı olarak, finansal tablolarda muhasebeleştirilen tutarları önemli ölçüde etkileyen, çeşitli değerlendirmeler yapar. Örneğin, yönetim aşağıdaki hususların belirlenmesinde değerlendirmeler yapar:

 

  1. Finansal varlıkların vadeye kadar tutulan yatırımlar olup olmadığı;
  2. Finansal varlıkların ve kiralanmış varlıkların mülkiyetinin bütün önemli risk ve ödüllerinin başka bir işletmeye devredilip devredilmediği;
  3. Özünde belli malların satışlarının bir finansman anlaşması olup olmadığı ve bu nedenle hâsılatta bir artış meydana getirip getirmediği ve
  4. İşletme ile özel amaçlı işletme arasındaki ilişkinin özünün, özel amaçlı işletmenin, işletme tarafından kontrol edilip edilmediğini göstermesi.

 

  1. 122 nci Paragrafa göre yapılan bazı açıklamalar diğer TFRS’ler tarafından da zorunlu kılınmıştır. Örneğin, TMS 27; her ne kadar oylama veya potansiyel oylama gücünün yarısından fazlası bağlı ortaklıklar tarafından sahiplenilmişse de, ana ortaklık açısından bağlı ortaklık olmayan işletmedeki mülkiyet payının bir kontrol oluşturamamasının nedenlerinin açıklanmasını gerektirir. TMS 40, maddi duran varlıkların sınıflandırılmasının güç olduğu hallerde, yatırım mallarının (yatırım amaçlı gayrimenkuller) şirkete ait mülklerden ve işletmenin normal faaliyeti içinde satılmak üzere bulundurulan mülklerden ayrılması için kullanılan kriterlerin açıklanmasını önerir.

 

Tahmindeki Belirsizliğin Kaynakları

 

  1. İşletme, gelecek mali yılda varlıkların ve borçların defter değerlerinde önemli düzeltmelere neden olmanın ciddi risklerini taşıyan geleceğe yönelik temel varsayımlar ve tahmindeki belirsizliklerin ana kaynaklarıyla ilgili bilgiyi raporlama dönemi sonunda (bilanço tarihinde) dipnotlarda açıklayacaktır. Söz konusu varlıklar ve borçlarla ilgili olarak dipnotlar aşağıdaki ayrıntıları içerecektir:

 

  1. a)   nitelikleri ve
  2. b) raporlama dönemi sonundaki (bilanço tarihindeki) defter değerleri.

 

  1. Bazı varlıkların ve borçların defter değerlerinin belirlenmesi, gelecekteki belirsiz olayların bu varlıklar ve borçlar üzerindeki raporlama dönemi sonundaki (bilanço tarihindeki) etkilerinin tahminini gerekli kılar. Örneğin, gözlemlenen cari piyasa fiyatının olmaması halinde maddi duran varlık sınıflarının geri kazanılabilir tutarlarının hesaplanmasında, stoklardaki teknolojik eskimenin etkisinde, sürmekte olan yasal işlemlerin gelecekteki sonucuna bağlı tazminatlarda ve kıdem tazminatı yükümlülükleri gibi uzun vadeli çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin borçlarla ilgili olarak geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak gerekir. Bu tahminler, nakit akışlarının veya kullanılan iskonto oranlarının riske göre ayarlanması, maaşlarda gelecekte meydana gelecek değişiklikler ve diğer maliyetleri etkileyen fiyatlarda gelecekte meydana gelecek değişiklikler gibi varsayımları içerir.

 

  1. 125 inci Paragrafa göre açıklanan temel varsayımlar ve tahmin belirsizliğinin diğer ana kaynakları, yönetimin en zor, subjektif veya karmaşık değerlendirmelerini gerektiren tahminlerdir. Belirsizliklerin gelecekteki muhtemel çözümlerini etkileyen değişkenlerin ve varsayımların sayısı arttıkça bu değerlendirmeler daha subjektif ve karmaşık bir hal almakta ve buna bağlı olarak varlıkların ve borçların defter değerlerinde önemli değişiklikler yapma potansiyeli doğal olarak artmaktadır.

 

  1. İzleyen mali yılda defter değerlerinin önemli değişikliğe uğrayabileceği riskini taşıyan varlıklar ve borçlar raporlama dönemi sonunda (bilanço tarihinde) çok yakın tarihte gözlemlenmiş piyasa fiyatına dayanan gerçeğe uygun değerle değerlenmişlerse, 125 inci Paragrafta öngörülen açıklamalara gerek yoktur. Bunların gerçeğe uygun değerleri izleyen mali yılda önemli ölçüde değişebilir ancak bu değişiklik raporlama dönemi sonundaki (bilanço tarihindeki) varsayımlara veya tahmin belirsizliklerinin diğer kaynaklarına bağlı değildir.

 

129          125 inci Paragraftaki açıklamalar finansal tablo kullanıcılarının, yönetimin gelecek ve tahmin belirsizliklerinin diğer temel kaynaklarıyla ilgili yaptıkları değerlendirmeleri anlayacakları biçimde verilmiştir. Sağlanan bilginin niteliği ve kapsamı, varsayımın ve diğer koşulların niteliğine göre değişir. Bir işletme tarafından yapılan açıklamaların örnekleri şöyledir:

 

  1. Varsayımın veya diğer tahmin belirsizliğinin niteliği;
  2. Defter değerlerinin hesaplanmalarının altında yatan yöntemlere, varsayımlara ve tahminlere olan duyarlılığı ve bu duyarlılığın nedenleri;
  3. Etkilenen varlıkların ve borçların defter değerleri açısından, izleyen yılda belirsizliklerin beklenen çözümleri ve olası sonuçların kapsamı ve
  4. Eğer belirsizlikler çözümlenmemişse, bu varlıklar ve borçlarla ilgili geçmiş varsayımlarda yapılan değişikliklerin açıklaması.

 

130          125 inci Paragraftaki açıklamaları yapmak için bütçe bilgilerini veya öngörüleri açıklamak gerekli değildir.

 

131         Temel varsayımın veya raporlama dönemi sonundaki (bilanço tarihindeki) tahmin belirsizliğinin diğer bir temel kaynağının muhtemel etkilerinin boyutunu açıklamak bazen mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda, mevcut bilgiye dayanarak izleyen mali yılda varsayımlardan farklı sonuçların çıkmasının etkilenen varlık veya borcun defter değerinde önemli düzeltmeler gerektireceğinin çok muhtemel olduğunu açıklar. İşletme, ne olursa olsun varsayımdan etkilenen belli varlık veya borcun (veya varlık veya borç sınıflarının) niteliğini ve defter değerini açıklar.

 

  1. 122 inci Paragrafta yapılan, işletmenin muhasebe politikalarının uygulanması sırasındaki yönetimin yaptığı değerlendirmelerin açıklanmasının, 125 inci Paragrafta açıklanan tahmin belirsizliklerinin temel kaynaklarıyla bir ilgisi yoktur.

 

  1. 125 inci Paragraf tarafından açıklanması öngörülecek olan bazı varsayımların açıklanması diğer TFRS’lerce öngörülmüştür. Örneğin, TMS 37, belli koşullarda karşılık gruplarını etkileyen gelecekteki olaylarla ilgili temel varsayımların açıklanmasını öngörür. TFRS 7, gerçeğe uygun değerleriyle gösterilen finansal varlıkların ve finansal borçların gerçeğe uygun değerlerinin tahmininde uygulanan önemli varsayımların açıklanmasını öngörür. TMS 16, yeniden değerlenmiş maddi duran varlıkların gerçeğe uygun değerinin tahmininde uygulanan önemli varsayımların açıklanmasını öngörür.

 

                Sermaye

 

  1. İşletme, işletmenin sermaye yönetimine ilişkin amaçlarının, politikalarının ve süreçlerinin finansal tablo kullanıcıları tarafından değerlendirilebilmesi amacıyla gerekli bilgileri açıklar.

 

  1. İşletme, Paragraf 134’te yer alan hükümler çerçevesinde aşağıdaki açıklamaları yapar:

 

(a)            Sermaye yönetimine ilişkin amaçları, politikaları ve süreçlerine ilişkin, aşağıdakileri de içeren niteliksel bilgileri:

(i)           Sermaye olarak neyi yönettiği;

(ii)            İşletmenin, işletme dışı nedenlerden ötürü sermaye gereksinimine ihtiyaç duyması durumunda, söz konusu gerekliliğin niteliği ve sermaye yönetim sürecine nasıl dahil edildiği;

(iii)         Sermaye yönetimi ile ilgili amaçların nasıl karşılandığı.

(b)           Sermaye olarak neyi yönettiğine ilişkin rakamsal veri özeti. Bazı işletmeler birtakım finansal borçlarını (bazı sermaye benzeri borçlar türleri gibi) sermayenin bir parçası olarak değerlendirir. Diğer işletmeler ise, sermayeyi, özkaynağın bir kısım unsurlarını içermeyen bir kalem olarak görür (nakit akış riskinden korunmasından kaynaklanan unsurlar gibi).

(c)           (a) ve (b)’de bir önceki döneme göre meydana gelen değişiklikler.

(d)           Dönem içerisinde karşılaşılan, işletme dışı etkenlerden kaynaklanan sermaye ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığı.

(e)            İşletmenin, bu tür işletme dışından kaynaklanan sermaye gereksinimlerini karşılayamamış olduğu durumlarda, bunun sonuçları.

 

Söz konusu açıklamalarda, işletme içerisinde kilit yönetici konumundaki personele sağlanan bilgiler esas alınır.

 

  1. İşletme, sermayeyi farklı şekillerde yönetebilir veya farklı sermaye gereksinimleriyle karşılaşabilir. Örneğin, bir dizi farklı işletmeden oluşan büyük bir işletme, sigorta ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren işletmelerden oluşabilir ve söz konusu işletmeler farklı mevzuatlara tabi olarak faaliyet gösteriyor olabilir. Sermaye gereksinimleri ile sermayenin yönetim şeklinin toplu olarak gösterilmesinin yararlı bilgiler sağlamadığı veya finansal tablo kullanıcılarının işletmenin sermaye kaynakları hakkında yanlış izlenimler edinmelerine yol açtığı durumlarda, karşılaşılan her bir sermaye gereksinimine ilişkin bilgiler ayrı ayrı kamuoyuna açıklanır.

 

Diğer Açıklamalar

 

  1. İşletme dipnotlarda şunları açıklar:

 

  1. a) finansal tabloların yayımlanmak için onaylanmasından önce önerilen veya açıklanan ancak dönem içinde ortaklara dağıtılmış temettü olarak muhasebeleştirilmeyen temettülerin tutarı ve hisse başına tutarı ve
  2. b) Henüz muhasebeleştirilmemiş herhangi birikimli imtiyazlı temettü.

 

  1. Finansal tablolarla birlikte bilgi olarak basılıp başka bir yerde açıklanmamışsa, işletme aşağıdaki hususları da açıklayacaktır:

 

  1. İşletmenin ikametgâhı ve yasal yapısı, şirket olarak oluştuğu ülke ve kayıtlı büronun adresi (veya eğer kayıtlı büronun olduğu yerden farklıysa, faaliyetin sürdürüldüğü esas yer);
  2. İşletmenin faaliyetlerinin ve esas çalışma alanlarının niteliklerinin açıklaması ve
  3. Ana şirketin adı ve grubun son sahibi (holding)

 

Geçiş ve Yürürlülük Tarihi

 

  1. “–”

 

139A.     TMS 27 (2008 yılında yayımlanan), bu Standardın 106 ncı Paragrafını değiştirmiştir. İşletme, 1 Temmuz 2009 tarihinde veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemlerinde bu değişikliği uygular. İşletme, TMS 27 (2008 yılında yayımlanan) Standardını daha erken bir tarihte uygularsa, bu değişiklik de o erken dönem için uygulanır. Söz konusu değişiklik geriye dönük olarak uygulanabilir.

 

  1.         “–”

 

 

EK 2

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TFRS 1 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 6

 

Muhasebeleştirme ve ölçme

 

               TFRS açılış finansal durum tablosu (bilançosu)

 

  1. Bir İşletme, TFRS’ye geçiş tarihi itibariyle TFRS açılış finansal durum tablosu (bilançosu) düzenler. Bu, işletmenin TFRS çerçevesinde yapılan muhasebeleştirme işleminin başlangıç noktasıdır.”

 

Paragraf 7

 

Muhasebe politikaları

 

  1. Bir işletme, TFRS açılış finansal durum tablosunda (bilançosunda) ve TFRS’ye göre ilk kez düzenlenen finansal tablolarında sunduğu tüm dönemlerde aynı muhasebe politikalarını kullanır. 13-34B ve 37 nci Paragraflarda belirtilen durumlar haricinde, bu muhasebe politikaları, TFRS Standartlarına göre ilk kez düzenlenen finansal tabloların raporlama dönemi sonları itibariyle yürürlükte olan tüm TFRS’lerle uyumlu olmak zorundadır.”

 

Paragraf 8

 

“8. Bir işletme, TFRS’lerin daha önceki tarihlerde yürürlükte olan farklı düzenlemelerini uygulamaz. Bir işletme, ilgili Standardın erken uygulamaya izin vermesi durumunda, henüz uygulanması zorunlu olmayan bir TFRS’yi uygulayabilir.

 

Örnek: TFRS’lerin son düzenlemelerinin tutarlı olarak uygulanması

Geçmiş

A işletmesinin TFRS Standartlarına göre ilk kez düzenlenen finansal tablolarının raporlama dönemi sonu 31 Aralık 20X5’dir. A işletmesi, söz konusu finansal tablolarında sadece bir yıl için karşılaştırmalı bilgi sunmaya karar vermiştir (bakınız: Paragraf 36). Buna göre, işletmenin TFRS’ye geçiş tarihi 1 Ocak 20X4 itibariyle faaliyetin başlangıcıdır (ya da 31 Aralık 20X3 itibariyle kapanışıdır). A İşletmesi, 31 Aralık 20X4 de dahil olmak üzere her yıl 31 Aralık itibariyle yıllık finansal tablolarını TFRS’ye geçmeden önceki muhasebe ilkeleri çerçevesinde sunmuştur.

 

Hükümlerin uygulanması

 

A İşletmesi, 31 Aralık 2005 tarihi itibariyle sona eren dönemlerde yürürlükte olan TFRS’leri aşağıda yer alanlara uygulamak zorundadır:

(a) 1 Ocak 20X4 tarihli TFRS açılış finansal durum tablosunun (bilançosunun) hazırlanmasında ve

(b) 31 Aralık 20X5 tarihli finansal durum tablosu (bilançosu) (20X4’e ilişkin karşılaştırmalı tutarlar dahil), 31 Aralık 20X5’e kadar olan yıl için düzenlenen kapsamlı gelir tablosu, özkaynak değişim tablosu ve nakit akış tablosu ile açıklamaların (20X4 yılı için karşılaştırmalı bilgiler dahil) hazırlanıp sunulmasında.

Yeni bir TFRS’nin uygulanması zorunlu değil, ancak söz konusu TFRS erken uygulamayı teşvik etmekte ise, A İşletmesi, zorunlu olmamasına rağmen ilgili Standardı TFRS’ye göre ilk kez düzenlenen finansal tablolarında uygulayabilir.”

 

Paragraf 10

 

10. Bir işletme, 13-34B Paragraflarında açıklananlar hariç, açılış TFRS finansal durum tablosunda (bilançosunda) aşağıdaki hususları uygular:

(a) TFRS’ler tarafından finansal tablolara yansıtılması zorunlu kılınan tüm varlık ve borçlarını ilgili tabloya yansıtır;

(b) TFRS’lerin finansal tablolara yansıtılmasına izin vermediği varlık ve borç kalemlerini finansal tablolara yansıtmaz;

(c) TFRS’ye geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre muhasebeleştirilmiş; ancak TFRS’lere göre farklı bir sınıfta muhasebeleştirilmeleri gereken varlık, borç veya özkaynak kalemlerini yeniden sınıflandırır;

(d) Finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmış her türlü varlık ve borcun ölçümünde TFRS’leri uygular.”

 

Paragraf 12

 

12. Bu TFRS, bir işletmenin TFRS açılış finansal durum tablosunun (bilançosunun) bütün TFRS’ler ile uyumlu olması ilkesine iki ayrı kategoride istisna getirmiştir:

(a) 13-25I Paragrafları, diğer TFRS’lerin bazı hükümlerinden muafiyet sağlar.

(b) 26-34B Paragrafları, diğer TFRS’lerin bazı kısımlarının geriye dönük uygulanmalarını yasaklar.”

 

Paragraf 21

 

Birikimli çevrim farkları

 

  1. “TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri” Standardı, bir işletmenin aşağıdakileri uygulamasını gerektirir:

(a) Bazı çevrim farklarını diğer kapsamlı gelire yansıtmasını ve söz konusu farkları ayrı bir özkaynak kalemi olarak sınıflandırmasını ve

(b) Yurtdışındaki bir işletmenin elden çıkarılmasında, söz konusu işletmenin birikimli çevrim farklarını (uygulanabilir olması durumunda, finansal riskten korunma işlemlerine ilişkin kazanç ve zararları da içerecek şekilde) elden çıkarma kazanç veya zararının bir parçası olarak özkaynaktan kar veya zarara şeklinde yeniden sınıflandırmasını.”

 

Paragraf 32

 

“32. Bir işletme TFRS’ye geçiş tarihi sonrasında, TFRS’ye geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre yapmış olduğu tahminlere ilişkin bilgi edinebilir. 31 inci Paragraf hükümleri çerçevesinde işletme, elde etmiş olduğu söz konusu bilgiyi, “TMS 10 Raporlama Döneminden Sonraki Olaylar” Standardında yer alan raporlama döneminden sonraki düzeltme gerektirmeyen bir olay olarak değerlendirir. Örneğin bir işletmenin TFRS’ye geçiş tarihinin 1 Ocak 20X4 olduğunu ve 15 Temmuz 20X4 tarihli yeni bir bilginin TFRS’ye geçmeden önceki muhasebe ilkeleri çerçevesinde 31 Aralık 20X3 tarihinde yapılmış bir tahminin değiştirilmesini gerektirdiğini varsayalım. Bu işletme, söz konusu yeni bilgiyi açılış TFRS finansal durum tablosuna (bilançosuna) yansıtmaz (tahminlerin muhasebe politikasındaki herhangi bir değişikliğe ilişkin düzeltme gerektirmemesi veya tahminlerin yanlış olduğuna dair tarafsız bir delil bulunmaması koşuluyla). Bunun yanı sıra, söz konusu işletme anılan yeni bilgiyi 31 Aralık 20X4 tarihli yıl sonu itibariyle düzenlediği kar veya zarara (veya, eğer uygunsa, diğer kapsamlı gelir olarak) yansıtır.”

 

Paragraf 35

 

Açıklama ve sunum

  1. 37 nci Paragrafta tanımlananlar hariç, bu TFRS, diğer TFRS’lerde yer alan kamuoyuna açıklama ve sunuma ilişkin hükümlere herhangi bir muafiyet getirmez.”

 

Paragraf 36

 

Karşılaştırmalı bilgi

  1. TMS 1 (2008 yılında yayımlanan) Standardı ile uyum sağlanması açısından, bir işletmenin TFRS’ye göre ilk kez düzenlenen finansal tablolarında, en azından, üç finansal durum tablosuna (bilançoya), iki kapsamlı gelir tablosuna, iki bireysel gelir tablosuna (sunuluyor ise), iki nakit akış tablosuna ve iki özkaynaklar değişim tablosuna ve karşılaştırmalı bilgi içeren ilgili dipnotlara yer verilir.”

 

 

36A – 36C Paragrafları

 

“ 36A. “-”

36B. “-”

36C. “-” ”

Paragraf 39’un (b) bendi

 

“39. (b) İşletmenin TFRS’lere göre son yıllık finansal tablolarında raporlanan son döneme ilişkin özkaynaklarda muhasebeleştirilecek toplam kapsamlı gelir mutabakatı. Söz konusu mutabakatın başlangıç noktası önceki muhasebe ilkelerine göre aynı dönem için raporlanmış toplam kapsamlı gelir veya işletmenin böyle bir toplamı raporlamaması durumunda, önceki muhasebe ilkelerine göre kar veya zarar’dır; ve”

 

Paragraf 45’in (a) bendi

 

“45. (a) Bu tür ara dönem finansal raporların her birinde, işletmenin bir önceki yılın karşılaştırılabilir ara dönemi için ara dönem finansal raporu sunmuş olması durumunda, aşağıdakilere yer verilir:

(i) Karşılaştırılan ara dönem sonu itibariyle önceki muhasebe ilkelerine göre tespit edilen özkaynak tutarı ile aynı tarih itibariyle TFRS’ler çerçevesinde hesaplanan özkaynak tutarının mutabakatına; ve

(ii) Karşılaştırılan ara dönem itibariyle (cari ve yılbaşından bu yana) TFRS’ler çerçevesinde tespit edilen toplam kapsamlı gelirinin mutabakatına. Söz konusu mutabakatın başlangıç noktası önceki muhasebe ilkelerine göre aynı dönem için toplam kapsamlı gelir tutarı veya işletmenin böyle bir toplamı raporlamaması durumunda, önceki muhasebe ilkelerine göre kar veya zarar tutarına.”

 

 

Ek A

 

“Ek A

                Terimlere ilişkin açıklamalar

Bu Ek, TFRS’nin ayrılmaz bir parçasıdır.

 

TFRS’ye geçiş tarihi Bir işletmenin, TFRS’ye göre ilk kez düzenlenen finansal tablolarında TFRS’ler çerçevesinde tam karşılaştırmalı bilgi sunduğu en erken dönemin başlangıcı.

 

Tahmini maliyet Belirli bir tarihteki maliyet veya amortismana tabi tutulmuş maliyet açısından tahmin edilen tutar. Buna ek olarak gerçekleştirilen amortisman veya itfa işlemlerinde, işletmenin ilk başta anılan belirli tarih itibariyle ilgili varlık ve borcu finansal tablolarına yansıttığı ve söz konusu tarihteki maliyetin tahmini maliyete eşit olduğu varsayılır.

 

Gerçeğe uygun değer Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutar.

 

TFRS’ye göre ilk kez düzenlenen finansal tablolar Türkiye Finansal Raporlama Standartları’nın (TFRS’lerin) ilk kez uygulandığı, TFRS’ler ile açık ve koşulsuz uyumun ifade edildiği ilk yıllık finansal tablolar.

 

İlk TFRS raporlama dönemi Bir işletmenin TFRS’ye göre ilk kez düzenlenen finansal tablolarının kapsadığı son raporlama dönemi.
TFRS’leri ilk kez uygulayan işletme TFRS’ye göre ilk kez düzenlenen finansal tabloları sunan işletme.

 

Türkiye Finansal

Raporlama Standartları

                                                                Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından uyarlanan Standart ve Yorumlar. Bunlar aşağıdakileri içerir:

 

(a)                                                                                                   Türkiye Finansal Raporlama Standartları;

(b)                                                                                                   Türkiye Muhasebe Standartları; ve

(c)                                                                                                   Yorumlar.

 

TFRS açılış finansal durum tablosu (bilançosu) Bir işletmenin TFRS’ye geçiş tarihindeki finansal durum tablosu (bilançosu).

 

TFRS’ye geçmeden önceki muhasebe ilkeleri TFRS’yi ilk kez uygulayan işletmenin TFRS’yi uygulamadan hemen önce uygulamakta olduğu muhasebe ilkeleri.

 

Paragraf B2’nin     (b) bendi

 

“B2. (b) İlk kez uygulayan bir işletme, aşağıdakiler dışında geçmiş işletme birleşmeleri dolayısıyla edinilmiş tüm varlık ve yükümlülüklerini TFRS’ye geçiş tarihi itibariyle muhasebeleştirmelidir:

(i) Önceki muhasebe ilkelerine göre finansal durum tablosu (bilanço) dışında bırakılmış bazı finansal varlık ve yükümlülükler (bakınız: Paragraf 27), ve

(ii) Şerefiye dahil varlıklar ve önceki muhasebe ilkelerine göre hazırlanmış edinen işletmenin konsolide finansal durum tablosunda (bilançosunda) tahakkuk ettirilmemiş yükümlülükler ve TFRS’ye göre edinilen işletmenin bireysel finansal durum tablosunda (bilançosunda) muhasebeleştirme kriterlerini sağlamayan varlık ve yükümlülükler (bakınız: Paragraf B2(f)–B2(i).

Değişim, eğer daha önceden şerefiye içinde yer alan bir maddi olmayan duran varlığın muhasebeleştirilmesinden kaynaklanmıyorsa, ilk kez TFRS uygulayan işletme tarafından, geçmiş yıl karları (zararları) hesabına kaydedilmelidir (veya uygunsa başka bir özkaynak kalemine) (bakınız: Paragraf B2 (g) (i)).”

 

Paragraf B2’nin     (i) bendi

 

“B2. (i) Eğer ilk kez TFRS uygulayan işletme önceki muhasebe ilkelerine göre hazırlanan finansal tablolarında şerefiyeyi özkaynaklardan bir indirim olarak muhasebeleştirdiyse:

(i) Açılış finansal durum tablosunda (bilançosunda) bu şerefiyeyi muhasebeleştirmemelidir. Ayrıca bu şerefiyenin ilgili olduğu bağlı ortaklık tasfiye edilirse veya ilgili bağlı ortaklığa ait yatırımda değer düşüklüğü söz konusu olursa, bu şerefiye kar veya zararda yeniden sınıflandırılmaz.

(ii) Satın alma bedelini belirleyen koşulların sonradan belirlenmesi sonucu yapılması gereken düzeltmeler, geçmiş yıl karları (zararları) hesabında muhasebeleştirilir.”

 

 

EK 3

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TFRS 4 Standardının uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 30

 

“Gölge muhasebe

  1. Bazı muhasebe modellerinde, sigortacının varlıklarından elde ettiği gerçekleşmiş kazanç ve kayıplarının, (a) sigorta borçlarının, (b) ilgili ertelenmiş edinme maliyetlerinin ve (c) 31 ve 32 nci Paragraflarda tanımlandığı gibi ilgili maddi olmayan duran varlıklarının tamamının veya bir kısmının ölçümüne doğrudan bir etkisi bulunmaktadır. Sigortacının, bir varlıktan elde ettiği muhasebeleştirilmiş fakat gerçekleşmemiş kazanç veya kayıplarının, gerçeklemiş kazanç veya kayıplarının ölçümündeki etkisine benzer bir şekilde etkilemesi amacıyla muhasebe politikalarını değiştirmesine izin verilir, fakat bu konuda zorunlu tutulmaz. Sigorta borçlarına (veya ertelenmiş edinme maliyetleri veya maddi olmayan duran varlıklarının) ilişkin söz konusu düzeltmeler, ancak ve ancak gerçekleşmemiş kazanç veya kayıpların diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş olduğu durumlarda diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir. Bu uygulama, bazen, “gölge muhasebe” olarak da nitelendirilir.”

 

 

EK 4

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TFRS 5 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 12

 

“12. 7 ve 8 inci Paragraflardaki kriterlere uyumun raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra sağlanması durumunda; işletme, finansal tablolarının yayımlanması sırasında ilgili duran varlığı (veya elden çıkarılacak varlık grubunu) satış amaçlı elde tutulan varlık olarak sınıflandırmaz. Ancak söz konusu kriterlerin raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra, fakat finansal tabloların yayımlanmasına ilişkin onaydan önce karşılanması durumunda, işletme Paragraf 41(a), (b), ve (d)’de belirtilen bilgileri dipnotlarda açıklar.”

 

Paragraf 33A

 

“33A. Bir işletme kar veya zarar bileşenlerini TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 81 inci Paragrafında tanımlandığı gibi bireysel bir gelir tablosunda sunarsa, durdurulan faaliyetlere ilişkin olarak tanımlanan bir bölüm, bu ayrı tabloda sunulur.”

 

Paragraf 38

 

Satış amacıyla elde tutulan olarak sınıflandırılan duran varlık ya da elden çıkarılacak varlık grubunun sunumu

 

  1. Bir işletme, satış amacıyla elde tutulan olarak sınıflandırılan bir duran varlığı ve satış amacıyla elde tutulan olarak sınıflandırılan elden çıkarılacak bir varlık grubunun içindeki varlıklarını finansal durum tablosunda (bilançoda) diğer varlıklardan ayrı olarak gösterir. Satış amacıyla elde tutulan olarak sınıflandırılan elden çıkarılacak bir varlık grubuna ilişkin borçlar da finansal durum tablosunda (bilançoda) diğer borçlardan ayrı olarak gösterilir. Bu varlık ve borçlar mahsup edilmez ve tek bir tutar olarak gösterilmez. Paragraf 39’da izin verilenler hariç olmak üzere, satış amacıyla elde tutulan olarak sınıflandırılan varlık ve borçların ana sınıfları finansal durum tablosu (bilanço) üzerinde ayrı ayrı veya dipnotlarda açıklanır. İşletme, diğer kapsamlı gelir olarak muhasebeleştirdiği satış amacıyla elde tutulan olarak sınıflandırılan duran varlık (veya elden çıkarılacak varlık grubu) ile ilişkili herhangi bir birikmiş gelir veya gider tutarını ayrı ayrı gösterir.”

 

Ek A’da yer alan dönen varlıklara ilişkin tanım

 

                “Dönen varlık           Aşağıdaki koşullardan herhangi birisini sağlayan varlık:

(a)            Varlığın, işletmenin normal faaliyet döngüsü içerisinde gerçekleşmesinin, satılmasının veya tüketilmesinin beklenmesi.

(b)           Temelde ticari amaçla elde tutulması.

(c)            Raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonraki on iki ay içerisinde nakde çevrilmesinin beklenmesi veya

(d)           Raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren en az on iki ay sonrasına kadar, takası veya bir borcun ödenmesinde kullanılması sınırlandırılmamış nakit veya nakit benzeri varlık (TMS 7’de tanımlandığı gibi).”

 

 

EK 5

 

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TFRS 7 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 20

 

Kapsamlı gelir tablosu

                Gelir, gider, kazanç ve kayıp kalemleri

 

  1. İşletme aşağıda yer alan gelir, gider, kazanç ve kayıp kalemleri hakkında kapsamlı gelir tablosunda veya dipnotlarda kamuoyuna açıklamada bulunur:

(a) Aşağıdakilerden elde edilen net kazanç veya kayıplar:

(i) İlk muhasebeleştirme sırasında gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılmış finansal varlıklar veya finansal borçlar ile TMS 39 uyarınca alım satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflandırılan finansal varlık veya finansal borçlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlık veya finansal borçlar;

(ii) Dönem içerisinde diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş kazanç veya kayıplar ile özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılan tutarlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle, satılmaya hazır finansal varlıklar;

(iii) Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar;

(iv) Kredi ve alacaklar ve

(v) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıklar;

(b) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılmayan finansal varlıklar veya finansal borçlara ilişkin toplam faiz geliri ve toplam faiz gideri (etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan);

(c) Aşağıdakilerden kaynaklanan ücret gelir ve gideri (etkin faiz oranının belirlenmesinde kullanılan tutarların dışında kalan):

(i) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılmayan finansal varlıklar veya finansal borçlar; ve

(ii) Varlıkların bireyler, vakıflar, emeklilik fayda planları ve kurumlar adına saklanması veya yatırım olarak değerlendirilmesi sonucunu doğuran emanet ve diğer saklama faaliyetleri;

(d) Değer düşüklüğüne uğramış finansal varlıklara ilişkin olarak TMS 39 Paragraf UR 93 uyarınca tahakkuk ettirilen faiz geliri ve

(e) Her bir finansal varlık sınıfına ilişkin değer düşüklüğü zararı tutarı.”

 

                Paragraf 21

 

Diğer açıklamalar

                Muhasebe politikaları

 

  1. İşletme, önemli muhasebe politikalarının özetinde, finansal tabloların hazırlanmasında kullanılan ölçüm esası (veya esasları) ile finansal tabloların anlaşılması için gerekli diğer muhasebe politikalarını “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)” Standardının 117 nci Paragrafı uyarınca kamuoyuna açıklar.”

 

Paragraf 23’ün (c) ve (d) bentleri

 

“23.(c) Dönem içerisinde diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen tutar;”

 

“23.(d) Kapsamlı gelir tablosunda ilgili her bir kaleme dâhil edilen tutar ayrıca gösterilmek suretiyle, özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılan tutar ve”

 

               Paragraf 27’nin (c) bendi

 

“27.(c) Finansal tablolarda muhasebeleştirilen veya kamuoyuna açıklanan gerçeğe uygun değerlerin, tamamen veya kısmen, aynı araca ilişkin gözlemlenebilir cari piyasa işlemlerinde oluşan fiyatlarla (diğer bir ifadeyle, değiştirilmeksizin veya yeniden düzenlenmeksizin) desteklenmeyen varsayımları temel alan ve mevcut gözlemlenebilir piyasa verilerine dayanmayan bir değerleme yöntemi kullanılarak mı tahmin edildiği. Finansal tablolarda muhasebeleştirilen gerçeğe uygun değerler açısından anılan varsayımlardan biri veya daha fazlasının yeterli düzeyde olası alternatif varsayımlarla değiştirilmesinin gerçeğe uygun değeri önemli ölçüde etkileyecek olması durumunda, işletme sözü edilen hususu ve anılan değişikliklerin etkilerini kamuoyuna açıklar. Burada sözü edilen “önem” kavramı, kâr veya zarar ve toplam varlıklar ve toplam borçlara göre değerlendirilir. Gerçeğe uygun değerde meydana gelen değişikliklerin diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirildiği durumlarda ise toplam özkaynaklar açısından değerlendirilir.”

               

Paragraf B5’in son fıkrası

 

“TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 122 nci Paragrafı, muhasebe politikalarının uygulanması sürecinde yönetimin yaptığı değerlendirmelerden tahmin içermeyen ve finansal tablolara yansıtılan tutarlar üzerinde en önemli etkiye sahip olanların, önemli muhasebe politikalarının özetinde veya diğer türden dipnotlarda kamuoyuna açıklanmalarını gerektirir.”

 

 

EK 6

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TFRS 8 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 23’ün (f) bendi

 

“23(f) “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)”nun 97 nci Paragrafı uyarınca açıklanan önemli gelir ve gider kalemleri;”

 

Paragraf 24

 

“24. Belirtilen tutarlar, işletmenin faaliyetlere ilişkin karar almaya yetkili mercii tarafından gözden geçirilen bölüm varlıklarına ilişkin ölçüme dahil edildiyse veya bölüm varlıklarına ilişkin ölçüme dahil edilmese dahi, İşletmenin faaliyetlere ilişkin karar almaya yetkili merciine düzenli olarak sunuluyorsa, işletme her bir raporlanabilir bölüm hakkında aşağıdakileri açıklar:

(a)           Özkaynak yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilen iştiraklerdeki ve iş ortaklıklarındaki yatırım tutarı ve

(b)           Finansal araçlar, ertelenmiş vergi varlıkları, işten ayrılma sonrasında çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin varlıklar (bakınız: TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar, 54–58 inci Paragraflar) ve sigorta sözleşmelerinden doğan haklar dışındaki duran varlıklara1 eklenen tutarları.

 

1 Likidite sunumuna göre sınıflandırılmış varlıklar içerisindeki duran varlıklar, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren on iki ayı geçen sürelerde geri kazanılması beklenen tutarlar içeren varlıklardır.

 

Paragraf 33

           

“Coğrafi bölgelere ilişkin bilgi

  1. Gerekli bilginin mevcut olmaması ve bilginin hazırlanmasının aşırı maliyetli olması gibi durumlar söz konusu olmadığı sürece, işletme aşağıdaki coğrafi bilgileri raporlar:

(a)           (i) İşletmenin genel merkezinin bulunduğu ülke ile ilişkilendirilen ve (ii) işletme hasılatının elde edildiği tüm yabancı ülkelerle toplu olarak ilişkilendirilen, dış müşterilerden elde edilen hasılatlar. Eğer tek bir yabancı ülkeyle ilişkilendirilen dış müşterilerden elde edilen hasılatlar önemli ise, bu hasılatlar ayrı olarak açıklanır. İşletme, dış müşterilerden elde edilen hasılatları ayrı ayrı ülkelerle ilişkilendirme esasını açıklar.

(b)           Finansal araçlar, ertelenmiş vergi varlıkları, işten ayrılma sonrası çalışanlara sağlanan fayda varlıkları ve (i) işletmenin genel merkezinin bulunduğu ülkede yer alan ve (ii) işletmenin varlıkları elinde tuttuğu tüm yabancı ülkelerde toplamda yer alan sigorta sözleşmelerinden doğan haklar dışındaki duran varlıklar2. Eğer tek bir yabancı ülkedeki varlıklar önemli ise, bu varlıklar ayrı olarak açıklanır.

Raporlanan tutarlar, işletmenin finansal tablolarının hazırlanması amacıyla kullanılan finansal bilgileri temel alır. Gerekli bilginin mevcut olmaması ve bilginin hazırlanmasının aşırı maliyetli olması gibi durumlar söz konusu olmadığı sürece bu durum açıklanır. İşletme, bu Paragrafın gerektirdiği bilgilere ek olarak, ülke gruplarıyla ilgili coğrafi bilgi alt toplamlarını sunabilir.

 

2 Likidite sunumuna göre sınıflandırılmış varlıklar içerisindeki duran varlıklar, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) itibaren on iki ayı geçen sürelerde geri kazanılması beklenen tutarlar içeren varlıklardır.”

 

 

EK 7

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 7 Standardının uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 32

 

“32. Kar ya da zarara gider olarak kaydedilen veya “TMS 23 Borçlanma Maliyetleri’’ Standardında yer verilen alternatif yöntem uyarınca aktifleştirilen dönemin toplam faiz giderleri nakit akış tablosunda açıklanır.”

 

 

EK 8

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 11 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

               

Paragraf 1’den önce gelen başlık ve fıkra

 

Amaç

Bu Standardın amacı inşaat sözleşmelerine ilişkin gelir ve maliyetlerle ilgili muhasebe uygulamasının açıklanmasıdır. İnşaat sözleşmelerine konu olan işlerin özelliği gereği, sözleşme kapsamındaki işin başlamasıyla tamamlanması farklı hesap dönemlerine girmektedir. Bu nedenle inşaat sözleşmelerine ilişkin muhasebe uygulamasındaki esas konu, sözleşme kapsamında elde edilen gelir ve maliyetlerin inşaat işinin gerçekleştirildiği hesap dönemlerine dağıtılmasıdır. Bu Standart, sözleşme gelir ve maliyetlerinin kapsamlı gelir tablosunda ne zaman gelir ve gider olarak gösterilecekleri konusunda Kavramsal Çerçeve’de belirtilen muhasebeleştirme ilkelerini esas alır. Ayrıca Standart, anılan ilkelerin uygulanmasına yönelik bir rehber niteliğindedir.”

 

Paragraf 26

 

“26. Tamamlanma yüzdesi yönteminde, sözleşme geliri işin yapıldığı hesap dönemlerinin kar veya zararda gelir olarak gösterilir. Sözleşme maliyetleri genellikle ait oldukları işin yapıldığı hesap dönemlerinin kar veya zararında gider olarak gösterilir. Ancak, beklenen toplam sözleşme maliyetlerinin toplam sözleşme gelirlerini aşacağı öngörülen kısmı 36 ncı Paragraf doğrultusunda derhal gider olarak finansal tablolara yansıtılır.”

 

                Paragraf 28

 

“28. Bir inşaat sözleşmesinin sonucu, ancak sözleşmeyle ilgili ekonomik faydaların işletmeye ait olmasının muhtemel olması durumunda güvenilir biçimde tahmin edilebilir. Bununla beraber, daha önce sözleşme geliri içinde kar veya zararda yer almış bir tutarın tahsil edilebilirliği konusunda bir belirsizlik ortaya çıkması durumunda, tahsil edilemeyen veya geri alınabilme olasılığı ortadan kalkan bu tutarla ilgili olarak sözleşme gelirinde düzeltilme yapılmaz, söz konusu tutar gider olarak muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 38

 

“38. Tamamlanma yüzdesi yöntemi her hesap döneminde sözleşme geliri ve sözleşme maliyetlerine ilişkin cari tahminlere birikimli olarak uygulanır. Bu nedenle, sözleşme geliri veya sözleşme maliyetlerine ilişkin tahminlerdeki bir değişikliğin etkisi veya sözleşme sonucuna ilişkin tahminlerdeki değişikliğin etkisi, muhasebe tahminlerindeki bir değişiklik olarak muhasebeleştirilir (bakınız: TMS 8, Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar). Değiştirilen tahminler değişikliğin yapıldığı dönemin kar veya zararına yansıtılan gelir ve gider tutarlarının belirlenmesinde ve izleyen dönemlerde kullanılır.”

 

 

EK 9

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 12 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 23

 

“23. “TMS 32 Finansal Araçlar: Açıklamalar ve Sunum” Standardı uyarınca, bileşik finansal araçları (örneğin hisse senedine dönüştürülebilir tahvilleri) çıkaran işletme finansal aracın borç kısmını borç, özkaynak kısmını da özkaynak olarak sınıflandırır. Eğer vergi mevzuatına göre, borç kısmının ilk muhasebeleştirmedeki vergiye esas değeri borç ve özkaynak kısımlarının ilk defter değerlerinin toplamına eşit sayılıyorsa, vergilendirilebilir geçici fark ticari muhasebedeki ilk muhasebeleştirmede özkaynak kısmının borç kısmından ayrı olarak muhasebeleştirilmesi sonucunda ortaya çıkacaktır. Bu durumda, Paragraf 15 (b)’de belirtilen istisna geçerli değildir ve işletme ortaya çıkan ertelenmiş vergi borcunu muhasebeleştirir. Paragraf 61A uyarınca ertelenmiş vergi doğrudan özkaynak kısmının defter değerinden mahsup edilir. Ertelenmiş vergi borcunda meydana gelen sonraki değişiklikler ise Paragraf 58 uyarınca kapsamlı gelir tablosunda ertelenmiş vergi geliri (gideri) olarak muhasebeleştirilir. ”

            

 

Paragraf 52 Örnek B

 

Paragraf 58

 

“Kar veya zararda muhasebeleştirilen kalemler

  1. Dönem vergisi ve ertelenmiş vergi gelir veya gider olarak, verginin aşağıdaki durumlarda ortaya çıkmamış olması koşuluyla, dönemin kâr veya zararına dahil edilir:

(a) Bir işlemin veya olayın aynı veya farklı bir dönemde, kar veya zarar dışında, ya diğer kapsamlı gelirde ya da doğrudan özkaynaklarda muhasebeleştirilmiş olması halinde (bakınız: 61A–65 inci Paragraflar); veya

(b) İşletme birleşmelerinde (bakınız: 66–68 inci Paragraflar).”

 

Paragraf 60

 

“60. Ertelenmiş vergi varlıklarının ve vergi borçlarının defter değerleri, bunlarla ilgili geçici farkların değerlerinde bir değişikliğin olmaması halinde dahi değişebilir. Bu değişiklikler aşağıdaki durumlarda ortaya çıkabilir:

(a) Vergi oranlarında veya vergi kanunlarında değişiklikler olması; veya

(b) Ertelenmiş vergi varlığının gözden geçirilerek geri kazanılabilecek tutarın yeniden belirlenmesi veya

(c) Varlığın ne şekilde geri kazanılacağına ilişkin beklentinin değişmesi.

Yukarıdaki nedenlerle ertelenmiş vergilerde meydana gelen değişiklikler, daha önce kar ya da zarar dışında muhasebeleştirilmiş olan kalemlerle ilgili değişiklikler hariç olmak üzere, kar ya da zararda muhasebeleştirilir. (bakınız: Paragraf 63).”

 

Paragraf 61

 

“61. TMS 1 (2008 yılında yayımlanan) Standardını 31/12/2008 tarihli finansal tablolarında uygulayan işletmeler için TMS 12 Standardının 31/12/2008 tarihli finansal tablolarda 61 Nolu paragrafı uygulanmayacaktır.”

 

Paragraf 61A

 

“61A. Kar veya zarar dışında muhasebeleştirilmiş kalemlerle ilgili olan dönem vergisi ve ertelenmiş vergi de aynı dönemde veya farklı dönemlerde kar veya zarar dışında muhasebeleştirilir. Bu nedenle, aynı veya farklı dönemlerde muhasebeleştirilmiş kalemlerle ilgili olan dönem vergisi ve ertelenmiş vergi:

 

 

Paragraf 62

 

“62. Türkiye Finansal Raporlama Standartları bazı kalemlerin diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmesini gerektirir veya muhasebeleştirilmesine izin verir. Bu kalemler şunlardır:

(a)Yeniden değerleme nedeniyle maddi duran varlıkların defter değerlerinde meydana gelen değişiklikler (bakınız: TMS 16 Maddi Duran Varlıklar); ve

(b) “-”

(c)Yurtdışındaki işletmenin finansal tablolarının çevrilmesinde kurlardaki değişikliklerden kaynaklanan farklar (bakınız: TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri); ve

(d) “-””

 

Paragraf 62A

 

“62A. Türkiye Finansal Raporlama Standartları bazı kalemlerin doğrudan özkaynaklara borç veya alacak olarak yazılmasını gerektirir veya yazılmasına izin verir. Bu kalemler şunlardır:

 

(a) Dağıtılmamış kârların dönem başı bakiyesinde, muhasebe politikalarında yapılan ve geçmişe yönelik olarak uygulanan bir değişiklik ya da bir hatanın düzeltilmesi sonucunda düzeltme yapılmış olması (bakınız: TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar);

(b) Bileşik finansal araçların ilk muhasebeleştirilmelerinde özkaynak kısmı olarak belirlenen tutarlar (bakınız: Paragraf 23).”

 

 

Paragraf 63

 

“63. Bazı istisnai durumlarda kar veya zarar dışında muhasebeleştirilmiş (diğer kapsamlı gelir veya ya da doğrudan özkaynaklarda [G]) kalemlerle ilgili olan dönem vergisi ve ertelenmiş vergi tutarlarını belirlemek zordur. Aşağıdaki durumlarda bu zorluk ortaya çıkabilir:

(a) Verginin artan oranlı olması halinde vergiye tabi kârın (mali zararın) içinde yer alan belirli bir kaleme hangi vergi oranının uygulanacağının belirlenmesi mümkün değilse;

(b) Vergi oranında veya vergi düzenlemelerinde, daha önce özkaynağa gider veya gelir yazılmış ve ertelenmiş vergi varlığı veya borcuna neden olmuş bir kalemin tamamını veya bir kısmını etkileyen bir değişiklik olmuşsa veya

(c) Bir işletme daha önce özkaynağa borç veya alacak kaydetmiş olduğu bir kalemin tamamı veya bir kısmı ile ilgili olarak önceden muhasebeleştirmemiş olduğu ertelenmiş vergi varlığını muhasebeleştirmeye veya önceden tamamını muhasebeleştirmiş olduğu durumda, tamamının değil bir kısmının muhasebeleştirilmiş olması gerektiğine karar vermişse.

Yukarıdaki durumlarda, dönem vergisi ve ertelenmiş vergi sonucunu doğuran kar veya zarar dışında muhasebeleştirilmiş kalemlerle ilgili dönem vergisi ve ertelenmiş vergi yürürlükteki vergi kanunlarına göre makul olacak bir orantılı dağıtım yöntemiyle veya içinde bulunulan koşullarda kullanımı daha makul olan bir başka yöntemle dağıtılmak suretiyle bulunur.”

 

Paragraf 65

 

“65. Vergisel açıdan yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olan bir varlık daha önce ticari muhasebede yeniden değerlemeye tabi tutulmuşsa veya bu varlık daha sonraki bir dönemde ticari muhasebe açısından da yeniden değerlemeye tabi tutulacaksa, hem yeniden değerlemenin hem de vergiye esas değerdeki düzeltmenin vergisel etkisi bu işlemin olduğu dönemin özkaynağına borç veya alacak olarak kaydedilir. Ancak, vergisel açıdan yapılan yeniden değerleme ticari muhasebe açısından daha önce yapılan bir yeniden değerleme ile ilgili değilse veya ticari muhasebede ileride bir yeniden değerleme yapılması beklenmiyorsa, vergiye esas değerde yapılan düzeltmenin vergi etkisi kar ya da zararda muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 68C

 

“68C. Paragraf 68A da açıklandığı üzere, vergisel açıdan gider yazılacak tutar (veya Paragraf 68B uyarınca veya ileride gider yazılacak tahmini tutar) bununla ilgili birikmiş maaş ve ücret giderlerinden farklı olabilir. Standardın 58 inci Paragrafı uyarınca dönem vergisi ve ertelenmiş vergi, verginin (a) aynı veya farklı bir dönemde kar ya da zarar dışında muhasebeleştirilmiş bir işlem veya olaydan kaynaklanması veya (b) bir işletme birleşmesinden kaynaklanması halleri dışında gelir veya gider olarak o dönemin kâr veya zararına dahil edilmelidir. Eğer vergiden indirilecek tutar (veya ileride gider yazılacak tahmini tutar) bununla ilgili birikmiş maaş ve ücret giderlerinden fazla ise bu durum vergisel gider indiriminin sadece çalışma karşılığı hizmet bedellerini değil özkaynak kalemini de içerdiğini gösterir. Bu durumda söz konusu dönem vergisi ve ertelenmiş vergi toplamını aşan kısmın doğrudan özkaynaklarda muhasebeleştirilmesi gerekir.”

 

Paragraf 77

 

“77. Olağan faaliyet kârı (zararı) ile ilgili vergi gideri (geliri) kapsamlı gelir tablosunda sunulur.”

 

Paragraf 77A

 

“77A. Bir işletmenin kar veya zarar kalemlerini “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)” Standardının 81 inci Paragrafında belirtildiği üzere bireysel gelir tablosunda sunması durumunda, söz konusu işletme vergi giderlerini (gelirlerini) bu bireysel gelir tablosunun olağan faaliyetlerden kar veya zararlar kısmında gösterecektir.”

 

Paragraf 81

 

“81. Aşağıdakiler de ayrı ayrı kamuoyuna açıklanır:

(a) Özkaynağa doğrudan borç veya alacak olarak kaydedilen dönem vergisi ve ertelenmiş verginin toplam tutarı (bakınız: Paragraf 62A);

(a) diğer kapsamlı gelirin her bir kalemiyle ilgili gelir vergisi tutarı bakınız: Paragraf 62 ve TMS 1 (2008 yılında yayımlanan);

(b)     “-”

(c) Vergi gideri (geliri) ve muhasebe kârı arasındaki ilişkinin aşağıdaki formlardan biri veya her ikisi şeklinde açıklanması;

(i) Vergi gideri (geliri) tutarı ile ve muhasebe kârının vergi oranı ile çarpılması sonucunda bulunan tutarın, uygulanan vergi oranı (oranları) da açıklanmak suretiyle rakamsal mutabakatı veya

(ii) Ortalama etkin vergi oranı ile normal vergi oranının, uygulanan vergi oranları da açıklanmak suretiyle rakamsal mutabakatı;

(d) Önceki hesap dönemi ile karşılaştırıldığında vergi oranlarında meydana gelen değişiklikler;

(e) Finansal durum tablosunda (bilançoda) ertelenmiş vergi varlığı muhasebeleştirilmemiş olan indirilebilir geçici farkların, kullanılmamış birikmiş mali zararların ve birikmiş vergi avantajlarının tutarları (ve varsa zaman aşımı tarihleri);

(f) Bağlı ortaklıklar, şubeler ve iştirakler ile iş ortaklıklarındaki hisseler ile ilgili, henüz ertelenmiş vergi borcu muhasebeleştirilmemiş geçici farkların toplam tutarı (bakınız: Paragraf 39);

(g) Her bir çeşit geçici fark, kullanılmamış mali zararlar ve vergi avantajları için:

(i) Finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmış olan ertelenmiş vergi varlığı ile borcunun sunumu yapılan dönemler itibariyle tutarları;

(ii) Finansal durum tablolarındaki (bilançodaki) değişikliklerden açıkça anlaşılmıyorsa, kapsamlı gelir tablosuna yansıtılmış olan ertelenmiş vergi gelirinin (giderinin) tutarı;

(h) Durdurulan faaliyetlere ilişkin olarak, vergi giderinin ilgili olduğu;

(i) Faaliyete son verme kârı veya zararı ve

(ii) Durdurulan olağan faaliyetlerinden hesap döneminde ve sunumu yapılan diğer dönemlerde elde edilen kâr veya zarar;

(i) İşletmenin ortaklarına dağıtılması finansal tabloların yayımının onaylanmasından önce önerilen veya açıklanan, ancak finansal tablolarda borç olarak muhasebeleştirilmemiş olan temettülerin gelir vergisi açısından sonuçlarının tutarı.

(j) İşletmenin elde eden olduğu işletme birleşmesi edinim öncesi ertelenmiş vergi varlıkları için muhasebeleştirilmiş tutarda değişikliğe neden olur (bakınız: Paragraf 67); söz konusu değişimin tutarı; ve

(k) İşletme birleşmesinden elde edilen ertelenmiş vergi faydalarının elde etme tarihinde değil de bu tarihten sonra muhasebeleştirilmesi durumunda (bakınız: Paragraf 68),ertelenmiş vergi faydalarının muhasebeleştirilmesine neden olacak olan bir olay tanımı veya koşullardaki değişiklik.”

 

 

EK 10

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 14 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 2

 

“2. Finansal tablolar seti, “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)” Standardında belirtildiği üzere; finansal durum tablosu (bilanço), kapsamlı gelir tablosu, nakit akış tablosu, özkaynak değişim tablosu ve dipnotlardan oluşur. TMS 1 (2008 yılında yayımlanan) uyarınca bir bireysel gelir tablosu sunulduğunda, bu tablo finansal tablolar setinin bir parçası olur.”

 

 

Paragraf 52A

 

“52A. Paragraf 52’nin durdurulan faaliyetlere ilişkin açıklama hükümlerinin sunulan en son raporlama dönemi sonu itibariyle durdurulmuş olarak sınıflanmış faaliyetlerin tamamıyla ilişkilendirilmesi amacıyla, işletme önceki dönemlerin finansal tablolarında yer alan faaliyet sonuçlarını yeniden düzenler.”

 

 

EK 11

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 16 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 39

 

“39. Eğer bir varlığın defter değeri yeniden değerleme sonucunda artmışsa, bu artış diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmelidir ve doğrudan özkaynak hesap grubunda yeniden değerleme değer artışı adı altında toplanmalıdır. Ancak, bir yeniden değerleme değer artışı, aynı varlığın daha önce kar ya da zarar ile ilişkilendirilmiş bulunan yeniden değerleme değer azalışını tersine çevirdiği ölçüde gelir olarak muhasebeleştirilir.”

            

Paragraf 40

 

“40. Eğer bir varlığın defter değeri yeniden değerleme sonucunda azalmışsa, bu azalma gider olarak muhasebeleştirilir. Ancak, bu azalış diğer kapsamlı gelirde bu varlıkla ilgili olarak yeniden değerleme fazlasındaki her tür alacak bakiyesinin kapsamı ölçüsünde muhasebeleştirilmelidir. Diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen söz konusu azalış, yeniden değerleme fazlası başlığı altında özkaynaklarda birikmiş olan tutarı azaltır.”

 

Paragraf 73 ün (e)(iv) bendi

 

“73(e)(iv). Paragraf 31, 39 ve 40 doğrultusunda yapılan yeniden değerlemelerden doğan artış ve azalışlar ile TMS 36 uyarınca diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen veya iptal edilen değer düşüklüğü zararları; ”

 

 

EK 12

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 19 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 93A

“93A. 93 üncü Paragrafta uygun görüldüğü üzere, bir işletme, aktüeryal kazanç ve zararları oluştukları dönemde muhasebeleştiren bir politika uygularsa, aşağıdakiler için de uygulanmış olmak koşuluyla Paragraf 93B-93D’ye uygun olarak bunları diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirebilir:

(a) Tanımlanmış fayda esaslı planların tümü ve

(b) Aktüeryal kazanç ve zararlarını tümü.”

 

Paragraf 93B

93B. Paragraf 93A’da uygun görüldüğü üzere diğer kapsamlı gelirin dışında muhasebeleştirilen aktüeryal kazanç ve zararlar, kapsamlı gelir tablosunda gösterilir.

 

Paragraf 93C

“93C Aktüeryal kazanç ve zararı Paragraf 93A doğrultusunda muhasebeleştirmiş bir işletme, Paragraf 58(b)’de yer alan limitten doğan herhangi bir düzeltmeyi de diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirir.”

 

Paragraf 93D

“93D. Diğer kapsamlı gelire yansıtılan Paragraf 58(b)’de belirtilen limitten kaynaklanan düzeltmeler ve aktüeryal kâr ve zararlar, gecikmeksizin dağıtılmamış kârlara dahil edilir. Bunlar izleyen bir dönemde kâr veya zararda yeniden sınıflandırılmaz.”

 

Paragraf 120A’nın (i) bendi

“120A(i) Aktüeryal kazanç ve zararları Paragraf 93A doğrultusunda diğer kapsamlı gelire yansıtan işletmeler açısından, diğer kapsamlı gelir olarak muhasebeleştirilmiş ilgili aktüeryal kazanç ve zararların birikmiş tutarı.”

 

 

EK 13

 

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 20 Standardının uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 29A

 

“29A. İşletme, kâr veya zarar bileşenlerini TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 81 inci Paragrafında tanımlandığı şekliyle bireysel gelir tablosu içerisinde gösterdiği takdirde, gelire ilişkin teşvikleri de, Paragraf 29’un gerektirdiği gibi, söz konusu bireysel gelir tablosu içerisinde gösterir.”

 

 

EK 14

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 21 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 27

 

“Kur farklarının muhasebeleştirilmesi

  1. 3 üncü Paragrafta açıklandığı üzere, yabancı para kalemler için finansal riskten korunma muhasebesi TMS 39 ile düzenlenmiştir. Finansal riskten korunma muhasebesi bazı kur farklarının, bir işletmenin kur farkları için bu Standardın gerektirdiği yaklaşımdan farklı bir muhasebeleştirme uygulamasını gerektirir. Örneğin, TMS 39 nakit akışına ilişkin finansal riskten korunma aracı olarak nitelendirilen parasal kalemler üzerindeki kur farklarının, korunmanın etkinliği ölçüsünde başlangıçta diğer kapsamlı gelirde gösterilmesini öngörmektedir.”

 

Paragraf 30

 

“30. Parasal olmayan bir kalemden kaynaklanan kazanç ya da zarar diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilirse, bu kazanç ya da zararın kurdan kaynaklanan kısmı da diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir. Buna karşın, parasal olmayan bir kalemden kaynaklanan kazanç ya da zarar, kar ya da zararda muhasebeleştirilirse, bu kazanç ya da zararın kurdan kaynaklanan kısmı da kar ya da zararda muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 31

 

“31. Diğer Standartlar bazı kazanç ve zararların diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmesini gerektirmektedir. Örneğin TMS 16, maddi duran varlıkların yeniden değerlenmesinden kaynaklanan bazı kazanç ve zararların diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmesini gerektirir. Böyle bir aktifin yabancı para cinsinden olması durumunda, bu Standardın 23(c) nolu Paragrafı uyarınca, yeniden değerlenmiş tutar değerlemenin yapıldığı tarihteki kurdan çevrilir ve oluşan kur farkı diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 32

 

“32. Raporlayan işletmenin yurtdışındaki işletmesindeki net yatırımının bir parçasını oluşturan (bakınız: 15 inci Paragraf) parasal bir kalemden kaynaklanan kur farkları, raporlayan işletmenin bireysel finansal tablolarında ve yurtdışındaki işletmenin kendi finansal tablolarında kar ya da zarar olarak muhasebeleştirilir. Yurtdışındaki işletmeyi ve raporlayan işletmeyi içeren finansal tablolarda (örneğin yurtdışındaki işletme bir bağlı ortaklık ise konsolide finansal tablolar), bu tür kur farkları başlangıçta diğer kapsamlı gelirin ayrı bir unsuru olarak muhasebeleştirilir ve net yatırımın elden çıkarılması durumunda 48 inci Paragraf uyarınca kar ya da zarar olarak muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 33

 

“33. Parasal bir kalem raporlayan işletmenin yurtdışındaki işletmesine yaptığı net yatırımın bir parçasını oluşturuyorsa ve raporlayan işletmenin geçerli para birimindeyse, 28 inci Paragraf uyarınca yurtdışındaki işletmenin kendi finansal tablolarında kur farkı ortaya çıkar. Benzer şekilde, eğer bu kalem yurtdışındaki işletmesinin geçerli para birimindeyse 28 inci Paragraf uyarınca raporlayan işletmenin bireysel finansal tablolarında kur farkı ortaya çıkar. Eğer bu kalem raporlayan işletmenin ya da yurtdışındaki işletmenin geçerli para biriminden başka bir para birimindeyse, 28 inci Paragraf uyarınca, raporlayan işletmenin bireysel finansal tablolarında ve yurtdışındaki işletmenin kendi finansal tablolarında kur farkı ortaya çıkar. Bu tür kur farkları yurtdışındaki işletmeyi ve raporlayan işletmeyi içeren finansal tablolarda (yani yurtdışındaki işletmenin konsolidasyon, oransal konsolidasyon ya da özkaynak yöntemi ile dahil edildiği finansal tabloda) diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 37

 

“37. Geçerli para birimindeki değişikliğin etkisi ileriye dönük olarak muhasebeleştirilir. Diğer bir deyişle, işletme tüm kalemleri yeni geçerli para birimine değişim tarihindeki döviz kurunu kullanarak çevirir. Çevrim sonrası oluşan tutarlar parasal olmayan kalemler için tarihi maliyet olarak dikkate alınır. Yurtdışındaki işletmenin çevriminden doğan ve daha önce 32 ve 39(c) Paragrafları uyarınca diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen kur farkları, faaliyetin elden çıkarıldığı tarihe kadar özkaynaktan kar veya zarara aktarılarak yeniden sınıflandırılmaz.”

 

Paragraf 39

 

“39. Geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir ekonominin para birimi olmayan bir işletmenin faaliyet sonuçları ve finansal durumu, finansal tablolarda kullanılan farklı para birimine aşağıdaki işlemler uygulanarak çevrilir:

(a)           Sunulan her finansal durum tablosu (bilanço) aktif ve yabancı kaynakları (karşılaştırmalı olanlar dahil olmak üzere) bu finansal durum tablosunun (bilançonun) düzenlendiği tarihteki kapanış kurundan çevrilir;

(b)           Her kapsamlı gelir tablosunun veya bireysel gelir tablosunun gelir ve giderleri (karşılaştırmalı olanlar dahil olmak üzere) işlem tarihlerindeki döviz kurlarından çevrilir; ve

(c)           Ortaya çıkan tüm kur farkları, diğer kapsamlı gelirin ayrı bir unsuru olarak muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 41

 

“41. 39(c) Paragrafında düzenlenen kur farkları aşağıdakilerden kaynaklanır:

(a)           Gelir ve giderlerin işlem tarihindeki döviz kurlarından ve aktif ve yabancı kaynakların kapanış kurundan çevrilmesi.

(b)           Dönem başı net aktiflerin öncekinden farklı bir kapanış kurundan çevrilmesi.

 

Bu kur farkları kar veya zararda muhasebeleştirilmez, çünkü döviz kurlarındaki değişim faaliyetin şimdiki ve gelecekteki nakit akışlarını ya hiç etkilemez ya da çok az etkiler. Kur farklarının kümülatif tutarı yurtdışındaki bir işletme elden çıkarılıncaya kadar özkaynağın ayrı bir bileşeninde sunulur. Kur farkları, konsolide edilen ancak tamamen sahip olunmayan yurtdışındaki bir işletme ile ilgili ise, çevrimden kaynaklanan ve kontrol gücü olmayan paylara (azınlık paylarına) isabet eden kümülatif kur farkları, konsolide finansal durum tablosunda (bilançoda) kontrol gücü olmayan payların (azınlık paylarının) bir parçası olarak muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 42’nin (a) bendi

 

“42(a). (b) bendinde belirtilen husus hariç olmak üzere tüm tutarlar, en son finansal durum tablosunun (bilançonun) düzenlendiği tarihteki kapanış kurundan çevrilir (karşılaştırmalı olanlar dahil olmak üzere aktifler, pasifler, özkaynak kalemleri, gelir ve giderler),”

 

Paragraf 45

 

“45. Yurtdışındaki işletmenin faaliyet sonuçlarının ve finansal durumunun raporlayan işletmeninkiler ile birleştirilmesinde, grup içi bakiyelerin ve işlemlerin eliminasyonu gibi normal konsolidasyon işlemleri (bakınız: TMS 27 ve “TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar”) uygulanır. Ancak, grup içi parasal bir aktif (ya da pasif), kısa veya uzun vadeli olmasına bakılmaksızın, yabancı para dalgalanmalarının sonuçlarını konsolide finansal tablolarda göstermeden, ilgili grup içi borçla (ya da aktif kalemle) elimine edilemez. Çünkü parasal kalem, bir para birimini diğerine çevirme yükümlülüğü taşır ve raporlayan işletmeyi yabancı para dalgalanmalarında kazanç ya da kayba açık hale getirir. Dolayısıyla, raporlayan işletmenin konsolide finansal tablolarında bu tür kur farkları kar veya zararda muhasebeleştirilir veya 32 nci Paragrafta belirtilen durumlardan kaynaklanması durumunda yurtdışındaki işletmenin elden çıkarılmasına kadar diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir ve özkaynağın ayrı bir bileşeninde biriktirilir.”

 

Paragraf 48

 

“Yurtdışındaki işletmenin elden çıkarılması

  1. Yurtdışındaki işletmenin elden çıkarılmasında, diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmiş ve özkaynağın ayrı bir bileşeninde biriktirilmiş söz konusu işletmeye ait birikmiş kur farkları, elden çıkarmadan kaynaklanan kazanç veya kayıp muhasebeleştirildiğinde, özkaynaktan kar veya zarara aktarılarak (yeniden sınıflandırmaya ilişkin bir düzeltme olarak) yeniden sınıflandırılır (bkz. TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)).”

 

Paragraf 52

 

“52. İşletme aşağıdakileri kamuya açıklar:

(a) TMS 39’a göre finansal araçların gerçeğe uygun değere göre ölçülmesinden kaynaklanan ve kar veya zararda muhasebeleştirilen kur farkları hariç olmak üzere, kar veya zararda muhasebeleştirilen kur farkları tutarı ve

(b) diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen ve özkaynağın ayrı bir bileşeninde biriktirilen net kur farkları ile dönem başındaki ve dönem sonundaki bu tür kur farkları tutarlarının mutabakatı.”

 

 

EK 15

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 28 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 11

 

“11. Özkaynak yöntemine göre, iştirak yatırımı başlangıçta elde etme maliyeti ile kaydedilir. İktisap tarihinden sonra ise, yatırımcının yatırım yapılan işletmenin kar ya da zararındaki payı finansal tablolara yansıtılmak üzere yatırımın defter değeri artırılır ya da azaltılır. Yatırımcının yatırım yapılan işletmenin kar ya da zararından alacağı pay, yatırımcının kar ya da zararı olarak muhasebeleştirilir. Yatırım yapılan bir iştirakten alınan (kar payı vb.) dağıtımlar yatırımın defter değerini azaltır. Yatırım yapılan iştirakin kar veya zararına henüz yansıtılmamış tutarların yatırım yapılan iştirakin diğer kapsamlı gelirde ortaya çıkardığı değişiklikler de yatırımcının yatırım yapılan iştirakteki payı oranında yatırımın defter değerinde düzeltme yapılmasını gerekli kılabilir. Bu tür değişiklikler, maddi duran varlıkların yeniden değerlemesinden ya da yabancı para çevrim farklarından kaynaklanan değişiklikleri içerir. Bu değişikliklerden yatırımcıya düşen pay yatırımcının kendi diğer kapsamlı gelirinde muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 39

 

“39. İştirakin kapsamlı gelir tablosunda muhasebeleştirilen değişikliklerden yatırımcıya düşen pay, yatırımcı tarafından doğrudan kendi kapsamlı gelir tablosunda muhasebeleştirilir.”

 

 

EK 16

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 32 Standardının uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 40

 

“40. Gider olarak sınıflandırılmış temettüler, kapsamlı gelir tablosunda ya da bireysel gelir tablosunda (eğer sunulmuşsa), diğer borçların faizleri ile birlikte veya ayrı bir kalem olarak gösterilebilir. Bu Standart hükümlerine ek olarak, faiz ve temettülerin kamuoyuna açıklanması TMS 1 ve TFRS 7 Standartlarının hükümlerine de tabidir. Bazı durumlarda, vergisel uygulamadaki farklılıklar nedeniyle faiz ve temettülerin kapsamlı gelir tablosunda ya da bireysel gelir tablosunda (eğer sunulmuşsa), ayrı ayrı kamuoyuna açıklanması tercih edilebilir. Vergi etkileri ise TMS 12 uyarınca kamuoyuna açıklanır.”

 

 

EK 17

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 33 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 4

 

“4. Bir işletmenin, hem konsolide hem de bireysel finansal tablolarını “TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar” Standardına göre hazırlayıp sunması durumunda, bu Standart uyarınca yapılması gereken açıklamaların, sadece, konsolide bilgiler çerçevesinde sunulması gerekir. Hisse başına kazanç bilgilerini bireysel finansal tablolarına göre kamuoyuna açıklamayı tercih eden bir işletme, söz konusu bilgileri sadece kapsamlı gelir tablosunda sunar. İşletme, anılan hisse başına kazanç bilgisini konsolide finansal tablolarda sunmaz.”

 

Paragraf 4A

 

“4A. Eğer bir işletme “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)” Standardının 81 inci Paragrafında tanımlandığı gibi kar veya zarar bileşenlerini bireysel gelir tablosunda sunarsa, hisse başına kazançlarını sadece bu bireysel tabloda sunar.”

 

Paragraf 64

 

“64. Mevcut adi hisse senetlerinin veya potansiyel adi hisse senetlerinin sayısının aktifleştirme, bedelsiz ihraç veya hisse bölünmesi sonucu artması veya hisse birleşmesi sonucunda azalması durumunda, sunulan tüm dönemler için adi hisse başına kazanç ve sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanması işlemi, geriye yönelik olarak düzeltilir. Bu değişikliklerin, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra fakat finansal tabloların yayınlanmak üzere onaylanmasından önce ortaya çıkmaları durumunda, cari dönemin ve sunulan önceki dönemlerin finansal tablolarındaki hisse başına hesaplamalar yeni hisse senedi sayısına dayandırılır. Hisse başına hesaplamaların, hisse senedi sayılarındaki değişiklikleri yansıttığı kamuoyuna açıklanır. Ayrıca, sunulan tüm dönemler için, adi hisse başına kazanç ve sulandırılmış hisse başına kazanç rakamları, geriye dönük olarak düzeltilen hataların ve muhasebe politikalarında yapılan değişikliklerin etkilerine göre düzeltilir.”

 

Paragraf 67A

 

“67A. Eğer bir işletme “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)” Standardının 81 inci Paragrafında tanımlandığı gibi kar veya zarar bileşenlerini bireysel gelir tablosunda sunarsa, hisse başına kazançlarını sadece bu bireysel tabloda sunar.”

 

Paragraf 68A

 

“68A. Eğer bir işletme TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 81 inci Paragrafında tanımlandığı gibi kar veya zarar bileşenlerini bireysel gelir tablosunda sunuyorsa, durdurulan faaliyetlere ilişkin adi hisse başına kazanç ve sulandırılmış hisse başına kazancı 68 inci Paragrafın gerektirdiği gibi bu bireysel tabloda veya finansal tablolara ilişkin notlarda sunar.”

 

Paragraf 70’in (d) bendi

“70(d). İlgili işlemlerin raporlama döneminin sonundan önce meydana gelmiş olması durumunda, 64 üncü Paragrafa göre muhasebeleştirilen, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra meydana gelen ve dönem sonunda mevcut adi hisse senetlerinin ve potansiyel adi hisse senetlerinin sayısını önemli ölçüde değiştirebilecek olanlar haricindeki adi hisse senedi işlemleri ile potansiyel adi hisse senedi işlemleri.”

 

Paragraf 71

“71. Paragraf 70 (d)’ye yer alan işlemlere örnek olarak aşağıdakiler verilebilir:

(a)   Nakit karşılığı hisse senedi ihracı;

(b)   Gelirleri, raporlama dönemi sonunda (bilanço tarihinde) mevcut borç veya imtiyazlı hisse senetlerinin geri ödenmesinde kullanılan hisse senedi ihracı;

(c)   Mevcut adi hisse senetlerinin itfası;

(d)    Raporlama dönemi sonunda (bilanço tarihinde) mevcut olan potansiyel adi hisse senetlerinin adi hisse senetlerine dönüştürülmesi veya bu hakkın kullanılması;

(e)      Opsiyon, hisse alma hakkı veren finansal araçlar veya dönüştürülebilir araçların ihracı ve

(f)     Koşula bağlı çıkarılabilir hisse senetlerinin ihracıyla sonuçlanacak koşulların sağlanması.

 

Bu tür işlemler, raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra meydana gelmiş olmaları durumunda, dönemin kâr veya zararının oluşmasında kullanılan sermaye tutarını etkilemediklerinden, anılan işlemler, hisse başına kazanç tutarlarının düzeltilmesini gerektirmez.”

 

Paragraf 73A

“73A. Paragraf 73 aynı zamanda, adi hisse başına kazanç ve sulandırılmış hisse başına kazanç tutarlarına ek olarak, bu Standarda göre açıklanması zorunlu olanlar dışındaki bir bireysel gelir tablosu kalemine (TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 81 inci paragrafında tanımlandığı gibi) ilişkin hisse başına tutarları açıklayan bir işletmeye uygulanır.”

 

 

EK 18

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 34 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 4

 

                “Tanımlar

  1. Bu Standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:

                Ara dönem: Bir yıllık hesap döneminden daha kısa süreli finansal raporlama dönemidir.

                Ara dönem finansal raporu: “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)” Standardında tanımlandığı üzere tam bir finansal tablo setini veya bu Standartta tanımlanan ara döneme ilişkin özet finansal tablo setini içeren finansal raporu ifade eder.”

 

Paragraf 5

 

                “Ara dönem finansal raporun içeriği

  1. TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’e göre finansal tablolar tam seti aşağıdakilerden oluşur:

(a)     İlgili dönem sonu itibarıyla finansal durum tablosu (bilanço),

(b)     İlgili döneme ilişkin kapsamlı gelir tablosu,

(c)     İlgili döneme ilişkin özkaynak değişim tablosu,

(d)     İlgili döneme ilişkin nakit akış tablosu,

(e) Önemli muhasebe politikalarının özetlerini ve diğer açıklayıcı bilgileri içeren açıklamalar/dipnotlar.

(f)     İşletme bir muhasebe politikasını geçmişe dönük olarak uyguladığında, finansal tablolarında yer alan kalemleri geçmişe yönelik olarak düzelttiğinde veya finansal tablolarında yer alan kalemleri yeniden sınıflandırdığında, karşılaştırılabilir en erken dönemin başlangıcına ilişkin finansal durum tablosu (bilanço).”

 

Paragraf 8

 

                “Ara dönem finansal raporun asgari içeriği

  1. Ara dönem finansal rapor asgari olarak aşağıda verilen unsurlardan oluşur:

(a) Özet finansal durum tablosu (bilanço);

(b) Aşağıdakilerden biri gibi sunulan özet kapsamlı gelir tablosu;

(i)   özet tek bir tablo veya

(ii) özet ayrı bir gelir tablosu ve özet bir kapsamlı gelir tablosu,

(c)   Özet bir özkaynak değişim tablosu,

(d) Özet nakit akış tablosu ve

(e) Seçilmiş dipnotlar (açıklayıcı notlar).”

 

Paragraf 8A

 

“8A. Bir işletme kar veya zarar bileşenlerini TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 81 inci Paragrafında tanımlandığı gibi ayrı bir kapsamlı gelir tablosunda sunarsa, bu ayrı tabloya ilişkin ara dönem özet bilgi sunar.”

 

Paragraf 11

 

“11. İşletme, bir ara döneme ilişkin kar veya zarar bileşenlerini sunan tabloda, söz konusu döneme ilişkin adi hisse başına kar ile hisse başına sulandırılmış kar tutarlarını sunar.”

 

Paragraf 11A

 

“11A. Bir işletme kar veya zarar bileşenlerini TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 81 inci Paragrafında tanımlandığı gibi ayrı bir kapsamlı gelir tablosunda sunarsa, adi hisse başına kar ile hisse başına sulandırılmış kar tutarlarını bu ayrı tabloda sunar.”

 

Paragraf 12

“12. TMS 1 (2008 yılında yayımlanan) finansal tabloların yapısı hakkındaki hükümleri içerir. “TMS 1 (2008 yılında yayımlanan) Uygulama Rehberi”, finansal durum tablosu (bilanço), kapsamlı gelir tablosu ve özkaynak değişim tablosunun sunum şekillerini gösterir.”

 

Paragraf 13

 

“13. “ – ” ”

 

Paragraf 15

 

                “Seçilmiş dipnotlar

  1. Bir işletmenin ara dönem finansal raporunun kullanıcısı, işletmenin en son yıllık finansal raporuna da ulaşabilecektir. Bu nedenle, ara dönem finansal rapor kapsamındaki notlarda, en son yıllık raporda yer verilmiş bulunan bilgilerde göreceli olarak önemli olmayan güncellemeler sağlanması zorunlu değildir. Ara dönemde, işletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuçlarında en son yıllık raporlama döneminden sonra meydana gelen değişikliklerin anlaşılması açısından önemli nitelikteki işlem ve olayların açıklanması daha yararlıdır.”

 

Paragraf 20

 

“20. Ara dönem raporlar, aşağıda belirtilen dönemlere ilişkin (özet veya tam) ara dönem finansal tabloları içerir:

(a) Bir önceki finansal yılsonu finansal durum tablosu (bilançosu) ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış cari ara dönem finansal durum tablosu (bilançosu)

(b) Cari ara dönem kapsamlı gelir tablosu ve cari yıla ilişkin hesap dönemi başından ara dönem sonuna kadar olan faaliyetleri kapsayan kümülatif gelir tablosu ile bir önceki yılın aynı ara dönemlerine ilişkin kapsamlı gelir tabloları (cari ve yılbaşından bugüne kadar). TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’de izin verildiği gibi bir ara dönem rapor, her bir dönem için tek bir kapsamlı gelir tablosu veya kar veya zarar bileşenlerini gösteren bir tablo (bireysel gelir tablosu) ve kar veya zararla başlayan ve diğer kapsamlı gelir bileşenlerini gösteren ikinci bir tablo (kapsamlı gelir tablosu) sunabilir.

(c) Bir önceki yılın aynı ara dönemi ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, cari yıla ilişkin hesap dönemi başından ara dönem sonuna kadar olan özkaynak değişim tablosu ve

(d) Bir önceki yılın aynı ara dönemi ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, cari yıla ilişkin hesap dönemi başından ara dönem sonuna kadar olan nakit akışlarını gösteren nakit akış tablosu.”

 

Paragraf 31

 

“31. “Finansal Tabloların Hazırlanma ve Sunulma Esaslarına İlişkin Kavramsal Çerçeve”de (Kavramsal Çerçeve) belirtildiği şekliyle, muhasebeleştirme; gerekli koşulları sağlayan kalemlerin bilanço veya gelir tablosuna yansıtılması sürecidir. Varlık, borç, gelir ve gider tanımları bunların yıllık ve ara dönem raporlama dönemleri itibariyle muhasebeleştirilmesine temel oluşturur.”

 

Paragraf 32

 

“32. Varlıklar için; gelecekteki ekonomik faydalarla ilgili olarak, ara dönem ve yıllık finansal tablolarda aynı testler uygulanır. Niteliği gereği yıllık finansal tablolarda aktifleştirilemeyen maliyetler ara dönemlerde de aktifleştirilemez. Benzer şekilde ara raporlama dönemindeki bir borç, yıllık raporlama dönemi itibariyle olması gerektiği gibi aynı şekilde bir yükümlülüğü ifade eder.”

 

 

EK 19

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 36 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 61

 

“61.Yeniden değerlenmemiş bir varlığa ilişkin değer düşüklüğü zararı kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Ancak, yeniden değerlenmiş bir varlığa ilişkin değer düşüklüğü zararı, aynı varlığın yeniden değerleme fazlası tutarını aşmadığı sürece yeniden değerleme fazlasından düşülerek diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 120

 

“120.Yeniden değerlenmiş bir varlığın değer düşüklüğü zararının iptali diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir ve o varlığa ilişkin yeniden değerleme fazlasını arttırır. Ancak, iptal edilen değer düşüklüğü zararının, yine aynı yeniden değerlenmiş varlık ile ilgili olarak daha önce kâr veya zararda muhasebeleştirilen değer düşüklüğü zararına isabet eden bölümü, kâr veya zararda muhasebeleştirilir.”

 

                Paragraf 126

 

“126.Bir işletme, her bir varlık sınıfı için aşağıdakileri açıklar:

(a)        Dönem içinde kâr veya zararda muhasebeleştirilen değer düşüklüğü zararlarının tutarı ile söz konusu değer düşüklüğü zararlarının dahil edildiği ilgili kapsamlı gelir tablosu kalemi (kalemleri).

(b)        Dönem içinde kâr veya zararda muhasebeleştirilen iptal edilen değer düşüklüğü zararlarının tutarı ile söz konusu değer düşüklüğü zararlarının iptal edildiği ilgili kapsamlı gelir tablosu kalemi (kalemleri).

(c)        Dönem içinde kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen yeniden değerlenmiş varlıklar ile ilgili değer düşüklüğü zararlarının tutarı.

(d)        Dönem içinde kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen yeniden değerlenmiş varlıklar ile ilgili değer düşüklüğü zarar iptallerinin tutarı.”

 

Paragraf 129

 

“129.       “TFRS 8 Faaliyet Bölümleri” Standardına göre faaliyet alanı bilgisini raporlayan bir işletme, temel raporlama esasına göre her bir raporlanabilir faaliyet alanı için aşağıdakileri açıklar: (TFRS 8’in 11 inci Paragrafında belirtilen)

(a)        Dönem içinde kâr veya zararda ve diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen değer düşüklüğü zararlarının tutarı.

(b)        Dönem içinde kâr veya zararda ve diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen değer düşüklüğü zarar iptallerinin tutarı.”

 

 

EK 20

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 38 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 85

 

“85. Bir maddi olmayan duran varlığın defter değerinin yeniden değerleme işlemi sonucunda artması durumunda, söz konusu artış diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir ve yeniden değerleme fazlası adı altında özkaynakta biriktirilir. Ancak, anılan yeniden değerleme artışının, varsa daha önce aynı varlık için kâr veya zararda muhasebeleştirilen yeniden değerleme azalışını ortadan kaldıran kısmı, kâr veya zararda muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 86

 

“86. Bir maddi olmayan duran varlığın defter değerinin yeniden değerleme işlemi sonucunda azalmış olması durumunda, söz konusu azalan tutar, diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir. Ancak, anılan varlık için yeniden değerleme fazlasında mevcut bakiye ölçüsünde bir azalış olduğu sürece, söz konusu azalış yeniden değerleme fazlası adı altında doğrudan özkaynağa borç kaydedilir. Diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen azalış, yeniden değerleme fazlası adı altında özkaynaktaki artış olarak kaydedilen tutarı azaltır.”

 

Paragraf 87

 

“87. Özkaynakta yer alan birikmiş yeniden değerleme fazlası, elde edildiğinde, doğrudan, dağıtılmamış kârlara nakledilebilir. Değerleme fazlasının tamamı, ilgili varlığın kullanımdan çekilmesi veya elden çıkarılması durumunda elde edilebilir. Ancak, değerleme fazlasının bir kısmı, ilgili varlık işletme tarafından kullanıldıkça elde edilebilir, böyle bir durumda, elde edilen değerleme fazlası tutarı, söz konusu varlığın yeniden değerlenmiş defter değeri esas alınarak hesaplanan itfa payları ile tarihi maliyetinin esas alınmış olması durumunda muhasebeleştirilmesi gereken itfa payları arasındaki farktır. Yeniden değerleme fazlasından dağıtılmamış kârlara yapılan transfer, kar veya zarar aracılığıyla yapılmaz.”

 

Paragraf 118’in (e) (iii) bendi

 

“118 (e)(iii). Dönem içinde, 75, 85 ve 86 ncı Paragraflarda yer alan yeniden değerlemelerden ve eğer varsa, TMS 36 Standardına göre doğrudan diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen ya da diğer kapsamlı gelirden iptal edilen değer düşüklüğü zararlarından kaynaklanan artış ve azalışlar;”

 

Paragraf 130B

 

“130B. TMS 1 (2008 yılında yayımlanan) TFRS’lerde kullanılan terminolojiyi değiştirmiştir. Bunun yanında 85, 86 ve 118(e)(iii) Paragraflarını değiştirmiştir. Bir işletme bu değişiklikleri 1 Ocak 2009 veya sonrasında başlayan dönemler için uygular. Bir işletme TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’i daha erken bir dönem için uygularsa, söz konusu değişiklikler de bu erken dönem için uygulanır.”

 

 

EK 21

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 39 Standardının uygulanacak olan Paragrafları

 

Paragraf 26

 

“26. Bir finansal varlığın tamamen finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılması sonucunda:

 

(b) (i) Elde edilen tutar (elde edilen her türlü yeni varlıktan, üstlenilen her türlü yeni yükümlülüğün çıkarılması sonucunda bulunan tutar dahil) ile (ii) diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan her türlü birikmiş kazanç veya kaybın (bakınız: Paragraf 55(b)) toplamından oluşan tutar

arasındaki fark, kâr veya zararda muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 27

 

“27. Devredilen varlığın daha büyük finansal varlığın bir parçası olması durumunda (örneğin işletmenin, borçlanma aracının bir parçası olan faiz nakit akışlarını devretmiş olması, bakınız: Paragraf 16(a)) ve devredilen varlığın/kısmın tamamiyle finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılacak nitelik olması durumunda; büyük olan finansal varlığın önceki defter değeri, finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmaya devam edilen kısım ile finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılan kısım arasında ilgili kısımların devir tarihindeki gerçeğe uygun değerleri oranında bölüştürülür. Bu amaçla, elde bulundurulan hizmet varlığı, finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmasına devam edilen kısım gibi işlem görür. Öte yandan,

 

arasındaki fark, kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan birikmiş kazanç veya kayıplar, finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmaya devam edilen kısım ile finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılan kısım arasında anılan kısımların gerçeğe uygun değerleri oranında bölüştürülür.”

 

Paragraf 34

 

“34. İşletmenin devredilen varlıktaki devam eden ilgisinin bir finansal varlığın sadece bir kısmından ibaret olması durumunda (örneğin işletmenin devredilen bir varlığın bir bölümünü geri satın almasına yönelik bir opsiyon sözleşmesinin bulunması veya işletmenin mülkiyetten kaynaklanan bütün risk ve yararları önemli ölçüde elinde bulundurması sonucunu doğurmayan bir artık payı elinde bulundurması ve işletmenin kontrolu elinde bulundurması durumunda) işletme, finansal varlığın önceki defter değerini, varlıkta devam eden ilgisi uyarınca finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtmaya devam ettiği kısım ile finansal durum tablosu (bilanço) dışı bıraktığı kısım arasında ilgili kısımların devir tarihindeki gerçeğe uygun değerleri oranında bölüştürür. Bunun için 28 inci Paragraf hükümleri uygulanır. Diğer yandan,

 

arasındaki fark, kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan birikmiş kazanç veya kayıp, finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmaya devam edilen kısım ile finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılan kısım arasında bunların gerçeğe uygun değerleri oranında bölüştürülür.”

 

Paragraf 54

 

“54. Elde tutma niyet veya imkanının değişmesi ya da gerçeğe uygun değere ilişkin güvenilir ölçümlerin bundan böyle elde edilememesi gibi istinai durumlarla karşılaşılması (bakınız: Paragraflar 46(c) ve 47) veya 9 uncu Paragrafta belirtilen “önceki iki finansal yıl”ın geçmiş olması nedeniyle, bir finansal varlık veya borcu gerçeğe uygun değer yerine elde etme maliyeti veya itfa edilmiş maliyetinden göstermenin daha uygun olması durumunda, ilgili finansal varlık veya borcun anılan tarihteki gerçeğe uygun değerini gösteren defter değeri, sözü edilen varlık veya borcun yeni maliyeti veya itfa edilmiş değeri olarak kabul edilir. Söz konusu varlığa ilişkin olarak Paragraf 55(b) çerçevesinde daha önceden diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan her türlü kazanç veya kayıp aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir:

(a) İlgili finansal varlığın sabit bir vadesinin bulunması durumunda, sözü edilen kazanç veya kayıp, vadeye kadar elde tutulacak yatırımın geriye kalan ömrü boyunca etkin faiz yöntemi kullanılarak kâr veya zararda itfa edilir. Varlığın itfa edilmiş yeni değeri ile vadesinde elde edilecek değeri arasındaki farklar ise, bir prim veya indirimin itfa edilmesine benzer şekilde, ilgili finansal varlığın geriye kalan ömrü boyunca etkin faiz yöntemi kullanılarak itfa edilir. Finansal varlığın sonradan değer düşüklüğüne uğraması durumunda, diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan her türlü kazanç veya kayıp, 67 nci Paragraf uyarınca özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır.

(b) İlgili finansal varlığın vadesinin sabit olmaması durumunda, sözü edilen kazanç veya kayıp, satılma veya başka bir şekilde elden çıkarılma durumunda kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Finansal varlığın sonradan değer düşüklüğüne uğraması durumunda, diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan daha önceki her türlü kazanç veya kayıp, 67 nci Paragraf uyarınca özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır.”

 

Paragraf 55

 

“Kazanç ve kayıplar

 

  1. Finansal riskten korunma ilişkisinin parçası olmayan bir finansal varlık veya borcun (bakınız: 89-102 nci Paragraflar) gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişiklik nedeniyle ortaya çıkan kazanç veya kayıp aşağıdaki gibi muhasebeleştirilir.

 

(a)           Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılan bir finansal varlık veya finansal borca ilişkin olarak ortaya çıkan kazanç veya kayıp, kâr ya da zararda muhasebeleştirilir.

(b)           Satılmaya hazır finansal varlığa ilişkin olarak ortaya çıkan kazanç veya kayıp, değer düşüklüğü zararları (bakınız: 67-70 inci Paragraflar) ve kur farkı kazanç ve kayıpları (bakınız: Ek A Paragraf UR 83) hariç olmak üzere, söz konusu finansal varlık finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılıncaya kadar diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilir. Daha önceden diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan birikmiş kazanç veya kayıplar, yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır (bakınız: TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu (2008 yılında yayımlanan)). Diğer yandan, etkin faiz yöntemi (bakınız: 9 uncu Paragraf) kullanılarak hesaplanan faizler kâr veya zararda muhasebeleştirilir (bakınız: TMS 18 Hasılat). İşletmenin ilgili ödemeyi elde etme hakkının oluşması durumunda (bakınız: TMS 18), satılmaya hazır özkaynağa dayalı finansal araçlardan kaynaklanan temettüler, kâr veya zararda muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf 67

 

“67. Gerçeğe uygun değerinde meydana gelen azalmalar diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen satılmaya hazır bir finansal varlığın değerinin düştüğüne ilişkin tarafsız göstergelerin bulunması durumunda (bakınız: 59 uncu Paragraf), diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan toplam zarar, ilgili finansal varlık finansal durum tablosu (bilanço) dışında bırakılmamış dahi olsa, yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır.”

 

Paragraf 68

 

“68. 67 nci Paragrafa göre özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılan birikmiş zarar tutarı, elde etme maliyeti (her türlü anapara geri ödemesi ve itfa payları düşülmek suretiyle) ile mevcut gerçeğe uygun değer arasındaki farktan, söz konusu finansal varlığa ilişkin olarak daha önce kâr veya zararda muhasebeleştirilmiş bulunan değer düşüklüğü zararlarının indirilmesinden sonra kalan tutardır.”

 

Paragraf 95’ın (a) bendi

 

“95. (a)   Finansal riskten korunma aracından kaynaklanan kazanç veya kayıpların etkin olduğu tespit edilen kısmı (bakınız: Paragraf 88) diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilir; ve”

 

Paragraf 97

 

“97. Tahmini işleme ilişkin finansal riskten korunma işleminin bir finansal varlık veya finansal borç muhasebeleştirilmesi ile sonuçlanması durumunda, 95 inci Paragrafa göre diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan kazanç veya kayıplar, elde edilen varlığın veya üstlenilen borcun kâr veya zararı etkilediği dönem veya dönemlerde (faiz geliri veya giderinin muhasebeleştirildiği dönemler gibi) yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır (bakınız: TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)). Ancak, işletmenin diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen bir zararın tamamının veya bir kısmının gelecekteki bir veya daha fazla dönem içinde geri kazanılamayacağını beklemesi durumunda, geri kazanılamayacağı beklenen tutar kâr veya zararda yeniden sınıflandırılır.”

 

Paragraf 98

 

“98. Tahmini işleme ilişkin finansal riskten korunma işleminin finansal olmayan bir varlık veya finansal olmayan bir borç muhasebeleştirilmesi ile sonuçlanması durumunda veya finansal olmayan bir varlık ya da finansal olmayan bir borca ilişkin tahmini bir işlemin gerçeğe uygun değer riskinden korunma muhasebesi uygulanan bir kesin taahhüde dönüşmesi durumunda, işletme, aşağıdaki (a) veya (b) seçeneklerinden birini uygular:

(a)           İşletme, 95 inci Paragrafa göre diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş olan kazanç veya kayıpları, elde edilen varlığın veya üstlenilen borcun kâr veya zararı etkilediği dönem veya dönemlerde (amortisman gideri veya satılan malların maliyetinin muhasebeleştirildiği dönemler gibi) yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırır (bakınız: TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)). Ancak, işletmenin diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen bir zararın tamamının veya bir kısmının gelecekteki bir veya daha fazla dönem içinde geri kazanılamayacağını beklemesi durumunda, geri kazanılamayacağı beklenen tutar yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır.

(b)           İşletme, 95 inci Paragrafa göre diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan kazanç veya kayıpları iptal ederek varlık veya borcun ilk maliyetine veya defter değerine dahil eder.”

 

Paragraf 100

 

“100. 97 ve 98 inci Paragraflar dışında kalan nakit akış riskinden korunma işlemlerinde, diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan tutarlar, finansal riskten korunma konusu tahmini işlemin kâr veya zararı etkilediği dönem veya dönemlerde (örneğin tahmin edilen bir satışın gerçekleşmesi halinde) yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır (bakınız: TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)).”

 

 

Paragraf 101

 

“101. İşletme, aşağıdakilerden herhangi birisinin oluşması durumunda 95-100 üncü Paragraflarda belirtilen finansal riskten korunma muhasebesini uygulamaya son verir:

(a)           Finansal riskten korunma aracının vadesinin dolması, satılması, sona erdirilmesi veya kullanılması (bu açıdan, bir finansal riskten korunma aracının yenilenmesi veya bir başka finansal riskten korunma aracına aktarılması, söz konusu işlemlerin işletmenin belgelenmiş finansal riskten korunma stratejisinin bir parçası olması durumunda vadenin dolması ya da işlemden kaldırılma olarak kabul edilmez). Bu durumda, finansal riskten korunma işleminin etkin olduğu dönemden itibaren (bakınız: Paragraf 95(a)) diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmesine devam edilen finansal riskten korunma aracına ait toplam kazanç ya da kayıp, ilgili tahmini işlem gerçekleşene kadar özkaynaklarda ayrı bir kalem olarak kalmaya devam eder. İşlemin gerçekleşmesi durumunda 97, 98 veya 100 üncü Paragraflar uygulanır.

(b)           Finansal riskten korunma işleminin 88 inci Paragrafta yer alan finansal riskten korunma muhasebesi ile ilgili koşulları bundan böyle sağlamaması. Bu durumda, finansal riskten korunma işleminin etkin olduğu dönemden itibaren (bakınız: Paragraf 95(a)) diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmesine devam edilen finansal riskten korunma aracına ait toplam kazanç ya da kayıp, ilgili tahmini işlem gerçekleşene kadar özkaynaklarda ayrı bir kalem olarak kalmaya devam eder. İşlemin gerçekleşmesi durumunda 97, 98 veya 100 üncü Paragraflar uygulanır.

(c)           Tahmini işlemin gerçekleşmesinin bundan böyle beklenmediği durumda. Bu durumda, finansal riskten korunma işleminin etkin olduğu dönemden itibaren (bakınız: Paragraf 95(a)) diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan toplam kazanç ya da kayıp, yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır. Bundan böyle gerçekleşme olasılığı yüksek olarak değerlendirilmeyen bir tahmini işlemin (bakınız: Paragraf 88(c)), gerçekleşmesi halen bekleniyor olabilir.

(d)           İşletmenin tanımlamayı/sınıflamayı iptal etmesi durumunda. Tahmini işlemlerle ilgili finansal riskten korunma işlemleri için, finansal riskten korunma işleminin etkin olduğu dönemden itibaren (bakınız: Paragraf 95(a)) diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan finansal riskten korunma aracına ait toplam kazanç ya da kayıp, işlem gerçekleşene kadar veya artık gerçekleşmesinin beklenmediği zamana kadar özkaynaklarda ayrı bir kalem olarak kalmaya devam eder. İşlem gerçekleştiği zaman 97, 98 veya 100 üncü Paragraflar uygulanır. İşlemin gerçekleşmesinin artık beklenmemesi durumunda, diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan toplam kazanç ya da kayıp, yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır.”

 

Paragraf 102

 

“Net yatırım riskinden korunma

  1. Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma amaçlı işlemler, net yatırımın bir parçası olarak muhasebeleştirilen parasal kalemlere ilişkin finansal riskten korunma işlemleri de dahil olmak üzere (bakınız: TMS 21), nakit akış riskinden korunma işlemlerine benzer şekilde muhasebeleştirilir:

(a)           Finansal riskten korunma aracından kaynaklanan kazanç veya kaybın etkin olduğu tespit edilen kısmı (bakınız: Paragraf 88) diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilir; ve

(b)           Finansal riskten korunma aracından kaynaklanan kazanç veya kaybın etkin olmayan kısmı kâr veya zararda muhasebeleştirilir.

 

Finansal riskten korunma işleminin etkin olan kısmıyla ilgili olan ve diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan finansal riskten korunma aracına ilişkin kazanç ya da kayıp, TMS 21 Paragraf 48-49 uyarınca yurtdışındaki işletmenin elden çıkarılması sırasında ya da elden çıkarılma dönemi içerisinde yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır (bakınız: TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)).”

 

Paragraf 105

 

“105. Bu Standardı ilk kez uygulayan bir işletmenin, daha önce muhasebeleştirmiş olduğu bir finansal varlığı satılmaya hazır olarak yeniden sınıflandırmasına izin verilir. Bu tür bir finansal varlığa ilişkin olarak, işletme, ilgili birikmiş kazanç ve kayıp tutarını yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkararak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandıracağı (bakınız: TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)) daha sonraki bir finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakma işlemine veya değer düşüklüğüne kadar, gerçeğe uygun değerdeki birikmiş değişim tutarının tamamını özkaynağın ayrı bir kaleminde muhasebeleştirir. Bunun yanında, işletme:

 

Paragraf 108

 

“108. İşletme, nakit akış riskinden korunma işlemleri ile ilgili kazanç ve kayıplardan bu Standardın ilk uygulandığı mali yılın başlangıcı öncesinde defter değerine dahil edilenleri dışarda bırakmak amacıyla, finansal olmayan varlıklar ve finansal olmayan borçların defter değerini düzeltmez. Nakit akış riskinden korunma işlemi olarak işlem görmeye devam eden yabancı para riskinden korunma işlemleri hariç olmak üzere, bu Standardın ilk uygulandığı mali yılın başlangıcı itibariyle, bu Standarda göre gerçeğe uygun değer riskinden korunma işlemi olarak muhasebeleştirilen bir kesin taahhüde ilişkin finansal riskten korunma işlemi çerçevesinde kar veya zarardan başka bir bölümde (diğer kapsamlı gelir içerisinde ya da doğrudan özkaynaklarda) muhasebeleştirilen tutarlar, varlık veya borç olarak yeniden sınıflandırılırlar.”

 

Paragraf UR4D

 

Paragraf 9(b)(i): Sınıflama işlemi, aksi halde ortaya çıkabilecek bir ölçüm veya muhasebeleştirme tutarsızlığını engellemekte ya da önemli ölçüde azaltmaktadır.

 

UR4D. TMS 39’a göre bir finansal varlık veya finansal borcun ölçülme ve değerinde meydana geldiği tespit edilen değişikliklerin sınıflandırılma şekline, söz konusu kalemin ne şekilde sınıflandırıldığı ve bir finansal riskten korunma ilişkisinin parçası olup olmadığına göre karar verilir. Bu gereklilikler, örneğin, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflanmamış olması durumunda bir finansal varlığın satılmaya hazır olarak sınıflandırılacağı (gerçeğe uygun değerdeki değişikliklerin çoğunun diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş olacağı) ve işletmenin varlıkla ilişkili olduğunu düşündüğü borcun itfa edilmiş bedelinden ölçüleceği (gerçeğe uygun değerde meydana gelen değişikliklerin muhasebeleştirilmemiş olacağı) bir ölçüm ya da muhasebeleştirme tutarsızlığına (bazen “muhasebe uyumsuzluğu” olarak da nitelendirilir) sebep olabilir. Bu gibi durumlarda, işletme, söz konusu varlık ve borçların gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflanmaları durumunda finansal tablolarda daha doğru bilgi sunulacağı sonucuna varabilir.”

 

Paragraf UR4E’nin (d)(i) bendi

 

“UR4E. (d)(i) İşletme, aksi halde satılmaya hazır olarak sınıflandırılabilecek sabit oranlı varlıklardan oluşan bir portföyü gerçeğe uygun değerlerindeki değişimlerin karşılıklı olarak birbirlerini dengeleme eğiliminde olduğu sabit oranlı borç senetleriyle finanse etmiştir. Hem varlıkların hem de borç senetlerinin gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak raporlanmaları durumunda, varlıkların, bunlara ilişkin değişiklikler diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmekle birlikte gerçeğe uygun değerlerinden, borç senetlerinin ise itfa edilmiş maliyetlerinden ölçülmeleri sonucunda ortaya çıkan tutarsızlıklar giderilmiş olur.”

 

Paragraf UR56

 

“UR56. Teslim tarihi, bir varlığın işletmeye teslim edildiği veya işletme tarafından teslim edildiği tarihtir. Teslim tarihi muhasebesi, (a) varlığın işletme tarafından elde edildiği tarihte muhasebeleştirilmesini ve (b) varlığın işletme tarafından teslim edildiği tarih itibariyle finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılmasını ve yine aynı tarih itibariyle elden çıkarma kazanç ya da kaybının muhasebeleştirilmesini gerektirir. Teslim tarihi muhasebesinin uygulanması durumunda, işletme, teslim aldığı varlıklarda olduğu gibi, ticari işlem tarihi ve teslim tarihi arasındaki dönem boyunca varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişimleri muhasebeleştirir. Başka bir ifadeyle, gerçeğe uygun değerdeki değişim, maliyetinden veya itfa edilmiş maliyetinden gösterilen varlıklar için muhasebeleştirilmez; diğer yandan gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılan finansal varlıklar için kâr veya zararda, satılmaya hazır olarak sınıflandırılan finansal varlıklar için ise diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf UR67

               

“UR67. Takip eden örnek, satılmaya hazır bir finansal varlığın başlangıçtaki ve sonraki ölçümlerinde işlem maliyetlerinin muhasebeleştirilmesini açıklamaktadır. Bir varlık, 100 TL artı 2 TL satış komisyonu karşılığında edinilmiştir. Başlangıçta, anılan varlık 102 TL olarak muhasebeleştirilir. Bir sonraki finansal raporlama tarihi, varlığın piyasada 100 TL’ye kayıtlı olduğu söz konusu günün bir gün sonrasıdır. Varlığın satılması durumunda, 3 TL tutarında bir komisyon ödenecektir. Bu tarihte, ilgili varlık 100 TL olarak ölçülür (satıştaki olası komisyona bakılmaksızın) ve diğer kapsamlı gelir içerisinde 2 TL tutarında bir zarar muhasebeleştirilir. Satılmaya hazır finansal varlığın sabit ya da belirlenebilir ödemelerinin bulunması durumunda, ilgili işlem maliyetleri etkin faiz yöntemi kullanılmak suretiyle kâr veya zararda itfa edilir. Satılmaya hazır finansal varlığın sabit ya da belirlenebilir ödemelerinin bulunmaması durumunda, ilgili işlem maliyetleri, varlık finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakıldığında veya değer düşüklüğüne uğradığında kâr veya zararda muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf UR83

 

Kazanç ve kayıplar (Paragraf 55-57)

UR83. İşletme TMS 21’e göre parasal kalem niteliğinde olan yabancı para cinsinden finansal varlık ve finansal borçlarına TMS 21’i uygular. TMS 21’e göre, parasal varlık ve parasal borçlara ilişkin her türlü kur farkı kazanç ve kayıpları, kâr ya da zararda muhasebeleştirilir. Bir nakit akış riskinden (bakınız: Paragraf 95-101) veya net yatırım riskinden (bakınız: Paragraf 102) korunma işleminde finansal riskten korunma aracı olarak tanımlanan parasal kalemler bunun bir istisnasını oluşturur. Kur farkı kâr ve zararlarının TMS 21’e göre muhasebeleştirilmesi açısından, satılmaya hazır parasal bir finansal varlık, itfa edilmiş maliyeti yabancı parayla gösteriliyormuş gibi işlem görür. Buna göre, bu tür bir finansal varlığın itfa edilmiş maliyetindeki değişikliklerden kaynaklanan kur farkları kâr veya zararda muhasebeleştirilirken, defter değerlerinde meydana gelen diğer değişiklikler Paragraf 55(b)’ye göre muhasebeleştirilir. TMS 21’e göre parasal olmayan olarak nitelendirilen satılmaya hazır kalemler (örneğin özkaynağa dayalı finansal araçlar) için Paragraf 55(b)’ye göre diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen kazanç veya kayıp, ilgili her türlü kur farklarını da içerir. Türev olmayan parasal bir varlık ile türev olmayan parasal bir borç arasında bir finansal riskten korunma ilişkisi bulunması durumunda, anılan finansal araçlarla ilgili olarak oluşan kur farkları kâr veya zararda muhasebeleştirilir.”

 

Paragraf UR99B

 

“UR99B. Tahmini grup içi işleme ilişkin finansal riskten korunma işleminin finansal riskten korunma muhasebesi koşullarını taşıması durumunda, Paragraf 95(a) uyarınca diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen her türlü kazanç veya kayıp, finansal riskten korunma konusu işleme ilişkin yabancı para riskinin konsolide kâr veya zararı etkilediği dönemle aynı dönemde veya dönemlerde yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır.”

 

 

EK 22

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS 40 Standardının uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 62

 

“62. Sahibi tarafından kullanılmakta olan bir gayrimenkul, gerçeğe uygun değer esasından gösterilen yatırım amaçlı bir gayrimenkule dönüştüğü tarihe kadar amortismana tabi tutulur ve oluşan değer düşüklüğü zararı finansal tablolara yansıtılır. İşletme, TMS 16’ya göre hesaplanmış olan gayrimenkulün defter değeri ile gerçeğe uygun değeri arasında bu tarihte meydana gelecek farklılığı ise yine TMS 16’ya göre yapılmış bir yeniden değerleme gibi işleme tabi tutar. Başka bir deyişle:

(a) Gayrimenkulün defter değerinde meydana gelen azalma, kâr veya zarar olarak muhasebeleştirilir. Ancak, ilgili gayrimenkul için önceki dönemlerde oluşmuş yeniden değerleme fazlasının bulunması durumunda, söz konusu azalma yeniden değerleme fazlası hesabından mahsup edilir, kalan kısım ise kapsamlı gelire yansıtılır.

(b) Defter değerinde meydana gelen artış aşağıda belirtildiği gibi işleme tabi tutulur:

(i) Artış, bu gayrimenkul için daha önce meydana gelmiş değer düşüklüğü zararı varsa bu zararı ortadan kaldırdığı için, önceki dönemlerde zarar yazılmış kısma eşitlenene kadar, kâr veya zarar olarak muhasebeleştirilir. Kâr veya zarar olarak muhasebeleştirilen tutar, defter değerini, değer düşüşlerinin hiç muhasebeleştirilmemesi durumundaki (birikmiş amortisman sonrası) değerine getirmek için gereken tutardan fazla olamaz.

(ii) Artışın geri kalan kısmı diğer kapsamlı gelire, yeniden değerleme fazlası olarak eklenir. Yatırım amaçlı gayrimenkul ilerde elden çıkarılırken, özkaynak kısmına ilave edilmiş olan yeniden değerleme fazlası dağıtılmamış kârlara transfer edilebilir. Yeniden değerleme fazlası, dağıtılmamış kârlara kâr veya zarar aracılığıyla aktarılamaz.”

 

 

 

EK 23

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TFRS Yorum 1’in uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 6

 

“6. İlgili varlığın yeniden değerleme modeline göre ölçülmesi durumunda:

 

 

 

EK 24

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS Yorum 25’in uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 4

 

“4. İşletmenin veya hissedarlarının vergi statüsünde meydana gelen bir değişiklik, doğrudan kar ya da zararın dışında muhasebeleştirilmiş bulunan tutarlarda artış veya azalışa yol açmaz. Vergi statüsünde meydana gelen değişikliğin dönem vergisi ve ertelenmiş vergi üzerindeki etkilerinin/sonuçlarının, aynı veya farklı bir dönemde, kayıtlarda yer alan özkaynak tutarına veya diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen tutara doğrudan borç veya alacak kaydı yapılmasıyla sonuçlanan işlem veya olaylarla ilişkili olmamaları durumunda, anılan sonuçlar/etkiler dönem kâr veya zararına dahil edilir. Aynı veya farklı bir dönemde, özkaynağın kayıtlarda yer alan tutarında meydana gelen değişikliklerden kaynaklanan (kâr veya zarara dahil edilmeyen) vergisel sonuçlar, özkaynağa doğrudan borç veya alacak kaydedilir. Diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen bu vergisel sonuçlar, diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmelidir.”

 

 

EK 25

 

TMS 1 Standardını 1/1/2009 öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında

uygulayan işletmeler için TMS Yorum 32’nin uygulanacak olan Paragrafı

 

Paragraf 5

 

“5. Bu Yorum, bir internet sitesinin donanımının (internet sunucuları, derecelendirme sunucuları, üretim sunucuları ve internet bağlantıları gibi) satın alınması, geliştirilmesi ve kullanılması için yapılan harcamalara uygulanmaz. Bu tür giderler, TMS 16’ya göre muhasebeleştirilir. Buna ek olarak, işletmenin internet sitesinin internet servis sağlayıcısı için yaptığı harcamalar, ilgili hizmetler alındığı zaman TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)’in 88 inci Paragrafına ve Kavramsal Çerçeve’ye göre gider olarak muhasebeleştirilir.”

 

Sıra No: 67 Sıra No: 68 Sıra No: 69 Sıra No: 70 Sıra No: 71 Sıra No: 72
Sıra No: 73 Sıra No: 74 Sıra No: 75 Sıra No: 76 Sıra No: 77 Sıra No: 78
Sıra No: 79 Sıra No: 80 Sıra No: 81 Sıra No: 82 Sıra No: 83 Sıra No: 84
Sıra No: 85 Sıra No: 86 Sıra No: 87 Sıra No: 88 Sıra No: 89 Sıra No: 90
Sıra No: 91 Sıra No: 92 Sıra No: 93 Sıra No: 94 Sıra No: 95 Sıra No: 96
Sıra No: 97 Sıra No: 98 Sıra No: 99 Sıra No: 100 Sıra No: 101 Sıra No: 102

* Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunca, uygulama birliğinin sağlanması bakımından Türkiye içi raporlamada giderlerin fonksiyona göre sınıflandırılması yöntemi tercih edilmiştir.

 

 

Exit mobile version