Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Torba Kanunu ile Vergi Kanunlarında Yapılan Düzenlemeler ve Bir Değerlendirme

Talha APAK

Yeminli Mali Müşavir

 

 

TORBA KANUNU İLE VERGİ KANUNLARINDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE BİR DEĞERLENDİRME

  1. GİRİŞ:

Çeşitli konularda önemli düzenlemeleri içeren, 30 dan fazla Kanun ve Kararnamelerde değişiklik yapan, Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6009 Sayılı Kanun, 01 Ağustos Tarih, 27659 sayılı Resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Vergi Kanunları’nda getirilen önemli düzenleme ve değişiklikler yazımızın konusu olacaktır. Ancak bu düzenlemelerden, Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeler içerisinde, ücretlilerin vergilendirilmesi ile yatırım indirimi konularında iki tebliğ düzenlenmiş olmasına rağmen bu konulardaki eleştiriler de devam etmektedir.

  1. YENİ DÜZENLEMENİN GETİRDİKLERİ:

A-193 SAYILI GELİR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

1.Gelir Vergisi Tarifesi

Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin son gelir dilimine uygulanan % 35 oranı, Anayasa Mahkemesinin 08.01.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla, ücret gelirleri yönünden iptal edilmiştir. İptal kararı, kararın Resmi Gazetede yayımından 6 ay sonra 09.07.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Yapılan düzenleme sonrasında 2010 yılında uygulanacak Gelir Vergisi tarifesi aşağıdaki şekilde olmuştur:

01/01/2010-31/12/2010 Ücret Gelirleri İçin Gelir Vergisi Tarifesi:

 8.800 TL’ye kadar %15
 22.000 TL’nin 8.800 TL’si için 1.320 TL, fazlası %20
 76.200 TL’nin 22.000 TL’si için 3.960 TL, fazlası %27
 76.200 TL’den fazlasının 76.200 TL’si için 18.594 TL, fazlası %35

01/01/2010-31/12/2010 Diğer Gelirler İçin Gelir Vergisi Tarifesi:

 8.800 TL’ye kadar %15
 22.000 TL’nin 8.800 TL’si için 1.320 TL, fazlası %20
 50.000 TL’nin 22.000 TL’si için 3.960 TL, fazlası %27
 50.000 TL’den fazlasının 50.000 TL’si için 11.520 TL fazlası %35

Yapılan düzenlemeyle; Yeni tarife 01.01.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 01/08/2010 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

2.Yatırım İndirimi

Anayasa Mahkemesinin 08.01.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nun yatırım indirimiyle ilgili Geçici 69. Maddesinde yer alan ve işletmelerin yatırım indirimi haklarını 2006, 2007 ve 2008 yılları ile sınırlayan düzenleme iptal edilmiştir.

Düzenlemeyle, yıl sınırlaması kaldırılmakta ancak bu defa yapılacak yatırım indirimi, kazancın % 25’i ile sınırlandırılmış olup, 2010 yılı Kazançlarına uygulanmak üzere 01/08/2010 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.  

Ayrıca, 2010 ve izleyen yıllar için uygulanacak yatırım indirimi sonrası kalan kurum kazancı % 20 oranında Kurumlar Vergisine tabi olacaktır.

B-213 SAYILI VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

1.Elektronik Ortamda Tebliğ

Vergi Usul Kanunu’na eklenen 107/A maddesiyle, elektronik ortamda tebliğ yapılabilmesine olanak sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre tebliğler esas olarak posta yoluyla yapılmaktadır. Öngörülen düzenlemeyle vergi mevzuatı çerçevesinde yapılabilecek tüm tebliğlerin elektronik ortamda yapılabilmesine imkân sağlanmaktadır. Tebliğin elverişli elektronik bir adrese yapılması suretiyle, veri güvenliği ve muhatabın hukuki sonuçlar açısından tebliğden haberdar olması sağlanmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 01/08/2010

2.Takdir Komisyonuna Sevk İşleminin Zamanaşımını Durdurması

Anayasa Mahkemesinin, 08/01/2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2009/146 sayılı Kararı ile Vergi Usul Kanununun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrası, vergilemede belirlilik, yasallık ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu gerekçeleriyle iptal edilmiştir. Yapılan düzenlemeyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasında zamanaşımının durmasına yönelik sürenin bir yılı geçmemesi sağlanmıştır.

Ayrıca VUK eklenen Geçici 28. maddesiyle , 01.01.2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak, daha önce takdir komisyonuna gönderilmiş olup, takdir edilen matrah üzerinden 31.12.2012 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrayacaktır.

Yürürlük Tarihi: 01/07/2010

3.Vergi İncelemelerinde Uyulacak Esaslar

Vergi Usul Kanunun 140. maddesinde yapılan değişiklikle; Vergi incelemesine başlanmasının tutanağa bağlanarak bir örneğinin incelenen mükellefe verilmesi sağlanmış, inceleme elemanlarının kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere uymaları sağlanmıştır.

İncelemelerin; tam incelemelerde en fazla bir yıl, sınırlı incelemelerde ise en fazla altı ayda bitirilmesi, bu sürelerde bitirilemeyen incelemeler için altı ayı geçmeyecek şekilde sürelerin belirli bir prosedür çerçevesinde uzatılabilmesi sağlanmış olup, inceleme elemanları tarafından yazılan raporların, oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonları tarafından okunması zorunluluğu getirilmiştir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2011

4.Yeminli Mali Müşavirlere Elektronik Ortamda Tasdik Yetkisi Verilmiştir

Yapılan düzenleme ile yeminli mali müşavirlik tasdik işlemlerini elektronik ortamda gerçekleştirmeye ve tasdike konu işlemleri mükellef grupları, faaliyet ve tasdik konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye ve uygulatmaya Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.

Yürürlük Tarihi: 01/08/2010

5.Özel Usulsüzlük Cezalarında Yapılan Değişiklikler

Vergi Usul Kanunu’nun 353/8. maddesinde yapılan değişiklikle; Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine bir takvim yılında kesilebilecek özel usulsüzlük cezası tutarı için üst sınır getirilmektedir. Getirilen üst sınır bir takvim yılı için 114.000.-TL dir.

Mükerrer 355. maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında yer alan fiiller için öngörülen özel usulsüzlük cezaları, işlenen fiillerin ağırlığı ile orantılı olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme ile, Elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usûlsüzlük cezası, beyannamenin kanuni süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda 30 Gün içinde verilmesi halinde (değişmeden önce süre 15 gündü) 1/10 oranında (değişmeden önce oran ¼ idi), bu sürenin dolmasını takip eden 30 gün içinde verilmesi halinde (değişmeden önce süre 15 gündü) ise 1/5 oranında (değişmeden önce oran ½ idi) uygulanacaktır.

Ayrıca; Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara (Ba-Bs Formları için) ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirim ve formların,belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5 oranında (değişmeden önce oran ½ idi) uygulanacaktır.

Yapılan düzenleme ile tahsilât ve ödemelerin bankalar, katılım bankaları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edilmemesi durumunda kesilecek özel usulsüzlük cezasına ilişkin olarak takvim yılı bazında uygulanacak toplam ceza tutarı bakımından üst sınır getirilmiştir. Getirilen üst sınır bir takvim yılı için 770.000.-TL dir.

Yürürlük Tarihi: 01/08/2010

6.Vergi Suçu Raporlarının İlgili Makamlara Bildirimi

Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörlerine ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık aracılığıyla, keyfiyetin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi esası düzenlenmektedir.

Yürürlük Tarihi: 01/01/2011

7.Yanılma ve Görüş Değişikliği

Vergi Usul Kanunu’nun 369. maddesinde yapılan değişiklikle; Yetkili makamların mükellefe yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde vergi cezası kesilmemesi ve gecikme faizi hesaplanmaması öngörülmüştür.

Genel tebliğ veya sirkülerle yaptığı açıklamayı değiştirmesi halinde, yeni tebliğ veya sirkülerin yayımlandığı tarihten itibaren geçerli olması ve geriye dönük olarak uygulanmaması  öngörülmüştür.

Yapılan düzenlemeyle özelgelerin gecikme faizine karşı korunması öngörülmüş, bu düzenlemenin de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüştür. Bu kurala bir istisna konmuş ve yargı organlarınca iptal edilen genel tebliğ ve sirküler hakkında bu hükmün uygulanmaması öngörülmüştür.

Yürürlük Tarihi: 01/08/2010

8.Yeni Özelge Sistemi

Mükelleflere verilecek izahatın yöntemi konusunda kapsamlı bir değişikliğe gidilmiştir. Bu çerçevede, Gelir İdaresi Başkanlığına, istenecek izahatı özelge ile cevaplandırma veya aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler yayımlayabilme imkânı getirilmekte, ayrıca özelge ve sirküler oluşturulmasına ilişkin temel usul ve esaslar geniş bir şekilde belirlenmektedir.

Bu çerçevede özelge ve sirkülerin Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulacak bir komisyon tarafından oluşturulması ve oluşturulan özelge ve sirkülerin internet ortamında yayımlanması hüküm altına alınmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 01/08/2010

C- 6802 SAYILI GİDER VERGİLERİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER:

6009 Sayılı Kanun’un 1. maddesiyle Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, banker sayılmak için aranan devamlılık şartı, finansal işlemleri esas iştigal konusu olarak yapanlar şeklinde değiştirilerek, ödünç para verme işlerini esas iştigal konusu olarak yapanların BSMV mükellefi olmaları, bu işleri devamlı olarak yapsalar da esas iştigal konusu olarak yapmayanların finansman hizmetlerinin ise KDV’ye tabi olması öngörülmüştür.

Yapılan düzenlemeyle, banker sayılmak için aranan devamlılık şartı, söz konusu işlemleri esas iştigal konusu olarak yapanlar şeklinde değiştirilmektedir. Esasen bu değişiklikle, anılan maddenin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas faaliyet konusu olarak fiilen yürütenlerin banker sayılarak banka ve sigorta muameleleri vergisinin mükellefi olmaları amaçlanmaktadır.

Ödünç para verme işlemini esas iştigal konusu olarak yapmayan, diğer bir deyişle esas faaliyet konusu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler ile borç para verme işlemi olmayanların, ticari icaplar gereği yaptıkları borç para verme işlemleri banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamı dışına çıkarılmakta, bu işlemlerin finansman hizmeti kapsamında değerlendirilerek katma değer vergisine tabi tutulması sağlanmaktadır.

Yürürlük Tarihi: 01/08/2010

III. DEĞERLENDİRME ve SONUÇ:

Torba kanun olarak da bilinen Gelir Vergisi ile Bazı Kanun ve Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının getirdiklerini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemelerden ücretlilerin vergilendirilmesi ile yatırım indirimi konularında iki önemli düzenleme öne çıkmış ve tartışma konusu olmuştur.

Yapılan düzenleme ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 78. maddesiyle, 2010 takvim yılına ilişkin olarak yapılmış ücret ödemeleri için Kanunun yayımlandığı 01/08/2010 tarihine kadar yapılmış olan gelir vergisi tevkifat tutarlarının bu Kanunla yapılan düzenleme uyarınca hesaplanan vergiden;

Fazla olması hâlinde; fark, vergi tutarının terkin edilmesi, tahsil edilmişse mükelleflerin sonraki dönemlerde ödeyecekleri gelir vergisinden mahsubu, mahsup olanağının olmaması hâlinde ise red ve iade edilmesi gerekir.

Eksik olması halinde; fark, vergi sorumluları tarafından Kanun’un yayımlanmasından sonra yapılacak ilk ücret ödemesinden kesilerek bu ödemenin ait olduğu döneme ilişkin muhtasar beyannamenin verilme ve ödeme süresi içinde topluca verilecek ayrı bir beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gerekir.

Bu beyanname için ayrıca damga vergisi hesaplanmaması, süresinde düzeltilen söz konusu fark için gecikme faizi ve vergi cezası aranmaması, eksik tahakkuk etmiş olan verginin bu süre içinde tamamlanmaması halinde bu tarihte vergi ziyaı doğmuş olduğu hükme bağlanmıştır.

Ancak, düzenlemenin 01/08/2010 tarihinde yayımlanarak 2010 yılının önceki aylarını da kapsaması, işletmeleri uygulamada hayli zorlayacaktır.

Bilindiği gibi, Kurumlar vergisi oranının %30’dan %20’ye indirilmesiyle birlikte yatırım indirimi istisnası uygulamasına da son verilmişti. Fakat yatırıma devam eden ve veya yatırım indirimi hakkını henüz kullanamayan mükellefler için de 3 yıllık süre öngörülmüştü. Bu mükellefler, yatırım indirimi haklarından 2006, 2007 ve 2008 yıllarıyla sınırlı olmak üzere yararlanabileceklerdi.

Yeni düzenleme ile, her dönem itibariyle yararlanabilecek yatırım indirimi istisnası tutarı söz konusu kazanç tutarının % 25’ini aşamayacaktır. Mükelleflerin 2009 yılı için yatırım indirimi istisnasından yararlanma haklarının bulunmadığı, 2010 ve izleyen yıllarda yararlanabilecekleri öngörülmüştür.

Öte yandan, 2010 yılı ilk iki geçici vergi döneminde, beyan etmiş oldukları kazançlarının tamamı üzerinden yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükellefler herhangi bir düzeltme yapmayacaklardır. Zira bu mükellefler üçüncü ve dördüncü geçici vergi dönemlerinde ve yıllık Kurumlar vergisi hesabında %25’lik kısıtlamayı dikkate alacaklardır.

Ayrıca, 2010 ve izleyen yıllar için uygulanacak yatırım indirimi sonrası kalan kurum kazancı % 20 oranında Kurumlar Vergisine tabi olacaktır.

Hayri ve ilmi kuruluşlar, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, kamu idarelerinin doğrudan ya da dolaylı hissedarı olduğu kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yönetimindeki kurumların bu Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürütmemeleri şartıyla, bu kurum ve kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği görevleri ile bilirkişilik ve tasfiye memurluğu meslekle bağdaşmayan işler sayılmaz.

Başta vergi kanunları olmak üzere, mevzuatımızın çok karmaşık veya anlaşılır olmaması yanı sıra, ihtiyaç halinde bazı düzenlemeleri “çeşitli kanunlarda değişiklik yapan kanun” şeklinde yapmanın sıkıntısını 6009 sayılı Kanun’da da görmekteyiz. Görüldüğü üzere, 30 dan fazla kanunda değişikliği tek bir kanunda toplamak, uygulayıcılar için mevzuat karmaşası yaratmakta ve ilgililerin değişiklikleri sağlıklı takip edememelerine yol açmaktadır.

NOT: 17 Ağustos 1999 tarihinde ülkemizde yaşanan deprem felaketinin 11. yıl dönümü nedeniyle yaşamını yitirenlere ALLAH ’tan rahmet diliyor, bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması dileğiyle, olası felaketlere karşı herkesin daha duyarlı ve dikkatli olmasını temenni ediyorum.

KAYNAKLAR:

-6009 Sayılı Kanun ve Tebliğleri

-ismmmo.org.tr

-alomaliye.com

-Bumin DOĞRUSÖZ, Dr.

-İsmail KÖKBULUT, YMM

Exit mobile version