Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Derneklerin Sona Ermesi, Kapanması, Kapatılması ve Tasfiye İşlemleri

Derneklerin Sona Ermesi Kapanması Kapatılması ve Tasfiye İşlemleri

Mintez ŞİMŞEK
MEB İLKSAN Genel Müdürü
msimsek@ilksan.gov.tr

Tüzel kişiliklerin nasıl ve ne şekilde sona ereceği, o tüzel kişiliğin ilk defa ihdasına ilişkin hükümleri koyan yasal metinlerde tarif edilmiştir. Türk Kanunu Medenisi Derneklere ahkâm-ı şahsiye dairesinde bakmış, gerek mülga 743 Sayılı kanun, gerekse yürürlükte olan 4721 sayılı kanunda hem kuruluş hem de sona erme ayrı ayrı başlıklar halinde ele alınarak açıkça izah edilmiştir.

Derneklerin tasfiyesine ilişkin hükümler ise 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 31.03.2005 tarih ve 25772 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Dernekler Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.

Başlıkta belirttiğimiz konular tâbi oldukları amir mevzuat hükümleri gereği farklı yasal metinlerle düzenlendiğinden, Derneklerin Sona Ermesi ve Kapanması ile Derneklerin Tasfiyesini iki ayrı alt başlık halinde inceleyeceğiz.

1-DERNEKLERİN SONA ERMESİ ve KAPANMASI

Türk Medeni Kanununa göre Dernekler, Genel Kurul Kararı, Yargı Kararı ve Kendiliğinden olmak üzere 3 şekilde sona ermektedir. Bu 3 sona erme şekli, kanundaki maddelerin teselsül numarasına göre sıralı olarak aşağıda izah edilmiştir.

A- Derneğin Kendiliğinden Sona Ermesi

Derneklerin kendiliğinden sona ermesi hususu, TMK’ nunun 87. Maddesi amir hükümleri ile aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

Madde 87- Dernekler, aşağıdaki hallerde kendiliğinden sona erer:

Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi veya sürenin sona ermesi,

İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması,

Borç ödemede acze düşmüş olması,

Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hale gelmesi,

Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması

Her ilgili, (Yukarıdaki 5 halden herhangi birinin mevcut olması halinde) sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir.

Kanunda izahatı verilen bu 5 maddeyi kısaca izah edersek;

Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi veya sürenin sona ermesi;

Belirli ve muayyen bir işin gerçekleştirilmesi amacı ile kurulan dernekler, bu amacın gerçekleşmesine müteakip, kuruluşta hedeflenen amaca ulaşmaları nedeni ile dernek üyeleri, mülki idare ve/veya herhangi 3. bir şahsın Sulh Hukuk Hâkimliğine müracaatı ve müracaata binaen yapılan tespit akabinde sona erer.

Örneğin, Xxxx Köyüne İçme Suyu Getirme Derneği, tüzüğünde yalnızca köye su getirmeyi amaç edinmişse, köye su getirilmesi ile birlikte dernekçe amaçlanan hedefe ulaşıldığından dernek, yapılan tespit ile sona erecektir.

Yine örneğin, Haşhaş Üreticilerini Destekleme amacı ile kurulmuş olan bir derneğin olduğunu varsayar isek, belli bir süre sonra yasa tarafından haşhaş ekilmesinin yasaklanması ile artık bu derneğin amacını yerine getirmesi olanaksız bir hale geleceğinden, (çünkü amaç yasaya aykırı bir hale gelmiştir) amacın gerçekleşmesinin imkânsız olduğunda dair tespit yapılarak dernek tüzel kişiliği sona erecektir.

Bir diğer husus ise süre ile ilgilidir. Dernek tüzüğünde, amaca yönelik faaliyetler belli bir süre ile sınırlanmış ise, derneğin faaliyetleri için kuruluş aşamasında kendi bağımsız iradesi ile öngördüğü bu sürenin sona ermesi ile birlikte yapılacak olan tespit neticesinde tüzel kişilik sona erecektir.

İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması;

Dernekler Yönetmeliğinin 12. maddesi Kuruluş bildiriminde, tüzüğünde ve diğer belgelerinde Kanuna aykırılık veya noksanlığın bulunmaması ya da Kanuna aykırılık ve noksanlığın verilen süre içinde giderilmesi durumda, keyfiyetin derneğe yazılı olarak bildirilmesinden itibaren altı ay içinde derneğin ilk genel kurul toplantısını yapması ve organlarını oluşturması zorunludur.” Hükmüne amirdir.

Bu hükümde de açıkça ifade edildiği üzere dernek tüzüğünün onayının derneğe bildirilmesi tarihinden itibaren 6 ay içerisinde dernek genel kurulunun yapılarak Yönetim ve Denetim Kurullarının teşekkül ettirilmesi gerekmektedir.

İşte dernekler hukukunda, zımnen emredilen hususlardan birisi de tamda bu aşamada belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır ki, derneğin tanımı gereği kuruluş aşamasında 7 kurucu üye gerekmekte iken, kuruluştan itibaren bir derneğin asgari 16 üyeye sahip olması gerekmektedir.

Bu gereklilik; 6 ay içinde yapılması gereken ilk olağan genel kurulda teşekkülü zorunlu olan Yönetim Kurulu (asgari 5 asıl + 5 yedek) ve Denetim Kurulunun (asgari 3 asıl + 3 yedek) oluşturulması şartından kaynaklanmaktadır.

Şayet dernek, Tüzüğünün onayı ve mülki amirlikten yapılacak tebliğe müteakip 6 ay içerisinde ilk Olağan Genel Kurulunu toplayamamış ise ve/veya Genel Kurulu Topladığı halde zorunlu organları olan Yönetim ve Denetim Kurullarını teşekkül ettirememiş ise kendiliğinden sona erecektir.

Borç ödemede acze düşmüş olması;

Dernek malvarlığının, derneğin borçlarını karşılamayacak duruma gelmesi durumu da, derneğin kendiliğinden sona erme sürecini doğurmaktadır.

Dernekten alacağı olan gerçek ve tüzel kişilerin bu alacaklarının tahsilini hiçbir surette gerçekleştirememesi sonucunda ilgili icra dairesinden alacakları “aciz belgesi” ile başvuracakları sulh hukuk hâkimliğinden derneğin kendiliğinden sona erdiği tespitini yaptırabilirler.

Dernek hakkında aciz belgesi düzenlendiğinden haberdar olan herhangi bir 3. kişi de derneğin kendiliğinden sona erdiğini Sulh hukuk hâkimliği kanalı ile tespit ettirebilir.

Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hale gelmesi;

Türk Medeni Kanununun 84. maddesi amir hükümlerine göre; Yönetim Kurulu üyeliklerinin istifa, ölüm, çıkarılma ve benzeri nedenlerle boşalması ve yedeklerin dahi göreve getirilmesine rağmen yönetim kurulu üye sayısının, üye tam sayısının yarısının altına düşmesi durumunda Genel Kurul, kalan yönetim kurulu üyeleri veya denetim kurulu tarafından bir ay içinde toplantıya çağırılır. Çağrı yapılmazsa, üyelerden birinin istemi üzerine, sulh hâkimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.

Vaki bulan bu olay üzerine düzenlenecek olan Olağanüstü Genel Kurulda Yönetim Kurulu teşekkül ettirilemezse, dernek üyeleri ve/veya herhangi bir ilgili derneğin kendiliğinden sona erdiğini ilgili sulh hukuk hâkimliğinden talep edebilir.

Yine derneğin Olağan Genel Kurulunda, Yönetim Kurulu asil ve yedek üyelikleri için yeterli sayıda adayın belirlenememesi veya yönetim kurulu asıl ve yedek üyelerinin seçilememesi durumunda, dernek üyeleri ve/veya herhangi bir ilgili derneğin kendiliğinden sona erdiğini ilgili sulh hukuk hâkimliğinden talep edebilir.

Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması;

Dernek, Olağan Genel Kurulunu süresi içinde yapmadığı veya yapamadığı takdirde mülki amirlik, dernekten 1 ay içinde olağan genel kurulunu ikmal etmesini ister.

Derneğin ilgili bulunduğu mülki amirlik tarafından yapılan uyarıya rağmen dernek, genel kurulunu üst üste iki kez toplayamazsa dernek üyeleri, idare veya herhangi bir kişi, sulh hukuk hâkimliğine müracaatı ile derneğin kendiliğinden sona erdiği tespit ettirilebilir.

B- Derneğin Genel Kurul Kararı İle Sona Ermesi

Derneklerin en yüksek karar mercii ve organı olan Genel Kurul, her zaman derneğin feshine ilişkin karar verebilir, Genel Kurul tarafından alınacak olan fesih kararı, Derneğin kendiliğinden sona ermesi sürecini başlatır. Konuya ilişkin TMK’ nunun amir hüküm maddesi aşağıdadır.

Madde 88- Genel kurul, her zaman derneğin feshine karar verebilir.

Ancak, Derneğin feshi gündemi ile toplanacak olan Genel Kuruldaki hazirunun sayısı ile kabul kararı verecek üyelerin sayısı konusunda, TMK’ nunun 81. 78. Maddeleri ile amir hükümler ihdas edilmiş ve tasfiyeye ilişkin kararın alınacağı Genel Kurulda Dernek üye tamsayısının en az üçte ikisinin hazır bulunması, hazır bulunan üyelerin ise en az üçte ikisinin kabul kararı vermesi ön şartı konulmuştur.

Bu amir hükümlere ilişkin TMK maddeleri aşağıdadır.

Madde 78-

Genel kurul, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük değişikliği ve derneğin feshi hallerinde üçte ikisinin katılımıyla toplanır; çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz.

Madde 81- Genel kurul kararları, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla alınır. Şu kadar ki, tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları, ancak toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla alınabilir.

Burada sık sık birbirine karıştırılan husus 3/2 oranı hususu olup, konunun tam izahını bir örnekle açıklar isek; üye tamsayısı 150 olan bir derneğin fesih kararı alabilmesi için birinci toplantıya en az 100 üyenin bizzat iştirak etmesi, toplantıya katılan bu 100 üyenin ise en az 67 sinin kabul yönünde oy kullanması gerekmektedir.

Dernek Genel Kurulunca usulüne uygun olarak alınan fesih kararının kayıtlı bulunulan mülki amirliğe bildirimi ile dernek fiilen sona erer.

Derneğin feshi kararı hiçbir şekilde, Genel Kurul haricindeki herhangi bir organa devredilemez, zorunlu veya ihtiyari diğer organlar tarafından alınan fesih kararı sahih olmaz.

C- Derneğin Yargı Kararı İle Sona Ermesi

İdarenin, sivil birer teşekkül olan dernekler üzerindeki takip ve denetim işlemlerindeki en önemli amacı, bu teşekküllerin amaç ve faaliyetlerinin yasaların öngördüğü sınırlar dairesinde yürütülüp yürütülmediğini kontrol ederek, aksine bir durum var ise faaliyetlerin yasalarca belirlenen sınırlar içerisinde yürütülmesini temin etmektir.

Derneğin amacının kanuna veya ahlaka aykırı hale gelmesi durumunda, Cumhuriyet savcısı re’sen dava açabileceği gibi, doğrudan veya dolaylı olarak ilgili kişilerin başvurusu üzerine de fesih davasını açabilir. Konuya ilişkin düzenleme TMK’ nunun 89. Maddesi ile yapılmış olup maddenin metni aşağıdadır.

Madde 89- Derneğin amacı, kanuna veya ahlaka aykırı hale gelirse; Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir. Mahkeme, dava sırasında faaliyetten alıkoyma dâhil gerekli bütün önlemleri alır.

Diğer taraftan 5253 sayılı Dernekler Kanununda da Kurulması Yasak Olan Dernekler ve Yasak Faaliyetler konusunda düzenlemeler yapılmış ve bu durumdaki derneklere yönelik olarak feshedilmek de dâhil olmak üzere bazı müeyyideler konulmuştur.

Kurulması yasak olan Dernekler ve Yasak Faaliyetler;

5253 sy. Kanun /Madde 30:

Dernekler;

a)…

b) Anayasa ve kanunlarla açıkça yasaklanan amaçları veya konusu suç teşkil eden fiilleri gerçekleştirmek amacıyla kurulamaz.

Ceza Hükümleri

5253 sy. Kanun Madde 32:

P) 30 uncu maddenin (b) bendinde belirtilen kurulması yasak dernekleri kuranlar ile bu bende aykırı harekette bulunan dernek yöneticileri fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır ve derneğin feshine de karar verilir.

Gerek Medeni Kanunda belirtilen derneğin amacının yasaya ve ahlâka aykırı olması durumu, gerekse Dernekler Kanununun 30. Maddesi b fıkrasında belirtilen durumlarda; Cumhuriyet Savcısı re’sen dava açabileceği gibi, doğrudan veya dolaylı olarak ilgili kişilerin başvurusu üzerine istemi haklı görüp ve koşulların gerçekleştiğine kanaat getirerek, derneğin feshine ilişkin davayı açabilecektir.

Derneğin feshine karar verecek mahkemenin, dava sırasında gerekli gördüğü takdirde bir idari tedbir olarak derneği geçici olarak faaliyetten alıkoyabileceğine ise kuşku yoktur.

2- DERNEKLERİN TASFİYESİ 

Tüzel kişiliklerin sona ermesi ile gündeme gelen Tasfiye, Türk Dil Kurumuna göre “Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması vb. sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon”, İktisat Terimleri sözlüğüne göre ise “Bir işletmenin batması veya kapanması durumunda, varlıklarının satılarak alacaklılara dağıtılması.” Şeklinde tarif edilmiştir.

Bir tüzel kişiliği mevcut bulunan derneğin, herhangi bir şekilde sona ermesi, kapanması veya kapatılması durumunda, bu derneğin para, mal, hak, alacak ve borçlarının nasıl ve ne şekilde dağıtılacağı hususu, derneklerin tasfiyesi mevzusunu oluşturmaktadır.

Derneklerin tasfiyesine ilişkin asli düzenlemeler, Dernekler Kanunu ve Dernekler Yönetmeliğinde düzenlenmiş olup, tasfiyeye yönelik amir hükümler aşağıda verilmiştir.

Tasfiye

5253 Sayılı Dernekler Kanunu

Madde 15- Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.

Kendiliğinden sona erdiği tespit edilen veya feshine karar verilen derneklerin tasfiye ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra dernekler kütüğündeki kayıtları silinir.

Feshedilmesi için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir dernek, fesih ve buna bağlı olarak dernek mallarının devrine dair bir karar aldığı takdirde, soruşturma ve dava sonuçlanıncaya kadar devir işlemi yapılmaz.

Tasfiye işlemleri sonucu derneklerin defter ve belgelerinin saklanma usulü, süresi ve tasfiyeye ilişkin gerekli belgeler yönetmelikte düzenlenir.

Kanun metninde de görüldüğü üzere mevzuatta belirtilen hallerden herhangi biri ile tasfiyesine karar verilen derneklerin tasfiye edilmesi esnasında izlenecek yol ve yöntemin ne olacağı hususunda müracaat edilecek ilk kaynak dernek tüzüğüdür.

Dernek Tüzüğünde tasfiye konusu ayrıntılı olarak düzenlenmemiş ve tasfiyeye ilişkin olarak “derneğin tasfiyesinde uygulanacak yol ve yöntemler Genel Kurulca belirlenecektir” hükmü konularak, tasfiyenin yol ve yöntemi Genel kurula havale edilmişse bu kez, tasfiye kararının alındığı Genel Kurulda tasfiyeye ilişkin olarak alınan karara bakılacak ve tasfiye bu karar doğrultusunda ikmal edilecektir.

Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından tasfiye konusunda herhangi bir karar alınmamış ve/veya genel kurul toplanamamışsa, derneğin bütün para, mal ve haklarının mülki idare amirinin kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilmesi kararı alınacaktır.

Derneklerin tasfiyesinde uygulanacak usul ve esaslar, Dernekler Yönetmeliğinin 89. maddesinde, Tasfiye edilen derneğin Kütükten silinmesinde izlenecek yol ve yöntemler ise aynı yönetmeliğin 90. maddesi ile düzenlenmiştir.

Tasfiye

Madde 89 – Derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi aşağıda belirtilen esaslara göre yapılır.

a) Tasfiyenin dernek tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılması:

Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır.

Bu derneklerin para, mal ve haklarının devri, son yönetim kurulu üyelerinden oluşan tasfiye kurulunca yapılır. Bu işlemlere, feshe ilişkin genel kurul kararının alındığı veya kendiliğinden sona erme halinin kesinleştiği tarihten itibaren başlanır. Tasfiye süresi içinde bütün işlemlerde dernek adında “Tasfiye Halinde ………. Derneği” ibaresi kullanılır.

Tasfiye kurulu, önce derneğin hesaplarını inceler. İnceleme esnasında derneğe ait defterler, alındı belgeleri, harcama belgeleri, tapu ve banka kayıtları ile diğer belgelerinin tespiti yapılarak varlık ve yükümlülükleri bir tutanağa bağlanır. Tasfiye işlemeleri sırasında borçlu olduğu tespit edilen derneklerin alacaklılarına çağrıda bulunulur ve varsa malları paraya çevrilerek alacaklılara ödenir. Derneğin alacaklı olması durumunda borçlulardan alacaklar tahsil edilir. Alacakların tahsil edilmesi ve borçların ödenmesinden sonra kalan para ve mallar tüzükte belirtildiği şekilde devredilir.

Bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip tasfiye kurulu tarafından durumun yedi gün içinde bir yazı ile dernek merkezinin bulunduğu yerin mülki idare amirliğine bildirilmesi ve bu yazıya tasfiye tutanağının da eklenmesi zorunludur.

Tasfiyeye ilişkin tüm işlemler tasfiye tutanağında gösterilir ve tasfiye işlemleri, mülki idare amirliklerince haklı bir nedene dayanılarak verilen ek süreler hariç üç ay içinde tamamlanır.

Bu derneklerin defter ve belgelerini tasfiye kurulu sıfatıyla son yönetim kurulu üyeleri saklamakla görevlidir. Bu görev, bir yönetim kurulu üyesine de verilebilir. Bu defter ve belgelerin saklanma süresi beş yıldır.

b) Tasfiyenin mahkeme kararı ile yapılması:

Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamış veya son yönetim kuruluna yapılan tebligata rağmen tasfiye işlemleri yapılmamışsa yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla bulunduğu ildeki amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir.

Bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi mahkeme kararında belirtilen esaslara göre yapılır ve tasfiyenin tamamlanmasını müteakip, durum ilgili mülki idare amirliğine bildirilir.

Kütükten silme

Madde 90 – Derneklerin tüzel kişiliklerinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, para, mal ve haklarının tasfiye ve intikal işlemlerinin tamamlanmasını müteakip, yukarıdaki madde hükümlerine göre tasfiye sonucunun bildirilmesi üzerine, bunların dernekler kütüğündeki kayıtları merkezlerinin bulunduğu yer valiliğinin onayı ile silinir, şubelerinin bulunduğu valiliklere ve Bakanlığa da bilgi verilir.

Derneklerin merkezlerinin bulunduğu il dışındaki şubelerinin kayıtları, şubenin bulunduğu yer valiliğinin onayı ile silinir, dernek merkezinin bulunduğu il valiliğine ve Bakanlığa da bilgi verilir.

Yabancı dernek ve yabancı vakıfların Türkiye’deki şube ve temsilciliklerinin kütükten silinmesine ilişkin işlemler Daire Başkanlığınca yerine getirilir.

Bir derneğin tasfiye edilmesi aşamasında izlenecek yol ve yöntemler kısaca aşağıdaki gibi olmalıdır.

1- Derneğin tasfiyesi için yapılacak olan Olağan veya Olağanüstü Genel Kurul için, toplantı tarihinden en az 15 gün önce ilan ve davet yapılmalıdır.

2- Olağanüstü Genel Kurulda 3/2 çoğunluğun hazır olduğunun ispatı için üye Hazirun listesi katılımcılara imzalattırılmalıdır.

3- Dernek Genel Kurulunun safahatı ve alınan kararların kayden tespiti amacı ile Genel Kurul Tutanağı doldurulmalı, feshe ilişkin kabul kararının 3/2 çoğunluk ile alındığının tespiti için bu tutanak divan heyeti olarak seçilen kişilerce müştereken imzalanmalıdır.

4- Dernekte bulunan yetki belgeleri tutanakla İl dernekler müdürlüğüne teslim edilmeli, derneğin mühür ve kaşeleri müşterek tutanakla imha edilerek, imha için tutanak düzenlenmelidir.

5- Tasfiye gündemi ile toplanan olağanüstü genel kurula müteakip en geç 3 ay içinde tasfiye tamamlanmalıdır.

6- Tamamlanan tasfiye işlemleri ekte örneği bulunan tutanağa kaydedilerek imzalanmalıdır.(EK)

7- Tasfiye Tutanağı, tüm imzaları tamamlandıktan sonra 7 gün içinde ekindeki evraklarla birlikte İl Dernekler Müdürlüğüne teslim edilmelidir.

EK: Dernek Tasfiye Tutanağı

Exit mobile version