Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Danıştay 4. Daire Kararı E.2008/6079

Danıştay 4. Daire Kararı E.2008/6079

T.C.

DANIŞTAY

Dördüncü Daire

Esas No : 2008/6079

Karar No : 201 1/71 12

Anahtar Kelimeler: Fon Payı, Vergi Ziyaı Cezası, Tarh, Mirasçı

Özeti : Vergi Usul Kanunu‘nun 12 nci maddesi gereğince, ölüm halinde her bir mirasçı adına hissesi oranında ihbarname düzenlenmesi gerektiği hakkında.

Temyiz Eden : Kadıköy Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : … Varisleri (…, …, …, …)

İstemin Özeti : Elde ettiği menkul sermaye iradını beyan etmediği ileri sürülen muris adına 1999 ve 2001 yılı için salınan gelir vergisi, hesaplanan fon payı ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle varisler tarafından dava açılmıştır. İstanbul 9.Vergi Mahkemesinin 12.2.2008 günlü ve E:2005/107, K:2008/377 sayılı kararıyla; muris …’un 1999 takvim yılında 13.033,35 TL hazine bonosu geliri elde ettiğinin ihtilafsız olduğu, ancak tarhiyat yapılırken banka tarafından kesilen 1.586,00 TL nin mahsup edilmediğinin görüldüğü, ayrıca ölüm nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 372 nci maddesi gereğince cezanın kaldırılması gerektiği, 2001 yılı için yapılan tarhiyata gelince, murisin 12.11.2001 tarihinde takvim yılı kapanmadan vefat etmesi nedeniyle beyanname verme görevi mirası reddetmemiş mirasçılarına geçtiğinden muris adına yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle 1999 yılı tarhiyatının kısmen, 2001 yılı tarhiyatının tamamen kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı İdare, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kabule ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Tetkik Hakimi B. Barış Özkanay’ın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 12 nci maddesi gereğince mirasçıların sorumluluğu ancak kendi hisseleri nispetinde olabilmektedir. Bu nedenle, her bir mirasçı adına hissesi oranında ihbarname düzenlenmesi gerektiğinden Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının bu gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı A.Kemal Terlemezoğlu’nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Elde ettiği menkul sermaye iradını beyan etmediği ileri sürülen muris adına 1999 ve 2001 yılı için salınan gelir vergisi, hesaplanan fon payı ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle varisler tarafından açılan davayı kısmen reddeden Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmı temyiz edilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 12 nci maddesinde; “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda belirtilen Yasa hükmü uyarınca miras bırakanın vergi borçları için her bir mirasçı adına hissesi oranında ihbarname düzenlenmesi gerektiği açık olduğundan bu usule uyulmaksızın yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, İstanbul 9.Vergi Mahkemesinin 12.2.2008 günlü ve E:2005/107, K:2008/377 sayılı kararının kabule ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasına, 7.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Exit mobile version