Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Kararı E. 2011/35264 – İş Sözleşmesinin Haksız Feshi

İş Sözleşmesinin Haksız Feshi

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Kararı E. 2011/35264

T.C.

YARGITAY

9.HUKUK DAİRESİ

Esas No: 2011/35264

Karar No: 2012/6759

Tarih: 05.03.2012

Özet: İş Sözleşmesinin Haksız Feshi

Fesih, sürekli bir sözleşme ilişkisini geleceğe etkili olarak yenilik doğurucu bir irade beyanı ve tek taraflı varması gerekli bir hukuki tasarruf işlemidir. Fesih beyanı karşı tarafa ulaştığında sonuçlarını doğurur ve bundan sonra fesih iradesini açıklayan tarafın tek taraflı hukuki işlemlerinin sonuca etkisi yoktur.

DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ………………………….. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi,

gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığını, 02.11.2009 tarihinde eşinin ameliyat olması nedeni ile refakatçi kalması nedeni ile işe gidemediğini, devamsızlığının mazerete dayandığını, 05.11.2009 tarihinde işe gidip mazeretini de bildirmesine rağmen iş sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, feshin haksız olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi gerektiğini, ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu, 06.11.2009 tarihli ihtarname ile haklarını istediğini belirterek,

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının fazla çalışmasının olmadığını, yıllık ücretli izin hakkını kullandığını, tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, 05.11.2009 tarihinde işe gelen davacıdan devamsızlığı konusunda savunması istenmesine rağmen işyerini terk ettiğini, 05.11.2009 tarihinden sonra davacının devamsızlık yapması sebebiyle hizmet akdinin sonlandırıldığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasının söz konusu olmadığını, fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığını, aylık ücretlerinin tam olarak ödendiğini, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri tatillerini ve yıllık izin haklarını tam ve eksiksiz olarak kullandığını, bu ücretlerini eksiksiz olarak da aldığını, alacağının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının 05 Kasım 2009 tarihinde iş başı yaptığı ve eşinin geçirdiği ameliyat nedeniyle 02 Kasım-03 Kasım- 04 Kasım 2009 tarihlerinde işe gelemediğini davalı işverene şifahen bildirdiği, davalı işverence davacının mazeretini belgeleyen yazılı bir belge ibraz edilmediği cihetle şifahi beyanına itibar edilmeyerek davacının iş akdinin sonlandırıldığı, 05 Kasım 2009 tarihinden sonra ertesi gün davacı işçinin davalı işverene alacaklarının ödenmesi için ihtarname çektiği, ihtarname içeriğinden davacının mazeretini belgeleyen hastaneden sadır olmuş raporu da ihtarnamenin keşide edildiği gün PTT marifeti ile davalı işverene faksladığı, ihtarnamenin davalı yana 12 Kasım 2009 tarihinde tebliğ edildiği, davalı işverenin bu defa belgelenen mazerete binaen davacı işçinin 02 Kasım 2009 ve 05 Kasım 2009 tarihlerindeki devamsızlığının eşinin geçirdiği ameliyat sebebiyle onun başında refakatçi olarak kalması nedeni ile haklı bir mazerete dayandığı kabul edilerek 13 Kasım 2009 tarihinde davacıya iş başı yapması için çağrı yaptığı ve fakat davacı işçinin iş başı yapmadığı, davacının iş akdinin 02 Kasım 2009 ve 05 Kasım 2009 tarihlerindeki devamsızlığı sebebiyle değil; 13 Kasım 2009 tarihinde davacıya ihtarname ile iş başı yapması için çağrı yapılmasına rağmen bu tarihten sonraki devamsızlık olgusu nedeni ile feshedildiği, feshin haklı nedene dayandığı, kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddedilmesi gerektiği, ücret alacağının ödendiği, kullanmadığı yıllık izinler bulunduğu, fazla mesai yaptığı, genel tatillerde çalıştığı, bu çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile bilirkişi tarafından hesaplanan yıllık ücretli izin, fazla mesai ve genel tatil ücret alacağının kabulüne, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı ve diğer işçilik alacaklarının reddine karar verilmiştir.

Alomaliye.com Personel Bordro Programı Pro+İK
Avans | İcra | İzin | Rapor | Harcırah | Teşvikler | Puantaj | e-Bildirge | e-Beyan

D) Temyiz:

Karar davacı vekili tarafından kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının reddi, davalı vekili tarafından ise kabul edilen alacaklar yönünden temyiz edilmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Fesih, sürekli bir sözleşme ilişkisini geleceğe etkili olarak yenilik doğurucu bir irade beyanı ve tek taraflı varması gerekli bir hukuki tasarruf işlemdir. Feshin beyan edilmesiyle, iş ilişkisi, feshedenin iradesine uygun olarak geleceğe etkili olarak ya hemen ya da verilen önel süresinin geçmesiyle doğrudan doğruya sona erdirilir. Fesih, ancak karşı tarafın hukuki egemenlik alanına ulaşmasıyla hüküm ve sonuç doğuracağından ve geçerlilik şartları da bu âna göre değerlendirileceğinden geçmişe etkili fesih mümkün değildir. Fesih beyanı ile karşı tarafa ulaştığından sonuçlarını doğurur ve bundan sonra fesih iradesini açıklayan tarafın tek taraflı hukuki işlemlerinin sonuca etkisi yoktur.

Dosya içeriğine ve tanık anlatımlarına göre davacı işçinin eşinin 02.11.2009 tarihinde eşinin ameliyat olması nedeni ile refakatçi olarak kaldığı ve bu nedenle işe gidemediği, durumu şifahi olarak bildirdiği, işverenin bundan haberdar olduğu, davacının bu mazeretinin sona erdiği tarihte işe geldiği, mazeretine ait belgesini sunmak istediği, ancak 05.11.2009 tarihinde işten çıkarıldığının sözlü olarak bildirildiği, davacının bu nedenle 06.11.2009 tarihinde ihtarname çekerek tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmesini istediği, davalı işverenin yazılı ihtarnameyi aldıktan sonra davacıyı tekrar işe davet ettiği ve bu tarihten sonra gelmediği gerekçesi ile devamsızlık tutanakları tutarak iş sözleşmesini 23.11.2009 tarihli ihtarname ile devamsızlık gerekçesi ile feshettiği anlaşılmaktadır.

Somut bu maddi ve hukuki olgulara göre davacının iş sözleşmesi 05.11.2009 tarihinde davalı işveren tarafından feshedilmiştir. Fesih beyanı sözlü olarak davacıya iletilmiş ve sonuçlarını doğurmuştur. Bu tarihte gerçekleştirilen fesih beyanı geçerlidir. İşverenin bundan sonra işçiyi işe davet etmesi, devamsızlık tutanakları tutması ve devamsızlık nedeni ile iş sözleşmesini yazılı bildirim ile feshetmesi sonuca etkili değildir.

05.11.2009 tarihinde gerçekleşen fesih haklı nedene dayanmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatının kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Exit mobile version