Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

S.M. Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Ekonomiyi 1 Milyar TL Sübvanse Ediyor

SMMM ve YMM’ler Ekonomiyi 1 Milyar TL Sübvanse Ediyor

Rüknettin KUMKALE

Yeminli Mali Müşavir

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa tabi olarak çalışan meslek mensupları olan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin mükelleflerinden ücretlerini zamanında alamamaları veya hiç alamamaları gerçeği Kanunun çıktığı 1989 yılından da daha öncelerden gelen bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Yani sorunun kaynağı en azından 24 yılı çok aşmıştır.

Meslek mensubu hizmet sunduğu mükellefinin defterlerini tasdik ettirdiği halde, bu tasdiklerin bedeli olarak mükellefi için cebinden notere ödediği paralarını bile çoğu zaman geç almakta ya da alamamaktadır.

Bu durumda mükellefin kim olduğunu tanımlamak gerekmektedir. Meslek mensubunun karşı karşıya bulunduğu müşterisi şahıs veya şirket konumunda olan ticaret erbabıdır. Meslek mensubu da, hayatını, ticaret erbabı olan bu şahıs veya şirketlere mali müşavirlik hizmeti sunarak kazanan kişidir. Meslek mensubu, bu hizmeti sunabilmesi için belli bir eğitimden geçmekte, uzun seneler staj yapmakta ve sınavlara girerek sertifika almaktadır. Yani bu işi yapmak için gerekli donanımı zorluklarla dolu bir süreç sonucunda elde edebilmektedir. Müşterisinde alamadığı hizmetinin bedeli onun senelerce verdiği uğraşı ile elde ettiği deneyimlerinin karşılığı olan ekmek parasıdır.

En basit ifade ile, herkes en ufak ihtiyacı için bir bakkala gittiği zaman alacağı mal veya hizmetin bedelini ödeyerek ancak bu mal ve hizmete sahip olabilmektedir. Bir doktora gittiğiniz zaman muayene ücretini vermeden çıkabilir misiniz? Hayır. Hiç kimse bedelini ödemeden hiçbir ticari işletmeden mal veya hizmet satın alamamaktadır. Ancak Mükellef – Meslek Mensubu ilişkisinde bu düzen işlememekte, mükellef almış olduğu, yararlandığı hizmetin bedelini meslek mensubuna ödememe gayreti içerisinde bulunmaktadır.

Bir anlamda, ödemesi gereken meblağı meslek mensubuna ödemeyerek bundan kendi bünyesinde yararlanmaktadır. Yararlandığı para kendisinin değildir, meslek mensubundan aldığı faizsiz paradır.

Ayrıca meslek mensubu almadığı/alamadığı ücretlerine karşın kendi olanakları ile müşterisi için karşıladığı personel giderlerinden, kırtasiye giderlerine kadar pek çok ödeme ile ekonomiye katkıda bulunmaktadır.  Ve bu katkıyı öz kaynaklarından yapmaktadır.

Aslında sorunun çözümü çok basittir;

Mükellef, her ay beyannamelerin verilmesinden önce meslek mensubunun ücretini onun bankasına yatırmalıdır. Meslek mensubu da bu meblağın yatması ya da yatmamasına göre hizmetini sunmalıdır. Bu durum taraflar arasında yapılacak sözleşmede de belirtilmelidir. Hiç kimsenin bir başkasından bedelini ödemeksizin hizmet alma lüksü yoktur.

Yukarıda değindiğimiz üzere Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler almadıkları/alamadıkları ücretleri ile piyasayı müşterileri üzerinden faizsiz bir şekilde sübvanse etmektedirler. Sorun bütün serbest çalışan meslek mensupları için geçerlidir.

Bu konu ile ilgili çok basit bir hesaplama yapmak istiyoruz.

TÜRMOB’un internet adresinde 10.02.2013 tarihinde yapılan güncellemeye göre Türkiye’de Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir olarak toplam 89488 meslek mensubu bulunmaktadır.  Bunların 49089 adedi serbest çalışmaktadır. Ücretlerin alınamaması sorunu istisnasız bütün serbest çalışan meslek mensupları için geçerlidir.

Meslek mensuplarımızın (mütevazi bir düşünce ile) piyasadaki müşterilerinden ortalama 25.000,00 TL alacağı bulunduğunu varsayarsak, bütün çalışan meslek mensupları ekonomiye (49.089 Üye x 25.000,00 TL =) 1.227.225.000,00 TL (Bir Milyar iki yüz yirmi yedi milyon iki yüz yirmi beş bin TL) katkıda bulunuyor, ekonomiyi sübvanse ediyor demektir. Türkiye’de hangi meslek dalında ekonomiye böyle bir katkı bulunulmaktadır?.

Ancak ne yazık ki çok uzun senelerdir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir’lerin önünde büyük bir sorun halinde duran bu husus mesleki toplantılarda meslek mensupları arasında dile getirilmekten öte gidememiş ve bir sonuç alınamamıştır.

Exit mobile version