Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Sosyal Güvenlik Hukukunda Analık Sigortası (Kapsamdaki Sigortalılar, Yararlanma Şartları ve Sağlanan Yardımlar)

Analık Sigortası

Murat YETİK
Sosyal Güvenlik Denetmeni
muratyetik@gmail.com
 

  1. Giriş: Sosyal Güvenlik ve Sosyal Riskler

Sosyal güvenlik; her şeyden önce herhangi bir nedenle kısmen ya da tamamen çalışamaz duruma düşen ve bu nedenle gelir kaybına uğrayan, muhtaç duruma düşenlere, insan onuruna yaraşır asgari bir yaşam sürmeleri için gerekli olan geliri sağlar. (1) Çağdaş sosyal güvenlik sistemleri, bireyin yaşamını olumsuz yönde etkileyen tüm riskleri değil, onun ekonomik güvencesini ilk anda sarsabilecek sosyal riskleri kapsamına almıştır. (2) Sosyal riskler, insan hayatıyla doğrudan ilgili, meydana geldiğinde onu gelir ve kazanç kaybına uğratan sınırlı sayıda tehlikelerdir. Sosyal riskleri başlıca; mesleki riskler, fizyolojik riskler ve sosyo-ekonomik riskler olarak üçe ayırabiliriz: (3)

1.  Mesleki Riskler  İş kazası ve meslek hastalığı
2.  Fizyolojik Riskler  Hastalık, analık, sakatlık (maluliyet)
3.  Sosyo-Ekonomik Riskler  İşsizlik, evlenme ve çocuk sahibi olma, konut ihtiyacı
  1. Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Sigortalanan Riskler

Türk sosyal güvenlik sistemi, sigortaladığı ve buna karşılıkta sosyal güvenlik primi tahakkuk ettirdiği sosyal riskler açısından; kısa vadeli sigorta kolları (KVSK), uzun vadeli sigorta kolları (UVSK) ve genel sağlık sigortası (GSS) adı altında üç ana başlık halinde düzenlenmiştir. Kısa vadeli sigorta kolları; iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık risklerini, uzun vadeli sigorta kolları; yaşlılık, malullük ve ölüm risklerini ve nihayet genel sağlık sigortası da sağlık risklerini sigortalamaktadır. Bu risklere ilaveten, işsizlik riskine karşın da Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesi dışında olan ve Kurumun sadece tahsilatını yaptığı, yasal dayanağı 4447 sayılı Kanun olan işsizlik sigortası uygulaması bulunmaktadır. Ülkemiz sosyal güvenlik uygulamasında sosyo-ekonomik risklerden olan evlilik ve çocuk sahibi olma ile konut ihtiyacına ilişkin risk sigortalanmamıştır. Buna göre;

Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Sigortalanan Riskler
1.  Mesleki Riskler  İş Kazası Sigortası (KVSK), Meslek Hastalığı Sigortası (KVSK)
2.  Fizyolojik Riskler  Hastalık Sigortası (KVSK), Analık Sigortası (KVSK), Sakatlık Sigortası   –Maluliyet- (UVSK), Yaşlılık Sigortası (UVSK), Ölüm Sigortası (UVSK)
3.  Sosyo-Ekonomik Riskler  İşsizlik Sigortası

5510 sayılı Kanun ise sistematik olarak kısa vadeli sigorta kolları ile uzun vadeli sigorta kollarını “Sosyal Sigortalar” başlığında ele almıştır ve bu yönüyle Kanun; “Sosyal Sigortalar” ve “Genel Sağlık Sigortası” olmak üzere iki ana bölümden teşekkül etmiştir. Buna göre;

  1.  Sigorta Kollarına Göre Sosyal Güvenlik Prim Oranları (Teşviksiz Oranlar)
Sigorta Kolları İşçi Payı (%) İşveren Payı (%) Toplam (Sigortalının SPEK (4) Toplamının yüzdesini ifade etmek üzere)
 Kısa Vadeli Sigorta Kolları Primi 0 2 2
 Uzun Vadeli Sigorta Kolları Primi 9 11  (5) 20
 Genel Sağlık Sigortası Primi 5 7,5 12,5
 İşsizlik Sigortası Primi 1 2 3
 Toplam (Sigortalının SPEK Toplamının yüzdesini ifade etmek üzere) 15 22,5 37,5
  1. Analık Sigortası

Analık da hastalık gibi geçici bir süre iş göremezlik yaratan bir sosyal sigorta riskidir. Öyle ki doğuran kadın sigortalı ise geçici bir süre gelir kaybına uğrayabilir, ekstra giderlerle karşılaşır. Sadece sigortalı kadının değil, sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısının analık hali de hastalıkta olduğu gibi beklenmedik anda sigortalıya ek yükler getirir. (6) Tek geçim kaynağı emek geliri olan sigortalının doğum nedeni ile ortaya çıkan gider artışlarını ve gelir kayıplarını, kendi mali olanakları ile karşılaması çok güçtür. (7) İşte analık sigortası ile anılan riskler sosyal güvenlik kapsamına alınmıştır.

  1. Analık Sigortasına İlişkin Yasal Düzenlemeler

Analık sigortası, çoğu ülkede hastalık sigortası programıyla birlikte aynı sigorta dalını oluşturmaktadır. Ülkemizde ilk defa 1946 yılında 4772 sayılı İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortası Kanunu ile kurulmuş, daha sonra 1951’de 5502 sayılı Hastalık ve Analık Sigortaları Kanunu, 1965’te 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve son olarak da 5510 sayılı Kanun ile kısa vadeli sigorta kollarından birisi olarak düzenlemiştir. (8)

Sosyal güvenlik hukukunda analık sigortası; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 15-16-17-18-22-23-24. maddelerinde, 12.05.2010 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin (S.S.İ.Y.) 38-39-40-44-88. maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca konuya ilişkin olarak Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 13.06.2011 tarihli ve 2011/50 sayılı genelge ile Kısa Vadeli Sigorta Kolları Uygulama Tebliği yayımlanmıştır (28.09.2008 tarih ve 27011 sayılı Resmi Gazete).

  1. Sosyal Güvenlik Hukukunda “Analık” Kavramı

4’üncü maddenin birinci fıkrasının a (SSK’lılar) ve b (Bağ-Kur’lular) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve engellilik halleri analık hali kabul edilir (5510 sayılı Kanun md. 15/2; Tebliğ md. 11/2). (9) Şu halde 5510 sayılı Kanunda analık: gebelik, doğum ve lohusalık olmak üzere üç dönemi kapsamaktadır. (10)

Analık sigortası bağlamında doğumun nasıl gerçekleştiğinin (süresinde, erken, normal, sezeryan) önemi bulunmadığı gibi tüp bebek yöntemi ile gerçekleşen doğumlarda analık sigortası kapsamındadır. (11)

  1. Analık Sigortası Kapsamındaki Sigortalılar
  2. İşçiler (SSK’lılar): 5510 sayılı Kanun md. 4/1/a bendi kapsamında, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan kadın sigortalılar ya da sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısı,
  3. İşçi Sayılanlar:5510 sayılı Kanun md. 4/2. fıkrasında yer alan ve Kanunun md. 4/1/a bendi hükümlerinin uygulanacağı kadın sigortalılar ya da sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısı;

2.1. İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler,

2.2. Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,

2.3. Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,

2.4. 02/07/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar,

2.5. 24/04/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununda belirtilen umumi kadınlar,

2.6. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4’üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar,

2.7. Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen Toplum Yararına Çalışma Programlarından yararlananlar.

  1. Serbest Çalışanlar (Bağ-Kur’lular):5510 sayılı Kanun md. 4/1/b bendi kapsamında olan kadın sigortalılar ya da sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısı;

3.1. Köy ve mahalle muhtarları,

Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;

3.2. Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,

3.3. Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar,

3.4. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,

3.5. Tarımsal faaliyette bulunanlar.

  1. Serbest Çalışan (Bağ-Kur’lu) Sayılanlar: 5510 sayılı Kanun md. 4/3. fıkrasında yer alan ve Kanunun md. 4/1/b bendi hükümlerinin uygulanacağı kadın sigortalılar ya da sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısı;

10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler.

  1. Kısmi Sigortalılardan Kapsamdakiler:Haklarında bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılardan, analık sigortası kapsamında olan kadın sigortalılar ya da sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısı (Bu kişiler Kanunun uygulanması yönünden md. 4/1/a bendi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar);

5.1. Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular (5510 sayılı Kanun md. 5/a),

5.2. Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçiler (5510 sayılı Kanun md. 5/g).

  1. Gelir veya Aylık Alanlar: Kendi çalışmalarından dolayı Kurumdan gelir veya aylık alan kadınlar ile gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan karısı.

Görüleceği gibi 5510 sayılı Kanun md. 4/1/c bendi (Kamu Görevlileri-Memurlar) kapsamında yer alan sigortalılar, 5510 sayılı Kanun kapsamında analık sigortası hükümlerine tabi değillerdir. (12) Kamu görevlileri bu hususta 657 sayılı Kanuna tabidirler. (13)

8.Analık Sigortası Kapsamında Yapılan Yardımlar ve Yararlanma Şartları

Analık sigortası; bir yönü ile kişilerin analık hali nedeni ile çalışamamasına ve buna paralel olarak da gelir elde edememelerine karşın geçici iş göremezlik ödeneği ve emzirme ödeneği marifetiyle, diğer yandan da yol açtığı ilaç, doktor, hastane vb. olağanüstü giderlere karşın sağladığı sağlık yardımları ile analık riskini her iki yönüyle de (gelir azaltıcı, gider artırıcı) bertaraf etmektedir. Ama esasen, analık sigortası kapsamında sağlanan iki yardım vardır; işçilerin iş göremedikleri sürelere ilişkin olarak ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneği ve çocuğun yaşaması şartına bağlanan ve miktarı yıllara göre değişip SGK Yönetim Kurulunca her yıl belirlenen ve Bakan tarafından onaylanan emzirme ödeneği.

Analık riskinin diğer bir sonucu olarak sağlanan sağlık yardımları ise kısa vadeli sigorta kolları kapsamında yer alan analık sigortası kapsamında değil, genel sağlık sigortası kapsamında sağlanmaktadır. Bu sebeple, analık halinde zorunlu olarak ortaya çıkan sağlık yardımlarının, analık sigortası başlığı altında detaylıca anlatılmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz. Ancak analık riskinin bertarafı için sağlanan sağlık yardımlarına ve bu yardımlardan yararlanma şartlarına genel sağlık sigortası kapsamında da olsa önemi ve konunun bütünlüğü nedeni ile yüzeysel olarak değinilmiştir.

8.1. Sağlık Yardımları

8.1.1. Yararlanma Şartları

Kanunun, “Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları” başlıklı 67. maddesine göre: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması gerekmektedir (5510 sayılı Kanun md. 67/1/a). Ayrıca Kanunun md. 4/1/b bendi (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı olanların ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48’inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması gerekmektedir (5510 sayılı Kanun md. 67/1/b).

8.1.2. Sağlanan Yardımlar

Kanunun, “Finansmanı Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Süresi” başlıklı 63. maddesine göre kurumca finansmanı sağlanan analığa bağlı sağlık yardımları;

Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, doğum, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbi sterilizasyon ve acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbi bakım ve tedaviler. (5510 sayılı Kanun md. 63/1/c).

Doğum sonrası ortaya çıkan fakat doğumla ilgili hastalıklarda (eklansi, filibit, anemi) analık sigortası kapsamına girer. (14)

8.2. Geçici İş Göremezlik Ödeneği

8.2.1. Geçici İş Göremezlik Hali ve Geçici İş Göremezlik Ödeneği

Geçici İş Göremezlik Hali: Sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince geçici olarak çalışamama halidir (S.S.İ.Y. md. 38/1; Tebliğ md. 13/1).

Geçici İş Göremezlik Ödeneği: İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde Kanunda belirtilen geçici iş göremezlik sürelerinde verilen ödenektir (S.S.İ.Y. md. 38/2, Tebliğ md. 13/2).

Analık sigortası kapsamında verilen geçici iş göremezlik ödeneği sigortalı kadının analığı sebebiyle çalışmadığı her gün için  (15) verilir (5510 sayılı Kanun md. 18/1/c; Tebliğ md. 12/1).

8.2.2. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinden Yararlanma Şartları

Bilindiği gibi, analık hali, sigortalının belirli bir süre çalışmasını ve dolayısıyla ücret geliri elde etmesini engellemektedir. Bu durum sadece tıbbi gereklerin değil, bunların etkisiyle yasal zorunluluğunda bir sonucudur. Gerçekten 4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesine göre; Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. Geçici iş göremezlik ödeneğini düzenleyen 5510 sayılı Kanun md. 18 hükmü, 4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesi paralelinde bir düzenlenme getirmektedir. İşte sigortalının anılan maddelerde belirtilen süreler içinde gelir kaybını önlemek için kendisine Kurumca, geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi öngörülmüştür (5510 sayılı Kanun md. 18; S.S.İ.Y. md. 38, 40; Tebliğ md. 13,15). (16)

Analık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneğini sadece kadın sigortalılar aldığı için gebeliğin evlilik birliği içinde olması şartı bulunmamaktadır. (17)

Analık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanma; kapsamdaki kadın sigortalılardan olma, analığın tıbben tespiti, belirli süre prim ödeme şartı ve kuruma başvuru olarak sıralanabilir. Buna göre;

  1. Sigortalılık Niteliği Devam Eden Kapsamdaki Kadın Sigortalılardan Olma

5510 sayılı Kanun md. 18/1/c hükmü ile Kanunun md. 4/1/b bendinin 3. alt bendinde yer alanlar analık sigortası kapsamında verilecek geçici iş göremezlik ödeneğinde kapsam dışı tutulmuştur. Buna göre şirket ortakları; yani anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları analık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneği alamazlar. Ancak bu kişiler emzirme ödeneği alabilmektedirler.

Kadın şirket ortaklarının kapsam dışı bırakılma nedeni, muhtemelen onların şirket yapısı içinde analık nedeniyle herhangi bir gelir kaybına uğramadıkları veya uğrasalar da kaybın dikkate değer düzeyde olmadığı varsayımına dayanmaktadır. (18)

– Ayrıca geçici iş göremezlik ödeneği, belirtilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere sadece kendisi sigortalı olan kadının analığı halinde verilmektedir. Dolayısıyla sigortalı erkeğin sigortalı sayılmayan karısı, geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanma hakkına sahip değildir. (19)

Kanun md. 4/1/b (Bağ-Kur) Bendi Kapsamındaki Sigortalılar İçin Yatarak Tedavi Şartı Olmaması

Ayrıca bilindiği gibi Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendine (Bağ-Kur) göre sigortalı sayılanlara, iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık hallerinde genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir (Yani ayakta tedavilerde geçici iş göremezlik ödeneği verilmez). Ancak doğum öncesi ve sonrası geçici iş göremezlik ödeneği ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz (S.S.İ.Y. md. 40/2; Tebliğ md. 15/2).

  1. Analığın Tıbben Tespiti

Analık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi, Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartına bağlıdır (5510 sayılı Kanun md. 18/1; Tebliğ md. 14/1). Sigortalı kadın işçi, ödenek talebinde bulabilmek için, analığa bağlı bir iş göremezlik raporu almış olmalıdır. (20)

  1. Doğumdan Önceki Bir Yıl İçinde En Az 90 Gün Kısa Vadeli Sigorta Kolları Primi Bildirilme Şartı

Kanunun md. 18/1/c hükmü gereğince, sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca Kanunun md. 4/1/b bendi (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı olanların analık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneği alabilmesi için genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir (5510 sayılı Kanun md. 18/2).

Bir yıllık hizmetin, aynı işverene ait işyerinde geçmiş bulunmasında bir zorunluluk yoktur. Çünkü prim ödeme koşulu, geçici iş göremezlik ödeneği veren Kurum açısından düşünülmüştür; dolayısıyla 90 günlük primin sigortalı adına Kuruma ödenmiş olması (veya bildirilmiş olması) yeterlidir. Primi ödeyenlerin değişik işverenler olması, sonucu değiştirmez. (21)

  1. Kuruma Başvuru ve İşverenin Kuruma Bilgi Verme Yükümlülüğü

Sosyal güvenlik mevzuatımızda sigortalının hak ettiği edimlerin ona sunulması istemine bağlıdır. İstem olmadan Kurum resen edim sunmamaktadır. Ayrıca yönetmelikte, işverene de konu hakkında Kuruma bilgi verme yükümü getirilmiştir (S.S.İ.Y. md. 40/8; Ayrıca Tebliğ md. 15/9; Tebliğ md. 17/3). (23)

Çalışanların Raporlu Olduğu Süreçte İşyerinde Çalışmadığına Dair Bildirim Girişleri (2013/19 Sayılı SGK Genelgesi Çerçevesinde)

S.S.İ.Y. md. 40/9’a göre; “Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (SSK’lılar) kapsamındaki sigortalının;

a)Bir veya birden fazla işyerinde çalışan sigortalının istirahatli olduğu dönemde işverenleri tarafından işyerlerinde çalışıp çalışmadığı,

b)Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler,

c)Sağlık hizmet sunucusuna müracaat ettiği/istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme halinin devam edip etmediği, işveren tarafından Kuruma elektronik ortamda bildirilir.

Konuya ilişkin olarak 12/05/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, “İstirahatli Olan Sigortalıların İşyerinde Çalışmadıklarına Dair Bildirimin İşverenlerce Sosyal Güvenlik Kurumuna Gönderilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ”de, 02/03/2013 tarihinde yapılan değişiklikle;

  1. Bildirimin, http://www.sgk.gov.tr internet adresinde “işveren” menüsü, “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”, “Kullanıcı Şifre Ekranı”, “Çalışılmadığına Dair Bildirim İşlemleri”, “Giriş” bölümünde yer alan bilgiler kaydedilmek suretiyle işverenler tarafından sigortalıların hak ettikleri istirahat süresinin bitim tarihinin içinde bulunduğu aya ait aylık prim hizmet belgesinin verileceği son gün mesai bitimine kadar elektronik ortamda Kuruma gönderilmesi zorunludur.
  2. Aylık prim hizmet belgesinde eksik gün nedeni olarak geçen 01 kodu ile (istirahat) bildirilen sigortalılar için bu bildirim çalışılmadığına dair bildirim yerine geçerhükmü getirilmiştir.

8.2.3. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Miktarı ve Hesaplama Yöntemi (24)

Geçici iş göremezlik ödeneği, Kanunun 17. maddesine göre hesaplanacak olan günlük kazancın (toplam kazanç/çalışma gün sayısı) yatarak tedavilerde yarısı, ayakta tedavilerde de üçte ikisi olarak ödenir (5510 sayılı Kanun md. 18/3; S.S.İ.Y. md. 40/3; Tebliğ md. 15/3).

Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Hesabına Esas Tutulacak Günlük Kazanç; analık halinde, doğumun olduğu tarihten önceki on iki aydaki son üç ay içinde 80’inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır (5510 sayılı Kanun md. 17; Tebliğ md. 16/1).

Ancak kapsamdaki sigortalıların günlük kazançlarının hesabında;

  1. Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz (5510 sayılı Kanun md. 17/3/a; Tebliğ md. 16/3/a).
  2. İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz (5510 sayılı Kanun md. 17/3/b; Tebliğ md. 16/3/b).

Birden Fazla İşveren Tarafından Çalıştırılan Sigortalının Geçici İş Göremezlik Ödeneği ve Günlük Kazancının Tespiti

Bir sigortalının, aynı zaman içinde ve aynı sigortalılık haline tabi olacak şekilde birden fazla işyerinde çalışması halinde, ödeneklere esas tutulacak günlük kazancının tespitinde, üst sınır dikkate alınarak her bir işyeri için ayrı ayrı bulunacak günlük kazançların toplamı ödeneğe esas günlük kazancını oluşturur (S.S.İ.Y. md. 40/5; Tebliğ md. 15/5).

8.2.4. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Süresi

Analık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneği doğrumdan önceki sekiz hafta ile doğumdan sonraki sekiz haftalık süreçte çalışılmayan her gün için verilir. Çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftaya iki haftalık daha süre eklenir (5510 sayılı Kanun md. 18/1/c; S.S.İ.Y. md. 40/1/c; Tebliğ md. 15/1/c). Buna göre;

  1. Normal Gebelik Hali: Doğumdan Önceki 8 Hafta + Doğumdan Sonraki 8 Hafta

                               (8 hafta x 7 gün) + (8 hafta x 7 gün) = 56 gün + 56 gün = 112 gün

  1. Çoğul Gebelik Hali: Doğumdan Önceki 10 Hafta + Doğumdan Sonraki 8 Hafta

                               (10 hafta x 7 gün) + (8 hafta x 7 gün) = 70 gün + 56 gün = 126 gün

Doğuma Üç Hafta Kalıncaya Kadar Çalışılması Durumu

4857 sayılı İş Kanunu md. 74/1’de; “sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir” denmiştir. 5510 sayılı Kanunda, İş Kanununun anılı hükmüne istinaden md. 18/1/d’de doğum öncesi çalışılan bu sürelerin doğum sonrası izne ekleneceği hükme bağlanmıştır (Ayrıca S.S.İ.Y. md. 40/1/c; Tebliğ md. 15/1/c). Buna göre;

Toplam İzin = Doğumdan Önceki 3 Hafta + Doğumdan Sonraki 8 Hafta + Doğum Öncesi Kullanılmayan 5 Hafta
(3 hafta x 7 gün) + (8 hafta x 7 gün) + (5 hafta x 7 gün)
21 gün + 56 gün + 35 gün = 112 gün

Erken Doğum Durumu (6111 Sayılı Kanunla Sonradan Eklenen Hüküm)

4857 sayılı İş Kanunu md. 74/1’de;“ Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır” denmiştir. 5510 sayılı Kanunda, İş Kanununun anılı hükmüne istinaden md. 18/1/d’de erken doğum nedeni ile doğum öncesinde kullanılamayan izinlerin doğum sonrası iznine ekleneceği hükme bağlanmıştır (Ayrıca S.S.İ.Y. md. 40/1/d).

Analık Sigortasında Sigortalılığın Sona Ermesine İlişkin Özel Düzenleme ve Geçici İş Göremezlik Ödeneği Aldığı Sırada Sigortalılığı Sona Erenler

Kanunun 9’uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık niteliğinin ödenen primin ilişkin olduğu günü takip eden 10’uncu günden başlanarak yitirilmiş sayılacaktır. Örneğin; 31.10.2013 tarihinde iş akdi son bulan Kanunun md. 4/1/a bendi (SSK’lı) kapsamındaki bir sigortalının sigortalılık vasfı 10.11.2013 tarihinden itibaren yitirilmiş sayılacaktır.

Sigortalının, geçici iş göremezlik ödeneği almasına esas istirahat raporu süresi içinde, sigortalılık halinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde istirahat süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeye devam edilir (S.S.İ.Y. md. 40/10; Tebliğ md. 15/10).

Özetle; Sigortalılık niteliğinin yitirildiği tarihe kadar analık sigortası bakımından geçici iş göremezlik ödeneği sigortalıya çalışıyormuş gibi kabul ederek verilecektir. Bu süre içinde başlayan geçici iş göremezlik ödenekleri, sigortalılık niteliğinin bittiği tarihten sonra da devam ederse yine istirahat raporlarına bağlı olarak ödenmeye devam edilecektir. Geçici iş göremezlik ödemesine ilişkin işlemler işten ayrıldığı işverenince gerçekleştirilir.

8.2.5. Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Ödenmesi

Geçici iş göremezlik ödeneği, buna ilişkin belge veya bilgilerin Kuruma intikalini takip eden yedi iş günü içinde geçmiş süreler için sigortalıların kendilerine, kanuni temsilcilerine, vekillerine veya sigortalının banka hesap numarasına ya da PTT Bank Şubelerine ödenmesi hususunda Kurum yetkilidir. Ancak, on günü aşan istirahat sürelerinde ödemeler, asgari on günlük tutar kadar yapılır (S.S.İ.Y. md. 40/8). Uygulamada iş göremezlik ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu ile PTT Genel Müdürlüğü arasında 09.01.2008 tarihinde imzalanan protokol gereğince, 18.01.2008 tarihinden itibaren PTT Bank şubelerinden, sigortalıların T.C. Kimlik Numaraları üzerinden ödenmektedir (S.S.İ.Y. md. 40/8; Tebliğ md. 15/8; 2011/50 sayılı Genelge bölüm 7.1.5).

Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir (5510 sayılı Kanun md. 18/6; S.S.İ.Y. md. 40/7; Tebliğ md. 15/7).

8.2.6. Birden Fazla Geçici İş Göremezlik Hali ve Ödeneklerin Birleştirilmesi

Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir (5510 sayılı Kanun md. 18/5; S.S.İ.Y. md. 40; Tebliğ md. 15/5).

8.2.7. Sigortalıdan Kaynaklı Sebeplerle Tedavi Süresinin Uzaması ve Geçici İş Göremezlik Ödeneğinin Kesilmesi / Azaltılması

Kanunun, “Sigortalının Kendisinden Kaynaklanan Sebeplerle Tedavi Süresinin Uzaması, İş Göremezliğinin Artması” başlıklı 22. maddesine göre:

  1. Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar hariç, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malul kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilir (Ayrıca S.S.İ.Y. md. 44/1/a; Tebliğ md. 17/1/a),
  2. Kasdi bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenir (Ayrıca S.S.İ.Y. md. 44/1/c; Tebliğ md. 17/1/c),
  3. Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır (Ayrıca S.S.İ.Y. md. 44/1/c; Tebliğ md. 17/1/ç),

Ancak sigortalılara ait raporda, istirahat süresi sonunda çalışır kararı varsa ayrıca çalışabilir belgesi aranmaz (S.S.İ.Y. md. 44/3; Tebliğ md. 17/3).

8.2.8. Yurtdışında Bulunan Sigortalıların Geçici İş Göremezlik Ödeneği

Sigortalıların görev ve işleri nedeniyle yurt dışında bulundukları sürelerde tedavi gördüğü sağlık tesislerinden alacağı raporlarda belirtilen tedavi ve istirahat sürelerine ait, Kanuna göre hak kazandığı geçici iş göremezlik ödenekleri bu ödeneklere ait belgelerin ilgili ülkede bulunan Ülkemiz dış temsilciliklerince onanması halinde Kurumca ayrıca tasdik edilme şartı aranmaksızın Türk Lirası olarak ödenir (S.S.İ.Y. md. 88/2; Tebliğ md. 19/2). (25)

8.3. Emzirme Ödeneği

8.3.1. Tanım, Kapsamdaki Sigortalılar ve Emzirme Ödeneğinin Miktarı

Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a (SSK’lılar) ve b bentleri (Bağ-Kur’lular) kapsamındaki sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla  (26)  doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı) tarafından onaylanan tarife üzerinden (2013 yılında emzirme ödeneği 95 TL’dir) emzirme ödeneği verilir (5510 sayılı Kanun md. 16/3; Tebliğ md. 12/2).

Sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısından dolayı emzirme ödeneği alabilmesi için evlilik birliği olması ya da evlilik birliği kurması gerekmektedir. (27) Ancak bu ödenekten yararlanan kadın sigortalı ise evlilik birliği şartı aranmaz.

8.3.2. Yararlanma Şartları

5510 sayılı Kanun md. 16/4 ve Tebliğ md. 12/3 hükmü gereğince: sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için;

  1. Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (SSK) kapsamında olanlar için; doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
  2. Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi (Bağ-Kur) kapsamında olanlar için; doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması, şarttır.

Ayrıca emzirme ödeneği alabilmek için doğumdan sonra SGK’ya başvuru yapılacaktır.

8.3.3. Sigortalılığın Sona Ermesi ve Emzirme Ödeneğine İlişkin Özel Düzenleme

5510 sayılı Kanun md. 16/5 ve Tebliğ md. 12/4 hükmü gereğince: Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9’uncu maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlandırılır.

Örnek: Kanunun md. 4/1/a (SSK) bendi kapsamında sigortalı olan bir kadın işçi 22.12.2013 tarihinde işyerinden ayrılmıştır ve akabinde de başka bir işyerinde çalışmamaktadır. Bu kişinin sigortalılık vasfı Kanunun md. 9/2. fıkrası gereğince 01.01.2014 tarihinde son bulacaktır. 01.01.2014 tarihinden itibaren izleyen 300 gün içinde bu kişi doğum yaparsa en az prim ödeme şartı da sağlanırsa emzirme ödeneğine hak kazanır. Örneğin bu kadın işçi 01.04.2014 tarihinde doğum yapmıştır. Eğer bu kişinin doğum tarihinden itibaren geriye doğru 15 ay içinde (01.01.2013-31.03.2014) adına bildirilmiş 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi varsa kişi emzirme ödeneğine hak kazanacaktır.

8.3.4. Yurtdışında Bulunan Sigortalıların Emzirme Ödeneği

Sigortalıların görev ve işleri nedeniyle yurt dışında bulundukları sürelerde tedavi gördüğü sağlık tesislerinden alacağı raporlarda belirtilen tedavi ve istirahat sürelerine ait, Kanuna göre hak kazandığı emzirme ödeneği, bu ödeneklere ait belgelerin ilgili ülkede bulunan Ülkemiz dış temsilciliklerince onanması halinde Kurumca ayrıca tasdik edilme şartı aranmaksızın Türk Lirası olarak ödenir (S.S.İ.Y. md. 88/2; Tebliğ md. 19/2). (28)

  1. Analık Sigortası Kapsamında Dikkate Alınmayan Süreler

5510 sayılı Kanunun, “Kısa Vadeli Sigorta Kollarında Dikkate Alınmayan Süreler” başlıklı 24. maddesine göre;

  1. Herhangi bir sebeple silahaltına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
  2. Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
  3. İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
  4. Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,

18’inci maddede belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz.

Bu düzenleme ile hem sosyal hukukun diğer alanları ile ilgili hakların kullanılması (grev gibi), hem de sigortalının iradesi dışında meydana gelen özel şartlar (askerlik ve gözaltına alınma gibi) dolayısıyla sigortalının sosyal güvenlik hakları bakımından kayba uğraması önlenmeye çalışılmıştır. (29)

  1. Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin Yasal Süresi İçinde Verilmemesi ve İşverene Rücu

5510 sayılı Kanunun, “Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk” başlıklı 23. maddesine göre;
Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen analık hali sonucu ilgililerin ödenekleri Kurumca ödenir ve akabinde işverene kusur şartı aranmaksızın ayrıca ödettirilir denmiştir. İşvereni bu anlamda sorumlu tutabilmek için sigortalı işe giriş bildirgesinin kanuni süresinde Kuruma verilmemiş olması, analık olayının, sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği tarihten önce meydana gelmiş bulunması şarttır.

  1. Özellikli Bir Durum: Hamile Sigortalının İşyerindeki Kazada Çocuğunu Düşürmesi İş Kazası Mıdır?

Hamile sigortalının işyerinde meydana gelen kazada çocuğunu düşürmesi durumunda analık sigortası hükümleri mi yoksa iş kazası sigortası hükümleri mi uygulanacaktır? Bu sorunun cevabı Kanunda bulunmamaktadır. Sosyal sigorta hukukunun koruyucu felsefesi ve iş kazası ve meslek hastalığı sigortasının biraz daha avantajlı olması göz önünde tutulacak olursa bu durumda iş kazası sigortasının uygulanmasının daha uygun olduğunu söyleyebiliriz. (30)

  1. Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 4-5
  2. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 9
  3. Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 7-8-9
  4. SPEK: Sigorta primine esas kazançlar
  5. İşverenin ödemiş olduğu %11’lik uzun vadeli sigorta kolları primi çeşitli teşviklerle %0 oranına kadar düşebilmektedir.
  6. Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 334
  7. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 492
  8. Müjdat Şakar, Sosyal Sigortalar Uygulaması, Beta, İstanbul, 10. Baskı, Şubat 2011, s. 249
  9. 180 günlük gebelik süresinden önceki doğumlar çocuk düşürme sayılır ve hastalık sigortası kapsamına girer (Müjdat Şakar, Sosyal Sigortalar Uygulaması, Beta, İstanbul, 10. Baskı, Şubat 2011, s. 249); Aksi görüş: 506 sayılı Kanunda böyle bir düzenleme yapılmışken, 5510 sayılı Kanunda böyle bir düzenleme olmamasından dolayı tüm hamilelik süresince gebelik ve analıkla ilgili rahatsızlıklar analık sigortası kapsamındadır (Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 334). Kanun md. 15/2 hükmü analık halini gebeliğin başlangıcından itibaren tanımladığı için Tuncay-Ekmekçi’nin yaklaşımının isabetli olduğu kanısındayız.
  10. Gebelik: Çocuğun ana rahimine düşmesinden doğuma kadarki süre; Doğum: çocuğun sağ ya da ölü olarak ananın vücudundan ayrılması; Lohusalık: Doğumdan sonraki 8 haftalık emzirme, dinlenme ve iyileşme süresidir (Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 334)
  11. Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 217
  12. Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümleri bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara bu kapsamda oldukları sürece uygulanmaz (5510 sayılı Kanun md. 4/5; Tebliğ md. 5/3)
  13. Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 218
  14. Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 335
  15. Bilindiği gibi hastalık sigortasında iş göremezliğin 3. gününden itibaren geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir
  16. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 494-495
  17. Korkusuz-Uğur, Sosyal Güvenlik Hukukuna Giriş, Ekin, Bursa, 3. Baskı, 2013, s. 324
  18. Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 223
  19. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 495
  20. Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 218
  21. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 482
  22. Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 219
  23. Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 211
  24. Geçici iş göremezlik ödeneğinin hesaplama şekli ve uygulama örnekleri konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. https://alomaliye.com/2013/murat-yetik-sosyal-guvenlik-hukukunda-hastalik-sigortasi.htm
  25. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 499
  26. Ölü doğumlarda emzirme ödeneği verilmese de şartlar oluşmuşsa geçici işgöremezlik ödeneği alınabilir (Ali Nazım Sözer, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, Beta, İstanbul, 1. Baskı, Mart 2013, s. 217, dipnot 2)
  27. Korkusuz-Uğur, Sosyal Güvenlik Hukukuna Giriş, Ekin, Bursa, 3. Baskı, 2013, s. 324
  28. Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 14. Bası, Ekim 2012, s. 494
  29. Yusuf Alper, Sosyal Sigortalar Hukuku, Dora, Bursa, 5. Baskı, Nisan 2013, s. 221
  30. Tuncay-Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta, İstanbul, 14. Bası, Eylül 2011, s. 335
Exit mobile version