Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Hizmet Akdi İle Çalışanlar (İşçiler) Bakımından Sigortalılığın Başlangıcı ve Kuruma Bildirilmesi

Hizmet Akdi İle Çalışanlar İşçiler Bakımından Sigortalılığın Başlangıcı

Murat YETİK
Sosyal Güvenlik Denetmeni
muratyetik@gmail.com 
  1. Giriş: Sosyal Güvenlik Hukukunda Hizmet Akdi Kavramı

Sosyal güvenlik hukukunda hizmet akdi doğrudan tanımlanmamış, bunun yerine Kanunun 3. maddesinde hizmet akdinden ne anlaşılması gerektiği ifade edilmiştir. Buna göre; “Hizmet akdi: 22.04.1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununda (01.07.2012 tarihinden bu yana 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda) tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini ifade eder” denmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 393. maddesinde hizmet sözleşmesi: “İşçinin, işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. 4857 sayılı İş Kanununun 8. maddesinde ise iş sözleşmesi: “Bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.

  1. Hizmet Akdinin Unsurları

2.1. Hukuki Bağlılık (Bağımlılık): Hizmet akdi iki taraflı akitlerden olup, tarafları birbirine taahhütle bağlar. İşçi, emeğini işverenin emrine veren, hizmetin görüldüğü sürece ona tabi olan, yani hizmeti işverenin emir, talimat ve denetimi altında yapmak zorunda olan kişidir. İşveren ise buna karşılık işçiye ücret vermeyi vaat eder. İş sözleşmesinde de ayırt edici unsur bağımlılık unsurudur. Bu unsur işçinin işin yapılması sırasında işverenin talimatlarına sıkı sıkıya bağlı olması ve işverence denetlenmesi anlamındadır. Bağımlılık unsuru iş sözleşmesini eser ve vekalet gibi diğer iş görme borcu doğuran sözleşmelerden de ayırmaktadır. Eser sözleşmesinde müteahhit, bir bedel karşılığı olarak iş sahibine bir eser yapıp teslim eder ama işini yaparken bağımsız hareket eder. İş sahibinden işin yapılması ile ilgili talimat almaz. Burada önemli olan eserin anlaşmada belirlenen niteliklere uygun olarak ve belirtilen sürede yapılıp teslim edilmesidir. Vekalet sözleşmesinde vekil belirli bir için görülmesi yükümlülüğü altındadır. Sözleşme varsa ücret de isteyebilir. Ancak burada vekil ile iş sahibi arasındaki bağımlılık unsuru iş sözleşmesine nazaran çok zayıftır. Vekil işini işverenden ekonomik açıdan bağımsız bir şekilde kendi araçları ve personeli ile ve genellikle kendi iş yerinde yapmaktadır (2013/11 sayılı Sigortalılık İşlemleri Genelgesi).

2.2. Süre: Hizmet akdi belli bir süre için yapılabildiği gibi, süresiz de olabilir. Bu sürenin aralıksız olması şart değildir. Hizmetin, sözleşme süresi içinde günün birkaç saatinde veya haftanın, ayın belli günlerinde görülmesi şart koşulabilir. Bu çeşit periyodik çalışma şartları akdin niteliğini etkilemez. Süre unsuru ücret bakımından değil, hizmet yönünden önemli rol oynar. Hizmet sözleşmelerinin yazılı yapılması 4857 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinde hükme bağlanmış olup belirli süresi bir yıl veya daha uzun süreli hizmet akitlerinin yazılı yapılması zorunludur. İş sözleşmesinin süresiz yapılması şart ve zorunluluk değildir. Hizmet akitlerinin yazılı yapılmamış olması, hizmet akdinin varlığını etkilemez (2013/11 sayılı Sigortalılık İşlemleri Genelgesi).

2.3. Hizmet: Hizmet akdinde işçi, işverene bedeni veya fikri (düşünsel) veya her iki nitelikte emek vaadinde bulunur. Hizmet eden kişi bir neticeyi değil, kendiliğinden hizmet götürmeyi taahhüt eder. Çalışmasının işverene sağlayacağı ekonomik sonuçtan sorumlu değildir. Hizmetin kapsamı, görülüş tarzı ve yeri belli olmalıdır. Hizmetin işverenin işyerinde veya onun göstereceği yerde yapılması şarttır. İş sözleşmesi gereğince işçi işverene karşı bir işin görülmesi (yerine getirilmesi) ile yükümlü olan gerçek kişidir. Ekonomik açıdan iş olarak değerlendirilen her türlü çalışma bu kapsama girer. Çalışma bedenen veya fikren yahut her ikisi birlikte de olabilir (2013/11 sayılı Sigortalılık İşlemleri Genelgesi).

2.4. Ücret: İşverenin işçiye vermeyi taahhüt ettiği ücret emeğin kirası niteliğindedir. Ücret, para veya başka şekilde ödenir. Ücret, zaman birimi esasına (saat başına, günlük, haftalık, aylık gibi) veya iş birimi esasına (parça, ağırlık, alan veya hacim birimleri gibi) göre verilebilir. İşin miktarına göre verilen ücrete götürü ücret denilir. Ücret kardan pay verilmek suretiyle de ödenmiş olabilir. Ücrete mahsuben ödenecek avans da aynı niteliktedir. Bütün bu usuller ücretin ödenme şekline ilişkin olup, akdin niteliğini değiştirmemektedir. İş sözleşmesinin tanımında, işçinin ücret karşılığında iş gören kişi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ücretin iş sözleşmesinde açıkça belirlenmemiş olması çalışmanın ücret karşılığı olmadığı sonucunu doğurmayacağı gibi ücretin uzun süre ödenmemesi de bu niteliğini ortadan kaldırmaz. Ancak, hatır için yahut ahlaki bir görev kapsamında çalışılan işler ücret karşılığı yapılan işler olarak kabul edilmez (2013/11 sayılı Sigortalılık İşlemleri Genelgesi).

  1. Hizmet Akdi İle Çalışanların Sigortalılık Statüsü

5510 sayılı Kanun md. 4/1/a bendinde; “Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılırlar” denmiştir. Yani hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar, Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının a bendi kapsamında sigortalıdır.

  1. Hizmet Akdi İle Çalışanlar Açısından Sigortalılığın Başlangıcı ve Eylemli (Fiili=Gerçek) Çalışma Şartı

Hizmet akdi ile çalışanlar açısından sigortalılığın başlangıcı, 5510 sayılı Kanun md. 7/1/a bendinde ve 12.05.2010 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği (S.S.İ.Y.) md. 11/2/a bendinde yer almaktadır. Buna göre; “Sigorta hak ve yükümlülükleri, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi (işçiler) kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, mesleki eğitime veya staja başladıkları tarihten itibaren başlar.”

Kanun md. 4/1/a bendi kapsamında sigortalı olmanın en önemli koşulu “eylemli çalışma” olgusudur. Eylemli (fiili) çalışma olmadan sigortalılık hukuken doğmayacaktır. Yüksek mahkeme çeşitli tarihlerde verdiği birçok kararında istikrarlı bir şekilde bu koşulun varlığını aramaktadır. Hatta yüksek mahkemeye göre salt işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmiş olması, sigortalılığın doğması açısından tek başına yeterli değildir. Yargıtay’ın, konuya ilişkin bazı önemli kararları:

“Gerçekten; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 2. ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 06.07.2005, E. 2005/21-437, K. 2005/448).”

“Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda eylemli olarak çalışması da koşuldur (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 22.03.2006, E. 2006/21-43, K. 2006/98).”

“Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/1/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır (Yargıtay 21. H.D. 09.04.2012, E. 2012/6998, K. 2012/5507).”

“Sigortalı statüsünde olmayan, sigortalı niteliği taşımayan bir kimsenin sigortalılık süresinden söz etme olanağı bulunmamaktadır. Olağan olarak sigortalılık niteliği, taraflar arasında iş sözleşmesi ilişkisinin kurulması ve çalışmaya/çalıştırılmaya başlanması ile kazanılmakta olup, yazılı olarak düzenlenen veya sözlü olarak benimsenen sözleşme ile birlikte, sigortalılığın oluşumu yönünden eylemli (fiili=gerçek) çalışma olgusunun varlığının da kanıtlanması gerekmektedir (Yargıtay 10. H.D. 18.02.2013, E. 2013/917, K. 2013/2451).”

“Olağan olarak sigortalılık niteliği, taraflar arasında iş sözleşmesi ilişkisinin kurulması ve çalışmaya/çalıştırılmaya başlanması ile kazanılmakta olup, yazılı olarak düzenlenen veya sözlü olarak benimsenen sözleşme ile birlikte, sigortalılığın oluşumu yönünden eylemli (fiili =gerçek) çalışma olgusunun varlığının da kanıtlanması gerekmektedir (Yargıtay 10. H.D. 31.05.2013, E.2012/17849, K. 2013/12083).”

Öte yandan bazı durumlarda, sigortalılığın başlangıcını eylemli olarak çalışmaya başlama anı olarak kabul etmek adil olmayabilir. Gerçekten, çalışmaya başlama anı gibi, çalışmak üzere işverenin emrinde hazır bulunmak da sigortalılığın başlangıç anı sayılabilecektir. Yargıtay kararlarındaki “varsayımlı (farazi) çalışma” deyimi bu olguyu ifade eder. Fiilen çalışmadığı halde, işverenin emrinde hazır bulunma da sigortalılığın başlangıcı için yeterli olacaktır (Güzel-Okur-Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta, İstanbul, 15. Bası, Kasım 2014, s. 181).

  1. Genel Olarak Hizmet Akdi İle Çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumuna Bildirilmesi

İşçiler bakımından sosyal sigorta ilişkisi iş sözleşmesi ile işe alındıkları ve çalışmaya başladıkları anda kendiliğinden kurulur. Bu an itibari ile sosyal sigorta ilişkisinden kaynaklanan işçinin (sigortalının) ve işverenin yükümlülükleri ve hakları doğmuş olur. Sigortalıyı bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması bu anlamda bir fark yaratmaz (Kadir Arıcı, Türk Sosyal Güvenlik Hukuku, Gazi Kitabevi, Ankara, 2015, s. 273). Bir diğer deyimle işçinin, işyerinde fiili olarak çalışmaya başlaması ile sigortalılık hukuken başlar. Sosyal Güvenlik Kurumuna işe giriş bildirgesi verilmesi, hukuken başlamış olan sigortalılık ilişkisinin, Kuruma bildirilmesinden başka bir şey değildir.

Hizmet akdi ile çalışanların (işçilerin), Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimi, 5510 sayılı Kanun md. 8’de ve 12.05.2010 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md. 11’de yer almaktadır. Buna göre; “İşverenler, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi (işçi) kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7’nci maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce (yani en geç fiilen çalışmaya, mesleki eğitime ve staja başladıkları günden bir gün önce), sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” Madde hükmünden de anlaşılacağı gibi hizmet akdi ile çalışanların işe giriş bildirgesi kural olarak ve en geç fiilen çalışmaya başlandığı günden bir gün önce Kuruma verilmelidir. Ancak Kanunun 8. ve Yönetmeliğin 11. maddesinde bu kuralın pek çok istisnası bulunmaktadır. Ayrıca, uygulayıcılar açısından bazı önemli hususlar Sosyal Güvenlik Kurumunun 2013/11 sayılı Sigortalılık İşlemleri Genelgesinde açıklanmıştır. Belirtilen istisnalar ve önemli hususlar başlıklar halinde ayrıntılarıyla ele alınacaktır.

  1. İnşaat, Balıkçılık ve Tarım İşyerlerinde İşe Başlatılacak Sigortalılar

5510 sayılı Kanun md. 8/1/a ve Yönetmelik md. 11/3/a bendinde: “İşverenler, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamında (işçi) sigortalı sayılan kişileri, 7’nci maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce (yani en geç fiilen çalışmaya, mesleki eğitime ve staja başladıkları günden bir gün önce), sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak, işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi; İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır” denmiştir.

6385 sayılı Kanunun 10’uncu maddesi ile 5510 sayılı Kanunun “Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi ve İşkollarının ve İşlerin Tehlike Sınıf ve Derecelerinin Belirlenmesi” başlıklı 83’üncü maddesi ile bu maddeye göre hazırlanan Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesi 01.09.2013 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır. 21.08.2013 tarihli ve 28742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 28’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklikle iş kolu kodları belirlenmiş, S.S.İ.Y.’ye işkolu kodları listesi eklenmiştir. İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacakların sigortalı işe giriş bildirgesinin süresinde verilip verilmediği hususu iş kolu kodlarına göre belirlenmekte olup, işe giriş bildirgesinin süresinde verilip verilmediğine 01.09.2013 tarihinden önce olduğu gibi işyeri sicil numarasının 2, 3, 4 ve 5 numaralı hanelerinde yer alan iş kolu kodlarına bakılarak işlem yapılmaya devam edilecektir (2013/11 sayılı Genelge). Özetle; hangi işyerlerinin inşaat, tarım ve balıkçılık işyeri olduğu, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 12 no’lu ekinde yer alan iş kolu kodu listesine göre belirlenecektir. Anılı listenin “A Kısmı” Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık işyerleri, “F Kısmı” ise İnşaat işyerleri için tanımlanmıştır.

Örnek: Sosyal Güvenlik Kurumunda, “4120” (ikamet veya ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı) iş kolu kodu ile tescilli olan işyerinde, 06.02.2015 Cuma günü işe başlayacak olan kişinin işe giriş bildirgesi en geç 06.02.2015 Cuma günü (yani aynı gün) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecektir.

Örnek: Sosyal Güvenlik Kurumunda, “4213” (köprüler ve tünellerin inşaatı) iş kolu kodu ile tescilli olan işyerinde, 06.02.2015 Cuma günü işe başlayacak olan kişinin işe giriş bildirgesi en geç 06.02.2015 Cuma günü (yani aynı gün) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecektir.

Örnek: Sosyal Güvenlik Kurumunda, “4311” (yıkım) iş kolu kodu ile tescilli olan işyerinde, 06.02.2015 Cuma günü işe başlayacak olan kişinin işe giriş bildirgesi en geç 06.02.2015 Cuma günü (yani aynı gün) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecektir.

Örnek: Sosyal Güvenlik Kurumunda, “0311” (deniz balıkçılığı) iş kolu kodu ile tescilli olan işyerinde, 06.02.2015 Cuma günü işe başlayacak olan kişinin işe giriş bildirgesi en geç 06.02.2015 Cuma günü (yani aynı gün) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecektir.

Örnek: Sosyal Güvenlik Kurumunda, “0321” (deniz ürünleri yetiştiriciliği) iş kolu kodu ile tescilli olan işyerinde, 06.02.2015 Cuma günü işe başlayacak olan kişinin işe giriş bildirgesi en geç 06.02.2015 Cuma günü (yani aynı gün) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecektir.

Örnek: Sosyal Güvenlik Kurumunda, “0115” (tütün yetiştirilmesi) iş kolu kodu ile tescilli olan işyerinde, 06.02.2015 Cuma günü işe başlayacak olan kişinin işe giriş bildirgesi en geç 06.02.2015 Cuma günü (yani aynı gün) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilecektir.

  1. Yabancı Ülkelere Sefer Yapan Ulaştırma Araçlarında (Kara, Hava ve Deniz) Sefer Esnasında İşe Başlatılacak Sigortalılar

5510 sayılı Kanun md. 8/1/b ve Yönetmelik md. 11/3/b bendinde: “İşverenler, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamında (işçi) sigortalı sayılan kişileri, 7’nci maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce (yani en geç fiilen çalışmaya, mesleki eğitime ve staja başladıkları günden bir gün önce), sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak, işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi; yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar;… çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır” denmiştir. 2013/11 sayılı Genelgede de; “Yabancı ülkelere sefer yapan Türk bayraklı kara, hava ve deniz ulaştırma araçlarına sefer esnasında işe alınan sigortalıların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir aylık süre içerisinde işe giriş bildirgesinin işverenleri tarafından Kuruma verilmesi halinde sigortalı işe giriş bildirgesi yasal süresinde Kuruma verilmiş sayılacaktır” denmiştir.

Örnek: İstanbul Limanından, 01.02.2015 tarihinde hareket ederek, Fransa’ya sefer yapan gemiye 05.02.2015 tarihinde İtalya’nın Palermo Limanından işçi alınmıştır. 05.02.2015 tarihinde işe alınan sigortalı adına, 05.03.2015 tarihine kadar işe giriş bildirgesi verilmesi halinde sigortalı işe giriş bildirgesi yasal süresinde Kuruma verilmiş sayılacaktır.

  1. İlk Defa İşyeri Bildirgesi Verecek İşyerlerinde İşe Başlatılacak Sigortalılar

5510 sayılı Kanun md. 8/1/b ve Yönetmelik md. 11/3/b bendinde: “İşverenler, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamında (işçi) sigortalı sayılan kişileri, 7’nci maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce (yani en geç fiilen çalışmaya, mesleki eğitime ve staja başladıkları günden bir gün önce), sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak, işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi; …Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi veren işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar (işyerinin tescil tarihinden itibaren bir aylık süre içinde) sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır” denmiştir.

Örnek: İşyeri, 20.01.2015 tarihinde Kuruma verilen işyeri bildirgesine istinaden Kurumca tescil edilmiştir. İşyerinde bir işçi çalışmaktadır. İşyerinde, 25.01.2015 tarihinde bir işçi daha çalışmaya başlamıştır. Bu işçi için 25.01.2015 işe başlama tarihli işe giriş bildirgesi, 20.02.2015 tarihine kadar Kuruma verilmesi halinde bildirge yasal sürede Kuruma verilmiş sayılacaktır.

  1. Kamu İdarelerince İstihdam Edilen ve İşsizlik Sigortasına Tabi Olmayan Sözleşmeli Personel

5510 sayılı Kanun md. 8/1/c ve Yönetmelik md. 11/3/c bendinde: “İşverenler, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamında (işçi) sigortalı sayılan kişileri, 7’nci maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce (yani en geç fiilen çalışmaya, mesleki eğitime ve staja başladıkları günden bir gün önce), sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak, işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi; Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli personelin… çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde, Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır” denmiştir.

2013/11 sayılı Genelgede de: “657 sayılı Kanun, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı Kanun, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233 ve 399 sayılı kanun hükmünde kararnameler ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlardan Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olanlar ile 657 sayılı Kanun gereğince geçici personel statüsünde çalıştırılan personelin bildirimi çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma yapılır. İşsizlik sigortası primi kesilmeyen sigortalıların hizmetlerinin bildirimi aylık prim ve hizmet belgesinin “13” numaralı belge türü ile yapılır. 6552 sayılı Kanunla, 4447 sayılı Kanunun 46’ncı maddesine 11.09.2014 tarihinden itibaren 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 31’inci maddesi kapsamında yer alan sözleşmeli personel de ilave edilmiş olup, bu kapsamda sigortalı çalıştıran işyerleri de 11.09.2014 tarihinden itibaren çalıştırdıkları sigortalıların işe giriş bildirgesini bir ay içinde Kuruma vereceklerdir” denmiştir.

Örnek: 657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin (B) bendine tabi olarak 20.01.2015 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığında çalışmaya başlayan sigortalının işe giriş bildirgesinin 20.02.2015 tarihine kadar Kuruma verilmesi gerekmektedir.

  1. Kamu İdarelerince Yurtdışı Teşkilatlarında Çalıştırılmak Üzere İşe Alınanlar

5510 sayılı Kanun md. 8/1/c ve Yönetmelik md. 11/3/c bendinde: “İşverenler, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamında (işçi) sigortalı sayılan kişileri, 7’nci maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce (yani en geç fiilen çalışmaya, mesleki eğitime ve staja başladıkları günden bir gün önce), sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak, işveren tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi; … Kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır” denmiştir.

Örnek: T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından, 20.01.2015 tarihinde, yurtdışı teşkilatında çalıştırılmak üzere işe alınan sigortalı adına 20.02.2015 tarihine kadar Kuruma işe giriş bildirgesi verilmesi halinde, işe giriş bildirgesi yasal sürede verilmiş sayılacaktır.

  1. Naklen ve Hizmet Akdi Sona Ermeden Aynı İşverenin Aynı ya da Başka Ünitede Tescil Edilmiş İşyerinde Çalışanlar

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md. 11/3/ç bendinde: “İlk işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesi Kuruma verilerek, tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer işyerinde çalışmaya başlaması veya işyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi halinde yeni işyeri numarası üzerinden yapılan sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süresi dışında Kuruma yapılan bildirimler de süresinde yapılmış sayılır” denmiştir. Sigortalının hizmet akdinin sona erip ermediğinin tespiti Kurumun hizmet kayıtlarından yapılacak, ayrıldığı işyerinden sonra ara vermeden nakil edildiği işyerinde işe başlaması halinde bu sigortalının gerek işten ayrılış bildirgesi gerekse işe giriş bildirgesinin yasal süresi dışında verilmesinden dolayı idari para cezası uygulanmayacaktır. İşverenlerin bu durumdaki sigortalılar için e-sigorta yoluyla verecekleri;

İşe Giriş Bildirgesinde; “İstisna Durum Bildirim Tablosu”nda “Naklen ve hizmet akdi ilişkisi sona ermeden aynı işverenin Kurumun aynı ya da başka sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezince (SGİM/SGM) tescil edilmiş diğer işyerinde çalışan sigortalı” alanı,

İşten Ayrılış Bildirgesinde; işten ayrılış nedenlerinden “16 Sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli” alanını seçmeleri gerekmektedir (2013/11 sayılı Genelge).

Örnek: X A.Ş.’nin İstanbul Beyoğlu Şubesinde 01.01.2014 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı 31.12.2014 tarihine kadar aralıksız olarak bu işyerinde çalışmış, 01.01.2015 tarihinden itibaren de naklen ve hizmet akdi sona ermeden yine X A.Ş.’nin İstanbul Üsküdar Şubesinde çalışmaya başlamıştır. Bu çalışan adına, 01.01.2015 işe başlama tarihli işe giriş bildirgesi 05.01.2015 tarihinde Kuruma verilse de Kuruma yapılan bildirim süresinde yapılmış sayılır.

  1. Maliye Bakanlığı Vizesine Bağlı Olarak Kamu İdarelerinde Çalışacaklar

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md. 11/3/d/1 alt bendinde: “Kanunda belirtilen sürede Kuruma bildirilme imkanı olmamakla birlikte; Maliye Bakanlığı vizesine bağlı olarak kamu idarelerinde çalışacak sigortalılar için vize işleminin gerçekleştirildiğine ilişkin yazının, ilgili kamu idaresine intikal ettiği günü izleyen ikinci iş günü sonuna kadar Kuruma yapılan bildirimler de süresinde yapılmış sayılır” denmiştir.

Örnek: Bir kamu kurumunda 20.01.2015 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalının Maliye Bakanlığı vizesi 28.01.2015 tarihinde, çalıştıran kamu kurumuna gelmiştir. Bu sigortalı adına 30.01.2015 tarihine kadar (30.01.2015 Cuma günü de dahil olmak üzere) Kuruma işe giriş bildirgesi verilmesi durumunda, işe giriş bildirgesi yasal sürede verilmiş sayılacaktır.

  1. Özelleştirilen İşyerlerinden Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Naklen Atanan Sözleşmeli veya Kapsam Dışı Personel

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md. 11/3/d/2 alt bendinde: “Kanunda belirtilen sürede Kuruma bildirilme imkanı olmamakla birlikte; 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu uyarınca özelleştirilen işyerlerinden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanan sözleşmeli veya kapsam dışı personelin nakledildikleri kamu idarelerinde işe başladıkları tarihi takip eden ikinci iş günü sonuna kadar Kuruma yapılan bildirimler de süresinde yapılmış sayılır” denmiştir.

Örnek: Özelleştirilen işyerinden, 20.01.2015 tarihinde naklen atama ile bir başka kamu kurumuna atanan ve aynı tarihte işe başlayan sigortalı adına 22.01.2015 tarihine kadar (22.01.2015 Perşembe günü dahil olmak üzere) Kuruma işe giriş bildirgesi verilmesi durumunda, işe giriş bildirgesi yasal sürede verilmiş sayılacaktır.

  1. Çalışma İznine Tabi Yabancı Uyruklu Sigortalılar

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği md. 11/3/e bendinde (Ek: R.G. 03.05.2014-28989): “Yabancı uyruklu kişilerin; çalışma izin belgesindeki izin başlangıç tarihinden itibaren 45 gün içinde ya da çalışma izin belgesinin işverene tebliğ tarihi ile çalışma izin tarihinin farklı olması halinde çalışma izin belgesinin işverene tebliğ tarihinden itibaren 45 gün, 11.04.2014 tarihinden itibaren 30 gün içinde Kuruma yapılan bildirimler de süresinde yapılmış sayılır” denmiştir.

  1. İşverenin Alt İşverenine Ait İşyerinde Çalışan Sigortalılar

Kanunun 12’nci maddesinin altıncı fıkrası gereğince işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran alt işverenlerin aldıkları işlerde çalıştırdıkları sigortalılar için ayrıca işyeri dosyası açılmamaktadır. Bu şekilde alt işveren tarafından çalıştırılan sigortalılarla ilgili tüm işlemler asıl işveren adına açılan işyeri dosyasında yürütüldüğünden, alt işverenlerin, işverene diğer alt işyerleri ya da asıl işyeri numarası üzerinden çalıştırdığı sigortalılardan dolayı müstakil işveren durumunda görülmelerine imkan bulunmamaktadır. Asıl işyerine ait numara ya da alt işveren numarası üzerinden sigortalı işe giriş bildirgesi verildikten sonra diğer alt işveren ya da asıl işveren yanında hizmet akdi sona ermeden çalışmaya devam eden sigortalılar için sonradan verilen işe giriş bildirgeleri yasal süresinde verilmiş sayılmaktadır. Ancak, alt işverenin kendisine ait müstakil tescil edilmiş işyerinden başka işverenden aldıkları işlerde çalıştırdıkları sigortalıların bulunması halinde bu sigortalıların bildirimlerinin kendilerine ait tescilli işyerinden Kuruma bildirilmesi gerekmektedir.

Örnek: D işyerinin, D-1 alt işyerinde çalışmaya başlayan sigortalının bu işyerindeki çalışması devam ederken D-2 alt işyeri üzerinden hizmet bildirildiği anlaşılmış olup, aylık prim ve hizmet belgesinde sigortalının bu işyerlerinde kesintisiz olarak çalıştığı tespit edildiğinden D-2 alt işyeri üzerinden sonradan verilen işe giriş bildirgesinden dolayı idari para cezası uygulanmayacaktır (2013/11 sayılı Genelge).

  1. Devredilen İşyerlerinden Sigortalı Bildirimi

Kanunun 11’inci maddesinde sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde yeni işveren, işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on gün içinde işyeri bildirgesini Kuruma vermekle yükümlü olup, bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam etmektedir. Devir veya intikal nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden ayrıca işyeri dosyası tescil edilmemekte olup, işlemlerin eski işyeri numarasından devam ettirilebilmesi için devir veya intikale ilişkin gerekli değişiklikler işyeri tescil kütüklerine kaydedilmektedir. Bu durumda işyeri devri halinde devreden ve devralan işverenin sigortalılar için sigortalı işe giriş ve işten ayrılış bildirgesi vermesine gerek bulunmamaktadır. Devir/intikal tarihinden önceki sürelere ilişkin sigortalı işe giriş/işten ayrılış bildirimi/aylık prim ve hizmet belgesi eski e-sigorta kullanıcı kodu ve şifresi ile devir/intikal tarihinden sonraki sürelere ilişkin işe giriş/işten ayrılış bildirimi/aylık prim ve hizmet belgesi ise yeni e-sigorta kullanıcı kodu ve şifresi ile Kuruma bildirilecektir (2013/11 sayılı Genelge).

  1. Nakledilen İşyerlerinden Sigortalı Bildirimi

Kanunun 11’inci maddesi ve S.S.İ.Y.’nin 33’üncü maddesi gereğince işyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi halinde nakleden işverence; başka bir işverene devredilmesi halinde devralan işverence nakil veya devir tarihini takip eden on gün içinde işyeri bildirgesi vermesi gerekmektedir. Nakledilen sigortalıların sigorta hak ve yükümlülükleri devam ettiğinden nakil edilen işyerlerinden sigortalı işten ayrılış bildirgesi, yeni adresteki işyerinden ise sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlenecek ancak, bu belgelerin yasal süresi dışında Kuruma verilmesinden dolayı idari para cezası uygulanmayacaktır. İşyerinin aynı ünitenin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde ise işyerinin yeni adresi güncellenmekte ayrıca işyeri sicil numarası verilmemektedir. Bu durumda, nakil edilen işyerlerinde çalışan sigortalılar için işten ayrılış ve işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmesine gerek bulunmamaktadır (2013/11 sayılı Genelge).

  1. Yasal Verilme Süresinin Son Günü Resmi Tatil Gününe İsabet Eden Bildirgeler

Sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmesi gereken yasal sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde bildirge, resmi tatili izleyen ilk iş günü içinde Kuruma verildiği takdirde süresi içinde verilmiş sayılacaktır.

Örnek: 16.04.2009 tarihinde Kanun kapsamına alınmış işyerinde, 16.04.2009 ila 16.05.2009 tarihleri arasında çalışmaya başlayan sigortalılara ilişkin sigortalı işe giriş bildirgelerinin 16.05.2009 tarihinin Cumartesi gününe rastlaması nedeniyle 18.05.2009 Pazartesi günü Kuruma verilmesi halinde söz konusu bildirgeler süresi içinde verilmiş sayılacaktır.

Örnek: 21.06.2009 Pazar günü çalışmaya başlayan sigortalıya ilişkin sigortalı işe giriş bildirgesinin, 20.06.2009 tarihinin Cumartesi gününe rastlaması nedeniyle 22.06.2009 Pazartesi günü Kuruma verilmesi halinde bildirge süresi içinde verilmiş sayılacaktır.

Örnek: 20.07.2009 Pazartesi günü çalışmaya başlayan sigortalıya ilişkin sigortalı işe giriş bildirgesinin, 19.07.2009 tarihinin Pazar gününe rastlaması nedeniyle 20.07.2009 Pazartesi günü Kuruma verilmesi halinde bildirge süresi içinde verilmiş sayılacaktır (2013/11 sayılı Genelge).

  1. İşe Giriş Bildirgesinin Kuruma Verilmesi

19.1. E-Sigorta Yoluyla Verilmesi

10.07.2009 tarihli ve 2009/92 sayılı Genelge ile çalıştırılan sigortalı sayısı üzerinde durulmaksızın; özel nitelikteki işyerlerinde 01.10.2009 tarihinden, resmi nitelikteki işyerlerinde ise 15.10.2009 tarihinden itibaren işe alınan sigortalıların ilk ve tekrar sigortalı işe giriş bildirgelerinin e-sigorta kanalıyla Kuruma gönderilmesi zorunlu tutulmuş olup, belgeler yasal süresinde kağıt ortamında verilse dahi Kanunun 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca idari para cezası uygulanacaktır.

Sigortalı işe giriş bildirgesinin e-sigorta yoluyla verilmesi halinde işverenler bilgisayarlarından alacakları Kurumca üretilmiş barkod numaralı çıktıların bir nüshasını imzalarını alarak sigortalıya verecek, diğer nüshasını da sigortalının dosyasında saklayacaklardır. İşverenler sigortalı işe giriş bildirgesinin meslek adı ve kodu, 6356 sayılı Kanun gereğince belirlenen görev kodu, ÇSGB iş kolu, sigortalıların 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14’üncü maddelerine göre çalışıp çalışmadığı, aynı Kanunun 30’uncu maddesine göre özürlü ve eski hükümlü olup olmadığı alanı ile sigortalının adresini her zaman, sigortalının işe başladığı tarih ve sigortalılık kodu değişikliği ya da söz konusu bildirgenin iptali işverenler tarafından aynı gün içinde e-sigorta yoluyla yapılabilecektir (2013/11 sayılı Genelge).

19.2. Kağıt Ortamında Verilmesi

Sigortalı işe giriş bildirgesinin kağıt ortamında Kuruma verilmesi halinde bildirge üç nüsha olarak düzenlenecektir. Kurum evrak kaydından geçen bildirgenin bir nüshası sigortalıya verilmek, diğer nüshası ise sigortalının dosyasında saklanmak üzere işverene verilecektir. Ülkemize çalışmaya gelen yabancı uyruklulardan yabancı uyruk numarası henüz almamış olanlar ile ülkemizde 6 aydan az süreyle çalışan sigortalıların işe giriş bildirgesi de kağıt ortamında alınacaktır. Sigortalı işe giriş bildirgesinin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde uygulanacak idari para cezası miktarının belirlenebilmesi bakımından bildirge e-sigorta yoluyla alınmaz, işverenden bildirgenin kağıt ortamında düzenlenerek Kuruma verilmesi istenir. S.S.İ.Y.’nin 124’üncü maddesi gereğince adi posta veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan başvuru ve bildirimlerde, başvuru veya bildirimin Kurumun gelen evrak kayıtlarına intikal tarihi, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi yolu ile yapılan başvuru ve bildirimlerde ise başvuru veya bildirimin postaya verildiği tarih başvuru veya bildirim tarihi olarak kabul edilecektir (2013/11 sayılı Genelge).

  1. Yükümlülüğe Aykırılığın Yaptırımı: İdari Para Cezası Uygulanması

5510 sayılı Kanunun 102. maddesinin birinci fıkrasının a bendi, sigortalı işe giriş bildirgesinden kaynaklı idari para cezalarını düzenlemektedir ve üç alt bentten oluşmaktadır;

  1. Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrası ile 61’inci maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usulüne uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarındaidari para cezası uygulanır (5510 sayılı Kanun md. 102/1/a/1).

Örnek (İndirimsiz İdari Para Cezası): 01.04.2014 salı günü işyerinde çalışmaya başlayan işçinin işe giriş bildirgesi 05.05.2014 tarihinde (30 günlük süre geçirilmiştir), 01.04.2014 işe başlama tarihli olarak Kuruma verilmiştir. İşverene tebliğ edilen idari para cezası da tebliğ tarihini izleyen 25. günde ödenmiştir (ilk 15 günlük ödeme süresi geçirilmiştir). Bu durumda işveren herhangi bir indirimden yararlanamayacak ve 1 asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır. 2014 yılının ilk yarısı için belirlenen asgari ücret 1071,00 TL’dir.

Ödenecek toplam tutar = 1 x Asgari Ücret = 1 x 1071,00 TL = 1071,00 TL.

Örnek (%25’lik Peşin Ödeme İndiriminin Olması): 01.04.2014 salı günü işyerinde çalışmaya başlayan işçinin işe giriş bildirgesi 05.05.2014 tarihinde, 01.04.2014 işe başlama tarihli olarak verilmiştir (30 günlük süre geçirilmiştir). İşverene tebliğ edilen idari para cezası, tebliğ tarihini izleyen 5. günde (ilk 15 günlük ödeme süresi içinde) ödenmiştir. Bu durumda işveren % 25’lik peşin ödeme indiriminden yararlanacaktır.

Ödenecek toplam tutar = 1 x Asgari Ücret x 0,75 (%25’lik indimden sonra tahsil edilecek olan ¾ oranı) = 1 x 1071,00 TL x 0,75 = 803,25 TL.

İşveren bu durumda 1071,00 TL yerine 803,25 TL ödeyecek ve 267,75 TL peşin ödeme indiriminden yararlanmış olacaktır.

Örnek (%81,25’lik İndirimin Olması): 01.04.2014 salı günü işyerinde çalışmaya başlayan işçinin işe giriş bildirgesi 25.04.2014 tarihinde (30 gün içinde), 01.04.2014 işe başlama tarihli olarak verilmiştir. İşverene tebliğ edilen idari para cezası da tebliğ tarihini izleyen 5. günde (ilk 15 günlük ödeme süresi içinde) ödenmiştir. Bu durumda işveren %75’lik indirimden yararlanacak ve ayrıca % 25’lik peşin ödeme indiriminden de yararlanacaktır.

Buna göre;

Ödenecek toplam tutar = 1 x Asgari Ücret x 0,25 (%75’lik indimden sonra tahsil edilecek olan ¼ oranı) = 1 x 1071,00 x 0,25 = 267,75 TL.

Bu indirime ilaveten %25’lik peşin ödeme indirimi de uygulanacak ve bu kez;

Ödenecek toplam tutar = 267,75 x 0,75 (%25’lik indimden sonra tahsil edilecek olan ¾ oranı) = 200,81

İşveren bu durumda 1071,00 TL yerine 200,81 TL ödeyecek ve 870,19 TL indirim alacaktır. Başka bir deyişle alt bentte öngörülen idari para cezasının sadece %18,75’ini ödeyecektir.

  1. Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarındaidari para cezası uygulanır (5510 sayılı Kanun md. 102/1/a/2).

Örnek (İndirimsiz İdari Para Cezası): Sosyal Güvenlik Denetmenlerince 10.04.2014 tarihinde işyerinde yapılan denetimde, işyerinde 01.04.2014 tarihinde çalışmaya başlayan ve fakat adına işe giriş bildirgesi verilmediği saptanan kayıt dışı bir çalışana rastlanmıştır. Tespit edilen hususlar işyeri durum tespit tutanağına kaydedilmiş ve akabinde de raporlanmıştır. İşveren, kendisine tebliğ edilen idari para cezasını, tebliği izleyen 40. günde ödemiştir (ilk 15 günlük ödeme süresinden sonra). Kuruma işe giriş bildirgesi verilmediği hususu Sosyal Güvenlik Denetmenlerince saptandığı için uygulanacak olan idari para cezası asgari ücretin 2 katı olacaktır.

Ödenecek toplam tutar = 2 x Asgari Ücret = 2 x 1071,00 = 2142,00 TL.

Örnek (%25’lik Peşin Ödeme İndiriminin Olması): Sosyal Güvenlik Denetmenlerince 10.04.2014 tarihinde işyerinde yapılan denetimde, işyerinde 01.04.2014 tarihinde çalışmaya başlayan ve fakat adına işe giriş bildirgesi verilmediği saptanan kayıt dışı bir çalışana rastlanmıştır. Tespit edilen hususlar işyeri durum tespit tutanağına kaydedilmiş ve akabinde de raporlanmıştır. İşverene tebliğ edilen idari para cezası, tebliğ tarihini izleyen 5. günde (ilk 15 gün içinde) ödenmiştir. Bu durumda işveren % 25’lik peşin ödeme indiriminden yararlanacaktır. Buna göre;

Ödenecek toplam tutar = 2 x Asgari Ücret x 0,75 (%25’lik indimden sonra tahsil edilecek olan ¾ oranı) = 2 x 1071,00 x 0,75 = 1606,50 TL.

  1. alt bendin uygulanmasında şartlar taşınmadığı için doğal olarak Kanun md. 102/2. fıkradaki %81,25’lik indirim uygulanmayacaktır.
  2. İşyeri esas alınmak suretiylebildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin 2 numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır (5510 sayılı Kanun md. 102/1/a/3).

Örnek (İndirimsiz İdari Para Cezası): Sosyal Güvenlik Denetmenlerince 17.01.2014 tarihinde işyerinde yapılan denetimde, işyerinde 01.01.2014 tarihinde çalışmaya başlayan ve fakat adına SGK’ya işe giriş bildirgesi verilmediği saptanan kayıt dışı bir çalışana rastlanmıştır. Tespit edilen hususlar işyeri durum tespit tutanağına kaydedilmiş ve akabinde de raporlanmıştır. Tanzim edilen rapor doğrultusunda işlem tesis edilmiş ve idari para cezası uygulanmıştır. Sosyal Güvenlik Denetmenlerince aynı işyerinde bu kez 12.06.2014 tarihinde bir denetim yapılmış ve işyerinde 15.05.2014 tarihinden beri kayıt dışı çalışan iki kişiye rastlanmıştır. Tespit edilen hususlar işyeri durum tespit tutanağına kaydedilmiş ve akabinde de raporlanmıştır. Aynı işyerinde son bir yıl içinde ikinci kez kayıt dışı çalışana rastlandığı için bu kez her bir çalışan adına ayrı ayrı olmak üzere beş asgari ücret idari para cezası uygulanacaktır. İşveren, kendisine tebliğ edilen idari para cezasını, tebliği izleyen 20. günde ödemiştir (ilk 15 günden sonra).

Ödenecek toplam tutar = 5 x Asgari Ücret x Kişi Sayısı = 5 x 1071,00 x 2 (iki kişi) = 10.710,00 TL.

Örnek (%25’lik Peşin Ödeme İndiriminin Olması): Sosyal Güvenlik Denetmenlerince 17.01.2014 tarihinde işyerinde yapılan denetimde, işyerinde 01.01.2014 tarihinde çalışmaya başlayan ve fakat adına SGK’ya işe giriş bildirgesi verilmediği saptanan kayıt dışı bir çalışana rastlanmıştır. Tespit edilen hususlar işyeri durum tespit tutanağına kaydedilmiş ve akabinde de raporlanmıştır. Tanzim edilen rapor doğrultusunda işlem tesis edilmiş ve idari para cezası uygulanmıştır. Sosyal Güvenlik Denetmenlerince aynı işyerinde bu kez 12.06.2014 tarihinde bir denetim yapılmış ve işyerinde 15.05.2014 tarihinden beri kayıt dışı çalışan iki kişiye rastlanmıştır. Tespit edilen hususlar işyeri durum tespit tutanağına kaydedilmiş ve akabinde de raporlanmıştır. Aynı işyerinde son bir yıl içinde ikinci kez kayıt dışı çalışana rastlandığı için bu kez her bir çalışan adına ayrı ayrı beş asgari ücret ceza uygulanacaktır. İşveren, kendisine tebliğ edilen idari para cezasını, tebliği izleyen 3. günde ödemiştir (ilk 15 gün içinde).

Ödenecek toplam tutar = 5 x Asgari Ücret x Kişi Sayısı x 0,75 (%25’lik indimden sonra tahsil edilecek olan ¾ oranı) = 5 x 1071,00 x 2 x 0,75 = 8.032,50 TL.

  1. alt bendin uygulanmasında şartlar taşınmadığı için doğal olarak 5510 sayılı Kanun md. 102/2. fıkradaki %81,25’lik indirim uygulanmayacaktır.
  2. alt bentle ilgili olarak vurgulanması gereken husus; bu cezanın “aynı işyeri”esas alınarak uygulanmasıdır. Aynı işyerinden kastedilen ise bir ticaret unvanı altında faaliyet gösteren işyerleri değil, ayrı ayrı sosyal güvenlik sicil numaraları alınmış her bir işyeridir. Örneğin; A Anonim Şirketine bağlı olarak aynı cadde üzerinde ve hatta karşı karşıya faaliyet gösteren ve ayrı ayrı sicil numaralarında işlem gören iki işyerinden birinde yapılan bir tespit, diğer işyerini salt ticaret unvanı aynı olmasından hareketle bağlamayacaktır. Bu iki işyerinden ilkinde ocak ayında, ikincisinde mart ayında yapılan denetimler her iki işyeri için de ilk denetim niteliğinde olacaktır. Ayrıca bu cezanın uygulanması için kayıt dışılığın, işverenin kendiliğinden bildirimi dışında Kurumca öğrenilmesi gerekmektedir. Örneğin; Sosyal Güvenlik Denetmenlerince bir işyerinde yapılan denetimde kayıt dışı çalışan tespit edilmiş ve gerekli işlemler yapılmıştır. Denetim tarihinden üç ay sonra bir çalışan için ve işverence kendiliğinden geriye dönük işe giriş bildirgesi verilmesi durumunda bu ceza uygulanmayacaktır. Bu durum, 3. alt bentte yer alan “…bu bendin 2 numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle…” ifadesinden anlaşılmaktadır.
  3. alt bentle ilgili olarak vurgulanması gereken diğer bir husus da son bir yıl içindeki ikinci tespitin, aynı sosyal güvenlik sicil numarasına sahip kişi için anlaşılması yanılgısıdır. 3. alt bendin girişinde açıkça “aynı işyerinden” bahsedilmiştir. Bu sebeple son bir yıl içinde aynı kişinin ikinci kez tespiti değil, son bir yıl içinde aynı işyerinde aynı ya da farklı kişilerin kayıt dışılığının tespiti gerekli ve yeterlidir.
Exit mobile version