Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Asgari Ücrete Ne Oldu?

Cem BALOĞLU
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi
cbaloglu@csgb.gov.tr

Kamuoyunun merakla beklediği asgari ücretle ilgili açıklama 30 Aralık 2015 tarihinde yapıldı ve 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olan asgari ücret, 2015/1 sayılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararının 31 Ocak 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte resmen yürürlüğe girdi. Peki, asgari ücretle ilgili olarak nasıl değişiklikler oldu?

Asgari ücret düzeyi 2016 yılı için günlük 54,9 TL (aylık 1.647,00 TL) olarak belirlenmiştir. Söz konusu rakam asgari ücretin bir günlük brüt tutarıdır. 01.07.2015 – 31.12.2015 tarihleri arasında geçerli olan asgari ücret brüt düzeyinin günlük 42,45 TL (aylık 1.273,50 TL) olduğu göz önüne alındığında, asgari ücretin brüt tutarının yaklaşık % 30 artırıldığı görülmektedir.

2016 Yılında Geçerli Olan Asgari Ücret

NET ASGARİ ÜCRET (BEKAR) 1.300,99 TL
NET ASGARİ ÜCRET (EVLİ EŞİ ÇALIŞMAYAN) 1.325,69 TL
NET ASGARİ ÜCRET (1 ÇOCUKLU) 1.344,22 TL
NET ASGARİ ÜCRET (2 ÇOCUKLU) 1.362,75 TL
NET ASGARİ ÜCRET (3 ÇOCUKLU) 1.387,45 TL
BRÜT ASGARİ ÜCRET 1.647,00 TL
İŞVERENE MALİYET 1.935,23 TL

Buna bağlı olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, asgari ücretin işverene olan maliyeti 1.935,23 TL olarak hesaplanmıştır. Ancak, bu maliyet hesabında işverenlerin beş puanlık sosyal güvenlik prim indirimden yararlandıkları kabul edilmiştir. Dolayısıyla, çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeyen, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeyen, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunan, yani kısacası beş puanlık indirimden yararlanma şartlarını taşımayan işverenler için maliyet 1.935,23 TL değil, 2.017,58 TL olacaktır.

Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5, üçüncü çocuk için %10, diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınmaktadır. Asgarî geçim indirimi, bu şekilde belirlenen tutar ile gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan % 15’lik oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanmaktadır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde ise iade yapılmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında, 2016 yılı için belirlenen asgari ücrete göre hesaplanan asgari geçim indirimi tutarları aşağıdaki tabloda gösterildiği gibidir.

2015 ve 2016 Yılları Asgari Geçim İndirimi Tutarları

ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ TUTARI 2015 YILI 2016 YILI
KENDİSİ İÇİN 90,11 TL 123,53 TL
EŞİ ÇALIŞMAYAN İÇİN 108,14 TL 148,23 TL
EŞİ ÇALIŞMAYAN VE 1 ÇOCUKLU İÇİN 121,65 TL 166,76 TL
EŞİ ÇALIŞMAYAN VE 2 ÇOCUKLU İÇİN 135,17 TL 185,29 TL
EŞİ ÇALIŞMAYAN VE 3 ÇOCUKLU İÇİN 153,19 TL 209,99 TL

2016 yılı için geçerli olan net asgari ücret hesabına, yukarıdaki tabloda gösterilen asgari geçim indirimi tutarları da dahil edilmiştir. Örneklendirecek olursak, kamuoyunun da yakından bildiği 1.300,99 TL’lik tutar, bekar bir mükellef için belirlenmiş olan 123,53 TL tutarındaki asgari geçim indirimini de içermektedir. Yani, 1.300,99 TL’lik tutara ayrıca 123,53 TL’lik asgari geçim indirimi tutarı ilave edilmeyecektir.

Asgari ücrete ilişkin genel uygulama altı aylık dönemler için geçerli olacak ücretlerin ayrı ayrı belirlenmesi şeklindeydi. Ancak, Asgari Ücret Tespit Komisyonunca 2016 yılı için belirlenen asgari ücret, önceki yıllardan farklı olarak, 2016 yılının tamamı için geçerli olacaktır. Dolayısıyla, belirlenen asgari ücret tutarının yılın ikinci yarısında artırılması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır.

Diğer yandan, ücretlerden Gelir Vergisi Kanununda belirtilen oranlar dahilinde gelir vergisi kesintisi yapılmaktadır. Gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife ise, 25.12.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlana Tebliğ ile güncellenmiştir. (Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No:290)

2016 Yılında Ücret Gelirlerine Uygulanacak Gelir Vergisi Tarifesi

GELİR DİLİMİ VERGİ ORANI
12.600,00 TL’YE KADAR % 15
30.000 TL’NİN 12.600 TL’Sİ İÇİN 1.890 TL, FAZLASI % 20
110.000 TL’NİN 30.000 TL’Sİ İÇİN 5.370 TL, FAZLASI % 27
110.000 TL’DEN FAZLASININ 110.000 TL’Sİ İÇİN 26.970 TL, FAZLASI % 35

Asgari ücretli çalışanların gelir vergisine esas bir yıllık toplam geliri 16.799,40 TL’dir. Dolayısıyla, asgari ücretliler, ekim ayından itibaren % 20’lik gelir vergisi dilimine girecektir. Bu da ekim ayından itibaren net ücretlerin 70,00 TL düşeceği anlamına gelmektedir. Yani, yılın ikinci yarısında bu kez ücretler artmayacak, aksine azalacaktır. Bununla birlikte, ücretlerdeki düşüşün işçiler kadar işverenlerce de yakından takip edilmesi gerekmektedir. Çünkü işçi ücretlerinden yapılacak gelir vergisi kesintilerinin ödenmesi işverenlerin sorumluluğundadır.

Asgari ücretin artması nedeniyle ortaya çıkan maliyetin 110,00 TL’sinin Hazine tarafından karşılanması gündemdedir. Ancak, konuya ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan açıklamadan, söz konusu teşvikten tüm işyerlerinin yararlanamayacağı, belirli şartlara haiz olan işyerlerinin yararlanabileceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, teşvikle ilgili olarak, yasal düzenleme henüz kesinlik kazanmadığından, bu aşamada değerlendirmelerde bulunmanın erken olduğu düşüncesindeyim.

Diğer taraftan, asgari ücrette meydana gelen artış, asgari ücretle işçi çalıştıran işyerlerinin fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vs. gibi işçilik maliyetlerini de artırmıştır. Aynı zamanda bu durum, işçi ve işveren kesimini yakından ilgilendiren ve kamuoyunda çokça tartışılan kıdem tazminatı konusunda düzenleme yapılmasını da yeniden gündeme getirmiştir. Bu noktada, çağdaş bir düzenleme olduğuna inandığım kıdem tazminatı fonu uygulamasını desteklemekle birlikte, yapılan asgari ücret zamlarıyla işveren kesiminin mağdur olduğu savının öne sürülerek, kıdem tazminatı tutarları konusunda işçi kesimi aleyhine değişiklik yapılmasını istemenin de doğru olmayacağı kanaatindeyim.

Exit mobile version