Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

2015 Yılı Konut Piyasası Analizi ve 2016 Yılı Beklentileri

Doç. Dr. Ali HEPŞEN
İstanbul Üniversitesi
Öğretim Üyesi
alihepsen@yahoo.com

Gayrimenkul sektörü tabiatı itibariyle arz-talep dengesine dayanmaktadır. Ülkemizde yıllardır yaşanan hızlı nüfus artışı, kültürel değişimler sonucu bölünen aileler, kentleşme, gelir düzeylerinin artması ve yaşam standartlarının yükselmesi nedeniyle gayrimenkullere olan talep sürekli bir artış göstermektedir. Arsa piyasası, yapı malzemesi, araç gereç, dayanıklı tüketim ve iş gücü piyasalarıyla olan bağlantıları nedeniyle gayrimenkul piyasası ve bu piyasanın önemli bir kısmını kapsayan konut, ülke ekonomisinin canlanması açısından da son derece önemlidir. 2015 yılı içerisinde inşaat sektörü büyüme oranı ile gayri safi yurt içi hâsıla (GSYİH) büyüme oranları karşılaştırıldığında, 2015 yılı içerisinde inşaat sektörü büyüme hızının GSYİH büyüme hızının altında kaldığı gözlemlenmiştir.

GSYİH BÜYÜME HIZI İNŞAAT SEKTÖRÜ BÜYÜME HIZI
2015 1 nci Çeyrek Dönem 2.5% -2.8%
2015 2 nci Çeyrek Dönem 3.8% 1.9%
2015 3 ncü Çeyrek Dönem 4.0% 1.9%

TÜİK tarafından yayınlanan güven endeksleri 0-200 aralığında değer alabilmekte, endeksin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini göstermektedir. Tüketici güven endeksi verilerinde 2015 Ocak-Kasım arasında %14 oranında; artış inşaat sektörü güven endeksinde ise %4 oranında bir azalış tespit edilmiştir.

TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ
Ocak 2015 67.7 81.1
Şubat 2015 68.1 87.5
Mart 2015 64.4 89.9
Nisan 2015 65.4 88.8
Mayıs 2015 64.3 89.9
Haziran 2015 66.4 88.7
Temmuz 2015 64.7 84.1
Ağustos 2015 62.4 82.1
Eylül 2015 58.5 77.2
Ekim 2015 62.8 73.2
Kasım 2015 77.2 78.2

2015 yılı itibariyle gelinen nokta konut kredilerinin bankacılık kesimi açısından önem taşımaya devam ettiğidir. 2015 yılı açıklanan en son veri (Ekim 2015) çerçevesinde bankacılık sektörü tarafından kullandırılan toplam konut kredisi hacmi 140 milyar TL’yi aşmış durumdadır ve buna karşılık takibe dönüşüm oranının %1’in altında oluşması kredi tarafında sağlıklı bir büyümeyi işaret etmektedir. Diğer taraftan, 2015 yılında konut kredisi faiz oranlarının yıl içerisinde %0.90 ile %1.21arasında değiştiği gözlemlenmiştir.

Sektör Genel Dağılımı-Ekim 2015 Banka Sayıları Sektör Payları Kredi Hacim Dağılımı (TL)
Toplam Bankacılık Sektörü 49 100.00% 141,037,840,000
Toplam Mevduat Bankaları 32 91.62% 129,212,832,000
Kamu Mevduat Bankaları 3 32.00% 45,128,296,000
Özel Mevduat Bankaları 11 47.82% 67,446,402,000
Yabancı Mevduat Bankaları 17 11.80% 16,638,134,000
Tas.Mevd.Sig. Fon.Devr. Bankalar 1 * *
Kalkınma ve Yatırım Bankaları 13 0.00% 900,000
Katılım Bankaları 4 8.38% 11,824,108,000

2016 yılındaki konut kredi hacim beklentileri değerlendirildiğinde ise, REIDIN Veri Uzmanı Olgun Aydın’ın ” Amerika Merkez Bankası (Fed)’nın faiz artış sinyali vermesi ile oluşabilecek zorlukların, Türkiye’nin dış finansmana olan bağlılığı göz önüne alındığında, Türkiye ekonomisinin de diğer Kırılgan 5’li ülke ekonomileri gibi olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Buna bağlı olarak 2016 yılının ilk çeyreğinde sektörün durağan geçeceğini, kredi artış hızının göreli olarak yavaşlayacağını ve beklentilerinin 2016’nın ilk çeyreğinde 3 Milyar TL’lik kredi artışının oluşabileceği” şeklindeki görüşlerinin öne çıktığını söylemek gerekir.

2005-2015 arasındaki süreç incelendiğinde BIST 100 Endeksinde risk getiri beklentisi yüksek olduğundan yıllar itibari ile getirideki değişkenliğin yüksek olduğu görülmektedir. Benzer durum Amerikan Doları ve Euro’da da karşımıza çıkmaktadır. Son dönemlerin popüler yatırım aracı Altın’da ise 2012 ve 2013 yılında kayıplar söz konusu olmuştur. Yatırımcılarına daha düzenli getiri sağlayan mevduat faiz oranlarının 2000’li yıllarda Türkiye’deki ekonomik gelişmeler paralelinde faizlerin düşmesine bağlı olarak yatırımcılarına her yıl bir önceki yıla oranla daha düşük getiri sağladığı kaydedilmiştir. Türk yatırımcılarının geleneksel yatırım aracı olarak ifade edebileceğimiz konut yatırımları ise özellikle uzun vadede diğer finansal yatırım araçlarına kıyasla her zaman iyi bir alternatif olmuştur. Konut fiyatlarındaki artışlar incelendiğinde son 4 yıllık dönemde enflasyon oranının iki katı oranında bir artışın sağlandığı görülmektedir, özellikle 2014 Kasım 2015 Kasım döneminde ise konut fiyatlarındaki artışı enflasyonun iki katından da fazla oranda artış gösterdiğini söylemek mümkündür.

Türkiye, özellikle 2001 finansal krizi oluşumunu takip eden yıllarda uyguladığı reformlar ve mali disiplin sayesinde, dünyanın 18 nci büyük ekonomisi olmuş durumda. Daha da önemlisi aynı dönemde global likidite bolluğunun ve ucuz finansman maliyetlerinin de etkisiyle ciddi miktarda dış kaynak sağlayan ve bunu özellikle de gayrimenkul piyasalarına yönlendiren bir ülke konumuna gelmiş bulunmaktayız. Ancak 2015 yılı sonrası sürece bakıldığında önemli risklerin de sektörel kararları etkileyeceğini söylemek mümkün. Bu doğrultuda Amerika Merkez Bankası (FED)’ndan beklenen parasal sıkılaştırmanın piyasalar ve ekonomiler açısından önemli bir dönüm noktası olması, ülke ekonomimizin ve sektörün 2016 yılında şekillenmesi anlamında belirleyici bir hal alıyor.

Exit mobile version