Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Gayrimenkul Alım Satımında Tapu Harcını Cezalı Ödemeyelim

Gayrimenkul Alım Satımında Tapu Harcı

Sema VADİ
Kırıkkale Defterdarlığı
Personel Müdürü
semavadi@hotmail.com

Giriş

Gayrimenkul sahibi vatandaşlar taşınmazlarını sattıklarında, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifede yer alan tarifeye göre tapu harcı ödemek zorundadır. Tapu harcı ödenmedikçe Tapu Müdürlüklerinde işlem tesis edilememektedir.

492 sayılı yasanın 63 üncü maddesi uyarınca gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu harcının matrahı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen gerçek devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanarak devir eden ve devir alandan ayrı ayrı binde 20 oranında tapu harcı tahsil edilmektedir. Ancak bu değerin, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden düşük olmaması gerekir. O halde, üzerinden tapu harcı alınacak en düşük matrah, devredilen gayrimenkulün emlak vergisi değeridir. Gerçek devir bedeli emlak vergisi değerinden fazla olması halinde, tapu harcı bu gerçek devir bedeli üzerinden hesaplanarak ödenecektir. [1]

Tapu harçları, işlemin yapıldığı yer vergi dairesine ödenir. Ancak Tapu Müdürlüklerince e-tahsilat uygulamasına geçildiğinden, tapu harçlarının farklı şehirlerdeki şubeleri de dâhil olmak üzere banka şubeleri, ATM’ler ve Görüntülü İşlem Merkezlerinden tahakkuk, tahsil ve kontrolü elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı gayrimenkullere ilişkin olarak tapu bilgilerinin yanı sıra birçok kamu ve özel sektör kurumundan düzenli bir şekilde bilgi temin etmektedir. [2]

Gelir İdaresi Başkanlığınca farklı kurum ve kuruluşlardan alınan bu veriler, analiz edilerek vergisel yükümlülüklerin mükellefler tarafından tam ve doğru bir biçimde yerine getirilmesi sağlanmaktadır. Bu kapsamda gayrimenkullere ilişkin olarak ödenmesi gereken harçların doğruluğu kontrol edilmekte ve eksik ödenen miktarlar, vergi dairelerince mükelleflerden cezalı olarak tahsil edilmektedir.

Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının (bir diğer ifadeyle harcın gerçek devir bedelinden daha düşük bir bedel üzerinden ödendiğinin) tespit edilmesi halinde, aradaki fark üzerinden hesaplanan harç ikmalen veya re’sen tarh edilerek hem gayrimenkulü devreden hem de devir alan adına  ayrı ayrı harcın % 25’i oranında vergi ziyaı cezalı olarak tarh ve tebliğ edilmektedir. [3]

Gayrimenkulünüzü banka kredisiyle de alsanız, tapu harcınızı yine gerçek devir bedeli üzerinden ödemeniz gerekir. Devir bedelinin bir kısmının banka kredisiyle bir kısmının ise nakit ya da banka havalesi ile ödenmesi halinde, bu şekilde ödenen tüm miktarların toplanması ve bu toplam üzerinden harç ödenmesi gerekmektedir. [4]

Müteahhitler satın aldığınız konutlar için ödeyeceğiniz toplam bedelden daha düşük bedelli fatura düzenlese bile, tapu harcının gerçek satış bedeli üzerinden hesaplanarak ödenmesi gerekir. Müteahhitler tarafından eksik fatura düzenlenmesi halinde bu durumu, en yakın vergi dairesine, 444 0 189 no’lu telefondan Vergi İletişim Merkezine bildirebilir veya www.gib.gov.tr adresinde yer alan “İhbar Bildirimi” menüsünden bildirimde bulunabilirsiniz. [5]

Örnek: Bay (A), bankadan çektiği kredi ile emlak vergisi değeri 100.000 TL olan gayrimenkulü 01.01.2015 tarihinde 200.000 TL  ödeyerek Bay (T)’ den satın alarak aynı gün tapuda işlem yaptırmıştır. Ancak Taraflar, tapuda alım satım bedelini 150.000 TL olarak beyan ederek, bu tutar üzerinden tapu harcı ödemişlerdir. Tarafların tapuda ödedikleri harç miktarı, beyan edilen 150.000 TL üzerinden hesaplanmış, alıcı ve satıcı tarafından ayrı ayrı (150.000 x ‰ 20) = 3.000 TL olmak üzere toplam 6.000 TL tapu harcı ödenmiştir.

İdarenin kurumlardan aldığı bilgileri analiz etmesi sonucu eksik beyan edilen matrahın tespit edilmesi üzerine tarh edilen vergi ve kesilen cezaya ilişkin ihbarname 13.06.2015 tarihinde Bay (A)’ya,  15.06.2015 tarihimde de  Bay (T)’ye tebliğ edilmiştir.

Alım-satım işlemi için beyan edilmiş olan 150.000 TL, emlak vergisi değerinin üzerinde olmakla birlikte, gerçek alım-satım bedeli olmadığından, gerçek alım-satım bedeli idarece tespit edilerek aradaki fark matrah (200.000 TL-150.000 TL = 50.000 TL) üzerinden alıcı ve satıcı adına cezalı harç tarhiyatı yapılmıştır.

Buna göre, gerçek alım-satım bedeli üzerinden tapu harcı ödemediği tespit edilen alıcı ve satıcı adına ayrı ayrı olmak üzere fark matrah üzerinden (50.000 TL x ‰ 20) = 1.000 TL tapu harcı ve (1.000 TL x %25) = 250 TL vergi ziyaı cezası tarh edilecek ve ayrıca hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

Ülkemizde vergi kaybına yol açan ve ciddi boyutlara ulaşan ve üzerinde durulması gereken diğer bir husus ise; kayıtsız aracılık hizmetleridir. Yani,  alım-satım işleminize aracılık eden kişilere (emlakçı vb. gibi) ödemiş olduğunuz komisyon tutarları kayıt altına alınmalıdır. Bunun içinde o kişilerden fatura alınması gerekmektedir. Bu bedeller için komisyon faturası düzenlemeyen kişileri en yakın vergi dairesine, 444 0 189 no’lu telefondan Vergi İletişim Merkezine bildirebilir veya www.gib.gov.tr adresinde yer alan “İhbar Bildirimi” menüsünden bildirimde bulunabilirsiniz. [6]

Taşınmaz alım satım işleminizi taşınmazınızın bulunduğu ilçenin tapu müdürlüğünde, başka bir şehirde oturuyor iseniz size en yakın tapu müdürlüğüne giderek yapabilirsiniz. Tüm tapu müdürlükleri birbirleri adına işlem yapmaya yetkilidir. Ayrıca yurt dışında da Berlin Başkonsolosluğu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Temsilciliğinde işlem yaptırabilirsiniz. [7]

Tapu müdürlüklerinde yapacağınız işlemleri için Alo 181 Tapu ve Kadastro hattını arayarak veya (https://randevu.tkgm.gov.tr) adresinden online başvuru yaparak randevu alabilir, size gönderilecek kısa mesaj (SMS) doğrultusunda işleminizi belirlenen gün ve saatte yapabilirsiniz. [8]

Mükellefin idareye bildirdiği vergi matrahının kanunlara uygunluğu ve doğruluğu vergi dairesi tarafından her zaman incelenebilir. Vergi Dairesince yapılan kontrol ve incelemeler sonunda mükellefin eksik veya hatalı beyanda bulunduğu veya hiç beyanda bulunmadığı tespit edilirse, inceleme sonucunda ortaya çıkan fark matrah üzerinden ikmalen, re’sen veya idarece vergi tarh edilir. İkmalen re’sen ve idarece yapılan tüm tarhiyatlar için vergi dairesince ihbarname düzenlenir. Düzenlenen bu ihbarnameler  varsa muhatabın elektronik tebligat adresine   yoksa tebliğ edilmek üzere mükelleflerin bilinen adreslerine posta yolu ile gönderilir.

2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “ Hak Arama Hürriyeti ” başlıklı 36 ncı maddesinin 1. fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmü yer almaktadır.

Bu hükümden hareketle  ihbarnameyi tebellüğ eden mükellefler :

Cezaları Bir Dilekçe İle İndirimli Olarak Ödeme

Vergi Usul Kanununda belli şartlara uyulması halinde, kesilmiş olan vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında belli nispetlerde indirim yapılması kabul edilmiştir.

Kural olarak, mükellef veya sorumlu cezalarda indirme talebinde bulunabilir. İndirimden faydalanmak için vergi ve/veya ceza ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 30 gün içinde ilgili vergi dairesine başvurulması gerekmektedir.

Mükellef, vergi farkını ve indirimden sonra kalan vergi cezasını dava konusu yapmaksızın vadesinde  yada 6183 sayılı kanunda öngörülen neviden teminat göstererek vadesinin bitim tarihinden itibaren  3 ay içinde ödeyeceğini bildirirse Vergi Usul Kanunun “Vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirme” başlığı altında düzenlene  376 ncı maddesi uyarınca birinci defada vergi ziyaı cezalarında yarısı indirilmektedir. [9]

Talep ve Ödeme

Ödeme süresi 30 günlük başvuru süresinin son gününü izleyen günden başlamaktadır. Çünkü vadesi geçmiş olan verginin ödeme süresi VUK nun 112 nci maddesine göre tahakkuk tarihinden itibaren bir ay 368 inci maddeye göre de cezanın ödeme süresi dava açma süresinin bittiği tarihten itibaren başlayarak bir aydır. Vergi mahkemesinde dava açma süresi özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde,  tebliğin veya tebliğ yerine geçen işlemin yapıldığı, tarihi izleyen günden itibaren otuz (30) gündür. [10]

VUK 376 madde indirim talebi yapıldıktan sonra ödeme açısından indirilmiş miktarın 1 ay içerisinde yatırılması zorunludur. Ayrıca indirilmiş miktarın ödeme süresi, teminat verilmesi veya gösterilmesi halinde vadenin bitiminden itibaren 3 aya kadar çıkarılabilmektedir.

Uzlaşmadan Faydalanmak İsteyenlerin Uzlaşmadan Vazgeçip  İndirim Talebinde Bulunması

Uzlaşma talebinde bulunan mükellef; Uzlaşma Yönetmeliğinin “Uzlaşma ve Cezalarda İndirme” başlıklı 14 maddesinde “Uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma tutanağını imzalayıncaya kadar uzlaşma talebinden vazgeçtiğini beyan ederek adına salınan cezalar hakkında Kanunun 376 ncı maddesinin uygulanmasını isteyebilir.” belirtilen amir hükmü uyarınca başvuru süresi fiilen 30 gün aşmaktadır. Uzlaşma tutanağı imzalandıktan sonra söz konusu indirim hakkı ortadan kalkar.[11]

Dava açanlar da indirim imkanından faydalanamaz. Ancak uzlaşmada olduğu gibi açılan davada karar verilmeden önce davadan vazgeçip cezalarda indirme müessesesinden yararlanmayı talep etmek mümkündür. Bu konuda yargı organlarınca bir karar verilmemiş olması gerekir. İndirim  talebi sonucu cezaların belli bir kısmı ortadan kalkar. Ayrıca ortadan kalkan cezaya isabet eden gecikme zammından da kurtulunmuş olur.

Yukarıda verilen örnekte belirtilen Bay (A), 11.07.2015 tarihinde ilgili vergi dairesine başvurarak kesilen cezaya karşı itirazı olmadığını, süresinde ödeyeceğini beyan ederek, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 376. maddesine göre ceza indirim talebinde bulunmuştur.

Burada ceza muhatabı Bay (A)’nın  başvurusu yasal süre içerisinde olduğundan kabul edilir. Şayet, 13.08.2015 tarihine kadar öderse, vergi ziyaı cezasının yarısı olan 250/2=125 TL indirim yapılarak kalan 125 TL vergi ziyaı gecikme zammıyla birlikte ödeyecektir.

6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat gösterilmesi halinde vergi ve ceza vadenin bitiminden (13.07.2015)  itibaren üç ay (13.10.2015) içinde ödenebilir. Kural olarak teminatın da cezada indirme talep süresi içinde ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde gösterilmesi gerekmektedir. Bu süre içinde (ödeme süresi içinde) gecikme zammı istenmez.

Vadesi geçmiş vergi miktarı ile cezanın  arta kalanının Bay (A) tarafından yukarıda belirtilen sürelerde ödenmemesi halinde veya dava konusu yapması halinde ceza indiriminden yararlanamaz. Teminat gösterdiği için 3 ay uzayan ödeme süresi sonunda da ödenmezse ihbarnamenin tebliğini izleyen 30 günün bitimi tarihi itibariyle vergi ve ceza tahakkuk etmiş olur, teminat gösterilmiş olması vergi ve ceza için tahakkuk tarihinin de uzamasını gerektirmez.  [12]

Uzlaşma

İdare ile masaya oturup el sıkışarak cezanın büyük bölümünden kurtulabilirsiniz. Salınan vergiler ve bunlara ilişkin cezalar konusunda yargı yoluna başvurmadan, vergi idaresi ile anlaşmak amacıyla başvurabilecekleri idari bir çözüm yoludur. Kamu alacağının kısa sürede tahsilini sağlayan uzlaşma, aynı zamanda mükellefin yargı sürecinde katlanacağı maliyetleri ve bürokratik işlemleri de ortadan kaldırmaktadır.

Uzlaşma, vergi idaresinin tek taraflı olarak yaptığı idari bir işlem değildir. İdari işlemler hakkında yargı yoluna gidilebilmesine karşın, uzlaşmanın vaki olması halinde üzerinde uzlaşılan hususlar hakkında yargı yoluna gidilememektedir.

Uzlaşma sonucunda, dosyanın durumuna ve mükellefin haklılığına göre vergi ve cezada indirim yapılır. Yapılacak indirim oranı tamamen uzlaşma komisyonunun inisiyatifindedir. Uzlaşma talebinin vergi veya ceza ihbarnamesinin mükellefe tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içinde yapılması şarttır.  

Uzlaşma talebi için mükellefin bizzat veya resmî vekâletini haiz vekili vasıtasıyla (tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin kanunî temsilcileri vasıtasıyla) ve yazı ile yetkili uzlaşma komisyonuna müracaat etmesi gerekmektedir. Uzlaşma talebine ait dilekçe, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi veya uzlaşmaya yetkili komisyonların sekretarya hizmetlerini yürütmekle görevli birime verilir. Bu dilekçenin taahhütlü posta ile gönderilmesi de mümkündür. Dilekçe yerine geçen “Uzlaşma Talep Formları” vergi dairelerinden ve Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinden http://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/dilekcematik temin edilebilir.[13]

Uzlaşma talebi, ihbarnamede yazılı vergi ve cezanın tamamı için yapılır. Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamaz. Mükelleflerin tarhiyat sonrası uzlaşmaya başvurabilmeleri için; bağlı oldukları vergi dairesi tarafından tarh edilmiş vergi ve/veya kesilmiş cezayı gösteren vergi/ceza ihbarnamesinin mükellefe tebliğ edilmiş olması gerekmektedir.

Uzlaşma talebinin geçerli olduğunun anlaşılması halinde uzlaşma görüşmesine katılmak üzere mükellef veya vekiline uzlaşma davetiyesi gönderilir.

Uzlaşma davetiyesi; görüşmenin tarihi, yeri ve saati, görüşmelere bizzat katılınması veya resmi vekâlete sahip vekilin bulundurulması gerektiği hususlarını içerir ve görüşme tarihinden en az 15 gün önce mükellefe tebliğ edilir. Mükellefin istemesi halinde 15 günlük süreye bağlı kalınmadan daha önceki bir tarih de, uzlaşma günü olarak belirlenebilir.

Komisyonun belirlenen günde toplanamayacağının anlaşılması ve Uzlaşma müzakeresinin belirlenen günde sonuçlandırılamaması veya daha ayrıntılı bir inceleme yada araştırma yapılmasını gerektirmesi halinde ve  Mükellefin mücbir sebep halleri nedeniyle toplantıya katılamadığının mükellef tarafından ispat veya tevsik edilmesi şartıyla uzlaşma görüşmesi ya aynı gün belirlenen yada sonradan belirlenerek mükellefe bildirilecek bir başka tarihe ertelenebilir.

Uzlaşma görüşmesi sonunda, komisyonun teklifinin mükellefçe kabul edilmesi durumunda “uzlaşma vaki olmuş” sayılır. Uzlaşmanın vaki olması halinde, üç nüsha olarak düzenlenen uzlaşma tutanağı komisyon başkan ve üyeleri ile mükellef veya vekili tarafından imzalandıktan sonra, bir örneği mükellef veya vekiline derhal verilir.

Uzlaşmanın mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi dışındaki bir komisyonda yapılması halinde; kalan iki nüshadan biri gerekli işlem yapılmak üzere üç gün içinde ilgili vergi dairesine gönderilir, diğeri ise uzlaşma komisyonunda oluşan dosyada saklanır. [14]

Uzlaşmanın Temin Edilememesi

Mükellef veya vekilinin uzlaşma komisyonunun davetine katılmaması, komisyona geldiği halde uzlaşma tutanağını imzalamaması veya tutanağı ihtirazi kayıtla imzalamak istemesi durumunda uzlaşma temin edilememiş sayılır. Komisyonca bu durumu belirten üç nüsha tutanak düzenlenir ve bir örneği gelmişse mükellefe veya vekiline verilir. [15]

Uzlaşmanın mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi dışındaki bir komisyonda yapılması söz konusu ise; mükellefin uzlaşma davetine uymaması veya tutanağı almaktan kaçınması halinde tutanağın bir örneği dosyasında kalmak üzere, iki örneği de gereği yapılmak üzere üç gün içinde mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine gönderilir. Bu tutanak tahakkuk fişi yerine geçer  uzlaşılan vergi ve cezaların uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihten itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Vergi dairesi verginin normal vade tarihinden uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar verginin aslı üzerinden gecikme faizi hesaplayacaktır. [16]

Örneğimizdeki Bay (T); 10.07.2015 tarihinde Vergi  Dairesi  Uzlaşma  Komisyonu  Başkanlığına dilekçe ile başvurarak uzlaşma talebinde bulunmuştur. İdare tarafından 20.07 2015 tarihinde uzlaşmanın 06.08.2015 tarihinde olduğu tebliğ edilmiş  ve uzlaşma 06.08.2015 tarihinde vaki olmuştur.

Uzlaşma toplantısında vergi aslı 1000,00 TL aynen vergi ziyaı cezası 50,00TL olarak ödenmesi hususunda uzlaşılmıştır.Buna göre mükellefin uzlaşılan vergi ve ceza tutarı ile 01.01.2015  tarihinden uzlaşmanın vaki olduğu tutanağın düzenlendiği 06.08.2015 tarihine kadar hesaplanacak gecikme faiziyle birlikte 1 ay içerisinde 06.09.2015 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir.

Üzerinde uzlaşılması sonucu tahakkuk ettirilen vergi ve bu vergiye ilişkin hesaplanan gecikme faizi ile vergi ziyaı cezasının vadesinde ödenmemesi uzlaşmayı geçersiz kılmaz. Uzlaşmanın temin edilememesi durumunda görüşmeye konu vergi ve/veya ceza için yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. [17]

Uzlaşma komisyonunun teklifinin mükellef tarafından kabul edilmemesi nedeniyle uzlaşma sağlanamazsa yani uzlaşma vaki olmazsa, komisyon nihai teklifini tutanağa geçirir.

Uzlaşmanın temin edilemediğine dair alınan tutanak mükellefin bilinen en son adresine alma haberli olarak gönderilir. Mükellef uzlaşmanın vaki olmadığına ilişkin tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilir. Bu durumda, dava açma süresi bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu süre tutanağın tebliğ tarihinden itibaren 15 güne kadar uzar.  Mükellefin, dava açma süresinin son günü akşamına kadar komisyonun nihai teklifini kabul ettiğini bir dilekçe ile vergi dairesine bildirmesi halinde bu tarih itibariyle uzlaşma vaki olmuş sayılır ve buna göre işlem gerçekleştirilir. [18]

İdari Mercilere Başvuru

Vergi tarh, tahakkuk, tebliğ aşamalarından geçerken istemeden de olsa zaman zaman mükellef veya hazinenin leh veya aleyhine hatalar yapılabilmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 116. maddesinde; vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması “Vergi Hatası” olarak tanımlanmıştır. Mezkur Kanun’un 119. maddesinde ise vergi hatalarının; mükellefin müracaatı ile de ortaya çıkarılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Vergiye müteallik hesap hataları ya da vergilendirme Hataları zaman aşımı süresi içerisince her zaman düzeltilebilir. Başvuru süresi ile ilgili olarak zaman aşımına uğramamış olması şartıyla belli bir süre yoktur . bu nedenle Vergilendirilmede hata yapıldığını düşünen mükellefler yazılı düzeltme taleplerini  vergi dairesine zaman aşımı süresi içerisinde iletebilirler. Vergi hatalarının düzeltilmesine ilgili vergi dairesi müdürü karar verir. Bu hatalar düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde fazla vergi düzeltme fişine dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunur. [19]

Düzeltme, vergi hatalarının yargı mercilerine gidilmeksizin hatayı yapan vergi dairesince ortadan kaldırılmasına yönelik idari bir işlemdir. Mükelleflerin vergi uyuşmazlıklarında, dava açmadan önce sadece işlemi yapmış olan idari makama başvuru yapma imkânı bulunmaktadır. Ancak, bu başvuru hiçbir zaman mükelleflerin yasal hakları olan vergi mahkemesinde dava açma, cezada indirim talebi ile uzlaşma talebinde bulunma sürelerini uzatmaz.

Düzeltme talepleri, vergi dairesi müdürü tarafından “30 gün içinde” karara bağlanır.  Söz konusu yetki doğrudan doğruya vergi dairesi müdürlerine verilmiş olduğundan başkasına devredilemez. Vergi hatalarının düzeltilmesinde hatanın tutarı yönünden herhangi bir sınırlama getirilememiştir. Buna göre, vergi dairesi hatanın miktarına bakmaksızın düzeltilmesine karar verebilecektir. [20]

Vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra, vergi dairesine yaptıkları düzeltme işlemleri reddolunanlar, Vergi Usul Kanunu’nun 124. maddesi uyarınca, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı’na başvurabilirler. Bu durumda, düzeltmeye yetkili organ Maliye Bakanlığı olmakta ancak düzeltme işlemleri vergi dairesince yapılmaktadır. [21]

Dava açma süresinde (30 gün), tarhiyatı yapan vergi dairesinden İYUK 10. ve 11. maddelere göre düzeltme talebinde bulunan  mükellef, örneğin dava açma süresinin 25. günü düzeltme talebinde bulunmuş olsa, düzeltme talebinin reddi halinde kalan 5 günlük süre içinde vergi mahkemesine dava açabilmektedir.

Yine vergi hatalarına ilişkin olmak şartıyla dava süresi geçmişse 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde vergi dairesinden düzeltme talep edilebilmekte, talebin reddi üzerine Maliye Bakanlığına VUK.’nun 124. maddesine göre şikayet yoluyla başvuruda bulunulmakta, buradan alınan red cevabı (60 gün) içinde Danıştay’da dava açılabilmektedir.

Vergi Kanunları uyarınca, iadesi gereken vergilerin, ilgili mevzuatı gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde, bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz, 120 nci madde hükümlerine göre red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödenir. Fazla ve yersiz tahsilatın mükelleften kaynaklanması halinde müracaat tarihinden diğer hallerde tahsil tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar hesaplanacak faiz ile iade edilecektir.

Şikâyet Yoluyla Maliye Bakanlığına Başvuru

Düzeltme taleplerinin, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yapılması ve bu talebin reddi durumunda; mükelleflerin dava açma yoluna gitmeleri mümkün bulunmadığından; şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına gitmelerine Vergi Usul Kanunu’nun 124. maddesi ile olanak sağlanmıştır. Şikayet yoluyla başvuru hakkını kullanmak için öncelikle düzeltme zaman aşımı süresi içinde vergi dairesine başvurarak düzeltme talebinde bulunmak gerekir. Vergi dairesinin düzeltme talebini reddetmesi durumunda şikayet yoluna başvurulur. İdari Yargılama Usulü Kanunu’ndaki 60 günlük cevap süresi esas alınarak vergi dairesinin bu süre içinde cevap vermemesi durumunda da şikayet yoluna başvurulur. Düzeltme talebi üzerine, idarenin 60 gün içinde cevap vermesi gerekir. Altmış gün içinde cevap verilmezse, istek reddedilmiş sayılarak dava hakkı kullanılır. İYUK’un 10/2.maddesinde yer alan “Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.”hükmü amirdir. Maliye Bakanlığı şikayeti reddederse ya da 60 günlük süre içinde cevap vermezse, düzeltme talebinde bulunan kişi,   dava yoluna başvurabilir. [22]

Düzeltme başvurusu vergi dairesince reddolunduktan sonra şikayet yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvuran mükelleflere Maliye Bakanlığı’nın açık ret cevabı vermesi veya 60 günlük süresinde cevap vermemek suretiyle zımni ret cevabı vermesi üzerine mükelleflerin yaptıkları düzeltme başvurusunun reddolunması durumunda söz konusu idari işlemin iptal edilmesi hususunu yargıya taşımaları mümkündür. [23]

Bu durumda mükellefler bağlı oldukları vergi dairesinin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesinde talebin reddi yazısının tebliğini veya cevap vermeyerek geçirilen 60günün bitimini izleyen 30 gün içinde dava açabileceklerdir.

Dava Açma

2577 sayılı Yasanın 7. maddesine göre vergi mahkemelerinde dava açma süresi  vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarla ilgili olarak tebliğ yapılan hallerde   tebliğin yapıldığı  tarihi izleyen günden itibaren  30 gündür.

Sürenin başlangıcı, mükellefe vergi ve cezaların tebliğ tarihini takip eden günden başlamaktadır. Ancak aşağıdaki durumlarda bu süre uzayabilmektedir. Bu durumlar şöyle sıralanabilir:

Süre geçtikten sonra dava açılamaz. Dava açılması halinde İYUK.nun  5. maddesine göre sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmektedir. [24]

Emlak vergisi değeri tespit yöntemi ile  gerçek değerler tespit edilememektedir. Mevzuatın yapısı gereği kimisi çok düşük, kimisi çok yüksek belirlenmektedir. Mesela aynı büyüklükte olması şartıyla, bahçe duvarı gören zemin kat ile önü açık üst katların, aynı yol üzerinde güney cepheli yer ile kuzey cepheli yerin emlak vergisi değeri aynıdır. Oysa aynı binada aynı yol üzerinde aynı taşınmaz üzerinde bulunan binaların gerçek değerleri arasında uçurum vardır. Ayrıca, aynı gayrimenkulün emlak vergisi değeri farklı, satış değeri farklı, kaydi değeri farklı, banka kredisine esas değeri farklı,  kamulaştırma değeri farklıdır.

Gayrimenkulün gerçek değeri yeterli eğitimi almış bu işin uzmanı kişi ve gruplarca objektif yöntemlerle belirlenmeli, , emlak vergisi de tapu harcı da aynı değer üzerinden alınmalı, fatura muhteviyatı aynı değeri taşımalıdır. Daha da ötesi tüm işlemlerde aynı değer geçerli olmalıdır.

KAYNAKLAR

[1]­­ 492 Sayılı Harçlar Kanunu (17.07.1964 tarih ve 11756 sayılı Resmi Gazete)

[2] http://www.gib.gov.tr/mukellef-hizmetleri/tapu-islemlerinde-gercek-degerin-beyani

[3] http://www.gib.gov.tr/mukellef-hizmetleri/tapu-islemlerinde-gercek-degerin-beyani

[4] http://www.gib.gov.tr/mukellef-hizmetleri/tapu-islemlerinde-gercek-degerin-beyani

[5] http://www.gib.gov.tr/mukellef-hizmetleri/tapu-islemlerinde-gercek-degerin-beyani

[6] http://www.gib.gov.tr/mukellef-hizmetleri/tapu-islemlerinde-gercek-degerin-beyani

[7] http://www.gib.gov.tr/mukellef-hizmetleri/tapu-islemlerinde-gercek-degerin-beyani

[8] http://www.gib.gov.tr/mukellef-hizmetleri/tapu-islemlerinde-gercek-degerin-beyani

[9] 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu

[10] ÖZYER Mehmet Ali, Açıklama ve Örneklerle Vergi Usul Kanunun Uygulaması

[11] Uzlaşma Yönetmeliği

[12] ÖZYER Mehmet Ali, Açıklama ve Örneklerle Vergi Usul Kanunun Uygulaması

[13] Maliye Bakanlığı Gelir idaresi Başkanlığı Vergi Dairesince Yapılan Tarhiyatlarda Mükellefin   İdari Başvuru Yolları (Uzlaşma, Cezalarda İndirim, İdari Mercilere Başvuru) Rehberi 2011

[14] Maliye Bakanlığı Gelir idaresi Başkanlığı  Vergi Dairesince Yapılan Tarhiyatlarda Mükellefin   İdari Başvuru Yolları (Uzlaşma, Cezalarda İndirim, İdari Mercilere Başvuru) Rehberi 2011

[15] Maliye Bakanlığı Gelir idaresi Başkanlığı  Vergi Dairesince Yapılan Tarhiyatlarda Mükellefin   İdari Başvuru Yolları (Uzlaşma, Cezalarda İndirim, İdari Mercilere Başvuru) Rehberi 2011

[16] Maliye Bakanlığı Gelir idaresi Başkanlığı  Vergi Dairesince Yapılan Tarhiyatlarda Mükellefin   İdari Başvuru Yolları (Uzlaşma, Cezalarda İndirim, İdari Mercilere Başvuru) Rehberi 2011

[17] Uzlaşma Yönetmeliği

[18] Uzlaşma Yönetmeliği

[19] İdari Çözümler Vergi Hataları -VergiNet

[20] PEHLİVAN Yafes Vergi Hatalarının Düzeltilmesi makale – Legal İş Platform

[21] PEHLİVAN Yafes Vergi Hatalarının Düzeltilmesi  makale – Legal İş Platform

[22] PEHLİVAN Yafes Vergi Hatalarının Düzeltilmesi  makale – Legal İş Platform

[23] Vergi İdaresince Yapılan Tarhiyatlarda Mükellefin İdari Başvuru Yolları 2008

[24] 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu

Exit mobile version