Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Merkez Bankasından Hükümete Açık Mektup

Merkez Bankasından Hükümete Açık Mektup

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Tarih: 31 Ocak 2017

Sayın Mehmet ŞİMŞEK
BAŞBAKAN YARDIMCISI
ANKARA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (Merkez Bankası) Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca, enflasyonun hedeften belirgin olarak sapması durumunda Merkez Bankası’nın sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerekmektedir. 9 Aralık 2015 tarihinde yayımlanan “2016 Yılı Para ve Kur Politikası” başlıklı temel politika metninde belirtildiği gibi, 2016 yılı için enflasyon hedefi Hükümetle beraber yüzde 5 olarak belirlenmiştir. Yine aynı metinde, yıl sonunda enflasyonun hedeften belirgin olarak (her iki yönde de 2 puandan daha fazla) sapması halinde Hükümete bir açık mektup yazılacağı ifade edilmiştir. 2016 yıl sonu itibarıyla enflasyon yüzde 8,53 düzeyinde gerçekleşmiş ve hedefin belirgin olarak üzerinde kalmıştır. Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır.

2016 Yılında Enflasyonu Belirleyen Faktörler

2016 yılının ilk Enflasyon Raporu’nda (ER 2016/I) yıl sonu için öngörülen enflasyon tahmininin orta noktası yüzde 7,5 olarak belirtilmişti. Ancak, yıl içinde söz konusu tahmine ilişkin varsayımlarda gözlenen sapmalar ve enflasyon dinamiklerini etkileyen gelişmeler sonucunda yıl sonunda enflasyon daha yüksek bir oranda gerçekleşmiştir.

2016 yılında enflasyonun hedefin üzerinde gerçekleşmesinde etkili olan temel unsurların başında vergi ayarlamaları, ücret artışları ve Türk lirasında gözlenen değer kaybı gelmektedir. Yıl başında asgari ücrete yapılan yüksek oranlı artışın genel ücret seviyesini artırması, hem maliyet hem de gelir kanalıyla, tüketici fiyatları üzerinde etkili olurken; yıl içinde tütün ve alkollü içecekler ile akaryakıt ve otomobilde yapılan ÖTV ayarlamaları da enflasyonu olumsuz etkilemiştir. Yılın son çeyreğinde Türk lirasındaki değer kaybı ve döviz kurunda gözlenen yüksek oynaklık ise, enflasyon üzerinde maliyet yönlü doğrudan etkilerinin yanında, beklenti ve genel fiyatlama davranışları kanalıyla da etkili olmuştur.

Küresel para politikalarına dair belirsizliklerin arttığı 2013 yılının ortalarından itibaren gelişmekte olan ülke para birimlerinde belirgin değer kayıpları yaşanmıştır. 2016 yılında da bu görünümün sürmesine ek olarak jeopolitik gelişmelerin de etkisiyle Türk lirası döviz kuru sepeti karşısında yaklaşık yüzde 11 değer kaybetmiştir. Değer kaybının büyük bir kısmının yılın son çeyreğinde gerçekleşmesi nedeniyle yıl genelinde birikimli döviz kuru etkilerinin azaldığı görülmüştür. Nitekim temel mal grubu yıllık enflasyonu Kasım ayına kadar belirgin olarak gerilemiş, ancak yılın son çeyreğindeki değer kaybının yansımalarıyla Aralık ayında tekrar yükseliş kaydetmiştir.

2016 yılı başında, 2004 yılından bu yana en düşük seviyesine gerileyen uluslararası petrol fiyatları, yıl genelinde yükseliş eğilimi sergileyerek Aralık ayı itibarıyla yıllık yüzde 40’ın üzerinde artış göstermiştir. Buna ek olarak Türk lirasındaki değer kaybı ve akaryakıt ürünlerindeki ÖTV artışı ile enerji grubunda yıllık enflasyon bir önceki yıla kıyasla belirgin olarak yükselmiştir. Elektrik fiyatlarında yıl başında kaydedilen artışa karşın, doğalgaz fiyatlarındaki indirim ile enerji grubundaki yönetilen fiyatların toplam katkısı ise sınırlı olmuştur.

Enflasyona katkısı yıl genelinde en çok yükselen alt grup alkollü içecekler ve tütün ürünleri olmuştur. Bu grupta Ocak ve Aralık aylarında yapılan ÖTV ayarlamalarına ek olarak, Temmuz ayında tütün ürünlerinde firmalar da fiyat artışına gitmiştir. Böylece alkollü içecekler ve tütün ürünleri grubunun yıllık enflasyona katkısı 1,6 puana ulaşmıştır.

Yıl genelinde hizmet enflasyonu da yüksek seyretmiştir. İktisadi faaliyetteki yavaşlama, turizm sektöründeki gelişmeler ve gıda enflasyonundaki ılımlı seyrin sınırlayıcı etkisine karşın, reel birim ücretlerdeki belirgin artış, Türk lirasındaki değer kaybı ve enflasyon beklentilerindeki yukarı yönlü seyir hizmet enflasyonunun yüksek seyrindeki temel etkenler olmuştur.

Diğer yandan gıda fiyatları, geçmiş yılların aksine, 2016 yılında tüketici enflasyonunu sınırlamıştır. Tarım ürünlerindeki olumlu arz koşullarına ek olarak Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme Komitesi’nin aldığı tedbirlerin etkisi, turizm sektöründeki yavaşlama ve Rusya’nın uyguladığı ambargoya bağlı arz fazlası neticesinde yıllık gıda enflasyonu tarihsel ortalamaların belirgin olarak altında kalmıştır.

Tamamı İçin Tıklayınız

 

Exit mobile version