Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

1 Mart Muhasebe Gününde Mesleki Açıdan Yetkisiz Sorumluluk Üzerine Değerlendirme

1 Mart Muhasebe Günü

Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba444@mynet.com

Bugün 1 Mart Muhasebe Günü

Giriş; “Muhasebe” nin bugünkü ekonomik sistemdeki tanımı; işletme varlıklarının ve kaynaklarının üzerinde değişim yaratan mali nitelikteki (para ile ifade edilebilen) işlemleri kaydetme, sınıflandırma, özetleyerek raporlama, analiz etme ve yorumlama suretiyle; ilgili kişi ve kurumlara rapor halinde sunulduğu bilim ve sanat olup bu işi yapan kişiye ise ‘Muhasebeci’ denilmektedir

Ülkemizde; 1850-1990 yılları arasında yapılan çalışma ve gayretlere rağmen, yasal bir statüye kavuşamayan muhasebe mesleği, meslek camiasının uzun yıllar verdiği uğraşlar sonucunda 13 haziran 1989 tarihli 20194 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik meslek yasası ile yasal statüye kavuşmuştur.

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin ve Yeminli Mali Müşavirlerin yetkileri ve sorumluluğu konusunda yapılan yeni düzenlemeler, 3568 sayılı kanunun meslek mensuplarına sağladığı kazanımları ve yirmi sekiz yıllık mesleki birikimi yok saymaktadır. 28 yıldır uygulanan “Yetkisiz Sorumluluk”  sonucunda bugün yapılan düzenlemelerle, vergi beyannamelerinin gönderilme yetkisi de meslek mensubunun elinden alınmaya çalışılmaktadır. Bunu kabullenmemiz asla mümkün değildir. Tüm Türkiye’de 1 Mart’ın Muhasebe günü olarak kutlandığı bir günde, mesleki açıdan yetki ve sorumluluklar konusunun yeniden değerlendirilmesi önem arz etmektedir.

Yasal Düzenleme; 3568 sayılı Kanunun 1 maddesinde kanunun amacı, İşletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek üzere, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik” ve “Yeminli Malî Müşavirlik” meslekleri ve hizmetleri ile Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliğinin kurulmasına, teşkilat, faaliyet ve denetimlerine, organlarının seçimlerine dair esasları düzenlemektir. Şeklinde tanımlanmıştır.

Kanunun 2/A-a bendinde muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu, diğer işlemlerin yanında “gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin; genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak” olarak ifade edilmiştir. Kanunun 2. maddesinde serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirlerin yetkileri düzenlenmiş olmasına rağmen, mali sorumlulukları kanunda yer almamıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde yapılan düzenlemede “Vergi Beyannamelerinin İmzalanması ve Yeminli Malî Müşavir Tasdik Raporları” konusunda uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlenmiştir.

Yapılan bu düzenlemeyle

1-Maliye Bakanlığına Yetki Verilmiştir

Vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir veya yeminli malî müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya, Vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını Maliye Bakanlığınca belirlenen şartlara uygun olarak yeminli malî müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlamaya,Vergi kanunları kapsamındaki yeminli mali müşavirlik tasdik işlemlerini elektronik ortamda gerçekleştirmeye ve tasdike konu işlemleri mükellef grupları, faaliyet ve tasdik konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye ve uygulatmaya, ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkisi verilmiştir

2-Meslek Mensuplarına Sorumluluk Yüklenmiştir.

Yukarıdaki fıkra hükümlerine göre beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulurlar

Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci Ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel tebliğler

Bu konuda 1995 yılı içerisinde sırasıyla yayınlanan 1, 2 ve 3 nolu tebliğler 29.06.1997 tarih ve 23034 sayılı resmi gazetede yayınlanan ve Ocak 1998 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren  Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında 4 sıra nolu Genel Tebliğle yürürlükten kaldırılmıştır. Tebliğde mesleki açıdan önemli bir çok konu var olmasına rağmen aşağıda yer alan hususlar mesleki yetki ve sorumluluk açısından dikkate alındığında maliye bakanlığının vergi beyannamelerinin meslek mensubunca imzalanması uygulamalarında Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerin mesleki yetki ve sorumluluklarını belirleme konusunda uygulamalarında çelişkiler olduğu görülecektir.

İmzalatma Kapsamındaki Beyannameler

Tebliğin II/B bölümündeki hadleri aşan, ancak II/A bölümündeki hadlerin altında kalan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler ve katma değer vergisi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına da imzalatılması zorunludur.

Beyannamelerini İmzalatmayan Mükellefler Hakkında Yapılacak İşlemler

Bu Tebliğ hükümlerine göre beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmaları gerektiği halde imzalatmayan veya bu Tebliğin IV. bölümünde belirtilen esaslara uyulmaksızın imzalatan mükellefler hakkında, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre cezai işlem yapılmakla birlikte; fiil aynı Kanunun 30 uncu maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen 8 numaralı bent uyarınca re’sen takdiri gerektirdiğinden, durum vergi dairelerince takdir komisyonuna intikal ettirilecektir. Ayrıca, söz konusu mükelleflerin öncelikle incelenmesine özen gösterilecektir.

SMM ve YMM’ler Tarafından Gönderilecek “Muhtasar Ve Prim Hizmet Beyannamesinin” Defter Kayıtlarına Uygunluğundan Sorumluluk

Hatırlanacağı üzere; 6728 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ile Maliye Bakanlığı’na verilmesi gereken muhtasar beyanname birleştirilmiş ve “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi” adını almıştır. Ayrıca, 5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinde yapılan değişiklik ile 5510 sayılı kanun gereğince kuruma verilecek belge ve bildirimlerin “gerçek ve tüzel kişileri” ibaresi “gerçek veya tüzel kişiler ile yazılı sözleşme ile yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişilere izin vermeye, bu kişileri aracı kılmaya veya” şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenlemeyle bir anlamda “Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları tarafından da verilebilmesi imkanı sağlanmıştır. 

VUK mükerrer 227. maddesinde yer alan benzer bir düzenlemede 5510 sayılı Kanununun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına yapılan ekleme ile  (Ek cümleler: 15/7/2016-6728/46 md.) “Bu Kanun gereği internet, elektronik ve benzeri ortamda Kuruma gönderilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin defter ve kayıtlara ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından işverenlerle birlikte yazılı sözleşme ile yetki verilmiş serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir ve yeminli malî müşavirler de müştereken ve müteselsilen sorumludur.” Denilerek yazılı sözleşme ile yetki verilmiş meslek mensupları müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur.

Meslek Mensubunun Sorumluluğu Artarken Sorumluluğu Olmayan Yetkililer Giderek Artıyor

18 şubat 2017 tarih ve 29983 tarihli resmi gazetede yayınlanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi 1 Sıra Nolu Tebliğiyle,

yetki verilerek Maliye Bakanlığı bu konudaki yetkisini bir kez daha ruhsat almış meslek mensubu yerine yetkisiz kişiler adına kullanmıştır.

Bunu kabullenmemiz mümkün değildir.

Beyannamelerde yer alan bilgilerin, defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması halinde, beyanname göndermek üzere aracılık yetkisi verilen ve meslek mensubu olmayan gerçek ve tüzel kişiler nasıl ve nereye kadar sorumlu olacaklar?  Meslek mensubu için olmazsa olmaz olan Mesleki bilgi, birikim, yeterlilik, mesleki özen ve sorumluluk için bu kişilerde ölçü ne olacaktır ?

Çağdaş dünyada bir çok meslek, yaşam standartlarının yükseltilmesinde etkin bir biçimde görev almaktadır. Yaşam standartlarının yükseltilmesi yasal bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. İş sağlığı ve iş güvenliğinin uzmanı, işyeri hekimi ve sağlık personeli çalıştırma zorunluluğu, gıda işletmelerinde üretimin özelliğine göre gıda mühendisi, ziraat mühendisi,  kimya mühendisi, veteriner hekim çalıştırılma, inşaat işleri ve yapı denetimi konusunda mimar ve inşaat mühendisi çalıştırma zorunluluğu gibi her meslek yapılan işin niteliğine göre önem arz etmektedir.İnsan sağlığı ve güvenliği nasıl önemli ise  insanın hayatını ekonomik ve sosyal olarak devam ettirebilmesi için de kamunun finansmanında vergi çok önemlidir. Bunun içindir ki vergi vermek kutsal bir görevdir.

Tüm meslekler icra edilirken, ehliyet ve yeterlilik aranırken, vergi gibi devletlerin yaşamında olmazsa olmaz olan bir unsurun beyan ve bildirimlerinin Mesleki bilgi, birikim, ehliyet ve yeterliliği olmayan kişilerce yapılması çağdaş toplumlarda her zaman gelirlerin toplanmasına ve toplanan gelirin adaletli dağılmasına engel teşkil etmiştir.

1 kutu antibiyotik reçetesiz satılamaz iken vergi beyannamelerinin ehliyetsiz bir şekilde gönderilebilmesinin izah edilebilir bir nedeni olmalıdır.

Sonuç: Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de muhasebe mesleği kamu maliyesinin güçlenmesine katkı sunmanın yanı sıra, ticari işletmelerin gelişmesinde yol gösterici ve uluslararası alanda rekabet edebilirliğinde ivme kazandırıcı bir görev üstlenmişlerdir. Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler devlete, topluma, meslek kuruluşlarına, müşterilerine ve kendilerine karşı sorumluluklarının bilincindedirler. Çünkü bir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir sekiz yıl, bir Yeminli Mali Müşavir on sekiz yıl almış olduğu eğitim ve mesleki bilgi ve tecrübe sonrasında katıldıkları sınavlarda başarılı olduktan sonra ruhsat almaya hak kazanmaktadır.

Bu nedenle bizler ‘Mesleki bilgi ve birikimi olmayan ruhsatsız kişilere meslek adına yetki verilmemelidir.’ diyoruz. Mesleğimizin yetki ve sorumlulukları, çalışma standartları ve koşulları ile tahsilat sorunumuzun, ülkemizde de uluslararası standartlara uygun olarak yeniden düzenlenmesi en büyük beklentimizdir. Meslek mensupları olarak her türlü siyasi endişeden uzak bir şekilde geleceğe umutla bakıyoruz. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da; Bağımsızlık, Tarafsızlık, Güvenilirlik ve Sosyal Sorumluluk ilkelerimizi ön planda tutacağız.

Bu konudaki beklentimiz ve taleplerimize, başta siyasi iktidar olmak üzere tüm yetkililer bu duyarsız kalmamalı, sorunlarımızı çözmeli, çatı örgütümüz olan TÜRMOB ile işbirliği yapmalıdır.

Tüm meslektaşlarımın 1 Mart muhasebe gününü kutlar mesleki sorunlarının çözümü için haklı mücadelelerinde başarılar dilerim.

Exit mobile version