Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

KDV Sistemi Değişmeli

KDV Sistemi Değişmeli

Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
Alomaliye.com Yayın Kurulu Başkanı
t.apak@apakymm.com

Özet: Vergi sistemimize 1985 yılında giren ve 32 yılı aşkın bir süredir uygulanan KDV, kamuya en fazla kaynak sağlayan, aynı zamanda en çok eleştiriye uğrayan vergi olmuştur. Daha başarılı sonuçlar almak ve tarafları memnun etmek için KDV’nin, günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi gerekiyor…

Giriş:

Uzun yıllar birçok hükümet tarafından gündeme gelmesine rağmen, ilk defa 1985 yılında, zamanın ÖZAL hükümetince kabul edilerek yürürlüğe konulan Katma Değer Vergisi (KDV) uygulaması, kamuya çok önemli kaynak sağlamakla birlikte, mükellefler tarafından ise hep eleştiri konusu olmuş, olmaya da devam ediyor.

KDV mevzuatımız, bugüne gelinceye kadar çok ciddi değişikliğe uğramasına rağmen, her dönem hükümetlerinin Maliye Bakanları da, her defasında bu konuda köklü değişiklikten yana olabiliyor.

KDV yi bizden çok önce veya bizden sonra uygulayan ülkelerin çoğu daha başarılı sonuçlar almış iken, bizde halen tarafların sistemden memnun olmadıkları görülüyor.

KDV Sistemi Nedir? Nasıl İşliyor?

KDV sorumlu (aracı) mükelleflerce takip edilmekle beraber, asıl yüklenicisi son nihai tüketicidir. Mal veya hizmeti temin ederken ödenen KDV ile satıştan tahsil edilen hesaplanan KDV arasındaki olumlu farkı idareye ödeyecek olanlar esas itibariyle sorumlu KDV mükellefleridir. KDV’nin asıl mükellefi ise yüklenicisi olan nihai tüketicilerdir. Örneğin; televizyon üreten bir fabrika, satış sırasında müşteriden aldığı KDV’yi beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan ediyor.  Buna karşılık televizyonun üretimi için ödediği bedelin KDV sini ise indirim konusu yapıyor. Sonuçta, tahsil edilen KDV fazla ise farkını vergi dairesine ödeniyor, indirim konusu fazla ise farkı sonraki döneme devrediliyor. Bu durum, her pazarlama/satış aşamalarında bu şekilde devam ederek, KDV yükü televizyonu alıp evinde kullanan tüketiciye yansıyor.

KDV iadesinde ise; mal ve hizmet alışları KDV ye tabi ancak, mal veya hizmet satışları KDV ye tabi değil veya indirimli KDV’ne tabi ise, bu durumda fazla ödenen (yüklenilen) KDV belli usul ve esaslar dahilinde mükellefe iade ediliyor.

Bazı Vergi İstatistikleri

Türkiye’deki toplam 2.504.490 KDV mükellefinin;

– Yüzde 30’u olan 740.561’ini İstanbul,

– Yüzde 8’i olan 209.672’sini Ankara,

– Yüzde 7’si olan 168.453’ü ise İzmir ilinde faaliyet gösteriyor.

Diğer bir ifade ile neredeyse KDV gelirlerinin yüzde 45’inden fazlasını üç büyük ilimiz karşılıyor.

2016 yılı Ocak-Aralık döneminde bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8 oranında artarak 554,4 milyar TL olurken, bütçe giderleri ise yüzde 15,3 oranında artarak 583,7 milyar TL olarak gerçekleşti.

2016 yılı Ocak-Aralık döneminde vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,5 oranında artarak 458,7 milyar TL olarak olurken, faiz hariç bütçe giderleri ise yüzde 17,7 oranında artarak 533,4 milyar TL oldu.

2016 vergi gelirlerinin yüzde 26’dan fazlası tek başına ÖTV’nden geliyor. ÖTV’nin 2016 bütçesinde öngörülen hedefi aşan bir performans sergilediği de görülüyor. ÖTV nin artışı aynı oranda KDV’yi de artırıyor. Çünkü, ÖTV aynı zamanda KDV matrahına dâhil ediliyor. Dâhilde alınan KDV 2016’da yüzde 16,3’lük artışla 54 milyar TL olarak gerçekleşiyor. 2016 bütçe gerçekleşmeleri içerisinde en dikkat çeken kalemin “ithalde alınan KDV” İthalde alınan KDV 2016’da sadece %2,6 artarak 76,6 milyar TL’ye ulaşıyor.  Özetle, ithalde alınan KDV rakamındaki mevcut durumu ithalat azalışına işaret ettiği için dış ticaret dengesi ve cari açık bakımından olumlu, iç ekonomik dinamizm ve ihracat performansımız açısından da olumsuz bir işaret oluyor.

2016’da KDV sayesinde dâhilde ve ithalde toplam 130,6 milyar TL Hazine’nin kasasına girmiş oluyor. Özetle, bütçe vergi gelirlerinin yüzde 28,5’i KDV’nden geliyor. Buraya ÖTV yi de dâhil edersek, vergi gelirlerinin yarısından fazlasının sadece bu iki vergiden geldiği görülüyor.

Şikâyet Ve Beklentiler Bulunuyor

Sistem, yukarıdaki gibi olsa basit ve sorunsuz işliyor demektir. Ancak, sektörel bazda farklı oran uygulamaları, bazı istisna veya muafiyetler sonrası karışıklık, tartışma, şikâyet veya farklı beklentiler başlıyor. Başlıca şikâyet ve beklentiler şöyle sıralanıyor.

Bazı Öneriler Bulunuyor

Kimi çevreler veya görüşlere göre KDV sistemimiz başarılı uygulanıyor denilse de gelinen noktada, günün koşullarına göre köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğu biliniyor. Bu konuda ise başlıca öneriler şöyle sıralanıyor.

E-Sistemin Kapsamı Genişletilmeli

Birçok kurumda başarılı bir şekilde uygulanan “e-devlet” sistemi, özellikle Maliye Bakanlığı ve buna bağlı teşkilatlarda daha da başarılı bir noktaya gelmiş bulunuyor. “e-defter, e-belge, e-fatura, e-tebligat” bu başarının bir örneğidir. Bu sistem ile kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve denetim sistemi de olumlu sonuçlar elde ediyor.

Ticari defter ve belgelerin elektronikleşmesinden sonra KDV’de beklenen başarı daha da artıyor. Bunun içindir ki; mevcut e-fatura ve e-defter kapsamının daha da genişletilmesiyle beklenen vergi gelirleri daha da artıyor. Sistemin elektronikleşmesinden sonra, sahte fatura işlemleri de azalıyor. Bu durumda, artacak KDV ile birlikte gelir veya kurumlar vergisi de artıyor.

Değerlendirme ve Sonuç:

Maliye Bakanı Sayın Naci AĞBAL’ın, geçen ay kamuoyuna verdiği beyanatta; “gelen talepler ve şikâyetler çerçevesinde gördüğüm şu ki KDV Kanunu’nda mutlaka ve mutlaka köklü birtakım değişiklikler yapmak gerekiyor. KDV’den herkes şikâyetçi, şu ana kadar KDV’den memnun olan kimseyi görmedim. Ne zaman KDV konusu açılsa ya oranlar aşağıya çekilsin, ya iade süreleri kısaltılsın, bu karmaşıklıklar ortadan kaldırılsın şeklinde çok sayıda talep var” sözleri çok olumlu karşılandı.

Birçok Avrupa ülkesinde uygulanan KDV oranları bize göre çok daha yüksek olmasına rağmen, oralarda sistemin daha başarılı olması düşündürücüdür. Maliye Bakanlığı ve buna bağlı Gelir İdaresi’nin, vergi sisteminde son yıllardaki (özellikle e-vergi) başarısı biliniyor ve takdir ediliyor. Bundan hareketle biz de; Sayın Bakanın tespitlerine katılıyor ve vergi gelirleri arasında ilk sırayı alan KDV mevzuatının gözden geçirilerek, günün koşullarına uygun yeni bir düzenleme ve uygulamaya ihtiyaç bulunuyor.  Hiç değilse, devreden KDV yüküne ve iadesi gerek KDV’ne radikal ve uygulanabilir yeni bir düzenleme gerekiyor.

Exit mobile version