Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Şeker Fabrikalarının Satışı Çözüm Değildir – Mahmut ESEN, E. Mülkiye Başmüfettişi

Şeker Fabrikalarının Satışı

Mahmut ESEN
Emekli Mülkiye Başmüfettişi
mahmutesen@gmail.com

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”vista_blue” icon_fontawesome=”fa fa-gg”]
Özet: Zarar ettikleri gerekçesiyle ÖİB tarafından satışa çıkarılan şeker fabrikalarının zarar etmemeleri için gereken önlemlerin alınmadığı; ekonomiyi canlandırmak ve üretimi/istihdamı artırmak amacıyla özel sektöre getirilmiş  yoğun teşviklerden de KİT’ler  yararlandırılmadıkları için şeker fabrikalarının zarar etmelerinin olağan olduğu;

Buna karşın tüm şeker fabrikalarının 2016 kampanya dönemindeki zarar miktarının 76,4 milyon TL olduğu, bu zarar tutarının şeker fabrikalarının satışı ve kapatılması sonucu işsiz kalacak işçiler ve gelirleri düşecek olan pancar üreticilerinden (sadece) 7.540 aileye önümüzdeki yıllarda yapılması gerekecek  muhtemel sosyal yardım miktarlarını  geçmediği resmi rakamlara dayalı olarak açıklanmakta, soruna farklı bir bakış açısı  kazandırılması amaçlanmaktadır. [/vc_message][vc_column_text]

Şeker fabrikalarının satışa çıkarılması

1-Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından; İdare’nin %100 hissesine sahip olduğu Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait  tüm yurt düzeyine dağılmış toplam 24 şeker fabrikasından[1] 14’ünün, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde “satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirilmesine karar verilmiştir.

İhaleler, pazarlık usulü ile gerçekleştirilecek ve pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile yapılacak açık artırma suretiyle sonuçlandırılabilecektir. İhaleler 2886 sayılı Devlet İhale kanununa tabi değildir. ÖİB yapılan ihale işlemleri; her türlü resim, vergi, harç ve KDV’den muaftır.

ÖİB tarafından ihaleler 20.02.2018 tarihi itibarıyla ilana çıkarılmış, ihale süreci başlatılmıştır. İsteklilerin son tekliflerini  (satışı yapılacak fabrikalara itibarıyla) en geç 03-18 Nisan 2018 tarihleri arasında ÖİB vermeleri gerekmektedir. Ayrıca alıcılara  fabrika satış değerinin % 70’ini, dört yılda dört eşit  taksit de ödeme olanağı getirilmiştir.

2-Şeker fabrikalarının satışa çıkarılmış olması, fabrika işçileri ve pancar üreticisi çiftçiler başta olmak üzere yurttaşlarımız tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Sanayi tesislerinin AVM olmalarıyla sonuçlanmış olan daha önceki özelleştirmeler  dikkate alınarak; satış kararına karşı bazı siyasi partiler, STK’lar, fabrika işçileri ve şeker pancarı üreticileri başta olmak üzere ülke çapında yoğun protesto gösterileri yapılmaya başlanmıştır. İktidarı etkilemeye ve kamuoyu oluşturmaya yönelik bu çabaların (OHAL uygulamalarına karşın) devam ettirildiği görülmektedir.

Satışa çıkarılmış şeker fabrikalarının bir bölümü (Burdur, Alpullu ve Turhal)  Atatürk döneminde, o dönemin sınırlı olanaklarıyla kurulmuştur. Bulundukları yerlerde bölgenin iktisadi/sosyal/kültürel kalkınmasına yol açmış/öncülük etmiş kuruluşlardır. Cumhuriyet yönetiminin  ilk kazanımları olması nedeniyle ekonomik boyutlarının dışında ayrı/özel konumları bulunmaktadır.

3-Görsel/yazılı medya organlarında şeker fabrikalarının zarar ettikleri, özellikle bu nedenle   satışa çıkarıldıklarına ilişkin haberler yer almıştır. Bu yüzden yazımızda; şeker fabrikalarının son dönemde (2016 yılında) oluşmuş toplam (76,4 milyon TL) zararı,  sosyal devlet olmanın gereği olarak muhtaç/güçsüz yurttaşlara yapılmakta olan sosyal yardım miktarları irdelenmektedir. Fabrikaların zarar ettiği gerekçesiyle satılmaması gerektiği, satışın çözüm olmadığı; zira satış sonrası işsiz kalacak/zarar görecek fabrika işçileri ve şeker pancar üreticilerine yapılması gerekecek sosyal yardım paralarıyla dahi bu fabrikaların zararlarını karşılamanın olanaklı olduğu resmi rakamlara dayalı olarak açıklanmaya çalışılacaktır.

Zararların azaltılması için alınması gereken önlemler

4-Şeker fabrikalarının zarar etmemesi/zararlarının azaltması, üretim maliyetlerini düşürülebilmesi  için alınabilecek belli başlı önlemler bellidir.

Bu önlemlerin başında, –ileri sanayi/tarım ülkelerinde olduğu gibi–  pancar üretimin özendirilmesi  gelmektedir. Bu amaçla  tarımsal girdi maliyetlerinin düşürülmesi, pancar üreticilerine tarımsal (doğrudan gelir/mazot/gübre/fark ödemesi/tohum vb.)  destek verilmesi  gerekmektedir. Oysa 2016 yılında şeker pancarı üretiminde üreticilere sağlanmış mazot ve gübre desteklerinin toplamının dekar başına  sadece 11 TL olduğu görülmektedir.[2]

2017 yılında merkezi yönetim bütçesinden yapılmış tarımsal destek ödemeleri toplamı  sadece 12,7 milyar TL  olup  bütçe giderlerinin % 1,9 gibi çok düşük bir oranında kalmaktadır.

Diğer yandan yıllar önce kurulmuş şeker fabrikaların teknolojisinin yenilenmesi, daha az maliyetle üretim yapar, rekabet edebilir hale getirilmeleri  gerektiği açıktır. Ancak ülkemizde bu ve benzeri önlemlerin alınmadığı bilinmektedir.

5-Türkşeker Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kapsamındaki şeker fabrikaları, sermayesinin tamamı kamuya ait kamu iktisadi kuruluşlarıdır. Kamuya ait kuruluş oldukları için üretimi ve istihdamı artırmak amacıyla özel sektöre son yıllarda yoğun olarak sağlanmış olan bazı desteklerden yararlanma olanakları bulunmamaktadır.

Devletin özel sektöre verdiği  desteklerden bazıları,  anımsatmak için aşağıya çıkarılmıştır:

Sigortalı çalışan başına aylık 100 TL asgari ücret desteği. (5510/G.71 md.)

SGK işveren primlerinden 5 puanlık indirimden  başlayan muhtelif teşvik destekleri. (5510/81 md.)

Yeni istihdam edilen işçilere yönelik olarak İşsizlik Sigortası Fonundan (SGK işveren primi/ İşsizlik/GSS/Gelir ve Damga vergileri/İlave istihdam konularında) sağlanan muhtelif teşvikler. (4447 s.k.)

Yatırımların ve istihdamın teşviki amacıyla çıkarılmış muhtelif kanunlarla getirilmiş olan çok yönlü ( Gelir Vergisi/ KDV/Gümrük Vergisi/ SGK primleri/ Enerji/ Yatırım yeri/Cazibe merkezleri) teşvikler.

İstihdam edilen engellilerin SGK işveren primin tümünü kapsayan teşvikler. (4857/30 md.)

Özel sektöre tanınmış bu destekler merkezi yönetim bütçesinde önemli bir pay oluşturmaktadır. Nitekim 2017 yılında SGK prim ödemeleri desteklerini de kapsayan kurum zararları nedeniyle SGK’ya yapılmış cari transferlerin tutarı 57,1 milyar TL ulaşmıştır.

Bu teşvik önlemlerinin; ekonominin krize girmesini önlemek, ekonomiyi canlandırmak/durgunluktan çıkarmak için özel sektörün karşılaştığı ekonomik sıkıntıları hafifletmek, reel sektörü korumak/kollamak amacıyla getirildiği açıktır. Aynı ekonomik koşullarda faaliyette bulunan KİT/İDT  ise uygulanan teşvik paketlerinin dışında bırakılmıştır. Oysa olumsuz ekonomik koşullardan KİT/İDT etkilenmeyecekleri/zarara uğramayacakları düşünülemez. Buna karşın özel sektöre verilen ve büyük meblağlara ulaşan kamu desteklerinden şeker fabrikaları yararlandırılmamıştır. Bu suretle ekonomik sıkıntılarını gidermek için özel sektöre olağanüstü  destekler sağlanırken kamu iktisadi kuruluşlarına üvey evlat işlemi yapılmıştır.

Bu nedenle ulusal ekonomide olumsuzlukların yaşandığı dönemlerde şeker fabrikalarının maliyetlerinin yükselmesi, hatta zarar etmelerini olağan karşılamak gerekmektedir. Bu itibarla ülkenin karşılaştığı ekonomik sorunlar dikkate alınmadan zarar ettikleri gerekçesiyle şeker fabrikalarının satışı yerinde bir karar değildir.

(Örneğin: Şeker fabrikalarında işçi statüsünde çalışan 6.741 işçiden dolayı,  (sadece) 6 puan SGK primi ve  ayda 100 TL asgari ücret desteği sağlanmış gibi hesaplama yapıldığında şeker fabrikalarının 2016 yılı zararları  yaklaşık % 20 oranında azalmaktadır.[3])

Sosyal Yardımlar

6- Kamu idareleri ve STK tarafından yapılan, her yıl nitelik ve nicelik olarak arttığı görülen ayni/parasal yardımlar; aile/kişilere, düzenli olarak (aylık ödenmesi şeklinde) veya süreli (geçici) yapılmaktadır.

ASPB hesaplamalarına göre kamu idarelerince 2016 yılında 32 milyar TL sosyal yardım harcaması yapılmıştır[4]. Yıl içinde yapılmış olan sosyal yardımlardan faydalanan hane sayısı 3.154.069’ a ulaşmıştır. (2014 yılında yardımlardan yararlanan kişi sayısı 10.335.673 olarak açıklanmıştır.[5]) Yıllar itibarıyla sosyal yardımlardan yararlanan kişi sayısında ve yardım miktarlarında artış görülmektedir.[6]

ASPB aracılığıyla yapılan yardımların bazıları anımsanması için aşağıya çıkarılmıştır.

GSS prim ödemeleri. ( Eski yeşil kartlılar, 2022 s.k. kapsamında aylık alan yaşlı/özürlü vb. toplam 6,7 milyon yurttaşımız  için  yapılmaktadır. )

2022 s.k. göre aylık ödemeleri. (65 yaşını doldurmuş muhtaçlardan ve  engellilerden oluşan toplam 1,3 milyon yurttaşımıza yapılmaktadır.)

Muhtaç engellilere 2828 s.k. göre yapılan ödemeler. (493 bin yurttaşımız yararlanmaktadır.)

Şartlı eğitim yardımları. (Okula devam koşuluyla 2,1 milyon öğrenciye yapılmaktadır.)

Şartlı sağlık yardımları. (Çocuklarını sağlık kontrolüne götürmek vb.nedenlerle 1,1 milyon ailaye yapılmaktadır.)

Aile destek yardımları. (Gıda, yakacak kömür, dul/yetim/asker ailesi vb. yardımlar 2 milyonunun üzerinde aileye yapılmaktadır.)

 2016 yılında sosyal yardımlardan 3.154.069 hane halkı yararlanmış, hane başına ASPB aracılığıyla 10.145 TL sosyal yardım yapılmıştır.

Şeker fabrikalarının 2016 yılı dönem zararı ise 76.494.596 TL dir. Bu zarar tutarı, şeker fabrikalarının satışı ve kapatılması sonucu işsiz kalacak işciler ve gelirleri düşecek olan pancar üreticilerinden yalnızca 7.540 aileye önümüzdeki yıllarda yapılması gerekecek  muhtemel sosyal yardımlar miktarlarını geçmemektedir.

Bu yüzden söz konusu zarar miktarı, katlanılabilecek/tolere edilebilecek büyüklüktedir.

Üstelik yapılmakta olan sosyal yardımlar nedeniyle çalışma hayatında bazı sorunlar yaşandığı görülmektedir. Yardım alanların bir işte çalışmaya başlamaları halinde yardımların kesilecek olması nedeniyle edinecekleri iş konusunda seçici davrandıkları veya kayıt dışı istihdamı tercih ettikleri bilinmektedir. Bu yüzden 3294 sayılı SYDTK bazı değişikliklere ihtiyaç duyulmuştur. Bu bağlamda bir işte çalışmaya başlayanlara belli sürelerle sosyal yardımların devam ettirileceğine, bunun yanı sıra önerilen ikiden fazla işi beğenmeyenlere de yapılmakta olan yardımların bir yıl süreyle durdurulması konularında düzenlemeler yapılmıştır.

Sonuç itibarıyla; zarar ettikleri gerekçesiyle şeker fabrikalarının satışından vazgeçilmesinde, bu suretle şeker pancarı üreten çiftçi ve fabrika işçilerinin üretici olarak korunup ve kollanmalarında, diğer bir ifadeyle sosyal yardımlardan yararlanan 3,1 milyon hane sayısının artırılmamasında sosyal/ekonomik yönlerden sayısız yararlar vardır.

[1] 24 şeker fabrikasında  2016/2017 kampanya  döneminde  toplam olarak; 8.065 personel istihdam edilmiş, 1,2 milyon ton şeker satışı yapılmış, 67.650 çiftçi ailesince 190.568 hektar alanda 10,6 milyon ton şeker pancarı üretilmiş, pancarın işlenmesi sonucu 1,4 milyon ton şeker elde edilmiştir.

http://www.turkseker.gov.tr/PersonelSekersatisEkimUretim.aspx

[2] https://www.dunya.com/kose-yazisi/2017-tarim-desteklerinin-analizi/366615

[3] http://www.turkseker.gov.tr/FaaliyetRapor/FaaliyetRaporu2016.pdf

[4]. ASPB 2016  Yılı Faaliyet Raporu” (http://www.aile.gov.tr/)

[5] ASPB S.Ramazanoğlu’nun 11.02.2016 gün ve 24626 sayılı, İzmir Milletvekili A. Yiğit’in 7/562 sayılı yazılı soru önergesine verilmiş yazılı cevabı.

[6] Esen Mahmut, (https://alomaliye.com/2017/07/19/onerilen-isi-begenmeyenlere-yapilan-sosyal-yardimlar-kesilecek/)

 

Exit mobile version