Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Türkiye’de Sağlık Harcamaları Üzerindeki Risk Faktörleri II: Sigara Tüketimi Hanehalkı Üzerine Bir İnceleme – Dr. Işıl Şirin Selçuk, Doç.Dr. Altuğ M. KÖKTAŞ

Sağlık Harcamaları Sigara Tüketimi [1]

Dr. Işıl Şirin Selçuk
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi,
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü
isilselcuk@gmail.com 

Doç. Dr. Altuğ M. Köktaş
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi,
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü
altugmkoktas@gmail.com 

Özet

Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı, günümüzde insan sağlığını tehdit eden önemli faktörlerden biri olarak değerlendirilebilir. Dünya çapında her yıl milyonlarca insanın sigara nedeniyle hayatını kaybetmesinin yanı sıra milyarlarca doların israf edilmesi, hükümetleri, sivil toplum kuruluşlarını, bilim insanlarını ve çeşitli diğer kesimleri sigara ile topyekûn bir biçimde mücadele etmeye yöneltmektedir. Özellikle bugünkü nesil ile birlikte gelecek nesli de olumsuz etkilemesi ve sigara tüketmeyen bireylerin de dolaylı yollardan sağlık sorunları yaşamasına neden olması, sigara kullanımının oldukça önemli bir sorun olarak ortaya çıkmasına neden olmaktadır.  Bununla birlikte sigara endüstrisinin küresel ölçekte üretim ve tüketim düzeyinde yıllar itibariyle görülen artış, sorunun kamusal yönden daha ciddi bir biçimde ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’de sigara ve benzeri tütün ürünleri kullanımını, hanehalkı ölçeğinde incelemek ve hem sigara tüketicileri hem de politika yapıcıları için bir farkındalık oluşturmayı sağlamak, çalışmanın en önemli amacıdır. TÜİK tarafından sunulan, “Hanehalkı Bütçe Anketi” mikro veri setinin kullanıldığı çalışmaya göre, Türkiye’de sigara kullanım oranı oldukça yüksek düzeydedir. Özellikle dünya ölçeğinde en büyük on beş sigara tüketicisi ülkeden biri olan Türkiye, 15 yaş altı sigara kullanım oranında da kötü durumdadır. 2016 yılı itibariyle hanelerin yaklaşık yarısında en az bir sigara kullanıcısının bulunduğu tespit edilen çalışmada, söz konusu hanelerin sosyo-ekonomik özellikleri de ayrıca incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sigara Tüketimi, Tütün, Hanehalkı

1. Giriş

Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı, günümüzde insan sağlığını tehdit eden önemli faktörlerden biri olarak değerlendirilebilir. Dünya çapında her yıl milyonlarca insanın sigara nedeniyle hayatını kaybetmesinin yanı sıra milyarlarca doların israf edilmesi, hükümetleri, sivil toplum kuruluşlarını, bilim insanlarını ve çeşitli diğer kesimleri sigara ile topyekûn bir biçimde mücadele etmeye yöneltmektedir. Özellikle bugünkü nesil ile birlikte gelecek nesli de olumsuz etkilemesi ve sigara tüketmeyen bireylerin de dolaylı yollardan sağlık sorunları yaşamasına neden olması, sigara kullanımının oldukça önemli bir sorun olarak ortaya çıkmasına neden olmaktadır.  Bununla birlikte sigara endüstrisinin küresel ölçekte üretim ve tüketim düzeyinde yıllar itibariyle görülen artış, sorunun kamusal yönden daha ciddi bir biçimde ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda çalışma, Türkiye’de sigara ve benzeri tütün ürünleri kullanımını, hanehalkı ölçeğinde incelemek ve hem sigara tüketicileri hem de politika yapıcıları için bir farkındalık oluşturmayı sağlamak, çalışmanın en önemli amacıdır.

2. Küresel Ölçekte Sigara Tüketimi

M.Ö. 5000-3000 döneminde, Kuzey Amerika’daki Mesoamerica ve Güney Amerika’da, tütün dumanını nefes yoluyla içine çekmeyle başladığı düşünülen sigara tüketimi, 17. Yüzyıl sonlarında Avrasya’ya ticaret yollarını izleyen Avrupalı tüccarlar tarafından tanıtılan tütün, farklı toplumlara yine bu yollarla ulaştırılmıştır (Gately, 2001: 3-4). Dolayısıyla tütün kullanımı, yüzyıllardır insanların gündelik hayatında yer almaktadır. Diğer yandan 20. Yüzyılın başlarında tütün kullanımı ile akciğer kanseri arasındaki ilişkinin keşfedilmesi, tütün karşıtı algının artmasını sağlamış ve tütün kullanımının azaltılmasına yönelik eylemlerin hız kazanmasına yol açmıştır. Günümüzde hemen hemen herkes, tütün kullanımının başta kanser olmak üzere hayati düzeyde birçok sağlık sorununa neden olduğunu bilmektedir. Sherlock Holmes ile Dr. Watson’ın ilk tanıştığı günlerde, Dr. Watson tarafından yapılan Holmes değerlendirmesi bu durum için güzel bir örnektir. “Felsefe, astronomi ve politika bilgine sıfır vermiştim sanırım. Botanik değişken; jeoloji, şehrin seksen kilometrelik bir alanındaki çamur izlerini tanıyacak kadar ileri, kimya kendine özgü, anatomi sistemsiz, duygusal edebiyat ve suç kayıtları benzersiz; kemancı, boksör, kılıç ustası, kokain ve tütünle kendini zehirlemeye eğilimli” (Doyle, 2018). Bu bağlamda tütün kullanımı, insanın kendisini uzun bir dönem dâhilinde azar azar zehirlemesiyle eşdeğerdir.

Tütün dumanının teneffüs edilmesiyle birlikte vücudun tamamının, yetmişi kanserojen olmak üzere yedi binden fazla toksin maddeye maruz kaldığı ve sonuç olarak bir sigara tiryakisinin ömründen on yıldan fazla bir zamanı kaybettiği düşünülmektedir. Buna göre dünya çapında her yıl 7 milyondan fazla kişi sigara nedeniyle ölmektedir. Sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerin ise kanser ve kalp hastalıklarına uğrama riski ise artmaktadır. Yılda 600 bin kişinin, pasif sigara içiciliği nedeniyle öldüğü tahmin edilmektedir (WHO, 2015). Dil, boğaz ve dudak kanserleri ile sigara arasındaki ilişki, 18. Yüzyılın başlarında tespit edilse de, akciğer kanseri ile ilişkinin belirlenmesi 20. Yüzyılın başlarına rastlamaktadır (Proctor, 2004). Günümüzde akciğer kanserinin, kanser türleri içinde başı çekmesiyle birlikte, erkek ölümlerinde de ilk sırayı alması, yaygın sigara tüketimiyle ilişkilendirilebilir (Vineis et al, 2004; Sasco et al, 2004; Schairer ve Schöniger, 2001; Hoffman ve Hoffman, 1994). Buna göre iskemik kalp hastalıkları ölümlerinin yaklaşık %18’i, kronik obstrüktif akciğer hastalıklarının %46’sı, akciğer kanseri ve diğer hastalıkların ise %68’inin sigaraya bağlı olduğu belirtilmektedir. 3 ya da 4 milyon sigara tüketiminin 1 akciğer kanserine neden olduğu düşünülürse, yılda 1.5 milyon ölümün akciğer kanserinden kaynaklandığı bulunabilir. Bu sayının 2030’a kadar 2 milyonu bulacağı tahmin edilmektedir (Proctor, 2013).  Buna rağmen Giovino vd. tarafından (2012) gerçekleştirilen bir araştırmada, 2008-2010 yılları için 16 farklı ülkede toplam 3 milyar kişi incelenmiştir. Buna göre 15 yaş üzeri erkeklerin yaklaşık %49’u, kadınların ise %11.3’ü tütün kullandığı belirlenmiştir. Dolayısıyla bir insanın, sağlığıyla ilgili ciddi sorunlara neden olacağını bilerek, neden sigara tüketimine devam ettiği ayrıca araştırmaya www.alomaliye.com değerdir. Sigmund Freud’un, sağlık sorunları nedeniyle sigara içmeyi bırakmasından sonra Lou Andreas-Salome’ye yazdığı mektubundan yaptığı “…böylece, şu an eskisinden daha iyiyim fakat daha mutlu değilim” alıntısıyla,  sağlıklı olmak ile mutlu olmak arasındaki çelişkiyi örneklendirmek mümkündür. Nitekim sağlık Dünya Sağlık Örgütü tarafından; “sadece sakatlığın ve hastalığın yokluğu değil, bireylerin fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik halleri” olarak tanımlandığından (DSÖ, 1948), sigara içerek mutlu olma durumunun da tanıma dâhil olduğu ileri sürülebilir. Bu nedenle Saracci sağlığı, “hasta ya da zayıf olmama ile temel ve evrensel bir insan hakkı” olarak tanımlamaktadır (1997: 1409-1410).

Çeşitli ülkelerde toplam tütün kullananların oranında yıllar itibariyle azalış görülse de, özellikle genç nüfus ile düşük gelir düzeyine sahip ülkelerde görülen sigara tüketimi, neredeyse tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Buna göre dünyada 15 yaş ve üzeri yaklaşık 950 milyon erkek ile 175 milyon kadının sigara bağımlısı olduğu tahin edilmektedir. Sigara tüketiminin en fazla olduğu ilk üç ülke sırasıyla; Çin, Hindistan ve Endonezya’dır. Söz konusu ülkelerde toplam sigara kullanıcısı 400 milyonun üzerindedir. Çin’de ise her üç erkekten birisi, sigara kullanıcısıdır. Toplumdaki sigara tüketicilerinin oranına bakıldığında ise 2015 yılı itibariyle Endonezya’da erkeklerin %66.6’sı, Rusya’da %51.1’i, Çin’de %44.8’i ve Mısır’da %44.5’i sigara kullanmaktadır (Tobacco Atlas, 2018). Seçili OECD ülkeleri için sigara kullanıcılarının oranı ise aşağıdaki şekilde gösterilmektedir. Buna göre Şekil 1’de görüleceği üzere OECD ülkelerinde en fazla sigara tüketen ülkeler sırasıyla Yunanistan (%27.3), Türkiye (%26.5) ve Macaristan’dır (%25.8). OECD ortalamasının %21.7 olduğu düşünüldüğünde Türkiye’nin bu ortalamasının oldukça üzerinde olduğu söylenebilir. Diğer yandan Kanada, ABD ve Meksika gibi ülkelerin düşük sigara kullanıcı oranlarıyla son sıralarda yer aldığı görülmektedir.

Şekil 1: Seçili OECD Ülkelerinde Sigara Kullanıcılarının Oranı ( +15 Yaş) %

Kaynak: OECD Health Data, 2018

1900’lerin başlarında yalnızca birkaç milyar adet sigara tüketilirken (Proctor, 2004), 2016 yılında dünya çapında yaklaşık olarak 5.7 trilyon sigaranın tüketildiği tahmin edilmektedir. Söz konusu toplam tüketimin ülke dağılımına bakıldığında ilk sırayı yaklaşık %42 ile Çin almaktadır. Endonezya’da %5.6, Rusya’da %5, ABD’de %4.7 düzeyindedir. Türkiye ise %1.9 ile en fazla sigara tüketicileri arasında yer almaktadır. Kişi başına yıllık sigara tüketiminde ise Belçika 2.440, Rusya 2.294, Yunanistan 2.078 ve Çin 2.043 çok yüksek sigara tüketimine sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Hükümetlerin sigara kullanımını azaltmaya yönelik girişimleri, son birkaç yıldır başarılı sonuçlar verse de, büyük sigara üretici firmalar, yoğun olarak reklam kampanyaları düzenlemekte ve pazarı genişletme yollarını araştırmaktadır. Buna rağmen İngiltere, Avustralya ve Brezilya gibi ülkelerde dikkat çekici bir biçimde sigara tüketimi azalış göstermiştir. Diğer yandan yapılan projeksiyonlara göre düşük ve orta gelir düzeyine sahip bazı ülkelerde, sigara tüketiminin artacağı hesaplanmıştır. Örneğin 2015 yılından 2025 yılına kadar Endonezya’da yirmi beş milyon, Nijerya’da ise yedi milyon artış öngörülmektedir. Çin’de sigara kullanımında azalış başlamış olsa bile, erkek nüfusun yaklaşık yarısı sigara tüketimine devam etmektedir. Bu bağlamda önümüzdeki yüzyılda, herhangi bir önleyici politika bulunmaması halinde, bir milyon kişinin sigara nedeniyle hayatını kaybedeceği ileri sürülmektedir (Tobacco Atlas, 2018).

3. Türkiye’de Sigara Tüketimiyle İlgili Tanımlayıcı İstatistikler

Sigara tüketimi hemen hemen tüm dünyada 20. yüzyılın başından itibaren artış eğilimi göstermektedir. Çeşitli kanser türleriyle sigara tüketimi arasındaki ilişkinin 1950’lerde ortaya konulması, her ne kadar tüketimin azalacağını düşündürse de böyle olmamış ve hem üretim hem de tüketim yıllar itibariyle artış göstermiştir. Bu bağlamda Şekil 2, Türkiye’de 1925’ten günümüze sigara satışını göstermektedir. Şekilden görüleceği üzere, Türkiye’de sigara satışı 1925’ten 2000 yılına kadar sürekli olarak artış göstermiştir. 1925 yılında 2.4 milyar olan sigara satışı 2000 yılında 111.7 milyar adet olmuştur. 2010 yılında 93.3 milyara gerileyen sigara satışı, bu tarih itibariyle yeniden artışa geçmiş ve nihayet 2017 yılında 106.2 milyar düzeyine yükselmiştir (Tarım ve Orman Bakanlığı, 2018)

Şekil 2: Türkiye’de Yıllar İtibariyle Sigara Satışı (1925-2017),  Milyar Adet

Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı, Tütün ve Alkol Dairesi İstatistikleri, 2018

Diğer yandan 2000-2010 yılları arasında görülen tüketim düzeyindeki azalış, temel olarak hükümetin sigara ile mücadele eylem planı kapsamında uyguladığı politikaların bir sonucu olarak da değerlendirilebilir. DSÖ tarafından hazırlanan Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin 2004’te imzalanmasıyla birlikte 2008’de yaşanan kapsamlı mevzuat değişikliği, sigarayla aktif bir biçimde mücadelenin başlamasını sağlamıştır. 03 Ocak 2008 tarihinde 5727 sayılı “Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kapsamında kapalı alanlarda sigara kullanımının yasaklanmasının yanı sıra “Havanı Koru” ve “Dumansız Hava Sahası” gibi uygulamalarla, kamuoyunun sigara tüketimine karşı algısı yüksek tutulmaya çalışılmıştır. Bunlara ek olarak sigarayı bırakmak isteyenlere yardım etmek amacıyla kurulan “ALO171” sigara bırakma danışma hattıyla da vatandaşlara destek olunmuş, tütün ve mamullerine yönelik reklam ve tanıtım faaliyetleri de yasaklanmıştır. Söz konusu uygulamalarla Türkiye, DSÖ tarafından, tütün kontrolü alanında lider ülke ilan edilmiş ve MPOWER[2] politika paketinde yer alan tüm unsurları yerine getiren ilk ülke olmuştur (SB, 2018: 8). Bu kapsamda Şekil 2, Türkiye’de yıllar itibariyle 15 yaş üzeri nüfus için sigara kullanım oranlarını göstermektedir.

Şekil 3: Türkiye’de Yıllar İtibariyle Sigara Kullanımı, Toplam Nüfus ( +15 Yaş) %

Kaynak: OECD Health Data, 2018

Yukarıdaki şekilden görüleceği üzere Türkiye’de sigara kullanım oranı 1989’dan 2016 yılına kadar genel olarak azalış eğilimi göstermektedir. Buna göre 1989 yılında 15 yaş üzeri nüfusun sigara kullanım oranı %47.4 gibi oldukça yüksek bir düzeydeyken, 2012 yılında %23.8’e kadar gerilemiştir. 2012 yılından itibaren yine artış yaşanmış ve 2014 yılında %27.3’ yükselmiş olan sigara tüketimi 2016 yılında %26.5 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye’nin son 15 yılda yürüttüğü sıkı kamu politikası yardımıyla, sigara kullanım oranını düşürerek anlamlı bir başarı yakalamış olmasına rağmen, Türkiye’de mevcut sigara kullanımı hala oldukça yüksek düzeyde seyretmektedir. 2016 yılı itibariyle 15 yaş üzeri erkek nüfusun %40.1’inin, kadın nüfusun %13.3’ sigara kullandığı, toplamda ise yaklaşık 15 milyon erişkinin ve 186 bin çocuğun (10-14 yaş) her gün sigara kullandığı bilinmektedir. Kişi başına düşen sigara tüketiminin ise 1.771 ve sigara ilişkili hastalıklar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 65.300 olduğu düşünüldüğünde, Türkiye dünyada yüksek düzeyli sigara tüketicisi konumundadır. Bir diğer veriye göre Türkiye, dünyadaki en büyük 15 sigara tüketicisi ülkeden biridir (Tobacco Atlas, 2018). Diğer yandan 2014 yılında toplam tütün kullanıcıları için de 15 yaş altı tütün mamulü kullanma oranı %27.6, 15-19 yaş aralığı ise %47.8’dir. Tütün kullanımına başlama nedenlerine bakıldığında ise arkadaş etkisi 2012 yılında %16 iken 2016 yılında %29.1’e yükselmiştir (SB, 2017). Bu bağlamda çocuk olarak nitelendirilebilecek kişilerin sigara kullanım oranı oldukça yüksektir. Bu durumun özellikle gelecekte sigara kullanım oranını olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülebilir.

4. Veri ve Yöntem

Çalışmada TÜİK tarafından gerçekleştirilen “Hanehalkı Bütçe Anketi” mikro veri setleri kullanılmıştır. Buna göre söz konusu veri setleri hanelerin sosyoekonomik yapıları, yaşam düzeyleri ve tüketim kalıpları hakkında bilgi veren en önemli kaynaklardan biridir. Hanelerin ve bu haneleri oluşturan fertlerin tüketim yapıları, gelir düzeyleri; sosyoekonomik gruplara, kır, kent ve bölgelere göre ortaya çıkaran veri setleri yardımıyla tüketim alışkanlıkları, tüketim harcaması türleri, mal ve hizmet harcamalarının çeşitliliği, hanelerin sosyoekonomik özellikleri, hane fertlerinin çalışma durumları, hanelerin toplam geliri, gelirin elde edildiği kaynaklar gibi çeşitli bilgiler toplanmaktadır (TÜİK, 2016). Anketin kapsamı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan hanelerde yaşayan fertlerdir. Buna göre kurumsal nüfus1 kapsamında bulunanlar ile göçer nüfus, anketlerin kapsamı dışındadır. Anketin uygulama dönemi ise 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasında bir yıl süre ile kırsal ve kentsel bölgelerden aylık olarak toplanan verilerden oluşmaktadır. Çalışmada 2003-2016 yıllarına ilişkin mikro veri setlerinden yararlanılarak Stata 11 paket programı kullanılmıştır. Bu yolla inceleme konusu döneme ilişkin sigara kullanan haneler belirlenerek, sosyoekonomik özellikleri incelenmiştir.

5. Türkiye’de Sigara Tüketiminin Hanehalkı Özelinde İncelenmesi

Türkiye’de haneler özelinde sigara kullanımına odaklanıldığında, 2003 yılına ilişkin Hanehalkı Bütçe Anketi veri setinde daha kapsamlı bilgilerin yer aldığı görülmektedir. Buna göre hane içinde sigara alışkanlığı bulunan fert bulunup bulunmadığının yanı sıra hanede sigara içen fert sayısı ve haftada kaç paket sigar kullandığına yönelik veriler bulunmaktadır. Aşağıdaki tablo 2003 ve 2016 yılları için hanelerinde sigara alışkanlığı bulunan fertlerin oranını göstermektedir.

Tablo 1: Sigara Tüketim Alışkanlığı Bulunan Hanelerin Oranı, (%)

2003

2016
56.46

54

Kaynak: Hanehalkı Bütçe Anketi Veri Setinden Kendi Hesaplamalarımız

Şekil 2’de gösterildiği üzere 2003 yılında 15 yaş üzeri sigara tüketen fertlerin nüfusa oranı %32.1 iken 2016 yılında bu oran %26.5’e gerilemiştir. Söz konusu iyileşmenin en önemli sebebi ise hükümetin sigara ile etkili mücadelesi gelmektedir. Bununla birlikte hanehalkı bütçe anketi veri setleri üzerinde yapılan incelemede 2003 yılında hanelerinde sigara tüketim alışkanlığı bulunan hanelerin oranı yaklaşık olarak %56.5 ve 2016 yılında ise %54’tür. Dolayısıyla sigara tüketen fertlerin oranı bahse konu dönemde azalış gösterse de, hane bazında sigara tüketimi yüksek oranda devam etmektedir. Bu durum özellikle pasif içicilik ile birlikte hanehalkı üzerinde negatif dışsallığa neden olmaktadır. Sigara tüketmeyen aile bireylerinin yanı sıra hanede çocuk bulunması durumunda, bu kimselerin gelecekte birer sigara tüketicisi olabileceğini düşündürmektedir. 2003 yılı verilerine göre sigara tüketimine maruz kalan hanelerde 15 yaş altında bulunan fertlerin oranının %31.5 ve 2016 yılında yaklaşık olarak %42.5 olduğu düşünüldüğünde, bu çocukların olumsuz yönde etkilendiği ileri sürülebilir. Çünkü çocuk, ailedeki fertlerden doğrudan etkilenmekte ve öğrenmektedir.

Bununla birlikte 2003 yılında hanelerde sigara tüketen fert sayısı %72 oranıyla tek kişidir. İki kişinin bulunduğu hanelerin oranı %22.5, üç kişinin bulunduğu haneler ise %3.70 olarak tespit edilmiştir. Bu bağlamda hanede sigara tüketen fertlerin bulunduğu hanelerin büyüklüğü dikkate alındığında üç kişinin bulunduğu hanelerin oranı %20.64, dört kişinin bulunduğu hanelerin oranı ise %27.5 ve nihayet beş kişinin bulunduğu hanelerin oranı ise %17.5’tir. Diğer yandan bu hanelerin %36’sı kırsal bölgelerde ikamet ederken, %64’ü ise kentsel bölgelerde ikamet etmektedir. 2016 yılına ilişkin veri setinde ise sigara tüketen hanelerin yaklaşık olarak %20’si tek çocuklu çekirdek ailedir. İki çocuklu çekirdek ailelerin oranı %21, üç ve daha fazla çocuklu çekirdek ailelerin oranı ise %16.3’tür.

Haftada kaç paket sigara tüketildiğine bakıldığında ise altı pakete kadar sigara tüketenlerin oranı %28 iken haftada yedi paket sigara tüketenlerin oranı %40.28’dir. Dolayısıyla bu kişilerin kabaca günde bir paket sigara tükettiği düşünülebilir. Haftada on dört paket sigara tüketenlerin oranı %12.3 olup, söz konusu kişilerin ise günde iki paket sigara tükettiği söylenebilir. Diğer yandan tüketilen sigara miktarı ile ilgili 2016 yılı veri setinde herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Bunun nedeni ise TÜİK tarafından veri seti içeriğinin değiştirilmesidir.

Tablo 2: Haftalık Tüketilen Sigara Paketi, 2003 (%)

Paket Oran Toplam
1 3.43 3.43
2 4.93 8.37
3 5.28 13.65
4 6.38 20.03
5 4.91 24.94
6 3.34 28.28
7 40.28 68.56
8 2.44 71.00
9 1.24 72.24
10 5.51 77.76
11 0.51 78.26
12 1.50 79.76
13 0.37 80.13
14 12.36 92.49
15 ve üzeri 7.51 100

Kaynak: Hanehalkı Bütçe Anketi Veri Setinden Kendi Hesaplamalarımız

Hanehalkı Bütçe Anketi veri setleri, hanelerin sosyo-ekonomik özelliklerinin yanı sıra hane tüketimine ilişkin olarak ayrıntılı bilgiler sunmaktadır. Gerçekleşen harcamalar, 10 basamaklı COICOP kodlamasına göre verilmiştir. COICOP sınıflamasına göre 12 ana harcama grubu aşağıdaki gibidir.

  1. Gıda ve alkolsüz içecekler
  2. Alkollü içecekler, sigara ve tütün
  3. Giyim ve ayakkabı
  4. Konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar
  5. Mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri
  6. Sağlık
  7. Ulaştırma
  8. Haberleşme
  9. Eğlence ve kültür
  10. Eğitim hizmetleri
  11. Lokanta, yemek hizmetleri ve oteller
  12. Çeşitli mal ve hizmetler

Bu bağlamda çalışmanın araştırma konusu olan sigara harcamaları 02 kodlu alkollü içecekler, sigara ve tütün başlığında yer alan sigara, puro ve diğer tütün mamulleridir. Sigara tüketimini gerçekleştiren hanelerin, mevcut sigara harcamaları üzerine yapılan incelemeden elde edilen sonuçlar, aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Tablo 3: Hanehalkı Sigara Tüketiminin Hane Geliri İçindeki Payı

Gelir İçindeki Pay 2003 2016
< % 5 % 57.8 % 62.7
< % 10 % 30.9 % 32.3
< % 20 % 11.2 % 8.2

Kaynak: Hanehalkı Bütçe Anketi Veri Setinden Kendi Hesaplamalarımız

Tablo 3, hanelerinde sigara tüketim alışkanlığı bulunan fertlere sahip hanelerin gerçekleştirdiği sigara harcamaları ile bu harcamaların gelirleri içindeki payını göstermektedir. Buna göre 2003 ve 2016 yılları için %5, %10 ve %20’lik eşik değerler üzerinden yapılan incelemeye göre hem 2003 yılı hem de 2016 yılı için gerçekleşen sigara harcamalarının gelir içindeki payının çok büyük bir değişiklik göstermediği belirlenmiştir. 2003 yılında gelirine oranla sigara harcamalarının %5’i aştığı hanelerin oranı %57.8 iken, %10’u aşanların oranı yaklaşık olarak %31 ve nihayet %20’yi aşanların oranı ise %11.2 olarak hesaplanmıştır. 2016 yılında ise geliri içinde %5’ten daha fazla bir payı sigaraya ayıranların oranı %62.7’dir. Geliri içinde %10’dan daha fazla oranda sigara harcaması yapan hanelerin oranı %32.3 ve %20’den fazla sigara harcaması yapanların oranı ise %8.2 olarak bulunmuştur. Dolayısıyla daha önce tablo 2’de bahsedildiği üzere, günde bir paket sigara tüketenlerin oranındaki fazlalık, kendisini harcama miktarında da göstermektedir. Bu bağlamda sigara tüketim alışkanlığı bulunan fertlerin, tehlikeli bir düzeyde sigara harcamalarına devam ettiği görülmektedir.

Bununla birlikte sigara tüketiminin yer aldığı hanelerde, sürekli ilaç kullanan fert bulunup bulunmadığına bakıldığında ise 2003 yılında %31.3 oranında, sürekli ilaç kullanımına maruz kalan hanenin varlığı tespit edilmiştir. Kullanılan ilaçların kaynağı ise %71.25 ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı gibi kamusal sosyal güvenlik kuruluşlarıdır. 2016 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi mikro veri seti üzerinde yapılan incelemeye göre ise fertlerin genel sağlık durumu için orta diyenlerin oranı %21.3, kötü diyenlerin oranı %8.1 ve nihayet çok kötü diyenlerin oranı %1.23’tür. Kronik bir hastalığının bulunduğunu beyan edenlerin oranı ise %32.3 olarak bulunmuştur. Diğer yandan Sağlık Bakanlığı verileri göre tütün kullanımı, yüksek vücut kitle indeksinden sonra risk faktörleri sıralamasında ikinci sırada yer almaktadır (SB, 2017: 94). Bu nedenle, sigara tüketiminin neden olacağı sağlık sorunlarının gelecekte sağlık harcamaları üzerinde bir yük olacağı ve bu bağlamda sağlık harcamalarının finansmanını da olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülebilir. Dolayısıyla kamu sağlığının korunmasının yanı sıra harcamaların finansmanında mali bunalımın yaşanmaması adına hanelerin sigara tüketiminin azaltılması gerekmektedir.

6. Sonuç

Sigara, günümüzde insan sağlığı üzerindeki tehdit unsurlarının başında gelmektedir. Gerek sağlık ve gerekse diğer maliyetleri nedeniyle her yıl trilyonlarca dolar düzeyinde ekonomik kayba neden olduğu tahmin edilen sigara, devletlerin mücadele ettiği ve kullanım oranını azaltabilmek için politika geliştirdiği temel alanlardan biridir. Bu bağlamda çalışmanın ilgi duyduğu akademik merak konusu, Türkiye’deki sigara tüketiminin mevcut durumudur. Sigara tüketiminin hanehalkı özelinde incelenmesi, çalışmanın ayırt edici özelliğini ortaya koymaktadır. Hanehalkı bütçe anketi mikro veri setinin kullanıldığı analizde, hanelerin sosyo-ekonomik özelliklerinin yanı sıra hane tüketimi içindeki sigara harcamalarının payı incelenmiştir.

Bu bağlamda çalışmada, Türkiye’de 2003 yılında hanelerin yaklaşık olarak % 56.5’inde ve 2016 yılında ise %54’ünde, sigara kullanan bir fert bulunduğu tespit edilmiştir. Buna göre her ne kadar sigara kullanan fert oranında azalış görülse de, hane bazında sigara kullanımının yüksek oranda devam ettiği görülmektedir. Bu durum özellikle çocuklu haneler bakımından oldukça tehlikelidir. Çünkü söz konusu çocukların gelecekte sigara kullanıcısı olma ihtimaliyle birlikte hanelerdeki diğer kişilerle birlikte sigara tüketiminden pasif içicilik nedeniyle olumsuz yönde etkilenebileceği ileri sürülebilir. Çalışmadan elde edilen bir diğer sonuç ise sigara tüketiminin hane geliri içindeki payıdır. Buna göre 2003 yılında sigara harcamasının, gelir içinde %5’ten daha fazla düzeyde harcama yapan hanelerin oranı %57.8 iken bu oran 2016 yılında %62.7 olarak hesaplanmıştır. %10 ve %20 oranlarının üzerinde harcama yapan hanelerin oranı ise 2003 ve 2016 yılları için sırasıyla %30.9 ve %11.2 ile %32.3 ve %8.2’dir. Dolayısıyla hane bazında sigara tüketiminin 2003 yılından 2016 yılına azalış göstermediği ve hemen hemen aynı düzeyde devam ettiği görülmektedir. Bu durum toplum sağlığının geleceği ve sağlık sistemine neden olacağı mali yük bakımından ayrıntılı olarak incelenmelidir.

Kaynakça

– Doyl, Arthur Conan (2018) Akıl Oyunlarının Gölgesinde: Beş Portakal Çekirdeği, Çeviren: Cumhur Mısırlıoğlu, Martı Yayınları: İstanbul

– DSÖ (1948) Dünya Sağlık Örgütü Tüzüğü.

– Gately, Iain (2001) Tobacco: A Cultural History of How an Exotic Plant Seduced Civilization, Grove Press: New York

– Giovino GA, Mirza SA, Samet JM, Gupta PC, Jarvis MJ, Bhala N, et al (2012) Tobacco Use in 3 Billion Individuals from 16 Countries: An Analysis of Nationally Representative Cross-Sectional Household Surveys, Lancet, 380:668–79.

– Hoffmann, D., & Hoffmann, I. (1994) Tobacco Consumption And Lung Cancer,  In Lung Cancer, Springer: Boston

– OECD (2018) OECD Health Data 2018

P. Vineis, M. Alavanja, P. Buffler, E. Fontham, S. Franceschi, Y. T. Gao, P. C. Gupta, A. Hackshaw, E. Matos, J. Samet, F. Sitas, J. Smith, L. Stayner, K. Straif, M. J. Thun, H. E. Wichmann, A. H. Wu, D. Zaridze, R. Peto, R. Doll (2004) Tobacco and Cancer: Recent Epidemiological Evidence, JNCI: Journal of the National Cancer Institute, Volume 96, Issue 2.

– Proctor, R.N., (2004) The Global Smoking Epidemic: A History and Status Report, Clinical Lung Cancer, Volume 5, Issue 6.

– Proctor, R.N., (2013) The History of the Discovery of the Cigarette–Lung Cancer Link: Evidentiary Traditions, Corporate Denial, Global Toll, BMJ Journal, Vol: 21, Issue: 2.

– Sağlık Bakanlığı (2017) Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2016

– Saracci, R. (1997) The World Health Organization Needs to Reconsider its Definition of Health. British Medical Journal , 314, 1409-1410.

– Sasco, A. J., M. B. Secretan, and K. Straif (2004) “Tobacco smoking and cancer: a brief review of recent epidemiological evidence.” Lung cancer, 45

– SB (2018) 2018-2023 Tütün Kontrolü Strateji Belgesi ve Eylem Olanı, https://havanikoru.org.tr/dosya/eylem_plani/ulusal-tutun-kontrol-programi-eylem-plani.pdf, Erişim Tarihi: 10.06.2018

– Schairer, E., & Schöniger, E., (2001) Lung Cancer And Tobacco Consumption, International Journal of Epidemiology, 30(1), 24-27.

– Tarım ve Orman Bakanlığı (2018) Tütün ve Alkol Dairesi İstatistikleri

– Tobacco Atlas (2018) Tobacco Atlas Databank

– TÜİK (2003) Hanehalkı Bütçe Anketi Mikro Veri Seti

– TÜİK (2016) Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi Mikro Veri Seti

– TÜİK (2016) Hanehalkı Bütçe Anketi Mikro Veri Seti

– TÜİK (2016) Hanehalkı Bütçe Anketi Mikro Veri Seti Kılavuzu

– WHO (2015) WHO Report on the Global Tobacco Epidemic, Raising Taxes on Tobacco, https://www.who.int/tobacco/global_report/2015/en/ Erişim Tarihi: 12.07.2018

[1] Bu çalışma 14-15 Eylül 2018 tarihlerinde gerçekleşen Uluslararası FSECON2018 sempozyumunda sunulan “Türkiye’de Sigara Tüketimi: Hanehalkı Üzerine Bir İnceleme”  başlıklı tebliğden derlenmiştir.

[2] M: Tütün kullanımını ve koruyucu uygulamaları izlemek; P: Toplumu tütün dumanından korumak; O: Sigarayı bırakmaya yardım etmek; W: Halkı tütünün zararları konusunda uyarmak; E: Tütünün her türlü reklam, sponsorluk ve marka paylaşımını yasaklamak; R: Tütün ürünlerindeki vergileri artırmak.

Exit mobile version