Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Kararı E: 2018/3525

Yargıtay 9. Hukuk E: 2018/3525

T.C.

YARGITAY

9. Hukuk Dairesi

Esas No: 2018/3525

Karar No: 2018/23682

Tarihi: 19.12.2018

• İŞÇİLERİN SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE İŞVERENİN MÜDAHALESİ

• İŞÇİLERİ ÜYESİ OLDUĞU SENDİKADAN İSTİFA ETMEYE İŞVERENİN ZORLAMASI

• İŞÇİLERLE TOPLANTI YAPAN İŞVERENİN İŞÇİLERİN ÜYESİ OLDUKLARI SENDİKADAN İSTİFA ETMEMELERİ HALİNDE İŞYERİNİN KAPATILACAĞINI SÖYLEMESİ

• SENDİKADAN İSTİFA ETMEYEN İŞÇİLERİN İŞTEN ÇIKARTILMASI

• SENDİKAL NEDENLERLE GERÇEKLEŞTİRİLEN FESHİN GEÇERSİZ OLDUĞU

ÖZETİ: Somut olayda; dosya kapsamındaki tanık anlatımları, Çalışma Genel Müdürlüğü’ne ait yazı cevabı içeriği, sigorta kayıtları, sendikadan gelen müzekkere cevabı, bilirkişi raporu, dairemizden geçen emsal dosyalar birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davacı ile birlikte işyeri çalışanlarının bir çoğunun …………..’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası’na üye oldukları, ancak ………… Holding A.Ş. bünyesinde bulunan davalı işyerinin bu sendikanın işyerinde faaliyet göstermesini istemediği, Tekstil İşçileri Sendikası’nın davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki prosedürünü başlatacak nitelikte üye sayısına ulaşmak amacıyla faaliyet yürüttüğü, 2014 yılı itibariyle bu sendikaya üye olan işçi sayısının 273 kişi olduğu ancak davalı işverenin Teksif Sendikasının işyerinde yetki prosedürünü başlatmasını istediği için çalışanlarla toplantı yaparak Tekstil İşçileri Sendikası’ndan istifa edilmediği taktirde işyerinin kapatılacağı yönünde çalışanlar üzerinde baskı kurduğu, işyeri aracının çalışanlara tahsis edilerek Teksif İş Sendikası’na geçmeleri için bu çalışanların Atatürk Havaalanına götürülerek o saatte orada açık olan postanede e-devlet şifresi aldırdığı, 2014 yılında Teksif İşçileri Sendikasına üye çalışanlardan 258 kişinin bu nedenle istifa etmek zorunda kaldığı, istifa etmek istemeyen davacı ve yaklaşık olarak 36 işçinin işten çıkarıldığı, sözleşmesinin asıl fesih sebebinin davacının iş yerinde örgütlenme çalışmasına başlayan …………..’e bağlı Tekstil İş Sendikası lehine sendikal örgütlenme içinde yer alması olup, davalı işverenin davacının iş akdini sendika seçme özgürlüğüne ve sendikal haklarına engel olmak amacıyla sendikal nedenlerle fesh ettiği anlaşıldığından davacının sendikal tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken sendikal tazminat talebinin reddi hatalıdır.

DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu kısmen kabul edip, sendikal tazminat talebinin reddine karar vererek yeniden hüküm kurmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; davacının, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalı işverenin tekstil işyerinde 06/05/2005 tarihinden itibaren boya ustası olarak çalışmaktayken işyerinde başlayan sendikal faaliyetlere katıldığını, öncelikle Tekstil İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, işverenliğin Tekstil İşçileri Sendikasına üye olan, örgütlenme çalışmasında aktif rol alan çalışma arkadaşlarını işten çıkaracağını, bu sendikasının örgütlenmesine izin vermeyeceğini açıklaması üzerine sendikadan istifa ettirildiğini, aynı iş kolunda faaliyet gösteren Teksif Sendikasına adeta zorla üye yapıldığını, Teksif Sendikası ile Toplu İş Sözleşmesi sürecinin başladığını, önerilen Tis’in Tekstil Sendikasının önerisine göre işçi aleyhine olumsuz şartlar içerdiğinin davacı tarafından belirtildiğini, bir sonraki Tis dönemi için Tekstil sendikasının örgütlenmesi için çalışılacağını, işveren temsilcilerine söylendiğini, bu sendika için örgütlenme yapmaktan bahseden davacı ve bir grup arkadaşının görünürde küçülme nedeniyle, gerçekte işe sendikal nedenle işten çıkarıldığını iddia ederek davacının işe iadesini, sendikal nedenle fesihten dolayı 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere işçinin başvurusuna işe başlatılmasına bağlı olmaksızın sendikal tazminatın ve 4 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücretlerini olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili; feshin sendikal nedene dayandığının ispat yükünün davacıda olduğunu, davalı şirketin davacının sendikaya üye olup olmadığını, hangi sendikaya üye olduğunu bilmediğini, davacının iş akdinin ekonomik gereklerden ve işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli nedenle feshedildiğini, davalı şirket Yönetim Kurulu tarafından alınan 25/11/2014 tarihli yönetim kurulu kararında 2014 kasım ayı itibariyle mevcut işçilerin %10 oranında azalmaya gidilmesi kararı verildiğini, davalı şirkete ait işletmenin ekonomik güçlüklerle karşı karşıya kaldığını, faliyetlerinde, cirosunda ve siparişlerinde düşüşlerin meydana geldiğini, finansman ve bütçe açıkları yüzünden sermaye arttırımına gidildiğini, müşterilerini kaybettiğini, bu nedenlerle davalı şirket tarafından reorganizasyon yoluna gidildiğini, faaliyetlerini eskisi gibi sürdürme olanağının kalmaması ve üretimin düştüğünü, işyerinde bazı bölümlerin kapatılması sonucunda işgücü fazlası ortaya çıktığını, işçinin başka şekilde istihdamı da söz konusu olmadığını, son çare ilkesi göz önünde bulundurularak sözleşme fesih edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Mahkemece, davacının 06/05/2005-26/11/2014 tarihleri davalı iş yerinde çalıştığı, iş akdinin işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu‘nun 17. ve 18. maddeleri uyarınca feshedildiği, davacının işten çıkarılmasından sonra çalıştığı bölüme üç işçi alındığı, 2014 ve 2015 yıllarında davalı şirketin brüt satışlarında ve karında azalma olmadığı, işletmesel kararın herhangi bir kriter dikkate alınmadan uygulandığı, davacının tekstil işçileri sendikası için sendikal faaliyette bulunduğundan dolayı işten çıkarıldığı, bu durumda iş akdinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından, mahkememizce dosya kapsamına uygun itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca Feshin Geçersizliğine davacının işe iade talebinin kabulüne, sendikal fesih nedeni dikkate alınarak tazminatın 1 yıllık ücret tutarı olarak ve çalışmadığı süre için en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.

D) İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E) İstinaf Sebepleri:

Davalı vekili; davacının iş akdinin alınan işletmesel karara dayalı olarak geçerli nedenle feshedildiğini, yerel mahkeme tarafından hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili şirketin davacının herhangi bir sendikaya üye olup olmadığını bilmediği gibi üye ise hangi sendikaya üye olduğu konusunda da herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, feshin sendikal sebeple yapıldığı konusundaki ispat yükümlülüğünün davacı işçiye ait olduğunu, davacının ise bu yükümlülüğü yerine getirememesine rağmen sendikal tazminata karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, sendikal fesih iddiasının ispatlandığının kabulü mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından, feshin geçersizliğinin tespit edilerek davacının işe iadesine karar verilmesi isabetli olmakla birlikte, feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle sendikal tazminata karar verilmesi hatalı olduğu, davalı işveren vekilinin, sendikal tazminat yönünden ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde olduğu. HMK’nun 353/1-b-2 maddesindeki düzenlemeye göre; yargılamada eksik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, Bölge Adliye Mahkemesi yeniden esas hakkında karar vereceği, hükmüne dayalı olarak, İlk Derece Mahkemesi kararının sendikal tazminatın yönünden kaldırılarak davacı işçinin kıdemi ve fesih nedenleri göz önünde bulundurulmak suretiyle işe başlatmama tazminatının 5 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine dair Dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden karar verilmiştir.

G) Temyiz Başvurusu:

Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

H) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi ekonomik nedenlerle feshedilmiş ise de işverence feshin geçerliliğinin ortaya konulamaması ve feshin son çare olması ilkesine aykırı davranılması nedeniyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ilişkin verilen kararın istinaf talebinin esastan reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı isabetlidir.

İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25’inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.

İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25’inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanun’un 18, 20 ve 21’inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanun’un 21’inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanun’un yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.

Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.

Somut olayda; dosya kapsamındaki tanık anlatımları, Çalışma Genel Müdürlüğü’ne ait yazı cevabı içeriği, sigorta kayıtları, sendikadan gelen müzekkere cevabı, bilirkişi raporu, dairemizden geçen emsal dosyalar birlikte

değerlendirildiğinde; davacı ve davacı ile birlikte işyeri çalışanlarının bir çoğunun ………….’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası’na üye oldukları, ancak ……………. Holding A.Ş. bünyesinde bulunan davalı işyerinin bu sendikanın işyerinde faaliyet göstermesini istemediği, Tekstil İşçileri Sendikası’nın davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki prosedürünü başlatacak nitelikte üye sayısına ulaşmak amacıyla faaliyet yürüttüğü, 2014 yılı itibariyle bu sendikaya üye olan işçi sayısının 273 kişi olduğu ancak davalı işverenin Teksif Sendikası’nın işyerinde yetki prosedürünü başlatmasını istediği için çalışanlarla toplantı yaparak Tekstil İşçileri Sendikası’ndan istifa edilmediği taktirde işyerinin kapatılacağı yönünde çalışanlar üzerinde baskı kurduğu, işyeri aracının çalışanlara tahsis edilerek Teksif İş Sendikası’na geçmeleri için bu çalışanların Atatürk Havaalanına götürülerek o saatte orada açık olan postanede e-devlet şifresi aldırdığı, 2014 yılında Teksif İşçileri Sendikasına üye çalışanlardan 258 kişinin bu nedenle istifa etmek zorunda kaldığı, istifa etmek istemeyen davacı ve yaklaşık olarak 36 işçinin işten çıkarıldığı, sözleşmesinin asıl fesih sebebinin davacının iş yerinde örgütlenme çalışmasına başlayan ……………’e bağlı Tekstil İş Sendikası lehine sendikal örgütlenme içinde yer alması olup, davalı işverenin davacının iş akdini sendika seçme özgürlüğüne ve sendikal haklarına engel olmak amacıyla sendikal nedenlerle fesh ettiği anlaşıldığından davacının sendikal tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken sendikal tazminat talebinin reddi hatalıdır.

Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- Davanın KABULÜ ile,

3- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,

4- Davacının başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının sendikal fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

5- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,

6- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

7- Davacının yaptığı 448,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

8- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

9- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,

Kesin olarak 19/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

 

Exit mobile version