Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

İptal Davaları – Serhat ERDEN, Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı

İptal Davaları

Serhat ERDEN
Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı
Yazar Hakkında

I. GİRİŞ

İptal Davaları; 6183 sayılı Kanunun 24 ila 31 inci maddelerinde düzenlenmiş olup, alacaklı amme idaresinin alacağı için tahsil imkanı sağlayan, nisbi nitelikte ve kanundan doğan şahsi davalardır.

Amaç:

Amme alacağını ödemeyen borçlunun malı bulunmadığı ya da borca yetmediği takdirde, amme alacağının tamamının veya bir kısmının tahsiline imkan bırakmamak amacıyla borçlu tarafından yapılan tek taraflı hukuki muamelelerle borçlunun amacını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin hükümsüzlüğünü sağlamak ve amme alacağını tahsil etmektir.

Mahkeme:

6183 sayılı Kanuna göre iptal davaları, Genel Mahkemelerde (sulh hukuk veya asliye hukuk) açılır. İptal davalarına yetkili mahkemeler ise Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre belirlenir.

Süre:

Tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içerisinde açılması gerekmektedir. Aksi takdirde bu süre hak düşürücü süre olup, alacaklı amme idaresi dava açma hakkını kaybedecektir.

Muhatap:

Davacı:

a. Alacaklı amme idareleri

b. Görevlendirilmiş tahsil daireleri

Davalı:

a. Borçlu

b. Borçlu ile hukuki muamelede bulunanlar

c. Borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılanlar

d. b ve c’ nin mirasçıları

e. Suiniyet sahibi (kötü niyetli) üçüncü şahıslar

f. İflas halinde, iflas masası

g. Mirasın resmi tasfiyesinde, tasfiye memurları

amme alacağından dolayı iptal davası açılması halinde davanın muhatabı olurlar.

Farkındalık Notu:

Amme alacağı sebebiyle açılacak iptal davası, borçlu ile beraber lehlerine tasarruf yapılan kimseler aleyhine de açılarak, ikisinin birlikte davalı sıfatıyla yargılanması gerekmektedir.

❖ İptal davasının açılabilmesi için;

Takip konusu amme alacağının ödeme vadesinin gelmiş (muaccel) olması,

Takip işlemlerinin yapılmasına rağmen borçlunun mal varlığından bu alacağın tahsil edilememiş olması,

• Sorumluluk uygulaması kapsamında amme alacağının borçlu şirketlerin mal varlığından tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin anlaşılması,

• Şirketten tahsil edilemeyen amme alacağının ise şirketin kanuni temsilcileri ve ortakları hakkında gerekli takibat işlemleri yapılsa da şahsi mal varlıklarından tahsil edilemediği veya edilemeyeceğinin anlaşılmış olması,

gerekmektedir.

II- İPTAL DAVASI AÇILABİLECEK HALLER

» İvazsız tasarruflar – Madde 27

» Bağışlama sayılan tasarruflar – Madde 28

» Hükümsüz sayılan diğer tasarruflar – Madde 29

» Amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla yapılan tasarruflar – Madde 30.

A. İVAZSIZ TASARRUFLAR VE BAĞIŞLAMALAR (Madde 27-28):

İvazsız (karşılıksız) tasarruflar ile bağışlamaların[1] hükümsüz sayılabilmesi için;

Amme alacağının ödenmemiş olması,

Süresi içerisinde veya hapsen tazyikına[2] rağmen mal bildiriminde bulunulmaması,

Malı bulunmadığının bildirilmesi ya da bildirilen malların borcu karşılamaması,

Ödeme müddetinin başlamasından sonra veya başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde yapılması,

durumlarının mevcudiyeti gerekmektedir.

❖ Aşağıdaki tasarruflar her hal ve takdirde bağışlama hükmündedir:

1. Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlariyle, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar,

2. Kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,

3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat (yaşadığı müddetçe) şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler.

!. İvazsız tasarruflar ile bağışlamalar mutlak surette iptale tabi olduklarından, borçlu hakkında kast-taksir, iyi niyet-kötü niyet ayrımının yapılması söz konusu olmayacaktır.

B. DİĞER TASARRUFLAR (Madde 29-30):

Amme alacağının ödenmemiş olması,

Süresi içerisinde veya hapsen tazyikına rağmen mal bildiriminde bulunulmaması,

Malı bulunmadığının bildirilmesi ya da bildirilen malların borcu karşılamaması,

Ödeme müddetinin başlamasından sonra veya başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde yapılması,

durumlarının mevcudiyeti halinde aşağıda belirtilen tasarruflar hükümsüzdür(Madde 29):

1. Borçlunun teminat göstermeyi evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler,

2. Borca karşılık para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler,

3. Vadesi gelmemiş bir borç için yapılan ödemeler.

❖ Borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla;

Borçlu tarafından yapılan bir taraflı muameleler ile,

Borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazımgelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüzdür(Madde 30).

!. 30 uncu madde gereği üçüncü kişiler iyi niyetli olsalar dahi iptal davasına konu olan tasarruf hükümsüz sayılacaktır.

Farkındalık Notu:

2 yıllık süreler: Geriye doğru kaç yıllık süre içerisinde yapılmış tasarrufların iptalinin istenebileceğini,

5 yıllık süre: 27 ve 29 uncu maddelere göre açılacak iptal davalarında hak düşürücü sürenin hesabında her hal ve takdirde tasarrufun vukuu tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dikkate alınacağını,

vurgulamaktadır (Madde 27, 29).

III- SONUÇ

6183 Sayılı Kanunun 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerinin içerdiği tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini, elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini vermeye mecbur oldukları gibi bu kişiler karşılık olarak verdikleri şeyden dolayı alacaklı amme idaresinden de herhangi bir talepte bulunamazlar.

İptal davasının kesinleşmesine müteakip alacaklı amme idaresi tarafından üçüncü kişi yedinde bulunan mal;

Farkındalık Notu:

6183 Sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde belirtilen ve İhtiyati Haciz sebepleri arasında yer alan; “İptali istenen muamele ve tasarrufların konusunu teşkil eden mallar ile bu malların elden çıkarılması durumunda ise elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere, bu kanunun 27, 29, 30 uncu maddelerinin tatbikini icabettiren haller varsa” hükmü gereği iptal davasına konu olan menkul ve gayrimenkul mallar ile ilgili olarak iptal davası açılması halinde ilgilileri hakkında ihtiyati haciz kararı alınması gerekmektedir.

Yayımlanan Makalelerim

Her hasadın bir zekâtı vardır. İlmin zekâtı ise öğretmektir. İlim, paylaştıkça çoğalan bir hazinedir.

Kaynaklar

– 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun.

– Tahsilat Genel Tebliğleri.

– İ. V.D.B. – Mükellef Hizmetleri Tahsilat Grup Müdürlüğü Tamimleri.

Dipnotlar

[1] İvazsız Tasarruf: Amme borçlusunun karşılıksız olarak alacağından vazgeçmesi, bir mal vermeyi taahhüt etmesi, miras hissesinden feragat etmesi gibi hallerdir.

Bağışlama: Bir kimsenin karşılığında bir ivaz taahhüt etmeksizin malının tamamını veya bir kısmını başka bir kimseye temlik(devir) ettiği durumlarda alışılagelmiş hediye ya da hibe ölçüsünün aşılmasını ifade etmektedir.

[2] Tazyik hapsi: Bir kimseyi bir işi yapmaya zorlamak için uygulanan bir yaptırımdır. Tazyik hapsinin paraya veya diğer yaptırımlara çevrilmesi mümkün değildir.

Exit mobile version