Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Bağımsız Denetimde COVİD-19 Salgını İle İlgili Dikkat Edilecek Hususlar – Doç. Dr. Ahmet GÖKGÖZ

Bağımsız Denetim COVİD-19

Doç. Dr. Ahmet GÖKGÖZ
İstanbul Business Academy
ahmetgokgoz83@gmail.com
Yazar Hakkında

İnsanlık biyolojik bir felaketin ağında yaşam mücadelesi vermeye çalışırken, bir taraftan da ekonomik olarak ayakta kalmanın yollarını düşünmekte. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi olarak ilan edilen COVİD-19’un insan sağlının yanı sıra, üretim, finans, ticaret, eğitim ve ulaşım gibi birçok alana kısıtlayıcı etkileri olduğu açıktır.

Bir önceki yazımda, her alanı etkisi altına alan COVİD-19 salgınının şirketlerin finansal raporlamasına etkisini açıklamaya çalışmıştım. Bu yazımda COVİD-19 salgınının bağımsız denetim çalışmalarına etkisini ve bağımsız denetim faaliyetleri yürütülürken COVİD-19 salgını kapsamında dikkat edilecek hususlara değineceğim.

Her meslek dalını, yaptıkları işin özelliğine göre, etkisi altına alan COVİD-19’un bağımsız denetim faaliyetlerini de etkilememesi düşünülemez. Salgının bağımsız denetime olan bariz etkisinden dolayı Kamu Gözetimi Kurumu (KGK), resmi web sitesinde “COVİD-19 Salgınının Yürütülen Bağımsız Denetimlere Etkisi” başlığıyla rehberlik mahiyetinde bir açıklama yayınlamıştır.

Bağımsız Denetim Standartları, KGK’nın açıklamaları, teori ve uygulamadaki prensipler çerçevesinde COVİD-19 salgını ile ilgili olarak bağımsız denetimde dikkat edilecek hususları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.

1) Bağımsız Denetim Faaliyetlerindeki Gecikmeler: COVİD-19 salgını ile birlikte şirketler, çalışma biçimlerinde evden çalışma, kısmi çalışma gibi yöntemleri tercih etmek suretiyle değişikliğe gittiği görülmektedir. Yine salgının yayılması ile birlikte, başlıca şirket ilgilileri olan alıcılar, satıcılar, bankalar, devlet kurumları gibi taraflarla iletişim azalmıştır. Bütün bu durumlar veri akışının ve yerinde yapılacak denetim incelemelerinin aksamasına neden olacak ve bağımsız denetim faaliyetlerinin sonuçlandırılmasını geciktirecektir. Dolayısıyla denetim süreci ve rapor tarihindeki muhtemel gecikmeler ile ilgili şirketin bilgilendirilmesi, denetim süreci ve kapsamı ile ilgili değişiklik gereken durumlar varsa denetim sözleşmesinde düzeltmeye gidilmesi gerekebilir.

2) Önemlilik ve Risk: Savaş, doğal afet ve salgın hastalıklar gibi olağanüstü durumların yaşandığı dönemlerde şirketlerin işleyişinde aksamalar meydana gelmekte ve iç kontrol sisteminin etkinliğinin zayıflama ihtimali ortaya çıkmaktadır. Yine bu dönemlerde şirketlerin finansal raporlarındaki tutarlar ve açıklamalar alışılagelmişin dışında farklılaşabilmektedir. 31 Aralık 2019 dönemine ilişkin tamamlanmayan denetimlerin önemlilik ve risk düzeylerinin olağanüstü durumların etkisi de dikkate alınarak tekrar değerlendirilmesi uygun olacaktır.

3) Denetim Kanıtları: Salgın ile birlikte evden çalışmanın yaygınlaşması nedeniyle mutabakat ve benzeri dökümanların alınması mümkün olamayabilmektedir. Dış teyit yazılarının alınamaması durumunda alternatif yollar (entegre raporlama şifresini erişim yoluyla teyit gibi) denenerek tutarların teyidi yapılabilir. Ancak denetçi alternatif yolları denemesi durumunda buradan elde edeceği kanıtın yeterliliği ve kalitesini değerlendirerek, değerlendirmelerini çalışma kağıtlarında yer vermelidir.

4) İşletmenin Sürekliliği: COVİD 19 pandemisinin işletmenin sürekliliği üzerinde önemli bir etkisinin olması kuvvetle muhtemel. Ancak bu etkinin boyutlarını bulunduğumuz zaman diliminde belirlemek çok da kolay değil. Denetçi tarafından; salgından sonra geciken banka kredisi taksitleri, faaliyetlerin durması, işçi çıkarılması, şube veya mağazaların kapatılması, alacakların tahsilatındaki gecikmeler gibi durumlar değerlendirilmelidir. Salgının finansal raporlar üzerindeki bariz etkisini görmek için yeterli zamanın geçmemesinden dolayı, mali oranlar üzerinden bir işletmenin sürekliliği değerlendirmesi anlamsız olacaktır. Onun yerine nitel ve durumsal olayları değerlendirmek daha makul gözükmektedir. Örneğin; AVM’lerde mağazaları olan bir markalar zincirinin, AVM’lerin salgından dolayı kapalı olması ve AVM’lerin açılma zamanındaki belirsizlik, işletmenin sürekliliği ile ilgili yapılacak değerlendirmede nitel bir veri olarak dikkate alınabilir.

Bunun yanında denetçinin BDS 570 kapsamında yönetimden bazı değerlendirmeler istemesi uygun olacaktır. BDS 570 kapsamında, denetçi; COVİD-19 etkilerini de dikkate alarak yönetimden işletmenin sürekliliği ile ilgili değerlendirme yapmasını isteyebilir.  Eğer daha önce yönetimin bu konuda yaptığı değerlendirmeler varsa bu durumu, COVİD-19 etkisini de gözeterek yönetimle müzakere etmesi uygun olacaktır. Ayrıca COVİD-19’un da etkisiyle birlikte işletmenin sürekliliği ile ilgili belirsiz durumların ortadan kaldırılması için yönetim olarak atacağı adımların ve planlarının ne olduğu gibi değerlendirmeler yapması istenir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda işletmenin sürekliliği ile ilgili bariz bir belirsizlik durumu tespit edilirse, bağımsız denetim raporuna “İşletmenin Sürekliliğiyle İlgili Önemli Belirsizlik” başlığı açarak söz konusu durumun açıklanması yerinde olacaktır.

5) Bilanço Sonrası Olaylar: COVİD-19, 2020 yılında meydana gelse de 2019 yılı denetimleri üzerinde ciddi etkisi mevcuttur. Bunlardan birisi de bilanço sonrası olaylar ile ilgili yapılacak açıklamalardır. Bilanço sonrasında COVİD-19’un şirket üzerindeki etkisini ölçmek ve gerekli açıklamalara yer verilmesini sağlamak için denetçi tarafından bir çalışma yapılması gerekmektedir. Örneğin; COVİD-19 salgınıyla birlikte şirket faaliyetlerinin durdurulması veya kısmi çalışmaya geçilmesi, kapatılan mağazaların olup olmadığı, kısmi çalışma ödeneğinden yararlanma durumu, salgının etkilerini giderme amaçlı kamu otoritelerin sağladığı teşviklerden yararlanma durumu gibi bilgilerin açıklanmasında yarar vardır.

6) Kilit Denetim Konuları: COVİD 19’un bağımız denetim çalışmalarına ve finansal raporlamaya ciddi yansımaları olması halinde (örneğin; şirketin beklenen kredi zararlarını artırması, mutabakatlarda alternatif yöntemlerin fazlaca kullanılması gibi) COVİD-19’u konu alan bir kilit denetim konusu belirlemek bağımsız denetim raporunun kalitesini artıracaktır. COVİD-19 sorununun nasıl ele alındığı ve bu bağlamda uygulanan bağımsız denetim prosedürleri kilit denetim konusunda açıklanmalıdır.

7) Dikkat Çekilen Hususlar: Şirket mali tablo dipnotlarında COVİD-19 salgınının etkilerini değerlendiren bir açıklamaya yer verebilecektir. Yine bilanço sonrası olaylar kısmında COVİD-19 sebebiyle bilanço sonrasında meydana olaylarla ilgili açıklamalara yer verebilecektir. Bağımsız denetim raporunun “Dikkat Çekilen Hususlar” kısmında yapılan bu açıklamalara atıf yapılması uygun olacaktır.

8) COVİD-19’un Denetim Görüşüne Etkisi: COVİD-19 salgınının kısıtlayıcı etkileri kapsamında yeterli ve uygun denetim kanıtı elde edilemeyebilir.  Elde edilemeyen denetim kanıtlarının muhtemel etkilerinin önemli ve yaygın olup olmadığı hususu denetçi tarafından değerlendirildikten sonra denetçi raporunda olumlu görüş dışında başka bir görüş vermesi gerekebilir. Böyle bir durumda görüşün dayanağı kısmında COVİD-19 ile ilgili açıklamalara yer verilecektir. Örneğin; salgın sebebiyle yeterli dış teyit sağlanamadığı için şartlı görüş verilen bir denetçi raporunun “şartlı görüşün dayanağı” kısmında, COVİD-19 salgını nedeniyle cari mutabakatların yeterli düzeyde yapılamadığı, alternatif denetim yöntemleri ile de tutarların teyit imkânı olmadığı hususu açıklanabilir.

COVİD-19 salgınının bağımsız denetim çalışmalarına etkisini ve bu bağlamda dikkat edilecek hususları değerlendirmeye çalıştım. Başka bir yazımda görüşmeyi ve COVİD-19’da negatif kalmanızı dilerim.

Kaynaklar

– Bağımsız Denetim Standartları

– KGK Açıklaması, “Covid-19 Salgınının Yürütülen Bağımsız Denetimlere Etkisi”, (www.kgk.gov.tr)

– Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları

Exit mobile version