Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Dövize Dayalı-Vadeli Borçlanma Senetlerinde ve Hazine Kağıtlarında İlginç Kazanç Yöntemleri ve Vergilendirme Açmazı – Birol GÜVEN, YMM

Dövize Dayalı-Vadeli Borçlanma Senetleri Hazine Kağıtları

Birol GÜVEN
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
birolguven9@hotmail.com
Yazar Hakkında

GİRİŞ    :

Bilindiği üzere gerek kamu ve gerekse özel sektör dövize bağlı ve uzun yıllar sürecek kağıtlarla borçlanmaya gitmektedir. Bu borçlanma senetleri gittikçe mali  piyasaların  içerisinde ağırlıklı yer tutmaktadır.

Gelir Vergisi Kanununa 5281 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle eklenen geçici 67 nci maddede, menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılması ve elde tutulması sürecinde elde edilen gelirler ile mevduat faizleri, repo gelirleri ve özel finans kurumlarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.

Ancak gelişen ekonomik şartlar, iletişim, dünya ile oluşan entegrasyonlar vergi hukukumuzun tam açıklayamadığı veya yetersiz kaldığı bir gerçektir. Burada izah etmeye çalışacağımız konu mevzuatın tam açıklayamadığı ve yetersiz kaldığı hususlar olacaktır.

Borçlanma kağıtları veya diğer ifade ile tahviller ; bu kağıtları elde tutanlar iki türlü kazanç elde etmektedirler.

– Birincisi kağıtların vadesinde ve yıllık veya altı aylık kupon faiz ödemeleri şeklinde,

– İkincisi ise itfadan önce elden çıkartılması durumunda elde edilen değer artışıkazançları/kayıpları

Aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının değerlendirilmesinde aşağıdaki sınıflandırma esas alınacağı Mali İdare tarafından belirlenmiştir.

I) Sabit getirili menkul kıymetler

II) Değişken getirili menkul kıymetler

III) Diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları

IV) Yatırım fonları katılma belgeleri ve yatırım ortaklıkları hisse senetleri Menkul kıymetlerle yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde sınıflandırma, işlemle ilişkilendirilen menkul kıymetin dahil olduğu gruba göre yapılacaktır. Menkul kıymete bağlı olmaksızın yapılan işlemler ise III. Gruptaki diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları kapsamında değerlendirilecektir. Ayrıca, hisse senedine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senedi ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak ihraç edilen aracı kuruluş varantları ile hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinin de hisse senetleri ile aynı sınıfta değerlendirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, hisse senedi ve hisse senedi endeksleri dışında bir dayanak varlığa bağlı varantlar söz konusu gruplandırmada III. sınıf kapsamında değerlendirilecektir.

TEVKİFAT KAPSAMINA GİRMEYEN VE BEYANI GEREKEN KAZANÇLAR

1- Özel Sektör Tahvil Gelirleri (Faiz Gelirleri ve Alım-Satım Kazançları)

Özel sektör tahviline ilişkin faiz gelirleriyle alım-satım kazançları geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabidir.

2- Devlet Tahvil Gelirleri (Faiz Gelirleri ve Alım-Satım Kazançları)

Yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden (Eurobond) elde edilen faiz gelirleri ve alım-satım kazançları ihraç tarihi ne olursa olsun geçici 67 nci madde kapsamında tevkifat uygulaması dışında olduğundan, Eurobond faiz gelirleri her yıl belirlenen beyan haddinin aşılması halinde beyan edilecektir. Alım-satım kazancında ise maliyet bedeli endekslemesi ve istisna uygulaması sonucu kalan tutar ne olursa olsun beyan edilecektir. Dar mükellefiyete tabi olanların ise, Eurobondlardan elde ettikleri gelirler için beyanname vermeleri söz konusu değildir.

Örnek Olaylarla İzahat

Buraya kadar ki düzenlemeler hep normal seyrinde devam eden olaylar içindir.

Gelelim piyasanın işleyişine ;

2020 Yılında Hazine veya Ziraat Bankası 2030 vadeli bir kağıt ihraç ediyor. Yıllık faiz ödemeli ve oran %12 olsun.

Bu şu demek 100.000 Euro nominal değerinde kağıdınız satın aldınız. 2030 sonuna kadar her yıl 12.000 Euro yıllık faiz geliriniz var demektir. En başta 2020 yılında  100.000 Euro verdiniz Ana parayı geri aldınız, 10 yılda 120.000 Euro faiz geliriniz oluştu.

Aynı yıl içerinde ekonomik konjonktür değişti, gelişti. Faizler % 9’a düştü. Peki piyasadaki 2030 vadeli kağıtlar bundan etkilenir mi ? Tabi ki etkilenir. Şöyle konuyu açayım.

Elinizdeki 100.000 Euro ve yıllık %12 faiz ödemeli kağıdınızı satmaya karar verdiniz. Bu düşen %3 faiz, 10 yıl boyunca getireceği  toplam (düşen faiz%3X10 yıl) %30 sizin kağıdınızın ek değeridir. Yani elinizdeki kağıdı piyasaya 100.000 nominal yerine 130.000 Euroya satabileceksiniz. N’oldu bu durumda 30.000 Euro kazandınız. Beyan edip vergisini ödeyeceksiniz. Çünkü al sat geliri budur.

Gelelim sizden bu kağıdı alan kişiye o ne yapacak.

Elinde 100.000 Euro nominal bedelli kağıt var ama piyasaya ve devlete güvenmiş söz konusu kağıdı 130.000 Euroya satın almıştır. Satın alan alan bu kişi, birinci yılın sonunda 12.000 Euro faiz elde etti, bu geliri direk beyan edip vergisini ödeyecektir. Peki alış maliyeti içinde yer alan ve ilk kişiye kazandırdığı  30.000 Euronun içinde yer alan peşin faizi düşecek mi ? Şu anki sisteme göre hayır, düşemez. Maliye kesinlikle müsaade etmez. Çünkü mevzuatta buna ilişkin hüküm yok.30.000 Euroyu nasıl ayrıştırıp kazançtan düşecek. İkinci elden kağıt alan bu kişi 10 sene boyunda elde edeceği 12.000 Euro (10 yıl 120.000 Euro)nun vergisini tıkır tıkır ödeyecektir. İlk satın aldığındaki nominal değerin üzerindeki %30 luk ek maliyet orada kalmıştır. Bunu mahsup edemeyecektir. İtfanın yapıldığı 2030 yılında 130.000 Eurodan alış bedelini, itfadan aldığı 100.000 Euro ile mahsup edecek 30.000 Euro kayıpla kapatacaktır.

Bu izah ettiğimiz hususlar hem özel sektör hem kamu sektörü borçlanma kağıtları için geçerlidir.

Bu işin çözümünde, sadece vergi hukukunu bilen değil aynı zamanda finansal araçları ve finansal piyasayı  bilenler tarafından irdelenmeli ve gerçek kazanca ve vergilendirmeye ulaşılmalıdır.

Yukarıda Devlet tahvillerinden eurobondlar tevkifata tabi değil , sadece beyanı zorunlu demiştik. Dar mükellef kurumları bunun dışında tutulduğunu belirtmiştik. Merkezi Lüksenburg’ta olan şirketler için bu tür kazançlar vergiye tabi değil. Bu Lüksenburg firması Türkiye’ye gelip bu kağıtlardan aldı, sattı, itfa geliri elde etti. Ve ülkesine geri gitti. Sonuç sıfır vergiyle parayı aldı ülkesine transfer etti.  Bu da başka açık kapı…

Son Söz: Bir İşi En İyi Bilen, O İşin Olumsuzluk ve Marjinal Yanlarını da En İyi Bilendir

Kaynaklar

– 193 Sayılı G.V.K.

– G.V.K. Geçici 67. Maddesiyle ilgili

– G.İ.B. Vergi Rehberi

 

Exit mobile version