Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Vergi İdaresince Tekrar Tebligat Yapılması Halinde Dava Açma Süresi İkinci Tebligatla Başlar – Danıştay 3. Daire Kararı E: 2020/1810

T.C.

Danıştay

3. Daire

Esas No: 2020/1810

Karar No: 2020/3930

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]

ÖZET:

Davacı tarafından, dava konusu vergi ve cezalara ait ihbarnamelere yönelik olarak tebligata ilişkin tebliğ zarfında belirtilen vergi inceleme raporunun zarfın içerisinde bulunmadığının iddia edilmesi sonucu vergi idaresince tekrar tebligat yapılması halinde dava açma süresi ikinci tebligatla başlar.

[/vc_message][vc_column_text]

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …………………………….Akaryakıt Dağıtım Limited Şirketi

VEKİLİ: Av. ……………………. (E-Tebligat)

KARŞI TARAF (DAVALI): Körfez Vergi Dairesi Müdürlüğü/KOCAELİ

VEKİLİ: Av. …………………………….

İSTEMİN KONUSU: Kocaeli 2. Vergi Mahkemesinin 12/09/2019 tarih ve E:2018/1234, K:2019/881 sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 03/02/2020 tarih ve E:2020/127, K:2020/101 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2016 yılının Ocak, Mart ve Nisan dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 

Dava konusu vergi ve cezalara ait ihbarnamelerin davacıya 19/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ardından 22/10/2018 tarihinde bir kez daha davacıya tebliğ edildiği, görülmekte olan davanın ise 16/11/2018 tarihinde açıldığı, savunmaya cevap dilekçesinde, 19/09/2018 tarihinde yapılan tebligata yönelik tebliğ zarfında yazılı vergi inceleme raporunun zarfın içerisinde bulunmadığı, idare ile yapılan görüşme neticesinde eksikliğin tamamlanarak 22/10/2018 tarihinde yeniden tebliğ edildiğinin belirtildiği, dolayısıyla davalı idarenin, davacının bu yöndeki beyanını doğrular mahiyette, ikinci kez tebligat yapılması yolunda tasarrufta bulunması nedeniyle ikinci tebliğ tarihi olan 22/10/2018 tarihinin eksiksiz tebliğ olduğu kabul edilerek işin esasına geçilmek suretiyle yapılan tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu vergi ve cezalar kaldırılmıştır.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 

213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 108. maddesine göre, raporun tebligata eklenmemiş olmasının, esasa müessir bir şekil hatası olarak değerlendirilemeyeceği, bu durumun tebliğ edilen vesikayı hükümsüz kılacak bir eksiklik olmadığı, şirket müdürüne, şirket adresinde usulüne uygun olarak yapılan 19/09/2018 tarihli tebliğ üzerine salınan vergi ve kesilen cezalar için en geç 19/10/2018 tarihinde dava açılması gerekirken ve vergi inceleme raporu eklenerek ikinci kez yapılan 22/10/2018 tarihli tebligatın dava açma süresini ihya etmeyeceği, otuz günlük süre geçirilerek 16/11/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesi mümkün olmadığından istinaf talebi kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava süre aşımı yönünden reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Vergi inceleme raporu olmaksızın yapılan tebligatın hatalı ve eksik olduğu, bu eksiklik nedeniyle dava açma süresinin başlamayacağı, dava konusu olayın 7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında değerlendirilerek işin esasına girilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Dava konusu ihbarnamelerin 19/09/2018 tarihinde Ozan ……………….’a tebliğ edildiği, davacının vergi inceleme raporunun tebliği talebiyle başvurması üzerine anılan rapor eklenerek ihbarnamelerin 22/10/2018 tarihinde yine Ozan …………………..’a tebliğinin sağlandığı, açılan herhangi bir davada davacıya tebliğ edilmeyen raporun varlığının tespiti halinde ara kararı ile bu eksikliğin giderildiği, raporun ihbarname ile tebliğ edilmemesinin yapılan tebliği hükümsüz kılmayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı şirket adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2016 yılının Ocak, Mart ve Nisan dönemlerine ilişkin olarak re’sen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi salınmış, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu‘nun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürenin tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin, tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 20. maddesinde, verginin tarhının, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibarıyla tespit eden idari bir işlem olduğu belirtilmiş, 21. maddesinde tebliğin, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza muhatabına yazı ile bildirilmesi olarak tanımlanmış, 34. maddesinde ikmalen ve re’sen tarh edilen vergilerin ihbarname ile ilgililere tebliğ olunacağı, 35. maddesinde de takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re’sen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye ekleneceği belirtilmiş, 108. maddesinde ise tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekil hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmeyecekleri, ihbarnamede sadece mükellefin adının, verginin nev’inin veya miktarının ve vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olmasının veya ihbarnamenin görevli bir makam tarafından düzenlenmemiş olmasının ihbarnameyi hükümsüz kılacağı hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Vergi inceleme raporunun ihbarname ile birlikte tebliğ edilmemesi, ihbarnamenin tebliğ tarihine göre süresinde açılan bir davada vergilendirmeyi hükümsüz kılacak bir hukuka aykırılık oluşturmayacağı gibi, ihbarnamenin değil tebliğinin tam yapılmadığının kabulünü gerektireceğinden, ancak dava açılması için öngörülen sürenin işlemesini başlatmayan bir neden oluşturabilir.

Davacı tarafından, dava konusu vergi ve cezalara ait ihbarnamelere yönelik olarak 19/09/2018 tarihinde gerçekleştirilen tebligata ilişkin tebliğ zarfında belirtilen vergi inceleme raporunun zarfın içerisinde bulunmadığının iddia edilmesi üzerine davalı idarece 22/10/2018 tarihinde yeniden tebligat yapıldığı dikkate alındığında, tebliğ işleminin 22/10/2018 tarihinde tam olarak yerine getirildiğinin kabulü gerektiği dolayısıyla 16/11/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu sonucuna varıldığından aksi yönde gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

  1. Temyiz isteminin kabulüne,
  2. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesinin 03/02/2020tarih ve E:2020/127, K:2020/101 sayılı kararının BOZULMASINA,
  3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
  4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 19/10/2020tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

 

Exit mobile version