Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Covid 19 Hikayemiz; Nasıl Bulaştı? Etkileri Ne Oldu? Şaban ABACI, SMMM

Covid 19 Hikayemiz; Nasıl Bulaştı? Etkileri Ne Oldu?

Şaban ABACI/Yönetici
S.M. Mali Müşavir
www.alomaliye.com
alo@alomaliye.com

Sekiz gün önce gece 12:00 sularında eşimin cep telefonu çaldı. Arayan akrabamız, eşime annesinin hastalandığını şu anda ………………… Hastanesinin acil servisinde yattığını bildirdi. Eşimin annesi seksen yaşının üzerinde olduğu için durumunun ağır olduğunu isterseniz -ne olur olmaz- gelip görün dedi. Kalktık giyindik Covid-19 önlemlerimizi aldık. Elimize siyah ameliyat eldivenlerini taktık, maskemizi taktık, dezenfektanlarımızı cebimize koyduk ve hastanenin yolunu tuttuk.

Yaklaşık yarım saat sonra Ankara’nın en büyük hastanelerinden birisinin dış kapısından giriş yaptık. Giriş kulübesinde kimseyi göremedim. Kornaya bastım. Birisi göründü acil servise gitmek istediğimizi söyledik. Devam edin işareti aldık. Başladık acil servisi aramaya siz deyin 3 km. ben diyeyim 5 km. hastane bahçesinde yol aldık. Yol boyunca Acil servis levhaları yer almakta sonunda bulduk. Burada aklıma bir soru düştü; bir hastanenin acil servisi bu kadar uzak bir mesafede yer alabilir mi? Acile gelen hasta zaten acillik durumda bu kadar yolu gidene kadar yolda olacak olur.

Allah’tan acilin hemen yanında misafir otoparkı var hemen aracımızı park ettik ve acilden içeri girdik. Acilde ilk gördüklerimi anlatayım: Kapıda hiçbir güvenlik ve kontrol yok. Köhne bir giriş, kapının girişinde solda bir büfe var. Büfenin penceresi dışarıya açık ve oradan dışarıdaki ziyaretçilere içecek veriyor. İçeride ise büfenin etrafını plastik patlak poşetlerden tamamen sarmışlar adeta virane bir gecekondu görüntüsü. Dışarıya açılan camdan içeri hava giriyor, poşetler havalanıyor. Bu arada giriş alanının sol tarafında demir sandalyeler var ve hasta yakınları orada beklemekteler. Girişin hemen ilk sağında bir ayaklı ateş ölçer var. Bunun ne olduğunu anlarsanız kendiniz kolunuzu tutuyor ve ateşinizi ölçüyorsunuz. Ateş ölçerin hemen bir metre karşısında güvenlik kontrole benzeyen bir sandalye var ama kimse yok. Tam bir başıbozukluk. İçeri giren çıkan belli değil. Dikkatimi çeken küçük çocuklu aileler geliyor ve direkt içeri giriyorlar. Biraz daha ileri sağ tarafta acil hastalar var. Koridorlarda geziyorlar. Muayene oluyorlar. Tam girişin karşısında yine bir kapı var. Buranın solunda güvenlik görevlileri var. Bankın arkasında beş-altı kişi dizdize oturmuş sohbet ediyorlar. Sorgusuz sualsiz geçiyoruz. Bu arada yeğenimiz bizi karşılıyor. Soldaki şifreli kapıdan içeri giriyoruz. Kapıda A4 kağıda yazılı ve asılı Covid-19 alanı gibi bir yazı var tam hatırlayamıyorum. Yeğenimin, şifreli kapının şifresini nasıl öğrendiğini sormak ise aklıma gelmedi. İçeri girdik solda yoğun bakım odası var. Yoğun bakım odasının kapısından içeri el ayasını okutarak giriyorsunuz. Ancak ne tuhaf ki biz el ayamızı okuttuğumuzda sanki önceden tanımlı gibi kapı açıldı ve içeri girdik. İçeride iki yoğun bakım yatağı var. Birisinde kayınvalidem ağır bir şekilde yatıyor diğer yatak boş. Refakatçi olarak yakın akrabamız içeride. –Bu arada virüs bulaşma ihtimali aklıma geldi. Ancak kayınvalidem yaşından dolayı sürekli hasta olduğu için yine aynı rahatsızlığının olduğunu düşündüm– Yakın akrabamız görevlilerden birisinin hastanın yanında durmasını ve refakat etmesini istemiş sonra çekmiş gitmiş. Biz orada iken de hiçbir sağlıkçı gelmedi. Akrabamız yorulduğunu söyledi yoğun bakım odasından çıktı biz kaldık. İçeriyi süzüyorum; her taraf yıkık dökük, tavan delik ve o delikten aşağı kablolar sarkıyor. Boya badana berbat bir durumda. Kenarda bir alet var boyu tavana kadar, ıskartaya çıkmış olduğu her halinden belli sanki terkedilmiş bir oda. Kapının sağ tarafında bir koltuk var. Koltuk bana sakın oturmayın diyor. Acilin tamamı nerede ise böyle dökük ve virane. Sanki bu hastaneye artık gelmeyin, şehir hastanelerine gidin der gibi bir izlenim edindim.

Nasıl Bulaştı?

Hastamıza teşhis o gece konmadı. Ancak ben, eşim ve bir çok akrabamız sırayla hastanın yanına defalarca girdik-çıktık. Sabah 05:00 sularında biz evimize geldik. Hastamızın yanında kalanlar kaldı. Ertesi gün Sağlıkçılardan telefon geldi, hastamızın covid-19 olduğunu ve bizlerinde temaslı olduğumuz söylendi. Evde olup olmadığımızı, temas ettiğimiz kimseleri sordular. Akşam 21:00 sularında iki adet bayan filyasyon ekibi geldi. Eşim ve benim ağız ve burundan testimizi yaptılar iki poşet hap verdiler ve gittiler. Ertesi gün sabah sağlıkçılar tarafından eşim arandı ve pozitif olduğumuzu yani covid-19’lu olduğumuzu söylediler ve temaslı olduğumuz kimseleri, evde kaç kişi olduğumuzu sordular söyledik. Üç çocuğumuz var onlara da gelip test uyguladılar. Ertesi gün sabah onların da covid-19 hastası olduklarını söylediler, onlara da poşetle ilaç verdiler. Şimdi beş kişi covid-19 hastası olarak sekiz gündür evimizde herkes evin bir köşesinde karantina altında hasta bekliyoruz. Sonradan öğreniyoruz. O gece hastaneye gelen aileden bir çok kişide covid-19 çıkmış ve herkes karantinada. Ayrıca işyerimizde çalışanlarımızı da temaslı olarak bildirdik. Onlarda şu anda karantinada. İş yerimizi kapattık. Ev ofis çalışmaktayız. Biz hastayız, çoluk-çocuk hasta, çalışanlar hasta. Ancak bir çok işyerinde olduğu gibi giderlerimiz tam hız devam etmekte, vergi, sigorta, kira, maaşlar işlemekte vb.

Etkileri Ne Oldu?

Verilen haplardan ilk gün 16 adet içtik, ikinci günden itibaren ise günde 6 şar adet içtik.

Bendeki  etkisi; İlk başlarda kemiklerimde sızlama, eklem yerlerimde ağrı oluştu Ağrı sürekli farklı bölgeye kaydı. Tad alma ve koku alma duyusunu kaybettim. Ses kısılması ve halsizlik oluştu. Ancak şuanda halsizlik dışında düzeldim.

Eşime etkisi; bel ağrısı ve baş ağrısı oldu, halen devam ediyor.

Çocuklarımda ise; Tad alma ve koku alma duyusu kaybı var ve devam ediyor. İnşaallah geçer.

Sonuç

Eğer hastanede kayınvalidemize acil teşhis konulabilseydi, ya da biz acilden içeri alınmasaydık. Ya da biz önlem olarak acil servisteki yoğun bakıma hiç girmeseydik. Bunlar başımıza gelmeyecekti.

Bu sekiz gün içerisinde çok ilgilenildi. Sağlık ocağından her gün arandık. Sağlık Bakanlığından 182 den iki kez arandık. Ancak bunlar hastalandıktan sonra oldu. Yani iş işten geçti.

Not: Bu hastanenin hangi hastane olduğunu merak eden sağlık ilgilileri olursa bilgi verebilirim.

Exit mobile version