Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Vergi Davaları Devam Eden Mükellefler İçin Torba Yasa İle Gelen Seçenekler – Av. Mehmet Göktuğ KÖKBULUT

Vergi Davaları Devam Eden Mükellefler Matrah Artırımı

Mehmet Göktuğ KÖKBULUT
Avukat
goktugkokbulut@gmail.com

Kendilerine vergi cezası kesilen mükellefler, kendileri hakkında düzenlenen vergi inceleme raporundaki hususlara katılmıyor ve haklı olduğunu düşünüyorsa vergi mahkemesine dava açabilir. Her ne kadar dava sürecinden önce bir kısım vergi ve cezalar için uzlaşma imkânı bulunsa da uzlaşma komisyonunun olaya yaklaşımı çoğu zaman mükellefleri mahkemeye yönlendiriyor. Vergi mahkemesi ve sonrasındaki istinaf veya temyiz süreci tahminen en azından iki yıllık bir süreyi kapsıyor. Yargı sürecinin sonunda ortaya çıkan karara göre işlem kesinleşiyor veya tamamen ortadan kaldırılıyor. Davanın mükellef açısından kaybedilmesi durumunda ortaya çoğu zaman matrahın yani iddia edilen, kazanılan paranın üzerindeki bir tutarın ödenmesi gündeme geliyor. Yıllar süren davalarda her geçen ay işleyen gecikme faiz yükü ile vergi aslı ve istenen cezaların tamamının ödenmesi gerektiği için ortaya mali açıdan büyük bir yük çıkıyor. Diğer durumda, yani inceleme raporunun haklı olmadığına karar verilirse, yıllar süren ve büyük emek harcanan vergi inceleme süreçleri boşa gidiyor.

Torba Kanun, Dava Süreci Devam Edenlere Ne Getiriyor?

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan torba yasa, vergi davaları kesinleşmemiş olan mükelleflere kolaylık getiriyor. Geçmişte de buna benzer uygulamalar olmuş, vergi daireleri önemli tahsilâtlar yaparken vergi mahkemelerinin iş yükü azalmıştı. Torba kanunun Resmi Gazete’ de yayımlandığı tarih itibariyle dava açılmış olup halen devam eden ya da dava açma süresi henüz geçmemiş bulunan mükellefler dava açma haklarından vazgeçer ya da davalarını geri çekerlerse çok cazip tutarlar ödeyerek ileride davayı kaybetmeleri durumunda ödeyecekleri büyük tutarlardan kurtulmuş olacaklar. Diğer taraftan, haklı olduğunu ve vergi davasının kendisi lehine çıkacağını düşünen mükellefler için riskli durumun tekrar değerlendirilmesinde fayda var.

Dava Hakkında Karar Verilmemiş Olması Halinde:

Kanunun çıkması halinde kanunun yayımı tarihi itibariyle ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süreci henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerinin;

% 50’si ile,

Bu tutara isabet eden gecikme faizi, zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarında hesaplanacak tutarın ödenmesi şartıyla, geri kalan vergi aslının % 50’si vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin tahsilinden vazgeçilir.

Örneğin, 2018 yılına ilişkin vergi incelemesi sonucunda hakkınızda re’sen bir milyon TL vergi aslı, bir katı kadar yani bir milyon TL vergi ziyaı cezası ve 2018 döneminden bugüne kadar hesaplanan gecikme faizi bugün itibariyle yaklaşık % 64 oranı ile 640 bin TL olan bir tarhiyat yapılmış olsun. Bu işlem için vergi mahkemesinde dava açılmış (veya dava açılma süresi bulunan) ve henüz mahkeme tarafından karar verilmemiş olması halinde çıkacak torba kanundan faydalanmanız durumunda ödeyeceğiniz tutar şöyle olacak.

Vergi aslı (1.000.000 x %50=) 500.000 TL

Kanun çıktığı tarihe kadar Yİ-ÜFE oranı yaklaşık %14 olduğunu varsayalım. Bu durumda bu haktan faydalanmak için ödenecek vergi aslının yarısı üzerinden hesaplanan değişim oranları tutarı (500.000 x %14=) 70.000 TL olmaktadır. Söz konusu mükellefin davasından feragat edip torba kanundan faydalanması durumunda ödeyeceği tutar toplamı (500.000 + 70.000=) 570.000 TL olacak.

Oysa mükellefin bu kanundan faydalanmayıp davayı devam ettirmesi ve davanın aleyhine sonuçlanması halinde ödeyeceği tutar bugün itibariyle toplam (1.000.000 vergi aslı+1.000.000 vergi ziyaı cezası+ 640.000.000 gecikme faizi =) 2.640.000 TL olacaktır. Kısaca torba kanundan faydalanırsanız ödeyeceğiniz tutar 570.000 TL iken davayı kaybetmeniz halinde ödeyeceğiniz tutar 2.640.000 TL olacaktır. Bu arada davayı kazanırsanız tabii ki vergi dairesine bir kuruş ödeme yapmayacaksınız. Yani bu durumda olanlar için değişik seçenekler mevcut.

Vergi Mahkemelerince Mükellef Lehine Karar Verilmiş İse:

Kanunun yayımı tarihinden önce verilmiş en son kararın;

— Vergi mahkemesince terkine ilişkin karar olması halinde;

Tarhiyata esas alınan vergilerin dava açılmış ve kanunun yayınlandığı gün itibariyle mükellef açısından dava kazanılmış ancak dava süreci henüz bitmemiş bulunan vergilerin %10 ‘si ile bu tutara isabet eden Yİ-ÜFE oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi koşuluyla torba kanundan faydalanmanız mümkün. Vergi aslının %10’u ile Yİ-ÜFE’ye göre hesaplanan tutar dışında tüm ceza ve gecikme faizleri ile vergi aslının %90’nının tahsilinden vazgeçiliyor. Burayı biraz daha açmakta fayda var. Vergi davaları ilk derece mahkemesi olan vergi mahkemelerince karara bağlandıktan sonra istinaf veya Danıştay’a temyiz yoluyla taraflarca itirazda bulunuluyor. Danıştay ve/veya Bölge İdare Mahkemesi vergi mahkemesi kararını onaylayıp tasdik edebildiği gibi, tekrar görüşülmesi için vergi mahkemesi kararını bozabilir. Yani mükellef açısından vergi mahkemesinde kazanılan bir dava kesinleşmiş sayılmıyor. Danıştay ve diğer aşamaların tamamlanması gerekiyor. Bizim burada değinmek istediğimiz konu, vergi mahkemesini kazanmış ve aksi yönde bir karar henüz çıkmamış durumda olan mükellefler açısından geçerli.

— Vergi mahkemelerince mükellef aleyhine karar verilmiş ise;

Dava açılmış ve kanunun yayınlandığı gün itibariyle mükellef açısından dava kaybedilmiş ancak dava süreci henüz bitmemiş bulunan vergilerin tamamı ile bu tutara isabet eden Yİ-ÜFE oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi koşuluyla torba kanundan faydalanmanız mümkün. Vergi aslının tamamı ile Yİ-ÜFE’ye göre hesaplanan tutar dışında tüm ceza ve gecikme faizlerinin tahsilinden vazgeçiliyor.

Vergi davaları devam eden mükelleflerin bugünlerde durumlarını tekrar değerlendirmelerinde fayda var.

Kaynakça:

1- Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun

Exit mobile version