Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Sahte Fatura Düzenleme Fiilinde Maliye İle Vergi Yargısı Aynı Görüşte mi? -Muharrem ÖZDEMİR YMM

Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
E. Defterdar
m.ozdemir@vdd.com.tr
Yazar Hakkında

I-  SAHTE FATURA DÜZENLEME VE VERGİ TEKNİĞİ RAPORU

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan Yönergeye göre[1], Vergi müfettişlerinin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme incelemeleri sonucunda mükellefler hakkında ‘tamamen sahte belge düzenleme’ veya  ‘kısmen sahte belge düzenleme’ tespitinde bulunmaları halinde iddia ve savlarını düzenleyecekleri Vergi Tekniği Raporunda belirtmeleri ve konuya ilişkin bilgi, belge ve değerlendirmelere de ayrıntılı olarak yer vermeleri istenilmektedir.

Sahte belge düzenleme fiili dolayısıyla düzenlenen Vergi Tekniği Raporunun başka bir mükellefin sahte belge kullandığına ilişkin tespitler içermesi durumunda, söz konusu Vergi Tekniği Raporu, sahte belge kullanan mükellef nezdinde düzenlenecek vergi inceleme raporlarına ek yapılmaz. Ancak, sahte belge kullanma fiili nedeniyle düzenlenecek vergi inceleme raporlarında, sahte belge düzenleyicisinin bu fiili işlediğinin tespitine dair Vergi Tekniği Raporunda yer alan bilgi, belge ve değerlendirmelere ayrıntılı olarak yer verilir.”[2]

Vergi müfettişleri tarafından sahte belge düzenleme ile ilgili tespitlerin Vergi Tekniği Raporunda değerlendirme bölümünde tek tek ayrıntılı bir şekilde yapılması ve Vergi Tekniği Raporunun düzenlenmesinden sonra tarhiyata ilişkin bilgilerin de vergi inceleme raporunda belirtilmesi gerekir.

II- SAHTE FATURA DÜZENLEME FİİLİNDE MALİYE VE VERGİ YARGISI HANGİ KRİTERLERDE MÜŞTEREK

Sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ve kullanmaya ilişkin incelemelerde uyulacak usul ve esaslar hakkında Yönerge ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin IV/E.3 ‘Sahte Belge Düzenleyen veya Kullananlar’ bölümünde benzer düzenlemeler yer almaktadır.

Tebliğe göre, Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesine göre sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Bir belgenin sahte olup olmadığı belgeden hareketle yapılacak tespitlere bağlıdır. Buna göre;

İnceleme dönemi veya incelemeye konu dönemlere ilişkin yoklamalar yapılmak suretiyle mükellefin gerçek bir faaliyetinin bulunup bulunmadığı (ilgili dönem mahalle muhtarı, site yöneticisi ve/veya çevredekilerin mükellefin eylem tarihindeki durumuna ilişkin ifadeleri vb.),

Belgeye konu mal hareketinin gerçekte olup olmadığının fiili veya kaydi envanter ya da randıman incelemesi, karşıt inceleme ve tespit, nakliye, ödeme/tahsilat vb. kanıtlarla tespiti,

Ticari ilişkisinin olup olmadığı hususu ve ticari ilişkide bulunduğu firmalar,

Ortaklık yapısı ve ortaklara ilişkin analizler,

Muhasebecisine yönelik tespitler,

Maliye Bakanlığı bünyesinde yer alan, hakkında inceleme yapılanlara ve ticari ilişkide bulundukları mükelleflere ilişkin bilgiler,

Sahte belge ticareti varsa komisyon geliri elde edilip edilmediği,

Mükellefiyetle ilgili ödevlerin yerine getirilip getirilmediği,

gibi hususlar rapora bağlanmaksızın ya da tespit edilmeksizin bir belgenin sahte olduğu gerekçesiyle mükellef hakkında özel esaslar uygulanmaz. Başkaca bir tespit bulunmamak kaydıyla, haklarında sadece ihbar veya şikâyet bulunan mükellefler özel esaslara tabi tutulmazlar.

Yukarıdaki yer alan durumların vergi incelemesine yetkili denetim elemanlarınca değerlendirilmesi ve buna göre vergi tekniği raporlarının düzenlenmesi öngörülmektedir.

Bunun yanında aşağıda ayrıntılı olarak verilen vergi yargısı kararlarında da görüleceği üzere sahte fatura düzenleme fiilinde mali idarenin üzerinden önemle durduğu hususlar üzerinde vergi yargısı da özenle durmakta ve aynı kriterler esas alınarak vergi yargısında benzer kararların verildiği görülmektedir.

Bu nedenle sahte fatura düzenleme konusunda vergi yargısı ve mali idarenin görüşleri esas alınarak karşılaştırma yapılmak suretiyle bu fiil nedeniyle olumsuz bir durumla karşılaşılmaması için mükelleflerin bu ayrıntılara titizlikle dikkat etmeleri önerilmektedir.

II.1. Sahte Fatura Düzenleme Fiilinde Yoklamanın Önemi

520 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin[3] (4) numaralı bölümüne göre, sahte belge düzenleme riski yüksek olan mükelleflerin belirlenmesine yönelik olarak yapılan analiz ve değerlendirme çalışmalarında, esas olarak, mükellefler tarafından verilen beyanname ve bildirimler, sicil, ortaklık, tahakkuk, tahsilat ve mükellefiyete ilişkin diğer bilgiler ile diğer kurum ve kuruluşlardan alınan gümrük beyannameleri, kapasite raporu, yatırım teşvik belgesi gibi bilgi ve belgeler dikkate alınır.

Analiz ve değerlendirme sonucunun ilgili vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın/vergi dairesi müdürlüğünün ıttılaına girmesini müteakiben mükellefin bilinen iş yeri adresinde yoklama yapılır. Yapılan yoklama sonucunda, geçici ayrılmalar hariç, nezdinde yoklama yapılanın veya yetkilisinin, bilinen iş yeri adresinde bulunamaması (iş yeri adresinde olunmaması, adreste başkasının olması ya da adresteki iş yerinin boş olması gibi) hâlinde ikinci yoklama; gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır. Yoklamada;

Bilinen iş yeri adresinde faal olunup olunmadığı,

Cari dönem ve tespitin ilgili olduğu dönem itibarıyla faaliyetin bulunup bulunmadığı,

Üretim ve/veya ticaret/faaliyet kapasitesi,

Depo, tesis, taşıt, makine, teçhizat, demirbaş vb. varlığı,

Emtia mevcudu,

Çalışan sayısı,

gibi mükellefin hakikatte faaliyette bulunduğunu veya bulunmadığını ispatlamaya matuf hususlar tespit edilir ve düzenlenen tutanakta bunlara yer verilir.

Mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporla tespit edilen ve yapılan değerlendirmeler sonucunda; şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda şirketin faal olup olmadığına ilişkin işyerinde yapılmış yoklamalarda şirketin faal olduğu görülmüştür. (Bursa 1. Vergi Mahkemesi 30.12.2021 tarih ve Esas No: 2021/722, Karar No: 2021/1809)

Şirketin Bursa’daki adresinde 13/06/2017 tarihinde yapılan açılış yoklamasında, tespit anında faal olduğu, iş yerinin 120 m2 olduğu kira olduğu, aylık kirasının 1.000,00 TL olduğu, Kağıthane Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından yapılan mükellef kurumun İstanbul’daki adresinde yapılan 19/02/2018 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin faal olduğu, iş yerinin 100 m2 olduğu, aylık 6.500,00 TL’ye kiralandığı, Bursa’daki adresten buraya geçildiği, binanın 2. ve 3. katlarının mükellef kuruma ait olduğu ve 1. katının boş olduğu, 18/12/2018 tarihinde İstanbul’daki aynı iş yerinde yapılan yoklamada, mükellefin faal olduğu, 4 çalışanı olduğu hususlarının tespit edildiği, 13/12/2019 tarihinde aynı adreste yapılan yoklamada, adresin kapalı olduğu, çevreden tanınmadığı, gerekli tespitlerin yapılamadığı ifade edilmiştir. (Vergi Müfettiş tarafından düzenlenen 14/12/2020 tarih ve 2020-A-3756/28 sayılı Vergi Tekniği Raporu)

Yapılan yoklamalarda, işyerinde; faaliyetle veya düzenlenen belgelerdeki mal veya hizmet cinsi ve miktarlarıyla uyumlu makine, teçhizat, bina, arsa ve arazi, demirbaş, emtia, taşıt vb. bulunmaması sahte belge düzenlediğinin emaresidir. (Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından yayınlanan Sahte Belge Veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme Ve Kullanmaya İlişkin İncelemelerde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge)

Yoklamalara göre faaliyetine devam eden, sahte fatura düzenlediğine yönelik hakkında vergi inceleme raporu da bulunmayan mükellefin mükellefiyeti resen terkin edilemez. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E:2019/1544., K:2021/799)

Uyuşmazlık konusu dönemde iş yerinde yoklama yapılmamış sahte fatura düzenlenmediği iddiasını güçlendirir. (İstanbul BİM 2. Vergi Dava Dairesi Esas No.: 2020/1386 ve Karar No.: 2020/1553)

II.2. Ticari İlişkide Bulunduğu Firmalar Hakkındaki Tespitler

Yeminli Mali Müşavir tarafından KDV İade Tasdik Raporu düzenlendiği, bu rapora göre 2018/4 dönemi yüklenim listesinde yer alan firmaların yanıltıcı belge kullandıkları ya da düzenledikleri yönünde herhangi bir emareye rastlanmadığı, yüklenim listesinde yer alan firması hakkında karşıt inceleme yapıldığı, bu firmanın imalatçı firma olduğu, tahsilatının banka yoluyla yapıldığı, 2. alt firma olan şirketinin tedarikçi olduğu ve çalışanı tarafından tahsilatlarının banka yoluyla yaptığı anlaşılmaktadır. Sahte belge düzenleme nedeniyle hakkında rapor bulunan firmalardan olan alımlarının KDV indirimlerinden çıkarıldığı yönünde tespitlerin yapıldığı, mal alımında bulunduğu isimli mükelleften olan alış beyanını form Ba-Bs bildirimlerinden çıkardığı, yasal defterlerinde ilk madde ve malzeme hesabında maliyet olarak bıraktığı, söz konusu alımlarına isabet eden indirimlerini KDV beyanlarında çıkardığı anlaşılmaktadır. (Bursa 1. Vergi Mahkemesi 30.12.2021 tarih ve Esas No: 2021/722, Karar No: 2021/1809)

Yoklamada kapalı olması, tanınmaması, 3’ü düzenleyici, 2’si  özel esaslarda olan 5 şirkette ortak veya şirket müdürü olması, satıcıların çoğu hakkında sahte belge düzenlenmek nedeniyle Vergi Tekniği Raporu bulunması düzenlediği faturaların sahte olduğunu gösterir. (Danıştay 4. Dairesinin 2021/543 Sayılı Kararı)[4]

Suça konu faturaların sanığın emtia alışlarının % 99,46’sına tekabül etmesi ve ödemeleri tevsik edici belgelerle ibraz edememesi karşısında mahkûmiyetine karar verilmesi isabetlidir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesinin E. No: 2019/2756 ve K. No:2021/11146)

Salt alış ve satış yapılan mükellefler hakkında Vergi Tekniği Raporu bulunması, mükellefiyete ilişkin bir kısım ödevlerin yerine getirilmemesi, Ba/Bs’lerdeki bir takım uyumsuzluklar bulunması düzenlenen tüm faturaların sahte olduğunu göstermez. (Konya Bölge İdare Mahkemesi E. No: 2020/972, K.No: 2020/1323)

Alışlar mükellefiyeti resen terkin edilen bir firmadan da olsa satıcı hakkındaki vergi tekniği raporu getirilip incelenerek karar verilmelidir. (Danıştay 4. Daire Esas No: 2016/13864 ve Karar No: 2020/3024)

II.3. Ortaklık Yapısı ve Ortaklara İlişkin Analizler

Mükellefin faaliyet alanlarının sayı ve tür itibariyle çok fazla olması, mükellefin ortaklık yapısının ve/veya yönetiminin sürekli değişmesi Sahte Belge Veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme ve Kullanmaya İlişkin İncelemelerde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönergesine göre olumsuz bir emaredir.

Şirket müdürünün müfettişlik adresine davet edilmesine rağmen iletişime geçmediği ve tutanağı imzalamadığı hususu vergi müfettişi tarafından olumsuz değerlendirilmiş ve sahte fatura düzenleme fiili için bir veri olarak kabul edilmiştir. (Vergi Müfettiş tarafından düzenlenen 14/12/2020 tarih ve 2020-A-3756/28 sayılı Vergi Tekniği Raporu)

Ortaklık yapısı değiştikten sonra bildirilen satışın dikkat çekecek şekilde artması sahte belge düzenlendiğini gösteren işaretlerden biridir. (Danıştay 4. Daire Esas No.: 2016/21364 ve Karar No.: 2020/3006)

Mükellef kurumun yetkililerine, ortaklarına, belgelerine ulaşılamaması sahte fatura düzenlediğini gösteren en önemli delillerden biridir. (Danıştay 4. Daire Esas No: 2016/166 ve Karar No: 2020/6492)

II.4. Muhasebecisine Yönelik Tespitler

Mali müşavirin mükellefin adresini kendi iş yeri adresi olarak göstermesi, defterini tuttuğu mükelleflerin sahte belge düzenleyicisi olmaları, fatura konusu çeklerin adına ciro edilmesi işlenen suça iştirak ettiğini gösterir. (Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Karar No: 2020/1087)

Mükellefin yüksek miktarlı hem alış hem de satış faturalarının bulunması, buna rağmen düşük tutarlı olarak beyan edilen katma değer vergilerinin ödenmemesi mali müşaviri müteselsil sorumlu tutmayı gerektirmez. (Adana BİM 2. Vergi Dava Dairesinin 2020/806 No.lu Kararı)

Mükellefin muhasebe işlemlerini yürüten kişi hakkında sahte fatura organizasyonuna dahil olduğuna yönelik olumsuz tespitlerin bulunması mükellefin sahte fatura düzenlediğini gösteren işaretlerden biridir. (Danıştay 4. Dairesinin 2020/3553 No.lu Kararı)

Müşavirlik hizmeti verilen firmaların yoğun olarak sahte belge düzenleyen firmalar olması, aynı müşavir tarafından defteri tutulan davacı mükellefin de paravan olduğunu gösteren karinelerden biridir. (Konya BİM 1. Vergi Dava Dairesi Esas No: 2020/846 ve Karar No: 2020/1196)

II.5. Ödeme İle İlgili Verilerin Değerlendirilmesi

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesi mucibince, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin İşleme Doğrudan Taraf Olanlar başlığı altında, mal veya hizmet alım-satımında satıcının katma değer vergisini Hazine’ye intikal ettirmediğinin tespit edilmesi halinde, bu satıcı tarafından doğrudan mal teslim edilen veya hizmet ifa edilen mükellefler, işlem bedeli üzerinden hesaplanan vergi ile sınırlı olmak üzere, Hazine’ye intikal etmeyen vergiden satıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.

Çok yüksek tutarda ödeme akışının olması ve bu tutarların şirketle alakasız kişilerce tahsil edilmesi sahte belge düzenleme faaliyetini ortaya koyan etkenlerdendir. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E: 2020/502, K: 2021/1679)

Şirket adresinde ihtilaflı dönemde yapılmış bir yoklamanın bulunmadığı, her dönem çalışan işçisinin bulunduğu, bir kısım vergi ödemelerinin yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda davacı adına düzenlenen faturaların sahte olduğu söylenemez. (Danıştay 4. Dairesinin 2021/493 sayılı Kararı)

Çok yüksek tutarda ödeme akışının olması ve bu tutarların şirketle alakasız kişilerce tahsil edilmesi sahte belge düzenleme faaliyetini ortaya koyan etkenlerdendir. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Esas No:2020/502, Karar No:2021/1679)

Sahte faturaya ilişkin ödemenin banka veya özel finans kurumları aracı kılınarak yapılması beklenemez. (İstanbul BİM 1. Vergi Dava Dairesi Esas No.: 2020/705 ve Karar No.: 2020/1964)

II.6 Gösterilen faaliyet hacminin, bildirilen veya tespit edilen verilerle uyumluluğu

Alışları sahte belge düzenleyen firmalardan olan, işçisi bulunmayan, 20 metrekarelik alanda yaklaşık 12 ay faaliyette bulunduğu sürece cirosu 47.195.416,00 TL olan firma hakkındaki tespitler ticari icaplara uygun değildir. (Danıştay 4. Daire, E: 2016/18604 ve K: 2021/1626

Bir mükellefin sahte belge düzenleyicisi olduğunu söylemek için rapordaki bulguların faaliyeti olduğuna yönelik yeterli tespitler içermemesi gerekir. (İstanbul BİM – 1. Vergi Dava Dairesi Esas No: 2020/1263 ve Karar No: 2020/2218)

Aynı adreste 3 firmanın faaliyette bulunması sahte belge düzenlendiğini gösteren işaretlerden biridir. (Danıştay 4. Daire, Esas No.: 2016/15284 ve Karar No.: 2020/3145)

Mükellefin kurulmasından çok kısa süre sonra yüksek miktarlı fatura düzenlemesi ve düzenlediği fatura tutarları kadar iş yapabilecek organizasyon ve kapasiteye sahip olmaması sahte fatura düzenlediğini göstermektedir. (Danıştay 4. Daire E: 2018/955 ve K: 2020/649)

Ödenmesi gereken KDV çıkmaması ve yüksek tutarda vergi borcu bulunması sahte fatura düzenleyen firmaların özelliklerindendir. (Konya BİM 1. Vergi Dava Dairesi Esas No: 2020/541 ve Karar No: 2020/1170)

Mükellefin işçi çalıştırmaması ve yüksek miktarda katma değer vergisi beyan etmesi, TEK BAŞINA, bu firmanın düzenlemiş olduğu faturaların sahte olduğu değerlendirmesi yapmak için yeterli olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulum2021/1680 No.lu Kararı)

II.7. Form Ba-Bs bildirimlerinde ve analizlerinde (Ba-Bs bildirimleri, beyan edilen KDV matrahları, KDV indirimleri, gelir tablosu gibi) bariz uyumsuzluğun tespiti

İlgili dönemde firmanın faal olduğu, işçi çalıştırdığı, Ba-Bs bildirimleri uyumlu olduğu, yeterli teçhizatı bulunduğu anlaşıldığından söz konusu mükelleften alınan faturaların sahte olduğu söylenemez. (Danıştay Başkanlığı 4. Dairesinin E: 2016/18907 ve K: 2021/1517)

Salt alış ve satış yapılan mükellefler hakkında VTR bulunması, mükellefiyete ilişkin bir kısım ödevlerin yerine getirilmemesi, BA/BS’lerdeki bir takım uyumsuzluklar bulunması düzenlenen tüm faturaların sahte olduğunu göstermez. (Konya BİM 1. Vergi DD, E: 2020/972, K: 2020/1323)

Aleyhine yoklama olmayan, beyannamelerini veren, Ba-Bs’leri uyumlu olan mükellef tarafından bir takım vergisel ödevlerin yerine getirilmediği tespitlerine dayanılarak düzenlediği faturaların tamamının sahte olduğu söylenemez. (Danıştay 4. Daire E: 2016/13665 ve K: 2020/6239)

II.8.  İhracata ilişkin değerlendirmeler

Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda şirketin faal olup olmadığına ilişkin işyerinde yapılmış yoklamalarda şirketin faal olduğu, iş yerinde çeşitli makine ve ekipmanlarının bulunduğu, yeteri sayıda işçi çalıştırdığı, defter ve belgelerini incelemeye ibraz ettiği, yaptığı ticarete göre brüt satışlarının ve KDV matrahlarının aşırı olmadığı, kapasitesiyle uyumlu olduğu, mükellef kurumun ihracat yaptığı, buna ilişkin YMM KDV İade tasdik raporu hazırlandığı ve bu raporda ihracatının gerçek olduğuna ilişkin tespitlerin bulunduğu, ihracat beyannamelerinin verildiği gümrük müdürlüğünden gelen yazıya göre ihracat edilen eşyaların sarı hat ve kırmızı hat (fiziki muayene) kriterlerine göre işlem yapılarak gümrükten geçtiği, yurt içinde satış yapılan mükelleflere yapılan karşıt incelemelerde bu mükelleflerin aralarında yapılan ticaretin gerçek olduğu konusunda beyanatlar verdiği, sahte belge düzenleme nedeniyle hakkında rapor bulunan firmalardan olan alımlarının KDV indirimlerinden çıkarıldığı yönünde tespitlerin yapıldığı, iş yerinde çalışan işçiler nezdinde yeterince inceleme yapılmadığı, buna ilişkin ifadelerine başvurulmadığı, dolayısıyla mükellef hakkında sahte fatura ticareti sebebiyle yapılan incelemenin eksik ve hukuken yeterli olmadığı, davacının düzenlediği tüm faturaların sahte olduğunun kabulüne hukuken yeterli olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının gerçek bir faaliyeti olmadığı ve sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiğinin somut olarak ortaya konulamadığı sonucuna varıldığından, vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerden hareketle takdir komisyonu kararına istinaden yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuka uygunluk görülmemiştir. (Bursa 1. Vergi Mahkemesi 30.12.2021 tarih ve Esas No: 2021/722, Karar No: 2021/1809)

Sahte fatura düzenlendiğinde dair yoğun karineler bulunması halinde ihracat işlemlerinde iade talebinin geri çevrilmesi hukuka uygundur. (Danıştay 3. Daire Esas No: 2018/3868 ve Karar No: 2021/3182)

Dip Notlar

[1] 20 Şubat 2015 Tarihinde Bakanlık Makamının Onayı İle “Sahte Belge Veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme Ve Kullanmaya İlişkin İncelemelerde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge” Ve “Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Ve Yeminli Mali Müşavirler Hakkında Vergi Müfettişleri Tarafından Sorumluluk Raporu Düzenlenmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslara İlişkin Yönerge”

[2] Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliğinde Yönetmeliği 07.04.2021 tarih ve  31447 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[3] 07.10.2020 tarih ve 31267 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[4] Avukat. M. ALÇAY. Vergi Yargılama Hukuku Uzmanı.

Exit mobile version