Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Mevduatını Türk Lirasında Tutan Şirketlerin Kaybı Telafi Edilebilir mi? Av. Mehmet Göktuğ KÖKBULUT

Mevduatını Türk Lirasında Tutan Şirketlerin Kaybı Telafi Edilebilir mi?

Mehmet Göktuğ KÖKBULUT
Avukat
goktugkokbulut@gmail.com

Kur korumalı mevduat (KKM) olarak bilinen, mevcut dövizlerin Türk lirasına çevrilerek en az 3 ay vadeli hesaplara dönüştürülmesi halinde hem geçmişe hem de geleceğe yönelik vergisel avantajlar sağlanabilecek.

Henüz Resmi Gazetede yayımlanmamakla birlikte yakında çıkması beklenen 7352 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 14. Maddesine göre;

2021 Yılı 4. Dönem Geçici Vergi Beyanına Kadar Yabancı Paraların KKM’ye Çevrilmesinin Avantajları Aşağıdaki Gibi Açıklanabilir;

2021 Yılı Kur Farkı Kazanç İstisnası;

Kurumların, 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar (17 Şubat 2022) Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda bu kapsamındaki yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 1/10/2021 ile 31/12/2021 tarihleri arasındaki 3 aylık döneme isabet eden kısmı kurumlar vergisinden istisna tutulmaktadır.

2022 Yılı Kur Farkı, Faiz ve Kar Payları İstisnası;

2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar (17 Şubat 2022) Türk lirasına çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ile söz konusu hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar da kanun kapsamında istisna tutulmaktadır.

31.12.2022 Tarihine Kadar Yabancı Paraların KKM’ye Çevrilmesinin Avantajları;

7352 sayılı kanuna göre “Kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk lirasına çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesna” tutulmaktadır.

2. madde ile eklenmiş olan geçici 14. madde’de yer alan diğer düzenleme ile 2021 yılı 4. Dönem geçici vergi beyan tarihi olan 17 Şubat 2022 ‘den sonra KKM’ye çevirme işlemi yapanlar, 2021 yılı son 3 aylık kur farkı geliri kazanç istisnasından faydalanamamakta ancak bu mevduatlardan elde ettikleri kur farkı, faiz, kar payları ve diğer kazançlar 2022 yılı sonuna kadar kurumlar vergisinden istisna tutulmaktadır. Ancak burada da temel şart söz konusu çevrilecek yabancı paraların şirketlerin 31.12.2021 bilançolarında yer almalarıdır.

Türk lirası mevduat veya katılma hesabından, vadeden önce çekim yapılması durumunda istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacak.

2021 Yılında Mevduatını Türk lirası Cinsinden Değerlendiren Şirketlerin Kaybı Oluyor mu?

Nakit mevcutlarını 2021 yılında Türk lirası cinsinde tutan şirketler ilgili dönemlerdeki faiz getirisinden faydalanabildiler. Yabancı para veya altında meydana gelen artış ise şirketlerin bu hesaplarına yansımadı.

Diğer taraftan şirketlerin elde ettiği gelirleri istisna kapsamında değilse, kurumlar vergisine tabi tutulmakta. Kurumlar vergisi oranı 2021 yılı için %25’tir. Yani 2021 yılında şirket kazançlarında yer alan her türlü gelir (eğer istisna değilse) %25 oranında kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Tersi durumda bir kazancın istisna kapsamına alınması halinde %25 oranındaki kurumlar vergisini ödemeyeceği için söz konusu orana göre hesaplanan tutar kadar vergi avantajı olacaktır.

Yaşanan son dalgalanmalar nedeniyle kur korumalı mevduata dönüş yönteminin yaygınlaşması için yabancı para cinsinden nakitlerini kur korumalı mevduata çeviren şirketlerin bundan sonra faydalanabilecekleri avantajlar tüm şirketler için geçerlidir. Ancak 31.12.2021 tarihli bilançosunda yabancı para cinsinden varlığı olmayan şirketlerin bu avantajlardan faydalanması mümkün görünmüyor. Yani 2 Ocak 2022 tarihinde yurt dışından gelen 2 milyon doların KKM’ye dönüşmesinin vergisel bir avantajı bulunmamaktadır.

Burada asıl değinmek istediğimiz husus 2021 yılının son 3 ayında herhangi bir şirketin mevduatını Türk lirası cinsinden yada yabancı para cinsinden tutmuş  olmasının etkileridir.

Türk lirası mevduat olması halinde;

2021 yılında son 3 aylık dönemde Türk lirası cinsinden geçerli faiz oranlarının yıllık %20 olarak dikkate alınarak hesaplanması halinde şirket açısından brüt faiz tutarı, vergi tutarı ve net kalan açısından durum şöyle olacaktır.

3 ay vadeli mevduat tutarı 10.000.000.-TL
3 aylık brüt faiz tutarı 500.000.- TL
Faiz kurumlar Vergisi (%25) 125.000.- TL
Vergi sonrası ana para + faiz 10.375.000.- TL

Yabancı Para cinsinden mevduat olması halinde;

2021 yılı son geçici vergi başlangıç tarihi olan 1 Ekim 2021’de şirket 10 milyon TL nakit parasını o tarihteki kur olan 1 ABD doları 8,8433 TL üzerinden bankada tutmuş olsaydı yıl sonunda mevcut yabancı parası değişmeyecek olmakla birlikte 31.12.2021 tarihinde yapılacak değerleme ile Türk Lirası karşılığı sonucu ortaya çıkacak kur farkı kadar kazanç elde etmiş olacak ve kur farkı kazancının %25 oranındaki kısmını da kurumlar vergisi olarak ödeyecekti.

— 7352 Sayılı Kanun’dan önce yabancı para cinsinden mevduat;

TL Karşılığı Kur $ Karşılığı
1.10.2021 mevcudu 10.000.000.- TL 8,8433 TL/$ 1.130.800 $
31.12.2021 mevcudu 14.674.957.- TL 12,9775 TL/$ 1.130.800 $
Kur Farkı Geliri 4.674.957.- TL
Kur Farkı Gelirinin Kur. Vergisi 1.168.739.- TL
Vergi sonrası ana para +kur farkı 13.506.218.- TL

— 7352 Sayılı Kanun’dan sonra yabancı para cinsinden mevduat;

TL Karşılığı Kur $ Karşılığı
1.10.2021 mevcudu 10.000.000.- TL 8,8433 TL/$ 1.130.800 $
31.12.2021 mevcudu 14.674.957.- TL 12,9775 TL/$ 1.130.800 $
Kur Farkı Geliri 4.674.957.- TL
Kur Farkı Gelirinin Kur. Vergisi İstisnası 0
İstisna sonrası ana para +kur farkı 14.674.957.- TL

Söz konusu düzenleme ile dönemi kapanmış olan 2021 takvim yılı geliri sayılan yabancı paraların değerlenmesinden kaynaklı kur farkı gelirine yönelik kurumlar vergisi istisnası getirilmektedir. Bu açıdan düzenleme birçok şirketi rahatlatmakta. Yukarıdaki örnekte 1 Ekim 2021 tarihinde 10 milyon Türk lirasını dolara çevirmek suretiyle değerlendiren şirket ile Türk lirası cinsinden üstelik faiz geliri de ilave ederek durumu ortaya koymaya çalıştık.

Mutlaka bu düzenlemeden birçok şirket faydalanacak ve KKM’ye çevirme işlemini yapacaktır. Ancak 2021 yılında nakit fazlasını yabancı para da değil de bugün teşvik edildiği gibi Türk lirası cinsinden tutan şirketlere yönelik bir düzenleme ise bulunmuyor. Kur garantisi olmaması nedeniyle Türk lirası cinsinden mevduatta tutup faiz geliri elde eden şirketler dolardaki artıştan faydalanamamakta ve hatta ilave olarak örneğimizde olduğu gibi 3 aylık son çeyrekteki faiz gelirinden 125.000.- TL kurumlar vergisi ödemektedirler. Tercihini 2021 yılındaki istisnalara göre yapan şirketlerin kur farkı geliri elde etmeleri veya etmemeleri ticari risk olarak değerlendirilebilir. Ancak, o tarihte tercihte bulunurken tercihlerden birine geriye yönelik olarak getirilen avantajdan mahrum kaldığı gibi bir de elde etmiş olduğu düşük gelirden kurumlar vergisi ödeyecek olması gündeme gelmektedir.

Bu nedenle istisna kapsamından 2021 yılında baştan itibaren Türk Lirasında kalan şirketlere de uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede gerek 2021 yılı son geçici veya 2021 yılı kurumlar vergisi beyanlarını ihtirazi kayıtla beyan ederek yargı sürecini başlatabilirler.

Tercihini Türk lirası şeklinde tutmayı tercih eden şirketler üzerinden ayrıca bir vergi alınması Anayasa’nın 73. maddesinde yer alan, ”herkes mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür” hükmüne aykırı olması nedeniyle dava konusu yapılabileceği düşünülmektedir.

Anayasa’mızın 73 maddesi aşağıdaki gibidir;

73. Madde

VI. Vergi Ödevi

Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.

Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.

Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.

Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.”

Exit mobile version