Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Belediye Denetim Komisyonu Hakkında Bir Analiz – Özgür AKKAYA, SMMM

Belediye Denetim Komisyonu Hakkında Bir Analiz

Özgür AKKAYA
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Doktora Öğrencisi
S.M. Mali Müşavir
Denetçi
ozgur_akkaya@ismmmo.org.tr

1-Giriş

Anayasa, sadece diğer hukuk kurallarına kaynaklık etmekle kalmaz, aynı zamanda Devlet yetkilerinin nasıl kullanılacağını ve sınırlarını da belirtir. Bu hukuk devleti ilkesinin zorunlu bir sonucudur. Hiçbir Devlet organı anayasal sınırları aşamaz. Anayasa’nın 6’ncı maddesine göre “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz”.

Mahalli nitelikteki kamu hizmetleri ile Teknik nitelikteki kamu hizmetleri merkezi idare hiyerarşisine tabi olmayan kamu tüzel kişilerince yürütülür. Merkezi idare dışında yer alan, devlet tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan bu teşkilata, yerinden yönetim teşkilatı adı verilir. Yerinden yönetim idari özerkliği gerektirir. Yerinden yönetim kuruluşları mali özerkliğe de sahiptir. Kendilerine ait bütçeleri vardır. Dolayısı ile gelirleri ayrıdır. Bu kuruluşlar, bütçelerinde topladıkları gelirleri, yürüttükleri kamu hizmetleri için bizzat kullanırlar.

Özerklik, kişi ve kuruluşların kanunla belirlenen sınırlar içinde kalmak şartıyla kendi faaliyetine ilişkin kararları alma ve uygulama konusunda gerekli yetkiyle donatılmış olması anlamına gelir. Bu aynı zamanda kurumların dış etkilere karşı korunmasını ifade eder. Kamu kuruluşlarına özerklik tanınmasının nedeni faaliyetlerini hizmetin gereklerine ve kamu yararına uygun bir şekilde sürdürmelerini güvence altına almaktır. Anayasa’nın 127’nci maddesinde öngörülen yerel yönetimlerin özerkliği ilkesi, yerinden yönetimin varlık şartlarından olan mali özerkliği de kapsamaktadır.

Mali özerklik kavramı mahalli idarelerin mali kaynaklarının bir bölümünü yerel vergi ve harçlardan oluşturmalarını, gelirlerini ve varlıklarını kendi amaçlarına uygun bir biçimde kullanabilmelerini ve esnek bir bütçe sistemine sahip olduklarını ifade eder. Diğer bir deyişle mahalli idarelerin mali özerkliği, merkezi yönetimin mal varlığından ayrı bir mal varlığı, bağımsız gelir kaynakları ve bütçeleri olması esasına dayanır. (AYM, E.2014/72, K.2014/141, 11/9/2014)

2-Yer Bakımdan Yerinden Yönetimler (Mahalli İdareler)

Mahalli idare kavramı yerine “yerel yürütme” kavramının kullanılmasının daha doğru olacağını savunanlar bulunmaktadır. Yönetim kavramı idare gibi salt Teknik bir kavram olmayıp, aynı zamanda siyasal bir kavramdır. Ancak yerel yönetim kavramı mahalli idare kavramına göre çok daha kapsamlı olmakla beraber local government kavramı karşısında da çok daha zayıf kalmaktadır.

Danıştay’a göre yerel yönetimler “Demokratik toplum düzeninin vazgeçilmez vazgeçilmez organları olan yerel yönetimler, merkezi idare dışında kalan, özerk, yerel gereksinimlere cevap verecek, karar verme yetkisine sahip, yönetim organlarından bir kısmının seçimle oluşturulduğu kamu tüzel kişileridir”. Danıştay 10. Daire Kararı E.1996/5391

2.2- İl Özel İdaresi ile ilgili genel bilgiler

Merkezi idarenin taşra teşkilatı olan il genel idaresi,  aynı zamanda il özel idaresi adıyla bir mahalli idare birimidir. Cumhuriyet döneminde il özel idareleri uzun bir süre ikinci meşrutiyet döneminde kabul edilmiş bulunan 13 mart 1913 tarihli “İdare-i Umumiye-i Vilâyât Kanun-ı Muvakkatı” ile yönetilmiştir. Bu kanun bir muvakkattı yani geçici kanundu. Bu kanun Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devletinin hukuki bir devamı olduğu anlamına gelmektedir. “6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulması ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 1/5. maddesi ile büyükşehir belediyesi bulunan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği 30 mart 2014 mahalli idareler genel seçimlerinde geçerli olmak üzere kaldırılmıştır. İl özel idareleri bulunmayan, büyük şehir belediyeleri bulunan illerde bu görevler valiye bağlı olarak kurulan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları tarafından yerine getirilmektedir.

2.3-Belediye

Belediyeler, belde sakinlerinin mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organları seçmeler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişileridir. Türkiye’de 30 Büyükşehir belediyesi, 51 il belediyesi, 519 büyükşehir ilçe belediyesi, 403 ilçe belediyesi, 386 belde belediyesi olmak üzere 1389 belediye bulunmaktadır.

3-Belediye Denetim Komisyonu

Belediye denetim komisyonlarının detaylarına girmeden önce belediye ile ilgili birincil yasal mevzuata ve en başta anayasal mevzuata ve idare hukuku toplama mevzuatına girmek gerekmektedir.

Anayasa’nın 127’nci maddesine göre Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir. Mahalli idarelerin seçimleri, yine Anayasa”nın 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır.

İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000’in üzerindeki belediyelerde, her yılın Ocak ayı toplantısında meclis, üyeleri arasından gizli oyla üye sayısı üçten az, beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur.

Denetim komisyonu, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur. Komisyona üye seçiminde ihtisas komisyonlarına üye seçimindeki usul ve esaslar uygulanır.

Denetim komisyonu kendi arasından bir başkan, bir başkan vekili seçer. Denetim komisyonu üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alır.

Denetim komisyonu, belediye binası içinde belediye başkanı tarafından belirlenen yerde çalışır ve çalışmalarında uzman kişi ve kuruluşlardan yararlanabileceği gibi kamu kuruluşları personelinden de yararlanabilir. Komisyon tarafından istenen bilgi ve belgelerin iade edilmek üzere verilmesi zorunludur.

Komisyon, çalışmasını kırk beş işgünü içinde tamamlar ve buna ilişkin raporunu, Mart ayının sonuna kadar meclis başkanlığına sunar. Başkan, Nisan ayı meclis toplantısında denetim raporunu okutmak suretiyle meclise bilgi verir.

Konusu suç teşkil eden hususlarla ilgili olarak meclis başkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda bulunulur.

Denetim komisyonu çalışmalarında görevlendirilecek kişilerde aşağıdaki şartlar aranır:

a) Kamu kurum ve kuruluşlarından görevlendirilecek kişilerde; kamu kurum ve kuruluşlarında denetim elemanı veya en az beş yıl kurumlarının gelir, gider veya bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin yürütüldüğü birimde çalışıyor olması gerekir.

b) Kamu personeli dışındaki kişilerde; kamu kurum ve kuruluşlarının gelir, gider veya bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin yürütülmesinde en az beş yıl çalışmış olmak ya da maliye, muhasebe, işletme, iktisat, kamu yönetimi veya benzer alanlarda en az lisans düzeyinde eğitim almış ve denetim yapabilecek bilgi ve tecrübeye  sahip olması gerekir.

Siyasi partilerin genel merkez, il, ilçe ve belde teşkilatlarında halen görevli olan kişiler, denetim komisyonlarında uzman olarak görevlendirilemez.

Belediye denetim komisyonu ile ilgili olarak 5393 Sayılı Belediye Kanunu kabul edildiğinde ilgili maddenin gerekçesi de aşağıdaki gibidir.

“Bu Kanun ile getirilen en önemli yeniliklerden biri de nüfusu 10.000’in üzerindeki belediyelerde, bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerin denetimini yapmak üzere denetim komisyonu kurulmasıdır. Böylece, meclis üyelerinin özel idare işleriyle ilgili olarak daha iyi bilgi edinmeleri ve bunun sonucunda elde edilen verilerle meclisin bilgi edinme ve denetim yollarının daha etkili bir şekilde işletilmesi de mümkün olabilecektir.

Komisyon belediye binası içinde belediye başkanı tarafından tayin edilen yerde çalışır ve çalışmalarında uzman kişi ve kuruluşlardan yararlanabileceği gibi kamu kuruluşları personelinden de faydalanabilir.

Maddedeki düzenlemeye göre Komisyon çalışmalarını 45 gün içinde tamamlayacak ve raporunu belediye meclis başkanlığına sunacaktır.

Maddede ayrıca komisyon çalışmalarında faydalanılan personele ödenecek ücret düzenlenmektedir.”

5-Belediye Meclis Üyeleri Nasıl Seçilir? (Süreç nasıldır?)

2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi kanunu ile belediye meclis üyelerinin nasıl belirleneceği belirtilmiştir. Bu Kanun mahalli idareler organlarının seçimlerine ilişkin esas ve usulleri düzenler.

Anayasa ve Kanunlarda yazılı şartlara uygun olarak, seçilme yeterliğine sahip olan her vatandaş, bir siyasi parti listesinden veya bağımsız olarak, il genel meclisi üyeliğine, belediye başkanlığına veya belediye meclisi üyeliğine adaylığını koyabilir.

Yapılan aday tespitinde belediye başkanlığı için bir aday, belediye meclisi üyeliklerine o seçim çevresi için tespit edilen üye adedi kadar asıl ve yedek olarak ayrı ayrı; il genel meclisi üyeliklerine o seçim çevresi için tespit olunan asıl ve yedek üyelikler sayısı kadar ayrı ayrı, aday belirlenir.

İl genel meclisi üyeliği, belediye meclisi üyeliği ve belediye başkanlığına bağımsız olarak adaylığını koymak isteyenler, seçime katılacakları seçim çevresinin bulunduğu ilçe seçim kurulu başkanlığına, bu Kanunun adaylık için aradığı şart ve vasıfları haiz olduklarını belirten bir dilekçe ile başvururlar.

Sonuçlar ve Değerlendirmeler

Gerekçeden de anlaşıldığı gibi Belediye Denetim Komisyonu kurulumu 5393 sayılı kanunu ile getirilen bir yeniliktir.

Maddedeki düzenlemeye göre denetim raporu 45 gün içinde tamamlanması ve meclise sunulması düzenlenmiştir.

Denetim komisyonu belediye kanunundan da anlaşılacağı gibi belediye meclis üyelerinden seçilmektedir.

Belediye meclis üyeliklerine ise en fazla 55 üye seçilebilmektedir.

Burada sorguladığımız konu belediye denetim komisyonuna meclis üyelerinden üye seçilmesinin denetim teorisinin amacına uygunluğudur.

Diğer taraftan bu denetim komisyonunun varlığını devamı şartıyla bu hesap denetim işlemlerinin bağımsız denetim şirketleri tarafından yapılabilir olması daha etkin ve verimli sonuçlar doğuracağı görüşündeyiz.

Bu bağımsız denetim raporlarının bir dış denetim olan Sayıştay Denetimlerine  de katkı sağlayacağı ciddi bir gerçektir.

Exit mobile version