Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

E-İhracat Destek Unsurları ve Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu – Kemal Sadrettin ORGUN, Vergi Müfettişi

E-İhracat Destek Unsurları ve Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu

Kemal Sadrettin ORGUN
Vergi Müfettişi
kemal.orgun@hotmail.com

25.08.2022 tarih ve 31934 sayılı Resmi Gazete’de şirketlerin, pazaryerlerinin ve perakende e-ticaret sitelerinin; e-ihracata hazırlanması, yurt dışı pazarlarda ve pazaryerlerinde Türk ürünlerinin ve markalarının çevrim içi sergilenmesi, tanıtılması, yurt dışı siparişlere ilişkin hızlı teslimatın sağlanmasına ilişkin giderlerinin desteklenmesi ve/veya şirketlerin e-ihracat gerçekleştirmelerine imkân sağlayacak E-İhracat Konsorsiyumları ile Türkiye E-İhracat Platformuna yönelik faaliyetlere ilişkin giderlerin desteklenmesine yönelik 5986 sayılı E-İhracat Destekleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Bu karar kapsamında yararlanıcıların istifade edebilecekleri destekler mezkûr kararda şu şekilde sıralanmıştır;

Pazara giriş rapor desteği:

MADDE 3- E-İhracat Konsorsiyumları, perakende e-ticaret siteleri ve pazaryerlerinin yurt dışında e-ticarete ilişkin pazara giriş stratejileri ile eylem planlarının oluşturulabilmesi amacıyla satın aldıkları sektör, ülke ve e-ihracat odaklı raporlara ilişkin giderleri %50 oranında ve yıllık 1.500.000 TL’ye kadar desteklenir.

Dijital pazaryeri tanıtım desteği:

MADDE 4-  Şirketlerin, E-İhracat Konsorsiyumlarının ve perakende e-ticaret sitelerinin; yurt dışı pazaryerleri üzerinden gerçekleştirdiği dijital reklam üzerinden dönen toplam satışlarının %20’sini aşmayan dijital pazaryeri tanıtım giderleri %50 oranında her pazaryeri için 3 (üç) yıl süresince desteklenir. Bu destek, şirketlerin kademelerine göre yıllık 7.500.000 TL’yi, perakende e-ticaret siteleri için yıllık 15.000.000 TL’yi, E-İhracat Konsorsiyumları için yıllık 25.000.000 TL’yi geçemez.

E-ihracat tanıtım desteği:

MADDE 5- E-İhracat Konsorsiyumları, perakende e-ticaret siteleri, B2B platformları ve pazaryerlerinin, 4 üncü madde kapsamında belirtilen tanıtım faaliyetleri hariç, Bakanlıkça belirlenen diğer pazarlama faaliyetlerine ilişkin giderleri %50 oranında ve her ülke için 3 (üç) yıl süresince desteklenir. Bu destek, B2B platformları için yıllık 4.000.000 TL’yi, E-İhracat Konsorsiyumları için yıllık 15.000.000 TL’yi, perakende e-ticaret siteleri için yıllık 25.000.000 TL’yi, pazaryerleri için yıllık 30.000.000 TL’yi geçemez.

Sipariş karşılama hizmeti ve depo kira desteği:

MADDE 6- Şirketlerin, E-İhracat Konsorsiyumlarının, perakende e-ticaret sitelerinin ve pazaryerlerinin ilgili ülkedeki toplam e-ticaret satışlarının %10’unu aşmayan sipariş karşılama hizmetlerine ilişkin giderleri %50 oranında her bir ülke için en fazla 3 (üç) yıl olmak üzere desteklenir.

(2) E-İhracat Konsorsiyumu, perakende e-ticaret siteleri ve pazaryerlerinin, ürünlerin hızlı teslimatını sağlamak ve iade süreçlerini yönetmek üzere kiraladıkları yurt dışındaki depolarına ilişkin kira giderleri, her bir birim başına %50 oranında, her bir ülke için en fazla 3 (üç) yıl olmak üzere yıllık 5.000.000 TL’ye kadar desteklenir. Kira gideri desteğinden en fazla 25 (yirmi beş) birim için yararlanılabilir.

(3) Bu madde kapsamındaki destekler, şirketlerin kademelerine göre yıllık 7.500.000 TL’yi, pazaryerleri için yıllık 15.000.000 TL’yi, perakende e-ticaret siteleri ve E-İhracat Konsorsiyumları için yıllık 25.000.000 TL’yi geçemez.

Yurt dışı pazaryeri entegrasyon desteği:

MADDE 7- (1) E-İhracat Konsorsiyumu, perakende e-ticaret siteleri ve pazaryerlerinin, yurt dışı pazaryerleri ve yurt dışı pazaryerlerine ilişkin yurt içinde yapacakları entegrasyon hizmetlerine ait giderleri, en fazla 6 (altı) pazaryeri entegrasyonu için %50 oranında ve pazaryeri başına 3 (üç) yıl süresince, bir entegrasyon için en fazla 200.000 TL’ye kadar desteklenir.

Çevrim içi mağaza ve hedef ülke e-ticaret paydaşlarından alınan hizmet desteği:

MADDE 8- (1) Şirketlerin, E-İhracat Konsorsiyumlarının ve perakende e-ticaret sitelerinin hedef ülkelerin yurt dışı pazaryerlerinde çevrim içi mağaza açılmasına, bu mağazaların yıllık ödemelerine ve ülkelerin e-ticaret paydaşlarından alacakları hizmetlere ilişkin giderleri, her ülke için 3 (üç) yıl süresince, %50 oranında olmak üzere E-İhracat Konsorsiyumları için yıllık en fazla 3.000.000 TL’ye, diğer yararlanıcılar yıllık en fazla 1.500.000 TL’ye kadar desteklenir.

Pazaryeri komisyon gideri desteği

MADDE 9- (1) Şirketlerin, E-İhracat Konsorsiyumları ve perakende e-ticaret sitelerinin; yurt dışı pazaryerleri üzerinden gerçekleştirilen hedef ülkelerdeki pazaryeri komisyon giderleri 3 (üç) yıl süresince ve %50 oranında desteklenir. Bu destek, şirketlerin kademelerine göre yıllık 750.000 TL’yi, perakende e-ticaret siteleri için yıllık 2.500.000 TL’yi, E-İhracat Konsorsiyumları için yıllık 3.000.000 TL’yi geçemez.

Kurumların bu karar doğrultusunda yararlanacakları yukarıda detayları mevcut destek unsurları elbette küresel ticari hayatın en revaçta yöntemi e-ticaret alanında pazar payı elde edilebilmesi yönünden müteşebbislere önemli ölçüde katkı sağlar niteliktedir. Ancak bu tip destek ve/veya teşviklerin şirketlerin mali tablolarında ne şekilde yer alacağı da her daim dikkate alınması gerekli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim bu gibi destek/teşviklerin mali tablolara yanlış yansıtılması sonucu vergi kanunları yönünden tenkitlerinin çokça hasıl olduğu geçmiş dönem uygulamaları sonucu tecrübe edilmiştir. Bu nedenle mezkur destek/teşvik unsurlarının vergi kanunlarına temas eden hükümlerinin belirtilmesinde fayda var. Şöyle ki ;

5520 sayılı KV Kanununun 4‘üncü maddesinde sayılan kurumların, kurumlar vergisinden muaf olduğu, 5‘inci maddesinde sayılan kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinde de her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir. 5520 sayılı Kanunun “Muafiyet, istisna ve indirimlerin sınırı” başlıklı 35’inci maddesinde; diğer kanunlardaki muafiyet, istisna ve indirimlere ilişkin hükümler, kurumlar vergisi bakımından geçersiz olduğu,  Kurumlar vergisi ile ilgili muafiyet, istisna ve indirimlere ilişkin hükümler, ancak bu Kanun, Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununa hüküm eklenmek veya bu kanunlarda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği, Uluslararası anlaşma hükümlerinin saklı olduğu, belirtilmiştir.

213 sayılı VUK’ un 8 inci maddesinde; “Mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişidir, vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir, Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna mütaallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz. Bu kanunun müteakip maddelerinde geçen “mükellef” tabiri vergi sorumlularına da şamildir.” hükümleri bulunmaktadır. Vergi Usul Kanununun 175. maddesi ile Maliye Bakanlığına, muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bunları mükellef, şirket ve işletme türleri itibariyle uygulatmaya ve buna ilişkin diğer usul ve esasları belirleme konusunda yetki verilmiştir. Aynı şekilde; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257. maddesi ile Maliye Bakanlığına, mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etme hususlarında yetki verilmiştir. Bakanlık bu yetkisini kullanarak çıkardığı 1 sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile; işletmenin faaliyetlerinin muhasebeleştirilmesinde kullanılacak hesapları ve özelliklerini belirlemiştir.1 sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde, “602 Diğer Gelirler” hesabı; işletmenin korunması, ihracatı teşvik ya da hükümet politikasına uyma zorunluluğu karşısında oluşan işletmenin faaliyet hasılatındaki düşüklüğü veya faaliyet zararını gidermek için, sermaye katkısı niteliğinde olmayan, mali yardımlar (sübvansiyonlar), Devletin bazı malları vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerden istisna etmesi yoluyla yaptığı yardımlar (vergi iadeleri) ve satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili fiyat istikrar destekleme vb. hasılat kalemlerinin izlendiği hesaptır. Bu açıklamalara göre, mükellef kurumun ticari faaliyeti ile ilgili olarak hibe alınan Devlet destek tutarının “602 Diğer Gelirler” hesabında izlenmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak yukarıda ayrıntılı şekilde yasal hükümlerine yer verildiği üzere kurumların istifade edecekleri e-ihracat destek unsurları vergi kanunlarında buna yönelik herhangi bir muafiyet ve/veya istisna düzenlemesi mevcut olmadığından vergiye tabi bir gelir unsuru hüviyetindedir. Dolayısıyla bu gelir unsuru yasal defterlerde 602-Diğer gelirler hesabının alacağına kaydedilmek suretiyle ilgili dönem kurum kazancına yansıtılarak hem Kurumlar Vergisi yönünden olası vergi kaybının önüne geçilmiş hem de Vergi Usul Kanununda belirtilen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslara riayet edilmiş olacaktır.

Exit mobile version