Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Ticari Kazançlarını Beyan Etmeyenlerin Gelir Vergisi Matrah ve KDV Artırımları! – Mehmet Göktuğ KÖKBULUT, Avukat

Ticari Kazançlarını Beyan Etmeyenlerin Gelir Vergisi Matrah ve KDV Artırımları

Mehmet Göktuğ KÖKBULUT
Avukat
goktugkokbulut@gmail.com

Geçmiş beş yıllık dönem için getirilen matrah/vergi artırımı düzenlemesi yürürlüğe girdi ve 2018-2022 yılları için eksik vergi beyan eden veya hiç beyan etmeyenler için bu düzenlemeden faydalanmak büyük avantajlar sağlıyor. Bu yıllara ilişkin herhangi bir vergi denetim ve incelemesi sonucunda vergi ve ceza tarhiyatı yaşamak istemeyen kişiler açısından da iyi bir imkân olarak karşımıza çıkıyor. Matrah ve vergi artırımına ilişkin düzenleme 7440 sayılı Kanun ile 12 Mart 2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunuyor. İçerisinde birçok düzenlemeyi kapsayan Kanunun her bir uygulama için farklı vadeler bulunuyor. Matrah ve vergi artırımı içim son gün 31 Mayıs 2023. Süre bitimine oldukça yeterli bir zaman olmasına rağmen başvuruları son günlere bırakmamakta fayda var.

Matrah ve vergi artırımına ilişkin 1 No.lu Genel Tebliğde çok tatmin edici örnekler ve açıklamalar yer alıyor. Söz konusu dönemlere ilişkin zarar beyanı, indirim ve istisnalar nedeniyle matrah beyanı olmayanlar, mükellefiyet kaydı olup da beyanname vermeyenler ve ilgili yıllarda elde etmiş olduğu gelirlerini tamamen vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlara yönelik açıklamalar da yer alıyor.

Vergi dairesine kayıtlı bulunan ve matrah beyan eden şahısların matrah ve vergi artırım işlemleri ise daha kolay. Burada beyan edilen matrah üzerinden hesaplanan matrah artırımının asgari tutarların üzerinde kalması halinde herhangi bir sorun bulunmuyor. Asgari tutarların altında kalacak şekilde bir matrah beyanı söz konusu ise gelir unsurları itibariyle asgari matrahlar dikkate alınacak ve bu tutarlar üzerinden vergi hesaplanıp ödenecektir.

Burada önem arz eden ve değinmek istediğimiz konu tamamen vergi dairesi bilgisi dışında bırakılan ticari kazancın bulunması halinde matrah artırımıdır. Ticari kazanç olarak beyan edilmesi ve vergilendirilmesi gereken kazançlarını beyan etmeyenler veya hiç mükellefiyet tesis ettirmeyenler açısından başvuruların doğru yapılması gerekiyor. Arızi kazanç kapsamında olduğunu düşünerek KDV’yi beyan etmeyenler veya onlarca taşınmazın satışının vergi kapsamında olmadığını düşünerek İdarenin tersi yönünde görüşleri nedeniyle cezalı olarak tarhiyata tabi olmamaları için başvuruların doğru şekilde yapılması gerekmektedir.

Bu durumda ilgili kişinin diğer gelir unsurları itibariyle de herhangi bir beyanı olmadığı dikkate alınırsa, bu şahıs hangi asgari tutarlar üzerinden matrah artırımı yapacak ve en önemlisi Katma Değer Vergisi açısından da bir artırımda bulunması da gerekecek mi?

a) Hiç beyanname vermeyen ve ticari kazanç elde edenler açısından matrah artırımında hangi esas uygulanacak?

2018-2022 yıllarında ticari kazanç elde etmesine rağmen ilgili yıllarda bu ticari faaliyetlerini ve ticari gelirlerini tamamen vergi dairesinin bilgisi dışında bırakan ve bu gelirlerini beyan etmeyen gerçek kişiler için matrah artırımı nasıl olacak?

İlgili yıllarda ticari faaliyetleri vergi dairesinin bilgisi dışında bulunan gerçek kişilerin matrah ve vergi artırımında bulunma imkanları bulunuyor. Matrah artırımına esas alınacak bir beyanları varsa önce bu tutarlar üzerinden artırım hesabı yapılmalıdır. Ticari kazancı olmakla birlikte bunu beyan etmeyen ve ancak diğer gelirlerini beyan eden gerçek kişilerin artırımlarına esas alınacak tutarların Kanunda ve Genel Tebliğde yer alan asgari tutarların altında olmaması gerekiyor. Kanunda yer almakla beraber Genel Tebliğde matrah artırımlarında dikkate alınacak olan asgari matrahlar gelir grupları ve kazanç tespit yöntemlerine göre ayrı ayrı belirlenmiştir.

Bazı Alacakların yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 sayılı Kanun Genel Tebliğinin (1 No.lu) ilgili bölümünde;

2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin olarak,

– Yıllık gelir vergisi beyannamelerinde zarar beyan eden mükellefler,

– Yıllık gelir vergisi beyannamelerinde indirim ve istisnalar nedeniyle matrah beyan etmeyen mükellefler,

– Mükellefiyet kayıtları olup da beyanname vermemiş olan mükellefler,

– İlgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanların bu bölümdeki açıklamaları esas alarak matrah artırımından yararlanabilecekleri belirlenmiştir.

b) Ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabı;

Yıllar Asgari Matrah Artırımları
2018 Yılı için 94.000 TL’den,
2019 Yılı için 99.600 TL’den,
2020 Yılı için 105.800 TL’den,
2021 Yılı için 112.400 TL’den,
2022 Yılı için 200.000 TL’den

az olmamak üzere, matrah beyanında bulunmaları şartıyla 7440 sayılı Kanunun matrah artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilmesi gereken gelir vergisi mükellefleri ile serbest meslek erbabının, kazanç ve iratları arasında diğer gelir unsurlarının bulunması hâlinde dahi, söz konusu mükellefler, yukarıda yer alan asgari matrahlardan az olmamak üzere matrah artırımında bulunacaklardır. Bu kapsamda, ticari veya zirai kazancı bilanço esasına göre tespit edilmesi gerekenler ile serbest meslek erbabına ilişkin asgari matrah tutarı üzerinden artırımda bulunan mükellefler diğer gelir unsurları nedeniyle de vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaktır.

c) Ticari veya zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri;

Yıllar Asgari Matrah Artırımları
2018 Yılı için 63.800 TL’den,
2019 Yılı için 66.400 TL’den,
2020 Yılı için 70.500 TL’den,
2021 Yılı için 75.000 TL’den,
2022 Yılı için 105.000 TL’den

az olmamak üzere, matrah beyanında bulunmaları şartıyla 7440 sayılı Kanunun matrah artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Ticari veya zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilmesi gereken gelir vergisi mükelleflerinin, kazanç ve iratları arasında diğer gelir unsurlarının da bulunması hâlinde, söz konusu mükellefler, yukarıda yer alan asgari matrahlardan az olmamak üzere matrah artırımında bulunacaklardır. Bu kapsamda, ticari veya zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilmesi gerekenlere ilişkin asgari matrah tutarı üzerinden artırımda bulunan mükellefler diğer gelir unsurları nedeniyle de vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmayacaktır.

Defter tutan ve mükellefiyeti olan gerçek kişilerin matrah artırımında dikkate alacakları asgari tutarlar ise daha kolay tespit edilebiliyor. Çünkü mevcut durumları itibariyle ilgili yıllarda ticari veya zirai kazancını hangi deftere göre tespit ediyorsa o esasa göre belirlenmiş asgari matrah tutarları dikkate alınacaktır.

Öte yandan, 2018 – 2022 yılları arasında ticari faaliyeti olmakla birlikte bu faaliyetini ve kazancını vergi dairesinin bilgisi dışında bırakan ve diğer gelir unsurları sebebiyle de hiç beyanda bulunmayan bir kişi hangi asgari tutarlar üzerinden matrah artırımında bulunacak?

1 No.lu Genel Tebliğin ilgili bölümünde ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanların eğer vergi dairesine bildirmiş olsa idi hangi esasa göre (bilanço veya işletme hesabı esası) ticari veya zirai kazancını tespit edecekse artırım için o bölüme göre belirlenmiş asgari matrah tutarlarını dikkate alması gerekeceği sonucuna ulaşılmaktadır.

Konuyu örnek ile açıklamak gerekirse;

2018-2022 yıllarında ticari faaliyet kapsamında bulunan Bay (A) ticari faaliyetlerini tamamen vergi dairesinin bilgisi dışında bırakmış ve bugüne kadar da herhangi bir tespit yapılmamış olsun. (Bunun fiiliyatta olması oldukça güç) Bay (A) 7440 sayılı Kanun kapsamında ilgili yıllar için ileride herhangi bir vergi tarhiyatına tabi olmamak için matrah artırımında bulunmaya karar versin. Ticari kazancı dolayısıyla asgari matrah olarak dikkate alacağı iki tablo var. Birincisi bilanço esasına göre belirlenmiş asgari matrah, ikincisi ise işletme hesabı esasına göre belirlenmiş asgari matrah. 1 No.lu Genel Tebliğin ilgili bölümünde:

Ticari veya zirai kazancını bilanço esasına göre tespit edilmesi gereken…” diğer bölümde de,

ticari veya zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilmesi gereken…” ifadeleri yer almaktadır.

Dolayısıyla buradan sadece bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutarak kazancını tespit eden değil, bu defterleri tutmamakla birlikte eğer tutmuş olsa idi hangi deftere göre ticari kazancı tespit edilecekse o tutarlara göre asgari matrah artırımı rakamlarını esas alması gerektiğini düşünmekteyiz.

Bu durumda Bay (A) 2018-2022 yılları için asgari matrah artırım tutarını dikkate alırken ilgili yıllardaki alım ve satım tutarlarının VUK 177, 178 ve 179’ da yer alan tutarlara göre bilanço veya işletme esasını dikkate alarak asgari gelir vergisi matrah artırım tutarlarını dikkate almasında fayda olduğunu düşünmekteyiz.

d) Hiç beyanname vermeyen ticari kazanç geliri elde edenlerin Katma Değer Vergisi artırımında bulunmaları gerekir mi?

2018-2022 yıllarında ticari faaliyetleri olmasına rağmen bu faaliyetlerini vergi dairesinde bilgisi dışında tutan ve gelir vergisi matrah artırımında bulunanlar ileride gelir vergisi açısından herhangi bir tarhiyata muhatap olmayacaklar.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus, ilgili yıllarda yapılan faaliyetlerin değer artış/arızi kazanç mı yoksa ticari kazanç kapsamına mı gireceği konusunda tereddüt olması durumunda Katma Değer Vergisi açısından da artırımda bulunmakta fayda vardır. Çünkü gelir vergisi yönünden asgari ticari kazanç tutarları dikkate alınarak matrah artırımında bulunulması veya diğer beyanlar dolayısıyla asgari rakamların çok üzerinde matrah artırımında bulunulması halinde ileride KDV açısından yapılacak tarhiyata engel bir durum bulunmamaktadır.

Örneğimizden devam edecek olursak, Bay (A) ‘nın 2018-2022 yılları için sadece gelir vergisi açısından asgari matrahlar üzerinden gelir vergisi matrah artırımında bulunması, ileride 2018-2022 yıllarına ilişkin başta KDV olmak üzere diğer vergiler üzerinden tarhiyat yapılmasına engel olmamaktadır. Çünkü Katma Değer Vergisi Kanununun 1. Maddesinde “Ticari, sinai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin” KDV’nin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır. KDV’nin konusuna giren bir işlem varsa bu durumda teslime konu mal ve hizmet tutarı üzerinden tabi olduğu oran dikkate alınmak suretiyle KDV hesaplanması gerekirdi. Mal ve teslimin gerçekleştiği tarihte ilgili gerçek kişi Bay (A)’nın mükellef olması gerekirken olmaması, defter tutması gerekirken tutmaması, beyanname vermesi gerekirken vermemesi o kişinin KDV ile ilgili yükümlülüğünü kaldırmayacaktır. Bu durumda ileride gelir vergisi matrah artırımı yapılmış olmasına rağmen ticari faaliyetin tespiti halinde ödemesi gerekip de zamanında ödenmeyen KDV tarhiyatının yapılmasına engel bir durum bulunmamaktadır.

Dolayısıyla ticari faaliyetini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakan ve 7440 sayılı Kanuna göre matrah artırımında bulunan gerçek kişilerin gelir vergisi matrah artırımı ile aynı zamanda Katma Değer Vergisi açısından da artırımda bulunmalarında fayda olduğu düşüncesindeyiz.

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi  kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.
[/vc_message][vc_column_text]

Exit mobile version