Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Dahilde İşleme Rejimi -1 – Hacı Ali GÜRKAN, Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı

Hacı Ali GÜRKAN
Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı
hacialigurkan7@gmail.com

İnsanlık tarihi, ihtiyaçların giderilmesi için geliştirdiği araçların pragmatizmi ile ilerleme kaydetmiştir. Her yenilik yeni düşünce biçimlerini ve üretim şekillerini de beraberinde getirmiştir. Tekerleğin bulunması gıda transferini kolaylaştırmış, bu durumda ticaretin gelişmesine sebep olmuştur. Zaman içerisinde takas rejimi ile el değiştiren farklı emtialar dünyaya yayılmış bu da uluslararası ticaretin doğmasına neden olmuştur. Coğrafi keşiflerle beraber artan hammadde bolluğu kendisini sanayi devrimine götürmüştür. Ve en sonunda gelinen nokta “kim neyi üretecek, kim neyi tüketecek” sorusu olmuştur. Kıtlık teorisi, taleplerin kaynakların miktarından daha fazla olduğunu varsayar. İnsanların ihtiyaçları ve istekleri sınırsız olabilir, ancak kaynaklar sınırlıdır. Bu nedenle, insanlar taleplerini karşılamak için kaynakları kullanırken, farklı tercihler yapmak zorunda kalır. Ama insanoğlu bu durumda kalmamak için sömürgecilik denen yeni yöntemler yaratmıştır. Bugünün dünyası dediğimiz esas paylaşım ekonomisinin ekseni bu yörüngededir. Tabii ki bu bakış açısı bir takım ideolojik paradigmalar taşıyor olabilir.

Uluslararası iktisadın iki mimarı Smith ve Ricardo üretim mekanizmasının yukarıdaki gibi değil de daha bilimsel bir bakış açısıyla çözülebileceğini iddia ederek belki de barış iktisadının kurucusu oldular. Mutlak ve Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi farklı coğrafyadaki milletlerin hangi ürünü üretmedeki faydanın küresel çıkar açısından önemini merkezine alır. Böylelikle kaynaklar boşa harcanmaz. Tüm toplum üretir ve optimizasyon sağlanır. Yaşadığımız dünyadaki ticaretin ana merkezi bu bakış biçimi olmuştur.

Bugün dünyanın her yerinde her çeşit ürüne erişim sağlanabiliyor. Hatta bunun için mevsimsel değişimin etkisi bile neredeyse yok. Kutuplarda sıcak su, çölde dondurma bulmak sorun değil. Ama bunu kim üretecek. Hammaddeye yakın olan mı, üretim teknolojisi daha ilerde olan mı? Bu zor sorunun cevabını giderek otonom devletlerden çok daha büyük hale gelen küresel sermayeler vermiştir. Bu şirketler ürünün en ucuz ve pazara en yakın yerde üretilmesini artık kendileri belirlemektedir. Devletlerde vatandaşına istihdam yaratmak, vergi geliri elde etmek ve ürüne en ucuz şekilde ulaşmak için bu firmalara teşvik vermek için sıraya girmiş durumdalar. Ülkeler hem üreticisini korumak hem de serbest dolaşımdaki malın katma değerinden pay elde etmek için mücadele etmektedir.

Dahilde İşleme İzin Rejimi dediğimiz teşvik yöntemi de böyle bir ihtiyaçtan doğmuştur. Dâhilde işleme rejimi kavramı 4458 sayılı Kanunla Gümrük Mevzuatı’na girmiştir. Dâhilde işleme rejimi, devletin ihracatçıya dünya piyasa fiyatlarından hammadde temin etmek suretiyle ihracatını artırmak, ihraç ürünlerine uluslararası piyasalarda rekabet gücü kazandırmak, ihraç pazarlarını geliştirmek ve ihraç ürünlerini çeşitlendirmek amacıyla hazırlamış olduğu ihracat teşvik yöntemidir. Bunun yanında, nihai ürün statüsüne sahip olmuş kimi ürünler bir takım eklenti ihtiyacı hissedebilmektedir. Bu ürün veya hizmet esas emtianın üretildiği yerde değil de daha ucuz veya lojistik gereksinimi hissetmeyen bir alanda yapılabilir. İtalya’da üretilen bir elbiseye Türkiye’de kemer takılarak Rusya’ya ihraç edilebilir. Burada önemli olan husus elbisede değişiklik olmaması ve eklenti olan şeyin esas malda ciddi bir katma değer artışına neden olmamasıdır. Tabi uluslararası dolaşıma giren bir mal gittiği her ülkede gümrük vergisi vb. telafi edici unsurla karşılaşır. Bununla karşı karşıya kalmamak için teşvik beklentisine girer. DİR bu ihtiyaçları karşılamak için ortaya çıkmıştır. Türkiye’de uygulanan DİİR iki biçimdedir.

1- Dahilde İşleme İzni: Bir ürünün; tamiri, boyanması, yenilenmesi, monte edilmesi , birleştirilmesi, paketlenmesi, bedelsiz ithalatı ve işlemler için gümrük idarelerince Dahilde İşleme izni (Dİİ) verilir. Yani esas üründe bir değişikliğe neden olmayan ve mevzuatta ayrıntılı olarak sayılan işler için verilen bir izindir. Gümrük idareleri tarafından verilir.

Elyaf, iplik, ham ve mamul mensucat (astar dahil) gibi temel tekstil hammaddeleri ile tekstil ve deri kimyasal maddeleri dışında kalan yardımcı maddelerin (tela, etiket, düğme, fermuar, çıtçıt, rivet, askı, kuşgözü, şerit, kordela, lastik vb.) 10.000 ABD Dolarına kadar yapılacak ithalatını müteakip, ihraç ürünlerinin elde edilmesinde kullanılması,

1. Kıymetli maden ve taşların, 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar hükümleri çerçevesinde ithalatını müteakip, işlendikten sonra ihraç edilmek üzere işçiliğe tabi tutulması,

2. Eşyanın korunması, görünüş ya da satış kalitesinin iyileştirilmesi, yeniden dağıtım veya yeniden satış için hazırlanmasına yönelik işlemler,

3. Eşyanın montajı, kurulması, diğer eşyayla birleştirilmesi, bir araya getirilmesi veya ihraç edilecek eşyanın tamamlanması dahil olmak üzere işçiliğe tabi tutulması,

4. Eşyanın yenilenmesi ve düzenli hale getirilmesi dahil olmak üzere tamir edilmesi veya boyanması,

5. Eşyanın elden geçirme ve ayarlar da dahil olmak üzere onarımı,

6. Eşyanın baskı işlemine tabi tutulması, asorti edilmesi, etiketlenmesi, ambalajlanması, temizlenmesi, elenmesi, fiziksel boyutunun değiştirilmesi, kavrulması veya kabuğundan ayrılması,

7. Fide ithalatını müteakip, ihraç edilmek üzere kesme çiçek yetiştirilmesi

8. Filmaşin ithalatını müteakip, ihraç edilmek üzere çivi ve tel üretimi,

9. Rulo sacın ithalatını müteakip, ihraç edilmek üzere kesilmiş sac elde edilmesinde kullanılması,

10. Bedelsiz olarak ithal edilen eşyanın işleme faaliyetine tabi tutulması (Tarım ürünlerindeki bedelsiz ithalat ve tekstil ve konfeksiyon ürünlerinde 150.000 Avroyu aşan bedelsiz ithalat hariç olmak üzere).

Dİİ 12 ay süre ile verilmektedir. Ancak gemi inşaası ile ilgili bir takım işlerde bu süre uzayabilir.

2- Dahilde İşleme İzin Belgesi: İhraç ürününün bünyesine giren kimi emtiaların ticaret politikalarının(gümrük vergisi, KKDF, KDV vb.) dışında tutularak ithal edilmesidir. Dahilde işleme izin Belgesi’nin süresi Dış Ticaret Müsteşarlığınca proje konusu malın özelliğine göre belirlenir. Bu süre 12 ayı geçemez. Ancak, Müsteşarlık ürünün özelliklerini dikkate alarak bu süreyi kısaltabilir. Sürenin başlangıcı Dâhilde işleme izin Belgesinin taşıdığı tarihtir. Süre sonu ise, belge süresi bitiminin rastladığı ayın son günüdür. Dâhilde işleme izin belgelerine, belgede taahhüt edilen ihracatın %50’sinin gerçekleştirilmesi hâlinde belgede belirtilen sürenin 1/4’i kadar süre verilebilir.

DİİB’le sağlanan avantajlar şu şekilde sıralanabilir:

Rejim ithalata yönelik bir gümrük rejimi olsa da günümüzde iç piyasadan temin edilen ürünlerde de KDV desteği alarak genişlemiştir. 3065 sayılı Kanunun geçici 17. maddesi bununla ilgili olarak hala yürürlüktedir.

Yukarıda bahsettiğimiz iki uygulama biçiminin birbiriyle karıştırılmaması gerekir. İlkinde sadece gümrükten izin alınır, üründe bir değişime gidilemez. Eklenti ve ambalajlama gibi işler dahilde üretilir. Diğerinde ise ortada bir belge vardır, Bu belgeyi Dış Ticaret Müsteşarlığı vermektedir. Üretim dahilde yapılarak ihracat gerçekleştirilir. Emtianın oluşumu için gerekli hammadde ve yardımcı malzeme belgede belirtilerek ithal edilir ya da yurtiçinden temin yoluna gidilir.

Dahilde İşleme Rejiminin yararlandığı teşvik unsurunda devlet alacağını iki şekilde ortadan kaldırır.

1- Şartlı Muafiyet: İhraç edilecek eşyanın üretiminde kullanılan hammadde, yardımcı madde, ambalaj ve işletme malzemelerinin ithalatı sırasında doğan vergilerin teminata bağlanarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ithal edilmesi ve üretim sonucunda elde edilen eşyanın ihraç edilmesini müteakip alınan teminatın iade edilmesidir.

DİR genel olarak ithal edilen veya iç piyasadan sağlanan ürünün kullanılarak ihraç edilmesi üzerine kuruludur. Temin edilen ürünler belirlenen sürelerde kullanılıp ihraç edilmezse daha önce tahsil edilmeyen teşvik unsurları belge sahibinden 6183 sayılı Kanun kapsamında tahsil edilir. Dahilde İşleme Rejimine şartlı muafiyet kapsamında tabi eşya ihracat beyannamesinde 3151 rejim kodu ile girilir. Dolayısıyla gümrük beyannamelerinde bu kodu gördüğümüzde DİR aklımıza gelmelidir. Fakat bu durum ihraç edilen ürünün KDV istisnasından yararlandığı anlamına gelmez. Bu gümrük izni ile yapılan Dİİ de olabilir.

DİİB esas itibari ile imalatçı-ihracatçılara verilir. Bunun istisnai durumları da vardır.

2- Geri Ödeme Sistemi: İthalat rejimi çerçevesinde vergiler ödenerek serbest dolaşıma giren malların kullanılması ile üretilen mamullerin Dâhilde işleme izin Belgesi kapsamında üçüncü ülkelere ihracı hâlinde ithalat esnasında tahsil edilen vergilerin iadesi geri ödeme sistemini oluşturmaktadır. Bu sistemden yararlanabilmek için, eşyanın geri ödeme sistemi kapsamında olduğu, gümrük idarelerince ithalat esnasında gümrük beyannamesine kaydedilir. Geri Ödeme Sistemi çerçevesinde düzenlenen Dâhilde İşleme İzin Belgesi, ihracat taahhüdünün kapatılmasını müteakip 3 ay içerisinde, ithalat sırasında ödenen vergilerin iadesi için ilgili gümrük idaresine müracaat edilmesi gerekmektedir.

SONUÇ

İlk yazıda rejimin ortaya çıkışı, amaçları, çeşitleri ve uygulama şekilleri ile ilgili genel bir bilgi vermeye çalıştık. Bu kavramlar ışığında esas gayemiz KDV açısından konuyu irdelemek olduğundan daha da fazla detaya girmenin gereği yok sanırım. Her haliyle uluslararası ticaret rejimi olan DİİR esnetilebilirlik özelliği nedeniyle günümüzdeki önemi çok büyüktür. Küresel firmalar siyasi nedenlerle alınan ambargoları farklı bölgelerde yaptığı eş değer üretimle aşmaya çalıştıklarından ülkeler arasındaki dengeleri de çok etkilemektedir.

Dipnotlar:

— 3065 sayılı KDV Kanunu

— DİİR Tebliği

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”] Sorumluluk Beyanı ve Hukuki Haklarımız [/vc_message][vc_column_text]

Exit mobile version