Dr. Ateş Ali GÖKER
SMMM
Özgür AKKAYA
SMMM
Denetçi
ozgur_akkaya@ismmmo.org.tr
1-) Giriş
Bu çalışmamızda mali tatil olarak ilan edilen 1 Temmuz ilâ 20 Temmuz arasındaki mali tatilin hangi sürelere etki ettiğinden ziyade meslek mensuplarımızın kanunun gerekçesi nasıl dinlenemediklerini, nasıl düzenli tatil yapamadıklarının üzerinde durulacak ve ilgili yönetim birimlerine tavsiyelerde bulunulacaktır.
Konuya öncelikle anayasal düzlemde bakmak gerekir. Çünkü hiçbir mevzuat anayasaya aykırı olamaz, haliyle mevzuatın pratik uygulaması da anayasaya aykırı olamaz.
2-) Mali Tatil Anayasal Bir Haktır
Anayasanın konuyla ilgili “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56’ıncı maddesi aşağıdaki gibidir:
“…Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir…”
5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun Gerekçesi “…Vergi mükelleflerinin ve işverenlerin vergi dairelerine Sosyal Güvenlik Kurumlarına vermeleri gereken beyan ve bildirimlerinin büyük bir çoğunluğu Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler tarafından düzenlenerek verilmektedir. Bu işlemlerin her ay giderek artan oranda tekrarlanması nedeniyle meslek mensupları, Vergi Dairesi ve Sosyal Güvenlik çalışanları yıllardır düzenli tatil yapamamaktadırlar. Mali Tatil uygulaması Vergi Dairesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanları ile 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış meslek mensuplarının verimlerini artıracaktır. Mali Tatil uygulamasının yasallaşması konusunda TÜRMOB Genel Kurulunda konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal mutabık olduklarını ifade etmişlerdi…”
Kanun gerekçesinde de belirtildiği gibi meslek mensupları düzenli tatil yapamamaktadır. Kaç tane meslek mensubunun diyabet, tansiyon ve kalp rahatsızlığı olduğu odalar ve birlik tarafından ele alınmalıdır. Tıbben incelenmelidir. Hareketsiz hayat ve stres neredeyse meslek mensuplarının mesleki rahatsızlığı boyutuna ulaşmıştır. Diğer taraftan meslek mensuplarımızın yaz aylarının gelmesi ile birlikte verimleri azalmaktadır. Verim azaldıkça verimi yükseltmek adına, dinlenmek gerekmektedir. Verim ancak bu sayede artırılabilir. Verim sıfıra yaklaştıkça zaten bir o kadar karmaşık olan mevzuat karşısında dinlenmek bir tercih değil zorunluluktur.
Bir diğer taraftan; meslek mensupları ile birlikte çalışan meslek elemanları da benzer durumlardan rahatsızlık duymaktadırlar. Her ne kadar işçi-işveren ilişkisi dahilinde personel yıllık izin hakkını kullanıyor olsa da, uygulamada ki aksaklıklar sebebiyle maalesef hibrit çalışmaya devam etmektedirler. Diğer taraftan meslek mensuplarının aileleri de yukarı da bahsettiğimiz şikayetlere ortak olmakta ve dolaylı olarak maruz kalmaktadırlar.
3-) Sonuçlar ve Tespitler
- Mali tatil her ne kadar 1-20 Temmuz tarihleri arası olarak ilan edilmiş olsa da, tatil yapma ya da dinlenme düşüncesinde olan özellikle bağımsız çalışan meslek mensupları ve kadroları bu zamanın stresine mayıs sonu haziran başından itibaren girmeye başlamakta, temmuz planlamalarını ve devam eden ağustos planlamalarını erkenden hazırlamak zorunda kalmaktadırlar.
- Oysa ki beyan düzenin tam oturması beyan ve bildirimlerin özellikle ağustos ayında birleştirilmesi, ve işlemlerin de bu izin sürelerince yürütülmesi mali tatil daha anlamlı kılacaktır.
- Adının mali tatil ama uygulamasının mali eziyet olduğu bir durum söz konusudur. 1-20 Temmuz arası tatil yapan meslek mensupları, ayın kalan son 11 gününde tüm işlemlerin yetişmesi ve bitirilmesi telaşı içine girmektedirler.
- Hal böyle olunca da yıllardan beri süre gelen bu sıkıntılar ile baş etmek adına özellikle bağımsız çalışan meslek mensuplarının mali tatilde tatil yapmaları pek de mümkün görülmemektedir.
- Burada bahsettiğimiz bağımsız çalışan meslek mensupları ve ona bağlı çalışan büro muhasebe yardımcılarını da asılında aynı sorun ve durumdan rahatsızlığı da unutulmamalıdır.
- Adli tatil süresince elzem olmayan tüm davaların ertelendiği, hatta dava takvimlerinin buna göre belirlendiği, yine meclis tatili süresi boyunca meclisin acil bir durum olmadıkça çalışmadığı, yine mali tatil taraflarından olan Maliye ve SGK personellerinin de sağlıklı bir şekilde tatil yaptıkları bir ortamda ülke Kamu maliyesinin mihenk taşı olan meslek mensuplarının da asgari bu şartlarda ve konforda tatil yapabilmeleri kaçınılmaz olmalı, Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanlığının da mali tatil kanunu yönünden süre ve süreçlerin ertelenmesi adına bir revizyona gidilmesi kaçınılmazdır.
- Özellikle ülke ekonomisinin darboğazdan geçtiği bu zamanlarda son iki yıldır çeşitli sebep ve mevzuatlarla (enflasyon muhasebe sürecinde yaşanılan sıkıntılar v.s.) boğuşan meslek mensuplarının konforlu bir mali tatile ihtiyaçları geçmiş senelere göre daha da artarak bir ihtiyaç haline gelmiştir.
- Alınacak bir takım tedbir ve kararlarla mali tatilin de adli tatil, meclis tatili gibi bir statüye sokulması, temmuz ayında ki mali ve diğer beyan ve bildirimlerin ağustos ayına ertelenmesi, ve kanunun bu şekilde revize edilerek meslek mensuplarının hak ettiği mali tatilin uygulamaya konulması bu konunun asıl amacına uygun olmasına sebep olacaktır.
Kaynaklar:
— T.C. Anayasası
— Mali Tatil Mevzuatı gerekçesi
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”] Sorumluluk Beyanı ve Hukuki Haklarımız [/vc_message][vc_column_text]