Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı ve 8. Dönem Toplu Sözleşme Hükümlerinin İncelenmesi – Mahmut ESEN, E. Mülkiye Başmüfettişi

Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi
Mansur YAVAŞ’ın Özel Danışmanı
mahmutesen@gmail.com

Özü: Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerine 2026 ve 2027 yıllarında uygulanacak olan 6 milyon memur ve memur emeklisini doğrudan ilgilendiren:

1- Kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklarla ilgili “Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı”;

2– “Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 8. Dönem Toplu Sözleşme”nin;

Yeni/kazanılmış mali ve sosyal haklar getiren hükümleri incelenmekte; toplu sözleşme ile yapılmış 108 başlıkta toplanmış değişiklikler (kazanımlar) tablo halinde gösterilmekte, mevcut toplu sözleşme düzeninin aksayan yanlarına ve kamu görevlileri sendikalarının performanslarına da vurgu yapılmaktadır.

GİRİŞ

14688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu uyarınca düzenlenen, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde[1] işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerine 2026 ve 2027 yıllarında uygulanacak olan, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklarla ilgili “Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı” ileKamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Hakem Kurulu Kararı ile Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 8. Dönem Toplu Sözleşme27.08.2025 gün ve 32999 sayılı R.G. de yayımlanmıştır.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde kamu görevlilerine geneline yönelik haklar konusunda taraflar arasında anlaşma sağlanamamış, konu Kamu Görevlileri Hakem Kurulunca karara bağlanmıştır.

01.01.2026 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek ve iki takvim yılında uygulamada kalacak olan 8.Dönem Toplu Sözleşmenin (memur aylıklara uygulanacak katsayıların belirlenmesi başta olmak üzere) bazı mali hükümleri; kamu idarelerinde istihdam edilen kamu personelinin yanı sıra, bu idarelerden emekli (4/1-c’li) olanlar başta olmak üzere, çeşitli yasalara göre (2022 sayılı Kanuna göre yaşlılık ve özürlü aylığı alanlar, 2828 sayılı Kanuna uyarınca muhtaç engellilerin bakım ödemeleri vb.) aylık/ödenek/sosyal yardım almakta olan da dahil asgari 9 milyonu aşkın kişiyi doğrudan etkilemektedir.[2]

Belirtilen nedenlerle, toplumun büyük bir kesimini kapsadığı görülen toplu sözleşme hükümlerinin etraflıca incelenmesinde/değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.

I-TOPLU SÖZLEŞME

2- 4688 sayılı Kamu Görevlileri ve Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu uyarınca düzenlenmekte olan toplu sözleşmeler veya toplu sözleşme imzalanmaması halinde verilen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları; “Kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları,” kapsamaktadır. (4688 /28.md.)

2026 ve 2027 Yıllarını Kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde kamu personelinin geneline verilecek mali/sosyal haklar bölümü uyuşmazlıkla sonuçlandığı için bu konu Hakem Kurulu Kararıyla çözümlenmiştir. Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 8. Dönem Toplu Sözleşme ise Kamu İşveren Heyeti Başkanı (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı) ilgili sendika temsilcilerince ayrı ayrı imzalanmıştır.

4888 sayılı Kanuna göre kamu idarelerinde on bir adet iş kolu (büro, bankacılık / eğitim/ sağlık/yerel yönetim/basın, yayın/ kültür/ bayındırlık/ulaştırma/tarım/enerji/Diyanet ve vakıf hizmetleri) oluşturulmuştur.

 II-KAMU GÖREVLİLERİNİN GENELİNE YÖNELİK MALİ ve SOSYAL HAKLAR

Katsayıların belirlenmesi ve ücretlerin artırılması

3- Toplu sözleşmede memur aylıklarına uygulanan katsayılar ve sözleşmeli personel ücretleri yeniden tespit edilmiştir.

Bu bağlamda memur aylıklarının hesaplamalarında kullanılan aylık katsayısı, taban aylık katsayısı, yan ödeme katsayısı ve sözleşmeli personel ücretleri:

a) 1/1/2026-30/6/2026 döneminde geçerli olmak üzere %11 oranında artış,

b) 1/7/2026-31/12/2026 döneminde geçerli olmak üzere %7 oranında artış,

c) 1/1/2027-30/6/2027 döneminde geçerli olmak üzere %5 oranında artış,

d) 1/7/2027-31/12/2027 döneminde geçerli olmak üzere %4 oranında artış,

Olacak şekilde yeniden belirlenmiştir.

Ayrıca 01.01.2026- 30.06.2026 döneminde taban aylığı; 1 rakamı (bin TL) eklenerek belirlenecektir. (Hakem K.K. II. Kısım 4.md.)

Enflasyon farkı ödenmesi

4- Toplu Sözleşme ile altı aylık dönemler için tespit edilmiş artış oranlarının, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 2003=100 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksindeki değişim oranının altında kalması halinde, aradaki fark enflasyon farkı olarak ayrıca ödenecektir. (Hakem K.K. II. Kısım 7.md.)

Diğer mali ve sosyal haklar

 5- Kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren mali ve sosyal haklara ilişkin kısmında, önceki döneme ait toplu sözleşme hükümlerinin -mevzuattan da kaynaklanan bazı maddelerdeki küçük değişiklikler dışında- noktası/virgülüne bile dokunulmadan aynen Hakem Kurulu Kararına alındığı, Karar içeriğine bunlara ayrıca 6 madde daha eklendiği görülmektedir. 

Bu yüzden sözü edilen/ değişiklik yapılmamış maddelerin ayrıntısına girilmesine gerek görülmemiştir.

Hakem Kurulu Kararında önceki hükümlere göre ek/değişiklik yapılmış konular aşağıda özet halinde açıklanmıştır.

KİT’lerde görevli müdürlere ek olarak ödenen ÖHT oranı 30’dan 50 puana; diğer yöneticilere de ek olarak ödenen ÖHT puanı da 25 puandan 40 puana yükseltilmiştir.

KİT’lerde sözleşmeli çalışan müdür yardımcılarına ödenen ÖHT 15 puan artırılarak 40 puana yükseltilmiştir.

Şef ve amir kadrolarında bulunanlara ödenmekte olan ÖHT’ler 10 puan artırılmıştır.

Koruma ve güvenlik personeline ek olarak ödenen ÖHT; 10 puandan 13 puana, silahlı olarak görev ayrıca yapılan ÖHT ’de 5 puandan 8 puana yükseltilmiştir,

KİT’lerde sözleşmeli olarak istihdam edilen teknik personele fiilen çalıştıkları gün başına unvanlarına göre 3,6-1,4 puan arası yapılmakta olan ek ÖHT ödemeleri; 4- 1,6 puan olarak yükseltilmiştir. Ek puan ödenmesinde 72-28 puan arasında değişen sınırlama 80-32 olarak yükseltilmiştir.

Bu düzenlemeden peyzaj mimarı ve iç mimarlarda yararlanacaktır.

Tabiplere ve diğer sağlık personelinden sözleşmeli çalışanlara 10 puan olarak ödenen ek ÖHT oranı 15 puana yükseltilmiştir.

Engelli çocuklara yapılan aile yardımı ödemeleri %50 yerine %60 artırımlı olarak ödenecektir.

Teknik personele 20-5 arası değişen oranda yapılan ek ÖHT ödeme puanları 40-15 puana yükseltilmiş, programcı, çözümleyicilere 10 puan ek ÖHT getirilmiştir. KİT’lerde sözleşmeli istihdam edilen sözleşmeli personele de aynı oranlarda ek ÖHT verilmesi kabul edilmiştir. KİT’lerde sözleşmeli görev yapanlar içinde 40-10 arasında değişen ek ÖHT puanları getirilmiştir.

Teknik personelden arazide çalışanlara ek olarak ödenen görev/kadro unvanlarına göre ek ÖHT puanları 4-1,6 ve 80-32 olacak yükseltilmiştir.

Kadroları avukatlık hizmetleri sınıfında yer alan (sözleşmeli çalışanlar dahil) personele ödenen 10 puan ek ÖHT 25’e yükseltilmiştir.

Müdürler ve diğer bazı idarecilerin (Bölge müdür yrd./il müdür yrd. vb. unvanlı kadrolarda bulunanların) 20-15 olan ek ÖHT puanları 40-20 puana yükseltilmiştir.

Veterinerlere ve yardımcı sağlık hizmetleri personeline 10 puan ek ÖHT ödemesi 25 puana yükseltilmiştir.

Denetim elemanları ve bazı uzmanlara ödenen ÖHT’ye 10-15 puan ek ödeme getirilmiştir.

Veznedar/mutemetlere 700 puan mali sorumluluk tazminatı ödenecektir.

Bazı personele (üst düzey yöneticiler hariç) ek 10 puan tazminat ödenecektir.

Resmi/dini bayramlarda çalışan koruma ve güvenlik personeline zamlı fazla mesai ücreti ödenecektir.

Yabancı dil tazminatı ödemesine 100 gösterge puanı eklenecektir.

Önceki dönem/dönemlerde ayrıntılı çalışma yapılacağı kabul edilmiş bazı konularda herhangi bir çalışma yapılmadığı veya bitirilemediği için bu çalışmalarla ilgili düzenlemeler yapılması bu sözleşme dönemine de aktarılmıştır.

Yeni dönemde kamu personelinin genelinin mali/sosyal haklarına yönelik getirilmiş olan bu düzenlemelerin tümüyle yetersiz kaldığı, mali ve sosyal haklarda kayda değer iyileştirme/düzeltme sağlamadığı açık ve seçik olarak anlaşılmaktadır. (Hakem K.K. II. Kısım 4-68 md.)

III-HİZMET KOLLARINA YÖNELİK MALİ ve SOSYAL HAKLAR

6- 4888 sayılı Kanuna göre kamu idarelerinde oluşturulmuş (büro, bankacılık / eğitim/ sağlık/yerel yönetim/basın, yayın/ kültür/ bayındırlık/ulaştırma/tarım/enerji/Diyanet ve vakıf hizmetleri) kollara ilişkin mali ve sosyal haklar (11) ayrı bölümde karara bağlanmıştır.

Toplu Sözleşmenin kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren mali ve sosyal haklara ilişkin kısmında olduğu gibi hizmet kollarına ilişkin temel konularda da önceki toplu sözleşme kararlarına büyük ölçüde bağlı kalınmıştır.

Bununla birlikte hizmet kolu sözleşmelerindeki hüküm/madde sayısı her toplu sözleşme döneminde artmaktadır.  Önceki dönemde %106 oranında artan madde sayısı bu kez %7 oranında artarak toplam 312 maddeye ulaşmıştır.

Bu Toplu Sözleşmeyle çalışanlara, eski döneme göre sağlanmış yeni/farklı kazanımlar, yazımıza ekli tabloda ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. (Ek- TABLO I)

Tablo incelenmesinden de anlaşılacağı üzere çalışanlar lehine getirilmiş mali ve sosyal haklar, çalışanların yıllardır süregelen ağır ekonomik sıkıntılarını, bu bağlamda merkezi yönetimden beklentilerini karşılamaktan çok uzaktır. Sendikaların temel sorunların çözümlenmesinin güçlüklerini de dikkate alarak; ana sorunları bir yana bırakarak, ikincil/basit sorunlarla uğraşmayı tercih ettikleri, faaliyetlerini/performanslarını bu konular üzerinde yoğunlaştırmaya başladıkları görülmektedir.

Yeni toplu sözleşme döneminde çalışanların mali ve sosyal haklarına geçici/basit çözümler getirmiş bu tür sözde kazanımlardan bazıları, örnek olarak aşağıya çıkarılmıştır:

Memurların mesai saatleri dışında fiilen yapacakları çalışmalar karşılığında ödenecek fazla çalışma sürelerinin ortalama 50’şer saat artırılması; fazla çalışma saat ücretinin bütçe kanunlarındaki tespit edilmiş tutarın (12, 80 TL), 4 katı yerine 5 katı üzerinden ödenmesi;

(Bu suretle memur aylıklarında 266- 640 arası artış sağlanmış olacaktır.)

Bazı memurlara ödenen Özel Hizmet Tazminatlarının (ÖHT) 2- 20 puan arasında değişen artışlar yapılması;

(Memur aylıklarından 92 TL- 2.468 TL artışa yol açacaktır.)

Yan ödeme puanlarında kısmi artışlar yapılması;

(Yan ödeme puanlarındaki artışlar aylıklarda önemli bir artışa yol açmamaktadır.  Örneğin yan ödeme rakamı 900’den 1200 yükseltilmiş olan yükseltilmiş olan arama-kurtarma teknisyeni aylığında bu değişiklikten ötürü sadece 123,6 TL (brüt) artış olacaktır. 1875 puan üzerinden yan ödeme alan ilçe kaymakamının eline ayda 772 TL geçecektir.)

Ek ders görevi üstlenmiş olan kamu görevlilerinin mali durumlarında kısmi iyileştirme sağlanması bağlamında ücretli okutacakları haftalık ders sayılarında 1-3 saatlik artışlar yapılması,

(Bu değişiklik 2026 yılı rakamları üzerinden aylıklarda 324,4- 982,2 TL arası artışa yol açacaktır.)

Sürücü olmadığı halde görevini taşıt kullanarak yerine getirenlere 500 yerine 600 gösterge üzerinden ek ödeme yapılması;

(Aylıklarda 130 TL artışa yol açacaktır.)

Giyim/ koruyucu giyim eşyasının ayni olarak verilmesi, koruyucu giyimin ayni karşılanması halinde 14.000 gösterge rakamı üzerinden (18.185 TL) parasal yardım yapılması,

İşe geliş/gidişlerinde birden fazla toplu taşıma aracı kullanmak zorunda olan personelin toplu taşıma kartlarına aktarma bedeli ilave edilmesi,

Temel/esasa ilişkin bazı konularda çalışma yapılması vb.

Sözde kazanımların siyasal iktidarın da işine geldiği, böylelikle sendikaların küçük taleplerinin kolaylıkla yerine getirildiği, bu suretle sendikaların her toplu sözleşme döneminde çok sayıda “sözde kazanımlar” elde ettikleri için sonuçtan oldukça memnun oldukları anlaşılmaktadır.

Ancak elde edilmiş kazanımların çalışanların mali ve sosyal haklarında temel konularda önemli/dikkat çeken bir iyileşme sağlamadığı ve sözleşme öncesi sendikalar tarafından açıklanmış hedeflerin de çok gerisi kaldığı bilinmektedir. Bu yüzden önceki dönemlerde de olduğu gibi “Dağ fare doğurdu” demek olanaklıdır ve bunun abartılı bir benzetme olmayacağı değerlendirilmektedir.

IV- SÖZLEŞMELERİN GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ

Ayrıntılı çalışma yapılması gereken konular

 7– Daha önceki Hakem Kurulu Kararları ile toplu sözleşme hükümlerinde yer alan ve haklarında özel/ayrıntılı çalışma yapılması kararlaştırılmış konular tümüyle yeni sözleşme dönemine de aynen aktarılmıştır.

Bu konular aşağıya çıkarılmıştır:

Birinci derecedeki bazı memurlara 3.600 ek gösterge verilmesi konusunda yetkili konfederasyonun katkısı ile çalışma yapılması,

Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun güncel koşullar çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi,

Yiyecek Yardımı Yönetmeliği hükümlerinin güncel koşullar çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi,

Memurlara ödenmekte olan günlük yevmiye (harcırah) tutarlarının güncel koşullar çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi,

Yüksek öğretim kurumlarında görevli 657 sayılı Kanunu tabi memurların kurumlar arasında naklen atanmalarının kolaylaştırılması için çalışma yapılması,

Sağlık hizmetleri sunumunda kaliteyi artırmak için icap nöbetine ilişkin hususların yeniden düzenlenmesi,

“Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfının “, “Sağlık Hizmetleri Sınıfı” olarak değiştirilmesi,

Sağlık hizmet kolunda görevde yükselme/unvan değişikliği yapılmasının usul ve esaslarının belirlenmesi,

Yüksek öğretim kurumlarında döner sermayeden yararlanacak olan görevlilerin kadro görev unvan katsayılarının belirlenmesi,

İtfaiye personeline fiili hizmet zammı ödenmesi,

Büyükşehir belediyelerine bağlı genel müdürlüklerin daire başkanlarının özlük haklarının düzeltilmesine ilişkin çalışmalara belediye başkan yardımcıları da dahil edilerek devam edilmesi,

TKGM’ de tapu görevlileri arasındaki unvan farklılıklarının giderilmesi,

TKGM personel ihtiyacının döner sermaye bütçesinden karşılanması için çalışma yapılması,

Önceki dönemden aktarılan bu çalışma konularının yanına yeni dönemde ayrıca “SGK taşra teşkilatında uzman istihdamı ve kadrosunun kurulması için çalışma yapılması” konusu da eklenmiştir.

Yeni döneme aynen aktarılmış bazı çalışma konularının 4’üncü Dönemden itibaren sürekli biçimde sözleşmelerde yer aldığı görülmektedir.

Diğer yandan çalışma yapılmasına karar verilmiş bazı konuların da zamanla incelenmesinden vazgeçildiği bilinmektedir.

Çalışanların haklı taleplerinin “komisyona havale” edilmemesi, sürüncemede kalmaması için sendikalar tarafından gereken önlemler alınmalıdır. Bu amaçla toplu sözleşme öncesi sendikaların; talep edilen haklar, bunların karşılanmasına ilişkin seçenekli çözüm yolları konularında her yönüyle hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Bu tür bir hazırlık için toplu sözleşme görüşmelerinde “çalışma yapılmasına” ilişkin bir karar beklenmesine gerek yoktur. Esasen sendikanın ciddi hazırlığının olmadığı bir konuda; rasyonel, gerçekçi toplu sözleşme/müzakere yapılamayacağı açıktır.

Bu bağlamda sendikaların taleplerin gerçekçi olmasında, popülistçe yaklaşımlardan olabildiğince uzak durulmasında yarar vardır. Rasyonel bir yaklaşımla en karmaşık görünen konular bile 1-2 hafta içinde çözümlenebilir. Zira burada önemli olan husus iktidarın konuya yaklaşımı ve bu amaçla çalışanlara ayıracağı kaynak miktarıdır. İktidarın ayırdığı/ayırmak istediği yeterli bir kaynak ayırma istek ve arzusu yoksa memurların üretimden gelen güçlerinin kullanılması gerekecektir. Miktar belli olduktan sonra geriye kaynağın adaletli bir şekilde dağıtımı kalmaktadır. Dağıtım konusunda yıllardır uygulanmış temel/sağlıklı ölçütlerimiz vardır. Yapılacak iş sadece bunların güncellenmesi olacaktır.

Diğer yandan ayrıntılı çalışma gerektiren temel sorunlarına ilişkin yürütülecek çalışmaların usul/esasların tespiti ve sürelerinin takvime bağlanması konuları sözleşmelerde hüküm altına alınmalı, bu bağlamda eylem planları hazırlanmalıdır. Makul bir sürede çözümlemeyen sorunların nedenleri, karşılaşılmış güçlükler konusunda çalışanların bilgilendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalı, bu suretle çalışanların daha fazla oyalanmaları/aldatılmalarının önüne geçilmelidir.  

 Fazla çalışmalar 

 8- Kamu görevlilerine yaptırılacak fazla çalışma konusu; 657 sayılı DMK 99, 178; 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 2 maddeleri, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu, Fazla Çalışmanın Uygulama Esaslarını Gösterir Yönetmelik vb. mevzuatta ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Bu düzenlemelerde Devlet memurlarının genel olarak haftalık çalışma süresi olan 40 saatin üstünde yaptıkları çalışmalar fazla çalışma olarak tanımlanmıştır. Kurum faaliyetlerinin gereği veya hizmetin devamını sağlamak amacıyla normal çalışma saatleri içinde/dışında; ulusal/resmi/dini bayramlarda yapılacak olan (nöbet niteliğindeki) hizmetler ise fazla çalışma olarak kabul edilmemiştir.

Memurlar için fazla çalışma; salgın hastalık, doğal afet vb. özel durumlar için getirilmiş kural dışı (istisnai) bir çalışma modelidir. 

Ancak 2012 yılından itibaren kabul edilmiş ve kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını içeren sözleşmelerde, fazla çalışma konusunda diğer mevzuat hükümlerine uyulmayacağı kuralına yer verilmiştir.

Sözü edilen yaklaşımların doğal sonucu olarak; özgün bir istihdam şekli olan fazla çalışma mevzuatı konusundaki yeknesaklık yitirilmiştir.

Böylelikle kamu personeline konuya ilişkin mevzuata aykırı fazla çalışma yaptırmanın önündeki tüm engeller kaldırılmıştır.

Bu bağlamda toplu sözleşmelerdeki düzenlemelerle:

Cami/mescitlerde görev yapan imam-hatip ve müezzin-kayyımlar ile vaizler başta olmak üzere; kütüphane/müze/turizm bürolarında, defin hizmetlerinde çalışanlara vb. 40 saati doldurmayan veya nöbet hizmeti niteliği taşıyan işler için de fazla çalışma ücretleri ödenmeye başlanmıştır. Bu uygulama her toplu sözleşme döneminde daha da genişletilmiştir.

Memur sendikalarınca ücretli fazla çalışma konusuna gerektiğinin üzerinde önem verildiği, bunu kamu görevlilerin mali ve sosyal haklarını iyileştirecek temel bir unsurmuş gibi değerlendirdikleri görülmektedir.

Memurun bir yıl içinde yapacağı fazla çalışmaların 50 saat artırılması veya bütçe kanunun ile belirlenmiş (2025 yılı için 12,80 TL’nin) saat ücretinin bir kat artırılması konuları sendika yöneticilerinin temel uğraş alanları olmuştur.

Bu yüzden toplu sözleşmelerde fazla çalışmayla ilgili çok sayıda maddeye yer verilmiştir.

(Örneğin; Toplu Sözleşmenin Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Kolundaki toplam 31 maddeden 12 tanesi (%39); Kültür ve Sanat Hizmet Kolundaki 24 maddeden 6’sı, (%25) Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolundaki 27 maddeden 6’sı (%22); fazla çalışma konusuyla ilgilidir. ) 

İstisnai olması gereken fazla çalışma memurlar için yerleşik/olağan bir hal almaya başlamıştır. Yılda toplam 350- 720 saat arasında fazla çalışma yapılması öngörülmüştür. Oysa memurların haftalık çalışma süreleri 40, yıllık çalışma süreleri ise 2.080 saattir. Bilindiği üzere çalışanların yıllık/mazeret izinleri, ulusal/dini bayramlar ve genel tatil günleri de çalışma süresinden sayılmaktadır. Ücretinin ödenmesi için fazla çalışmanın fiilen yapılması gerekmektedir. Ortalama olarak yılda 400 saat fazla çalışması olan memur normal çalışma süresinin 1/ 5’ kadar da fazla çalışma yapacaktır.

Fazla çalışma süreleri AFAD/ Nüfus ve Vatandaşlık İşleri personelinde çok daha fazladır.

Fazla çalışma sürelerinde de anlaşılacağı üzere sözleşmelerde fazla çalışma sürelerinin belirlenmesinde ölçü kaçırılmış, devletin temel görevlerini yerine getiren nüfus/tapu/vergi/SGK vb. kurumlarda görev yapan personelin hafta tatili yapmaları bile güçleşmiştir. 

Memurların dinlenme hakları ellerinden alınmıştır.

İş Kanunu uyarınca işçilerin bile yılda 270 saatten çok fazla çalışma yapmaların yasak olması, işçilerde fazla çalışma ücretlerinin %50 zamlı ödenmekte olduğuna ilişkin kurallar göz ardı edilmiştir.

Saat başına ödenecek fazla çalışma ücretlerinde aynı iş kolundaki kurum/kuruluş personelleri arasında bile farklılıklar vardır.

Eşit işe eşit ücret ödenmesi ilkesine uyulmamıştır.

(Örneğin bütçe kanunlarıyla belirlenmiş fazla çalışma saat ücretleri; aynı iş kolunda çalışan Valilik/Kaymakamlık/Göç İdaresi Başkanlığı personeline 4 kat; EGM/MSB görevli sivil memurlara/Vergi/Nüfus/SGK personeline 5 kat üzerinden ödenmektedir.)

2025 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 12,80 TL olarak belirlenmiş fazla çalışma saat ücretine sendikaların itirazları olmadığı, artırılması yönüne gidilmesi için çalışma/ araştırma konusu yapılmasına bile gerek duymadıkları, düşük belirlenmiş fazla çalışma ücretinin 1-2 kat artışının pazarlık konusu olmasından, pazarlıklar sonrası sağlanmış artışlardan genelde memnun oldukları, elde edilmiş sonuçları sendikanın başarısı/memur üyelerinin kazanımları olarak sundukları bilinmektedir.

Oysa yılda en fazla 400 saat fazla çalışma yapabilecek memura, belirlenmiş ücretin bir kat fazlasının ödenmesi halinde, aylık ücretinde sadece 427 TL artış olacaktır. Yılda yapılacak fazla çalışmanın 50 saat artırılması halinde ise memurun aylığı en fazla 267 TL artacaktır. 400 saatlik fazla çalışma yapan ve bütçe kanunundaki saat ücretinin 5 katı üzerinden ücret ödenmesi halinde bile memurun aylık gelirinde sadece 2.133 TL (brüt) artış olabilecektir. Ödenecek artırımlı saat ücretiyle bile memurun bir çay ve simit alabilmesi bile kolay değildir.

Sonuç olarak; memur sendikalarınca aylıklarda en çok 2.133 TL artışa yol açan fazla çalışma konusunu çok abartıldığı, saat ücretindeki sembolik artışın veya çalışma saatlerinin artırılması konularında yoğun uğraş verildiği, bu tür taleplerin karşılanmasının iktidarın da işine geldiği, elde edilenlerin kamuoyuna başarı/kazanım! olarak sunulduğu, oysa memurların fazla çalışma adı altında asgari ücretin de altında bir fiyatla çalıştırıldıkları ve haftalık izin bile kullanamaz hale geldiklerinin göz ardı edildiği, gelinmiş olan bu aşamanın kamu yönetimi/kamu personeli ve kamu sendikaları yönünden ibretlik/ trajikomik bir durum olduğu, hızla düzeltilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Tazminatların artırılması

9– Mevcut toplu sözleşme düzeninin; hizmet kolunda sendika kurabilen dolayısıyla toplu sözleşmelerde taraf olan/sözleşme imzalama yetkisi olan veya seslerini yeterince duyurma olanağına sahip iş kollarındaki çalışan kamu görevlilerinin lehine; bu olanaklara sahip olmayan kamu görevlilerinin ise aleyhine işlemeye başladığı görülmektedir.

Özellikle 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar” eki cetvellerde, 657 sayılı DMK veya 375 sayılı KHK’ya ekli cetvellerde genel/köklü bir değişiklikler yapılması yerine, 657 sayılı DMK’ da ihdas edilmiş hizmet sınıfları göz ardı edilerek, işkolları itibarıyla belirli kesimler lehine ücret artışları sağlanmış olması çalışanlar arasındaki ücret farklılıklarını daha da artırmıştır.

Yasa; KHK/Bakanlar Kurulu Kararı ile sağlanmış genel denge bozulmaya başlanmıştır.

(Zira kamu görevlilerinin çoğunluğu için aylıklarındaki en önemli unsuru (aylığın büyük bölümünü) anılan Karar eki cetvellerde gösterilen özel hizmet tazminatı ile diğer tazminat oranları oluşturmaktadır.)

Örneğin; sayıları 400 bine yaklaşmış Emniyet Hizmetleri Sınıfına mensup personelin kamu görevlileri toplu sözleşmelerinde esamesi bile okunmaz iken, dolu kadro sayıları 144.152 olan Din Hizmetleri Sınıfı mensupları, iş kolunda kurulu sendikaları aracılığıyla, Diyanet ve Vakıf Hizmet Koluna ilişkin, 23 maddeden oluşan karar alınmasını sağlamış, bu bağlamda Toplu Sözleşme kapsamında kendilerine uygulanacak yeni bazı mali haklar elde edilmişlerdir.

Bu sonuçların elde edilmesinde diğer faktörlerin yanı sıra; kamu görevlileri genelindeki sendikalaşma oranı %77 iken Diyanet ve Vakıf Hizmet Kolunda bu oranın %96 seviyesinde olmasının da etkili olduğu açıktır.

(Top. Söz II Kısım, 11. Bölüm)

Eşit işe eşit ücret ödenebilmesi, kamu görevlileri arasında orantısız ücret farklılıklarının giderilmesi, ücret adaletinin temini bağlamında 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar”; 657 sayılı DMK/KHK ve eki cetveller güncellenmeli; iş kolları/kurumlar bazında yapılacak değişiklikler sırasında genel dengenin korunmasına, 657 DMK ihdas edilmiş hizmet sınıflarının göz ardı edilmemesine, çalışma barışının bozulmamasına özen gösterilmelidir.

Diğer konular

10– Toplu Sözleşmelerle yapılmış müdahalelere karşın mevzuatta gerekli genel değişiklikler yapılmadığından; her toplu sözleşmede daha önce karara bağlanmış/uygulamaya geçilmiş hususlara aynen/yeniden yer verilmektedir.

Bu yüzden her yeni sözleşme döneminde sözleşme hükümlerinde artış olduğu, memur aylıklarının hesaplanması zorlaştırdığı görülmektedir.

(Kamu personelinin zam ve tazminatlarında artış sağlayan toplu sözleşme hükümleri doğrultusunda ilgili mevzuatta henüz değişiklik yapılmamış olması; itfaiyeci personelin halen Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınamamış olması bu durumlara örnektir.)

Sözleşme hükümleri doğrultusunda mevzuatta gereken değişikliklerin yapılması, mevcut kazanımların yasal güvenceye kavuşturulması, sözleşmelerin sadeleştirilmesi ve bu suretle uygulamadaki karışıklıkların önü alınmalıdır.

11– Öncekilerde olduğu gibi bu Toplu Sözleşmenin düzenlenmesi sırasında da gereken dikkat ve özen gösterilmemiştir.

Bu bağlamda;

Kamu personeline yiyecek/giyecek yardımı yapılması, servis hizmeti, hizmet tahsisli kamu konutlarının kapsamının genişletilmesi, KİT’lerde konut kira bedelinin (%15) indirimli tahsil edilmesi vb. konular kamu personelin tümünü kapsayan Hakem Kurulu Kararında ikinci kısmının yanı sıra, Toplu Sözleşmenin hizmet kollarına yönelik ikinci kısımda da mükerrer olarak düzenlenmiştir.

Oysa Hazine ve Maliye Bakanlığının (Kamu Mali Yönetim ve Dönüşün Gn. Md. (BÜMKO) kadim uygulamaları doğrultusunda, bu tür konuların; Hakem Kurulunun 41’nci maddesindeki kamu misafirhanelerinden yararlanılması düzenlemede olduğu gibi, kamu personelinin geneline yönelik kısmında belirtilmesi ve tekrarlardan kaçınılması yerinde olacaktır.

Belirli hizmet kollarında çalışanları kapsayan ücret artışına yönelik bazı düzenlemelere; Hakem Kurulu Kararının yanı sıra Toplu Sözleşmede de veya her ikisinde birden yer verilmiştir.

(Hekimlere ek ödeme; müze araştırmacısı/ arşivcilere zam ve tazminat verilmesine ilişkin yer alan düzenlemeler örnektir.)

Toplu sözleşmelerin düzenlenmesi sırasında gereken yeknesaklık; dikkat ve özen gösterilmelidir.

13– Toplu Sözleşmede: Harcırah Kanununda belirtilmediği halde bazı personele ( Ticaret Bakanlığı/GİB/SGK/TÜİK) ücretsiz seyahat kartı verilmesi; PTT/ Orman Muhafaza/Gümrük Muhafaza/AFAD personelinin toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlanacaklarına ilişkin kurallar getirilmiştir.

Böylelikle kamu kurumları tarafından personele toplu taşıma kartı verilmesinden kaçınılmakta, ulaşım giderleri  belediyelerin üzerine bırakılmaktadır.

Aynı şekilde sağlık ve sosyal hizmetler işkolunda çalışan personele milli parklara ücretsiz olanağı getirilmiştir.

4736 sayılı Kanuna aykırı uygulamalardan, ayrıcalıklardan kaçınılmasında yarar vardır

V-SONUÇ

14- 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yetkili organlar tarafından belirlenmiş olan 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme Dönemine ilişkin “Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı” ile “Toplu Sözleşmeye” ait hükümlerin önceki toplu sözleşme hükümleriyle karşılaştırmalı ve analitik/ ayrıntılı incelenmesi sonucunda

Yukarıdaki ilgili bölümlerde de ayrıntılı olarak açıklandığı üzere:

Yeni dönemde kabul edilmiş hükümlerde önceki toplu sözleşme hükümlerine göre kayda değer bir farklılık olmadığı, kamu çalışanları ve emeklilerinin gereksinimleri/beklentilerini karşılamaktan uzak kaldığı;

Siyasal iktidarın kamu çalışanlarının genelinin mali ve sosyal haklarında anlamlı bir iyileştirme yapmak yanlısı olmadığı, toplumda etkili/sesini duyurabilen belirli meslek gruplarının güncel sorunlarını çözmekle yetindiği, bu yüzden yasa/KHK’da toplu ek ve değişiklik bir yana, 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar” da bile ve yıllardır köklü bir değişikliğe/güncellenmesi yönüne gitmediği;

Kamu görevlileri sendikalarının da: Siyasal iktidarın bu tercihlerini anlayışla karşıladıkları, mali ve sosyal haklarda temel iyileştirmeler yerine faaliyetlerini fazla çalışma/ders ücreti/giyecek yardımı vb. “çay/simit” parasını dahi karşılamayacak sembolik artışlar içeren ayrıntılı işler üzerine yoğunlaştıkları, bu konulardaki elde edilen sonuçlara göre kendilerini başarılı gördükleri; işin esasını bir yana bırakıp popülist söylemlerini sürdürdükleri,

13 yılı aşkın süredir uygulamada olmasına karşın sözleşmelerde yer alması/düzenlenmesi gereken hususların halen yeterince açıklığa kavuşturulamadığı;

kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının hangi tür (kamu görevlilerinin geneline/hizmet kollarına yönelik) toplu sözleşme kapsamında düzenleneceği konusunda duraksamalar yaşandığı;

Kararlarda yasalara aykırı hususlara da yer verildiği;

Diğer yandan EGM örneğinde görüldüğü gibi toplu sözleşme düzeninin; hizmet kollarında sendika kurabilen dolayısıyla toplu sözleşmelerde taraf olan/sözleşme imzalama yetkisi kamu görevlilerinin lehine, bu tür olanakları olmayan kamu görevlilerinin aleyhine işlediği;

Anlaşıldığından;

Gelinen bu aşamada, Hakem Kurulu Kararında da vurgulandığı gibi Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununu hükümlerinin yeniden düzenlenmesi/güncellemesi bu bağlamda gerçek bir toplu sözleşme düzenine geçişin hızla sağlanması gerekmektedir.

Dipnotlar:

[1] Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri: Genel/özel bütçeli idareleri, düzenleyici ve denetleyici kurumları, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareleri içermektedir.

[2] Kamu idarelerinde istihdam edilen kadrolu kamu personeli sayısı 3.474.548, sözleşmeli sayısı ise 438.618’dir.

Kamu idarelerinden emekli (4/1-c’li) olan sigortalı sayısı 2.542.251’dir. Diğer yandan 2022 sayılı Kanun uyarınca aylık alanları sayısı 1.503.087; engellilere evde bakıma destek için yapılan sosyal yardımlardan yararlananların sayısı ise 542.619’dur.

(https://www.sbb.gov.tr/kamu-istihdami/

(https://www.sgk.gov.tr/Istatistik/Aylik/42919466-593f-4600-937d-1f95c9e252e6/)

https://www.aile.gov.tr/media/197323/faaliyet-raporu-2024_son_28-02-2025.pdf

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”] Sorumluluk Beyanı ve Hukuki Haklarımız [/vc_message][vc_column_text]

Exit mobile version