Mehmet Ali ÖZSOY
SMMM
Bilim Uzmanı
YL (Muhasebe ve Vergi Uygulamaları)
ozsoymali@hotmail.com
Özet
Vergi af kanunları kapsamında getirilen stok beyanı düzenlemeleri ile işletmede fiilen mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtiaların beyan edilerek kayıt altına alınması mümkün kılınmıştır. Bu kapsamda kayda alınan emtialar karşılığında 525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı kullanılmakta ve bu hesapta izlenen tutarların, ilgili af kanunlarında yapılan düzenlemeler çerçevesinde ortaklara vergisiz olarak dağıtılabileceği kabul edilmektedir.
2023 hesap döneminden itibaren yeniden uygulanmaya başlanan enflasyon düzeltmesi sonucunda, söz konusu hesabın da parasal olmayan nitelikte olması nedeniyle enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gündeme gelmiştir. Uygulamada, enflasyon düzeltmesi sonucu 525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabında oluşan farkların da, asıl stok beyanı tutarıyla birlikte vergisiz olarak ortaklara dağıtıldığı görülmektedir.
525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabında enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan farklar, stok affı kapsamında vergisiz dağıtıma konu edilemez. Vergisiz dağıtım hakkı yalnızca beyan edilen asıl stok tutarı ile sınırlıdır.
Bu makalemizde, 525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı’nda enflasyon düzeltmesi söz konusu farkların vergisiz dağıtıma konu edilmesinin mümkün olmadığı gerek Vergi Usul Kanunu gerekse Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi mevzuatı çerçevesinde değerlendirilmiştir.
1. Giriş
Türkiye’de vergi af kanunları (6111, 6736, 7143, 7440 sayılı Kanunlar) yalnızca kamu alacaklarının tahsilini hızlandırmak amacıyla değil, aynı zamanda işletmelerin fiili durumları ile muhasebe kayıtları arasındaki uyumsuzlukları gidermek amacıyla da düzenlenmektedir. Bu kapsamda getirilen stok beyanı düzenlemeleri, işletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtiaların beyan edilerek muhasebe kayıtlarına alınmasını mümkün kılmıştır.
Bu düzenlemeler çerçevesinde kayda alınan emtialar karşılığında kullanılan 525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı, klasik özkaynak hesaplarından farklı, bir nitelik taşımaktadır.
525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabının Fonksiyonu
Muhasebe tekniği açısından 525– Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabının özellikleri.
- Sermaye yedeği değildir.
- Öz kaynak içinde özel nitelikli bir geçici hesaptır
- Yalnızca beyan edilen stok tutarı kadar vergisiz dağıtıma imkân tanır.
- Sermaye eklenmesinde herhangi bir kısıtlama yoktur.
2023 yılından itibaren yeniden uygulanmaya başlanan enflasyon düzeltmesi ise, bu hesabın mali tablolardaki konumunu ve dağıtım kabiliyetini yeniden tartışmaya açmıştır. Özellikle, enflasyon düzeltmesi sonucu bu hesapta oluşan farkların vergisiz olarak ortaklara dağıtılıp dağıtılamayacağı hususu, uygulamada ciddi tereddütler ve hatalı işlemler doğurmaktadır.
2. Stok Affı Düzenlemeleri ve 525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı
Vergi af kanunlarında yer alan stok beyanı hükümleri uyarınca, işletmede fiilen mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtialar beyan edilmek suretiyle muhasebe kayıtlarına alınmaktadır. Bu işlem sırasında;
- Beyan edilen emtia, emsal bedel veya ilgili düzenlemede öngörülen bedel üzerinden aktifleştirilmekte,
- Karşılığında 525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı alacaklandırılmaktadır.
Bu hesabın temel özelliği, klasik anlamda bir sermaye veya kâr yedeği olmamasına rağmen, ilgili af kanunlarında açıkça izin verilmesi nedeniyle ortaklara vergisiz olarak dağıtılabilen bir kaynak niteliği taşımasıdır. Ancak bu vergisiz dağıtım imkânı, yalnızca beyan edilen stok tutarıyla sınırlıdır.
3. Enflasyon Düzeltmesi ve 525 – Hesabın Niteliği
Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca, belirlenen şartların gerçekleşmesi hâlinde mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaktadır. Enflasyon düzeltmesinin temel amacı, parasal olmayan kıymetlerin gerçek değerleriyle mali tablolarda yer almasını sağlamaktır.
525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı;
- Parasal bir borç veya alacak niteliği taşımamakta,
- İşletmenin özkaynakları içerisinde yer almakta,
- Belirli bir malvarlığı unsurunun karşılığı olarak oluşmaktadır.
Bu nedenle, enflasyon düzeltmesi uygulamasında parasal olmayan özkaynak unsuru olarak değerlendirilmesi ve düzeltmeye tabi tutulması gerekmektedir. Nitekim uygulamada da bu hesap, ilgili katsayılar kullanılarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulmakta ve hesapta enflasyon farkları oluşmaktadır.
4. Enflasyon Düzeltmesinden Kaynaklanan Farkların Hukuki Niteliği
Enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan farklar, işletmeye yeni bir değer girişi sağlamamakta; yalnızca mevcut değerlerin satın alma gücü cinsinden güncellenmesini ifade etmektedir. Bu farklar;
- Vergi affı kapsamında beyan edilmiş bir stoktan kaynaklanmamakta,
- Kanun koyucu tarafından vergisiz dağıtıma izin verilen tutarın parçası niteliğini taşımamakta,
- Enflasyon düzeltmesinin teknik sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Dolayısıyla, 525 – hesapta enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan tutarların, stok beyanı kapsamında tanınan istisnai vergisiz dağıtım hakkı içerisinde değerlendirilmesi hukuken mümkün değildir.
5. Enflasyon Farklarının Vergisiz Dağıtımının Mümkün Olmamasının Gerekçeleri
5.1. Kanunilik İlkesi
Vergisiz dağıtım, vergi hukukunda istisnai bir durumdur ve ancak açık kanuni düzenleme ile mümkündür. Stok affı düzenlemelerinde vergisiz dağıtıma izin verilen tutar, beyan edilen stok bedeli ile sınırlıdır. Enflasyon farklarına ilişkin açık bir vergisiz dağıtım hükmü bulunmamaktadır.
5.2. Enflasyon Farklarının Kâr Niteliği Taşımaması
Enflasyon düzeltmesi farkları, işletmenin faaliyet sonucu elde ettiği bir kazanç değildir. Ancak ortaklara bedelsiz olarak aktarılması hâlinde, bu tutar fiilen kâr dağıtımı veya örtülü kazanç aktarımı sonucunu doğuracaktır.
5.3. Vergi Güvenliği ve Amaca Aykırılık
Stok affı düzenlemeleri, kayıt dışılığın azaltılması amacıyla getirilen sınırlı ve geçici düzenlemelerdir. Enflasyon farklarının da bu kapsamda vergisiz olarak dağıtılmasının kabulü, düzenlemenin amacını aşan ve vergi güvenliğini zedeleyen sonuçlar doğuracaktır.
6. Uygulamada Ortaya Çıkabilecek Vergisel Riskler
- Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabında oluşan enflasyon farklarının vergisiz olarak ortaklara dağıtılması hâlinde;
- Dağıtılan tutarın kâr payı olarak değerlendirilmesi,
- Kurumlar vergisi yönünden örtülü kazanç dağıtımı iddiası,
- Gelir vergisi stopajı ve buna bağlı vergi ziyaı cezası,
- Gecikme faizi ve cezalar gibi önemli vergisel riskler söz konusu olabilecektir.
7. Sonuç
525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı’nda yer alan ve stok affı kapsamında beyan edilen tutarların vergisiz olarak ortaklara dağıtılabilmesi, yalnızca kanunun açıkça izin verdiği asıl beyan tutarıyla sınırlıdır.
2023 yılından itibaren uygulanan enflasyon düzeltmesi sonucunda bu hesapta oluşan farklar ise, ne stok beyanının bir unsuru ne de kanun koyucu tarafından vergisiz dağıtıma konu edilmesi öngörülmüş tutarlardır.
Bu nedenle, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan tutarların vergisiz olarak ortaklara dağıtılması hukuken mümkün olmayıp, söz konusu uygulama ciddi vergisel riskler doğurmaktadır. Uygulayıcıların bu hususta dikkatli davranmaları ve muhasebe ile vergi uygulamalarını kanunun amacı ve sınırları içerisinde yürütmeleri büyük önem taşımaktadır.
FAQ – Sıkça Sorulan Sorular
Soru – 525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı nedir?
525 – Kayda Alınan Emtia Karşılıkları Hesabı, vergi affı kanunları kapsamında beyan edilerek kayda alınan ancak daha önce muhasebe kayıtlarında yer almayan emtialar karşılığında kullanılan, özkaynak içinde özel nitelikli bir hesaptır. Sermaye veya kâr yedeği değildir.
Soru – 525 – hesapta yer alan tutarlar ortaklara vergisiz dağıtılabilir mi?
Evet, ancak sınırlı olarak. Vergisiz dağıtım imkânı yalnızca stok affı kapsamında beyan edilen asıl emtia tutarı ile sınırlıdır. Bunun dışındaki tutarlar vergisiz dağıtıma konu edilemez.
Soru – Enflasyon düzeltmesi sonucu 525 – hesapta oluşan farklar vergisiz dağıtılabilir mi?
Hayır. Enflasyon düzeltmesi sonucu 525 – hesapta oluşan farklar, stok affı kapsamında tanınan vergisiz dağıtım hakkı içinde değerlendirilmez ve ortaklara vergisiz dağıtılamaz.
Soru – 525 – hesap enflasyon farkları neden vergisiz dağıtıma konu edilemez?
Çünkü bu farklar;
- Stok beyanından kaynaklanmaz,
- Kanunda vergisiz dağıtıma açıkça izin verilen tutar değildir,
- Enflasyon düzeltmesinin teknik sonucudur.
Vergi hukukunda kanunilik ilkesi gereği açık hüküm olmadan vergisiz dağıtım mümkün değildir.
Soru – 525 – hesap enflasyon farkları kâr mıdır?
Hayır. Enflasyon farkları işletmenin faaliyet sonucu elde ettiği bir kazanç değildir. Ancak ortaklara bedelsiz aktarılması hâlinde, fiilen kâr dağıtımı veya örtülü kazanç aktarımı sonucunu doğurur.
Soru – 525 – hesap enflasyon farklarının dağıtılması hangi vergisel riskleri doğurur?
Bu tutarların vergisiz dağıtılması hâlinde;
- Kâr payı dağıtımı sayılması,
- Gelir vergisi stopajı doğması,
- Kurumlar vergisi yönünden örtülü kazanç dağıtımı iddiası,
- Vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi riski ortaya çıkabilir.
Soru – Enflasyon düzeltmesi 525 – hesap için zorunlu mudur?
Evet. 525 – hesap parasal olmayan özkaynak unsuru niteliğinde olduğu için, VUK mükerrer 298. madde kapsamında enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.
Soru – 525 – hesap enflasyon farkları sermayeye eklenebilir mi?
Mevzuatta açık bir yasak bulunmamakla birlikte, sermayeye eklenmesi vergisiz dağıtım anlamına gelmez. Sermayeye ekleme ile ortaklara bedelsiz aktarım hukuken farklı işlemlerdir ve dikkatle değerlendirilmelidir.
Soru – Stok affı düzenlemeleri enflasyon farklarını da kapsar mı?
Hayır. Stok affı düzenlemeleri yalnızca beyan edilen emtia bedelini kapsar. Enflasyon düzeltmesinden doğan farklar bu düzenlemelerin kapsamı dışındadır.
Soru – Uygulamada en sık yapılan hata nedir?
En yaygın hata, 525 – hesapta oluşan enflasyon farklarının da asıl stok beyanı tutarı gibi değerlendirilerek vergisiz dağıtılmasıdır. Bu yaklaşım ciddi vergi risklerine yol açmaktadır.
Soru – Mali müşavirler ve şirketler ne yapmalı?
- 525 – hesapta asıl stok tutarı ile enflasyon farklarını ayrı izlemeli,
- Vergisiz dağıtım işlemlerini yalnızca kanunun açıkça izin verdiği tutarlarla sınırlı tutmalı,
- Enflasyon farkları konusunda ihtiyatlı ve belgeli hareket etmelidir.
KAYNAKLAR
1. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
2. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
3. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
6. 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun
7. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555)
8. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 537)
9. 7440 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Genel Tebliğ (Seri No: 1)
10. 7326 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Genel Tebliğ (Seri No: 1)
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”success”] Sorumluluk Beyanı ve Hukuki Haklarımız [/vc_message][vc_column_text]
