Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 31 Aralık 2025 Tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan (Esas No : 2025/4292, Karar No : 2025/5160) kararı ile doğal gaz aboneliği sona eren tüketicilere iade edilecek güvence bedelinin nasıl hesaplanması gerektiğine ilişkin önemli bir ilke vurgusu yaptı.
Dosyaya göre tüketici, deprem nedeniyle zarar gördüğünü, aboneliğinin iptali sonrası kendisine iade edilen güvence bedelinin eksik olduğunu ileri sürerek Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu. Hakem heyeti süreci ve devamında görülen dava kapsamında İlk Derece Mahkemesi, iade hesabını 2024 yılı güvence bedeli üzerinden kurdu ve bu yaklaşımla tüketiciye ek ödeme yapılması gerektiği yönünde hüküm tesis etti.
Ancak Adalet Bakanlığı, güvence bedeli iadesinin “o yılın güncel güvence bedeli” üzerinden değil; abonelik başlangıcında ödenen güvence bedelinin, mevzuatın öngördüğü şekilde TÜFE esas alınarak güncellenmesi suretiyle yapılması gerektiğini belirterek kanun yararına temyize gitti.
Yargıtay değerlendirmesinde;
- Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca güvence bedellerinin usul ve esaslarının Kurulca belirlendiğini,
- Abonelik sona erdiğinde nakit alınan güvence bedelinin mevzuata göre güncelleştirilerek ve borçlar mahsup edildikten sonra iade edilmesi gerektiğini,
- EPDK’nın 26.12.2016 tarihli 6807 sayılı Kurul Kararında güvence bedeli iadesinde TÜFE ile güncelleme yönteminin açıklandığını vurguladı.
Bu nedenle Yargıtay, mahkemenin şirket internet sitesinden “güncel güvence bedeli” araştırması yaparak 2024 tarifesi üzerinden hesap kurmasını usul ve yasaya aykırı buldu. Karar, HMK 363/1 kapsamında kanun yararına temyiz yoluyla incelendiğinden, bozma tarafların sonucunu değiştirmeyecek şekilde (sonuca etkili olmamak üzere) yapıldı; buna rağmen uygulamada aynı tür uyuşmazlıklarda hesap yöntemine dair net bir yön gösterici nitelik taşıyor.
Ne anlama geliyor?
Bu karar, doğal gaz aboneliği kapanan tüketicilere güvence bedeli iadesinde “bugünkü güvence bedeli tarifesi”nin değil; tüketicinin ödediği güvence bedelinin TÜFE ile güncellenmiş karşılığının esas alınması gerektiğini teyit ediyor. Tüketici hakem heyeti/mahkeme süreçlerinde “güncel yıl güvence bedeli” yaklaşımıyla yapılan hesapların hatalı olabileceğine işaret ediyor.
