Seküritizasyon
Abdülkadir GÜLŞEN
Öğretim Görevlisi
Kocatepe Universitesi
[email protected]
İngilizce’de “securitization” olarak adlandırılan seküritizasyon, kısaca bilançonun dönen varlıklar bölümünde stok halindeki uzun vadeli ancak taksitlere dayanan alacakların likit hale dönüştürülmesi işlemidir. Bu alacaklara örnek olarak, kredi kartı alacakları, otomobil alacakları, konuttan kaynaklanan ipotek alacakları gösterilebilir. Bu tür alacakları likit hale dönüştürmek için sermaye piyasalarının sığ değil oldukça derin olması gerekmektedir. Diğer taraftan, sigorta sektörünün ve reyting kuruluşlarının da yeterince gelişmiş olması gerekmektedir.
Varlığa dayalı menkul kıymetleştirme (Asset backed securitization-ABS) olarak da adlandırılan bu innovatif finans aracı 1970’li yıllarda ABD’de özellikle konut sektöründe kendini göstermiş daha sonra diğer alacaklarda etkili bir araç haline gelmiştir. VDMK’ nin bir alt dalı olan ipoteğe dayalı menkul kıymetleştirme (Mortgage backed securities) çok kısa bir zamanda devasa rakamlara ulaştığından dolayı adeta özerkliğini ilan etmiş ve kendi özel ismiyle anılmaya başlamıştır.
Menkul kıymetleştirme, 1970’lerde daha yeni yeni piyasada boy gösterirken bu enstrümanın aracılık faaliyeti yapan tüm kuruluşları (bankalar vb. dahil) ortadan kaldıracağı (disintermediation) iddia edilmişti. Ancak bu iddia gerçekleşmemiştir. Bununla birlikte, menkul kıymetleştirme hatırı sayılır mesafeler kat etmiş ve dünya finans sektöründeki yerini sağlamlaştırarak bankaların da istifade ettiği bir konuma gelmiştir.
Menkul kıymetleştirmenin bilanço-içi ve dışı olmak üzere iki boyutu vardır. Bilanço-içi menkul kıymetleştirme daha çok kıta Avrupasında yaygın iken bilanço-dışı menkulleştirme daha çok ABD’de yaygındır. Bilanço-dışı menkul kıymetleştirme, üst düzey standardizasyon gerektirmekte ve çok komplike bir ortamda gerçekleşmektedir. Bilanço-içi menkul kıymetleştirmede bu karmaşıklık yoktur.
Bu bağlamda, Türkiye için önerilen modellerde bilanço içi menkul kıymetleştirmenin ön plana çıkarılması gerekir. Başka bir ifadeyle, kara Avrupasına (ipotek teminatlı menkul kıymetleştirme-covered bond) benzer bir uygulama şu anki Türkiye piyasaları ve ekonomisi için daha uygun görünmektedir.