İsmail KÖKBULUT
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Bir çok vergi düzenlemesinin şirketlerin yatırımlara, ihracata, istihdama, kazancın şirkette tutulmasına ve bunlara benzer amaçlarla getirildiği söylenebilir.
Şirketlerin yabancı kaynaktan daha ziyade kendi öz kaynaklarını oluşturmalarının desteklenmesi amacıyla nakit sermaye artışına ilişkin avantajlar bulunmakta. Bu amaca yönelik olarak şirketlerin sermaye yapılarını güçlendirmeye yönelik olan nakit sermaye artışlarında hesaplanacak olan ilave gider uygulaması ile şirketlere vergisel avantaj sağlanmakta.
İndirime ilişkin düzenlemenin yapıldığı Kurumlar Vergisi Kanununun 10-ı maddesi şöyledir;
“Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si.
Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır.
Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılır. Bu dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150’ye kadar farklı uygulatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. “
20 Milyon TL. Nakit sermaye artışı yapılması halinde vergi etkisi;
Nakit sermaye artırımında faiz indirimi uygulanması;
Şirket ortağı olan Bay (A) 20 milyon TL nakit tutarını ortağı bulunduğu (B) A.Ş.’ ye Mayıs 2025 döneminde sermaye olarak ilave edecektir.
(B) A.Ş. ne sermaye artırımı ile nakit aktarılan 20 milyon TL üzerinden hesaplanması gereken faiz indirim avantajından faydalanma imkanı ortaya çıkmakta.
2025 yılı için geçerli nakdi faiz indirimi oranı Merkez Bankası’nca yayınladığı tarihte yıllık açıklanan faiz oranının %50 si 2025 yılı kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.
Örnek olması açısından 2025 yılı kazançlarında indirim konusu yapılabilecek olan nakdi sermaye artırım faiz indirimi oranı 2025 yılı için örneğin %30 olması halinde nakit sermaye uygulanacak olan yıllık indirim oranı (%30 x %50=) %15 olacaktır.
Bu durumda 2025 yılı Mayıs ayında 20 milyon TL şirketin nakdi sermaye artırımı nedeniyle hak kazandığı indirim tutarın 2025 yılı için kalan 8 aylık süreye isabet eden indirim tutarı (20.000.000 x %15 /12 x 8=) 2.000.000.-TL olacaktır.
(A) A.Ş’nin 2025 yılında kazancının ortaya çıkması halinde 2.000.000.-TL’lik bir gider oluşması nedeniyle (2.000.000 x %25=) 500.000.-TL daha az kurumlar vergisi ödeyecektir.
Nakit sermaye artışının enflasyon düzeltmesine katkısı
Bilindiği üzere 2025 yılında da kazançları bilanço esasına göre tespit edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yıl sonunda enflasyon düzeltmesi yapmak durumundalar.
Enflasyon düzeltmesine tabi olan bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından sermaye ve özkaynakları güçlü olan firmalar daha az vergi öderken, sermaye ve özkaynak yapıları zayıf olan ve daha ziyade yabancı kaynak ile finanse edilen firmalar ise daha fazla mali kar beyan etmek ve daha fazla vergi ödemek durumunda kaldılar.
Bu durumda işletmelerin özkaynak yapılarını güçlendirmek amaçlı olan nakit sermaye artışlarının aynı zamanda enflasyon düzeltmesine yapacağı ve daha az vergi ödemeleri mümkün olacaktır. Tabi bu durum yapılan nakit sermaye artışının duran varlık gibi parasal olmayan aktif değerde artış olması halinde geçerli olmayacaktır. Çünkü aynı oranda aktifte yer alan bir parasal olmayan varlıktaki artışından dolayı gelen değerlerde enflasyon düzeltmesi gelir etkisi yapacağı için vergisel olarak avantajlı bir durum olmayacaktır.
Yine aynı örneğe devam edersek (A) A.Ş.’nin Mayıs 2025 döneminde 20.000.000.- TL nakit sermaye artışından dolayı yıl sonunda enflasyon düzeltmesi nedeniyle bu tutar üzerinden hesaplanacak olan enflasyon düzeltme farkı gider olarak dikkate alınacaktır. Yıl sonunda enflasyon düzeltme katsayısı neticesinde Mayıs 2025 tarihinde yapılan sermaye artışının yıl sonu düzeltmesi neticesinde örneğin %15’lik bir düzeltme katsayısı olması halinde 20 milyon TL’lik bir özvarlık artışı durumunda (20.000.000 x % 15=) 3.000.000.- TL enflasyon düzeltme zararı oluşacak ve bu tutar kazançtan indirim konusu yapılacaktır. 3 milyon TL’lik giderin vergi etkisi ise (3.000.000 x % 25=) 750.000.- TL olacaktır.
Her iki avantajın vergi etkisi
Yukarıda örnekte yer alan 2025 yılında yapılacak olan 20 milyon TL nakit sermaye artışından dolayı gider ve vergi avantajı;
— Nakit sermaye artışından dolayı 500.000.-TL kurumlar vergisi avantajı,
— Özkaynak artışının enflasyon düzeltmesine tabi olması nedeniyle 750.000.-TL kurumlar vergisi avantajı,
İle birlikte toplam 1.250.000.- TL daha az vergi ödenmesi söz konusu olacaktır.
Şirket tarafından elde edilecek brüt 240.000.-TL’lik faiz gelirinden vergi maliyeti olan 52.800.- TL ile nakit sermaye artışı nedeniyle hak kazanılacak indirim tutarı olan 29.744.-TL’nin birlikte değerlendirilmesi neticesinde şirketin net faiz geliri aşağıdaki gibi oluşacaktır.
– Brüt faiz geliri |
240.000.- |
– % 22 Kurumlar vergisi maliyeti |
– 52.800.- |
– Nakit sermaye artırım faiz gider indirim vergi avantajı |
+ 29.744.- |
– Vergi maliyeti ile nakit faiz gider indirim avantajı sonrası net faiz geliri |
216.944.- |
Değerlendirme
Örneğimizde yer alan şirket ortağı Bay (A)’nın 1 milyon TL nakit değerini bankada şahsi olarak mevduat faiz geliri şeklinde değerlendirmesi halinde vadesine göre vergi sonrası net faiz gelirleri,
— 0-6 ay için 204.000.-TL,
— 6-12 ay için 211.000.-TL,
— 1 yıldan fazla için 216.000.-TL olarak oluşacakken,
Şirket ortağı olan Bay (A)1 milyon TL nakit tutarını ortağı bulunduğu (A) A.Ş.’ ye sermaye olarak koyması ve bu tutarın yine şirket tarafından bankada mevduat olarak değerlendirilerek nakdi sermaye artışından dolayı faiz indirimi teşvikinden faydalanılması sonrasında (240.000 – 52.800 + 29.744 =) 216.944.- TL net faiz geliri elde edilmektedir.
Bu net faiz geliri her halukârda Bay (A) tarafından 2018 yılında şahsi olarak elde edeceği vergi sonrası net faiz gelirlerinden yüksektir.