Mevzuatın Adı: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 55)
04 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 33007
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-3.1.2.) bölümünün üçüncü paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Onaylanan bu liste Genel Müdürlükçe Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda gönderilir.”
MADDE 2- Aynı Tebliğin (II/B-7.1.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Milli Savunma Bakanlığı veya Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından savunma sanayii projesi olarak onaylanarak ihracına izin verilen uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze gibi araçların imalatını yapan yüklenici firmalara bu imalata ilişkin yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları da 3065 sayılı Kanunun 13/f maddesi kapsamında KDV’den istisna olacaktır.”
MADDE 3- Aynı Tebliğe (II/B-17.4.2.) bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve diğer bölüm buna göre teselsül ettirilmiştir.
“18. Milli Savunma ve İç Güvenlik İhtiyaçlarında Kullanılmak Üzere Taşıt Teslimi
7555 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (o) bendine göre, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “- Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi (Yolcu taşıma kapasitesi sürücü dahil toplam yolcu sayısının 70 kilogramla çarpılması suretiyle hesaplanır. Bu hesaplamada koltuk olmasa dahi, koltuk montajı için bulunan sabit tertibatlar da koltuk olarak dikkate alınır) istiap haddinin (bir aracın güvenle taşıyabileceği sürücü ve yolcu dahil toplam yük ağırlığı) %50’sinin altında olan motorlu araçlardan (bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç)” satırındaki motorlu taşıtlar ile 87.04 ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan taşıtların, münhasıran milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığına teslimi KDV’den istisnadır.
Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir.
18.1. Kapsam
Bu istisna;
– Millî Savunma Bakanlığı,
– İçişleri Bakanlığı,
– Savunma Sanayii Başkanlığı,
– Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının,
motorlu taşıt alımlarında uygulanır.
Bu kapsamda, 4760 sayılı Kanuna ekli (II) sayılı listenin;
– 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi (Yolcu taşıma kapasitesi sürücü dahil toplam yolcu sayısının 70 kilogramla çarpılması suretiyle hesaplanır. Bu hesaplamada koltuk olmasa dahi, koltuk montajı için bulunan sabit tertibatlar da koltuk olarak dikkate alınır) istiap haddinin (bir aracın güvenle taşıyabileceği sürücü ve yolcu dahil toplam yük ağırlığı) %50’sinin altında olan motorlu araçlardan (bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç)” satırındaki motorlu taşıtların,
– 87.04 G.T.İ.P. numarasında yer alan taşıtların,
– 87.11 G.T.İ.P. numarasında yer alan taşıtların,
tesliminde KDV hesaplanmaz.
Ayrıca, söz konusu taşıtların yukarıda sayılan kuruluşlar tarafından ithali de KDV’den istisnadır.
Yukarıda sayılan kuruluşlara, münhasıran milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarına ilişkin olmak kaydıyla sadece maddede belirlenen taşıtların teslimlerinde istisna uygulanabilecek, bu kuruluşların diğer taşıt alımları ise bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
18.2. İstisnanın Uygulanması
3065 sayılı Kanunun (13/o) maddesinde yer alan düzenleme tam istisna mahiyetindedir. Maddede sayılan kuruluşlar, istisna kapsamında temin edeceği taşıtlara ilişkin liste ile birlikte bulundukları yer Defterdarlığına başvurur. Bu başvuru Defterdarlık tarafından değerlendirilerek taşıt alımlarında istisna uygulanacağına ilişkin belge (EK:34) ilgili kuruluşa verilir ve taşıt listesi onaylanır. Bu belge ve eki liste gümrük idarelerine veya yurt içindeki satıcılara ibraz edilir. Söz konusu belge, satıcılar tarafından 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine uygun olarak saklanır.
İstisna kapsamında yapılan taşıt teslimi ile ilgili olarak düzenlenen faturada KDV gösterilmez. Ayrıca, faturada istisna belgesinin tarih ve numarasına atıf yapılarak “3065 sayılı KDV Kanununun (13/o) maddesi hükmü gereğince KDV hesaplanmamıştır.” ibaresine yer verilir.
18.3. İstisnanın Beyanı
Bu istisna kapsamında yapılan taşıt teslimi, teslimin yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda, 344 kod numaralı “Milli Savunma ve İç Güvenlik İhtiyaçlarında Kullanılmak Üzere Taşıt Teslimi” satırı aracılığıyla beyan edilir.
Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu teslimin KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu teslime ilişkin alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.
18.4. İade
Yukarıda sayılan kuruluşlara bu bölüm kapsamında yapılan taşıt teslimlerinden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranmaktadır:
– Standart iade talep dilekçesi
– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi
– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
– Satış faturaları listesi
– İstisna belgesinin örneği ile istisna kapsamında alınacak taşıt listesinin örneği
18.4.1. Mahsuben İade
Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.
18.4.2. Nakden İade
Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan ve 50.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 50.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.
18.5. Müteselsil Sorumluluk
Bu istisna kapsamında işlem yapılabilmesi için, istisna belgesinin teslimi yapacak olan satıcı mükellefe ibraz edilmesi şarttır. Satıcının bu belge olmadan istisna uygulaması halinde, istisna nedeniyle ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden teslimi yapan satıcı mükellef ile birlikte kendisine teslim yapılan ilgili kuruluş da müteselsilen sorumludur.
Kendisine istisna belgesi ibraz edilen satıcı mükellefçe, başka bir şart aramaksızın istisna kapsamında işlem yapılır. Daha sonra işlemin, istisna için ilgili düzenlemelerde belirtilen şartları baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal edildiğinin tespiti halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim yapılan kuruluştan aranır.”
MADDE 4- Aynı Tebliğin;
a) (II/E-7/A.) bölümünün dördüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Diğer taraftan, 1/5/2025 tarihli ve 32887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 30/4/2025 tarihli ve 9770 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, söz konusu maddenin 31/12/2028 tarihine kadar uygulanmasına karar verilmiştir.”
b) (II/E-7/A.1.) bölümünün birinci ve üçüncü paragraflarında yer alan “31/12/2025” ibareleri “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.
c) (II/E-7/A.2.) bölümünün yedinci paragrafında yer alan “31/12/2025” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5- Aynı Tebliğin (II/F-4.15.) bölümünün başlığı ile birinci ve üçüncü paragrafları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“4.15. Hazinenin Taşınmaz Teslimi ve Kiralamaları, İrtifak Hakkı Tesisi, Kullanma İzni ve Ön İzin Verilmesi İşlemleri, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının Arsa ve Arazi Teslimleri, Belediye ve İl Özel İdarelerinin Taşınmaz Satışları ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün Yönettiği ve Temsil Ettiği Mazbut Vakıfların Mülkiyetinde Bulunan Taşınmazların Satışları”
“Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile TOKİ Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimleri ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği ve temsil ettiği mazbut vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır.”
“Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile TOKİ’ye tanınan istisna ise bu kurumların yapacağı arsa ve arazi teslimleri ile sınırlıdır. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile TOKİ tarafından arazi ve arsa dışında yapılacak taşınmaz teslimleri (konut, bina, işyeri, sosyal tesis vb.) ve hizmetlere genel hükümler çerçevesinde KDV uygulanır.”
“Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği ve temsil ettiği mazbut vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı KDV’den istisnadır. Genel Müdürlüğün mülkiyetindeki taşınmazlar ile Genel Müdürlük tarafından yönetilmeyen veya temsil edilmeyen vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı ise istisna kapsamında değildir.”
MADDE 6- Aynı Tebliğin (III/A-2.) bölümünün birinci paragrafına üçüncü alt çizgiden sonra gelmek üzere “- 4760 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen malın teminatının hesaplanmasına esas özel tüketim vergisi tutarı,” satırı ile aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar ve Örnek eklenmiştir.
“7555 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile 3065 sayılı KDV Kanununun 21 inci maddesinde yapılan düzenleme çerçevesinde, 4760 sayılı ÖTV Kanununun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen malın teminatının hesaplanmasına esas özel tüketim vergisi tutarı, ithalatta KDV matrahına dahil edilmiştir.
4760 sayılı ÖTV Kanununun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrasında, (I) sayılı listedeki malların ithalinde, ödenecek ÖTV’ye karşılık olmak üzere türü, tutarı ve çözümüne ilişkin usul ve esasları Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenmek suretiyle teminat alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu kapsamda, 4760 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen (I) sayılı listedeki malın teminatının hesaplanmasına esas ÖTV tutarı ithalatta KDV matrahına dahil edilecek olup, bu tutar dahil malın ithalat bedeli üzerinden KDV hesaplanacaktır. İthalat sırasında ödenen ve gümrük makbuzu üzerinde gösterilen KDV’nin, mükellefler tarafından indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 4760 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı listedeki malların yukarıdaki şekilde ithal edildikten sonra ithalatçıları tarafından yurt içinde tesliminde, ÖTV tutarı dahil toplam işlem bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerektiği tabiidir.
Örnek: İthalatçı (A) A.Ş.nin ithal edeceği 20.000.000 TL tutarındaki ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listedeki mal için hesaplanıp teminata bağlanan ÖTV tutarı 5.000.000 TL’dir. İthalatçı (A) A.Ş. tarafından, malın ithal bedeli ile hesaplanıp teminata bağlanan 5.000.000 TL ÖTV tutarı dahil toplam işlem bedeli olan 25.000.000 TL üzerinden hesaplanan (25.000.000x%20) 5.000.000 TL KDV ilgili gümrük idaresine ödenmek suretiyle ithalat işlemi gerçekleştirilir ve ödenen KDV tutarı ithalatçı tarafından indirim konusu yapılır.
İthalatçı (A) A.Ş., ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan bu malı 5.000.000 TL ÖTV tutarı hariç 22.000.000 TL karşılığında (B) A.Ş.ye satmıştır. Bu satış işlemine ilişkin ithalatçı (A) A.Ş. tarafından düzenlenecek olan faturada, söz konusu ÖTV tutarı dahil toplam teslim bedeli olan 27.000.000 TL üzerinden (27.000.000x%20) 5.400.000 TL tutarında KDV hesaplanarak beyan edilir.”
MADDE 7- Aynı Tebliğin;
a) (IV/A3-1.3.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar ve Açıklamalı Örnek eklenmiştir.
“Aynı şekilde, mükelleflerin iadeye konu işlemleri ile ilgili olarak KDV ödemeksizin temin ettiği mal ve hizmet alımlarına ilişkin KDV iadesi talep etmeleri mümkün değildir. Bu durumda, iade hakkı doğuran işlem bedeli ile KDV’siz yapılan alım bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle azami iade edilebilir KDV tutarı bulunacaktır.
ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV tutarından, ATİK’in iade hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı tarihten itibaren bu işlemlere ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen kısmı itibarıyla pay verilmesi mümkündür.
İade talebine konu işlem bedelinin, ATİK’in aktife alınarak fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil ATİK’in kullanıldığı tüm işlemlerin toplam bedeline oranlanması ve ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade talebine konu işleme ait orana isabet eden tutarda pay verilmesi gerekir.
ATİK’in sonraki dönemlerde de iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması halinde iade talep edilen dönem dahil iade hakkı doğuran işlem bedelleri toplamının bu dönem dahil ATİK’in kullanıldığı toplam işlem bedeline oranlanması suretiyle ATİK’ten iade hesabına pay verilebilecek KDV tutarı belirlenir. Önceki dönemlerde bu ATİK’ten iade hesabına pay verilen KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutar bu dönemdeki iade hesabına pay verilecek KDV tutarı olacaktır.
Ayrıca, her dönem için yapılacak oranlama sonucunda bulunan ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı ile önceki dönemlerde ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına verilen pay tutarları toplamı arasındaki fark kadar ilgili dönemde iade hesabına pay verilebileceğinden, bu farkın menfi olması halinde bu dönemde ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilemeyecektir.
İlgili dönemde iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle doğrudan yüklenimler ve genel giderlerden verilen pay sonrasında iade hesabına o dönemde ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den verilebilecek azami pay tutarından daha az tutarda pay verilmiş olması halinde, iade hesabına dahil edilemeyen bu ATİK KDV pay tutarının sonraki dönemlerde oranlama yapılmadan doğrudan iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, iade hesabına ATİK’lerden verilecek pay tutarı hesabının, ATİK’lerin aktife alınarak fiilen kullanılmaya başlandığı tarihten itibaren iade hakkı doğuran işlemler ile toplam işlemlerin bedeli dikkate alınmak suretiyle her bir araç için ayrı ayrı yapılması gerekmektedir. Ancak, birden fazla ATİK kullanılarak üretim yapan işletmelerde, iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılan ve aynı vergilendirme döneminde aktife kaydedilen ATİK’ler için ayrı ayrı hesaplama yapılmasına gerek olmayıp bu ATİK’ler için tek bir hesaplama yapılması mümkündür.
Açıklamalı Örnek: Uluslararası taşımacılık faaliyetiyle iştigal eden (A) Taşımacılık A.Ş. 2023/Aralık döneminde 1 adet çekiciyi 6.000.000 TL bedelle 1.200.000 TL KDV ödeyerek satın almış, 2024/Ocak döneminden itibaren yurt içi ve yurt dışı taşımacılık faaliyetinde kullanmaya başlamıştır.
Mükellefin 2024/Ocak döneminde tamamı yurt içi taşımacılık faaliyetinde kullanılan bu çekiciyle elde ettiği hasılat 2.000.000 TL olup ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’nin 200.000 TL’lik kısmı indirim yoluyla giderilmiştir. Bu dönemde ATİK nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarı 1.000.000 TL’dir. 2024/Ocak döneminden sonra yapılan hesaplamalarda, devreden KDV’nin ATİK nedeniyle yüklenilen KDV tutarından fazla olduğu varsayılmıştır.
Mükellefin bu çekiciyle gerçekleştirdiği uluslararası taşımacılık faaliyeti (iade hakkı doğuran işlem) ile yurt içi taşımacılık faaliyetine (iade hakkı doğurmayan işlem) ilişkin işlemleri aşağıdaki gibidir.
2024/Şubat Dönemi; |
|
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) |
2.000.000 TL |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli |
|
(Kümülatif) (C) |
Yok |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem Bedeli |
|
(D) = (B) + (C) |
2.000.000 TL |
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) |
4.000.000 TL |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli |
|
(Kümülatif) (F) |
2.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem |
|
Bedeli (G) = (E) + (F) |
6.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif) |
|
(H) = (D) + (G) |
8.000.000 TL |
– Doğrudan Yüklenim ve Genel Yönetim Giderleri |
250.000 TL |
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV |
400.000 TL |
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı |
150.000 TL |
Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,25 (D/H = 2.000.000/8.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,25) 250.000 TL olacaktır.
Mükellefin doğrudan yüklenim ve genel yönetim giderleri toplamının 250.000 TL olduğu ve bu dönemde azami iade edilebilir KDV tutarının 400.000 TL olduğu dikkate alındığında, bu dönemde çekiciye ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilecek tutar 150.000 TL olacaktır.
2024/Mart Dönemi; |
|
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) |
1.000.000 TL |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli |
|
(Kümülatif) (C) |
2.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem |
|
Bedeli (D) = (B) + (C) |
3.000.000 TL |
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) |
6.000.000 TL |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem |
|
Bedeli (Kümülatif) (F) |
6.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem |
|
Bedeli (G) = (E) + (F) |
12.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif) (H) = (D) + (G) |
15.000.000 TL |
– Önceki Dönem ATİK’ten Verilen Pay Tutarı (Kümülatif) |
150.000 TL |
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV |
200.000 TL |
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı |
50.000 TL |
Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,20 (D/H = 3.000.000/15.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,20) 200.000 TL olacaktır.
Ancak, iade hesabına verilecek pay tutarının hesaplanmasında, bu dönem öncesinde iade hesabına verilen toplam pay tutarının dikkate alınması gerektiğinden, 2024/Mart döneminde iade hesabına verilebilecek pay tutarı (200.000 TL – 150.000 TL) 50.000 TL olacaktır.
2024/Nisan Dönemi; |
|
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) |
5.000.000 TL |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem |
|
Bedeli (Kümülatif) (C) |
3.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem |
|
Bedeli (D) = (B) + (C) |
8.000.000 TL |
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) |
Yok |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem |
|
Bedeli (Kümülatif) (F) |
12.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem |
|
Bedeli (G) = (E) + (F) |
12.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif) (H) = |
|
(D) + (G) |
20.000.000 TL |
– Önceki Dönem ATİK’ten Verilen Pay Tutarı (Kümülatif) |
200.000 TL |
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV |
1.000.000 TL |
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı |
200.000 TL |
Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,40 (D/H = 8.000.000/20.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,40) 400.000 TL olacaktır.
Ancak, iade hesabına verilecek pay tutarının hesaplanmasında bu dönem öncesinde iade hesabına verilen toplam pay tutarının dikkate alınması gerektiğinden, 2024/Nisan döneminde iade hesabına verilebilecek pay tutarı (400.000 TL – 200.000 TL) 200.000 TL olacaktır.
2024/Mayıs Dönemi; |
|
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) |
2.500.000 TL |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem |
|
Bedeli (Kümülatif) (C) |
8.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem |
|
Bedeli (D) = (B) + (C) |
10.500.000 TL |
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) |
12.500.000 TL |
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli |
|
(Kümülatif) (F) |
12.000.000 TL |
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem |
|
Bedeli (G) = (E) + (F) |
24.500.000 TL |
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif) (H) = (D) + (G) |
35.000.000 TL |
– Önceki Dönem ATİK’ten Verilen Pay Tutarı (Kümülatif) |
400.000 TL |
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV |
500.000 TL |
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı |
0 |
Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,30 (D/H = 10.500.000/35.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,30) 300.000 TL olacaktır.
Ancak, iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (300.000 TL) mükellefin bu döneme kadar (2024/Şubat-Mart-Nisan) çekiciye ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına verilen toplam pay tutarının (400.000 TL) altında kaldığından, bu dönemde iade hesabına pay verilmeyecektir.
Mükellef tarafından ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilmesi durumunda, yukarıda belirtilen bilgiler çerçevesinde aşağıdaki tablo hazırlanarak iade dosyasına eklenmesi gerekir.

Mükellefin Mayıs dönemi sonrasında iade hakkı doğuran işlemlerinin bulunması halinde, söz konusu çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’den iade hesabına verilebilecek pay tutarının hesabında yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem tesis edileceği tabiidir.”
b) (IV/A3-1.7.) bölümünde yer alan Örnek 2:’den sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Diğer taraftan, 15/3/2025 tarihli ve 32842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 14/3/2025 tarihli ve 9582 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 1/4/2025 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere mükelleflerin iade hakkı doğuran işlemlerine ilişkin olarak iade talebinde bulunabilecekleri asgari tutar 10.000 TL olarak belirlenmiştir.”
MADDE 8- Aynı Tebliğe ekteki EK 34 eklenmiştir.
MADDE 9- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 10- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
Ekleri için tıklayınız