Yüksel ŞARLAKKAYA
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
ÖZ
Türk vergi sisteminde “Mali Kâr”, “Ticari Kâr” üzerinden Kanunen Kabul Edilmeyen Giderlerin (KKEG) eklenmesiyle hesaplanır. Ancak, “KKEG” kavramı uygulamada iki farklı işlemi hatalı bir şekilde tanımlamak için kullanılmaktadır: (1) Niteliği itibarıyla işletme gideri olan ancak vergi kanunlarınca indirimi yasaklanan “Gerçek KKEG” ve (2) İşletme faaliyetiyle hiçbir ilgisi olmayan, doğrudan ortakların şahsi harcaması olan “KKEG Dahi Sayılamayacak Harcamalar.”
Bu makale, bu iki işlem arasındaki temel farkı ortaya koymayı amaçlamaktadır. “Gerçek KKEG”nin muhasebe kaydı (7xx Gider Hesapları) ve beyannamede eşitlenmesi yasal bir prosedürken; şahsi harcamaların gider hesaplarına kaydedilmesi, VUK 359 (Muhasebe Hilesi) ve KVK 13 (Örtülü Kazanç Dağıtımı) hükümlerini ihlal eden kasıtlı bir eylemdir. Bu ikinci grup harcamalar için “Çöp Harcamalar” (Junk Expenses) terimi önerilmekte ve bu harcamaların doğru muhasebe kaydının (131 – Ortaklardan Alacaklar) neden hayati önem taşıdığı, yaratılan vergisel ve cezai riskler üzerinden analiz edilmektedir.
1. GİRİŞ
Türk vergi mevzuatı, ticari kazancın tespitinde tahakkuk esasına dayalı muhasebe ilkelerini (Tek Düzen Hesap Planı – TDHP) temel alır. İşletmeler, Gelir Tablosu’nda “Ticari Kâr veya Zararı” tespit eder. Ancak vergiye tabi matrah olan “Mali Kâr”, bu ticari kâra vergi kanunlarınca (GVK Md. 41, KVK Md. 11) indirimi kabul edilmeyen bazı giderlerin eklenmesiyle bulunur.
Bu ekleme işleminin ana kalemini “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” (KKEG) oluşturur. Uygulamada, KKEG kavramı, nitelikleri birbirinden tamamen farklı olan iki harcama türü için ortak bir “torba” olarak kullanılmaktadır.
Bu hatalı sınıflandırma, masum bir muhasebe hatasından öte, çoğu zaman kasıtlı bir “muhasebe hilesi” eylemine zemin hazırlamakta ve şirket ortaklarını/yöneticilerini ağır cezai risklerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu makale, bu iki kavram arasındaki net farkı ortaya koyacak ve “KKEG dahi sayılamayacak” bu şahsi harcamalar için yeni bir terminoloji önerecektir: “Çöp Harcamalar”.
2. KAVRAMSAL AYRIM: “GERÇEK KKEG” VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
“Gerçek KKEG”, tanımı gereği, işletmenin faaliyeti ile ilgili olan, işletmenin varlığını sürdürmesi için yapılan, ancak vergi kanun koyucunun vergi matrahından indirilmesini açıkça yasakladığı giderlerdir.
Bu harcamalar hukuken bir giderdir. Bu nedenle muhasebe sistematiği içinde Tek Düzen Hesap Planı’na (TDHP) uygun olarak bir 7xx Gider Hesabına (Örn: 770 – Genel Yönetim Giderleri) kaydedilmeleri zorunludur.
2.1. “Gerçek KKEG” Muhasebe Süreci (Beyanname Eşitlenmesi)
Yasal süreç şu adımlardan oluşur:
1. Kayıt (Giderleştirme): Harcama, niteliğine uygun bir gider hesabına (7xx) kaydedilir.
2. Ticari Kâr: Bu kayıt, Gelir Tablosu’ndaki Ticari Kârı düşürür.
3. Beyanname (Eşitleme): Kurumlar/Gelir Vergisi Beyannamesi’nde, bu gider tutarı “KKEG” satırına yazılarak Ticari Kâra geri eklenir.
4. Mali Kâr: Sonuç olarak, bu harcamanın vergiye tabi matrah (Mali Kâr) üzerindeki etkisi sıfırlanmış olur.
Bu süreç yasal ve doğrudur.
2.2. “Gerçek KKEG” Örnekleri
- Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV): Şirket aktifindeki binek otomobilin MTV’si bir işletme gideridir (770) ancak KVK Md. 11 uyarınca KKEG’dir.
- Vergi ve SGK Gecikme Zammı/Faizleri: İşletme faaliyetine ilişkin vergilerin geç ödenmesinden doğan faizler işletme gideridir (780 veya 770) ancak KKEG’dir.
- Binek Araç Gider Kısıtlamaları: Şirket faaliyetinde kullanılan binek aracın amortismanının veya yakıt/bakım giderlerinin yasal sınırı aşan kısmı KKEG’dir.
- Para Cezaları: İşletme faaliyetine ilişkin (vergi ziyaı, idari para cezası vb.) cezalar KKEG’dir.
3. DOKTRİNAL ÖNERİ: “ÇÖP HARCAMALAR” (KKEG DAHİ SAYILAMAYACAK HARCAMALAR)
“Çöp Harcamalar” olarak adlandırdığımız bu ikinci kategori, işletme faaliyetiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, tamamen şirket ortaklarının, yöneticilerinin veya bunların aile/arkadaş çevresinin şahsi yaşam harcamalarının şirket kasasından/bankasından ödenmesidir.
Bu harcamalar, muhasebe ilkeleri ve vergi hukuku açısından “gider” niteliğinde değildir. Bunlar, şirketten yapılan bir “Çekiş” (Withdrawal) işlemidir.
3.1. Hatalı ve Hileli Muhasebe Uygulaması
Uygulamada en sık karşılaşılan ve VUK 359 (Muhasebe Hilesi) riskini doğuran eylem, bu “Çöp Harcamaların” da “Gerçek KKEG” gibi 7xx Gider Hesaplarına (genellikle 770 – Çeşitli Giderler) kaydedilmesi ve beyannamede KKEG olarak eklenmesidir.
Bu kayıt kasıtlı ve hilelidir. Çünkü:
- Amacı, ortağın şirketten çektiği parayı gizlemektir.
- Bir “Çekiş” işlemini, “Gider” işlemi gibi göstererek Gelir Tablosu’nu ve Bilanço’yu kasıtlı olarak tahrif eder.
3.2. “Çöp Harcamalar” İçin Doğru Muhasebe Kaydı
Bu harcamalar “gider” olmadığı için Gelir Tablosu’na (7xx) asla dokunmamalıdır. Doğrudan Bilanço’da, parayı çeken ilgili kişinin zimmetine kaydedilmelidir:
- 131 – ORTAKLARDAN ALACAKLAR (Eğer harcama ortak veya ailesi içinse)
- 136 – DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR (Eğer ilgili kişi ortak değilse)
Örnek Kayıt (Hatalı/Hileli): Şirket ortağının (Şirketten Maaş ve ücret Almayan) eşinin 10.000 TL’lik özel sağlık sigortası şirket bankasından ödendi.
|
BORÇ |
ALACAK |
| 770.XX – KKEG |
10.000 |
|
| 102 – BANKALAR |
|
10.000 |
(Bu kayıt, Ticari Kârı 10.000 TL düşük gösterir ve VUK 359 kapsamına girer.)
Örnek Kayıt (Doğru/Yasal):
|
BORÇ |
ALACAK |
| 131.XX – Ortak Adı |
10.000 |
|
| 102 – BANKALAR |
|
10.000 |
(Bu kayıt Gelir Tablosu’nu etkilemez, Ticari Kâr değişmez, ortağın şirkete borcu artar.)
3.3. “Çöp Harcamalar” Örnekleri
- Ortağın (Şirketten Huzur Hakkı ve Maaş Almayan) veya ailesinin (eş, çocuk) özel sağlık sigortası poliçeleri.
- Ortağın (Şirketten Huzur Hakkı ve Maaş Almayan) çocuğunun özel okul/kolej/kreş taksitleri.
- Ortağın (Şirketten Huzur Hakkı ve Maaş Almayan) şahsi tatil, seyahat ve otel masrafları.
- Ortağın (Şirketten Huzur Hakkı ve Maaş Almayan) şahsi evine ait kira, aidat, elektrik, su, doğalgaz faturaları.
- Ortağın (Şirketten Huzur Hakkı ve Maaş Almayan) şahsına ait kredi kartı ekstresinin şirket tarafından ödenmesi.
- Ortağın (Şirketten Huzur Hakkı ve Maaş Almayan) şahsi market/giyim alışverişleri.
- İş ile alakası olmayan hediyeler.
- Verilen rüşvetler.
- Şirketten para kaçırmak için üçüncü kişilere verilen menfaat ve mallar (“Ateşli ÇÖP Harcaması”).
4. AYRIMIN ÖNEMİ: VERGİSEL VE CEZAİ SONUÇLARI (FARKINDALIK)
“Gerçek KKEG” ile “Çöp Harcama”yı aynı kefeye koymak, yani bir 131 kaydını 770 (KKEG) olarak kaydetmek, üç boyutlu bir risk doğurur:
| Kriter |
Gerçek KKEG (Örn: MTV) |
“Çöp Harcama” (Örn: İşle alakasız Hediye) |
| Niteliği |
İşletme Gideridir |
Şahsi Harcamadır (Çekiş / Borç) |
| Doğru Kayıt |
7xx Gider Hesabı (Gelir Tablosu) |
131 Alacak Hesabı (Bilanço) |
| Hatalı Kayıt |
– |
7xx Gider Hesabı (Hileli Kayıt) |
| Hukuki Sonuç (Doğru Kayıt) |
Yasaldır. |
Yasaldır. |
| Hukuki Sonuç (Hatalı Kayıt) |
– |
1. Muhasebe Hilesi (VUK 359)
2. Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK 13)
3. Diğer Ortakları Aldatma (TTK) |
4.1. Risk 1: Muhasebe Hilesi (VUK Md. 359)
Bir Bilanço kalemini (131) kasıtlı olarak Gelir Tablosu kalemine (770) dönüştürmek, mali tabloları tahrif etmektir. Bunun amacı, ortağın borcunu gizlemek ve aynı zamanda Ticari Kârı düşük göstererek denetim organlarını (Vergi Dairesi, diğer ortaklar, bankalar) yanıltmaktır. Bu eylem, VUK 359 (Kaçakçılık Suçları) kapsamında “muhasebe hilesi” olarak tanımlanan fiilin ta kendisidir ve hapis cezası gerektirir.
4.2. Risk 2: Örtülü Kazanç Dağıtımı (KVK Md. 13)
Bir ortağın şahsi harcamasını şirket gideri gibi göstermek (KKEG olarak dahi olsa), şirketten ortağa “kâr payı” (dividend) dışında yasa dışı bir kaynak aktarımıdır. Bu durum, “Örtülü Kazanç Dağıtımı” sayılır. Tespit edildiğinde, bu harcama KKEG olarak kabul edilmez, ortağa dağıtılmış net kâr payı sayılır, brütleştirilerek üzerinden Kâr Dağıtım Stopajı ve ayrıca vergi ziyaı cezası istenir.
4.3. Risk 3: Ticari Kârın Manipülasyonu (TTK)
“Çöp Harcamalar” gider yazıldığında, şirketin Ticari Kârı yapay olarak düşük görünür. Bu durum, şirketin gerçek kârlılığını gizleyerek diğer ortakların (özellikle hisse devri veya ortaklıktan ayrılma durumunda) aldatılmasına, bankaların yanlış kredi kararları vermesine ve şirketin öz kaynaklarının erimesine yol açar.
4.4. Risk 4: Katma Değer Vergisi (KDV) Riski
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDVK) 30/d maddesi, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen (KKEG) giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin, indirim konusu yapılamayacağını amir hükme bağlamıştır.
Bu ilke, “Gerçek KKEG” ve “Çöp Harcamalar” için farklı sonuçlar doğurur:
- “Gerçek KKEG” (Örn: Binek araç gider kısıtlaması): Bu gidere isabet eden KDV’nin de, giderin kısıtlanan kısmı oranında KKEG olarak dikkate alınması (191 hesaptan çıkarılması) gerekir.
- “Çöp Harcamalar” (Örn: Rüşvet Verilmesi): Bu harcama, işletme için “gider” dahi olmadığından, bu harcamaya ait KDV’nin tamamı indirim konusu yapılamaz. Bu KDV’nin 191 – İndirilecek KDV hesabına kaydedilmesi, haksız KDV indirimi anlamına gelir ve tespit edilmesi halinde vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte geri istenmesine yol açar.
5. SONUÇ
Muhasebe meslek mensupları ve şirket yöneticileri, ‘Gerçek KKEG’ ile ‘Çöp Harcamalar’ arasındaki bu derin hukuki ve fiili ayrımın tam olarak farkında olmalıdır. Tarafımızca yapılan denetimlerde, bu temel ayrıma (ve buna bağlı KDV indirim yasağına) uygulamada sıklıkla dikkat edilmediği ve ‘Çöp Harcamaların’ dahi KKEG gibi giderleştirildiği görülmektedir. Bu kritik ayrımın, muhasebe öğretisinde (ders kitaplarında) özellikle vurgulanması ve en önemlisi, evrakı sisteme ilk giren ‘muhasebe personeline’ bu konuda net bir farkındalık eğitimi verilmesi şarttır. Zira şahsi bir harcamanın gider yazılmasının masum bir hata değil, kasıtlı bir fiil olduğu bilinci, en alt kademeden başlamalıdır.
Bir işletme gideri olan (MTV gibi) “Gerçek KKEG”nin 7xx hesaplara kaydedilip beyannamede eklenmesi yasal bir prosedürdür.
Ancak, ortağın şahsi harcaması olan (tatil, okul taksiti gibi) “Çöp Harcamaların” 7xx gider hesaplarına kaydedilmesi, yasal bir prosedür değil, “örtülü kazanç dağıtımı” ve “muhasebe hilesi” (VUK 359) teşkil eden kasıtlı bir suç eylemidir. Bu harcamaların tek yasal kaydı 131 – Ortaklardan Alacaklar hesabıdır. Bu ayrımın net olarak yapılması, şirketleri ve meslek mensuplarını geri dönülemez vergisel ve cezai yaptırımlardan koruyacaktır.
KAYNAKÇA
— 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK).
— 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK).
— 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (GVK).
— 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK).
— Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (Sıra No: 1)