VUK Tebliği 173
03 Nisan 1986 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 19067
Maliye ve Gümrük Bakanlığından:
Bazı vergi kanunlarında değişiklikler yapan ve 11 Aralık 1985 tarih, 18955 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 3239 sayılı kanunla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun değerleme ve amortisman hükümlerinde yapılan değişiklikler ile aynı Kanunun bazı maddelerinin uygulanması sırasında tereddüt konusu olan hususlar aşağıda açıklanmıştır.
A – DEĞERLEME VE AMORTİSMAN HÜKÜMLERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1 – 3239 sayılı Kanunun 22 nci maddesi ile, Vergi Usul Kanunu’nun borçların değerlemesine ilişkin 285 inci maddesine son fıkra olarak; “Alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler borç senetlerini de aynı işleme tabi tutmak zorundadırlar.” hükmü eklenmiştir.
Bilindiği gibi, Vergi Usul Kanununda alacak ve borçların değerlemesinde aynı esaslar kabul edilmiştir. Alacak veya borçlar esas itibariyle mukayyet değerle değerlenmekte ancak vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçların değerlemesinde, banka, banker ve sigorta şirketleri dışındaki mükellefler, reeskont uygulama konusunda seçimlik hakkına sahip bulunmaktadırlar.
Vergi Usul Kanununda, belirtilen esaslar aynı olmakla beraber alacakların değerlemesi 281, borçların değerlemesi 285 inci maddelerde ayrı ayrı hükme bağlandığından, mükelleflerce vadesi gelmemiş senede bağlı alacaklar, değerleme gününde reeskonta tabi tutulurken, borç senetlerinin aynı işleme tabi tutulmaması Kanun değişikliğine kadar mümkün bulunuyordu.
Bu defa, Vergi Usul Kanunu’nun 285 inci maddesine eklenen yeni fıkra ile 1.1.1986 tarihinden itibaren, vadesi gelmemiş alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine irca eden mükelleflerin, vadesi gelmemiş borç senetlerini de aynı işleme tabi tutmaları mecburiyeti getirilmiştir.
2 – 3239 sayılı Kanunun 37 nci maddesi ile, Vergi Usul Kanunu’nun 313 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan iktisadi kıymetlerin amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilecek miktarına ilişkin 5.000,- liralık had 100.000.- liraya yükseltilmiştir.
Buna göre, 1.1.1986 tarihinden sonra iktisap edilen ve değeri 100.000,- lirayı aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 100.000,- lirayı aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilecektir.
Ancak, eskiden olduğu gibi iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınacaktır.
Değeri 100.000,- liranın altında olsa dahi 1.1.1986 tarihinden önce iktisap edilip aktifleştirilerek amortismana tabi tutulan iktisadi kıymetlere, artırılan bu yeni haddin uygulanması mümkün bulunmadığından, tamamen itfa oluncaya kadar amortisman ayrılmasına devam edilecektir.
B – İŞE BAŞLAMA BİLDİRİMİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR:
167 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı gibi vergi mükelleflerinin işe başlamadan önce ilgili vergi dairelerine işe başlama dilekçelerini vererek bildirimde bulunmaları gerekmektedir.
Uygulamada şirketler ile nakliyecilik faaliyetinden dolayı mükellefıyet tesis ettireceklerin hangi tarihten itibaren işe başladıklarının kabul edilmesi gerekeceği hususunda tereddütler bulunması nedeniyle aşağıdaki açıklamalarına yapılması gerekli görülmüştür.
a) Ticaret siciline tescili müteakip tüzel kişilik kazanacak şahıs veya sermaye şirketleri, ticaret siciline kaydolunmadan önce veya ticaret siciline kaydolunmak üzere müracaat edildiği gün;
b) Ticari plakalı nakil vasıtası sahipleri;
_ Taşıtın, faturalı olarak plakasız yeni satın alınmasında, trafik şube veya bürolarına tescil ettirilmeden önce,
_ Taşıtın plakalı olarak elden noter senedi ile satın alınmasında, noter senedinin yapılmasından önce veya noter senedinin yapıldığı gün,
İşe başlama bildiriminde bulunacaklardır.
Yazılı bildirimler bizzat ilgili vergi dairesine yapılabileceği gibi bildirimin posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi de mümkündür. Bu takdirde bildirmenin postaya verildiği tarih vergi dairesine verilme tarihi kabul edilecektir.
Bu bildirimler üzerine vergi dairesince mükellefiyet tesis edilerek hesap numarası verilecektir. Mükellefiyet tesisinden sonra, ticaret siciline tescilin yapılmamış olması veya yukarda belirtilen hususların gerçekleşmemesi ve ayrıca mükellefiyeti gerektirecek bir durunıun da mevcut olmaması halinde ilgililer vergi dairesine yeniden başvurarak mükellefiyetlerini terkin ettireceklerdir.
C – BELGE DÜZENİNE İLİŞKİN OLARAK UYGULAMADA ORTAYA ÇIKAN TEREDDÜT KONUSU HUSUSLARLA İLGİLİ AÇIKLAMALAR VE YENİ DÜZENLEMELER:
1 Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 230 uncu maddesinin 5 numaralı bendi 3239 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi ilc değiştirilmiş bulunmaktadır. Daha önce yayımlanan 167 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genc1 Tebliğinin 6 ncı maddesinde bu değişikliğc ilişkin olarak yapılan açıklamalarda etraflıca izah edildiği üzere; satılan malın alıcıya teslim edilmek üzerc satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının; teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.
Aynı müessesenin muhtelif şube veya kısımlarından herbiri, ayrı ayrı irsaliye kullandığı takdirde bu irsaliyelere şube veya kısımlarına göre şube veya kısmın, isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması zorunludur. İrsaliyelerin mürekkeple, makina ile vcya kopya kurşun kalem ile doldurularak en az bir asıl bir örnek olarak düzenlenmesi, birden fazla örnek düzenlendiği takdirde, her birine kaçıncı örnek olduğunun işaret edilmesi gerekmektedir.
En az iki nüsha olarak düzenlenecek sevk irsaliyesinin bir nüshası alıcıda, diğer nüshası ise satıcıda kalacaktır. ,
İrsaliyelerde gönderilen malın nev’i ve miktarı ile satıcının veya malı sevk edenin; adı, soyadı, varsa ticaret unvanı, adresi, bağlı bulunduğu vergi dairesi ve hesap numarasının; müşterinin adı, soyadı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi hesap numarasının (mükellefin diğer işyerine veya satılmak üzere bir alıcıya gönderildiği hallerde malın kime ve nereye gönderildiğinin) bulunması ve bunların satıcı tarafından imzalanması icap etmektedir.
Öte yandan, alım-satımın çeşitli şekillerine göre irsaliye ile ilgili olarak yapılacak işlemler aşağıda ayrı ayrı açıklanmıştır.
a) Alıcıların kimler olacağı ve ne miktarda mal alacakları belli olmayan ve alıcılara iş yerlerinde teslim edilmek üzere, satıcı tarafından kendi nakil vasıtası ile mal gönderilmesi halinde; nakil vasıtasına yüklenen tüın mallar için tek bir sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve düzenlenen sevk irsaliyesinin müşterinin adı ve adresi bölümüne “Muhtelif Müşteriler” ibaresi ile nakil vasıtasının plaka numarası ve sürücünün veya araçta bulunan satışa yetkili kimsenin. adının yazılması mümkündür. Bu tür sevk irsaliyesi ile alıcılara gönderilen ve alıcının talep ettiği miktarda teslim edilen malların faturaları malın teslimi anında düzenlenecek ve bu faturalara sevk irsaliyeşinin numarası kayıt edilecektir. Ayrıca, her satış için sevk irsaliyesi düzenlenmeyccek, ancak, faturaya işyerinde teslim edildiğine ilişkin şerh verilecektir.
Bu şekilde düzenlenmiş sevk irsaliyesi ile sevk edilen mallar için on günlük süre beklenilmeksizin faturanın malın teslimi anında düzenlenmesi zorunludur. Perakende satışlarda ise perakende satış fişinin malın teslimi anında düzenleneceği esasen tabiidir.
Bir işyeri ve deposu bulunmadan pazar takibi veya köy-köy kendi namına taşıtıyla emtia satan kimselerin yukarıda belirtildiği şekilde sevk irsaliyesi düzenlemeleri vc taşıtlarında bulundurmaları, malın teslimi anında ise fatura veya perakende satış fişi düzenlemeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan, faturanın malın teslimi anında düzenlenmesi şartıyla önceden tek bir sevk irsaliyesi düzenlenebilmesi imkanı tanınan mükelleflerin, faturayı anında düzenlemeyip daha sonra on günlük süre içinde düzenlemek istemeleri halinde belirtilen kolaylıktan yaralanmaları mümkün bulunmamaktadır. Bu takdirde genel esaslara göre malın sevki anında her alıcı için ayrı birer sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir.
b) Mükelleflerin faaliyetlerine ilişkin olarak işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri, yemek, ekmek gibi) ufak hacimli ve değeri 100.000,- lirayı aşmayan malları taşımaları veya taşıttırmaları halinde bu mallara ait faturanın taşıma esnasında taşıtta bulundurulması ve faturanın üzerine “Bu mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.” şerhinin verilmesi şartıyla ayrıca sevk irsaliyesi aranmıyacaktır.
c) Satılan mallara ilişkin faturaların malın tesliminden önce düzenlendiği ve malın daha sonra sevkedildiği durumlarda; faturayı düzenleyenler faturada malın daha sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya şerh verecekler, fatura ve sevk irsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır.
d) Bazı mükelleflerin başka mükelleflere teslim edilmek üzere üçüncü şahıslara talimat vererek mal sevkettirmesi durumunda sevk irsaliyesi aşağıdaki örnekte açıklandığı şekilde düzenlenecektir.
Örnek : Toptancı (A) müşterisi olan perakendeci (C) ye teslim edilmek üzere imalatçı (B) ye talimat vererek kendi adına mal sevkiyatı yapılmasını istemektedir. Bu örnekte (C) ye karşı esas satıcı (A) dır. (B) ise (A) ya karşı satıcı durumundadır. Ancak, malı (A) yerine (C) ye teslim etmektedir.
Buna göre, 167 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 6/a maddesinde açıklandığı gibi, malın alıcı (C) ye teslim edilmek üzere (B) tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde (B), bir nüshası kendinde kalacak ve diğer nüshası (C) ye gönderilecek şekilde sevk irsaliyesi düzenleyecek ayrıca kendinde kalan nüshasının bir (örneğini) fotokopisini de (A) ya gönderecektir. Sevk irsaliyesinin müşteriler bölümüne ise “(A) adına (C) ye teslim edilmek üzere” ibaresini yazacaktır.
Daha sonra, (B) tarafından (A) ya ve (A) tarafından da (C) ye düzenlenecek satış faturalarına, (B) tarafından düzenlenmiş sevk irsaliyesinin tarih ve numarası yazılmak suretiyle, mal alım satımına ilişkin belgeler düzenlenmiş olacaktır.
c) Mükelleflerin, yarı mamül veya mamul mallarını, bazı işlemler yapılmak üzre, diğer mükelleflere göndermeleri ve bu mükelleflerden malları geri getirmeleri durumunda götürülen ve geri getirilen mallar için gidiş ve geliş taşımaları sırasında ayrı ayrı sevk irsaliyesi düzenlemeleri zorunludur.
Malların götürülmesinde düzenlenecek sevk irsaliyelerinin müşteriler bölümüne işlemi yapacak kimsenin adı ve soyadı, varsa ticaret unvanı, vergi dairesi ve hesap numarası ile, yapılacak işin türü (Mesela : “Boyatılmak, tamir ettirilmek, parça değiştirmek üzere” şeklinde bir ibare) yazılacak, işlem gördükten sonra malın tekrar taşınmasında düzenlenecek sevk irsaliyelerinin müşteriler bölümüne ise, işlem türü ile işlemi yapana ilişkin bilgiler yazılacaktır.
Ancak, söz konusu malların işlemi yapacak mükellefler tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde sevk irsaliyesinin, yukarıda belirtilen esaslara göre bu kimseler tarafından düzenleneceği tabiidir.
f) Numune üzerine veya tecrübe ve muayene şartıyla satım yapılmak üzere mal sevkiyatı yapılması halinde sevk edilen mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunludur. Bu tür sevkiyatlarda, malı satıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye satıcı tarafından, alıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye alıcı tarafından düzenlenecektir. Ancak, kabule bağlı olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki on günlük sürenin kabul tarihinden itibaren başlayacağı tabiidir.
g) Vergi Usul Kanununun 232 ve 235 inci maddelerindeki, fatura, sevk irsaliyesi, perakende satış vesikaları (perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz satış fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti), gider pusulası, müstahsil makbuzu ile 236 ncı maddede yer alan serbest meslek makbuzunu yalnız birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler ve serbest meslek erbabının düzenlemesi mecburi olup bunların dışında kalan ve kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlar ile götürü usulde vergilendirilen serbest meslek erbabı ve vergiden muaf esnafın söz konusu belgeleri düzenleme mecburiyeti bulunmamaktadır.
Bu nedenle, gerçek usulde vergilendirilen mükellefler ile götürü usulde vergilendirilen mükellefler ve vergiden muaf esnaf arasındaki mal harekatı sevk irsaliyesi yönünden aşağıdaki esaslara göre belgelendirilecektir.
Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, götürü usulde vergilendirilen mükellefler ve vergiden muaf esnaf tarafından satın alınan malın alıcı tarafından taşınmasında sevk irsaliyesi aranmayacak, ancak fatura malın satıldığı anda satıcı tarafından düzenlenecektir. Satıcı tarafından satış anında düzenlenecek faturaya alıcı tarafından taşındığı şerhi konulacak ve taşımalar sırasında yetkililerce istenildiğinde ibraz edilecektir.
Götürü usulde vergilendirilen mükellef veya vergiden muaf esnafdan, gerçek usulde vergilendirilen mükellefler tarafından satın alınan malın alıcı tarafından taşınmasında ise sevk irsaliyesinin alıcı tarafından düzenleneceği tabiidir.
h) Belediye, Et ve Balık Kurumu, Orman İşletmeleri, Etibank İşletmeleri, Tekel İdareleri ve benzeri kamu kurum ve kuruluşlarınca satılan çeşitli mamullerin sevkiyatında, sevk için düzenlenen belgelerde malın cinsi, miktarı, alıcının adı ve soyadı veya varsa ticaret ünvanı, vergi dairesi ve hesap numarasının bulunması halinde bu belgeler sevk irsaliyesi olarak kabul edilecek ve Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenecek olan sevk irsaliyesi ayrıca aranmıyacaktır.
Keza, Maden Kanununa göre maden sevkine ilişkin düzenlenen belgeler ile uluslararası taşımacılıkta kullanılan hamule senedi, konşimento gibi belgeler ve gümrük giriş, çıkışlarında nakil vasıtalarında malların mevcudu tesbit edilip mühürlendikten sonra Gümrük İdarelerince verilen resmi belgeler sevk irsalivesi olarak kabul edilecektir.
Diğer taraftan, hamule senedl ve konşimentoların, taşıma ücretini ve taşıma irsaliyesinde bulunması gereken diğer bilgileri ihtiva etmesi halinde bunların taşıma irsaliyesi olarak da kabulü uygun görülmüştür.
2 – Vergi Usul Kanununda, boş sevk irsaliyesi ciltlerinin işyerlerinde bulundurulacağına dair herhangi bir hüküm yer almamaktadır. Bu itibarla, Vergi Usul Kanununun 230/5 inci maddesi hükmü ve buna ilişkin yayımlanan 167 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı gibi, mal sevkiyatında düzenlenmiş olan sevk irsaliyelerinin mutlaka taşıtta bulundurulması mecburi olduğundan, yapılacak kontrollerde sevk irsaliyesinin taşıta bulundurulmadığının tesbiti halinde, anılan Kanunun 353/2 nci maddesi hükmüne göre işlem yapılacak, boş irsaliye cildinin işyerinde bulundurulmamış olması nedeniyle herhangi bir ceza uygulaması yönüne gidilmeyecektir.
3 – Anılan Kanunun 230 uncu maddesine göre satılan malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttrıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının sevk irsaliyesi, 240 ıncı maddesine göre de ücret karşılığında eşya taşıyanların (götürü usulde vergiye tabi olanlar dahil) ise taşıma irsaliyesi düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.
Bu itibarla, mal sevkiyatı yapanların veya yaptıranların sevk irsaliyesi, ücret karşılığında mal taşıyanların ise taşıma irsaliyesi düzenlemeleri gerekmektedir.
Öte yandan, taşıma irsaliyesi Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmelik ile tesbit edilen 28×20 cm. ebadı yanısıra, bu genel Tebliğin yayımından itibaren 14×20 cm. ebadında da anlaşmalı matbaalara bastırılarak kullanılabilecektir.
4 – 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun’a göre, ödeme kaydedici cihaz kullanan ve perakende satışlarını ödeme kaydedici cihaz satış fişi ile belgelendirme mecburiyeti bulunan mükelleflerden :
a) (15/06/2013 tarih ve 28678 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 9 numaralı bölümü ile yürürlükten kaldırılmıştır.) (*)
b) İşyerleri elektrik şebekesinin tesis edilmediği yerlerde veya elektrik şebekesi tesis edilmekle birlikte geçici elektrik kesintisinin olduğu zamanlarda mükelleflerin, ödeme kaydedici cihaz kullanmalarının fiilen imkansız olması;
Hallerinde bu faaliyetleri ile ilgili emtia satışlarını veya hizmet ifası karşılığında alacakları ücretleri Vergi Usul Kanununun 232 ve 233 üncü madde hükümleri gereğince düzenleyecekleri fatura veya perakende satış fişi ile belgelendirebileceklerdir.
5 – Şehirlerarası yolcu taşıma işiyle uğraşan otobüs işletmecileri kullanacakları yolcu taşıma biletleri ve yolcu listelerini bağlı bulundukları vergi dairesinin bulunduğu ildeki anlaşmalı matbaalara bastıracaklardır.
Ancak, bir otobüs firmasının veya firmalarının biletlerinin komisyoncular tarafından satılması halinde, yolcu taşıma biletleri ve yolcu listelerini otobüs komisyoncuları kendi vergi dairelerinin bulunduğu ildeki anlaşmalı matbaalara kendi adlarına bastıracaklar ve bu şekilde bastırılacak biletlerin dış yüzü üzerinde, hangi firmanın biletinin olduğunu belirtir, ilgili firmanın, adı ve soyadı, varsa ticaret ünvanı gibi bilgiler ile amblemi yer alacaktır.
Otobüs komisyoncuları, bu şekilde bastıracakları yolcu taşıma biletlerini, birbirini takip eden müteselsil seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettireceklerdir. Otobüs firmaları ise hizmet bedeli olarak komisyoncu adına düzenleyecekleri faturalarda satılan bilet miktar ve tutarını ayrıca göstereceklerdir.
Öte yandan, bir işletmenin kendi otobüsüyle yaptığı taşıma işi yanısıra, bağımsız otobüs sahiplerine de taşıma yaptırması halinde, bağımsız otobüs sahipleri tarafından bu işletmeye yapılan taşıma hizmeti karşılığında fatura düzenlenecektir. Ancak, yolcu taşıma bileti ve yolcu listesinin gerek işletmeye bağlı otobüslere gerekse bağımsız otobüs sahiplerine yaptırılan taşımalarda işletme tarafından düzenleneceği tabiidir.
Bağımsız otobüs sahiplerinden maksat kendi otobüsüyle bir firmanın yolcularını taşıyan şahıslardır.
Otobüs işletmelerinin kendi otobüsüyle yaptığı ve otobüs işletmelerine yaptırdıkları taşımalarda düzenliyecekleri belgeler aşağıdaki örneklerde açıklanmıştır.
Örnek : 1 (B) Otobüs işletmesi Ankara-İstanbul arasında şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapmaktadır. Yolcu taşıma işini kendi otobüsleri yanısıra kendi adı altında bağımsız olarak çalışan (C) ve (D) otobüs sahiplerine (işletmelerine) yaptırmaktadır.
Buna göre, örnekte belirtilen (B) otobüs işletmesi, kendi adına bastırmış olduğu yolcu taşıma biletlerini satarak, (C) otobüs sahibine yolcu bulmakta ve sözkonusu faaliyeti dolayısıyle komisyoncu olmakta, (C) ve (D) otobüs sahipleri de asıl işi yapan durumunda bulunmaktadır.
Bu durumda, (B), (C) ve (D)’nin düzenliyecekleri belgcler şu şekilde olacaktır.
(B) otobüs işletmesi (C) ve (D) otobüs sahiplerine yaptırdığı yolcu taşıma işi için komisyoncu veya aracı olmakla birlikte kendi adına bastırdığı yolcu taşıma bileti ve yolcu listesi düzenleyecektir.
(C) ve (D) otobüs sahipleri (işletmeleri) ise, (B) işletmesine yaptıkları yolcu taşıma hizmeti karşılığında fatura düzenleyecekler ve başka bir belge düzenlemiyeceklerdir.
Ancak, beraberlerinde (B) işletmesince düzenlenmiş yolcu listesi bulunduracakları tabiidir. Otobüsün seyri sırasında yolda yolcu alınması halinde ise (C) ve (D) kendi adlarına bastırmış oldukları yolcu taşıma biletini kullanacaklardır.
Örnek : 2 (A) otobüs işletmesi, (C) otobüs işletmesi yazıhanesini kiralayarak biletlerini sözkonusu yazıhanede de sattırmakta ve (C) işletmesine yazıhaneden dolayı kira parası ödemektedir.
Bu durumda, yolcu taşıma biletleri ve yolcu listelerinin basımı ve kullanılması ile ilgili düzenlenecek belgeler şu şekilde olacaktır.
(C) otobüs işletmesi kendi yazıhanesinde, (A) otobüs işletmesi adına satacağı yolcu taşıma biletlerini kendileri bastıramayacaklar, biletler (A) işletmesi tarafından bastırılacak (C)’ye gönderilecektir. (C) otobüs işletmesi, bu şekilde sattıkları biletler için (A) işletmesinden yazıhane kirası olarak aldığı para karşılığında, fatura düzenleyecektir.
Ancak, yolcu listelerinin ise (A) otobüs işletmesi tarafından düzenleneceği tabiidir.
6 – Otel işletmelerinin bünyelerinde özel jetonlarla çalışabilen oyun makinaları ile çeşitli talih oyunları düzenlemeleri halinde, bu işletmelerin sözü edilen faaliyetlerine ilişkin düzenliyecekleri belgeler aşağıdaki şekilde olacaktır.
Anılan işletmelerin, talih oyunları için müşterilerine satmış oldukları jeton karşılığında fatura veya perakende satış fişi (ödeme kaydedici cihaz kullanılması halinde bu makinaların fişleri) vermeleri mecburidir.
Öte yandan, oyun sonucu müşterilere dağıtılacak ikramiyeler ile müşteriler tarafından iade edilecek jeton bedelleri ise Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun olarak düzenlenecek “gider pusulası” ile belgelendirilebilecektir.
7 – Bakanlığımıza yapılan başvurulardan, nakliyat ambarlarına nakledilmek üzere getirilen malların ambara giriş tarihi ile sevk tarihleri arasında farklılık bulunduğu, ayrıca birden fazla şahsa ait bulunan malların genellikle tek bir taşıtla taşındığı, bu nedenle malın ambara giriş tarihinde taşıma irsaliyesi düzenlenmesinin fiilen mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Nakliyat ambarlarında malın ambara girişi ile sevki arasında zaman farkının bulunduğu ve birden fazla kişinin mallarının bir arabayla taşımasının söz konusu olduğu durumlarda nakliyat ambarlarının malın ambara girişi sırasında aşağıdaki belgeyi düzenlemeleri uygun görülmüştür.
Nakliyat ambarları, daha sonra nakledilmek üzere ambara teslim edilen mallar için aşağıdaki bilgileri ihtiva eden müteselsil seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilen üç nüsha ambaır tesellüm fişi düzenliyeceklerdir. Bu şekilde fiş düzenlenmesi halinde fişin bir nüshası malı taşıttırana, bir nüshası malı taşıyan aracın sürücüsüne verilir ve bir nüshası da nakliyat ambarlarında saklanır. Fişin taşıttıran nezdinde kalan nüshası taşıma irsaliyesi örneği yerine geçer.
Ambar tesellüm fişinde en az aşağıdaki bilgiler bulunur.
a. Makbuzu düzenleyen taşıma ambarının, adı, soyadı varsa ticaret unvanı, adresi, vergi dairesi ve hesap numarası;
b. Malı tevdi edenin adı, soyadı, varsa ticaret unvanı, adresi, vergi dairesi ve hesap numarası;
c. Malın ambara giriş tarihi;
d. Malın nev’i ve miktarı;
e. Malın nereye ve kime gönderildiği (Alıcının adı ve adresi);
f. Alınan taşıma ücreti;
g. Makbuzun düzenlenme tarihi;
h. Malı tevdi eden tarafından düzenlenen sevk irsaliyesinin müteselsil seri ve sıra numarası.
Buna göre, ambar tesellüm fişiyle ambara tevdi edilen mallardan birden fazla kişiye ait olanların tek bir taşıt veya birden fazla taşıtta taşınması suretiyle ambarlardan çıkışı sırasında malların taşınan şahısların ve alıcılarının ad ve soyadları ayrı ayrı sütunlarda gösterilen ve taşıma irsaliyesinde bulunması zorunlu olan diğer bilgileri de ihtiva eden liste şeklinde düzenlenecek bir taşıma irsaliyesi kullanılacaktır. Ayrıca, liste şeklinde düzenlenecek taşıma irsaliyesine tesellüm fişlerinin bir örneği ile, malı taşınan tarafından düzenlenen sevk irsaliyesinin de eklenmesi zorunludur.
Bir taşıtla sadece bir kişiye ait malın ambar girişi yapılmadan taşınması halinde ise ambar tesellüm fişi düzenlenmesine gerek bulunmayıp, Vergi Usul Kanununun 240 ıncı maddesi uyarınca sadece taşıma irsaliyesi ve malı taşınan veya malı taşıttıran tarafından sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekir.
Ambar tesellüm fişlerinde; yukarıda sayılan asgari bilgiler yanında ayrıca, tesellüm fişinin müteselsil seri ve sıra numarası, müşterinin, komisyoncunun veya aracının adı, soyadı, ticaret ünvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarasına ilişkin bilgiler de bulunacaktır.
Diğer taraftan, gerek ambar tesellüm fişleri ve gerekse toplu şekilde düzenlenen taşıma irsaliyesinin; Vergi Usul Kanunu uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmelik ile 159 ve 164 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen esaslara uyulmak şartıyla anlaşmalı matbaalara bastırılarak veya noter tasdikli olarak kullanılması gerekmektedir.
Ayrıca, tesellüm fişleri anlaşmalı matbaalara 10×20 cm. veya 22×9 cm., toplu taşıma irsaliyesi ise 28×45 cm. veya 28×20 cm. ebadında bastırılarak kullanılabilecektir.
8 – Vergi Usul Kanununda ve muhtelif Genel Tebliğlerimizde belirtildiği gibi fatura ve sevk irsaliyelerinde malın cins ve miktarının açıkca gösterilmiş olması zorunludur.
9 – 16.7.1981 tarih ve 17402 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 143 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile muamele miktarı fazla veya satış süratleri yüksek bazı emtia türlerinde, perakende satış fişi kullanılmasındaki güçlükler nazara alınarak;
Tütün, sigara, kibrit, pul, milli piyango bileti, alkollü içki ve alkolsüz meşrubatın perakende satışını yapanlar ile gazete ve ekmek bayileri, mübayaa ettikleri bu tür emtiayı mübayaa gününde elde mevcut vesikalarına dayanarak mübayaa bedeli üzerinden giriş, aynı miktar emtiayı aynı tarihte, Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin son fıkrası gereğince düzenleyecekleri faturalara dayanarak satış bedeli üzerinden çıkış kaydetmeleri,
Fırın işletmeleri, perakende satışlarını ise imale sevk edilen un miktarından hareketle hesaplanacak üretim miktarını dikkate almak suretiyle ve 232 nci maddenin son fıkrası gereğince düzenleyecekleri faturalarla tevsik etmeleri,
Kahvehane ve çay ocaklarında garsonlara marka verilmesi suretiyle satış yapılması halinde, müşteriler için ayrı ayrı fiş kelimesi yerine, garsonlara verilen her parti marka için Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin son fıkrası gereğince fatura düzenlenmesi,
Uygun görülmüştü.
Ancak, bundan böyle münhasıran, tütün, sigara, kibrit, pul, milli piyango bileti, gazete, kahvehane ve çay ocaklarında çay, kahve satışını yapan mükellefler dışında kalan ve yukarıda sayılan emtia türleri satışını yapan mükellefler, anılan Tebliğle kullanılması uygun görülen imkandan faydalanamıyacaklar, dolayısıyle toplu fatura düzenlemiyeceklerdir.
Başka bir deyimle, münhasıran tütün, sigara, kibrit, pul, milli piyango, gazete, çay, kahve satışını yapan mükellefler daha önce olduğu gibi ve 143 sıra sayılı Genel Tebliğde açıklanan şekilde perakende satışlarını toplu fatura ile tevsik edebilecekler ve anılan Tebliğle sağlanan imkandan faydalanmaya devam edecekler, diğer emtia satışını yapanlar ise bu imkandan faydalanamıyacaklar, dolayısıyla her emtia veya hizmet satışı karşılığında belge düzenliyeceklerdir.
Bu Tebliğin yayımından itibaren aşağıda belirtilen türde emtia veya hizmet satışı yapan mükellefler ise;
a) Alkollü içki ve alkolsüz meşrubatın perakende satışını yapanlar ile ekmek bayileri, fırın işletmeleri,
b) Gerçek usulde Gelir Vergisine tabi dondurma satıcıları ve tuvalet işletmecileri,
Perakende emtia veya hizmet satışlarını, daha önce Yönetmelikte ebatları belirlenmiş bulunan kopyalı Pcrakende Satış Fişleri, Giriş Biletleri ile veya diledikleri takdirde bu Genel Tebliğde ihdası uygun görülen küçük ebatlı ve dip koçanlı perakende satış fişi veya giriş bileti ile belgelendirebileceklerdir.
Yukarıda (a) ve (b) bentlerinde sayılan mükellefler tarafından, dip koçanlı olarak kullanılacak perakende satış fişleri veya giriş biletlerinin, anlaşmalı matbaalara bastırılması, dip koçanı ile birlikte müşteriye verilen kısmının 10×5 cm. ebadında olması, Yönetmelikle tesbit edilen asgari bilgileri taşıması, ayrıca her iki koçanda da bedellerin ve emtia cinsinin matbaa baskılı olması şarttır.
Matbaa işletmecileri, dip koçanlı olarak basım ve dağımını yapacakları perakende satış fişi veya giriş biletlerinin; ön yüzünün orta kısmına gelecek şekilde (Ek’de görüldüğü gibi) özel işaret (amblem) koyacaklardır.
Öte yandan, 3100 sayılı Kanuna göre, ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyeti bulunan mükelleflerin, yukarıda sözü edilen emtia veya hizmet satışlarını ödeme kaydedici cihaz satış fişi ile belgelendirmeleri gerekeceği tabiidir.
D – DİĞER HUSUSLAR
1 – Günlük kasa ve günlük perakende satış ve hasılat defterleri, kasa ile ilgili işlemlerin veya perakende satışlar ile sair işletme hasılatsnın aynı gün içinde kaydının kontrolunu sağlamak amacıyla ihdas edilmiş olduğundan, bu defterler ile serbest meslek kazanç defterine muamelelerin günü gününe kaydedilmesi kanunen mecburidir.
Ancak, günlük kasa ve günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine, işyerinin herhangi bir nedenle geçici olarak kapanması veya söz konusu defterlere kaydedilecek muamele veya satışların bulunmaması hallerinde, defterlere herhangi bir kayıt işlemi yapma zorunluluğu yoktur.
Yapılacak yoklama ve incelemelerde anılan defter kayıtlarının doğruluğunu veya kaydı gereken bir muamele olup olmadığını mükellefin fatura, perakende satış fişi, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri üzerinde yapılacak karşılaştırmalar sonucunda tesbit edilecektir. Bu itibarla defterlere kayıt yapmamakla birlikte kayıt yapılmadığı tarihlerde satış ve muamele yapıldığının tesbit edilmesi halinde bu gibi fiillere sebebiyet veren mükelleflere gerekli cezai işlem yapılacaktır.
2 – Mükelleflerin muhasebe kayıtlarındaki toplam tutarların yazılmasında lira kesirleri (kuruş hanesi) göstermeleti ihtiyaridir.
3 – Daha önce yayımlanan Yönetmelik ile anlaşmalı matbaalarca basılacak belgelerin ebatları tesbit edilmişti. Bu defa, bazı mükelleflerin iş konuları itibariyle bir kısım belgeleri daha küçük ebatta kullanmaları mümkün görüldüğünden, ihtiyaçlarını karşılaması halinde ve diledikleri takdirde 14×10 cm. ebadında fatura ve gider pusulası bastırarak kullanmaları uygun görülmüştür.
Tebliğ olunur.
EK :
(*) Kaldırılmadan önceki şekli : a) Servis otoları kullanılmak veya sair yollarla evlere veya işyerlerine gitmek suretiyle seyyar olarak emtia ticaretiyle uğraşanlar (mesela; tüpgaz veya diğer emtia) ile aynı şekilde elektrikli veya diğer alet ve makinaların (çamaşır makinası, termosifon, televizyon ve eletronik yazar kasalar gibi) bakım onarım ve servis hizmetlerini yürütenlerin, satılan mal veya işin bedelini sabit iş yerleri dışında işin yapıldığı veya hizmetin verildiği yerde tahsil etmek mecburiyetinde bulunmaları;