Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik, Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) arasında imzalanan işbirliği anlaşması kapsamında, “Sosyal Güvenlik Sistemleri Tecrübe Paylaşımı Çalıştayı” düzenlendi.
Çalıştaya, SGK, SESRIC ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi temsilcilerinin yanı sıra, İİT üyesi Azerbaycan, Bangladeş, Gambiya, Nijerya, Ürdün, Pakistan, Senegal ve Uganda’dan gelen temsilciler yer aldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Memur-Sen, Uluslararası Çalışma Örgütü’nden yetkilileri de programda hazır bulundu.
Program Kuran-ı Kerim okunması ve SGK’nın tanıtımının yapıldığı kısa film gösterimiyle başladı. Açılışta konuşan SGK Başkanı Dr. Mehmet Selim Bağlı, İslam ülkelerinin işbirliğiyle hareket etmesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Bağlı, “Dünyanın İslam’ın kardeşlik iklimine ne kadar ihtiyacı olduğunu, İslam ülkeleri başta olmak üzere dünyanın her yerinde süren savaşlar bize acı bir şekilde göstermektedir. İslam ülkeleri olarak bizler, tüm dünyanın imrendiği sosyal güvenlik sistemlerine sahip olma yükümlülüğünü de taşıyoruz.” diye konuştu. Bu kapsamda hazırlanacak güvenlik sistemlerinin çağın ihtiyaçlarına uygun, bilimsel temeli olan çalışma gerektirdiğinin altını çizen Kurum Başkanı Bağlı, “SESRIC, bu manada ihtiyacımız olan ekonomik sosyal araştırmaların ve istatistik raporlarının üretildiği ve tecrübelerin paylaşıldığı bir ortam oluşturması amacıyla kurulmuş ve 1978 yılından bu yana faaliyet gösteren son derece önemli bir kuruluştur” ifadesini kullandı.
Bağlı, Türkiye’nin sosyal güvenlik anlamında önemli tecrübelere sahip olduğunu vurgulayarak, 2006’da üç ayrı sosyal güvenlik kurumunun SGK adı altında tek çatıda birleştiğini hatırlattı. Sosyal Güvenlik Reformunun da Ekim 2008’de hayata geçirildiğini söyleyen Bağlı, şunları kaydetti: “Sosyal Güvenlik Reformu’nun bileşenlerini yeni kurumsal yapı, norm ve standart birliği ve genel sağlık sigortası oluşturmaktadır. SGK’nın kurulmasıyla, kurum yönetiminde de önemli yapısal değişiklikler olmuştur. Yönetimde, sistemin tüm paydaşları söz sahibidir. Bugün, kurumun yönetim kurulunda, memur, işçi ve işveren sendikaları ile esnaflar, çiftçiler ve emekliler temsil edilmektedir ve kararlar etkilenecek tüm kesimlerin mutabakatı ile alınmaktadır. Reform ile sosyal sigortacılıkta büyük ölçüde standartlar birliği getirilmiş, emeklilik şartları aktüerya dikkate alınarak yeniden belirlenmiş ve sosyal güvenliğin geleceğini güvence altına alan sürdürülebilirlik, sistemin ana unsuru olmuştur.”
Sosyal Güvenlik Reformu’nun en önemli bileşeninin sağlığa erişim alanında gerçekleştiğine dikkati çeken Mehmet Selim Bağlı, “2008’de hayata geçen bu yeni dönemde, kapsamı bugün ülke nüfusunun yüzde 98’ine ulaşan Genel Sağlık Sigortası sistemimizle dünyanın hemen her ülkesinin imrendiği bir sağlık sistemine kavuştuk.” dedi.
Bağlı, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bu sistemle yalnız işçi, memur ve esnaf değil, bir şekilde sosyal güvenceden mahrum kalmış tüm vatandaşlarımız hatta vatandaşımız olmayan yabancı misafirlerimiz dahi sağlık güvencesine sahiptir. Vatandaşlarımızın hepsi, özel hastaneler dahil tüm hastanelerde sağlık hizmetine erişme imkanına ulaşmıştır. Sistem sayesinde bugün 78 milyon kişi Türkiye genelinde yaklaşık 2 bin 800 hastane, 25 bin eczane, 5 bin 800 optisyenlik müessesesinde sağlık hizmeti alabilmektedir. Türkiye olarak sosyal güvenlik sistemimiz, hem primlerle hem de açıklar dolayısıyla vergilerle finanse edilen karma bir sistemdir. Toplam 20 milyon 773 bin aktif, 11 milyon 360 bin pasif sigortalımız bulunmaktadır. Reform sırasında gelirlerin emeklilik ve sağlık harcamalarını karşılama oranımız yüzde 72,2’den yüzde 95,1 seviyesine ulaşmıştır. Devlet katkısı hariç yüzde 64,6’dan yüzde 75,4’e erişmiştir. 2016 yılı bütçemiz 276 milyar 422 milyon liradır.”
SESRIC Genel Müdürü Musa Kulaklıkaya da sosyal güvenliğin önemine değinerek, ülkelerde ilgili kurumların sosyal güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi için belirli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi. Kulaklıkaya, bu kapsamda önemli çalışmalara imza atıldığını dile getirerek, sosyal güvenliğin geliştirilebilmesi için her türlü işbirliğine açık olduklarını belirtti.