TCMB Enflasyon Raporu 2016/IV
1. Genel Değerlendirme
2016 yılının üçüncü çeyreğinde, gelişmiş ülkelerin para politikalarına dair gelişmeler küresel piyasalarda oynaklığı besleyen en önemli etmen olmuştur. Söz konusu dönemde, gelişmiş ülke merkez bankaları parasal genişleme uygulamalarına devam etmiş; ancak ABD Merkez Bankası’nın (Fed) olası faiz artırımına ilişkin beklentilerin güçlenmesi ve diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarına dair belirsizlikler nedeniyle tahvil getirilerinde bir süredir devam eden gerileme eğilimi durmuştur (Grafik 1.1). Bu çerçevede, geçtiğimiz Rapor dönemi sonrasında belirgin şekilde artan gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımları, son dönemde tekrar zayıflama eğilimi göstermiştir.
Küresel piyasalarda yaşanan oynaklığın yanı sıra, jeopolitik gelişmeler ve kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları 2016 yılının üçüncü çeyreğinde yurt içi finansal piyasaların dalgalı bir seyir izlemesine neden olmuştur. Bu dönemde, Türkiye’ye yönelen portföy akımları diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla sınırlı düzeylerde kalırken, Türk lirası ABD doları karşısında değer kaybetmiş ve ülke risk priminde sınırlı bir artış olmuştur. TCMB politika uygulamalarının da etkisiyle parasal koşullardaki sıkılığın azalması ve makroihtiyati alandaki düzenlemeler genel finansal koşulları desteklemektedir. Marjinal fonlama faizindeki kademeli düşüşün kredi ve mevduat faizlerine kısmen yansıdığı ve son aylarda tüketici kredilerinin kısmen toparlanmaya başladığı gözlenmiştir. 2016 yılının üçüncü çeyreğinde tüketici enflasyonu Temmuz Enflasyon Raporu’ndaki öngörüler ile uyumlu gerçekleşmiş, enflasyon eğilimindeki düşüşte temel mal ve işlenmemiş gıda enflasyonu etkili olmuştur. Üçüncü çeyrekte yurt içi talep yavaşlarken, öncü göstergeler ekonomik aktivitenin yılın son çeyreğinden itibaren toparlanacağına işaret etmektedir. Ayrıca, dış talep üzerindeki jeopolitik gelişmeler kaynaklı olumsuz etkilere karşın Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın da etkisiyle dış ticaret dengesindeki iyileşme devam etmektedir. Bununla birlikte, turizm gelirlerine dair gelişmeler cari açıkta sınırlı bir artışa neden olmaktadır.
1.1. Para Politikası Uygulamaları ve Finansal Koşullar
Çekirdek enflasyon göstergelerindeki olumlu gidişat, küresel risk iştahının olumlu seyri ve para politikası araçlarının etkili bir şekilde kullanılması TCMB’nin üçüncü çeyrekte para politikasındaki sadeleşme sürecine devam etmesini sağlamıştır. Bu doğrultuda marjinal fonlama faizi Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında 25’er baz puan düşürülerek yüzde 8,25 seviyesine indirilmiştir. Ekim ayında ise, finansal koşullardaki sıkılığın azalması ve döviz kuru ile diğer maliyet unsurlarındaki gelişmelerin enflasyon görünümü üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak faiz oranları değiştirilmemiştir. Marjinal fonlama faizi, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ve gecelik borç alma faizi sırasıyla yüzde 8,25, yüzde 7,5 ve yüzde 7,25 oranlarında sabit tutulmuştur.
Tamamı İçin Tıklayınız