Sercan BAKAÇ
Vergi Müfettişi
[email protected]
Bir kurban bayramını daha geride bıraktık. Her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok vatandaşımız, dini vecibesini yerine getirmek için kurban kesti ya da vekâlet yoluyla bağışta bulundu. Son yıllarda ise kurban ibadetinin özellikle bağış ve vekâlet yoluyla yerine getirilmesi yaygınlaşmıştır.
Bu çerçevede, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan ve kurban ibadetini vekâletle bağış yoluyla yerine getirenlerin aklında “Kurban bağışlarını gider veya indirim konusu yapabilir miyim?” sorusu belirmektedir. Bugünkü yazımızda bu konuyu ele alacağız.
Bağışlar Gider Yazılabilir mi?
Sorunun cevabını net olarak verelim, Hayır.
Bir harcamanın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi amacıyla yapılmış olması, onun gider olarak dikkate alınabilmesi için temel şarttır. Başka bir ifadeyle, genel gider adı altında bir harcamanın ticari kazancın safi tutarından indirilebilmesi için şu kriterleri taşıması gerekir:
√ Yapılan gider ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile doğrudan ilgili olmalı,
√ Kazancın elde edilmesi kapsamında veya gelir harcaması çerçevesinde yapılmalı,
√ Gider karşılığında sabit bir iktisadi kıymet edinilmemiş olmalı,
√ Gider, kanunen kabul edilen gider niteliğinde olmalıdır.
Bu çerçevede değerlendirildiğinde, kurban bağışı gibi harcamaların ticari kazancın tespitinde gider olarak yazılması mümkün değildir.
Beyanname Üzerinden İndirim Mümkün!
Her ne kadar gider yazılamasa da, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında yer alan hükümler doğrultusunda beyanname üzerinden indirim yapılması mümkündür.
Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesi uyarınca:
“Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, yıllık toplamı beyan edilecek gelirin %5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için %10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar, gelir vergisi matrahından indirilebilir.”
Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesi ise benzer şekilde düzenleme getirmiştir:
“Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan derneklere yapılan bağış ve yardımların, kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmı, beyannamede bildirilecek kurum kazancından indirilebilir.”
Bu düzenlemelere göre indirimin mümkün olabilmesi için:
√ Bağış yapılan kurum veya kuruluşun, kanunun ilgili maddelerinde sayılanlar arasında yer alması,
√ Bağışın makbuzla tevsik edilmesi,
√ Beyanname üzerinden yapılacak indirimin belirtilen oranları aşmaması gerekmektedir.
Sonuç
Kurban bağışı, İslam dininde yerine getirilmesi gereken önemli bir mali ibadettir. Günümüzde bu ibadet, vekâlet yoluyla kamu yararına çalışan dernekler veya vakıflar aracılığıyla da ifa edilebilmektedir. Vergisel açıdan değerlendirildiğinde, kurban bağışlarının doğrudan gider olarak ticari kazançtan indirilmesi mümkün değildir. Ancak, Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesi kapsamında, belirli şartların sağlanması hâlinde, yıllık beyanname üzerinden matrah indirimi olarak dikkate alınması mümkündür.
Bu vesileyle geçtiğimiz kurban bayramının tüm vatandaşlarımıza hayırlar getirmesini diler, sağlık, huzur ve bereket içinde nice bayramlara erişilmesini temenni ederim.
* (Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.)