Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Giriş; Bilindiği üzere 8/9/2025 tarih ve 10380 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 30 Büyükşehirde nüfusu 30 binin üzerindeki ilçelerde basit usul mükellef olarak faaliyette bulunanların 1/1/2026’dan itibaren basit usul kapsamından çıkarak gerçek usul vergilendirme sistemine geçmesi gerekmektedir. (6360 sayılı Kanunla yapılan sonrasında tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüşen ve nüfusu 2.000’i geçmeyen köy ve beldeler için basit usul uygulamasının şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanlar hariç)
10380 sayılı Cumhurbaşkanı kararına göre 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yer alan basit usule tabi olmanın genel ve özel şartlarına bakılmaksınız kapsama giren tüm mükellefler 01.01.2026 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirileceklerdir. (10380 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereğince belirlenen kriterler dışındaki yerlerde eski uygulama devam edecektir.)
Vergi Usul Kanunu 586 No.lu Tebliğde yer alan düzenlemede 10380 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereğince 1/1/2026 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilecek olan mükelleflerin, bu Tebliğ kapsamında yapılması gereken işlemleri, işletme hesabı esasına göre defter tuttukları süre zarfında, söz konusu mükelleflerin bağlı oldukları meslek odaları/birlikler tarafından da yapılabileceği konusunda meslek odaları ve birliklere yetki verilmiştir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan meslek odaları ve birliklere verilen bu yetki yasal olmadığı gibi aynı zamanda 3568 sayılı kanunla yetkilendirilmiş bulunan meslek mensuplarının yetki ve görev alanlarına haksız şekilde yapılmış bir müdahaledir.
Bilindiği üzere 213 sayılı VUK Mükerrer Madde 227 “Vergi Beyannamelerinin İmzalanması ve Yeminli Malî Müşavir Tasdik Raporları” başlıklı maddesi ile yetki 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirlere verilmiştir.
Uygulama ve Basit Usulden Gerçek Usule Geçiş
Yapılan düzenleme sonrasında basit usulden gerçek usule geçen mükellefler için aşağıda yer alan konuların dikkate alınması önem arz etmektedir.
- Hasılat; Gelir Vergisi Kanunu’nun 48. maddesinde yer alan tutarlarla karşılaştırılmasında, gayri safi iş hasılatının Katma Değer Vergisi hariç tutarının dikkate alınması gerekmektedir. (10380 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereğince gerçek usulde vergilendirilecek mükellefler için hasılat hesabı dikkate alınmayacaktır)
- KDV İndirimi; Basit usule tabi iken gerçek usule geçen mükelleflerin maddi duran varlık ve devreden stokları nedeniyle yüklenmiş oldukları katma değer vergisini düzeltme kaydı ile indirim konusu yapmaları mümkündür. (Ancak söz konusu verginin daha önce gider hesaplarında gösterilmesi halinde bu hesaplarda gerekli düzeltmenin yapılması gerekir)
- İlk yıl tabi olduğu defter. 193 sayılı GVKK’nın basit usule tabi olmanın özel şartlarından olan 48/2 bendinde yer alan gayrisafi iş hasılatını aşılması halinde ilk yıl işletme hesabı esasına göre defter tutması gerekiyor. (İş hacmi bakımından 2.sınıfa dahil bulunan mükelleflerin, kendi istekleri ile 1.sınıfa geçebilmeleri ve bilanço esasına göre defter tutabilmeleri ancak, içinde bulunulan hesap dönemini takip eden hesap döneminin başından başlamak şartıyla mümkün bulunmaktadır.)
- Amortisman; Gerçek usule geçişte, maddi duran varlıklar (Araç demirbaş vb.) maliyet bedeli veya rayiç bedelle envantere alınır, kalan süre üzerinden amortisman uygulanır.
- Damga Vergisi; Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin işyeri olarak kiraladığı ve damga vergisinden istisna olan kira sözleşmesi gerçek usule geçtiği tarihinden itibaren damga vergisi kapsamındadır.
- Eski Belgeler; Basit usulden gerçek usule geçen mükellefler 01/01/2026 tarihinden önce kullanmakta oldukları belgeleri mesleki teşekküllerde bastırmışlar ise mesleki teşekküle, anlaşmalı matbaalara bastırmış veya noterde tasdik ettirmiş ise bağlı bulundukları vergi dairesine 02/02/2026 tarihine kadar (bu tarih dâhil) iptal edilmek üzere ibraz etmeleri gerekmektedir.
- Yeni Belge Düzeni; Gerçek usule geçecek basit usul mükelleflerine ait belgelerin: Basılması, dağıtılması ve izlenmesi konusunda Seri No: 215 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği’ndeki esaslara göre esnaf odaları ve birlikler yetkilendirilmiştir. Dileyen mükellefler bundan bağımsız olarak VUK uygun olarak belge basımı yaptırabilirler. (Bu konuda yeni bir düzenleme yapılmazsa 1 Ocak 2026’dan itibaren gerçekleştirilen tüm satışlar ve hizmetler için, fatura tutarı ne olursa olsun, e-Arşiv Fatura düzenlenmesi yasal bir zorunluluk haline geldiği dikkate alınmalıdır)
- ÖKC Kullanma Zorunluğu; 1 Ocak 2026 itibarıyla basit usulden gerçek usule geçiş yapacak olan mükellefler satışlarını yasal olarak belgelemek için yazar kasa ödeme kaydedici cihaz (ÖKC) kullanmak zorundadır. Kanun kapsamındaki mükelleflerin bu konuda yeni bir süre düzenlemesi yapılmaz ise 01.01.2026 tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödeme kaydedici cihazını temin ederek ÖKC bildiriminde bulmaları gerekiyor. (Sektörel olarak POS kullanma zorunluğu da ayrıca değerlendirilmelidir.)
- Defter-Beyan Sistemi; işletme hesabı esasına göre defter tutanların defterlerinin elektronik olarak oluşturulması ve saklanmasına, vergi beyannameleri, bildirim ve dilekçelerin elektronik olarak verilebilmesine, elektronik ortamda belge düzenlenebilmesine imkan tanıyan ve GİB veri tabanında yer alan diğer bilgilerini mükelleflerin bilgisine sunan sistemdir. Sistemi kullanmak zorunda olanların, kullanmaya başlayacakları takvim yılından önceki ayın son gününe kadar (bugün dahil) www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden veya gelir vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesi aracılığıyla başvuru yapmaları gerekmektedir.
- Sistemin İşleyişi Kayıt Düzeni; Defter-Beyan Sistemi üzerinden giriş yaparak, gelir, gider, çalışan, stok, sabit kıymet gibi kayıtlarınızı elektronik ortamda yapılır, defter bu kayıtlardan hareketle elektronik ortamda oluşturulur ve beyannameler hazırlayarak onaylanır.
Sonuç; Yukarıda yer alan açıklamalar ve yasal düzenlemeler dikkate alındığında vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve bu konudaki bildirim ve beyannamelerin süresinde ve eksiksiz yapılması bir uzmanlık gerektirmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yasada çok açık bir hüküm olmasına rağmen vergi beyannamelerinin ve bildirimlerinin 3568 sayılı Kanunla yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavirler tarafından verilmesi gerekirken bu yetkinin bu konuda hiçbir teknik bilgi ve birikiminin olmamasının yanı sıra yetkisi olmayan meslek odalarına/birliklere ve buralarda görevli personele Mesleki Yetkiyi Yasal Dayanaktan Yoksun Bir Şekilde Tebliğle Yetkili Olmayan Kişilere Kullandırması Hiçbir Şekilde Kabul Edilmez Bir Durumdur.
Çünkü özellikle yukarıda yer alan hususlar dikkate alındığında mesleki bilgi ve birikim gerektiren iş ve işlemler ile vergi yasalarına uyum ve uygulama bakımından hiçbir meslek odası veya birlik bu yükümlüklerin altından kalkacak ve sorumluluk alacak durumda değildir. Burada yapılacak eksik ve yanlış uygulamalar hem basit usulden gerçek usule geçiş yapan mükelleflerin hak kaybı yönünden mağdur olmasına cezalı ile karşı karşıya kalmasına neden olacağı gibi Ciddi Şekilde Devletinde Vergi Kaybına Yol Açacaktır.
Bu konu birilerinin bakış acısıyla sanıldığı gibi basit bir işlem değildir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından siyasi yaklaşımla böyle bir kararın alınması ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağı gibi kırk yıllık 3568 sayılı meslek yasası ile elde edilen mesleki yetkinin de gaspı olarak bilgi birikim uzmanlık ve yeterlik gerektiren tüm mesleklerin ehil olamayan kişiler tarafından yapılmasının önünü açacaktır. Bu karar “Vergi sistemine ve kayıt dışılıkla mücadeleye dinamit koyma niteliğinde; hukuka, beyannameli sisteme ve kamu yararına; sonuçları itibariyle topluma ve mesleğimize zarar verecektir.” Bu yönüyle de Mesleki Yetki Devri Kabul Edilemez.
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan Vergi Usul Kanunu 586 No.lu Tebliğde yer alan düzenleme ile Meslek Odaları ve Birliklere verilen yetkinin yeniden değerlendirilerek TÜRMOB ve SMMM Odalarının bu konudaki talepleri dikkate alınarak acilen iptali yönünde karar verilmesini arzu ediyoruz.
01.01.2026 tarihinden itibaren basit usulden gerçek usule geçiş yapacak olan mükelleflere bizim önerimiz vergisel iş ve işlemlerinizi meslek odaları ve birliklerde yetkisi olmayan kişilere değil. 3568 sayılı Kanunla yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavirler ile yerine getirmeleri kendileri için en doğu karar olacaktır.