T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2025/841
Karar No: 2025/2116
Tarihi: 10.07.2025
⇒ Kadın İşçiye Sözle Cinsel Taciz
⇒ Kadın İşçinin Şikayetçi Olmamış Olmasının Esasa Etkisinin Olmadığı
⇒ Haklı Nedenlerle Fesih
ÖZET: Davacının iş sözleşmesine gerekçe yukarıda belirtilen kadın işçiye yönelik sarf ettiği sözler nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu 25/2-c ve d bentlerine dayanılarak yapıldığı görülmüştür.
Davacının özlük dosyası incelendiğinde daha önce de başka bir kadın işçiye yönelik konuşma şekli ve sarf ettiği sözleler nedeniyle uyarılmış olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı tarafından tanık dinletilmemiş ise de, şikayetçi kadın işçinin tanık olarak dinlenmesinin zorunluluk teşkil etmediği, öte yandan kadın işçinin nedensiz yere şikayet dilekçesi vermeyeceği gibi bu şikayet dilekçesi üzerine de işverence disiplin kurulu oluşturulduğu, davacıdan yazılı savunması alındığı, yapılan disiplin soruşturması neticesinde de atılı eylemin sabit olması karşısında ihracına karar verildiği, olayın oluş şekli ve zamanı dikkate alındığında davacı tanığının bilgisinin bulunmayacağı, işverenin ya da kadın işçinin cinsel taciz nedeniyle şikayetçi olmamış olması ya da kadın işçinin bu yönde bir şikayette bulunmamış olmasının esasa etkisinin bulunmayacağı görülmekle sabit olan üzerine atılı eylem nedeniyle davalı işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla açılan işe iade davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulü cihetine gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
Dosya üzerinde Heyetçe yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülerek karar verilmiştir.
I. TALEP:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından feshinin haklı ya da geçerli bir nedene dayanmadığını ileri sürerek yapılan feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARAR ÖZETİ:
Mahkemece, feshin haklı ya da geçerli nedene dayandığının işverence ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, dilekçelerdeki beyanların dikkate alınmadığını ileri sürerek yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
V. GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355/1 maddesi uyarınca başvuranın sıfatına göre istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık halleriyle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava yapılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davacı 02.04.2015-31.12.2015/01.01.2016-31.03.2018 tarihleri arasında dava dışı alt işveren/işverenler nezdinde, 01.04.2018-14.02.2024 tarihleri arasında ise davalı nezdinde çalışmıştır.
Davalı işyerinde temizlik işçisi/çamaşırhane görevlisi olarak çalışan davacının, işyerinde çalışan kadın işçi tarafından verilen 25.01.2024 tarihinde tam okunaklı olmamakla birlikte “bu kıza aşığım sinirlenince çok tatlı oluyorsun sonunda benim başıma kalacaksın” şeklinde sözler sarf ettiğinden şikayetçi olması üzerine alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, olayın disiplin kuruluna intikal ettiği, disiplin kurulunca eylemi sabit görülerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-c ve d bentleri uyarınca ihracına karar verildiği, kararın feshe yetkili makama intikali üzerine de 6 iş günlük yasal süre içinde fesih iradesinin ortaya konulduğu somut olayda; öncelikle davacının işyeri dışında ve işyeri ile ilgisi olmayan bir olay nedeniyle hapis cezası ile cezalandırıldığı, bu ceza nedeniyle de yaklaşık 6 gün tutuklu kaldığı, toplu iş sözleşmesi uyarınca bu tutukluluk süresi davacının başvurusu üzerine ücretsiz izin olarak kabul edildiği, disiplin kurulu kararında bu cezadan bahsedilmiş ise de bunun fesih nedeni yapılmadığı, feshe yetkili makam tarafından da bu eylemin fesih gerekçesi yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacının iş sözleşmesine gerekçe yukarıda belirtilen kadın işçiye yönelik sarf ettiği sözler nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu 25/2-c ve d bentlerine dayanılarak yapıldığı görülmüştür.
Davacının özlük dosyası incelendiğinde daha önce de başka bir kadın işçiye yönelik konuşma şekli ve sarf ettiği sözler nedeniyle uyarılmış olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafından tanık dinletilmemiş ise de, şikayetçi kadın işçinin tanık olarak dinlenmesinin zorunluluk teşkil etmediği, öte yandan kadın işçinin nedensiz yere şikayet dilekçesi vermeyeceği gibi bu şikayet dilekçesi üzerine de işverence disiplin kurulu oluşturulduğu, davacıdan yazılı savunması alındığı, yapılan disiplin soruşturması neticesinde de atılı eylemin sabit olması karşısında ihracına karar verildiği, olayın oluş şekli ve zamanı dikkate alındığında davacı tanığının bilgisinin bulunmayacağı, işverenin ya da kadın işçinin cinsel taciz nedeniyle şikayetçi olmamış olması ya da kadın işçinin bu yönde bir şikayette bulunmamış olmasının esasa etkisinin bulunmayacağı görülmekle sabit olan üzerine atılı eylem nedeniyle davalı işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla açılan işe iade davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulü cihetine gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılması gereken işverence yapılan fesih haklı nedene dayandığından davanın reddine karar vermek olup, Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 maddesi gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle, duruşma yapılmadan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile esas hakkında yeniden karar verilmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından infazda tereddüt oluşturulmaması için yeniden hüküm kurulmuştur.
VI. HÜKÜM:
Açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2.maddesi gereğince;
I-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararı yerine geçmek üzere;
II-Davanın REDDİNE,
a- Alınması gereken 615,40 TL karar harcından peşin alınan 427,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 187,80 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
c- Davalı tarafından yapılan 400,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ç- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. uyarınca 30.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d- 2.080,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
e- Artan gideravansı varsa karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
III- Davalı harçtan muaf olduğundan istinaf başvuru ve karar harcı alınmasına yer olmadığına,
IV- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde
bırakılmasına,
V- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücretine
hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, harç tahsiline ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar tarihinde yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8/a maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca mahiyeti itibariyle kesin olmak üzere 10.07.2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.