Matrah Artırımı ve Borç Yapılandırmasında İhtirazi Kayıt
Fatih ÇINAR[1]
Hukukçu, Mali Hukuk Uzmanı
[email protected]
Kamuoyunda vergi affı/barışı olarak isimlendirilen matrah artırımı ve borç yapılandırmasına ilişkin kanunlar ile idari aşamalardaki anlaşmazlıkların veya yargı sürecindeki uyuşmazlıkların çözümündeki süreler nedeniyle kamu alacaklarının tahsilinin hızlandırılması amaçlanmaktadır. Her ne kadar kamu alacaklarının tahsilinin kısa sürede sağlanması öngörülse de kamu borçlularından bu kanunlardan yararlanıp ta borcunu ödeme imkânına sahip olamayanlar da söz konusu olabilmektedir. Bu durumda süresinde matrah artırımı beyannamesini veren ve beyanname üzerine tahakkuk eden vergiyi ya da borç yapılandırma dilekçesi verip te taksit vadelerinde borçlarının ödeyemeyen kamu borçlularının üzerinde yeni kamu alacakları yüklenmektedir. Bunlara ilişkin itirazlar ise kamu borçlusu tarafından beyan edilip, bildirilerek borçlanıldığı için genellikle kamu borçlusu aleyhine sonuçlanmaktadır. Bu durumda matrah artırımı üzerine tahakkuk eden vergi borçlarını ya da yapılandırılmış borç taksitlerine ilişkin kamu borçlularının ne yapması gerektiğine çözüm bulunması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Örneğin en son yayımlanan 7326 Sayılı Kanunun 9. maddesinin 10. fıkrasına göre daha önce yapılandırılan borçların ve tahakkukların 7326 Sayılı Kanun kapsamı dışında olduğu söylenmiştir.
Buna göre; 5393 Sayılı Kanunun geçici 5. maddesi, 5216 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar, 6552 Sayılı Kanunun geçici 2/1 maddesi kapsamında yapılandırılan alacaklar, 6736 Sayılı Kanun, 7020 Sayılı Kanun, 7143 Sayılı Kanun hükümlerine göre taksit ödemeleri devam eden alacaklar ile 6736 Sayılı Kanuna göre tahakkuk eden alacaklar hakkında 7326 Sayılı Kanunun uygulanmayacağı bildirilmiş, kapsamı dışında kalan borçlar veya matrah artırımı nedeniyle tahakkuk eden borçlar için yeniden yapılandırma veya matrah artırımının revizyonu söz konusu edilmemiştir.
Matrah artırımı veya yapılandırılan borçlarda başvuru yapılırken ihtirazi kayıtla talep yapılmadığından kendi beyan ve talepleri doğrultusunda yapılan tahakkuk ve taksitlendirmelerde kamu borçluları üzerinde kalmaya devam etmektedir.
Bilindiği üzere ihtirazi kayıt kavramı kamu alacaklarına ilişkin mevzuatta gösterilmemekte İdari Yargılama Usul Kanununda ise sadece yürütmenin durdurulması başlığı altında yer verilen bir müessesedir. VUK m. 378’de mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacağı bildirilmektedir. İYUK m. 27’de ise ihtirazi kayıtla verilen beyanname ve bildirimlere karşı açılan davaların yürütmesinin durmayacağı bunun ayrıca dava sırasında talep edilmesi gerektiği gösterilmiştir.
Bundan dolayı ihtirazi kayda ilişkin usulün şekillenmesi de idari yargı kararları ile idarelerin uygulamaya yönelik görüşleri çerçevesinde olmuştur.
Danıştay, süresinde verilen beyanname ve bildirimlerin yine aynı sürede ihtiraz kayıtla verildiği bildirilmesi halinde dava konusu edilebileceğini kabul etmiştir. Süresinden sonra verilen beyannamelerin ise ihtirazi kayıtlı olsa bile dava konusu edilemeyeceğine hükmetmiştir. Ancak idarenin “müeyyideli yazısı” üzerine ihtirazi kayıtla süresinden sonra beyanname veya bildirimde bulunanların bu beyannamelere ilişkin uyuşmazlığı Anayasa Mahkemesine taşıması üzerine Danıştay içtihatlarında da değişiklik olmuştur. Buna göre Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar[2] doğrultusunda Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’da idarenin “müeyyideli yazısı” üzerine ihtirazi kayıtla beyanname veya bildirimde bulunanların bu beyanname ve bildirimleri dava konusu edebileceği yönünde görüş değiştirmiştir.[3]
Mevcut uygulamadaki ihtirazi kayıtla bildirim ve 7326 Sayılı Kanun kapsamında ihtirazi kayıtla başvuruyu aşağıdaki gibi gösterebiliriz.
a. İhtirazi Kayıtla Dilekçe Nasıl Verilir?
İhtirazi kayıtla beyan veya bildirim matrah artırımı beyannamesi veya başvuru dilekçesi ile birlikte verilebileceği gibi başvuru dilekçesi veya beyannameden ayrı da verilebilir.
Başvuru talebinde bulunulan işleme esas dilekçe veya beyanname ile birlikte verme zorunluluğu bulunmamaktadır.
İnternet üzerinden yapılan başvurularda da ihtirazi kayıtla verilme seçeneğinin bulunması halinde ihtirazi kayıt seçeneği de seçilerek verilebilir.
b.İhtirazi Kayıtla Dilekçe Ne Zaman Verilir?
İhtirazi kayıtla verilecek dilekçe 7326 Sayılı Kanunun başvuru süresi içerisinde verilebilir. Yani 30.09.2021[4] tarihine kadar kamu borçluları ihtirazi kayda ilişkin taleplerini/dilekçelerini beyanname verdikleri veya borçlarını taksitlendirdikleri ilgili kamu alacaklısı idareye bildirebilirler.
Çünkü yargı kararları doğrultusunda ihtirazi kayıtın bildirilme zamanı,
i. Beyanname veya bildirimin verilme zamanı
ii. İdarenin müeyyideli yazısı üzerine verilen beyannamenin verilme veya bildirimlerin yapılma zamanı
olarak dikkate alınmaktadır.
c. İhtirazi Kayıt Matrah Artırımı Beyannamesinden veya Borç Yapılandırma Dilekçesinden Ayrı Verilebilir mi?
Yukarıda da açıklandığı üzere ihtirazi kayda ilişkin dilekçe başvuru süresi içerisinde 7326 s. Kanuna ilişkin matrah artırımı beyannameleri veya başvuru dilekçelerinden ayrı olarak verilebilecektir.
İhtirazi kayıtla başvuru ile kamu borçluları 7326 Sayılı Kanundan yararlanmak için başvuru yapıp tahakkuk eden veya yapılandırılan borçlarını ödeyememeleri halinde anayasal güvence altındaki hak arama hürriyetlerini kullanarak idarenin her türlü eylem veya işleminin yargısal denetiminin sağlanması ile üzerlerine yüklenen ilave kamu borçlarını azaltma imkânı bulabileceklerdir.
İhtirazi kayda ilişkin talep sadece Vergi Usul Kanunu kapsamındaki kamu alacakları ile sınırlı değildir. Bu haktan tüm kamu borçlularının yararlanma imkânı bulunmaktadır. Ne İdari Yargılama Usul Kanununda ne de ilgili İdarelerin kanunlarında bu konuda bir sınırlandırma getirilmiş değildir. Aslında Anayasa Mahkemesi de ihtirazi kayıtla talebi geniş tutmuş olmasına karşılık bu yorumu daraltıcı olarak uygulamayı tercih etmiştir.
7326 Sayılı Kanunun başvuru süresi içerisinde kamu borçlularının, ihtirazi kayıtla başvuru haklarını kullanmaları, ödeme aşamasında yaşayabilecekleri engeller nedeniyle ilgili idare karşısındaki borç yüklerinin artmasını önlemelerinde yararlı olabilecektir.
Yine diğer önemli bir hususta, matrah artırımı veya borç yapılandırmasında bulunup dava hakkından vazgeçen kamu borçlularının/mükelleflerin tahakkuk eden vergilerin veya yapılandırılan borçların taksitlerini vadelerinde ödeyememesi halinde; ne cari kanunda ne de önceki kanunlarda önceki yargılama faaliyetlerinin ve bunlara ilişkin hak arama hürriyetleri hakkında bir düzenlemede getirilmiş değildir. Tahakkuk ve yapılandırma taksitlerinin vadelerinde ödenememesi durumunda önceki davaların canlandırılması ve hak kaybı yaşanmaması için de ihtirazi kayıtla başvuru yapmak tüm kamu borçlularının lehine bir başvuru usulü olacaktır.
Dip Notlar:
[1] Hukukçu, Mali Hukuk Uzmanı
[2] 27.02.2019 tarih ve B.No:2015/15100 sayılı karar
[3] VDDK 02.12.2020 tarih ve 2020/697 E. 2020/1282 K., 22.05.2020 tarih ve 2020/657 E., 2020/630 K., 11.03.2020 tarih ve 2019/1790 E., 2020/276 K., 23.09.2020 tarih ve 2019/652 E. 2020/972 K. sayılı vd. kararlar
[4] 27.08.2021 tarih ve 31581 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile süre uzatılmıştır.